Sınav öncesi son haftaya girdik. 6 Haziran Pazar günü yani bu hafta sonu LGS gerçekleşecek. Sınava katılacak tüm öğrenciler ve aileler gibi bizler de oldukça heyecanlıyız. Heyecanınızı paylaşmak ve son günleri daha verimli geçirmeniz için hatırlatmalarda ve önerilerde bulunmak istiyoruz. Çoğunlukla sınavdan önceki son hafta sınava az bir zaman kalmış olması ve heyecanın artması nedeniyle verimsiz geçiriliyor. Kimi durumlarda da gereğinden fazla sınav odaklı olunur. Yani bu son günler öğrenciler ve aileler için oldukça önemli olsa da çoğunlukla doğru değerlendirilemiyor.

Sınavdan önce uyku ve yeme düzenini bozmak, rutinleri değiştirmek, ders çalışma ve soru çözme miktarıyla oynamak yaygındır. Kimi öğrenciler bu dönemde gereğinden fazla uyumaya veya çok az uyumaya başlar. Uyku ve uyanıklık saatleri ve süreleri değişir. İnternet, oyun, sosyal medya kullanımı artabilir. Yeme düzenleri normalden daha fazla veya az olabilir. Sınav öncesi dönemde artan stres ve heyecan yeme alışkanlıklarının da değişmesine neden olabilir.

Midelerini bozacak veya bağırsak düzenlerini değiştirecek öğün ve porsiyon değişikliğine gidebilirler. Öğün atlama görülebilir. Ayrıca bu dönemde öğrenciler sıklıkla ders çalışmayı ve özellikle soru çözmeyi bırakmaktadır. Kimi öğrencilerse son günlerde gereğinden fazla soru çözmeye veya yeni konular öğrenmeye başlayabilir.

Ailelerin de son hafta duygularında ve davranışlarında değişiklikler görülebilir. Çocuklarının sınav stresi onlara da yansır. Hem kendi beklentileriyle ilgili hem de çocuklarının performanslarıyla ilgili stres yaşayabilirler. Yaşadıkları stres ve kaygı ailelerin de davranışlarına ve rutinlerine yansıyabilir. Stresi kontrol etmekte zorluk yaşayabilirler. Çocuklarına gereğinden fazla sınav vurgusu yapabilir, sınavın önemini sıklıkla hatırlatabilirler.

Kimi aileler ise öğrencinin stresini azaltmak için sınavı önemsizleştirecek yönde konuşabilirler. Ailelerin normal zamandan farklı olan davranış ve tepkileri öğrencilerin daha fazla stres yaşamasına neden olabilir. Peki sınavdan önceki son günler nasıl daha verimli geçirilebilir? Sınavdan önceki son günleri öğrenciler ve aileler nasıl değerlendirmeli? Yazımızın devamında detaylarıyla bulabilirsiniz. Sınav Sabahı Nasıl Değerlendirilmeli? Yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Sınav Öncesi Son Günleri Verimli Geçirmek İçin Öğrencilere Öneriler

Sınav gününe sayılı gün kala başarınızı destekleyecek şekilde bu günleri nasıl geçirebileceğinizi merak ediyor olabilirsiniz. Aşağıda uygulaması kolay öneriler ve unutmuş olabileceğiniz konulara yönelik hatırlatmalar bulabilirsiniz.

Sınav Sabahına Göre Uyanmaya ve Yeterince Uyumaya Başlayın

Koca bir yılı ve özellikle sınavdan önceki son ayları yüksek tempoda geçirdiniz. Adeta bir maraton koştunuz ve oldukça yoruldunuz. Bu süreçte uykusuz kaldınız, ders çalışarak sabahladınız. Uyku düzeniniz epey bozuldu. Ancak sınav sabahı erken kalkmanız gerekecek. Sınav 09.30’da başlıyor. Ancak sınav salonuna erken gitmeniz, son kontrollerden geçmeniz gerekecek.

Sınava gireceğiniz lokasyona erişim sürenizi ve sınav günü oluşabilecek trafiği de hesap ederseniz o gün epey erken kalkmanız gerekecek. Fakat gece geç yatıyor ve gündüz geç saatlerde uyanıyorsanız sınav öncesi son gece erken uyuyamayabilirsiniz. Bu da sınav günü uykusuz kalmanıza ve kendinize gelmekte zorlanmanıza neden olabilir.

Bugünden başlayarak erken yatabilir ve sabahları sınava hazırlanacakmış gibi uyanabilirsiniz. Böylece sınav gününü de birden çok kez prova etmiş olursunuz.

Sınav Sabahına Uygun Şekilde Kahvaltı Yapın

Kahvaltı günün en önemli öğünü. Hele ki LGS, YKS gibi uzun saatler süren sınavlara girmeden önce dengeli ve yeterli beslenmek çok önemli. Kahvaltınızda tükettiğiniz besinleri doğru seçer ve porsiyonunuzu ihtiyacınıza göre belirlerseniz sınavdaki enerji ihtiyacınızı karşılamış olursunuz. Sınav süresini hesap ederken sınav alanına ulaşım ve sınavı bekleme sürenizi de göz önünde bulundurmalısınız.

Neredeyse sınavdan önce de sınav süresi kadar zamanınız geçecek. Toplam süreyi karşılayacak miktarda beslenmelisiniz. Sınava girmeden önce yanınızda götüreceğiniz ara öğününüzü de yiyebilirsiniz. Böylece enerji sürenizi de uzatmış olursunuz. Sınavdan önceki günlerde sınav günü besleneceğiniz şekilde beslenmeniz beklenmedik bağırsak hareketliliğinin de önüne geçecektir.

Her Gün ve Günde Birkaç Kez Nefes Egzersizi Yapın

Nefes egzersizlerinin ne denli önemli olduğu ve stresle başa çıkmada ne kadar etkili olduğu bilimsel olarak da kanıtlandı. Nefes çalışmak için hala vaktiniz var. Bugünden itibaren gün içerisinde birkaç kez nefes egzersizi yaparak yeni bir rutin geliştirebilirsiniz. Sınav öncesi veya sınav anında stres yaşadığınızda nefes çalışması yaparak stresinizi kontrol altına alabilirsiniz.

Üstelik stresi kontrol etmenin dışında dikkati odaklamaya ve zamanı daha verimli kullanmaya da katkı sağlar. Hatırlamanızı ve olumsuz düşüncelerle başa çıkmanızı da kolaylaştırır. Nefes Egzersizleri ile Kısa Sürede Sınav Stresinizi Yenebilirsiniz! Yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Sınav Öncesi Dönemde Uyurken ve Güne Başlarken Dijital Ekran Detoksu Yapın

Dijital ekranlardan yayılan mavi ışık özellikle akşam saatlerinde vücudun salgıladığı, bağışıklığı güçlendiren melatoninin salınımını azaltıyor. Yeterli melatonin salınımı için tam karanlık saatlerde lamba, dijital ekran ışığı gibi aydınlatıcılardan uzakta uyumanız gerekiyor. Yapay ışıkta veya gün ışığında melatonin salınımı duruyor.

Akşam 21.00 itibariyle melatonin salınımı artarken gece 02.00 – 04.00 saatlerinde en üst seviyelere ulaşıyor. 05.00 itibariyle melatonin salınımı tekrar düşmeye başlıyor ve günün aydınlanmasıyla duruyor. Bu nedenle düzensiz ve özellikle geç saatlerde uyuyanlarda yeterli melatonin salgılanmıyor. Uymak kadar uykuya dalma sürecinde de mavi ışığın ve dijital ekranların olumsuz etkiler var.

Zihin günü bitirirken gördüğü ve edindiği son bilgileri uyku süresince işlemliyor. Dolayısıyla uyku öncesi neye maruz kalıyorsak gece boyunca zihnimiz bu bilgiyi daha fazla önemsiyor. Güne başlarken de aynı şey geçerli. Dinlenmiş, berrak zihin uyanır uyanmaz neye maruz kalırsa onu daha kaliteli şekilde işliyor. Dolayısıyla bütün gün ders çalışıp uyumadan önce sosyal medyada dolaştığınızda zihniniz son gördüğünüz içeriklere odaklanıyor.

Sabah kalktığınızda da berrak zihin ilk neyle karşılaşırsa onu işlemliyor. Bu nedenle sınav öncesi süreçte uyumadan önce ve sabah kalkar kalkmaz öğrenmekte zorlandığınız bilgileri gözden geçirmenizi öneririz. Kısa notlar aldığınız, formüllerin, hatırlatıcıların olduğu kağıtları baş ucunuzda tutabilirsiniz. Uyumadan önce ve uyanır uyanmaz bu bilgileri tekrar edebilirsiniz.

Her Gün Sınav Kurallarına Göre Deneme Çözün ve Bu Süre Boyunca Maske Takın

Bu yıl LGS’ye girecek öğrenciler sınav süresini maskeyle geçirecek. Uzun süredir eğitimin uzaktan sürdürülmesi ve öğrencilerin ev ortamında ders görüyor olması yeterli maske alışkanlığı edinmelerini engellemiş olabilir. Sınav sırasındaysa uzunca bir süre maske takmaları gerekecek. Alışık olmayanlar maskeden rahatsız olabilir, maskenin varlığı dikkatlerinin kolayca dağılmasına neden olabilir. Özellikle gözlük kullananlar için maske takmak daha da zor hale gelebilir.

Maskenin vereceği rahatsızlıkla başa çıkmak için sınav öncesi son günleri maskeyle deneme çözerek değerlendirebilirsiniz. Böylece sınav gününün provasını yapmış olacak ve sınav atmosferini de evde deneyimlemiş olacaksınız. Bu çalışma maskeye adapte olmanızı ve sınav anında dikkatinizi dağıtmamasını sağlayacak. Ayrıca sınav kurallarına ve sınav süresine sadık kalarak deneme çözmeniz süreyi bilinçli kullanmanızı da kolaylaştıracak.

Sınav Öncesi Mutlaka Sınav Salonunu Ziyaret Edin, Trafik Koşullarını Göz Önünde Bulundurun

Navigasyonlara gereğinden fazla güvenip artık çoğu zaman gideceğimiz yerleri önceden kontrol etme ihtiyacı duymuyoruz. Ancak sınav günü sizin için oldukça önemli bir gün. Bu önemli günde oluşabilecek en ufak bir aksilik dahi motivasyonunuzu olumsuz etkileyebilir. Sınav günü rahat olabilmek, beklenmedik aksiliklerle uğraşmamak için sınavdan önce gerekli tedbirleri almak avantaj sağlar. Bu tedbirlerden en önemlisi de sınav salonunun önceden ziyaret edilmesidir.

Henüz sınav yerinize gitmediyseniz sınav öncesi son günlerinize salon ziyaretini eklemelisiniz. Özel araç ile ulaşım sağlamayacaksanız hangi ulaşım yöntemiyle gidebilirsiniz, kullanacağınız araçlara ne sıklıkta erişebiliyorsunuz öğrenmelisiniz. Toplu taşıma kullanacaksanız ineceğiniz yerle sınav salonu arasındaki yürüme mesafesini de deneyimlemiş olacaksınız. Böylece evden çıkış sürenizi netleştirebilir, ulaşım alternatiflerinizi erkenden belirleyebilirsiniz. O gün trafik yoğunluğu olabileceğini lütfen göz önünde bulundurun.

Sınav Günü İhtiyacınız Olacak Ne varsa Önceden Hazırlayın

Sınavda nelere ihtiyacınız olacağı ve mutlaka yanınızda bulundurmanız gerekenler sınav giriş kağıdında yer almaktadır. Kağıdınızı kontrol ederek bugünden itibaren eşyalarınızı hazırlayabilirsiniz. Hazırlıklarınızı tamamladığınızda bir kontrol listesi çıkarmanızı öneririz. Bu kontrol listesinde hazırladığınız ve o gün yanınıza alacağınız her şey bulunsun. Evden çıkmadan önce listenizi kontrol edin ve eksiksiz şekilde yola çıkın.

Sınav Öncesi Son Günlerde Öğrencilere Destek Olmak için Ailelere Öneriler

Özellikle son bir yıl boyunca siz de çocuğunuzla birlikte sınava hazırlık yaptınız. Daha iyi bir gelecek inşa etmesi için destek oldunuz, kaygılarını dinlediniz, yüreklendirdiniz. Şimdi birlikte verdiğiniz emeğin meyvelerini toplama zamanı geldi. Sınavdan önceki son birkaç günün içerisindeyiz. Bu önemli süreçte çocuğunuzun kaygıları artış gösterebilir. Olumsuz düşünceler artabilir.

Uyku düzeni, beslenmesi değişiklik gösterebilir. Daha içe kapanık, karamsar veya öfkeli olabilir. Çocuğunuz stresle başa çıkmakta zorluk yaşayabilir. Sınav bilincinin yanı sıra maskeyle sınava girecek olması onu daha da rahatsız edebilir. Hastalanmaktan endişe duyabilir. Dolayısıyla sınav öncesi bu son günlerde çocuğunuz şefkatinize, desteğinize ve ilginize daha fazla ihtiyaç duyabilir.

Bu süreçte sergileyeceğiniz yapıcı tavır ve tutum daha iyi hissetmesine katkı sağlayacaktır.

Birlikte Yapmaktan Keyif Alacağınız Aktiviteler için Zaman Ayırın

Çocuğunuzla birlikte gündeminizde sınav olmadan keyifli zaman geçirebilirsiniz. Sınav sonrası çıkacağınız kısa bir tatili planlayabilir, yaz dönemini değerlendirmeye yönelik planlar yapabilirsiniz. Bu planlar bir yaz tatili olabileceği gibi günübirlik şehir içi aktiviteler veya evde yapabileceğiniz faaliyetlerle ilgili de olabilir. Sınav öncesi dönemde sınav sonrası için plan yapabileceğiniz gibi son günlere yönelik de plan yapabilirsiniz.

Beraber yürüyüşe çıkabilir, spor yapabilir, birlikte bir film izleyebilir, yemek yapabilir, oyun oynayabilirsiniz. Amacınız çocuğunuzu gün içerisinde birkaç saatliğine de olsa sınav düşüncesinden uzaklaştırmak olsun.

Sınav Öncesi Dönemde Birlikte Nefes Çalışın, Olumlamalar Yapın

Birlikte nefes çalışmaları yapabilir, çocuğunuzun egzersizlerine eşlik edebilirsiniz. Böylece hem eğlenir hem de artan ortak kaygınızla daha kolay başa çıkabilirsiniz. Çocuğunuzun kaygılarını dinleyebilir, gerçekten uzaklaşan olumsuz duygu ve düşüncelerine yönelik objektif geribildirimler verebilirsiniz. Örneğin; çocuğunuz sınavda başarısız olacağını veya sınav süresini yetiştiremeyeceğini düşünüyor olabilir. Fakat sizin gözlemleriniz, öğretmenlerinin geri bildirimleri ve deneme sonuçları bunun aksini söylüyor olabilir.

Böyle bir durum söz konusu ise ona bunları hatırlatabilirsiniz.” Sınava yönelik olumsuz düşüncelere kapılman oldukça doğal. Çok emek verdin ve şu an emeklerinin karşılığını alamamaktan endişe ediyorsun. Ancak bu yılı çok verimli geçirdin. Sınav sonuçların ve okul puanın oldukça iyi. Hadi gel şimdi seninle nefes çalışalım. Kendini çok daha iyi hissedeceksin. Sınav anında da bu düşüncelere kapılırsan birlikte yaptığımız bu egzersizleri uygulayabilirsin.” gibi kendi cümlelerinizle yapıcı ve destekleyici dönüşler yapabilirsiniz.

Sınav öncesi dönemde vereceğiniz en önemli destekse gerçekdışı beklentilerden uzak olmanızdır. Çocuğunuzun potansiyelini kabul etmeli ve performansını takdir etmelisiniz. Olumlu dil ile konuşmanız, başarı veya başarısızlığın ilişkinizi değiştirmeyeceğini hissettirmeniz son derece önemli. Aba psikoloji ailesi olarak sınava girecek tüm öğrencilere başarılar dileriz.

Read More

Öfke kontrolü hayatımızın her alanında ve her döneminde ihtiyaç duyduğumuz işlevsel bir beceridir. Başarılı şekilde yönetildiğinde ve ifade edildiğinde öfke son derece sağlıklı ve doğal bir duygudur. Öfke yapıcı şekilde kullanılamadığında bireyin akademik başarısını, kariyerini, sosyal ilişkilerini ve iletişimini zedeler. Öfke kontrolden çıktığında yıkıcı bir güç haline gelmektedir ve kişinin de hoşnut olmayacağı sonuçları doğurabilir.

Dolayısıyla pek çok açıdan kazanan durumunda olabilmek için öfke kontrolü geliştirilmesi gereken bir beceridir. Yazımızın devamında öfke nedir ve neden açığa çıkar? Bilinçli Farkındalık Nedir? Ve Bilinçli farkındalık ile öfke kontrolü teknikleri nelerdir? Paylaşıyor olacağız.

Öfke Nedir? Neden Açığa Çıkar?

Öfke, hafif kızgınlıktan, şiddetli öfke ve hiddete kadar değişken yoğunlukta hissedilen, bir duygu durumdur. Genellikle öfkeye yol açan nedenler arasında; engellenme, haksızlığa uğrama, fiziksel incinme ve yaralanmalar, tacize uğrama, hayal kırıklığı, saldırıya uğrama, tehditler sayılabilir. Yetiştirilme tarzları da öfkeyi ifade ediş şeklimizi etkileyebilir.

Öfkeyi ifade etmekte güçlük yaşayan kişiler rahatlayabilmek için pasif agresif dediğimiz davranışlara da yönelebilmektedir. Bu konuda daha detaylı bilgi almak için Pasif Agresif Davranışlar Başarıyı Engelliyor yazımızı okuyabilirsiniz.

Öfke anında düşüncelerimiz, duygularımız, iletişim şeklimiz, davranışlarımız ve çevreyi algılayışımız birbirini etkiler. Öfke anında vücudumuzda biyolojik değişiklikler ve fizyolojik tepkiler açığa çıkar. Vücutta gerginlik ve stres hissedilir, adrenalin salınımı artar, kalp atışları artar, ağız kurur, vücut ısısı ve kan basıncı yükselir. Öfke anında “Savaş ya da kaç” sistemi devreye girer.

Öfkeyle başa çıkabilmek yani öfke kontrolü geliştirebilmek için mutlaka açığa çıkan duygunun farkına varmak gerekir. Vücudumda şu an neler oluyor? Ne hissediyorum? Bu hissi tetikleyen ne? Bu farkındalık öfkeyi yönetmeyi kolaylaştırıyor. Burada da bilinçli farkındalık ve öfke kontrolü için kullanılabilecek teknikler devreye giriyor.

Bilinçli Farkındalık Nedir?

Bilinçli farkındalık en basit anlamıyla şimdiki zamana yönelik farkındalık geliştirmektir. Bilinçli farkındalık aracılığı ile içinde bulunduğumuz anda açığa çıkan duygu, düşünce ve olayları o anda değerlendiririz. Bu değerlendirmeyi yaparken duygu, düşünce ve davranış üzerinde bilinç oluşturabilmek, yargısız ve nazik değerlendirebilmek gerekir.

Dikkatimizin de bu an da gerçekleşen duygu, düşünce ve davranış üzerinde odaklanabilmesi gerekmektedir. Zihne gelen farklı duygu, düşünce ve olaylar ayrıştırılabilmeli, bunların birbiriyle iç içe geçmesine izin verilmemelidir. Bu bahsediş size zorlu bir eylem gibi görünmüş olabilir. Ancak denediğinizde ve geliştirmek üzere pratik yaptığınızda öfke kontrolü geliştirmede uygulama kolaylığını göreceksiniz.

Mindfulness: Bilinçli Farkındalık Nedir? ve Mindfulness: Bilinçli Farkındalık ile Kariyerinizde Başarı Elde Edebilirsiniz. Bilinçli Farkındalık ile Akademik Hayatta Başarılı Olabilirsiniz yazılarımızdan faydalanabilirsiniz.

Bilinçli Farkındalık ile Öfke Kontrolü Teknikleri

Bilinçli farkındalık öfkeyle başa çıkmayı, sorunlara yapıcı çözümler getirmeyi kolaylaştırır. Bilinçli farkındalık aracılığı ile daha kolay empati kurabilir, kendiniz kadar diğerlerine yönelikte farkındalık geliştirebilirsiniz. Duygu, düşünce ve olaylara yönelik objektif bakış açısı geliştirebilirsiniz. Kendinizi, çevrenizi ve dünyayı daha farklı bir gözle değerlendirebilir, daha yapıcı yaklaşım sergileyebilirsiniz.

Dolayısıyla Bilinçli farkındalık kendinizden memnun olmanızı, çevrenizle daha iyi ilişkiler kurmanızı ve kariyerinizde öne çıkmanızı sağlar. Bilinçli farkındalığın kazandırdıklarıyla iletişiminiz iyileşir, yanlış anlaşmalar azalır dolayısıyla güçlü bir öfke kaynağı geride bırakılır. Yaşadığımız deneyimlerden ders çıkarabildiğimiz müddetçe benzer hataları yapmayı bırakırız.

Bilinçli farkındalık yalnızca hoşa giden deneyimleri gözden geçirmek değil hoşumuza gitmeyen deneyimleri de gözden geçirmemizi sağlar. Bu sebepten ötürü, hayatında bilinçli farkındalığı uygulayabilen kişiler hatalarının sebepleri üzerinde yoğunlaşarak kendilerini geliştirme yolunda büyük adımlar atarlar. Bilinçli farkındalık egzersizlerini düzenli olarak kullanmak stres hormonu olan kortizon üretimini de azaltıyor. Kaygı, yorgunluk, gerginlik, fiziksel ağrı hissini azaltıyor.

Gün içerisinde bu tekniklerin birkaçını denemek, daha etkili bir iş ve yaşam dengesi kurmanızı sağlıyor. Üstelik bilinçli farkındalık egzersizleri için özel mekanlara, ekipmanlara ya da belli başlı bir süreye ihtiyacınız yok. Günün her anı, her ortamda ve herhangi bir ekipmana ihtiyaç duymaksızın kolayca yapabilirsiniz.

Bilinçli farkındalık, formal ya da informal olarak iki farklı şekilde uygulanabilir. Formal uygulama her gün düzenli olarak bu egzersiz için belli bir zaman ayırmanızı gerektirir. İnformal uygulamada ise uygulamayı istediğiniz her an, her duygu, duyu, düşünce ve olay üzerinde yapabilirsiniz. Egzersizi yaparken sadece nefese odaklanabilir, duyulara odaklanabilir, duygu ve düşüncelere odaklanabilirsiniz.

Öfke Duygunuzu Açığa Çıkaran Düşüncelerinizi Bulmaya Çalışın, Zihninizde Neler Olup Bitiyor Farkına Varın

Öfke doğal bir duygudur ve öfke duygumuzu açığa çıkaran da sahip olduğumuz düşüncelerimizdir. Çoğunlukla bir düşünce duyguyu getirir açığa çıkan duygu daha güçlü bir düşünceyi çağrıştırır ve daha güçlü bir duygu açığa çıkar. Bu duygular bedende farklı duyumsamalara neden olur. Nabızda artış, adrenalin salınımı, gerginlik, nefes sıklığı, şiddetli çarpıntı gibi.

Öfke kontrolü sağlamak ve bedende hissedilen bu duyumları sakinleştirebilmek için tetikleyici düşüncelerimizi keşfetmemiz gerekir. Öfke kontrolü için öfke anında bilinçli farkındalık geliştirmeye yönelik kendinize şu 3 soruyu sorabilirsiniz:

  • Şu an ne düşünüyorum?
  • Bedenimde ne hissediyorum?
  • Bu duygu beni hangi davranışa yönlendiriyor?

Bu sorular mevcut duyguyu tanımanızı ve duygunuz üzerinde farkındalık geliştirmenizi sağlar. Düşünceleri yönelik bilinçli farkındalık geliştirmek için ise iç sesinize ve size ne söylediğinize odaklanmalısınız. Nasıl ki başkalarının söylediklerini duymak için onları dinlemek gerekiyor. Kendi iç sesinizi duymak için de dinlemeniz gerekir. İç sesiniz size ne diyor? Zihninize gelen düşünceler ne?

Fark Ettiğiniz An Nefes Egzersizi Uygulayın

Düşüncelerinizi keşfettikten sonra tekrar tekrar zihninizde bu düşünceyi pekiştirmek yerine düşüncenizin tetiklediği duyguya odaklanmalısınız. Bu duyguyu yani öfkenizi en yoğun şekilde vücudunuzun hangi bölgesinde hissediyorsunuz? Şimdi öfkenizi hissettiğiniz yere doğru nefes alıp verdiğinizi hayal edin. Aldığınız her nefesin öfkenizi hissettiğiniz vücut alanına dolduğunu ve verdiğiniz her nefesle burada biriken öfkenin boşaldığını hayal edin.

Nefes alıp verişlerinizle bu bölgeyi gevşettiğinizi, soğuttuğunuzu, rahatlattığınızı hayal edin. Sakinleşmeye odaklanın. Bu egzersizi yaparken nefesinize odaklanmakta güçlük yaşıyorsanız gözlerinizi kapatabilirsiniz. Bedeninizin tamamen rahatladığını hissedene kadar bu halde kalmaya devam edin.

Nefes zihin ile kurulan en kolay bağlantı adeta beden ile zihin arasındaki bir köprüdür. Öfke, kaygı, korku anında ya da duygu ve düşüncelerimiz üzerindeki kontrolümüzü kaybettiğimizde nefes ile yeniden ana odaklanabiliriz. Dolayısıyla öfke kontrolü sağlayamadığımız ya da andan uzaklaştığımız durumlarda yapmamız gereken nefesimizi takip etmektir.

Kendinize, Duygu ve Düşüncenize Dışarıdan Objektif Bakın

Öfke kontrolü için en önemli aşamayı sağladınız. Öfkenizi fark ettiniz, öfkeye neden olan düşüncelerinizi keşfettiniz ve beden duyumlarınızı gevşettiniz. Şimdi öfke duymanıza neden olan farkında olduğunuz veya olmadığınız duygu, düşünce ve davranışlarınıza dışarıdan bakmalısınız. Başka birinin gözüyle tüm süreci objektif değerlendirmeye çalışmalısınız.

Bu duygu herkes için olağan bir duygu mu? Bu olaya ya da duruma herkes aynı tepkileri mi verirdi? Sizin davranışınız bu olay için uygun bir davranış mıydı? Daha yapıcı şekilde farklı neler yapılabilirdi? Öfke duymanıza neden olan düşünceleriniz herkes için geçerli mi? Kendinizi değerlendirdiğinizde daha iyisi için ne yapabilirsiniz?

Burada öfke kontrolü için elinizi daha yapıcı duygu, düşünce ve davranış alternatifleriyle güçlendirmelisiniz.

Öfkenizi Kontrol Altına Aldıktan Sonra Öfkenizin Kaynağıyla ya da Muhatabıyla İletişim Kurun

Duygu, düşüncenizi bastırmanız öfkenizi söndürmez. Aksine başka bir yerde daha güçlü şekilde açığa çıkmasına neden olabilir. Dolayısıyla öfke kontrolü için en önemli adımlardan birisi de öfke kaynağınızla iletişime geçmeniz olacaktır. Ancak bu iletişim fevri bir iletişim olmamalıdır. Bu nedenle yukarıdaki her bir adımı uygulamış, sakinleşmiş, kendinizi ve duygunuzu objektif şekilde değerlendirmiş olmalısınız.

Ardından alternatif tepki, duygu, düşünce, davranış seçeneklerinizle beraber iletişim için adım atmalısınız. Bu aşama bir özür dileme, alttan alma aşaması olarak değerlendirilmemelidir. Bu öfkenin kaynağını tanıma, yüzleşme ve empati kurma sürecidir. Bilinçli farkındalık ile öfke kontrolü size öfkelenmemeyi öğretmez. Öfke doğal ve gerekli bir duygudur. Sağlıksız olan ise öfkenin tetiklediği olumsuz davranışlarımızdır.

Bilinçli farkındalık aracılığı ile bu olumsuz tepkileri nasıl düzenleyeceğimizi ve kontrol edeceğimizi öğreniriz.

Bilinçli Farkındalık ile Öfke Kontrolü Kazanmak için Bizimle İletişime Geçebilirsiniz

Öfke sağlıklı olarak yaşandığında son derece işlevsel, doğal ve önleyici bir duygudur. Ancak öfkeye verdiğimiz tepkiler kontrolden çıktığında, iletişimimiz, performansımız bozulduğunda destek almak gerekebilir. Öfke herkeste açığa çıkabilecek doğal bir tepki olsa da kimi zaman biyolojik ve genetik hastalıklar da öfkeye yol açabilmektedir. Dolayısıyla öfke kontrolü sağlamakta güçlük yaşıyor olabilirsiniz.

Aba Psikoloji olarakbilinçli farkındalık yöntemiyle danışanlarımızın öfke kontrolünü geliştirmek için doğru teknikleri kullanıyoruz. Öfkenin altında yatan tetikleyici düşünce ve duygular üzerine yoğunlaşıyor ve yapıcı alternatif düşünceler üzerine odaklanıyoruz. Öfkenin sağlıklı ifade edilmesine engel olan iletişim eksiklikleri, özgüven eksikliği ve benlik algısı üzerine çalışıyoruz. Danışanlarımızın öfke kaynaklı yaşayabileceği akademik başarısızlıkların, kariyer duraklamalarının önüne geçmek için stratejik yetenek yönetimini kullanıyoruz.

Öfke kontrolü becerisi ile çiftler arası, aile içi ve sosyal yaşamda açığa çıkan sorunları aşıyoruz. Dolayısıyla Aba psikoloji olarak öfke ile çalışırken pek çok farklı noktaya değiniyoruz. Uzman psikologlarımızla öfkenin yol açtığı olumsuzlukları en yapıcı şekilde gidermeye odaklanıyoruz. Çocuk, ergen, genç, yetişkin ve aile olmak üzere her yaş grubundan bireyle çalışmalar yapıyoruz. Detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Read More