Borderline kişilik bozukluğu “sınır kişilik bozukluğu” olarak da bilinmektedir ve psikiyatrik bir rahatsızlıktır. Çoğunlukla ergenlik ve genç yetişkinlik dönemi başlangıçlıdır. Borderline bireylerde dürtü kontrolü kaybolur, tutarsız duygu, düşünce ve davranışlar hakimdir. Bu yönüyle kişiler arası ilişkilerde, kimlik algısında ve duygulanımda dalgalanmalar yaşanır. Kadınlarda görülme sıklığı erkeklere oranla 3 kat daha fazladır.

Kişi çevresinin aksine duygu, düşünce ve davranışlarındaki anormalliğin farkında değildir. Çevreye tekinsiz, güven uyandırmayan bir izlenim bırakır. Ani duygu geçişleri, öfke nöbetleri, intihar düşünceleri, riskli eylem ve davranışlar görülebilir. Cinsel dürtülerini kontrol etmekte zorluk yaşayabilir ve cinselliği de riskli şekillerde deneyimleyebilirler. Aşırı ve kontrolsüz para harcama, alışveriş, kumar, alkol, madde kullanımı, hızlı ve emniyetsiz araç kullanma gibi davranışlar görülebilir.

Borderline kişilik bozukluğu olan bireylerin sosyal yaşam, eğitim ve kariyer alanları da risk altındadır. Tedavi görmeyen bireyler yaşamları boyu potansiyellerinin çok altında performans sergiler ve çevre tarafından dışlanabilirler.

Peki sınırda kişilik bozukluğu belirtileri nelerdir? Bu kişilik bozukluğu neden ve nasıl gelişir? Tedavi edilebilir mi? soruların yanıtlarına yazımızın devamında erişebilirsiniz. Posttravmatik Stres Bozukluğu Nedir? ve Psikolojik Destek Ne Zaman Alınmalı? Yazılarımızdan da faydalanabilirsiniz.

Borderline Kişilik Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?

Borderline kişilik özelliklerinin başında bireyin uçlarda gidip gelen davranış, duygu ve düşünceleri gelir. Bu kişiler için ya iyi ya kötü ya siyah ya beyaz ya doğru ya da yanlış vardır. Hiçbir şeyin ortası yoktur. Empati becerileri zayıftır. Duygu ve davranışları dışında insanlara yönelik düşünce ve yargıları da iki uçludur.

Bir gün çok sevip değer verdikleri birini başka bir gün tek kalemde silip atabilirler. Hayatlarındaki kişilere kendilerini adama ve abartılı sevme, ilgi gösterme davranışları vardır. Gerçek veya hayali bir terkedilmeden kaçınmak için abartılı çabalar göstermek. Bir kişiyi aşırı yüceltme ve aşırı yerme arasında gidip gelen tutarsız ilişkiler yaşamaktadırlar. İntihar düşünceleri, girişimleri sıkça görülebilir.

Hayatlarından çıkmasını istemedikleri insanlara psikolojik şiddet uygulayabilirler. Suçluluk hissettirerek ellerinde tutmaya çalışabilirler. Borderline kişilik bozukluğu olan bireyler sıklıkla kendilerini amaçsız, gereksiz ve boşlukta hissedebilirler. Öfke kontrol sorunları baskındır, kolayca öfkelenebilir, sakinleşmekte zorlanabilirler. Üstelik çoğunluğun aksine öfkelenmeyi gerektirmeyecek konularda da öfkelenebilirler. Kolay öfkelenirken, sakinleşmeleri de bir o kadar zor olacaktır.

Dikkatsiz ve hızlı araba sürme, aşırı ve gereksiz para harcama, abartılı cinsel davranışlarda bulunma, madde kullanma gibi dürtüsel davranışlar yaygındır. Şüpheci, paranoid düşünceler hakimdir. Borderline bireylerde tanı konabilmesi için tüm belirtilerin görülüyor olması gerekmez. Fark Edilmeyen Ergenlik Sorunları Lisede Başarısızlık Nedeni Olabilir yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Borderline Kişilik Bozukluğu Neden ve Nasıl Gelişir?

Sınırda kişilik bozukluğunun neden geliştiğine yönelik henüz net bir sonuç elde edilememiştir. Ancak klinik vakar üzerinde yapılan çalışmalar genetik faktörün önemli bir rolünün olduğunu göstermektedir. Genetik faktörlerin yanı sıra, erken yaşam deneyimleri, travmalar, istismar, yetiştirilme tarzı, kültür ve çevre de etkili olmaktadır. Özellikle çocukluk çağı travmalarının (emosyonel, fiziksel, cinsel travmalar) borderline kişilik gelişiminde belirgin rol oynadığı düşünülmektedir.

Bilinçli Farkındalık ile Öfke Kontrolü yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Borderline Kişilik Bozukluğu Yaşayan Bireylerin Yaşadığı Zorluklar

Borderline bireyler, duygu, düşünce ve davranışları nedeniyle sosyal, bireysel ve profesyonel yaşamda sorunlar yaşarlar. Çoğunlukla bu bireyler kendilerini normal görürler veya hastalığın semptomlarını kendileri dışında olan şeylere yönlendirirler. Ancak pek çok borderline bireyde sosyal yaşam zayıftır. İlişkiler problemlidir. Akademik hayatta sık sık disiplin sorunları yaşar, otorite figürleriyle karşı karşıya gelirler.

Devamsızlık, okuldan kaçma, kurallara uymama, asi, isyankar davranışlar ve akademik başarısızlık sıklıkla görülür. İş hayatında ise sık iş değiştirme, iş bulamama, işten atılma gibi başarısız girişim ve sonuçlar görülür. Eğitimine devam edememe, okulu yarıda bırakma görülebilir. Sık sık partner değiştirme, evlilik öncesi ilişkiyi sonlandırma, boşanma veya ilişkisel sorunlar görülebilir. Riskli davranışlarda bulunurlar.

Borderline kişilik bozukluğu olan bireyler tehlikeli araç kullanma, alkol, madde kullanımı, kumar gibi nedenlerle hukuki sorunlar yaşayabilirler. Sicillerinde çeşitli suç ve cezalar yer alabilir. Bu durumda da yine iş hayatları olumsuz etkilenecek, iş bulmaları zorlaşacaktır. Kendilerine zarar verebilir, intihar girişimlerinde bulunabilirler. Bu sebeple hastanede yatma, mide yıkatma ve benzeri tedavilerden geçebilirler. İstenmeyen gebelik, cinsel yolla bulaşan hastalıklar görülebilir.

Kavgaya karışma, alkol madde bağımlılığı görülebilir. Aşırı para harcama davranışları nedeniyle varlık edinmekte zorluk yaşarlar, borç yapabilir, bu konuda da yasal sorunlar yaşayabilirler. Para tutamama ve borç edinme davranışları ailelerinin de zorluk yaşamasına neden olabilir. Borç alma davranışları çevrelerindeki diğer insanları da zor duruma sokabilir. Kişinin hayatına daha sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi, hastalığın komplikasyonlarından korunabilmesi için tedavi alması şarttır.

Borderline kişilik bozukluğu hastalarında sıklıkla farklı psikiyatrik hastalıklar da eşlik etmektedir. Depresyon, anksiyete, alkol/madde bağımlılığı, bipolar bozukluk, yeme bozukluğu bunlardan bazılarıdır. Travma sonrası stres bozukluğu, dikkat ve hiperaktivite bozukluğu da beraberinde görülebilir.

Ergenlikte Yeme Bozuklukları Neden Gelişiyor? Ve Ergenlerde Depresyon: Aileler Nelere Dikkat Etmeli? Yazılarımızdan da faydalanabilirsiniz.

Borderline Kişilik Bozukluğu Tedavi Edilebilir Mi?

Sınırda kişilik bozukluğunda uygulanabilecek en etkin tedavi yöntemi psikoterapidir.  Ancak sadece psikoterapi ile de istenen sonuç alınamaya bilmektedir. Tedavi sürecinde gerekli görüldüğünde doktor kontrolünde ilaç tedavisi de uygulanmaktadır. Psikoterapinin yanı sıra psiko eğitim de tedavi sürecinden alınan verimi artırmaktadır. Bu methotlarla kişinin savunma düzenekleri, düşünce şemaları yeniden yapılandırılır. Borderline kişilik bozukluğu çoğunlukla farklı psikolojik ve psikiyatrik hastalıklarla birlikte görülebilir.

Alkol-madde kullanımı, yeme bozuklukları, anksiyete, depresyon, öfke kontrol bozukluğu, öz kıyım düşüncesi ve girişimi gibi. Dolayısıyla tedavi planlanırken eşlik eden bu ikincil sorunların da tedavisine odaklanılmalıdır. Terapist tedavi planına göre doğru terapi modelini uygulamalıdır. Uygulanacak tedavi sayesinde kişinin yeniden özdenetim kazanması sağlanabilir. Bu tedaviler sadece danışanlara değil, aile ve sosyal çevrelerinin yaşam kalitesinin arttırılması için de önemlidir.

Tedavi süreci diğer psikolojik rahatsızlıklara kıyasla kişiden kişiye değişecek şekilde uzayabilmektedir. Ayrıca danışanın tedavi sürecinde yakın sosyal çevresinden ve ailesinden alacağı destek tedaviyi olumlu etkilemektedir. Psikoterapi ve gerektiğinde ilaç tedavisiyle danışanın empati becerisi geliştirilir, öfke kontrolü ve dürtü denetimi kazandırılır. Birey tedavi sürecinde ve sonrasında uçlarda yaşamak, düşünmek ve duygulanmak yerine ortalama olabilme becerisi kazanır.

Duygu ve düşüncelerinin kendine ait olduğunu ve onları kontrol edebileceğini öğrenir. Borderline kişilik bozukluğu şüphesi taşıyor veya belirti veren biriyle yaşıyor/çalışıyorsanız bizimle iletişime geçerek detaylı bilgi alabilirsiniz. Sınırda kişilik belirtilerinin yol açtığı akademik, profesyonel kariyerinize yönelik olumsuzluklarla baş etmek için destek alabilirsiniz. Aba Kariyer ve Aba Psikoloji sayfalarını takip edebilir, Youtube kanallarımızdaki içeriklere göz atabilirsiniz.

Read More

Çekingen kişilik bozukluğu olan bireyler için eğitim, kariyer ve sosyal hayat son derece zorludur. Mizaç, erken yaşam deneyimleri, yetiştirilme tarzı ve çevresel faktörler çekingen kişiliği beslemektedir. Yaş arttıkça çekingenlik baskın hale gelmekte ve kişinin işlev alanları sınırlı hale gelmektedir. Çekingen bireylerin çok güçlü yetersizlik duyguları vardır ve kendileriyle ilgili değerlendirmeleri çevreden gelen geribildirimlerle belirlerler.

Genellikle çevreleri tarafından içe kapanık, utangaç, korkak tanımlanırlar. Reddedilmekten korkarlar, bu korkuları nedeniyle bulundukları sosyal ortamda yokmuşçasına silik kalırlar. Kendilik algıları oldukça düşüktür. Çevre tarafından eleştirilecekleri ya da beğenilmeyecekleri yönünde baskın inançları vardır. Çok az arkadaşları vardır ve çoğunlukla yalnız olmayı seçerler. Başarıdan korkarlar, özgüvenden korkarlar.

Çekingen kişilik bozukluğu olan bireyler çevrelerindeki insanları da çoğunlukla kendi gibi insanlardan seçerler. Ve çoğunlukla arkadaşlık başlatan değil arkadaşlığa cevap veren taraftadırlar. Dikkat çeken davranışlardan, kılık kıyafetten ya da konuşmalardan sakınırlar. Göz önünde olacakları sosyal ortamlardan, sorumluluklardan kaçınırlar. İş hayatlarında veya akademik yaşamlarında potansiyellerinin çok altında performans gösterirler. Dikkat çekip, fark edilmek istemezler. Sınıfta derse kaldırılmamak için el kaldırmazlar.

İş hayatında sosyal yönü olan profesyonel hiçbir görevde yer almak istemezler. Çekingen yapıları nedeniyle hak iddia edemez haksızlık karşısında haklarını arayamazlar. Çoğunlukla bu yapıları nedeniyle okul hayatında da iş hayatında da öne çıkamaz ortalama veya ortalamanın altında kalırlar. İnsan sosyal bir canlıdır ve yaşamını idame ettirebilmesi için de bu sosyal becerileri etkin kullanmaya ihtiyaç duyar.

Ancak çekingen kişilik bozukluğu olan kişilerde bu beceriler düşüktür ve becerileri kullanma kısımları da zayıftır. Dolayısıyla yaşamlarının her alanında zorluk çekmektedirler. Depresyon, anksiyete, fobi, alkol madde kullanımı gibi pek çok ikincil problemi de beraberinde getirebilmektedir.

Peki çekingen kişilik nasıl gelişir? Hangi belirtilerle kendini gösterir? Tedavi yöntemleri nelerdir? Yazımızın devamında detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz. Performans Kaygısı Akademik ve Profesyonel Kariyeri Olumsuz Etkiliyor! Ve Gevşeme Teknikleri ile Yaşam Kalitenizi Artırabilirsiniz! yazılarımızdan da faydalanabilirsiniz.

Çekingen Kişilik Bozukluğu Nasıl Gelişir?

Çekingen kişiliğin gelişmesinde genetik yatkınlık, model alma, yetiştirilme tarzları, olumsuz sosyal deneyimler ve mizaç etkilidir. Aile bireylerinde çekingenlik varsa çocuklarda da görülme olasılığı oldukça yüksektir. Yine genetik yatkınlık kadar model almak da çekingen kişiliğin gelişimini desteklemektedir. Örneğin; çekingen bir ebeveynin gözetiminde yetişen çocuğun da çekingen özellikleri gelişecektir.

Sadece aile bireyleri de çekingen sosyal çevre, arkadaşlar, öğretmenler de çekingen kişiliğinin gelişimini besleyebilmektedir. Üstelik çocuk mizaç olarak içe kapanık, utangaç, çekinik bir karakterse çevresel faktörler kişilik bozukluğunu destekleyebilmektedir.

Olumsuz ebeveyn tutumları da çekingen kişilik bozukluğu gelişiminde büyük rol sahibidir. Aşırı otoriter, cezalandırıcı veya aşırı koruyucu ya da mükemmeliyetçi ebeveyn tutumları çekingen kişiliği geliştirebilir. Özellikle mizaç olarak çekingenlik yönü olan çocuklarda olumsuz ebeveyn tutumlar kişilik bozukluğunun gelişmesinde etki edebilmektedir. Yine bireyin yatkınlığı söz konusu ise akran zorbalığı, sosyal aşağılanma, dışlanma gibi olumsuz deneyimler de kişilik bozukluğuna neden olabilmektedir.

Ergenlikte Ebeveyn Tutumu Nasıl Olmalı? yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Çekingen Kişilik Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?

Çekingen kişilikler sosyal yaşam ve arkadaşlık ilişkileri içerisinde uyum sağlayan, kendi fikirlerini beyan edemeyen bireylerdir. İsteklerini dile getirmekte veya bir konuda kendileri adına karar vermekte güçlük yaşarlar. “Sen/siz bilirsiniz, siz nasıl isterseniz öyle olsun.” Tarzında kabullenici ve razı olan cümleleri sıklıkla telaffuz ederler.

Kendilerine bir şeyi layık görmezler, bunun yerine başkaları neyi layık görüyorsa onu kabul ederler. Bu nedenle sıklıkla karar mekanizması olarak arkadaşlarını, aile bireylerini ve otorite figürlerini seçerler. Onlar için kendilerinden daha güçlü olan herkes otoritedir. Bu fiziksel değil duygusal ve bilişsel bir güçtür. Daha bilgili veya daha özgüvenli olan kişileri kendilerinden üstün görürler.

Reddedilmekten Korkarlar, Hayatlarındaki Kişilere Aşırı Bağımlılık Geliştirebilirler

Olumsuz herhangi bir tepki alacakları kaygısı ile kendilerine yapılanlara ve söylenenlere karşılık veremezler. Çekingen kişilik bozukluğu olan bireyler reddedilmekten çok korkarlar. Çünkü reddedilmek tüm temel kaygılarının yeniden canlanması anlamına gelir; “yetersizim, değersizim” gibi. Reddedilmemek için koşulsuz uyum gösterirler ve kendilerinden her isteneni eksiksiz yapmaya özen gösterirler. Karşı çıkamayışlarının bir nedeni de sevgi ihtiyaçlarını bu şekilde karşılıyor olmalarıdır.

Özgüvenleri son derece düşüktür. İltifat aldıklarında utanırlar ve çoğunlukla inanmazlar. Nezaketen iltifat aldıklarını düşünürler. Kendilerine layık görmedikleri için abartılı tepki verirler ve hatta imalı bir söz olduğunu düşünürler. Alay edilme, aşağılanma gibi değerlendirebilirler. Zayıf yönlerini ve yetersizliklerini ifade etmede son derece başarılıdırlar. Ancak güçlü yönleri sorulduğunda cevaplamakta güçlük çekerler.

Aşırı fedakar ve hayatlarındaki insanlar için aşırı verici kişilerdir. Çekingen kişiliği olan bireyler adeta kendilerini ailelerine, arkadaşlarına, eşlerine adarlar. Onları kaybetmemek için büyük efor sarf ederler. Bu davranışları nedeniyle hayatlarındaki kişilere bağımlılık geliştirirler. Kaybetme korkuları oldukça yüksektir.

Çekingen Kişilik Bozukluğu Sosyal Beceri Eksikliği ile Karakterizedir

Espri kaldıramazlar. Beden dillerini rahat bir şekilde kullanamazlar. Abartılı hareketlerden, söylemlerden çekinirler. Duygularını veya düşüncelerini doğrudan ifade edemezler. Çoğunlukla ne söyleyeceklerini veya ne söylemeleri gerektiğini düşünürken etkileşimi kaçırırlar. Tartışmaya giremez, kendilerini bir tartışmanın içerisinde bulurlarsa yoğun çaresizlik hissederler. Olumsuz sosyal deneyimlerin etkisinden çok uzun süre çıkamazlar. Kendini sosyal anlamda beceriksiz, kişisel olarak nahoş ve diğerlerinden aşağıda görür.

Genelde kendisini utandıracağını düşündüğünden kişisel risk almaya veya yeni şeyler denemeye gönülsüzdür. Sürekli otokontrol sergilerler, kontrolü kaybedebilecekleri durumlardan kaçınırlar.

Okul Hayatında Zorbalık, Sınav Kaygısı ve Okul Fobisi Görülebilir

Çekingen kişilik bozukluğu olan bireyler okul hayatında akran zorbalığına sıklıkla maruz kalırlar. Haklarını arayamaz veya yaşadıkları sıkıntıya yönelik yardım talep etmemek için son ana kadar beklerler. Okul hayatlarında otoriter, başarı odaklı ve rekabete dayalı bir eğitim sistemine dahil olurlarsa başarılı olamazlar. Kolaylıkla sınav kaygısı ve/veya okul fobisi geliştirirler. Akabinde de sosyal fobik belirtiler görülmeye başlar. İş hayatlarında ise iş bulma sürecinden başlayarak zorluk yaşarlar.

İş Hayatında Pasif ve Geridedirler

Mülakatlara katılmak, kendilerini anlatmak onlar için son derece zordur. İş tanımı, kazancı ve statüsü ne olursa olsun mümkünse tanıdık aracılığıyla bir işe girmeyi ve orada korunup kollanmayı tercih ederler. Yükselme, terfi alma, liderlik etme gibi beklentileri ve arzuları yoktur. Hem kendilerini bu pozisyonlara layık görmezler hem de yükselmeden getireceği sorumluluklardan korkarlar. Yıllarca aynı pozisyonda, aynı verimle çalışabilirler.

Yaratıcılık gerektirecek, özgün olmayı ve yeniliği kapsayan işlerden kaçınırlar. Sorumluluğun ve riskin az olduğu ortamlarda çalışmak isterler. Ve mümkünse yalnız veya küçük sosyal gruplar içerisinde çalışmayı tercih ederler.

Çekingen Kişilik Bozukluğu Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

DSM-5’e göre, çekingen kişilik bozukluklarında sıklıkla eşlik eden psikolojik hastalıklar depresyon, bipolar ve kaygı bozukluklarıdır. Bu bireylerde özellikle özellikle sosyal kaygı bozukluğu ve performans kaygısı sıklıkla görülür. Ayrıca çevrelerinde değer verdikleri insanlara abartılı şekilde bağlanır ve yoğun şekilde kaybetme korkusu yaşarlar. Bu yönleriyle de bağımlı kişilik bozukluğu da çekingen kişilik bozukluğu ile beraber görülebilir.

Aşırı bastırılmışlık, doğal davranamamak ve sürekli otokontrol sağlamak öfke patlamalarına neden olabilir. Duygusal ve sosyal açıdan son derece zorlayıcı bir hastalıktır. Çekingen kişiler çevrelerinden böyle bir yönlendirme gelmedikçe tedavi için çoğunlukla yardım arayışına geçmezler. Çünkü kaçındıkları zorluklarla yüzleşmekten çekinirler. Ayrıca bir profesyonelle bu sıkıntıları konuşmak da onlar için çok zordur.

Etiketlenmekten ve bir şekilde adapte oldukları yaşam şekillerinin değiştirilmesinden çekinirler. Sosyal Anksiyete Okul Başarısını Olumsuz Etkiliyor, “Konuşurken Heyecanlanıyorum!” Sosyal Anksiyete ve Kariyer Gelişimi yazılarımızdan da faydalanabilirsiniz.

Tedavi sürecinde klinik değerlendirme sonrası psikoterapi ve ilaç tedavisi birlikte kullanılabilmektedir. Tedaviye düzenli devam edildiğinde belirti ve kısıtlıklar son derece azaltılabilmektedir. Sosyal beceri artırma, özgüven geliştirme, beden dili kullanımı, nefes ve gevşeme teknikleri kullanılabilir. Kişinin zorluk yaşadığı konularla ilgili maruz bırakma ve baş etme çalışmaları yapılabilir.

Çekingen kişilik bozukluğu ile mücadele edenler kendilerinde bu v benzeri belirtiler gözlemliyorsa destek almalıdırlar. Profesyonel destek ile sorun yaşayan bireylere psikolojik ve kariyer odaklı çalışmalar yapılarak eksik alanlar desteklenebilmektedir. Aba Psikoloji uzman kadrosu her yaştan bireye ihtiyaca göre psikolojik destek ve kariyer danışmanlığı sunmaktadır. Detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Read More