Sosyal medya kullanımı, 21. yüzyılın iletişim şekli oldu. Özellikle 2020’de hayatımıza giren pandemi koşulları ile tüm dünyada sosyal medya kullanım sıklığı arttı. Günümüzde her yaştan birey veya kurum kendi hesaplarını oluşturmakta ve aktif şekilde sosyal medyayı kullanmaktadır. Sosyal Medya tanımı yapıldığında kullanıcıların kendi ürettiği içeriği yayınladığı ve paylaştığı online platformdur.

İletişime geçmenin yanı sıra, kendini ifade etme, reklam verme, ikna ve etkileme aracı olarak da kullanılmaktadır. BTK’nın açıkladığı en sık kullanılan sosyal medya ağları yaş gruplarına göre farklılık göstermektedir. Sosyal medya kullanım yaşı 13 yaş ve üzeridir. Uzmanlar önermiyor olsa da pek çok aile daha küçük yaş gruplarına da hesap oluşturabilmektedir.

Sosyal medya internetin ve hesaplara erişilebilecek teknolojik cihazın bulunduğu her ortamda kullanılabilmektedir. Dolayısıyla çocuk ve gençler için sosyal medya kullanımının takip edilmesi, bilinçli kullanım hakkında bilgilendirmeler yapılması gerekmektedir. Gençler için sosyal medya hesaplarının nasıl, ne sıklıkta ve hangi amaçla kullanıldığı gencin kendisi ve ailesi tarafından takip edilmelidir.

Sosyal Medya Kullanımı Gençler İçin Faydalı mı Zararlı mı?

Özellikle ergenlik yıllarını içine alan 12-21 yaş grubu için sosyal medya kullanımı farklı değişkenler göz önünde bulundurularak değerlendirilmelidir. Bu yaş grubu 21. Yüzyılda dünyaya gelmiş dolayısıyla teknolojinin içerisine doğmuş bireylerden oluşmaktadır. Dolayısıyla bu yaş grubu için teknolojinin, internetin ve sosyal medyanın kullanımı diğer kuşaklardan çok daha farklıdır.

Onlar için sosyal medya, teknolojik ürünler ve internet; bilgiye erişme, bilgiyi kullanma, bilgiyi yayma araçlarıdır. Bunun yanı sıra sosyal medya sosyalleşme, kişilik geliştirme, kendini ve diğerlerini kıyaslama ve değerlendirme alanıdır. Ergenliğin getirdiği fiziksel, zihinsel, duygusal değişiklikler nedeniyle gençler için ergenlik kendileriyle fazlaca meşgul oldukları dönemdir. Bu dönemde aileyle paylaşımlar azalırken akranlarla paylaşım sıklığı ve geçirilen zaman artmaktadır.

Bu zamanın önemli bir bölümü de sosyal medya ve internet üzerinde geçirilmektedir. Dolayısıyla özellikle duygusal ihtiyaçlar noktasında gençler burada incinmeye veya incitmeye açık durumdadır. Dijital zorbalık çağımızın önemli bir sorunu haline gelmektedir. Bugün pek çok aile sosyal medyanın olumsuz etkilerinden koruyabilmek adına çocuklarına kullanım kısıtlamaları getirmektedir. Ancak sosyal medyanın günümüz koşullarında kısıtlanması veya yasaklanması yapıcı ve yararlı bir çözüm değildir.

Kısıtlamak yerine nasıl daha sağlıklı, verimli ve bilinçli kullanılabileceği bireylere öğretilmelidir. Sosyal medya kullanımının avantaj ve dezavantajlarını ayrı ayrı ele alalım.

Sosyal Medya Kullanımının Gençler İçin Faydası

Sosyal medya kullanımı zararlarından bahsetmeden önce bilinçli kullanıldığında gençlere hangi faydaları sağladığından bahsedelim. Özellikle pandemiyle beraber sosyal medya kullanımı gençlerin sosyal ilişkilerini devam ettirebilmesi için önemli hale geldi. Yüz yüze grup olarak görüntülü görüşme yapılabilecek platformlarda öğrenciler ders çalışabiliyor, bilgilerini ve fikirlerini paylaşabiliyor. Akademisyenlerin, eğitmenlerin sosyal medyada paylaştığı canlı yayınlara erişilebiliyorlar.

Gençler sadece kendi ortamlarından insanlarla değil dünya çapında da farklı insanlarla etkileşim kurabiliyor. Böylece hem yabancı dil kullanımlarını geliştiriyor hem de farklı kültürleri tanıyabiliyorlar. Çekingen mizaca sahip, dolayısıyla iletişim başlatmakta zorlanan bireyler sosyal medyada daha sosyal ve girişken olabiliyor.

Gençler oluşturdukları blog, youtube veya instagram sayfaları aracılığıyla yetkinlik alanlarına yönelik içerik üretebiliyorlar. Verimli içerik sunabilmek için daha çok araştırıyor, bilgilerini geliştiriyorlar. Böylece bilgilerini tazeleme, geliştirme ve paylaşma imkanına sahip oluyorlar. Ayrıca ilgi ve ihtiyaç alanlarına göre başkalarının profesyonel içeriklerini takip ederek bilgi edinebiliyorlar. Model aldıkları kişilerin sosyal medya kullanımlarını örnek alarak benzer ilgi alanlarına ve çalışmalara yönelebiliyorlar.

Sosyal medya aynı zamanda pek çok genç için dünyadan haberdar olma kaynağı. Yani dijital ortamda gençler güncel olayları, ekonomiyi, siyaseti, bilimi ve teknolojiyi dünyayla aynı anda takip edebiliyorlar.

Sosyal Medya Kullanımının Gençler İçin Zararları

Sosyal medya mecraları birbirini tanıyan insanlar kadar tanımayan insanların da etkileşimde olduğu bir ortamdır. Burada bireyler gerçek kişilere ait gerçek hesaplarla iletişim kurmaktadır. Ancak sosyal medyada kimi zaman gerçek dışı kimliklerle çevrimiçi olan bireylerle karşılaşılabilmektedir. Gerçek biriyle iletişimde olduğunu düşünen genç için bunun doğru olmadığı anlaşıldığında ciddi bir yıkım gerçekleşebilmektedir.

Aynı zamanda gençler sahte hesaplarla etkileşime girdiklerinde fiziksel, duygusal ve maddi olarak da tehdit altında olabilmektedir.

Nefret, Hakaret, Tehdit Söylemleri ve Siber Zorbalık

Sosyal medya kullanımı sırasında fiziksel paylaşımın olmayışı bireylerin birbirlerine karşı daha olumsuz söylem, tavır ve tutum sergilemesine neden olabilmektedir. Bireyler gerçek hayatta başkalarına söyleyemeyeceği veya yapamayacağı şeyleri sosyal medya hesaplarından güç alarak yapabilmektedir. Olumsuz, hakaret, küfür, tehdit ya da taciz içeren yorumlar, mesajlar gibi. Bu davranışları sergileyen bireyler karşı tarafın biricikliğine zarar verdiği gibi kendi geleceklerine yönelikte kötü bir itibar geliştirmektedir.

İnternette paylaşılan her bir içeriğin izi kalmakta ve bu izler ileride hoşnut olmayacağımız kanıtlar olarak karşımıza çıkabilmektedir. Dolayısıyla yapılan her türlü içerik paylaşımı gelecek on yıllarda bize zararı olacak mı değerlendirilerek paylaşılmalıdır.

Nefret ve saldırganlık içeren söylem ve davranışlara maruz kalan gençler de sosyal medyadan olumsuz etkilenmektedir. Gençler burada tanıştıkları yabancıların gerçek hayatta da böyle olduğunu düşünmektedir. Dolayısıyla gençler tanınmayan kişilerin tehlikeli ve zorba olduğunu düşünebilmektedir. Bu da gençlerin sosyal ilişkilerini ve sosyal iletişim girişimlerini olumsuz etkilemektedir.

Bir diğer olumsuzluk ise siber zorbalık olarak karşımıza çıkmaktadır. Nefret, tehdit, hakaret söylemleri de siber zorbalığa girmektedir. Yanı sıra bireylerin özel hayatlarına yönelik görsel, video ve yazışmaların izinsiz paylaşılması da siber zorbalıktır.

Akranlarının Çevrimiçi Hayatlarına Bakarak Kendi Benlik ve Hayatlarını Olumsuz Değerlendiriyorlar

Önemli bir olumsuz etki de gençlerin birbirleriyle sosyal medya performansını kıyaslıyor olmalarıdır. Gençler paylaştıkları içeriklere gelen beğeni ve yorumlarla kendilerini değerli ya da değersiz olarak nitelendirebilmektedir. Beğeni, yorum, takipçi sayısı ve paylaşım sıklığı gençler için önemli olmaktadır.

Gençler birbirlerinin hayatlarına bakarak kendilerini ve yaşantılarını değersiz görmektedir. Paylaşacak ilgi çekici, beğenilebilir içerik bulamayan gençler kırıklığa uğramaktadır. Tanımadıkları akranlarının sosyal medyada sürekli mutlu olduğunu gören gençler kendi hayatlarını renksiz bulmaktadır. Bu da kişinin hayatını, koşullarını ve ilişkilerini gözden geçirmesine neden olmaktadır.

Sosyal Medya Gençleri Kontrolsüz ve İhtiyaç Dışı Tüketime Motive Ediyor

Sosyal medyanın bir diğer olumsuz etkisi ise kontrolsüz ve ihtiyaç dışı tüketime sevk etmesidir. Gençler akranlarının kullandığı ürünleri, markaları bir gruba ait olmak ya da beğeni kazanmak arzusu ile satın alabilmektedir. Kimi ürünlerin maddi yükü gençlerin arzularına ulaşamamasına ve kırıklık yaşamasına neden olabilmektedir. Sosyal medyada yapılan ürün tanıtımları, reklamlar ve dikkat çekici sloganlarla yapılan kampanyalar gençleri etkilemektedir.

Tüketim çılgınlığı bireylerin kişiliklerinden ziyade kendilerini kullandıkları ürün ya da markalarla ifade etmelerine neden olmaktadır.

İstenmeyen İçeriklere Maruz Kalmak Travmatik Duygu ve Düşüncelere Neden Oluyor

Sosyal medyada şiddet, zorbalık, teşhir içeren görsel ve videolar da gençleri olumsuz etkilemektedir. Doğal afetler, kazalar, terör saldırıları, siyasi paylaşımlar gençlerin psikolojik olarak olumsuz etkilenmesine neden olmaktadır. Gençlerde uyku- yeme sorunları, kaygı bozukluğu, depresyon, zarar görme korkusu, gelecek kaygısı gelişebilmektedir.

Gençler maruz kaldıkları içerik ve görüntülerle insanların kötü, tehlikeli ve dünyanın yaşanmaz olduğunu düşünebilmektedir. Tehlike ve kötülükler karşısında savunmasız, aciz, güçsüz olduğunu ve kendisini savunacak bir sistemin olmadığını düşünebilmektedirler.

Sosyal Medya Kullanımı Şekli Gencin Güvenliğini Tehdit Edebiliyor

Gençler etkileşim alabilmek ve hayatlarını paylaşabilmek için kendileri ve mahremiyetleriyle ilgili çok fazla içerik paylaşabilmektedir. Bu paylaşımlar gencin farkında olmadığı kişi ve kişiler tarafından takibe alınabilmektedir. Yaşadığı, okuduğu, çalıştığı yer, gelir düzeyi, yaşam şekli, ailesi hakkında başkalarına kötüye kullanılabilecek bilgiler verebilmektedir. Takip edilme, tehdit edilme, saldırıya uğrama, gasp edilme ya da yaşam alanına saldırı gibi tehlikeli durumlar açığa çıkabilmektedir.

Gencin kendisine yönelik içerikler paylaşması başkaları tarafından görsellerinin çalınarak sahte hesapların açılmasına sebep olabilmektedir. Gencin görseli ile oluşturulan sahte hesaplar istismar, dolandırıcılık ve benzeri kötü amaçlarla kullanılabilmektedir.

Yoğun Sosyal Medya Kullanımı Sosyal Beceri Eksikliği ve Dikkat Sorunlarına Neden Olabiliyor

Aynı zamanda sosyal medya kullanımı sosyal beceri eksikliğine de neden olmaktadır. Teknoloji ve internet aracılığı ile diğerleriyle iletişime geçen birey yüz yüze iletişimde zorluk yaşayabilmektedir. Sürekli ekrana maruz kalmak dikkat dağınıklığına, fiziksel yorgunluğa neden olabilmektedir.

Yapılan araştırmalar gençlerin gün içerisinde ilk ve son baktığı şeyin telefonları olduğunu göstermektedir. Oysa özellikle akademik eğitimlerini sürdüren öğrenciler için uyku öncesi telefonla ilgilenmek gün içerisinde öğrenilen bilgilerin kalıcılığını olumsuz etkilemektedir. Uyumadan önce gün içerisinde öğrenilenlerin 10 dakika tekrar edilmesi ise öğrenmenin etkinliğini artırmaktadır.

Gençler Arasında “Fear Of Missing Out” Görülme Sıklığı Artıyor

Sosyal medyanın yol açtığı bir başka kullanım sorunu ise Fear of Missing Out sorunudur. Türkçedeki adıyla gelişmelerden haberdar olamama, sosyal paylaşımları kaçırma korkusudur.

Fomo hastalığı bireylerin sık sık sosyal medya hesaplarına girmesi, sayfayı güncellemesi, yeni bir şey var mı kontrol etmesi durumudur. Bu bireyler sosyal medya hesaplarından uzak kaldıklarında tıpkı bir bağımlılık türü gibi yoksunluk belirtileri göstermektedirler. Huysuzluk, huzursuzluk, öfke, gerginlik, dikkat dağınıklığı, odaklanma güçlüğü gibi.

Gençlerin Sosyal Medya Kullanımına Yönelik Ailelere Öneriler

Aileler internet ve teknoloji kullanımının sınırlandırılması ve denetlenmesi aşamasında zorluk yaşayabilmektedir. Özellikle eğitimin online sürdürülmesi ailelerin takip mekanizmasını zayıflatmakta ve çocuklarına kötüye kullanım noktasında bilgi verirken de yetersiz kalmalarına neden olmaktadır. Aileler denetleme noktasında kullanıma hiç izin vermeme ya da tamamen serbest bırakma olmak üzere iki uç arasında gidip gelebilmektedir. Oysa günümüz koşulları teknolojiden mahrum yaşamak için uygun değildir.

Ailelerin sosyal medya kullanımına mani olmak yerine amaçlı, sınırlandırılmış ve kontrollü kullanıma müsaade etmesi gerekmektedir. Aileleri tarafından sosyal medya ve teknoloji kullanımı takip edilen çocuklar daha az bağımlılık gösteriyor. Aynı şekilde ailelerinin gözetiminde olan çocuklar zararlı içeriklere daha az maruz kalıyor. Gençler ailelerinin denetiminin farkında olarak siber zorbalık uygulamaktan kaçınıyor ve başkalarına da zorbalık uygulamıyor.

Ailelerin çocuk ve gençleri sosyal medya kullanımı noktasında bilgilendirmesi gerekiyor. Bilgilendirme ne kadar erken yaşlarda başlarsa çocuğun alışkanlık kazanımı o kadar kolay oluyor. Çocuğunuza sosyal medyada karşılaştığı olumsuzlukları ve tehditleri sizinle paylaşabileceği yönünde güven verin.

Siber zorbalığın çocuğun geleceği için kendisine, benlik gelişimine ve karşısındakine zarar verdiğini anlatın. Sosyal medyada kullanacakları her bir bilginin, cümlenin gerçek hayatta da başkalarıyla konuşulabilir, paylaşılabilir olmasına özen göstermelerini hatırlatın.

Bugünün koşulları değerlendirildiğinde sosyal medya ve internet öğrenci, öğretmen ve ebeveynler için önemli bir araç. Bu araç verimli kullanıldığında başarıyı olumlu yönde desteklemesi kaçınılmaz. Ancak kimi durumlarda bu aracın kullanımı kontrolden çıkabiliyor ve zarar verici hale gelebiliyor. Sosyal medyanın zarar vermeye başladığı fark edildiğinde mutlaka profesyonel desteğe başvurulması gerekiyor. Aba psikoloji her yaştan bireye bu konuda profesyonel destek sunuyor.

Sosyal medya kullanımı verimliliği ve teknolojiyi daha verimli kullanabilmek için Akademik Başarı İçin Teknoloji Nasıl Daha Verimli Kullanılabilir ve Sınava Hazırlık Sürecinde İnternet ve Teknoloji Bağımlılığı ile Başa Çıkma Önerileri yazılarımızı da okuyabilirsiniz.

 

 

 

Read More

Yeni nesil çocukların en büyük problemi internet ve sosyal medya… Sanal kişiliklere dönüşmesinin ve hayattan kopuk büyümesinin en büyük sebebi olan sosyal medya ve internet bağımlılığının önüne geçmek için uzmanlar ebeveynleriyle ve sosyal aktivitelerde daha fazla zaman geçirmesini öneriyor. Çocuklarda sosyal medya bağımlılığının önüne nasıl geçilebilir?
Özellikle gelişim sürecinde olan çocukların sosyal gelişim sürecini en kötü etkileyen etkenlerden biri de aşırı sosyal medya ve internet kullanımı. Artık bağımlılık noktasına gelen dijital dünya uzmanları ve araştırmacıları özellikle çocukları gündelik hayattan kopartıp, sanal kimliklerle var olduğunu düşünmeye itiyor. Bu zamanda büyüyen çocuklar, yaşanan somut dünyada sosyal ilişkiler kurmak yerine, sosyal medya aracılığıyla tanıştığı insanlarla dijital insanlarla arkadaşlık kurarak gerçek sosyal ilişkilerini geliştirememektedir.
Başlıca hepimizin elinde bulunan akıllı telefonların, tabletlerin ve bilgisayarların günlük hayatımızda ettiği yer büyüdükçe, interneti her yaştan kitleler kullanmaya başladı. Yetişkinler için de aşırı sosyal medya kullanımı gerçek ilişkilerden uzak, dijital kimliklere bürünmeye neden oluyor. Sosyal medya bağımlılığının artık çocuklarla beraber yetişkinlerde de görüldüğünü gözlenmektedir. Bu konuda ebeveynlerin daha bilinçli olarak kurallar koymak yerine iletişimi güçlendirmesi gerekmektedir.

İnternet ve Sosyal Medyanın Çocuklara Bir Faydası Var Mı?

  • İnterneti aktif ve yararlı bir şekilde kullanan çocuk kendini daha ayrıntılı tanıma ve kendini geliştirmeyi öğrenir.
  • Bir sosyal ve dijital kimliğinin olması sosyal öz güvenini arttırmayı sağlayabilir.
  • Sosyal çevresi ile geçirdiği sürekli iletişim hali gerçek hayatta da aidiyet hislerini geliştirmeyi sağlar.
  • Kullandığı internet sayesinde okulda öğrendiği bilgiyi pekiştirebilir ve üzerinde araştırma yapabilir.
  • Bir ideoloji ve dünya görüşüne sahip olabilir.

İnternet ve Sosyal Medyanın Çocuklara Olası Zararları Nedir?

  • Küçük yaştaki kullanıcıların kaldıramayacağı kadar sert eleştirilere maruz kalabilir.
  • Siber zorbalığa maruz kalabilir.
  • Art niyetleri kişilerin sözlü saldırısına uğrayabilir.
  • Sözlü tacizlere neden olan platformlarda zaman geçirebilir.
  • Yaşına uygun olmayan cinsel içeriklerle karşılaşabilir ve bu durum gelişme döneminde olan çocuğun psikolojik gelişimini aynı zamanda cinsel kimliğini zedeleyebilir.
  • Yaşına uygun olmayan ve kendine zarar verecek reklamlara denk gelebilir.
  • Sosyal medya hesaplarını ele geçirebilir ve kişisel bilgilerini deşifre edebilir.
  • Gereğinden fazla güvendiği kişilere paylaşmaması gereken bilgileri paylaşabilir.
  • Uzun zaman sosyal medya ve internet kullanımı çocukların sosyal aktiviteler için geçireceği zamanı aldığından obezite gibi hareketsiz kaldığı süreç içerisinde yakalanabileceği hastalıklara yakalanmasına neden olabilir.

Çocuğunuz gereğinden fazla internet ve sosyal medyada zaman geçiriyorsa ne yapmalısınız?

  • Eğer çocuğunuz 10 yaşın altında ise sizin denetimiz olmadan internet kullanamalı.
  • Kullandığı sosyal medya hesaplarına sizin de erişimiz olsun ve sık sık kontrol edin.
  • Çocuğunuzun sosyal medya hesaplarının gizlilik ayarlarını siz düzenleyin. Kimlerin arkadaşlık istediğini göndereceğinden tutun profil fotoğrafının görülmesine kadar sizin denetiminizde olsun.
  • Kişisel iletişim bilgilerini paylaşmayacağına dair gerekli uyarıları sık sık yapın.
  • Çocuğunuzun kullandığı bilgisayar ve tablet gibi araçların anti virüs programı olduğundan emin olun ve kontrol edin.
  • Tanımadığı birinden veya kötü niyetli birinden mesaj alırsa size söylemesi konusunda gerekli eğitimi verin.
  • Tanımadığı kimseyi arkadaş listesine eklememesini söyleyin.
  • Sosyal medya hesaplarındaki paylaşımlarında konum ve ayrıntılı bilgi paylaşmaması gerektiği konusunda uyarılarınızı yapın.
  • Çocuğunuza bir yasak olarak değil, internetin başında geçirdiği fazla zamanın onun faydasına değil zararına olacağını söyleyin. Ödevlerini yapmasını araştırma yapmasını sağlayın ve geri kalan zamanda ise sosyal aktiviteler yapmasını, geçek hayatta sosyalleşmesini sağlayın.
Read More