Kişilik özelliklerine göre meslek seçimi yapmak mesleki doyum, başarı ve mutluluk için oldukça önemlidir. Meslek seçimi yaparken çoğunlukla sınav başarısı, popüler meslekler ve mesleki kazanç dikkate alınır. Oysa meslekte başarıyla ilerlemek ve mutlu olabilmek için kişilik özellikleri, ilgi ve beceriler dikkate alınmalıdır.

Kişilik, doğuştan gelen mizaç özelliklerinin çevrenin etkisiyle şekillenmesi sonucu oluşur ve kolay kolay değişmez. Bu nedenle kişilik özellikleri, belirli bir sürede oluşan ve nispeten tutarlı davranış biçimleridir. Kişiliğe ait özellikler sayesinde kişiyi diğerlerinden ayırır ve kişinin olası davranışlarına yönelik tahminlerde bulunabiliriz. Dolayısıyla zaman içerisinde gelişen, kolay kolay değişmeyen bu tutarlı özelliklerin doğru meslek seçiminde rolü büyüktür.

Meslek seçimi kişiliğin bir ifadesidir. Dolayısıyla da bireyin kendisine uygun mesleği seçmeden önce kişiliği hakkında cevaplaması gereken pek çok soru vardır. Kişi bu sorulara uygun cevapları bulduğunda iş yaşamında mutlu olur. Meslek hayatındaki mutluluk kişisel yaşamda da huzur ve mutluluğu getirir. Bu yazıda kişilik özelliklerine göre doğru meslek seçimi yapmak için Holland’ın tipoloji kuramını ele alacağız.

Holland’ın Tipoloji Kuramı ile Meslek Seçimi Yapmak

Holland’ın tipoloji kuramının temel amacı bireylerin mesleki doyum elde etmesini sağlamaktır. Bu kuram, kişilik ile mesleklerin gerektirdiği etkinlik veya çevre arasındaki ilişkiye dayanır. Holland, bireyleri kişilik özellikleri açısından altı grupta toplar. Ayrıca bu grupların oluşturduğu çevreleri de aynı isimlerle gruplandırır.

Holland’ın altı kişilik tipi; Realistik (Realistic), Araştırıcı (Investigatory), Yaratıcı (Artist), Sosyal (Social), Girişimci (Enterprising) ve Düzenli (Conventional) kişilik tipleridir. Holland, bu kişilerin yaşadıkları çevreleri de aynı isimlerle kategorize etmiştir. Bunlar realistik çevre, araştırıcı çevre, yaratıcı çevre, sosyal çevre, girişimci çevre ve düzenli çevredir.

Bireyler bu tiplerden bir, ikisine ya da hepsine benzeyebilirler. Bireyin mutlu ve başarılı olabilmesi için kişilik tipiyle uyumlu çevre içerisinde yer alabilmesi gerekir. Dolayısıyla kişi hangi özelliğe sahipse, aynı özelliğe uygun mesleki çevrede mutlu olacak ve kendini geliştirecektir.

Realistik Kişilik Tipi ve Realistik Çevreye Göre Meslek Seçimi Yapmak

Realistik kişilik tipine sahip bireyler soyuttan değil, somut olandan, teorikten değil pratik olandan hoşlanırlar. Gerek ilgi alanlarında gerek mesleklerinde alet, edevat ve araçlarla çalışmaktan hoşlanırlar. Mekanik yetenekleri diğer tiplere göre daha fazla gelişmiştir. Oldukça doğal, hoşgörülü ve sabırlı kişilerdir. Ayrıca statü, para ve maddi-manevi güçlü olmaya önem verirler.

Sosyal ilişkilerde ve aktivitelerde girişken değillerdir, iletişim kurmaktan ve sözel olarak kendilerini ifade etmekten hoşlanmazlar. Doğru meslek seçimi yapmak için çalışma alanlarını seçerken bu kişilik özelliklerini göz önünde bulundurmalıdırlar. Doğada hayvanlarla, toprakla iç içe çalışmak, fabrikada makinelerle, araçlarla çalışmak, tamir-onarım yapmak onlar için keyiflidir.

Mutlu olacakları çalışma ortamı iş makinelerinin olduğu, araziler, inşaat alanları, şantiye, maden, fabrika, tamir atölyesi, tarım arazisi, hayvancılık, sera olabilir. Otomativ tamiratı, elektronik tamiratı, tesisatçılık, teknisyenlik, bahçıvanlık, hayvancılık yapabilirler. Onlar için makinelerle, araçlarla ya da bitki ve hayvanlarla zaman geçirmek insanlarla sosyalleşmekten daha keyiflidir.

Daha kurumsal düzeyde çalışmak istenirse mühendislik yapabilirler, tamir eden değil icat eden olabilirler. Sanayi alanlarının gelişimi için proje üretebilir, ihtiyaçları tespit edebilirler.

Araştırıcı Kişilik Tipi ve Araştırıcı Çevreye Göre Meslek Seçimi Yapmak

Araştırıcı kişilik tipine sahip bireyler bilimsel ve teknik konularla ilgilenmekten hoşlanırlar. Sosyal alanları bu kişilerin de oldukça zayıftır. Zekâlarını kullanabilecekleri alanlar, bilimsel ya da teknik araştırma ve okumalar yapabilecekleri ortamlar onlar için keyiflidir.

Sosyalleşmekten, başkalarının kişisel sorun ve ilgilerine vakit ayırmaktan keyif almazlar. Kendilerini gibi bilim ve tekniğe ilgisi olan kişilerle sohbet etmekten, tartışmaktan hoşlanırlar. Günlük hayattaki sohbet konuları da çoğunlukla bilim, teknik, araştırma sonuçları odaklıdır. Laboratuvarlar, akademik ortamlar onlar için oldukça keyifli yerlerdir. İnsanlarla iç içe olacakları, sosyal beceri sergilemelerini gerektirecek şekilde meslek seçimi yapmak onlara mutsuzluk getirecektir.

Göz önünde olmaktan, ilgi odağı olmaktan hoşlanmazlar. Çevrelerinde az ve öz kişi vardır. Analitik düşünen, eleştirel, meraklı, bağımsız, alçakgönüllü, pasif, çekingen, mantıklı kişilik özellikleri taşırlar. Biyolog, genetikçi, veteriner, cerrah, fizikçi, matematikçi ve antropolog gibi meslekler, araştırıcı mesleki tip grubunda yer alır. Bilim insanı olabilir, bilim odaklı çalışmalarda yer alabilirler. Araştırıcı tipe sahip bireyler araştırmacılık ile ilgili mesleklerden hoşlanırlar.

Yaratıcı Kişilik Tipi ve Yaratıcı Çevreye Göre Meslek Seçimi Yapmak

Yaratıcı kişilik tipine sahip bireyler bilimsel araştırmalardan, teknik çalışmalardan ya da kurallı işlerden hoşlanmazlar. Onlar hayal güçlerini sınırsız kullanabilecekleri, özgür oldukları çalışma alanlarında daha mutludurlar. Materyalleri dönüştürmeyi, resmetmeyi, yazmayı, çizmeyi, üretmeyi severler. Kendilerini resim, müzik veya edebiyat gibi sanatsal alanlarda ifade etmeyi severler. Mesleki gelişimlerini de bu alanlarda gerçekleştirmek isterler.

Ruh halleri değişkendir, çok mutlu bir anlarında duygulanabilir, hiç beklenmedik olay ve durumlarda ilham bulabilirler. Karşılaştıkları problemleri artistik becerilerini kullanmaya çalışarak çözmeye çalışırlar. Sezgilerine güvenirler, kurallara uymaktan, sınırlandırılmaktan hoşlanmazlar. Ressam, sanatçı, dekoratör, moda tasarımcısı ve mimarlık gibi meslekleri tercih edebilirler. Mekanik işlerle meşgul olmalarını gerektirecek yönde meslek seçimi yapmak ya da kurallı çalışma ortamlarında bulunmak onlar için uygun değildir.

Mutlu ve başarılı olabilecekleri çevresel koşullar yaratıcılığı destekleyen ve yaratıcı ürünler çıkarılabilecek ortamlardır.  Yaratıcı ortam, rahat, açık, kişisel ifadeyi ve yaratıcılığı teşvik eden özgür ortamdır. Fotoğrafçılık, oyunculuk, yönetmenlik ve grafik tasarımcılığı gibi mesleklere de yönelebilirler.

Sosyal Kişilik Tipi ve Sosyal Çevreye Göre Meslek Seçimi Yapmak

Sosyal kişilik tipine sahip bireyler için önemli olan diğerleridir. Bu kişiler diğer insanlara kişisel ve mesleki problemlerinde yardım etmeyi severler. Sosyal sorumluluk projeleri düzenlemekten ve projelerde yer almaktan keyif alırlar. Maddi kazançtan çok manevi tatmini önemserler. İnsanla etkileşimin olmadığı, tek düze, durağan, masa başı işler onlara uygun değildir. Bilgisayar karşısında tek başına çalışmaktan keyif almazlar.

Bu bireyler çalışma alanı olarak sosyal ortamları, sosyal meslekleri tercih ederler. Herhangi bir problemle karşılaştıklarında bu sorunları sosyal becerilerini kullanarak çözmek isterler. Yapıcı, birleştirici, uzlaştırıcı kişilerdir. Bir ekibin, grubun aranan yüzleridirler. Çözüm odaklı bir iletişim kurar, empatik dinler ve problemleri yapıcı bir dille çözerler. Takım olmaktan, grupla hareket etmekten keyif alırlar. Doğru Meslek seçimi yapmak için sosyal yönü olan işleri tercih etmelidirler.

Bu tip bireyler, dost canlısı, içgörü sahibi, sorumlu, sosyal, cömert, idealist, nazik, anlayışlı, ince düşünceli kişilerdir. Psikologlar, sosyal hizmet uzmanları, psikolojik danışmanlar ve öğretmenler bu mesleki tipe sahip özellikleri taşımaktadır. Verimli çalışabilmeleri için sosyalleşebilecekleri, kendilerini sözlü olarak ifade edebilecekleri, insanlarla etkileşim kurabilecekleri ortamlara ihtiyaç duyarlar. Hastaneler, okullar, danışmanlık merkezleri, organizasyon alanları bu kişiler için keyifli ortamlardır.

Girişimci Kişilik Tipi ve Girişimci Çevreye Göre Meslek Seçimi Yapmak

Girişimci kişilik tipi özelliklerini taşıyan bireyler çalışma alanlarında kendilerini gösterebilecekleri, ön planda olabilecekleri işlere yönelmekten hoşlanırlar. Özgüvenli, girişken, sosyal ve konuşkan kişilerdir. İkna kabiliyetleri gelişmiştir. Kelimeleri iyi seçer, beden dillerini etkili kullanabilirler. Görünüşlerine, diksiyonlarına oldukça önem verirler. Liderlik, yöneticilik, antranörlük, koçluk, patronluk onlar için uygun rollerdir.

İyi bir satışçı, reklamcı, mümessil, avukat olabilirler. Kendilerine ve yeteneklerine güvenen, maceracı, risk almayı seven, hırslı ve inatçı kişilerdir. Güçlü ve zayıf yönlerini iyi bilirler; güçlü yönlerine etkili kullanırken, güçsüzlüklerini de kontrol altında tutabilirler. Finansal ve ekonomik unsurların önemli olduğu ve ödüllendirilmek için risklerin alınabileceği ortamlarda çalışmaktan hoşlanır ya da kendi işlerini kurabilirler.

Düzenli Kişilik Tipi ve Düzenli Çevreye Göre Meslek Seçimi Yapmak

Düzenli kişilik tipine sahip bireylerin önceliği gündelik yaşam alanlarından başlayarak yer aldıkları her ortamda düzen oluşturmaktır. Arşivlemek, kategorize etmek, sadeleştirmek onların verimli çalışabilmesi ve rahat edebilmesi için gereklidir. Ajanda tutmak, zamanı dahi dakikalara saatlere bölerek planlamak onlar için önemlidir. Sistemsiz, düzensiz çalışma koşulları onlar için uygun değildir. Kendilerine ait çalışma alanına sahip olmayı ve o alanın düzenine hakim olmayı isterler.

Kendi düzenlerine karışılmasından ve düzenlerinin bozulmasından hoşlanmazlar. Detaylı kayıt tutar, yazıları dosyalar, onları daha önce planlanmış bir düzende arşivlerler. Karşılaştıkları problemleri geleneksel yöntemlerle çözmeyi tercih ederler. Belli kurallara bağlı çalışmaktan hoşlanır, emir ve kurallara harfiyen uyum gösterirler. Belirsizlik onlar için önemli bir motivasyon kaybı kaynağıdır. Belirsizlik içerisinde strese girer ve çalışmalarından verim elde edemezler.

Düzen oturtamayacakları, çalışma saatleri belli olmayan, kuralları olmayan işlere yönelik meslek seçimi yapmak mutsuzluğu getirecektir. Kütüphane görevlileri, depo sayım memurları bu tipteki kişilere örnek sayılabilir. Dosyaların, klasörlerin, bilgisayar, fotokopi makinesi gibi sarf malzemelerinin yer aldığı çalışma ortamları onlar için uygundur.

Risk almaktan, değişikliklerden ve yeniliklerden hoşlanmaz, uyum sağlamakta zorlanırlar. Bu mesleki tipe sahip bireyler, banka veznedarı, postacı, muhasebeci ve sekreterlik gibi meslekleri tercih ederler. Bankalar, tapu ve vergi daireleri gibi kuruluşlarda büro işlerini yürüten bireyler bu mesleki tipin üyeleridir. Hayal güçleri zayıftır, kendilerine verilen işi ne artı ne eksi tam istenen şekilde yapmaya özen gösterirler.

Meslek Seçimi Yapmak Çok Yönlü Değerlendirme Yapabilmeyi Gerektirir

Doğru bir meslek seçimi yapmak için kişinin ilk önce kendini objektif şekilde değerlendirmesi gerekir. Bu değerlendirmeyi yapabilmek kolay değildir. Özellikle güçsüz yönlerimizi kabul etmekte çoğunlukla zorlanırız. Doğru bir mesleğe yönelebilmek için kişilik özelliklerimizi biliyor olmamız, güçlü ve zayıf yönlerimizi belirlememiz gerekir. Bununla da kalmaz doğru seçim için ilgi ve beceri alanlarımızın da göz önünde bulundurulması gerekir.

Sosyo- ekonomik düzeyimiz, bilgi birikimimiz, eğitimimiz, yaşadığımız kültür, tutumlarımız ve beklentilerimizde seçimimizi desteklemelidir. Bazen yeterli bilgiye sahip olmamak geleceğimiz için büyük fırsatları kaçırmamıza neden olabilir. Hayalini kurduğumuz meslek için yeterli ekonomik gücümüz olmadığını düşünerek hedefimizi değiştirebiliriz. Oysa burs imkanlarını bilmek hedefimizde ilerlememize destek olabilir.

Bizim için biçilmiş kaftan bir meslek şu an adı duyulmamış bir meslek olabilir ve biz ondan bir haber olabiliriz. Oysa şu an değerlendirmediğimiz bu meslek mezun olduğumuzda çok popüler olacak bir meslek olabilir. Geleceğin mesleklerini ya da mesleklerin geleceğini bilmek seçimlerimizi etkileyebilir. Yaşadığınız ya da yaşamak istediğiniz ülke, şehir dahi seçimlerinizden alacağınız verimi etkileyecektir.

Tüm bu süreci yürütmek ve yönetmek kolay değildir. Özelliklede meslek seçimine yönlendirildiğimiz ergenlik yaşlarında objektif değerlendirme yapabilmek oldukça zordur. Gençlerin üzerindeki sınav baskısı ve yaşadıkları gelecek kaygısı seçimlerine etki edebilmektedir.

Aba psikoloji olarak kariyer gelişiminizi önemsiyoruz. Kariyere bilinçli yön vermek sadece mesleki doyum elde etmek için gerekli değildir. Mesleğinizde elde edeceğiniz başarı ve mutluluk sayesinde hayatınızın her alanına mutluluğunuzu taşıyabilirsiniz. Biz Aba ailesi olarak bireylerin kendilerini ve yeteneklerini keşfetmesine destek oluyoruz.

Uyguladığımız IQ, EQ, dikkat, algı, yetenek ve kişilik testleriyle çocuk, genç ve yetişkin danışanlarımızın potansiyellerini keşfediyoruz. Kullandığımız psikolojik yöntemlerle danışanlarımızı daha iyi akademik sonuçlar alabilecekleri şekilde yönlendiriyoruz. Danışanlarımızın akademik eksiklerini tespit ederek gideriyor, dünyanın en seçkin kurumlarında eğitim almalarını sağlıyoruz. Doğru meslek seçimi yapmak için bizimle iletişime geçebilir, stratejik yetenek yönetimi ile kariyer danışmanlığı hizmetimizi alabilirsiniz.

 

Read More

Meslek seçimi yaparken sıklıkla çoklu zeka kuramına göre mesleki yönlendirme yapılmaktadır. Çoklu zeka kuramı bireyin baskın zeka alanlarının belirlenmesinde elverişlidir. Ancak seçim yaparken sadece zeka alanının dikkate alınması doğru bir seçim için yeterli olmayabilir. Bireyin doğru mesleğe yönelebilmesi için ilgisinin, becerisinin, bilgisinin ve yeteneğinin o alana elverişli olması gerekir. Meslek seçimi yaparken değerlendirme bu nedenle çok yönlü yapılmalıdır.

Çoklu zeka kuramı bireyin mesleki ilgisini belirlemek için oldukça başarılıdır. Ancak seçim yaparken bireyin sadece mesleki ilgisi değil bilgisi, becerisi ve yeteneği de dikkate alınmalıdır. Örneğin bir bireyin müzikal alana ilgisi olabilir, ancak bilgi ve yeteneği olmayabilir. Başka birinin müzikal alanda bilgi ve becerisi vardır ama ilgisi yoktur. Ya da müzikal alanda onu ileriye taşıyacak sözel zekası yeterli olmayabilir.

Dolayısıyla başarılı bir kombinasyon için ilgi, bilgi, beceri, yetenek bir arada olacak şekilde mesleki yönlendirme yapılmalıdır. Bu yazımızda bireylerin zeka alanları göz önünde bulundurularak yönelebilecekleri mesleklere yer verilmiştir. Ancak meslek seçimi yaparken çok daha derinlemesine çalışılması gerektiği göz ardı edilmemelidir. Mesleklerin geleceği, geleceğin meslekleri bilinmelidir. Sosyo-ekonomik ve kültürel koşullar, karakteristik özellikler, beklentiler ve tutumlar da göz önünde bulundurulmalıdır.

Aba psikoloji olarak meslek seçimi sürecinde danışanlarımızın hayal kırıklığı yaşamaması için çok yönlü değerlendirmeler yapıyoruz. Meslekleri sadece bugünüyle değil 40-50 yıl sonrasına yönelik gelişimiyle inceliyoruz. Stratejik yetenek yönetimi ile kariyer danışmanlığı yapıyor; kariyerinde mutlu, başarılı ve verimli bireyler kazanmayı hedefliyoruz.

Çoklu Zeka Kuramı Nedir?

Çoklu zeka kuramı 1983’te Gardner tarafından geliştirilmiştir. Bu kurama göre insan zekası IQ testiyle sınırlandırılamayacak kadar çok yönlü yetenekleri içermektedir. Çoklu zeka kuramına göre insan beyni sekiz zeka alanını içermektedir. Gardner, bütün insanlarda çeşitli zeka alanlarının var olduğuna inanmaktadır. Ona göre bir zeka alanı herkeste farklı ağırlıkta yer almaktadır.

Herkesin aynı zeka alanına sahip olması mümkün değildir. Nasıl insanlar fiziksel olarak birbirinden farklı ise zeka bakımından da farklıdırlar. Ayrıca Gardner, her bireyin doğuştan getirdiği zekasını iyileştirip, geliştirebileceğini öne sürmektedir. Gardner’a göre zeka türleri arasında sıkı bir ilişki bulunmaktadır ve beyin bir bütün halinde çalışır.

Örneğin yabancı dil bilen biri, bu dili profesyonel düzeyde kullanırken sözel zekasını kullanır. Dili sayesinde seyahat edip başka insanlarla tanışıp yeni ilişkiler geliştirirken sosyal zekasını kullanır. Bu bilgisini mesleğe çevirip turizm rehberi olabilir burada yine sosyal zekası devrededir. Bir akrobat işini yaparken dengede durmak için bedensel zekasını kullanır. Ancak mesafeyi, derinliği görsel-uzamsal zekasıyla ölçer.

Zeka Alanlarının Gelişimini Etkileyen Başka Faktörler de Vardır

Her insanda baskın olan farklı zeka alanları olsa da bu alanların gelişimi de bazı değişkenlere bağlıdır. Armstrong, zekaların gelişmesinde avantaj ya da dezavantaj yaratan çevresel etkenler olduğunu belirtmektedir. Bu değişkenlerde bireylerin meslek seçimi yaparken bireysel yönelimlerine etki etmektedir.

  1. Kaynaklara ulaşım şansı: Bir bireyin müzikal zeka alanı baskın olabilir. Ancak imkansızlıklar kaynaklı çocuğa müzikal alanda kendini geliştirme fırsatı verilememiş olabilir. Çocuk piyano, gitar, keman gibi bir enstrümanı hiç görmemiş ya da temin edememişse bu alanda kendini de geliştiremeyecektir.
  2. Tarihsel-kültürel faktörler: İçinde bulunulan yüzyıl, koşullar ve kültür neyi gerektiriyorsa zeka alanlarımızdaki yönelim de bundan etkilenecektir. Örneğin; matematik ve fene dayalı bir eğitim alan öğrencinin ister istemez bu alanda gelişimi olacaktır.
  3. Coğrafi faktörler: Kırsalda yetişmiş bir çocuk ile şehir merkezinde yaşayan çocuğun bedensel zekası çoğunlukla aynı değildir. Boş zamanlarını sokakta oynayarak ya da çobanlık yaparak geçiren çocuğun bedensel zekası daha çok gelişir. Şehir merkezinde, apartmanda büyümüş bir çocuğun ise bedensel zekasını geliştirebileceği alanlar daha sınırlıdır.
  4. Ailesel faktörler: Sanatçı olmak isteyen bir çocuğun ailesi, avukat olmasını istiyorsa sözel zekası bu yönde desteklenecektir.
  5. Durumsal faktörler: Kalabalık bir ailede büyümüş ve kalabalık bir ailede yaşayan bireyler doğalarında sosyallik olmadıkça, kendilerini geliştirmek için daha az zamana sahip olurlar.

Çoklu Zeka Kuramına Göre Meslek Seçimi Nasıl Yapılır?

Meslek Seçimi Önerileri: Sözel-Dilsel Zeka ve Meslek Seçimi

Sözel-Dilsel zeka alanı baskın olanların soyut ve simgesel düşünme becerisi yüksektir. Kavram oluşturma, dilbilgisi, şiir, hikaye yazma ve anlatma konularında beceriklidirler. Üstelik kelimeleri yaratıcı şekilde kullanabilirler, yazarlık ve anlatıcılıkta çok başarılı olabilirler. Mizah gibi güldürürken düşündürmeyi gerektiren içerikler üretmekte başarılıdırlar.

Sözel-dilsel zeka alanı baskın olan bireyler kendi ana dilini, gramer yapısını, sözdizimini profesyonelce kullanabilirler. Sözcüklerin telaffuzunu ve anlamını büyük bir ustalık ile kullanır başkalarının hatalarını da kolayca fark ederler. Yazılı ya da sözlü olarak etkili hitabet, ikna ve güdüleme yeteneğine sahiptirler.

Sözel-dilsel zeka alanı baskın bireyler meslek seçimi yaparken sözel ifade alanına ya da yazı alanına yönelebilirler. Yaratıcı yazarlık, edebiyat, editörlük, medya, gazeteci, şair, reklamcılık, tarih, kütüphaneci, olabilirler. Hukuk, Tercümanlık, siyaset bilimi, politika alanlarına da yönelebilirler.

Sayısal-Mantıksal Zeka ve meslek seçimi

Sayısal-Mantıksal zekası baskın olanlar matematik bilmeyi ve kullanmayı gerektiren alanlarda başarılı, verimli ve mutlu olurlar. Bu kişiler veri toplamayı, organize etmeyi, analiz etmeyi, yorumlamayı ve tahmin yürütmeyi severler. Nesneler arasındaki ilişkiyi daha kolay bulur ve problem çözme becerilerinde de daha yeteneklidirler. Soru sorarak düşünürler, araştırmacıdırlar ve bilgi edinmede meraklıdırlar.

Sayıları akıllıca kullanırlar, mantıksal modelleri, kategorileri, ilişkileri sebep ve sonuç ilişkilerini anlama yetenekleri vardır. Küçük yaşlardan itibaren strateji oyunlarından, bulmacalardan ve deney yapmaktan hoşlanırlar.

Meslek seçimi yaparken; Muhasebe, banka, bilgisayar sistemleri, mühendislik, yatırımcılık, araştırmacı, bilim adamı olabilirler. Uzay, fizik, kimya, matematik, elektrik-elektronik, nükleer mühendislik, ekonomi, finans, istatistik alanlarına da yönelebilirler.

Baskın giden başka bir zeka alanı daha varsa birden fazla alan değerlendirilerek meslek seçilebilir.

Görsel-Uzamsal Zeka ve meslek seçimi

Görsel-Uzamsal zeka alanı güçlü olan kişiler görsel uyaranları daha iyi fark eder, öğrenir ve hatırlayabilirler. Görsel alanı baskın kişilerin görme duyusu çok daha gelişmiştir. Görsel uyaranları diğerlerinden farklı değerlendirir ve fark edilmeyeni çok daha kolay fark edebilirler. Resimler, imgeler, şekiller ve çizgilerle düşünme, 3 boyutlu nesneleri algılama, muhakeme etme ve görsel ögelerle açıklayabilme yetenekleri ön plandadır.

Düşünürken şekillerle, resimlerle düşünürler. Hayal güçleri daha kuvvetlidir. Görsel/uzamsal zekanın dili; renkler, şekiller, desenler, dokular, imajlar, resimler ve diğer görsel sembollerdir. Kağıtların kenarına şekiller çizerler. Haritaları, çizelgeleri ve diyagramları daha kolay okurlar. Çeşitli açılardan objeler arasındaki benzerlik ve farklılıkları tanıyabilirler.

Meslek seçimi yaparken yönelebilecekleri alanlar oldukça geniştir. Mimar, mühendis, ressam, artist, fotoğrafçı, kameraman, heykeltıraş, tasarımcı, dekoratörlük, grafiker, stilist, tasarımcı olabilirler. Kaptan, pilot, izci, endüstri mühendisi, şehir planlamacısı, koruma, ajan, asker, polis olabilirler.

Bedensel-Kinestetik Zeka ve meslek seçimi

Bedensel-Kinestetik zeka alanı baskın olan bireyler beden diline, kas gücüne hakim bireylerdir. Vücutlarını kullanarak ön plana çıkabilecekleri mesleklerde daha başarılı olurlar. Dans, cimlantik, tiyatro gibi sahne sanatları, antranörlük, spor dalları, psikodrama, oyunculuk gibi meslekleri seçebilirler.

Meslek seçimi yaparken denge veya aktif beden kullanımı gerektiren meslekler açısından çok başarılı olabilirler. Yoga, pilates, meditasyon gibi zihin ve beden uyumu gereken alanlarda da başarılıdırlar. Pandomim, akrobasi, kareografi de yönelebilecekleri meslekler içerisindedir. Cerrahlık ince motor beceri gerektiren bir tıp dalıdır. Görsel-uzamsal zeka alanı güçlü olan bireyler, bedensel zekaları da güçlüyse cerrahlığa da yönelebilirler.

Bu zeka türü, vücut hareketlerini kontrol etmeyi ve yorumlamayı, fiziksel nesneleri kontrol etmeyi ve yorumlamayı, vücut ile zihin arasında bir uyum oluşturmayı sağlar. Bilgiyi vücutlarındaki hislerle işlerler. Hareket etmeyi, kişilerle konuşurken onlara dokunmayı, jest ve mimiklerini kullanmayı severler.

Meslek Seçimi Önerileri: Ritmik Zeka ve Meslek Seçimi

Müzikal-Ritmik zeka alanı baskın olan bireylerin ritme ve seslere karşı farkındalığı daha yüksektir. Çevresel seslere, insan sesi ve müzik aletlerine karşı duyarlıdırlar. İnsanların ruh hallerini ses tonlarından, vurgulardan kolayca anlayabilirler. Her ne iş yaparlarsa yapsınlar ses ve müziğe ihtiyaç duyarlar. Konsantre olmaları müzik eşliğinde daha kolaydır. Müzik yoksa kendileri şarkı mırıldanır ya da parmakları, el ve ayaklarıyla ritim tutarlar.

Yeni bir şeyler öğrenirken melodik şekle getirerek akıllarında tutmaya çalışırlar. Bir müzik aletini kolayca çalabilirler. Enstrümanlara meraklıdırlar ya da hedefleri bir enstrümanı öğrenmek üzerine olabilir. Bir melodiyi bir kez duymaları, tekrarlayabilmeleri için yeterlidir. Müzikal-ritmik zeka alanı baskın bireylerde bir çok alan bir arada değerlendirilmelidir.

Notaların matematiksel uyumunu fark edebilmek için müzikal zeka ile birlikte sayısal zeka da baskın olmalıdır. Müzik aletlerinin etkin kullanımı için bedensel zeka da müzikal zekaya eşlik etmelidir. Beste, şarkı sözü gibi eserler verebilmek için iç dünyasını yansıtabilmesi açısından içsel zekanın da müzikal zekaya eşlik etmesi gerekir. Sözlerdeki ritmi yakalayabilmesi için sözel zeka alanından beslenebilir olması gerekir.

Meslek seçimi yaparken müzik ve ritim barındıran işlere yönelebilirler. Besteci, orkestra şefi, dansçı, müzisyen, müzik terapisti, müzik öğretmeni, şarkı sözü yazarı, ses mühendisi olabilirler.

Meslek Seçimi Önerileri: Doğacı Zeka ve meslek seçimi

Doğacı zekaya sahip bireyler doğaya yönelik her türlü ayrıntıya karşı diğerlerine göre çok daha duyarlıdır. Hayvanları ve doğayı korumaya yönelik özveriyle çalışırlar. Doğal çevreyi anlama, tanıma, bitki ve hayvanların türlerini fark etme konusunda becerikli, ilgili ve bilgilidirler. Doğa ve hayvan türlerine yönelik belgeseller izlemekten keyif alırlar. Doğada olmaktan, doğa ile iç içe yaşamaktan hoşlanırlar.

Toprakla, doğayla, hayvanlarla iç içe olduklarında dinlenir, sakinleşir ve enerji dolarlar. Doğanın verdiği mesajları fark eder ve doğru yorumlarlar. Doğa ile ilgilenen bilimlerde başarı gösterirler.

Doğacı zekaya sahip bireyler doğaya ve çevreye yönelik farkındalık kazandırmayı amaçlayan, duyarlı bireylerdir. Doğayı kirletmez, temiz tutulması için büyük çaba sarf ederler. Organik ürünler kullanır, çevreye zarar verecek materyalleri kullanmazlar. Doğal kaynakları bilinçli kullanmayı ve onlardan en iyi şekilde yararlanmayı hedeflerler.

Meslek seçimi yaparken; Ziraat mühendisliği, veterinerlik, meteorolog, biyolog, jeolog, coğrafya, zoolog, turizm, çevrebilimci olabilirler. Botanik ve zooloji, organik kimya, böcek bilimi, denizcilik, arkeolog, kaşif, çiçekçi, aktar da olabilirler. Dağcı, izci, çiftçi, bahçıvan, çoban, doğa fotoğrafçısı olabilir, belgesel çekebilirler.

İçsel Zeka ve meslek seçimi

İçsel zeka alanı baskın bireyler iyisiyle kötüsüyle, güçlü ve zayıf yanlarıyla kendilerini çok iyi tanırlar. Kendini iyi tanıyor olmaları potansiyellerini gerçekleştirmeleri açısından onlara yardımcı olur. Duygu, düşünce ve davranışları üzerinde kolayca hakimiyet kurabilirler. Gerektiğinde soğukkanlı, gerektiğinde empatik olabilirler. Kendilerine değer verir, kendileriyle meşgul olmaktan keyif alırlar. Özgüven, özdenetim ve özdeğer sahibidirler.

İçsel zeka sahibi bireyler hümanizme katkı sunacak mesleklerde daha başarılı olurlar. Hatalarından ders alır ve her zorluğu kendilerini geliştirecek deneyimler olarak kabul ederler. içsel zekâsı gelişmiş kişiler, neler yapabilecekleri konusunda neredeyse kusursuz bir öngörüye sahiptirler. Dolayısıyla, başladıkları işte başarılı sonuçlar elde etme olasılıkları yüksektir.

Meslek seçimi yaparken; yazar, şair, filozof, psikoterapist, psikolog, iş adamı, araştırmacı, sanatçı, heykeltıraş, ressam, hemşire olabilirler.

Sosyal Zeka ve meslek seçimi

Sosyal zeka alanı baskın bireyler kişilerarası sözlü ve sözsüz iletişim dilini kullanmada oldukça iyidir. Grup içerisinde aranan kişilerdir, grubu harekete geçiren, motive eden yapıdadırlar. Empati becerileri oldukça yüksektir. İletişime geçtikleri kişinin ruh halini kolayca fark eder ve onun frekansından konuşabilirler.

Kitleleri, grupları ve bireyleri etkileri altına alabilirler. İkna kabiliyetleri yüksektir, networkleri geniştir. Bir ortama girdiklerinde çoğunluk tarafından tanınan kişilerdir. Grupları organize etme yetenekleri vardır. Liderlik vasıflarını taşırlar. Bu nedenle iyi bir takım lideri, yönetici, koç, antranör olabilirler.

Sosyal zeka alanı baskın kişiler diğerlerini etki altına alabilir, başkalarının duygu ve düşüncelerini yönlendirebilirler. Sosyal sorumluluk projelerinde yer alabilirler. Sosyal zekânın gelişmiş olması kişiye geniş bir çevre, sevilen kişi olma, kabul edilme gibi avantajlar sağlar.

Meslek seçimi değerlendirildiğinde; politikacılar, dini liderler, öğretmenler, psikologlar sosyal zeka alanının baskın olmasını gerektiren mesleklerdir. Halkla ilişkiler, mümessillik, satış elemanı, turist rehberi, emlakçı vb. olabilirler.

Read More