Zaman yönetimi, bireylerin belirli bir süre zarfında önceliklerini belirleyerek, zamanlarını etkili ve verimli bir şekilde kullanmaları için planlama, kontrol ve değerlendirme süreçlerini kapsayan bir beceri setidir. Zaman yönetiminin amacı, belirli hedeflere ulaşmak için kaynakların en etkin şekilde kullanılmasını sağlamak, stresi azaltmak ve yaşam kalitesini artırmaktır. Bu süreç, görevleri öncelik sırasına koyma, planlama, zamanı dilimlere ayırma, ara verme ve değerlendirme gibi çeşitli adımları içerir.

Sınav hazırlık süreci, genellikle yoğun ve stresli bir dönemdir. Bu süreçte zamanı etkili bir şekilde yönetmek, öğrencinin hem akademik başarısını artırabilir hem de genel yaşam kalitesini yükseltebilir. Bu nedenle, zaman yönetimi, sınavlara hazırlanan her öğrenci için kritik bir beceridir.

Aba Psikoloji olarak, bu blog yazımızda sınav hazırlık sürecindeki kritik rolü olan zaman yönetimine derinlemesine bir bakış sunuyoruz. Zaman yönetiminin neden bu kadar önemli olduğunu, size sunabileceği avantajları, etkili zaman yönetimi stratejilerini ve bu süreçte sıkça karşılaşılan hataları, nasıl önleyebileceğinizle ilgili ipuçlarıyla birlikte detaylandırıyoruz.

Sınava Hazırlık Sürecinde Zaman Yönetiminin Önemi

Sınava hazırlık süreci, öğrenciler için yoğun bir tempoyla geçen ve konsantrasyon gerektiren bir maratona benzer. Bu maratonda başarılı olmak için sadece bilgiye sahip olmak yeterli değildir; bilgiyi doğru zamanda, doğru şekilde kullanmak da oldukça önemlidir. İşte bu noktada etkili zaman yönetimi devreye girer. 

Bu süreçte etkili zaman yönetimi, sadece akademik başarıyı artırmakla kalmaz, aynı zamanda öğrencinin stres seviyesini düşürerek genel yaşam kalitesini yükseltir. Zamanı doğru bir şekilde planlayıp yönetmek, öğrencinin çalışma sürecini optimize etmesine, hedeflerini belirleyip bu hedeflere ulaşmasına yardımcı olur. Bu, öğrencinin konuları daha derinlemesine anlamasına, eksik olduğu alanlarda daha fazla zaman harcamasına ve sonuç olarak sınavlarda daha başarılı olmasına olanak tanır. Kısacası, etkili bir zaman yönetimi, sınava hazırlık sürecinin stresini azaltmak, motivasyonu artırmak ve akademik başarıya ulaşmak için vazgeçilmez bir araçtır.

Sınava Hazırlık Sürecinde Zaman Yönetiminin Sağladığı Avantajlar:

Sınav hazırlığındaki zaman yönetiminin avantajları, öğrencilerin daha etkili, verimli ve dengeli bir şekilde çalışmalarını sağlar. Bu avantajlar şunları içerir:

 Daha Etkili Öğrenme: Zaman yönetimi, öğrencilere hangi konulara ne kadar zaman ayırmaları gerektiğini belirleme fırsatı sunar. Bu, bilgiyi daha hızlı öğrenmeye ve hafızada daha uzun süre tutmaya yardımcı olur.

 Önceliklendirme: Öğrenciler, hangi konuların daha zor ya da önemli olduğunu belirleyerek, çalışma sürecini bu önceliklere göre düzenleyebilirler. Bu sayede en önemli konulara yeterli zaman ayrılabilir.

 Stresin Azaltılması: Planlı bir çalışma, sınav tarihine kadar olan süreyi en verimli şekilde kullanmayı sağlar. Bu, sınav öncesi gerginlikten ve son dakika telaşından kaçınmaya yardımcı olur.

 Dengeli Yaşam: Etkili bir zaman yönetimi, sadece ders çalışma değil, aynı zamanda dinlenme, hobi, spor ve sosyal aktiviteler için de zaman yaratır. Bu, öğrencinin fiziksel ve ruhsal sağlığını korumaya yardımcı olur.

 Artan Motivasyon: Zaman yönetimi ile belirlenen hedeflere ulaşıldığında öğrencinin özsaygısı ve motivasyonu artar. Bu, öğrenme sürecini daha keyifli hale getirir.

 Daha İyi Sonuçlar: Organize bir çalışma süreci, genellikle daha iyi sınav sonuçlarıyla sonuçlanır. Öğrenci, zamanı doğru kullanarak tüm konuları kapsamlı bir şekilde gözden geçirebilir.

 Öz-Denetim ve Bağımsızlık: Zaman yönetimi becerileri, öğrencinin kendi öğrenme sürecini kontrol etmesine ve bağımsız bir öğrenci olmasına yardımcı olur.

 Daha Az Erteleme: Zamanı etkili bir şekilde yönetmek, öğrencinin ertelemeye daha az eğilimli olmasını sağlar. Bu, öğrencinin dikkatinin dağılmasını önler ve odaklanmasını artırır.

 Esneklik: Beklenmedik durumlar ve aksilikler her zaman meydana gelebilir. Etkili zaman yönetimi, bu tür durumlara karşı hazırlıklı olmayı ve hızla uyum sağlamayı kolaylaştırır.

 Kendine Güvenin Artması: Zamanı etkili bir şekilde yönetmek, öğrencinin kendi yeteneklerine olan güvenini artırır. Bu, öğrencinin sınavlara daha hazır ve kendinden emin bir şekilde girmesine yardımcı olur.

 Sonuç olarak, sınav hazırlığı sürecinde etkili bir zaman yönetimi, öğrencilere hem kısa vadeli (sınav başarısı) hem de uzun vadeli (hayat boyu öğrenme ve kariyer) avantajlar sağlar.

Sınav Hazırlığı için Zaman Yönetimi Stratejileri

 Plan Yapma: Öncelikle sınav tarihinizi belirleyin ve bu tarihe kadar olan süreyi değerlendirin. Hangi konularda ne kadar zaman harcamanız gerektiğini belirlemek için bir takvim oluşturun.

 Öncelik Sırası Belirleme: Hangi konuların daha zor olduğunu veya daha fazla zaman gerektirdiğini belirleyin. Bu konulara daha fazla zaman ayırın.

 Kısa Çalışma Blokları: 25 dakikalık çalışma ve 5 dakikalık mola şeklinde olan ‘’Pomodoro’’ tekniği gibi yöntemleri kullanarak kısa sürelerle ve verimli bir şekilde çalışın.

 Düzenli Ara Verin: Uzun saatler boyunca kesintisiz çalışmak yerine, belirli aralıklarla kısa molalar vererek zihninizin dinlenmesini sağlayın.

Dikkat Dağıtıcı Unsurlara Karşı Dikkatli Olun: Çalışırken cep telefonunuzu kapatın veya uçuş moduna alın. Sosyal medya bildirimleri, mesajlar gibi dikkatinizi dağıtan şeylerden uzak durun.

 Öğrenme Tarzınızı Bilin: Kimi öğrenciler görsel materyallerle, kimi ise sesli materyallerle daha iyi öğrenir. Öğrenme tarzınızı bilerek ona uygun materyallerle çalışmaya özen gösterin.

 Gerçekçi Hedefler Koyun: Her gün için belirlediğiniz hedefler gerçekçi olmalıdır. Aşırı yüklenmek, motivasyonunuzu düşürebilir.

 Kendinizi Ödüllendirin: Belirlediğiniz hedeflere ulaştığınızda kendinizi ödüllendirin. Bu, motivasyonunuzu artırabilir.

 Sonuç olarak, sınav hazırlığı süreci zorlu olabilir, ancak doğru zaman yönetimi stratejileriyle bu süreci daha verimli ve az stresli hale getirmek mümkündür. Planlama yapın, önceliklerinizi belirleyin ve çalışma alışkanlıklarınızı gözden geçirin. Bu sayede başarılı bir sınav süreci geçirebilirsiniz.

Sık Yapılan Hatalar ve Bunlardan Kaçınma

1- Aşırı Yüklenme:

Birçok öğrenci, çok fazla bilgiyi kısa süre içinde öğrenmeye çalışarak aşırı yüklenir. Bu, hızla tükenmeye, bilgilerin etkili bir şekilde hafızaya alınamamasına ve stresin artmasına yol açabilir.

Kaçınma Yolu:

Dengeli Çalışma Planı Oluşturun: Dersler arası dengeyi sağlamak ve her konuya yeterli zamanı ayırmak için bir plan oluşturun.

Bilgiyi Parçalara Ayırın: Bilgiyi küçük bölümlere ayırarak, her bölümü ayrı ayrı öğrenmeye çalışmak daha etkilidir.

Beklentilerinizi Yönetin: Tüm bilgiyi kısa süre içinde öğrenme beklentisi yerine, süreç odaklı bir yaklaşım benimseyin.

2- Yetersiz Mola:

Ara vermeden uzun süre çalışmak, konsantrasyonun düşmesine ve verimliliğin azalmasına neden olabilir.

 Kaçınma Yolu:

Düzenli Mola Planı Oluşturun: Belirli aralıklarla mola vermek için bir zamanlama yarak plan oluşturun. Örneğin, her 45 dakika çalıştıktan sonra 10 dakikalık bir mola alabilir.

Aktif Molalar Verin: Molalar sırasında, bedeninizi hareket ettirmek, biraz yürümek veya kısa bir meditasyon yapmak zihninizi tazeleyebilir.

Molanın Uzunluğuna Dikkat Edin: Molaların çok kısa veya çok uzun olmamasına dikkat edin.

3- Hedefsiz Çalışmayın:

Belirli bir hedef olmadan yapılan çalışma, neye odaklanız gerektiğini bilememenize ve dağınıklığa neden olabilir. Bu da verimliliğinizi düşürür.

 Kaçınma Yolu:

 SMART Hedefler Belirleyin: Özgül, ölçülebilir, ulaşılabilir, ilgili ve zamanlı hedefler belirleyerek çalışma sürecinize yön vermek önemlidir.

Kısa ve Uzun Vadeli Hedefler Oluşturun: Hem günlük hem de uzun vadeli hedefler belirlemek, motivasyonunuzu artırabilir ve ilerlemenizi takip etmenize yardımcı olabilir.

Önceliklendirme Yapın: En önemli ve acil olan konuları belirleyerek bu konulara öncelik verin.

Zaman Yönetiminde Profesyonel Destek, Sınavda Fark Yaratır!

Sınav hazırlığı süreci, bir öğrencinin hayatındaki en stresli ve yoğun dönemlerden biridir. Bu süreçte etkili zaman yönetimi, sadece ders başarınızı değil, aynı zamanda ruhsal sağlığınızı ve genel yaşam kalitenizi de doğrudan etkileyebilir. Her öğrencinin çalışma tarzı, motivasyon kaynakları ve günlük rutini farklıdır; bu nedenle genel öneriler herkes için aynı derecede etkili olmayabilir. Eğer sınav hazırlığınızda zamanı verimli kullanmakta zorlanıyorsanız, ABA Psikoloji’nin uzman ekibinden destek alarak, sınav sürecinizi daha verimli ve az stresli hale getirebilecek bireysel çözümler ve stratejiler geliştirebilirsiniz. Unutmayın, sınav başarınızı maksimize etmek ve aynı zamanda ruhsal dengeyi korumak için profesyonel bir yardım almak her zaman doğru bir adımdır.

Read More

Sınava hazırlık döneminde öğrencilerimiz için neler yapıyoruz? Öğrencilerimize nasıl destek veriyoruz? Eğitim ve kariyer noktasında nasıl bir yönlendirme sağlıyoruz? Yaşadığımız yüzyılda eğitim ve kariyer seçimi yapmak birçok öğrenci için zorlayıcı olabiliyor. Çünkü oyunun kuralları sürekli değişiyor. Bu durum üzerinde teknolojik gelişmelerin büyük bir etkisi olduğu biliniyor. Elbette öğrencilerin önünde çok fazla farklı seçenek bulunması da kafa karışıklığına neden olabiliyor. Süreç planlı bir şekilde yürütülmediği zaman olumsuz durumlarla karşılaşmak söz konusu olabiliyor. Çünkü kariyer planlama sürecinin birçok farklı dinamiği bulunuyor. Bu anlamda; atılacak her bir adımın doğru planlanması önem taşıyor. Bu süreçte stratejik davranabilmek önemli bir noktayı oluşturuyor.

Sınava hazırlık döneminin öncesinde öğrencinin hangi alana yönelik bir hazırlık yapacağını belirlemek gerekiyor. Elbette bu noktada; öğrencinin ilgi alanları ve becerileri belirleyici rol oynuyor. aba Psikoloji sürecin ilk adımlarından biri olan bu noktada devreye giriyor. Öğrencilerin ilgi alanlarının tespit edilebilmesi için stratejik yetenek yönetimi ve kariyer testi uygulamalarına başvuruluyor. Bu noktada tek bir test yaparak karar vermek yeterli olmuyor. En az 5 farklı test uygulayarak ve elde edilen verileri değerlendirerek bir sonuca varmak gerekiyor. Stratejik yetenek yönetimi ve kariyer testi uygulamalarının güncelliği de önem taşıyor. Sürecin doğru yürütülebilmesi ve değerlendirilebilmesi uzmanlık istiyor. Bu noktada doğru kariyer danışmanlarıyla çalışmak önem taşıyor.

Sınava Hazırlık Dönemi Nasıl Yürütülmeli?

Öğrencilerin ilgi alanları ve yeteneklerinin tespit edilmesini ülke, okul ve bölüm seçimi süreci izliyor. Bu süreçte son derece dikkatli davranmak gerekiyor. Her üniversitenin farklı alanlarda uzmanlaştığını bilerek hareket etmek gerekiyor. Aynı zamanda kimi alanlar için bazı ülkelerin de daha ön planda olduğu görülebiliyor. Örneğin; moda tasarımı eğitimi almak isteyen bir öğrenci için İtalya uygun bir seçim olabiliyor. Benzer şekilde; Mühendislik eğitimi almak isteyen bir öğrenciyi Hollanda üniversitelerine yönlendirmek doğru bir karar olabiliyor. Bu noktada; üniversitelerin isimlerine ve popülerliğine odaklanmak yerine niteliklerini dikkate almak gerekiyor. Aksi halde dünyanın en iyi üniversitelerinden kabul alıp mutsuz olmak söz konusu olabiliyor.

Sınava hazırlık dönemi öncesinde bölüm seçimi yaparken geleceği öngörebilmek de önem taşıyor. Bir mezunun 40 – 60 yıl değer üretebileceği düşünülerek dünyanın o günkü konumunu öngörebilmek gerekiyor. Yani planlama sürecini yalnızca üniversiteye kabul alma noktasına kadar yapmak doğru bir yaklaşım olmuyor. 40 – 60 yıllık süreci planlayabilmek gerekiyor. Bu noktada; kariyer danışmanlığı alınması kesinlikle tavsiye ediliyor. aba Psikoloji’nin uzman kadrosu dünyanın bugünkü ve gelecekteki konumunu değerlendirerek gerekli yönlendirmeleri yapıyor. Dünyanın sosyo – ekonomik durumu, toplumsal gelişmeler ve problemler, teknolojinin varacağı noktalar bu süreçte değerlendiriliyor. Öğrencinin yeteneklerine ve beklentilerine en uygun okul, bölüm ve ülke seçimini yapması sağlanıyor.

Sınava Hazırlık Döneminde Nelere Dikkat Edilmeli?

Yurt dışı eğitim söz konusu olduğunda hangi sınavların alınması gerektiği de önem taşıyor. Üniversiteler için kimi sınavlar ve diploma programları daha fazla ön plana çıkıyor. SAT sınavları bu sınavların en önemlilerinden biri olarak biliniyor. Bu sınav öğrencilerin yalnızca akademik yeterliliğini ortaya çıkartmıyor. Aynı zamanda eleştirel düşünme, analiz gibi becerileri hakkında da ipuçları veriyor. Bu anlamda üniversiteler SAT sınavının mutlaka alınmasını talep ediyor.

Diploma programlarında ise AP ve IB programları ön plana çıkıyor. AP programının daha avantajlı olduğu kabul ediliyor. Çünkü AP programı daha fazla ülke tarafından kabul görüyor. Aynı zamanda AP programı veren liselerde okumayan öğrenciler de sınavları alabiliyor. Bu da akademik yeterliliği belgelendirmenin en önemli adımlarından biri oluyor. Elbette hem SAT hem de AP için sınava hazırlık dönemini titizlikle yürütmek gerekiyor.

Dil yeterliliği önem taşıyan bir başka konu olarak karşımıza çıkıyor. Bu noktada ise IELTS ve TOEFL sınavlarının alınması bekleniyor. Üniversiteler çoğunlukla her iki sınavı da kabul ediyor. Ancak bazı üniversiteler için bir sınav daha fazla ön plana çıkabiliyor. Bu noktada seçimi üniversitelerin başvuru şartlarını inceleyerek yapmak gerekiyor.

aba Psikoloji’nin tüm bu sınavlara hazırlık sürecinde öğrencileri desteklediği biliniyor. aba Academy bünyesinde sınavlara yönelik dersler yürütülüyor. aba Academy uzman kadrosu ile öğrencileri, en doğru öğrenme yöntemi ile destekliyor. Her öğrenci için farklı bir planlama ve çalışma sistemi uygulanıyor. Böylelikle her öğrenci kendine en uygun öğrenme biçimi ve öğrenme hızı ile sınava hazırlık yapma fırsatı bulabiliyor.

Sınavlara Psikolojik Olarak Hazırlanmak

Sınav süreçleri öncesinde akademik hazırlık kadar psikolojik hazırlık da önem taşıyor. Kariyer seçimi ve sınav dönemlerinde öğrencilerin sınav stresi gibi olumsuz durumlarla da mücadele etmesi gerekebiliyor. aba Psikoloji’de öğrenciler bu noktada da destek alabiliyorlar. Hatta bu destek öğrencilerle sınırlı kalmıyor. Aileler ve öğrencinin içinde bulunduğu ekosisteme yönelik çalışmalar da yürütülüyor. Motivasyonun artırılması ve stresin minimize edilmesine yönelik çalışmalar yürütülüyor. Bu sayede öğrencilerin başarı oranının artırılması sağlanabiliyor.

Kısacası öğrenciler aba Psikoloji tarafından hem psikolojik hem akademik olarak destekleniyor. Sınav alımları ve yerleştirmeleri konusunda uygun şekilde yönlendiriliyorlar. Okul, bölüm ve ülke seçimi konusunda yardım alabiliyorlar. İlgi ve yeteneklerin tespitinden sınavlara, stajlardan istihdam süreçlerine kadar her aşamada öğrenciler destekleniyor.

Sınava Hazırlık ve kariyer süreçleri hakkında detaylı bilgi için aba Psikoloji web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Kariyer danışmanlığı desteği almak için Doç. Dr. Gamze Sart ve aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Psikoloji, eğitim ve kariyere dair daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More

Sınava hazırlanırken motivasyon artırmak için ailenin desteği son derece önemlidir. Öğrenciler sınav dönemlerinde kendilerini oldukça yoğun bir temponun içerisinde bulurlar. Hem okul başarılarını sağlamak hem sınava hazırlanmak için emek verirler. Bu yorucu tempoda bir de ergenlik sürecinin getirisi duygu, düşünce ve davranışlarla boğuşur yani bir yanda da büyümeye devam ederler. Tüm bu tempo içerisinde kendilerine yönelip alan seçimi yapmak, mesleğini belirlemek, motivasyonunu sağlamak ve tüm diğer beklentileri karşılamak kolay değildir. Bu dönemde ailenin desteğini alabilmek çocuk için adeta oksijen maskesi etkisi yapacaktır. Sınava hazırlanırken çocuğa alan tanımak, duygularını paylaşması için fırsat vermek çocuğun rahatlamasını ve ailesine kendini yakın hissetmesini sağlayacaktır.

Gençler tıpkı çocukluk döneminde olduğu gibi ergenlik döneminde de ailenin sınırlarını belirlemeye çalışırlar. Artık çocukluktan kalma sınırlar onlara yetmemektedir ve genişlemeye ihtiyaçları vardır. Aile ise bu dönemde çocukları kontrol etmekte zorlanır, iç dünyalarını bilememek ve olası tehlikelerden koruyamamak endişesiyle çocukları kısıtlarlar. Kısıtlamalar çocukların “anlaşılmıyorum, gelişimim desteklenmiyor, kabul görmüyorum” kanılarına varmalarına neden olur. Çocuklar aileleriyle aralarına mesafe koyabilir ve duygu, düşüncelerini onlarla paylaşmaktan kaçınabilirler. Aileler çocuklarının onlara en ihtiyaç duyduğu dönemde araya böyle bir mesafe girmemesi için ergenlik dönemine yönelik daha fazla bilgi edinmelidir. Belirsizlikler ve eksik bilgi sahibi olmak kaygılarımızı tırmandırırken bilgi sahibi olmak bizi rahatlatacak ve ilişkilerimizi olumlu etkileyecektir.

Aileler Sınava Hazırlanırken Motivasyon Artırmak İçin Çocuklarına Nasıl Destek Olabilir?

Her Çocuğun Övülecek Bir Davranışı Vardır

Her çocuğun övgü gerektirecek bir davranışı vardır. Sözlü övgü en doğal ve en kolay uygulanan ödüllendirmedir. Ancak sözlü övgü, çok fazla kullanıldığında etkisini kaybedebilir. Gerekirse küçük davranışları ödüllendirmeye başlayarak ilerleyebilirsiniz. Örneğin; “her gün okul dönüşü düzenli olarak derslerini tekrar ettiğini görüyorum, sorumluluklarını yerine getiriyor olmak çok güzel.” Övgüler zamanında ve doğru yerde verilmelidir. Ancak bu koşullar sağlandığında çocuklar için motive edici olacak ve performansa yansıyacaktır.

Sınava hazırlanırken motivasyon artırmak için ödül düzenli verilirse sürekli beklenir, verilmediği zaman cezalandırma olarak algılanır. Buna karşılık sık verilerse kanıksanır ve ödüllendirme olarak görülmez. Aynı zamanda maddi ödüller dış motivasyon kaynağıdır. Öğrencilerin çalışma alışkanlıklarının ve motivasyonlarının devamlı olabilmesi için içsel motivasyona ihtiyaçları vardır. İçsel motivasyon; çalışmanın gerekliliğini öğrenmek, hedefe ulaşmak için araç olarak görmek sayılabilir. Maddi övgü ise dışsal motivasyondur. Etkili olabilmesi için her seferinde ödülün şiddeti artmalıdır. Ödül gelmediğinde ya da yeterli olmadığında öğrencinin motivasyonu olumsuz etkilenecektir.

Sınava Hazırlanırken Motivasyon Artırmak İçin Hedeflerini Belirlemesine Destek Olun

Hedef belirlemek sınavda başarılı olabilmek için yapılması gereken her şeyin başında gelir. Motive olmak, dikkatini toplamak, zamanı verimli kullanmak, verimli çalışmak, kaygıyı yönetebilmek için önce hedef belirlemek gerekiyor. Çünkü bir hedefi olmayan, bir amaç uğrunda hareket etmeyen hiç kimse motivasyon sağlayamaz, başarılı olmaya ihtiyaç duymaz.

İlgi alanı, karakteristik özellikler, beklentiler ve ihtiyaçlar doğrultusunda çocuğunuz için en uygun hedefleri belirlemeniz sınava hazırlanırken motivasyon artırmak için önemlidir. Uzun vadeli hedefler kimi zaman kişinin sıkılmasına ya da yaşadığı zorluklar karşısında kırıklığa uğramasına neden olabilmektedir. Uzun vadeli hedefine varabilmek için belirleyeceği kısa hedeflerde motivasyon artırma unsuru olarak çocuğunuza destek olacaktır.

Hedef belirlemesine destek olunmalı, eğer kendi başına bunu halledemiyorsa mutlaka okul rehberli biriminden, öğretmenlerinden ya da mümkünse kariyer danışmanlığından destek alınmalıdır.

Neden-Sonuç İlişkisi Kurularak Motive Edilmelidir

Çocukların yaptıkları ile sonucunda olacaklar arasındaki bağlantıyı kurmaları hem davranışlarını olumlu yönde düzenlemelerini sağlayacak hem de başarmaya yönelik isteklerini artıracaktır. “Şu an yabancı dil öğrenmek senin için keyifli değil biliyorum. Okul derslerinle beraber götürmek zor oluyor olabilir ancak anadilin dışında diller öğrenmek ileride sana büyük avantajlar sağlayacak. Akademik hayatından, iş yaşamına kadar her alanda pozitif etkisi olacak. Çok uluslu işlerde rol edinebilir, yurt dışı çalışma fırsatı yakalayabilirsin. Dil bilmek başka ülkelerin insanlarıyla da tanışabilmeni, seyahatlerinde bağımsız hareket edebilmeni kolaylaştırır. Ayrıca dil bilerek iş arama sürecinde de rakiplerinin önüne geçme fırsatı bulacaksın.”

Sınava hazırlanırken motivasyon artırmak için neden-sonuç ilişkisini kullanmak yapıcı düşünmelerini destekleyecektir. Bu sayede motivasyonları düştüğünde öğrenmeye çalıştıkları bilgilerin kendilerine sağlayacağı avantajları hatırlayarak ve çok daha kolay motivasyonları artacaktır. Günlük yaşam becerileriyle ilişkilendirme ya da gelecekteki faydalarından bahsetme de çalışmak istemedikleri ya da öğrenmekte zorlandıkları derslere ilgilerini artıracaktır. Öğrendiklerini günlük hayat içerisinde kullandırmak pratik yapmalarını sağlayacak ve öğrendiklerini pekiştirmeleri de onlar için öğrenmeyi daha keyifli hale getirecek.

Birey Olma Girişimlerini Destekleyin, Sofrada Onun da Sözü Olsun

Çocuğun öğrencilik rol ve sorumluluklarının da tıpkı bir meslek icra etmek gibi önemli olduğu göz ardı edilmemelidir. Anne ve baba günlerinin, işlerinin nasıl geçtiği üzerine sohbet ederken mutlaka çocuğa da sorular sormalıdır. Sınava hazırlanırken motivasyon artırmak için onun da rol ve sorumlulukları ile ilgili günlük sohbet edilmeli, fikir alışverişi yapılmalıdır. Çocuk böylece kendini aile içerisinde değerli hissedecek ve günden güne sohbetlerde bahsedebileceği konular biriktirmeye çalışacaktır. Kendisine gelen soruları daha verimli yanıtlamak, taktir toplayacağı ya da fikir alabileceği paylaşımlarda bulunmak için yaptığı çalışmaları önemseyecektir. Bu onun için bir motivasyondur, çünkü artık o da sofrada günü konuşulan, dinlenilen, değer gören yetişkin olma yolundaki bir bireydir.

Başarısızlıklardan Ders Almak Öğretilmelidir

Sınava hazırlanırken motivasyon artırmak için aile çocuğa başarısızlıktan korkmamayı öğretmelidir. Aksine başarısızlığın daha iyi öğrenme ve eksikleri bulmak için etkili bir öğrenme unsuru olarak görülmesini desteklemelidir. Herkesin hata yapabileceği, başarının asıl anahtarının bu hatalardan ders almayı bilmek olduğu çocuklara öğretilmelidir. Hatalar, düşük puanlar ya da başarısızlıklar karşısında aile olumlu tutum sergilemelidir. Beklentisi yüksek olan öğrenciler için başarısız olmak çok yönlü hayal kırıklığına neden olmaktadır. Hem çabalarının karşılığını alamadıkları için üzülürler, hem ailelerini ve kendisine güvenen öğretmenlerini hayal kırıklığına uğratmanın üzüntüsünü yaşarlar. Bu nedenle çocuğu utandırma, eleştirme, küçük düşürme, cezalandırma gibi olumsuz yaptırımlar uygulanmamalıdır.

Sınava Hazırlanırken Motivasyon İçin Kendi Kararlarını Verebilmeleri Desteklenmelidir

Kaç dakikada bir mola vermeli, önce hangi derse çalışmaya başlamalı, ne zaman çalışmalı, molalarını nasıl değerlendirmeli bu tarz kendiyle ilgili konularda karar vermesine fırsat verilmelidir. Hata yapabilir, bu durumda da hatalarıyla yüzleşmeyi öğrenecek ve alacağı yeni kararlarda tercih yaparken neden sonuç ilişkisini düşünerek seçimini yapacaktır. Böylece kendi kararı olan, sorumluluğun onda olduğu görevleri yerine getirmeye daha istekli olacaktır.

0lumlu Benlik Kavramı Geliştirmelerine Yardımcı Olun

Sınava hazırlanırken motivasyon artırmak için öğrencilik rolü dışında da rolleri olduğunu ona hissettirin. Sevginizi başarı ya da görevlerini yerine getirmesi karşılığında vermeyin. Her koşulda sevildiğini, desteklendiğini ona hissettirin. Başkalarıyla kıyaslamayın. Sadece başarılarını değil başarmak üzere gösterdiği tüm çabalarını taktir edin. Sonuçtan çok sürece odaklanın. Aksi halde çocuk, emeğinin taktir edilmediğini düşünerek bir sonraki süreç için aynı özveriyi göstermesinin gereksiz olduğu yanılgısına kapılabilir. Olumlu yanlarını vurgulayarak, sonuçlar hakkında geri bildirim vermeniz ve sürece odaklanmanız çocuk için daha değerlidir.

“Sınavdan istediğin puanı almadın biliyorum, daha iyi olmasını istiyorsun. Ama sen de biz de biliyoruz ki bu sınav için oldukça iyi hazırlandın. Büyük özveride bulundun. Tekrarlarını yaptın, bol bol soru çözdün ve zorlandığın konularda destek alarak eksiklerini tamamladın. Sonucun bu şekilde gelmiş olması çalışmamanla ilgili değil. Sonuca bakarak kendini üzmek yerine bir sonrakinde daha iyi olmak için bu sınavdaki eksiklerini tespit edebilirsin. Zamanı yönetememek, dikkatli okumamak, başarısız olacağım kaygısı duymak ya da farklı bir neden de başarını düşürmüş olabilir.”

Böyle bir yaklaşım çocuğun çabasının görüldüğünü fark etmesini sağlayacak ve Sınava hazırlanırken motivasyon kaybı yaşamasının önüne geçecektir.

Öğrenme Stiline Göre Çalışmalarını Destekleyin

Öğrenme stilini bulmalarını ve ona göre çalışmalarını destekleyin. Herkes öğrenebilir ama hepimizin öğrenme şekli, methodu ve süresi birbirinden farklı olabilir. Öğrenci görsel, işitsel ya da kinestetik öğrenme stillerinden hangisine göre daha kolay öğrendiğini bulmalıdır. Bu süreçte öğretmenlerinden ve rehberlik biriminden destek alabilir, kendi öğrenme şekillerini değerlendirerek de bilgi toplayabilirler. Bu konuda profesyonel danışmanlık alarak da bilgi edinebilirler. Aynı zamanda sayısal, sözel zeka testlerine katılabilir. Hangi öğrenme türünün daha baskın olduğunu öğrenebilirler. Alan meslek seçimlerini buna göre yapabilir, ders çalışma stillerini de bu testlerden edinecekleri sonuçlara göre düzenleyebilirler.

Sınava Hazırlanırken Motivasyon Artırma Teknikleri yazımızı da okuyabilir, öğrencilerin bu süreçte motivasyonlarını artırmak için hangi teknikleri kullanabileceğini daha detaylı öğrenebilirsiniz.

Sınava Hazırlanırken Motivasyon Artırmak İçin Çocuğunuzun İç Dünyasının Farkına Varın

Motivasyon kaybı kimi zaman özgüven eksikliği, başarısızlık algısı ya da çekingenlik kaynaklı da olabilir. Okula yönelik sorunlar ve akran problemleri de motivasyon gelişimini engelleyebilir. Çocuğunuzla daha fazla iletişim kurmalı, beden dilini ve sözsüz mesajlarını iyi değerlendirmeli ve onun iç dünyasıyla ilgili olabildiğince çok bilgi edinmelisiniz.

Öğrenmeyi eğlenceli hale getirebilir özellikle çocuğunuzun çekingenliği varsa sınıf içerisinde performans göstermeden önce ayna karşısında çalışmasını teşvik edebilirsiniz. Size sunumlar yapabilir hatta birlikte konu anlatımı, soru cevap, münazara oyunları hazırlayıp içinde rekabetin de olacağı yarışmalar yapabilirsiniz. Ancak bu oyunların sonunda rencide etme, yetersiz bulma gibi üzücü sonuçlar olmamalıdır. Her yarışmacı birbirlerine kattıkları değerli bilgiler için birbirlerine teşekkür edebilmelidir. Oyunların odak noktası eğlenmek ve öğrenmek olmalıdır.

Sınava Hazırlanırken Motivasyon Artırmak İçin Bunları da Deneyebilirsiniz

Özellikle keyif alınmayan ders ve konulara çalışmak için enerjisinin yükse olduğu zamanlarda ve keyif aldığı mekanlarda çalışması için teşvik edilmelidir. Çalışılan ortamın ısısı, ışığı, ses, konfor, oksijen dengesi verimli çalışma için uygun olmalıdır. Çalışmaktan keyif alınmayan ortamlar ve fiziki olarak çalışmaya uygun olmayan koşullar motivasyonu düşürebilmektedir.

Ayrıca çocukların ders çalışırken mola vermesine fırsat verilmelidir. Çok çalışmak verimli çalışmak değildir ve ders ister sevilsin ister sevilmesin dikkatin verimli tutulabileceği süre sınırlıdır. Çalışma verimini artırmak için 25-30 dakikada bir 5’er dakikalık molalar ve 2-2,5 saatte bir 20 dakikalık molalar vermesi desteklenmelidir.

Uyku düzeni, egzersiz, beslenme konularında da çocuğa destek verilmelidir. Düzenli olarak uyku uyuması, uyumak ve uyanmak için geç saatlere kalmaması önerilmelidir. Beslenme menüsüne zeka gelişimini ve dikkati destekleyecek besinler eklenmeli 3 ana öğün ve ara öğünler ihmal edilmeden alınmalıdır.

Sınava Hazırlanırken Motivasyon Artırmak İçin Profesyonel Destek Alabilirsiniz

Sınava hazırlanırken motivasyon artırmak için paylaştığımız tüm bu öneriler yeterli olmuyorsa profesyonel destek alabilirsiniz. Stratejik Yetenek Yönetimi ile çocuğunuzun kariyerini en uygun şekilde planlamak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Read More

İlgimizi çekmeyen, yeterince merak duymadığımız, işimize yaracağına inanmadığımız ve doğrudan bizimle ilgili olmayan konularda dikkati toparlamak hepimiz için zordur. Ancak bu koşullar altında da dikkatimizi yoğunlaştırmak zorunda olduğumuz anlar mutlaka olacaktır. Örneğin; ilgimizi çekmiyor olsa da başarılı olabilmemiz için öğrenmemiz gereken bir dersi dinlerken derse odaklanmak zorundayız. Bir toplantı sırasında bizim için önemli ayrıntıları kaçırmamak için dikkatimizi konuşulanlara yönlendirmeliyiz. Altına imza atacağımız önemli bir formda yazan yazıları yanlış bir karar vermemek için dikkatli okumalıyız.

Öyleyse hayatımızda sadece sevdiğimiz, ilgilendiğimiz ve işimize yarar şeylere değil içerisinde bulunduğumuz, önem arz eden her durum ve koşula dikkatimizi verebilmeliyiz. Peki bizim için önemli olan, dikkatimizi vermek zorunda olduğumuz şeylere nasıl odaklanabiliriz? Yazımızın devamında sınava hazırlık yaparken dikkat dağınıklığı ile baş etmek ve dikkati toparlamak için uygulanabilecek teknikleri önereceğiz.

Dikkat Dağıtıcılar Her An Bizimle

Biz ne kadar dikkatimizi toparlamaya çalışsak da çevremizdeki dikkat dağıtıcı faktörler git gide artıyor ve dikkati toparlamak zorlaşıyor. Telefonlar, tabletler, bilgisayar, televizyon, akıllı saatlerimiz, sık sık gelen e-posta ya da anlık mesajlar. Bilgisayar ekranına düşen reklamlar. Dışarıda akan trafik ve gündelik hayatın getirisi sesler. Dikkati toparla becerilerini geliştirebilmenin önemli bir koşulu da tüm bu dış uyaranları perdeleyebilmek ve kendi kabuğuna çekilebilmek. Hepsini hayatımızdan çıkarmak ve artık kullanmıyorum demek gibi bir ihtimalimiz bugünün koşullarında yok. Onlar hayatımızın önemli bir parçası haline geldi ve dezavantajlarına rağmen avantajlarının da keyfini sürüyoruz.

Bu noktada yapılabilecek en sağlıklı şey sınava hazırlanırken verimli çalışabilmek için dikkati toparlamak noktasında bizi zorlayan tüm uyaranlara kısa bir mola vermek olmalı. Ders çalışma alanınızı teknolojik cihazlarınızdan arındırmak, onlara ayıracağınız vakti ders molalarında değerlendirmek dikkat dağıtıcılardan sizi büyük ölçüde koruyacaktır. Kabul etmeliyiz ki ne kadar sevsek ve keyif alsak da onlarla zamanın büyük çoğunluğunu kaybediyoruz. Kaybettiğimiz her değerli zaman bizi geleceğimizde keyifle yapacağımız mesleğimize ulaşmaktan uzaklaştırıyor. Sınava Hazırlık Sürecinde İnternet ve Teknoloji Bağımlılığı ile Başa Çıkma Önerileri yazımız da sizin için faydalı olabilir.

Dikkati Toparlamak Neden Bizim İçin Bu kadar Zor!

Aslında zor değil. Dikkat üzerine yapılan çalışmalar zihnimizin dikkat çekici bulduğu uyaranları eşleyerek, önce kısa süreli belleğe aktardığını ve burada geçici süre ile depoladığını söylüyor. Geçici olarak depolanan bilgiler, içsel yaşantı ve gereksinimlerle örtüştüğü oranda, ön öğrenmelerle yeniden örgütlenerek uzun süreli belleğe gönderiliyor. Bu da bize 5 duyu alanımıza giren bütün uyaranların eşit şekilde dikkat alanımıza girmediğini söylüyor. Yani bizler duyusal alanımıza giren uyaranlardan dikkat çekici bulduklarımızı fark ediyor ve kısa süreli belleğe gönderiyoruz. Kısa süreli bellekte bu uyaranın ilgilerimiz, ihtiyaçlarımız ya da içsel yaşantılarımızla örtüştüğünü yani işimize yarayabileceğini kabul edersek uzun süreli belle gönderiyoruz.

Yani çalışma alanınızda bir ders kitabı ve bir de sevdiğiniz bir dergi varsa içsel yaşantılarınızın yapacağı tercihe göre ikisinden birine yöneliyorsunuz. Zihninizdeki eski kayıtlar “bu dergi çok eğlenceli” diyor, başka bir kayıt ise “bu kitap çok sıkıcı” diyorsa dikkatiniz dergiye yöneliyor. İşte bu yüzden çalışma alanınızda potansiyel dikkat dağıtıcıları en başından bulundurmamak en sağlıklısı oluyor. Çalışma ortamının dikkat dağıtıcılardan arındırılarak yeniden dizayn edilmesi teknolojik cihazlar ve internet kullanımının verimli bir çalışma süresinden sonra ödül olarak değerlendirilmesi de dikkatin dağılmasını önlemekte faydalıdır. Dikkat dağıtan seslerden uzaklaşmak için bir şey dinlemeden kulaklık takmak duyulan sesleri azaltmaktadır. Sözsüz, zihni yormayan müzikler dinlemekte dikkatin dağılmasını engelleyecektir.

Dikkati Toparlamak İçin Öğrenilecek Bilginin Neden Gerekli Olduğunu Kendinize Hatırlatın!

Tüm bireyler gibi öğrenciler de işlerine yarayacak, uzun vadeli kullanabileceklerine inandıkları bilgileri edinmekte daha az zorlanıyor. Yine aynı şekilde sevdikleri dersleri daha uzun süre odaklanarak dinlerken, ilgilerini çekmeyen ve zorlandıkları derslerde dikkati toparlamak daha zor hale geliyor. Bunun önüne geçmek için öğrenciler derse girmeden önce kendilerine bu dersi öğrenmeye neden ihtiyaçları olduğunu hatırlatmalılar. Bu ihtiyacı günlük yaşam becerileriyle eşleştirebilecekleri gibi, “sınıfımı geçmek, sınavı kazanmak, üniversiteye gitmek” gibi hedeflerle de eşleştirebilirler.

Ayrıca öğrenciler dikkatlerini çabuk kaybettiklerini fark ettikleri ders ve konular için öğrenmeleri gereken içeriğe yönelik zihinsel bir çaba sarf etmeliler. Dikkat toplama, istek üzerine bilincimizin bir konu üzerine toplanması halidir.

Psikolojik Alt Nedenler Çözülmeden Dikkati Toparlamak Zor

Öğrencilerin okulda dikkatlerini yeterince toplayamamalarının temel nedenleri derse yönelik yetersiz ilgi, başarı güdüsünün düşük olması, okul ve sınav korkusu, verimsiz çalışma teknikleri sayılabilir. Öğrencilerin dikkatlerini odaklamada başarı elde edebilmeleri için öncelikle dikkatlerinin dağılmasına neden olan bu alt nedenleri çözmeleri gerekmektedir.

Verimli ders çalışma teknikleri geliştirmek, zamanı verimli kullanmayı öğrenmek ve sınav kaygısı ile başa çıkma becerilerini geliştirmek öncelikli olmalıdır. Dikkati toparlamak için yardımcı olacak Zaman Baskısı Yaşamamak İçin Etkili Zaman Yönetimi Teknikleri yazımızı da okuyabilirsiniz.  Öğrenciler derslere olan ilgilerini en iyi kısa ve uzun süreli hedefler belirleyerek çözebilirler. Hedefsizlik, motivasyonu olumsuz etkilemekte ve ders çalışmak anlamsız hale gelmektedir. Öğrencilerin hayatlarındaki belirsizlikten kurtulması ve geleceğe yönelik belirgin hedefler çıkarmaları gerekiyor. Kariyer seçimi yapmak ve seçim sürecinde kariyer danışmanlığı almak dikkati toparlamak için kişiye ihtiyacı olan motivasyonu sağlayabiliyor.

Öğrenme Stiline Uygun Çalışmak Dikkati Toparlamak İçin Oldukça Yardımcı

Dikkati toparlamada kişinin yetenekleri ve ayrıca çalışma şeklinin de etkisi var. Bu nedenle öğrenciler öğrenme süreçlerinde yeteneklerinden faydalanmalıdır. Öğrenme stilleri çalışma şekline dahil edilmeli öğrenciler en iyi hangi stil ile öğreniyorlarsa o stile uygun şekilde ders çalışmalıdır. Kişinin daha kolay öğrenebildiği bir metod ile çalışıyor olması dikkatini çok daha uzun süre odaklayabilmesini sağlayacaktır.

Yine dikkatin dağılmasını engellemek için özellikle zorlanılan derslerde sık sık kısa süreli molalar verilmelidir. Zihin kavramakta zorlandığı bilgilerde çok daha çabuk yorulur ve dikkatte daha kolay dağılır. Öyleyse kendinize çalışma planı çıkarırken zorlandığınız derslerin aralarına 25-30 dakikada bir 5 dakikalık molalar koymanız faydalı olacaktır. Bu konuda Pomodoro tekniğini araştırarak, mola düzeniyle ilgili daha detaylı bilgi alabilirsiniz.

Ders çalışmaya dikkatinizin çabuk dağıldığını fark ettiğiniz derslerde başlamanız da faydalı olacaktır. Aksi halde hem zihniniz hem vücudunuz yorulduktan sonra bu derslere çalışmaya başlamak dikkati toparlamakta daha fazla zorlanmanıza neden olacaktır. Ders programı çıkarmak, hangi derse ne kadar süre ile çalışacağını ve sırada ne olduğunu önden bilmekte dikkatin toparlanmasına yardımcı olmaktadır.

Düzenli Uyku, Egzersiz ve Beslenme Dikkati Toparlamak İçin Gerekli

Düzenli ve yeterli uyku uyumakta zihnin ve vücudun dinlenmesi için gerekli. Kaliteli bir uyku için günün doğru zamanlarında uyumaya özen göstermek, uyku saatlerini gece geç saatlere bırakmamak ve erken yatıp erken kalkmak hem öğrenmeyi kolaylaştırıyor hem de vücut daha iyi dinleniyor. Ayrıca öğle saatlerinde 30 dakikalık bir şekerleme yapmakta günün devamında duyulacak enerjiyi toparlamak ve dikkati artırmak için faydalı.

Sağlıklı beslenmek ve dikkat üzerinde olumlu etkisi olan besinleri günlük menülere dahil etmek de dikkat toparlamak adına olumlu etki sağlayacaktır.

Fiziksel egzersiz, meditasyon ve nefes çalışmaları da dikkatin kolay toparlanabilmesini sağlamaktadır. Ders çalışmaya başlamadan önce 15 dakika kadar egzersiz veya yürüyüş yapmakta dikkati toparlamak için oldukça faydalı. Bu uygulama odağı ve enerji seviyenizi arttırıyor. Egzersizi açık havada, bol oksijen alınabilecek bir alanda yapmak ya da egzersiz yapılacak odayı öncesinde havalandırmakta dikkat süresini olumlu etkiliyor.

Öğretmenler Derslerde Dikkat Dağınıklığını Önlemek İçin Ne Yapabilir?

  • Farklı öğrenme stillerine göre ders bütüne hitap ederek anlatılmalıdır. Öğrenme ortamında öğrenmeyi kolaylaştıracak araç gereçlerden faydalanılmalıdır.
  • Ders monologlar halinde değil interaktif şekilde işlenmelidir.
  • Öğrencilere ders içinde konuyla alakalı sorular sorulmalı, her an kendilerine soru yöneltilebileceğini öğrenciler bilmelidir.
  • Öğrencilere sık sık geri bildirim verilmeli, çabası ve öğrenme azmi taktir edilmelidir.

Dikkati Toparlamak İçin Kullanabileceğiniz Bu Basit ve Keyifli Teknikleri Deneyebilirsiniz

Geriye Doğru Sayı Sayma

Dikkatinizin dağıldığını fark ettiğiniz anda ilgilendiğiniz işi bırakın ve odaklanın. Zihninizden 100’den geriye doğru 3 sayı atlayarak saymaya çalışın. Hata yaptığınızda tekrar başa dönün ve yeniden saymaya başlayın. 100, 97, 94,91, 87… Bu çalışmayı zorlaştırmak için daha büyük sayılardan başlayarak yapabilirsiniz. Düşeceğiniz rakamları da değiştirebilirsiniz.

Kelime Sayma Egzersizi

Bir kitap ya da üzerinde yazılar olan herhangi bir doküman alın. Rastgele bir paragrafını seçin ve bu paragrafta geçen kelimeleri tek tek sayın. Sonraki aşamada elinizi kullanmadan sadece gözlerinizi takip ederek sayın. Bir süre sonra bu çalışma size kolay gelmeye başlayabilir. O zaman paragraf sayısını artırın ve tüm sayfayı sayana kadar bu işlemi devam ettirin. Hem dikkatinizi toparlamanızı sağlayacak hem de sınavlarda test kitapçıklarındaki uzun paragrafları satır atlamadan okumanızı kolaylaştıracak.

Kelime Tekrarı Egzersizi

Kendinize ilham veren basit bir kelime seçin. Bu kelimenin size iyi gelen bir kelime olması önemli. “Başarılıyım”, “Sağlıklıyım”, “Değerliyim” gibi bir kelime olabilir. Aklınızda bu kelimeyi 5 dakika boyunca tekrar edin. Bu çalışma size kolay gelmeye başladığında süreyi 10 dakikaya çıkarın.

Nesneyi Tanıma Egzersizi

Etrafınızdaki herhangi bir nesneyi ya da bir meyve, sebzeyi Bir elinizde tutun. Bu nesneyi her yönüyle inceleyin. İncelerken sadece onu düşünün. Nesnenin her tarafını inceleyin ve diğer düşüncelerin aklınızda yeri olmadığını tekrar edin. Nesneyi beş duyu organınızla hissedin. Bu egzersizi sessiz bir ortamda yapmaya özen gösterin. Bu egzersizi bir meyve ile yapmak dokusunu ve kokusunu daha iyi hissedebilmenizi kolaylaştırır. Ancak en yakınınızdaki basit bir kalemle de yapabilirsiniz.

 Kelime Bulma Egzersizi

Bir kitap alın ve kendinize bir sayfa aralığı belirleyin. Bir kelime belirleyerek bu kelimenin belirlediğiniz aralıkta kaç defa geçtiğini bulun. Bunu her defasında daha az sürede daha çok sayfa aralığında yapın.

Parmakla Şekil Çizme Egzersizi

Kolunuzu karşıya tutun ve işaret parmağınızı yukarı kaldırın. İşaret parmağınızın omuz hizasında durmasına özen gösterin. İşaret parmağınızla sekiz çizin ve gözünüzle takip edin. Egzersiz boyunca başınızın sabit durmasına özen gösterin.

Kalem Egzersizi

Elinize bir kalem alın. Kalemin tepe noktasına 3 dakika boyunca bakın. Bunu yaparken tüm gereksiz düşünceleri aklınızdan çıkarmaya ve kalemin tepesine odaklanmaya özen gösterin.

Çiçek Bahçesi Egzersizi

Gözlerinizi kapatın. Bir çiçek bahçesinde yürüyüş yaptığınızı hayal edin. Zihninizde çimenlerin, bitkilerin ve çiçeklerin kokularını ayırt edin ve hissedin. Her egzersiz de daha fazla kokuyu hayal edin.

Tüm çalışmalarınıza rağmen, dikkati toparlamak sizin için çok zor oluyorsa profesyonel destek alabilir bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Read More