Üniversiteye hazırlık sürecinde çoğu öğrenci hem fiziksel hem de duygusal açıdan büyük güçlükler yaşamaktadır. Üniversite sınavına hazırlanma sürecinde özellikle lise son sınıfta olan öğrenciler çoğu sorumluluğu aynı anda göğüslemek zorunda kalmaktadır. Hem okul derslerinin yoğun olması ve okul sınavlarının olması hem de üniversite sınavlarına hazırlanma aşamasındaki ders çalışma yoğunluğu öğrencilerde panik havası oluşturmaktadır.
Okul sıralarında yoğun ders çalışma programlarını takip etmenin yanında, bir de sınavlara yönelik gelecek kaygısının olması da öğrencileri olumsuz anlamda etkilemektedir. Daha lise döneminde kendini göstermeye başlayan bu kaygılar, sınav dönemleri yaklaştıkça kendini daha fazla hissettirmektedir. Üniversiteye hazırlık yapan her bir öğrenci aslında aynı zamanda geleceğine yönelik önemli kararlar verme aşamasında olduğunun da farkındadır.
Sınava hazırlanan her bir birey, ileride hayatlarının en önemli parçası olacak meslek seçimini doğru bir şekilde yapmayı hedeflemektedir. Tüm bunları yaparken birey, aynı zamanda da psikolojik olarak güçlü kalmayı başarabilmelidir. Sınavlara hazırlık sürecinde nelerin gerekli olduğunun bilincinde olan öğrenciler, kendilerini psikolojik anlamda da dinamik hissedeceklerdir.
Üniversiteye Hazırlık Aşamasında Başarının Anahtarı: Motivasyon
Bilinçli olan her öğrenci hazırlık sürecinde başarı için nelerin gerekli olduğunu çok iyi bilmekte ve tahmin etmektedir. Başarının ilk anahtarı doğal olarak motivasyonu sağlamaktır. Bu motivasyonun yanında onu destekleyecek etkili bir ders çalışma rutininin de olması son derece önemlidir. Ayrıca motivasyona ek olarak, ders anlama kabiliyetini artırıcı yüksek bir dikkate sahip olmak da ders çalışma açısından oldukça etkilidir.
Üniversiteye hazırlık sürecinde özellikle çoğu öğrencinin yakındığı bir durum var ki, o da; ruhsal olarak kendilerini yorgun hissetmeleridir. Bu yorgunluğu ortadan kaldıracak en büyük silah ise; başarıyı olumsuz anlamda etkilemeyecek ama öğrencinin bir an önce harekete geçmesini sağlayacak ve onu ders çalışmaya itecek olan yeterli miktardaki kaygıdır. Bu küçük çaplı kaygı sayesinde öğrenciler ders çalışma adına azim göstererek, çalışma konusundaki kararsızlıklarını bertaraf edecek ve kaybettikleri motivasyonlarını tekrardan kazanacaklardır.
Öğrenciler kendilerine en uygun çalışma programlarını uzmanlar aracılığıyla oluşturdukları takdirde önlerini daha rahat görebilme imkanına sahip olacaktır. Düzenli ve disiplinli bir program sayesinde öğrenciler daha motivasyon sahibi bir şekilde çalışmaya başlayacaklardır. Çünkü bu disiplinli programlarla beraber öğrencilerdeki belirsizlikler azalmış olacak ve azalan belirsizlik durumu da motivasyonu arttıracaktır.
Üniversiteye Hazırlık Sürecinde Ailelerin Psikolojik Desteği Nasıl Olmalıdır?
Sınavlara hazırlanma yolunda olan her bir öğrenci için süreç az ya da çok zorlayıcı olmaktadır. Üniversiteye hazırlık uzun bir maraton olduğundan öğrenciler sık sık karamsarlığa düşmektedir. İşte tam da bu noktada aileler devreye girerek çocuklarının yanında olduklarını hissettirmelidirler. Ailelerin, özellikle öğrencilerin başarmalıyım, başarılı olmam lazım gibi kendilerine kurmuş oldukları baskıları hissetmeleri gerekmektedir. Bu durum sadece anne baba için geçerli olmamakta ailede bulunan her bir birey için dikkatli olunması gereklidir.
Çalışma saatlerinin anne ve babasına yeterli gelmediğini düşünen çoğu öğrenci hobilerine ya da sevdiği aktivitelere zaman ayıramamaktadır. Zaman bulsa bile zihninin hep bir köşesinde ders çalışmam lazım fikrinin varlığı ile hareket etmek zorunda kalan öğrenci için bu süreç ciddi anlamda zorlayıcı olmaktadır. Tüm bunlar göz önünde bulundurularak sınavlara hazırlanan öğrenciler için ailelerin daha ılımlı olması onları bu yolda oldukça rahatlatacaktır.
Gençlerin hissettikleri baskıların yanında ailelerde kendilerini baskı altında hissedebilirler. Çocuklarının hedeflerini gerçekleştirebilmeleri için maddi, manevi her türlü külfete katlanan aileler içinde baskı kaçınılmazdır. Üniversiteye hazırlık için gönderilen kurslar, aileleri mali yönden biraz zorlamaktadır. Maddiyatın yanında tekrardan hazırlanmayı düşünen öğrenciler ve aileleri için stresli dönemlerin yeniden başlayacak olması da baskının bir diğer yönü olmaktadır.
Kaygı, Yorgunluk ve Meslek Seçiminde Psikolojik Destek
Dünyanın her yerinde eğitimin olduğu gerçeği düşünülürse sıklıkla duyulan şey ‘sınav kaygısı’ kavramıdır. Sınava hazırlanan öğrencilerin sürekli karşılaştıkları bir durum olan tüm bilgilerin unutulması kaygısı ve sınav esnasında yaşanan boşluk hissi psikolojik desteklerle atlatılabilecek konulardandır. Ancak az da olsa sınava hazırlanan her öğrencide kaygının olması beklenen bir harekettir ve olması da gerekir. Çünkü öğrenciler sınava belirsizliklerle girerler ve bu belirsizliklerde kişide kaygıya yol açar.
Üniversiteye hazırlık sürecinde yaşanan bir diğer husus ise yorgunluktur. Yapılan araştırmalar ders çalışmanın bireyde yorgunluk oluşturacağı bir durumun olmadığını ispatlamaktadır. Zihin gün içerisinde yüklenen bilgilerden yorgun düşmemekte aksine daha zinde kalmaktadır. Yorgunluğun sebebi daha çok oturarak ders çalışmaktan kaynaklı kas ağrıları veya ders çalışmak yerine başka şeyler yapmayı tercih etme isteğinin zihinde bıraktığı duygusal yorgunluk olduğu ifade edilmektedir.
Sınava hazırlanan öğrencilerin zihinlerinde oluşturdukları pek çok geleceğe yönelik düşünceler bulunmaktadır. Bunların başında hangi üniversiteye yerleşeceğim sorusu gelmektedir. Bunun yanında gelecekte hangi mesleği seçmem gerekli gibi sorularla zihnini sürekli meşgul etmektedir. Özellikle öğrenciler emeklerinin karşılıklarını iyi bir meslek sahibi olarak ve para kazanarak almak istemektedir. Kısacası kişilerin meslek arayışları lise döneminden başlayarak hayatlarının her anında devam etmektedir.
Üniversiteye hazırlık aşamasında yaşanan tüm bu süreçler; kaygı, yorgunluk, meslek seçimi, aileler ile yaşanan çatışma, etkili ders planlaması gibi konular psikolojik destek almanın önemini de artırmaktadır. Bu psikolojik destekleri almak için tarafların psikolojik nöbetler yaşaması beklenmemelidir. Çünkü çoğu bireyde gizli yaşanan kaygı nöbetleri özellikle sınav dönemleri yaklaştıkça kendini göstermeye başlamaktadır. Bu durumda müdahale edilmesi zaman kısıtından ötürü fazla etkili olmayacaktır.
Üniversiteye hazırlık sürecinde neler yapılması gerektiği hakkında detaylı bilgi almak için aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Yurt dışında eğitim almak için gerekli olan sınavlar hakkında bilgi edinmek üzere aba Yurt Dışı Eğitim YouTube kanalına abone olabilirsiniz. Güncel konular hakkında özel olarak hazırlanmış videolara erişmek için Doç. Dr. Gamze Sart YouTube kanalını takip edebilirsiniz.