Okul korkusu okula başlama çağına gelen pek çok çocukta görülebilmektedir. Okula yönelik olumsuz duygu, düşünce ve tutumlar okul reddine dönüşebilmektedir. Kayıt dönemi geldiğinde çoğu aile okulun ilk haftasına yönelik yoğun kaygı duymaktadır. Çocuğun korkusuyla ailenin artan kaygısı bir araya geldiğinde kar topu etkisiyle korku ve kaygılar beslenmektedir.

Bu noktada ailenin ve çevrenin çocuğa yönelik hatalı yaklaşım ve tutumu okul sendromunu artırabilmektedir. Okula yönelik olumsuz duygular çocuğun ilk okul tecrübesiyle başlayabileceği gibi okul değişikliği, sınıf atlama, öğretmen değişikliği gibi durumlarda da gelişebilmektedir. Okul öncesi eğitim de çocuklar için bir çeşit okuldur. Evden ve ebeveynden ayrılmayı gerektiren bu ortam değişikliği de yine çocukta okul korkusu gelişimini tetikleyebilir.

Anaokuluna başlarken okul sendromu görünmeyen bir çocukta ilkokula başlarken okul fobisi görülebilir. Dolayısıyla okula yönelik korkular farklı dönemlerde, koşullara ve deneyimlere bağlı olarak gelişebilmektedir.

Peki henüz okul tecrübesi olmayan çocuklarda okula yönelik korku neden gelişiyor? Okul sendromu belirtileri nelerdir? Okul fobisinin gelişmemesi için neler yapılabilir? Okul fobisiyle başa çıkmak için ebeveynlere verilebilecek öneriler nelerdir? Başa çıkılamayan korkularda psikolojik destek gerekir mi? ve benzeri soruların cevaplarına yazının devamında erişebilirsiniz.

Okul Korkusu Belirtileri Nelerdir?

Sıklıkla okul sendromu olan çocuklarda aşağıdaki belirtiler görülmektedir.

  • Baş ağrıları,
  • Karın ağrıları, bulantı-kusma hissi,
  • İştahsızlık, keyifsizlik,
  • Uyku düzeninde bozukluklar,
  • Okul sorumluluklarından kaçınma ve aksamalar,
  • Sebebi olmayan ağlama,
  • Alıngan ve sinirli olma,
  • Sevilen şeylere karşı ilgi kaybı,
  • Durgunluk, isteksizlik, sessizlik,
  • Bu belirtiler daha çok sabahları ve okul saatlerinde ortaya çıkar ve yoğunlaşır.

Okul sendromuna yönelik tablo, aile ve öğretmen tarafından iyi değerlendirilmez ve doğru yaklaşım sergilenmezse çocuğun korkusu pekişebilir.

Okul Korkusu Neden Gelişiyor?

Hatalı ebeveyn tutumları, mizaç, gelişimsel özellikler, çevresel koşullar, rekabet ve kıyaslamalar okul fobisine neden olabilir. Aşağıda okula yönelik korku gelişmesinin nedenleri detaylarıyla yer almaktadır.

Ayrılık Anksiyetesi İle Gelişen Okul Korkusu

Çocuklarda görülen okul fobisinin önemli bir nedeni yaşadıkları ayrılık anksiyetesidir. Çocuklar okul ortamında günlerinin büyük bölümünü geçirirler ve bu süre boyunca evden uzak kalırlar. Evdeki konfor, ebeveynin ilgisi okul ortamında daha sınırlıdır. Evde daha merkezde tutulan çocuk okul ortamında akranlarıyla eşittir ve paylaşmayı öğrenmelidir. Evde kurallar çok daha esnek olabilirken okulda kurallar belli ve nettir.

Hele ki çocuğun ilkokul tecrübesinden önce okulöncesi eğitimi yoksa korku gelişme olasılığı daha yüksektir. Çocuk evinden, rutin alışkanlıklarından, konfor alanından ve anneden ayrılmak istemez. Üstelik bir de ebeveyn çocuğun okula başlayacak olmasına üzülüyorsa çocuğun korkuları daha da pekişecektir. Bazı ebeveynler çocuklarına olan sevgilerini hissettirmek için “sen yokken ben ne yapacağım, seni çok özleyeceğim, tüm gün seni bekleyeceğim” gibi cümleler kurarlar.

Bu cümleler çocukları olumsuz etkiler ve okula başlayacak olmanın ebeveynlerini cezalandırmak, üzmek olduğunu düşünebilirler. Bu nedenle ebeveynler ayrılığa yönelik kaygılarını ve üzüntülerini olabildiğince çocuklara hissettirmemelidir.

Yeni Deneyimlerle Başa Çıkamamaktan Endişe Etme

Yaşıyla uyumlu sorumluluklar verilmeyen, her istediği istediği gibi gerçekleştirilen çocuklar özellikle bu sorunu yaşayabilmektedir. Evde sorumluluk almayan veya yaşına göre karar verme becerisi gelişmeyen çocukların problem çözme becerileri de gelişmemektedir. Ayrıca okul çağına kadar akranlarıyla veya sosyal çevreyle yeterince iletişime ve etkileşime geçmemiş çocuklarda da iletişim becerileri gelişmemektedir. Tüm bunlar çocuk okul çağına ulaştığında okul korkusu olarak karşımıza gelebilmektedir.

Gerçekdışı Başarı Beklentileri

Öğretmenin, ailenin veya çevrenin başarı beklentileri, rekabetçi tutumları çocuklarda okul fobisi gelişimini tetikleyebilmektedir. Sözlü veya yazılı sınav başarısı, ödevlerdeki performans veya sınıf içi derse katılım öğrencilerde kaygı uyandırabilir. Özellikle okul olgunluğuna ulaşmadan erken yaşta okula başlatılan çocuklar için sınıfın ritmini yakalamak zordur. Fark edilmeyen dikkat eksikliği, öğrenme güçlüğü, hiperaktivite gibi başarıyı doğrudan etkileyen faktörler de okul fobisine neden olabilmektedir.

Sosyal Beceri Eksikliği ve Akran Zorbalığı da Okul Korkusu Gelişimini Tetiklemektedir

İçe kapanık, çekingen, utangaç mizaç özelliklerine sahip çocuklar okul ortamında arkadaş edinmekte zorluk yaşayabilmektedir. Bu çocuklar için arkadaşlık ilişkisini başlatmak zordur. Çoğunlukla bulundukları ortamda fark edilmemek için geri planda kalmayı tercih ederler. İstek, ihtiyaç ve fikirlerini çoğunlukla grupla paylaşmazlar. Grup oyunlarına katılmakta veya grupla oynanacak oyunlar kurmakta güçlük yaşarlar.

Gruba katılmak yerine davet edilmeyi isterler. Bu da çocukların okul ortamında kendilerini ifade etmesini ve arkadaşlık kurmasını güçleştirir. Okulda sosyalleşemeyen çocuk zamanını keyifli geçiremez ve okula karşı motivasyonu gelişmez. Dolayısıyla okul fobisi gelişir. Ayrıca okul ortamında akran zorbalığına maruz kalan çocuklarda da okul korkusu görülme sıklığı oldukça yüksektir.

Fiziksel, duygusal veya davranışsal olarak zorbalığa maruz kalan çekingen çocuklar kendilerini korumakta zorlanabilmektedir. Bu sorunla nasıl başa çıkacaklarını bilmedikleri için sorundan kaçmayı tercih edebilirler.

Okul Korkusu ile Başa Çıkmak İçin Ebeveynlere Öneriler

Ebeveynler için de okula başlangıç çoğunlukla heyecan ve kaygıyı bir arada getirir.  Okula başlangıç çocuğun kendine yetebilir hale gelmesi ve akranlarıyla sosyalleşecek olması anlamına gelir. Yanı sıra okul çocuk için bilgi edinme, bilgiyi arama ve kendini geliştirme ortamı sunar. Bir başka açıdansa okula başlangıç çocuğun düzene girmesini, toplumsal kuralları öğrenmesini ve onlara uymasını sağlar.

Ancak birçok açıdan okula başlangıç ebeveyn için kaygı unsurudur. Peki aileler hem kendi kaygılarıyla baş etmek hem de çocukta okul korkusu gelişmesini engellemek için neler yapılabilir?

Duygularını Dinleyin, Davranışlarını Gözlemleyin

Çocuğun okula yönelik olumsuz duygu ve düşünceleri çoğunlukla okul deneyimi edinmeden önce başlar. Ebeveynden ayrı kalmak, okula yönelik çevreden edinilen olumsuz bilgiler okul sendromunu başlatabilir. Çocuğun korkuları ne zaman başlarsa başlasın ebeveynler bu korkulara kulak vermeliler. Çocuğun okula yönelik duygu ve düşünceleri dinlenmelidir. Kimi çocuklar özellikle de çekingen mizaca sahip olan çocuklar duygularını konuşma taraftarı olmayabilir.

Çocuğunuzla duygu ve düşünceleri üzerine konuşamıyorsanız davranışlarını gözlemleyebilirsiniz. Eskiye oranla daha çok içe kapanıksa, ağlamaları, fiziksel şikayetleri artış göstermişse şüphe edebilirsiniz. Özellikle de bu belirtiler okulla ilgili konular konuşulduğunda, okul günlerinde veya tatiller bitip okula başlama yaklaştığında artıyorsa şüphelenilmelidir.

Sabırlı Olun

Okul korkusu yaşayan çocuğunuzun duygu, düşünce ve davranışlarına karşı bu dönemde ekstra sabırlı olmalısınız. Aynı konuları, aynı duyguları tekrar tekrar konuşmanız gerekebilir. Her şey yolunda, sanırım artık korkularıyla başa çıkabiliyor dediğiniz bir anda korkular yeniden başlayabilir. Sabırlı, sevgi dolu, anlayışlı ve güven verici bir tutum sergilemeniz çocuğunuzun korkularıyla baş etmesini kolaylaştıracaktır.

Okulun Amacını Açıklayın, İlgi ve Merak Uyandırın

Bilinmeyen her şey gibi okula, öğrenci olmaya yönelik, yetersiz bilgi, bilgisizlik çocuk için kaygı uyandırır. Bu nedenle okulların açılmasını beklemeksizin okul olgunluğuna erişmiş çocuklara okul ortamı anlatılmalıdır. Okulda bir gün nasıl geçer, okula neden gidilir, okula gitmenin faydaları nelerdir anlatılmalıdır.

Belki kayıt yapılacak okula çocukla beraber ön ziyaretler yapmak, bahçesini dolaşmak, okul imkanlarını birlikte değerlendirmek faydalı olabilir. Okul çantasını, kırtasiye malzemelerini, kıyafetlerini alırken çocuğun da fikri alınabilir, seçim fırsatı tanınabilir.

Alay Etmeyin, Duygularını Küçümsemeyin ki Okul Korkusu Gelişmesin

Okul fobisi hafife alınmaması gereken bir çocukluk çağı problemidir. Alay, küçümseme, kıyaslama gibi tavır ve tutumlar durumun daha da kötüleşmesine neden olacaktır. Alay etmek, hafife almak, küçümsemek çocuğun kendisini çok daha çaresiz ve yalnız hissetmesine neden olur. Bu his daha fazla içe kapanmasını tetikler ve beraberinde farklı psikolojik sorunları tetikleyebilir.

Vedalaşmaları Pozitif ve Kısa Süreli Tutun

Çocuklarda okula yönelik korkuyu tetikleyen önemli bir davranış hatası da ebeveynlerin vedalaşmayı uzun tutmasıdır. Kapı önünde tekrar tekrar sarılmak, belki gözyaşı dökmek çocuğu olumsuz etkilemektedir. Çocuk ebeveynlerini uzun süre göremeyeceğini düşünebilir. Okulun kötü bir yer olduğunu ve bu nedenle ebeveyninin üzüntü duyduğunu düşünebilir. Cezalandırıldığını düşünebilir. Okula giderek ebeveynlerini üzdüğünü düşünebilir. Tüm bunlar okul korkusu gelişimini tetikleyebilir.

Böyle dramatik bir ayrılık yerine vedalaşma daha kısa süreli tutulmalı. Ebeveyn ayrılırken okul gününe yönelik güzel dileklerde bulunabilir. Okul bitiminde almaya geleceğini, eve dönüşte neler yapacaklarını kısaca anlatabilir. Çocuk okuldayken ebeveyn kendisinin neler yapacağından bahsedebilir. Böylece çocuk ebeveyninin kendisi okuldayken evde üzüleceğini veya o okuldayken evde çok eğleneceklerini düşünmez.

“Sen okuldayken ben de iş yerinde çalışıyor olacağım.”, “Sen okuldayken ben de akşam için yemek yapacağım.” gibi.

Okul Dönüşü Sohbet Edin, Gününün Nasıl Geçtiğini Sorun

Çocuğunuz eve döndüğünde mutlaka onunla okul gününe yönelik sohbet edin. Okulda neler yaptı, neler öğrendi konuşabilirsiniz. Anlattıkları karşısında ilgili ve meraklı olduğunuzu ses tonunuz ve beden dilinizle destekleyebilirsiniz. Önemli olan bu sohbeti yapmış olmak için yapmamaktır. Çocuğunuzla konuşurken mutlaka boy seviyesine inin ve göz kontağı kurmaya çalışın.

Anlattıklarını varsa sorularınızla derinleştirin. Öğrendiklerini size göstermek isterse fırsat verin ve size de öğretmesini isteyin.

Sorumluluk Verin, Kendi Kararlarını Almasını Destekleyin

Okul korkusu gelişimini etkileyen bir diğer önemli konu da çocuklara yaşlarıyla uyumlu sorumluluklar verilmiyor oluşudur. Evde sorumluluk verilmeyen çocuk okul ortamında üstlenmesi gereken sorumluluklarla karşılaştığında uyum sorunu yaşar. Sorumluluklarını yerine getirmeyi unutur veya yerine getirmeye zorlanır. Ebeveynlerinin, öğretmeninin veya arkadaşlarının desteğine ihtiyaç duyabilir. Bu da çocuğun özgüveninin zedelenmesine, kendi gücünü ve potansiyelini keşfetmesine engel olur.

Çocuklara ev ortamında yaşına uygun sorumluluklar vererek bu beceriler desteklenmelidir. Oyuncaklarını toplama görevi, masayı kurmaya yardım etme görevi, evcil hayvanını besleme görevi gibi. Bir diğer önemli rol de çocuğun karar alma becerisinin geliştirilmesidir. Çocuklar tıpkı sorumluluklar gibi yaşıyla uygun şekilde karar vermeye teşvik edilmelidir.

Çocuğa iki, üç seçenek içerisinden kendi istediğini seçme fırsatı sunulmalıdır. Böylece çocuk özerk bir birey olduğunu, kendisiyle ilgili konularda söz hakkı olduğunu öğrenir. Ve kendisini ilgilendiren her konuya daha fazla dahil olarak içselleştirir.

Okul Korkusu ve Psikolojik Destek

Çevresel faktörler, mizaç, okul ortamı, akran etkisi ve ebeveyn tutumları gibi nedenlerle okul fobisi ile başa çıkmak zorlaşabilir. Çocuğun okul reddiyle baş edilemiyorsa, duygusal, fizyolojik ve davranışsal belirtilerde artış varsa mutlaka destek alınmalıdır. Beraberinde okul başarısında düşüş, devamsızlıkta artış, depresyon, sosyal kaygı, sınav kaygısı ve benzeri görülebilir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda mutlaka psikolojik destek alınmalıdır.

Okul fobisi tedavisi olan ve erken teşhis edildiğinde olumsuz etkileri minimuma indirilebilen psikolojik bir rahatsızlıktır. Toplumumuzda görülme sıklığı oldukça fazladır. Akademik başarısızlık yaşayan pek çok öğrencide okul sendromu ve/veya sosyal anksiyete görülme olasılığı yüksektir. Öğretmenlerin farkındalıklı gözlemi, aileyle okulun yeterli iletişim halinde olması öğrencilikte okul fobisinin fark edilmesini kolaylaştırmaktadır.

Aba psikoloji olarak okul korkusu yaşayan çocuklara ve ailelerine uzman kadromuzla danışmanlık sunuyoruz. Stratejik yetenek yönetimi ile çocuklara kariyer planlaması yapıyor okul başarılarındaki engelleri aşmalarına destek oluyoruz. Çocuklara kariyer planını yaparken ilgi, beceri alanlarını dikkate alıyor, zeka ve karakter özelliklerinize ve beklentilerinize uygun hedefler belirliyoruz. Detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

 

 

Read More

Anaokulu seçimi okul öncesi eğitim yaşına gelmiş çocuğu olan her ebeveyn için titizlikle irdelenen önemli bir süreçtir. Seçim yaparken dikkat edilmesi gereken ilk unsun önceliklerin belirlenmesidir. Öncelikler her aile için benzerlikler gösterse de farklılıklar da barındırabilmektedir. Bu da okul seçimini doğrudan etkilemektedir. Dolayısıyla doğru okul popüler olan değil önceliklere uygun olan okul olacaktır.

Peki anaokulu seçerken önceliklendirme nasıl yapılmalıdır? Öncelikler belirlenirken nelere dikkat edilmelidir? Okul seçerken öncelik belirlemenin avantajları nelerdir? Önceliği olmaksızın okul seçmek ne tarz sorunlara yol açabilir? Seçim yaparken hangi durumlarda psikolojik ve profesyonel desteğe ihtiyaç duyulabilir? Yazımızın devamında bu ve benzeri soruların yanıtlarını bulabilirsiniz.

Okul Öncesi Eğitim Ne Zaman Başlamalı? Ve Okul Olgunluğu: Çocuğum İlk Kez Okula Gidecek, Çocuğum Okula Başlamaya Hazır mı? yazılarımızdan da faydalanabilirsiniz.

Anaokulu Seçimi Yaparken Nelere Dikkat Edilmeli?

Anaokulu seçeneklerini yaşanılan şehre, oturulan bölgeye ve nüfus yoğunluğuna göre çeşitlilik göstermektedir. Bazı bölgelerde seçim yapmak alternatif fazlalığı nedeniyle zorlaşabilmektedir. Seçimi kolaylaştırmak için birtakım filtrelemelerin yapılması gerekir. Bunlardan en önemlisi okul seçimi yaparken ebeveynlerin ihtiyaçlarını, beklentilerini ve koşullarını belirlemesidir. Bunların belirlenmesi seçenekleri minimuma düşürmeyi ve alternatifler arasından en uygun olanı seçebilmeyi sağlar.

Ebeveynler Kreş Seçerken Nelere Dikkat Etmeli? yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Anaokulu Seçimi Yaparken Sıklıkla Dikkat Edilen Unsurlar

Alternatifleri belirlerken ebeveynler sıklıkla aşağıdaki unsurları göz önünde bulundurmaktadır;

  • Okulun fiziki özellikleri (bahçe, havuz, spor alanları, sınıflar, kat sayısı, merdivenler, trabzanlar, zemin özellikleri, kaplamalar, halılar, yemekhane, Tuvalet/ lavabolar, oyun alanları)
  • Eğitim kadrosu ve eğitim içeriği (neler öğretiliyor, kaç öğretmen var, bir öğretmene kaç öğrenci düşüyor ne zaman ne öğretiliyor? Öğreticiler alanında yetkin ve yeterli mi?)
  • Öğretmenlerin deneyimi (Kaç yıldır bu işi yapıyorlar, geçmiş tecrübeleri neler, bu kurumda ne zamandır çalışıyorlar, çalışan aidiyeti nasıl?)
  • Sınıf sayıları (bir sınıfta kaç öğrenci var?)
  • Hijyen (Ne sıklıkla temizleniyor, hangi ürünler kullanılıyor)
  • Yemek (kurumda mı yapılıyor, dışarıdan mı geliyor, hangi şirketle çalışılıyor, yiyecekler nerede nasıl muhafaza ediliyor, menü neye göre kim tarafından belirleniyor)
  • Anaokulu seçimi yaparken güvenlik son derece önemlidir (okulun güvenlik elemanı var mı?, muhit güvenli mi, okul trafiğe açık bir alanda mı? Okulun içi çocuklar için güvenli olacak şekilde dizayn edilmiş mi? deprem yönetmeliğine uygun mu?)
  • Kullanılan eğitici ve öğretici materyallerin kalitesi, malzemesi (Kullanılan oyuncak ve materyaller çocukların sağlığına uygun mu? Oyuncaklar ne sıklıkla yenileniyor, temizliği nasıl yapılıyor?)
  • Çeşitlilik (kitap, oyuncak, materyal ve benzeri ürünlerin çeşitliliği nasıl, seçimler neye göre yapılıyor, kim yapıyor?)
  • Ulaşım (okul ve ev arası mesafe ne kadar, okuldan eve evden okula ulaşım alternatifleri neler? Servisi var mı? Toplu taşımayla ulaşıma uygun mu? Yürüyerek gidip gelinebilir mi?)
  • Okul çevresine yönelik özellikler (Okul çevresinde sağlığı veya güvenliği tehdit eden risk faktörleri var mı?)
  • Sınıflar neye göre belirleniyor (Yaş, zeka, ilgi, beceri, yetenek ve benzeri)
  • Kayıt için minimum yaş sınırı var mı?
  • Ücret ve ödeme şekilleri (Yıllık ve/veya aylık ücreti nedir? Ücret artışı ne sıklıkla oluyor?)
  • Burs imkanları (başarı, yetenek, destek ve benzeri burs olanakları var mı? Burslar neye göre belirleniyor? oranları nedir?)
  • Okul açılış/kapanış saatleri
  • Okul, yönetim ve veli arası iletişim (Veli ne sıklıkla ve hangi konularda bilgilendiriliyor?)
  • Yabancı dil eğitimi, spor, sanat, müzik gibi ek eğitimler
  • Psikolog var mı?

Pandemiden Sonra Anaokulu Seçimi Yaparken Öncelikler Değişti

Pandemiyle beraber ebeveynlerin seçim yaparken dikkat ettiği unsurlara birkaç yenisi daha eklendi. Ayrıca hijyen beklentilerinde de ciddi bir artış oldu ve hijyen çok daha öncelikli hale geldi. Pandemi sonrası pek çok ebeveyn evden çalışmaya başladı. Aynı zamanda vakaların yüksek seyrettiği dönemlerde eğitimde evden sürdürülmeye başlandı. Dolayısıyla hem ebeveynler ev ortamında çalıştılar hem de okula gidemeyen çocuklarıyla ilgilenmek durumunda kaldılar.

Bazı meslek grupları ve iş verenler için çocukla beraber işleri sürdürmek tölere edilebildi. Ancak bazı meslekler için bu hiçte kolay olmadı. Dolayısıyla ebeveynler işe gitmeye devam etmek durumunda kaldı. Bu da ebeveynlerin anaokulu seçimi yaparken okulun pandemi sürecinde eğitime nasıl devam edeceğini sorgulamalarına neden oldu.

Geçtiğimiz dönemlerde neredeyse tüm anaokulları ve okullar online eğitime geçiş yaptı. Faaliyete devam eden kurumlar ise sınıftaki öğrenci sayılarını azalttılar. Aktiviteleri, okul içi etkinlikleri pandemiye göre düzenlediler.  Eğer siz de çalışan bir ebeveynseniz bu detayı irdelemelisiniz. Pandemi döneminde çocukla birlikte çalışmanız mümkün değilse veya işe gitmeniz gerekiyorsa okulla bu detayları görüşmelisiniz.

Öğretmenlerin aşı olup olmadığı, hasta olan öğrencilerin nasıl tespit edileceği ve ne tarz önlemler alınacağı konuşulabilir. Geçmiş yılın eylem planı incelenebilir. Ne tarz zorluklar yaşadılar, karşılaşılan problemler nasıl çözüldü öğrenilebilir.

Pandeminin Olumsuz Etkileri ve Verimli Zaman Geçirme Önerileri yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Anaokulu Seçimi Yaparken Öncelikler Neye Göre Belirlenmeli?

Ebeveynlerin seçim sürecinde dikkat ettiği temel konulara yukarıda yer verdik. Ancak bu unsurlardan nasıl önceliklendirileceği ebeveynlerin ihtiyaçlarına, beklentilerine ve koşullarına göre farklılık gösterir. Çocuğuna bakacak kimsesi olmayan bir ebeveyn çocuğunu okulöncesi eğitime erkenden başlatmak durumunda kalabilir. Bu durumda ebeveyn seçim yaparken her şeyden önce okulun minimum kayıt yaşına dikkat edecektir.

Çoğu anaokulu tuvalet eğitimini tamamlamış, konuşabilen, kendi ihtiyaç ve isteklerini ifade edebilen çocukları kabul etmektedir. Bu nedenle minimum kayıt yaşı sıklıkla 3 yaş ve üzeridir. Tuvalet eğitimini tamamlamış ve konuşabilen daha küçük çocuklarda ise okul insiyatif kullanabilmektedir. Daha küçük yaşlardaki öğrenciler için ise tam gün hizmet veren gündüz bakım evleri bulunmaktadır. Yine yarı zamanlı veya haftanın birkaç günü olacak şekilde oyun grupları da bulunmaktadır.

Başka bir ebeveyn için anaokulu seçimi yaparken çocuğun okuldan alacağı eğitimin kalitesi daha önemli olabilir. İlkokula başlamadan önce yazı yazmayı, okumayı öğrenmesi veya yabancı dil edinmesi istenebilir. Bu durumda ebeveynin önceliği eğitim kalitesi ve içeriği olacaktır. Bir başka ebeveyn için önemli olan öğretmendir. Öğretmenin iletişimi, çocukla kurduğu bağ, ilgi ve alakası önceliklidir. Farklı bir birey için hijyen veya güvenlik en temel öncelik olabilir.

Ebeveynin beklentisi, ihtiyacı ve imkanları alternatifler içerisinde seçenekleri en aza indirmeyi kolaylaştırır. Son noktada ise ebeveynin maddi gücü rol oynayacaktır. Belirlenen beklenti ve ihtiyaçlara göre hazırlanan seçeneklerden hangisi ebeveynin bütçesine uyuyorsa seçim ondan yana olacaktır. Bütçeye uygun birden fazla seçenek varsa burada öğretmen ve okul yönetimiyle kurulan iletişimin içtenliğine, alınan enerjiye dikkat edilebilir.

Ayrıca son aşamaya gelindiğinde benzer nitelikte iki üç seçenek arasından çocuğa da anaokulu seçimi yaptırılabilir. Çocuğun seçim yapması için öncesinde seçeneklere birlikte ziyaretler yapılabilir. Öğretmenlerle tanışması, okulları dolaşması sağlanabilir. Kendi okulunu seçme fırsatını bulmak çocuğun aidiyet duygusunu da besleyecektir.

Kimi ebeveynler içinse okulun popüleritesi, tanınırlığı veya referansları seçim sürecinde önemli rolde olabilir. Referanslar tüm kriterler değerlendirildikten sonra karar aşamasında güvenilirlik için son derece önemlidir.

Anaokulu Seçimi Yaparken Öncelik Belirlemenin Avantajları

Seçim sürecine gelmeden önce okullarla ilgili bilgi toplamak, okul ziyaretleri yapmak, referansları öğrenmek oldukça önemlidir. Bu çalışmalar zaman ve enerji istemektedir. Bu nedenle araştırmaların son dakikaya bırakılmaması gerekir. Okullar hakkında bilgi edinme aşaması son ana kaldığında ebeveynler hem stres olmakta hem de yorulmaktadır. Stres ve yorgunluk birleştiğinde seçim yapmak zorlaşmakta ve doğru seçim yapabilme olasılığı azalmaktadır.

Bir diğer önemli konu ise okulların kayıt tarihleridir. Kimi okullar için yılın belli dönemlerinde kayıt alınırken kimilerinde yıl boyunca istenen zamanda kayıt yaptırılabilir. Ancak kayıt yapılırken öğrencinin çoğunlukla aynı zamanda kayıt olması adaptasyon için önemlidir. Aksi halde çocuk birbirine alışmış bir sınıfa dışarıdan dahil olmaya çalışacaktır.

Bu da özellikle utangaç, çekingen veya içe kapanık çocuklar için zorlayıcı bir deneyime dönüşebilir. Bu nedenle anaokulu seçimi yapmadan önce okullar erkenden araştırılmalı, fırsat buldukça ziyaret edilmelidir. Bilgiler toplandıkça ihtiyaç, beklenti ve imkanlar da belirlenmelidir.

Tüm bilgileri edinip, kriterleri belirledikten sonra önceliklendirme yapılmalı ve öncelik planına uygun okullar yeniden değerlendirmeye alınmalıdır. Bu kapsamlı ve planlı hazırlık zahmetli gibi görünse de ebeveynlerin elini kolaylaştırmaktadır. Ne istediğini ve ne aradığını bilen ebeveynin seçim yapması daha kolay olacaktır.

Anaokulu Seçimi Yaparken Nelerden Uzak Durulmalı

Kimi ebeveynler yeterli bilgi toplamadan doğrudan çevrenin tavsiyesiyle seçim aşamasına gelebilmektedir. Ancak yukarıda da bahsettiğimiz gibi her ebeveynin ihtiyaç, beklenti ve imkanları birbirinden farklıdır. Sözüne güvendiğiniz ve memnuniyetini öğrendiğiniz bir yakınınızın referansı elbette ki seçim sürecinde dikkate alınmalıdır. Ancak seçim yapmadan önce beklentileriniz, ihtiyaç ve imkanlarınız referans aldığınız kişiyle ne kadar örtüşüyor değerlendirmelisiniz.

Kimi okullar medyada, bilbordlarda, dergi ve gazetelerde çok fazla reklam verebilmektedir. Dolayısıyla bu kurumlara yönelik daha fazla aşinalık gelişmektedir. Bu da bize sık reklam veren kurumların daha güvenilir olduğunu, tanıdık, bilindik olduğunu düşündürebilir. Ancak bu doğru bir tespit olabileceği gibi bir algı yönetimi de olabilir.

Anaokulu seçimi yaparken kurumun medyatik olmasından veya isminin bilinir olmasından ziyade niteliğine odaklanılmalıdır. Eğitim kadrosu kimlerden oluşuyor, nasıl bir eğitim veriyor, çalışan bağlılığı nedir, ne sıklıkla öğretmen değişimi oluyor dikkat edilmelidir.

Anaokulu Seçimi ve Profesyonel Destek

Her ebeveyn çocuğu için en doğru seçeneği belirlemek istiyor. Her yıl ebeveynler seçim sürecinde daha bilinçli hale gelirken okul seçenekleri de artış gösteriyor. İyiyle kötüyü belirlemek bir nebze daha kolay olsa da en doğru seçenekleri belirleyebilmek zorlaşabiliyor. Kimi durumlarda ebeveynlerin daha spesifik beklentileri de olabiliyor. Örneğin bedensel engeli olan, gelişim geriliği olan, kronik veya riskli sağlık sorunları olan çocuklarımız olabiliyor.

Aile içi problemler, travmatik yaşam olayları gibi çocuğun psikolojik olarak da desteklenmesi ve takip edilmesi gereken durumlar olabiliyor. Bu tarz detaylar da eklendiğinde ebeveynlerin doğru seçenekleri belirlemesi zorlaşabiliyor. Bu noktada da profesyonel destek almak seçenekleri netleştirmeyi kolaylaştırıyor.

Profesyonel danışmanlıklar aracılığıyla aile; ihtiyaçlarına, beklenti ve imkanlarına uygun seçenekleri öğrenebiliyor. Böylece hem çocuk hem de aile için memnuniyet oranı çok daha yüksek bir seçim yapılabiliyor.

Aba psikoloji olarak biz de anaokulu seçimi yapacak ailelere uzman kadromuzla danışmanlık sunuyoruz. Stratejik yetenek yönetimi ile çocukların karakterlerini, ilgi, beceri ve yeteneklerini belirliyoruz. Bu sayede okulöncesi eğitimden başlayarak kariyer planlamalarını yapıyor okul başarılarındaki engelleri aşmalarına destek oluyoruz. Çocuklara kariyer planını yaparken ilgi, beceri alanlarını dikkate alıyor, zeka ve karakter özelliklerinize ve beklentilerinize uygun hedefler belirliyoruz.

 

Read More