Sınav motivasyonu sınavdan alınacak sonucu büyük ölçüde etkiliyor. Motivasyon düşüklüğü performansı doğrudan etkilerken motive olabilmek başarı olasılığını artırıyor. Sınava hazırlık sürecinde içsel veya çevresel pek çok faktör motivasyonu ve dolayısıyla da performansı etkiliyor. Hatalı alan, bölüm ve meslek seçimi, gerçekdışı beklentiler, sınava yüklenen anlam motivasyon kaybına yol açabiliyor.

Sınav sonucunun kişiliğe atfedilen bir değer olarak algılanması, hatalı ebeveyn tutumları, mükemmeliyetçi kişilikler motivasyonu etkiliyor. Tüm bu olumsuz etkenler sonucunda sınav gerçek anlam ve amacından uzaklaşarak bir stres ve kaygı unsuru haline dönüşüyor. Böylece öğrenciler sınavı bir rekabet aracı, üzüntü kaynağı ve galip gelemeyecekleri bir mücadele olarak görüyor.

Peki sınav motivasyonu geliştirilebilir mi? Motive olmak ve motivasyonu artırmak için neler yapılabilir? Sınava daha iyi hazırlanmak için alınabilecek profesyonel destekler neler? Yazımızın devamında detayları bulabilirsiniz. Başarılı Bir Kariyer İçin Öğrencilik Yılları Nasıl Daha Verimli Geçirilebilir? Yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Hedefinizi Doğru Belirlediğinizde Sınav Motivasyonu Doğrudan Artar

Hedef belirleme süreci sıklıkla ihmal edilen ve son dakika aceleye bırakılan bir süreçtir. Oysa hedef belirlemeye olabildiğince erken başlamak ve detaylı bir planlama yapmak gerekir. Hedef belirlerken öğrencinin karakteristik özellikleri, ilgi ve beceri alanları, zeka alanı göz önünde bulundurulmalıdır. Öğrenme stili, zaman yönetimi becerisi, çalışma ortamı ve öğrenme kaynakları da hedef belirleme sürecinde dikkate alınmalıdır.

Tüm bu faktörler göz önünde bulundurularak hedef belirlendiğinde hedefe ulaşmak daha kolay ve keyifli hale gelmektedir. Belirlenen amaç kişinin kendi istek, beklenti ve becerileriyle uyumlu olduğunda ulaşmaya yönelik istekte artmaktadır. Hedef belirleme sürecinin önemli bir aşaması da hedefi kısa ve uzun vadeli hedeflere bölerek planlamaktır. Büyük hedefin küçük hedeflere bölüştürülmesi sınav motivasyonu sağlayacaktır.

Çünkü bu sayede öğrenci performansına yönelik sonuçları daha iyi görebilir ve zamanında gerekli müdahaleyi yapabilir. Uzun vadeli hedefler için hazırlanmak çoğu zaman motivasyon kaybına yol açmaktadır. Örneğin bir yıl sonra olacak bir sınava yapacağımız hazırlığın motivasyonu ile yaklaşan sınavın motivasyonu aynı olmayacaktır. Dolayısıyla Uzun vadeli hedefimiz sınavda başarılı olmak ise bu hedefi küçük hedef parçalarına bölüştürebiliriz.

1 ay boyunca konu tekrarı yapmak ve ay sonunda denemeden alacağı puanı 50 puan artırmak kısa vadeli bir hedef olabilir.

Planlı Çalışmak ve Gelişimi Takip Etmek Sınav Motivasyonu için Önemli

Motivasyon artırma adımlarından bir diğeri de planlı çalışmak ve gelişim sonuçlarını takip etmektir. Hedefimiz ne kadar belirgin ve ne kadar parçalara bölünmüş olsa da iyi bir çalışma programı olmadan disiplinli çalışmak mümkün değildir.

Kısa ve uzun vadeli hedefler belirlendikten sonra bu hedeflere ulaşabilmek için çalışma çizelgeleri hazırlanmalıdır. Günde kaç saat çalışılacak, hangi konulara bakılacak ve kaç soru çözülecek gibi alt detaylar belirlenmelidir.

Zaman Yönetimi Teknikleri Mutlaka Öğrenilmeli

İyi bir ders planı hazırlamak kadar bu plana sadık kalabilmekte önemlidir. Çoğu öğrenci günde ne kadar ve neye çalışması gerektiğini bilir. Ancak çalışmayı sıklıkla öteler ve enerjinin en düşük olduğu saatlere kadar çalışmayı erteler. Ardından bastıran uyku ve yorgunlukla çalışmaya yetersiz zaman bırakılır. Kimi öğrenciler ise çok fazla çalışır, ayrılması planlanandan çok daha fazla zamanı çalışmaya ayırır.

Bu da zaman içerisinde ders dışı faaliyetlere hiç zaman ayrılamamasına neden olur. Bazı öğrenciler ise ders çalışmayı da mola yapmayı da yemek yemeyi de aynı ortamda yapar. Dolayısıyla ders çalışırken kolayca dikkat dağılabilir veya molalardan derse dönmek zorlaşabilir. Sınav motivasyonu için iyi bir zaman yönetimi becerisi edinilmelidir.

Bu beceri düzenli çalışmanın yanı sıra sosyal faaliyetlere ve kişisel zamana da vakit yaratacaktır. Bu da öğrencinin zaman baskısı yaşamasının ve “yeterli zamanım yok, yetiştirmem mümkün değil!” gibi olumsuz düşüncelere kapılmasının önüne geçer. Kanban Tekniği ile Zamanınızı Daha Kolay Organize Edebilirsiniz! Ve Zaman Baskısı Yaşamamak İçin Öneriler yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Öğrenme Stiline Uygun Ders Çalışılmalı

Motivasyon artırmanın bir diğer etkili yolu ise öğrenme sitilini bilerek ders çalışmaktır. Öğrenciler sınava hazırlık sürecinde çoğunlukla ezbere dayalı öğrenme yöntemlerini kullanmaktadır. Oysa öğrencinin öznel öğrenme stilini öğrenmesi ve bu stile uygun çalışması bilgi kalıcı hale getirmektedir. Yani ezberlenerek öğrenilen bir bilgi sınav sonrası kolayca unutulurken öğrenme stiline uygun kazanılan bilgi ömürlük olabilmektedir.

Sınav motivasyonu kazanmak için öğrenme stilinizi profesyonel destek alarak öğrenebilirsiniz. Okul rehberlik biriminizden veya varsa kariyer ofislerinden de bu konuda destek alabilirsiniz.

Beyin Temelli Öğrenme ve Eğitimdeki Rolü yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Sınav Motivasyonu İçin Ödüllerden Faydalanılmalı

Sınava hazırlık süreci yoğun ve yorucu bir tempo içermektedir. Bu tempo içerisinde ödül en çok ihtiyaç duyulan ama en az verilen motivasyon kaynağıdır. Ödülleri hem çok severiz hem de ödüllendirmeyi ihmal ederiz veya ödülleri çoğunlukla dışarıdan, başkalarından bekleriz. Kendimizi örselemekte ve cezalandırmakta ise son derece bonkör davranırız. Bu olumsuz tutum ise sınava yönelik motivasyonumuzu zedeler.

Oysa başarılarımızı, başarmak üzere gösterdiğimiz çabayı ödüllendiriyor olmamız gerekir. Kendimizi taktir etmeyi, kendimize teşekkür etmeyi ve kendimizi yüreklendirmeyi ihmal etmemeliyiz. Ödüllerin pahalı hediyeler veya akla gelmeyecek şeyler olmasına da gerek yok. Sevdiğiniz bir yemeği kendinize ısmarlamanız, ders sonrası izlemek istediğiniz bir filme veya bir arkadaş etkinliğine zaman ayırmanız da ödül olabilir.

Aslında ödüllerinizin niteliğini ve niceliğini belirleyecek olan sizi neyin motive ettiğine göre değişiklik gösterecektir.

Sınav Motivasyonu için Olumsuz Düşüncelerle Başa Çıkmayı Öğrenmelisiniz

Olumsuz düşünceler kar topu gibidir. Ardı arkası kesilmeden bu düşüncelere yeni olumsuz düşünceler eklenir ve hızla olumsuzluk etkisi büyür. Kimi zaman çevremizden duyduklarımız veya çevremizde gördüklerimiz kimi zamansa kişisel deneyimlerimiz olumsuz düşünceleri tetikler. “Başarılı olamayacağım, sınav çok zor, süre çok kısa, yetiştirmem mümkün değil, yeterince iyi değilim!” gibi.

Sınava yüklediğimiz tüm bu anlamlar sınavın gerçek tanımının çok dışında ve tamamen özneldir. Sınav bilgiyi ölçümleme tekniğidir. Herkes için sorularda, sonuçları hesaplama yöntemleri de eşit ve adildir. Sınavın zorluğunu belirleyen sınava hazırlık sürecinde verdiğimiz emektir. Sınava iyi hazırlanan, bol soru çözen, denemelerle zaman kullanım pratiğini geliştiren bir öğrenci için sınav zor olmayacaktır.

Ancak yine de yeterince emek verip, iyi bir hazırlık yapan öğrencilerde de sınav stresi gelişebilmektedir. Bu öğrencilerin olumsuz düşüncelerini bekleyen çevrenin gerçekdışı beklentileri ve mükemmeliyetçi kişilik özellikleridir. Dolayısıyla sınav motivasyonu olumsuz yönde gelişmektedir. Bu durumda olumsuz düşüncelerle başa çıkmak için etkili bir yöntem Lazarus’un stresle baş etme modelidir. Lazarus’un Modeline Göre Stres Yaşadığınızda Şu 3 Sorunun Cevabını Arayın;

Stres ve kaygı uyandıran bir durumda kendinize şu 3 soruyu sormanız kontrolün hala sizde olduğunu, rahatsızlık veren duygu ve düşünce ile başa çıkabileceğinizi size hatırlatacak.

  1. Şu an ne oluyor? (Bu bir olay ya da bir düşünce, duygu, dürtü olabilir)
  2. Bu olan benim için tehlikeli mi?
  3. Peki bununla başa çıkabilir miyim?

Birinci soruda kişi olayı kendi algılayışına göre ele almalıdır. İkinci soruda bu olayın kendisi için tehlikeli olup olmadığını değerlendirmelidir. Üçüncü soruda ise tehlike söz konusu ise başa çıkmak için sahip olduğu kaynakları değerlendirmelidir.

Burada sahip olunan fiziksel (bireyin sağlığı, enerjisi ve dayanma gücü vb.), sosyal (somut ve duygusal destek), psikolojik (inançlar, problem çözme becerileri, benlik saygısı, ahlaki değerler vb.) ve maddi (para, aletler vb.) başa çıkma kaynakları değerlendirilmelidir. Performans Kaygısı Akademik ve Profesyonel Kariyeri Olumsuz Etkiliyor!  Yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Boş Zaman Etkinlikleri Planlamak Da Sınav Motivasyonu Sağlıyor

Tıpkı ödüllendirme gibi mola vermek de sınava hazırlık sürecinde ihmal edilen bir ihtiyaç. Öğrenciler sınava hazırlık yıllarını sıklıkla tüm sosyal faaliyetlerden ve boş zaman etkinliklerinden uzak geçiriyor. Dinlenmeye de yeterince zaman ayırmıyorlar. Sonuç olarak deşarj olmak mümkün olmuyor. Yaşadıkları yoğun zihinsel, fiziksel ve duygusal yorgunluk sınava yönelik tutumlarını da olumsuz etkiliyor.

Mola vermenin veya ders dışı faaliyetlere zaman ayırmanın önemli bir zaman kaybı olduğuna yönelik bir yanılgı var. Oysa zihnimizin bir dikkat süresi var ve bu süreyi aştığımızda verimli çalışmak mümkün olmuyor. Yine uyumak, beslenmek gibi fizyolojik ihtiyaçlarımız kadar sosyal ve duygusal ihtiyaçlarımız da var. Doğada yürüyüşe çıkmak, müzik dinlemek, arkadaşlarla vakit geçirmek, sohbet etmek deşarj olmamızı sağlıyor.

Böylece yenileniyor, enerji buluyor ve sınav motivasyonu ile derse çok daha motive şekilde dönebiliyoruz. Aksi halde sınava hazırlık süreci sadece ders çalışarak geçirildiğinde bilinçaltımıza sınavın özgürlük kısıtlayıcı olduğunu öğretiyoruz. Bu da bize sınava hazırlanmanın korkunç olduğunu, mahkum gibi olacağımızı ve pek çok keyifli faaliyetten uzak kalacağımızı hatırlatıyor.

Oysa sınavlarda derece yapan öğrencilerin sınava hazırlanırken ilgi ve beceri alanlarını ihmal etmediğini görüyoruz. Sınav başarısı için ders çalışmanın yanı sıra sanat, spor gibi ilgi alanlarına zaman ayırdıklarını görüyoruz.

Sınav Motivasyonu İçin Psikolojik Destek ve Kariyer Danışmanlığı Alabilirsiniz

Sınava hazırlık sürecinde tüm çabanıza rağmen olumsuz duygularla ve sınav stresiyle başa çıkmakta zorluk yaşayabilirsiniz. Aynı şekilde hedef belirleme, planlı çalışma, zamanı verimli kullanma becerilerinde de desteğe ihtiyaç duyabilirsiniz. Sınav başarınızı düşürecek ve motivasyonunuzu olumsuz etkileyen konularda psikolojik destek talep edebilirsiniz. Aynı şekilde sınava hazırlık sürecinde daha bilinçli hazırlık yapmak için profesyonel kariyer desteği de alabilirsiniz.

Sınav motivasyonu sağlamada size yardımcı olacak kişi/kurum bu konuda ne kadar deneyimli? Verdiği bilgiler bilimsel kanıtlara dayalı mı, güncel mi ve uluslararası düzeyde geçerliliği var mı? Kariyer hedefi belirleme süreçlerinde kaç kişiye destek vermiş ve başarı oranları nedir? Ve daha pek çok alt detayı bilmeniz alacağınız hizmetin kalitesiyle ilgili ön bilgi edinmenizi kolaylaştıracaktır.

Aba Psikoloji, Aba Kariyer ve Aba Yurtdışı Eğitim işbirlikleri ile kariyer belirleme sürecinizde size profesyonel destek sunmaktadır. Aba psikoloji’de danışanlarımızın kariyer planını çıkarırken Stratejik yetenek yönetimini kullanıyoruz. Bu yöntem sayesinde bireylerin gelişim alanları çıkarılır ve gelişim süreçleri planlanır.  Kısa ve uzun vadeli hedefler belirlenir ve bu hedeflere en verimli şekilde nasıl ulaşılabileceğinin planları belirlenir.

Tüm bu planlar çıkartılırken de kişilerin ulaşabilecekleri en iyi performansa ulaşmaları amaçlanır. Stratejik yetenek yönetimi testinde başta WISC-V olmak üzere 8 farklı psikolojik test uygulanır. Bu testlerin sonucunda kişiye özel bir stratejik plan oluşturulur.

Öğrencilerin sosyo – ekonomik ve kültürel çevrelerini de değerlendirilerek oluşturulan plan, 3, 6, 12 ve 24 aylık hedefleri ve öngörüleri kapsar.  Sınav motivasyonu sağlamanız için kurumumuzda psikologlar ve eğitimciler işbirliği içinde çalışır.

 

Read More

Motivasyon eksikliği bir işi yapmaya yönelik yeterli istek, ilgi, heves ve coşkunun olmaması durumudur. Yetersiz motivasyon başarıyı ve üretkenliği engelleyen en büyük etkenlerden biridir. Kariyerinde başarı elde etmek isteyen her yaştan bireyin performans gösterebilmesi için motivasyona ihtiyacı vardır. Harekete geçmek için ihtiyaç duyulan içsel güç ve motivasyona ancak doğru adımlar uygulanarak sahip olunabilir.

Motivasyon eksikliği ile başa çıkabilmek için ilk önce motivasyonu düşüren faktörler öğrenilmelidir. Düşük motivasyon nedenleri tespit edildiğinde motivasyonu olumsuz etkileyen faktörlerle baş etmek kolaylaşacaktır. Hedefsizlik veya yanlış hedefe yönelmek, özgüven eksikliği, zamanı verimli kullanamamak, fazla iş üstlenmek, işleri ertelemek motivasyon kaybına yol açmaktadır. Ayrıca performansımıza ve potansiyelimize yönelik olumsuz duygu ve düşüncelerimiz, kendimizi daha iyisine layık görmememiz de motivasyonumuzu zedelemektedir.

Yazımızın devamında motivasyon düşüklüğüne neden olan etkenleri paylaşacağız. Motivasyon Eksikliği nedenlerini öğrendikten sonra Sınava Hazırlanırken Motivasyon Artırma Teknikleri yazımızı da okuyabilirsiniz.

Hedef Belirleyememe ya da Yanlış Hedef Belirleme Motivasyon Eksikliği Nedeni

Bireyin beklentileriyle, hayalleriyle uyumlu, karakteriyle örtüşen, ilgi, beceri alanlarına hitap eden hedefinin olması motivasyonunu artıracaktır. Hedef belirlerken kendi seçimimizi yapabiliyor olmamız, hayatımızla ilgili karar mekanizmasını elimizde tutmamız önemli. Bir hedef kişinin kendisiyle ne kadar örtüşürse o hedefe ulaşma arzusu o kadar yüksek olacaktır. Bu sayede hedefe giden yolda karşılaşılacak engelleri aşmak, yorgunlukla baş etmek ise daha kolay olacaktır.

Bu nedenle doğru hedef belirlemek motivasyon için oldukça önemlidir. Ancak doğru hedef belirlemekle herhangi bir hedef belirlemek aynı şey değildir. “Üniversite okumayı istemek” bir hedeftir. Ancak bu hedef kişi için yeterli motivasyonu taşımamaktadır. Yeterince yapılandırılmamış bir hedef ise en ufak bir olumsuzlukta motivasyon eksikliği kaynağı olacaktır.

Eşyaları, yapıları 3 boyutlu hayal edebilen, çizime, tasarıma ve yaratıcılığa yatkınlığı olan bir öğrenci düşünelim. Bu öğrencimiz gezip gördüğü yerleri, yürüdüğü sokakları, çevresindeki mimariyi inceleyerek, sorgulayıp, yorumlayarak değerlendirebiliyor olsun. Ölçeklendirme becerisi de olsun. Bu öğrencimiz için mimarlık onunla örtüşen bir meslek alternatifi olacaktır. Bu öğrencinin kariyerinde başarılı olması için mimarlık hedefinin üniversite boyutunu da planlayabilmesi gerekir.

Yapacağı araştırmalar sonucunda akademik başarısı, potansiyeli ve performansı ile uyumlu bir üniversite seçimi yapılabilir. Örneğin bu öğrencimiz İstanbul Teknik Üniversitesinde mimarlık fakültesini hedefleyebilir. İTÜ mimarlık fakültesinin geçmiş yıllardaki tavan ve taban puanlarına bakmak öğrencinin sınava hazırlık planını belirleyecektir. Yine seçilen hedefin daha ulaşılabilir olması için ana hedefe benzer nitelikte alternatifler belirlemekte önemlidir.

Örneğin; İTÜ birinci hedefi olan bir öğrenci İstanbul’da Mimar Sinan Üniversitesini ve ODTÜ’yü hedef listesine katabilir. Aynı zamanda büyük hedefe ulaşabilmek için yapılandırılmış daha küçük hedefler de belirlemek gerekecektir. Ders planı hazırlamak, çalışma sürelerini ve molaları planlamak, motivasyon ödülleri belirlemek gibi. Bu kapsamda hazırlanmış kısa ve uzun vadeli yapılandırılmış hedefler bireyin kariyerinde başarılı olmasına destek olacaktır.

Yoğun Kaygı, Stres ve Olumsuz Düşünceler Motivasyon Eksikliğine Neden Oluyor

Yapılacak işe yönelik duyulan yoğun kaygı, stres ya da iş ve işe yönelik konularla ilgili olumsuz düşünceler motivasyon eksikliği yaratabilir. Olumsuz duygu ve düşünceler strese ve biraz daha ilerlediğinde kaygıya yol açabilmektedir. “Sınava hazırlanmak çok zor”, “Sınav süresi çok kısa.”, “Sorular çok uzun.”, “Rekabet çok fazla.”, “Yeterince iyi değilim.”, “Başarılı olamayacağım.” Gibi negatif düşünceler ve önyargılar motivasyon düşüklüğüne neden olmaktadır.

Bireyin yeterince motive olabilmesi için stres ve kaygı ile başa çıkması gerekir. Ayrıca motivasyon için olumsuz duygu ve düşünceler olumlu veya objektif duygu ve düşüncelerle değiştirilebilmelidir. Sınav Kaygısı Gençlerde Neden Oluşuyor? Ve Sınav Kaygısı Sınav Başarısı İçin Faydalı Hale Nasıl Getirilir? yazılarımızdan da faydalanabilirsiniz.

Potansiyelin Üstünde Sorumluluk Almak Motivasyon Eksikliği Yaratıyor

Bazen rollerimiz veya içinde bulunduğumuz koşullar gereği kapasitemizin üzerinde iş yüklenmek zorunda kalabiliriz. Örneğin; Öğrencilikte bir hafta içerisinde her gün birden fazla sınava hazırlanmak zorlayıcıdır. İş hayatında birbirinden önemli üç projede aynı dönemde rol almak zorlayıcı olabilir. Öğrencilikle beraber iş hayatını sürdürmek, bir kursa katılmak ve bu yoğunlukta sosyal hayattan da ödün vermemek yıpratıcı olabilir.

Bu örnekler kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Derslerine düzenli çalışan, günden güne tekrar yapan bir öğrenci için yoğun sınav haftası zorlayıcı olmayabilir. Burada önemli olan üstlendiğiniz işlerin zamanınızı, performansınızı ve potansiyelinizi göz önünde bulundurduğunuzda gerçekleştirilebilir olmasıdır. Gerçekleştirilebilir olmayan miktarda işi aynı anda üstlenmeniz yoğun stres yaşamanıza neden olacaktır. Zaman baskısı ve yorgunluk dolayısıyla motivasyon eksikliği yaratacaktır.

Burada sorumluluğunu üstlendiğiniz işler yapabileceğiniz düzeyde değilse zaman planlaması yapmanız faydalı olabilir. Başkalarına yönlendirebileceğiniz sorumluluklarınızı paylaşabilirsiniz. Öncelik sırasına koymak, zamanı yönetmek ve mümkünse ön hazırlık yapmak faydalı olacaktır. Örneğin sınav haftanız belliyse çok daha erken tarihte hazırlanmaya başlamanız aynı döneme denk gelecek işleriniz olduğunda duyacağınız baskıyı azaltacaktır.

Verimsiz Zaman Yönetimi Motivasyon Eksikliği Nedenleri Arasında

Zaman yönetimi eksikliği görev ve sorumluluklarımızı yetiştirmekte zorlanmamıza neden olur. Biriken, teslim tarihi yaklaşan işlerimiz zaman baskısıyla beraber performans kaygısını da yaratır. Zamanı verimli yönetememek keyif aldığımız aktivitelere, sosyal yaşama ve bireysel ihtiyaçlarımıza zaman ayıramamamıza neden olur. Dolayısıyla günün stresini atamaz, yeterince dinlenemez ve deşarj olamayız. Oysa verimli çalışabilmek ve üretebilmek için motive olabilmemiz gerekir.

Motivasyon için ise birlikte vakit geçirmekten keyif aldığımız kişilere ve aktivitelere zaman ayırmak gerekir. Sadece ders veya iş odaklı çalışmak, dinlenmeye, eğlenmeye ve kendimize zaman ayırmamak motivasyon eksikliği nedenidir. Konuyla ilgili Zaman Baskısı Yaşamamak İçin Etkili Zaman Yönetimi Teknikleri yazımızdan faydalanabilirsiniz.

Özgüven Eksikliği Önemli Bir Motivasyon Eksikliği Kaynağı

Kişinin sosyal ilişkileri, akademik başarısı, kariyer gelişimi, hatta kariyerinin belirlenmesi özgüven ile doğrudan ilintilidir. Özgüven eksikliği yaşayan bireyler sahip olduğu özelliklerin yeterliliğine karşı güven duymayan bireylerdir. Özgüveni düşük bir birey mevcut potansiyellerini sergilemekten çekinir. Sosyal yaşam içerisinde kendini ifade etmekte zorlanır, utangaçlık ve çekingenlik belirtileri gösterebilirler. Yoğun şekilde eleştirilme ya da beğenilmeme kaygısı duyabilir.

Potansiyeline ve performansına yönelik inancı düşük ve olumsuzdur. Bu noktada özgüven eksikliğinin potansiyelimizi keşfetme ve geliştirme açısından engelleyici bir güce sahip olduğunu görebiliriz. Dolayısıyla özgüven eksikliği ile motivasyon eksikliği ilintilidir. Başarılı olmak için özgüven eksikliği ortadan kaldırmak ve özgüveni yeniden yapılandırmak gerekir. Motivasyon, özgüven geliştikçe doğru orantılı şekilde artacaktır.

Ancak özgüven eksikliği motivasyonu zedeleyen bir faktör olsa da motivasyon üzerindeki etkisi diğer faktörlerle ilişkilidir. Buraya kadar bahsettiğimiz faktörler iyileştirilmedikçe özgüven tek başına motivasyonu artırmak için yeterli değildir. Kariyer Seçmeden Önce Özgüven Eksikliği ile Mücadele! ve Okul Başarısı İçin Özgüven Nasıl Geliştirilir? Yazılarımızdan da faydalanabilirsiniz.

Önceleyememe ve Erteleme Alışkanlığı Nedeniyle Motivasyon Eksikliği Gelişiyor

Eisenhower Matris Tekniği ile İşlerinizi Öncelik Sırasına Koyun

Önceleyememe problemi, üzerimizdeki işleri aciliyet ve önemine göre öncelik sırasına koyamama durumudur. Günümüzü ve işlerimizi planlarken zamanımızın büyük çoğunluğunu çoğu kez acil olmayan ve önemsiz işlerle geçiririz. Gün sonuna geldiğimizde pek çoğumuz zamanı yetiştirememekten veya günü verimsiz geçirmekten yakınırız. Geriye dönüp baktığımızda ise gün boyu elle tutulur bir iş yapmamış ve neredeyse hiçbir işimizi de tamamlayamamış oluruz.

İşte bu durum iş planımızı önceleyemediğimizin bir göstergesidir. İşlerinizi önem sırasına göre planlarken kullanabileceğiniz etkili bir zaman yönetimi önerimiz olacak. Etkili zaman yönetimi tekniklerinden kullanması pratik ve keyifli bir yöntem olan Eisenhower Matris tekniğini denemelisiniz. Bu teknik ABD eski başkanı Dwight D. Eisenhower tarafından geliştirilmiştir. Tekniğe göre yapılacak işlerin aciliyet ve önemini belirlemek için 4 çeyreğe bölünmüş bir koordinat çizilir.

Yapılması gereken işler kendi içerisinde acil olmayan- önemsiz işler, acil ama önemsiz işler, acil olmayan önemli işler, acil ve önemli işler olarak kategorize edilir ve öncelik sırasına konur.

Erteleme Alışkanlığından Kurtulmak için Eat The Frog Tekniğini Kullanabilirsiniz

Bir diğer önemli motivasyon eksikliği sebebi ise görev ve sorumlulukların sık sık ertelenmesidir. Ertelenen işler birikime neden olur, işler biriktiğinde zaman baskısı artar ve stres açığa çıkar. Biriken işlerin kalan vakitte yetiştirilemeyeceğine yönelik olumsuz düşünceler kaygıyı artırır. Sonuç olarak işi yapmaya yönelik motivasyon düşer. Ertelenen işler kendi içerisinde de yapmaya yönelik yeterli motivasyona sahip olmadığımız işlerdir.

Yani erteleme alışkanlığının altında yatan neden de motivasyon eksikliğidir. Ancak her zaman görev ve sorumluluklarımızdan keyif almamız ve yapmak için motive olmamız mümkün olamaz. Motivasyon düşüklüğü görev ve sorumluluklarınızı ihmal etmenizi ya da geciktirmenizi haklı çıkarmayacaktır. Gözünüzde büyüyen, yapmak istemediğiniz ama yapmak durumunda olduğunuz işler için de güzel bir önerimiz olacak.

“Eat the frog”  tekniği tam bu noktada motive olamasanız dahi işlerinizi biriktirmeden halletmenize yardımcı oluyor. Bu tekniğin gelişmesinde Mark Twain’in şu sözü ilham oluyor: “If it’s your job to eat a frog, it’s best to do it first thing in the morning. And If it’s your job to eat two frogs, it’s best to eat the biggest one first.”

Yani, “Eğer işin bir kurbağa yemek ise, onu sabah ilk iş olarak yapmak en iyisidir. Eğer işin iki kurbağa yemekse, en büyük olanı önce yemek en iyisidir.” Brian Tracy, bu sözden yola çıkarak ertele alışkanlığını gidermek üzere etkili zaman yönetimi tekniği geliştiriyor ve “O Kurbağayı Ye” kitabını yazıyor.

Motivasyon Eksikliği İhmal Edildiğinde Akademik ve Mesleki Doyum Azalıyor

Motivasyon eksikliği ihmal edildiğinde akademik hayat, sosyal ilişkiler, kişisel yaşam ve kariyer olumsuz etkileniyor. Performans harcanan işlerin düşük motivasyonla yapılması alınan keyfi ve dolayısıyla doyumu da olumsuz etkiliyor. Doyum alınamayan görev ve sorumluluklar sonucunda bireyi ya da diğerlerini memnun etmeyen sonuçlar açığa çıkıyor. Dolayısıyla verim alabilmek, keyifle üretmek, karşılaşılan zorlukların üstesinden daha kolay gelebilmek için motive olmak gerekiyor.

Motivasyonu sağlamak çoğunlukla motivasyon eksikliğine neden olan faktörler iyileştirildiğinde kendiliğinden gelişiyor. Ancak kimi zaman motivasyon eksikliğine neden olan faktörleri tespit etmek zorlaşabiliyor. Üzerimizdeki zaman baskısı, kaygılar, geçmiş deneyimler ve inançlar farkındalığımızı etkiliyor. Bu noktada profesyonel destek almak motivasyon eksikliği nedenlerinin çok daha kolay tespit edilmesini sağlıyor. Motivasyon kırıcılarla başa çıkmak ve özellikle kariyeri olabildiğince erken planlamak akademik ve mesleki başarıyı artırıyor.

Aba psikoloji ailesi olarak uzman kadromuzla danışanlarımızın kariyer gelişimini olumsuz etkileyen faktörleri özenle ele alıyoruz. Danışanlarımızın kariyer gelişimleri için güçlü yönlerini destekliyoruz. Uyguladığımız IQ, EQ, dikkat, algı, yetenek ve kişilik testleriyle çocuk, genç ve yetişkin danışanlarımızın potansiyellerini keşfediyoruz. Kullandığımız psikolojik yöntemlerle danışanlarımızı daha iyi akademik sonuçlar alabilecekleri şekilde yönlendiriyoruz. Danışanlarımızın motivasyon eksikliği nedenlerini tespit ederek gideriyor, hedefledikleri performansa ulaşmalarını destekliyoruz.

Read More

AP sınava hazırlık sürecinde motivasyonu korumak sınav başarısını beraberinde getirecek etkenlerdendir. Güzel sonuçlar getirecek bize fayda sağlayacak konularda çabalamayı bazen istemeden bırakabiliyoruz. Öğrencilerin motivasyonlarının arada bir düşmesini doğal karşılamak gerekir. Her yaşta motivasyon düşüklüğü zaman zaman yaşadığımız bir deneyimdir. Önemli olan uzun vadede bize zarar vermesine izin vermeden motivasyonumuzu geri kazanarak motivasyon düşüklüğünün önüne geçebilmektir. AP sınavları söz konusu olduğunda ise diploma alabilmek amaçtır. Bunu başarabilmek için alınan en az 3 dersten başarılı olmak gerekir ve bunun için en az üç derse çalışma motivasyonunun belli bir oranda tutulması gerekir. Bugünkü blog yazımızda AP belgesine (diplomasına) sahip olabilmek için motivasyonumuzu nasıl aktif tutabileceğimizden bahsedeceğiz.

Sınava Hazırlanırken Motivasyonumuz Neden Düşer?

Sıklıkla sınav çalışmalarında motivasyonu korumak konusunda sıkıntılar yaşanması beklenen bir şeydir çünkü insan zihni pasif eylemler yapmaya alışık değildir . İnsanın gün içerisinde aktif olarak, hareket ederek bir şeyler yapmaya ihtiyacı vardır. Sınav hazırlıkları pasiflik içermektedir. Saatlerce oturup çalışmak gerekir. Bu nedenle insanın arada bir sınavlara karşı motivasyonun düşmesi oldukça normal ve beklenilen bir şeydir. Durumu normal karşılamak gerekir. Ancak bu durumla baş edebilmek adına kişinin sınav dönemlerinde belli oranlarda mola verecek şekilde, çalışma düzeni oluşturulması gerekir. Bu molaların hareket içermesi de önerilendir. Yani kısa yürüyüşler ya da spor molaları sınav döneminde motivasyonu koruyabilmek için ekstradan önem kazanıyor denilebilir. Her gün düzenli olarak hareket etmek ve düzenli molalar motivasyonunuzun baştan daha az sıklıkla düşmesi adına etkili olacaktır.

AP için Motivasyonu Korumak

AP sınavına çalışırken motivasyonu korumak adına mola zamanlarının düşünülerek ayarlanması gerekir. 40 dakikadan uzun süre aynı yerde sabit durarak kesintisiz bir şeylere odaklanmak zihnimize aykırı bir durumdur. AP çalışma sürecinde öğleden önce ve sonra her 40 dakikada bir 10 dakikalık mola vermeniz daha iyi odaklanmanızı sağlayacaktır. Öğlenleri de tazelenmek adına bir saatlik uzun mola vermeniz önerimizdir. Bu uygulamanın hem gün içi motivasyonunuza hem de uzun vadede motivasyon düşüklüğünüze etkisi olacaktır. Bunun haricinde haftada bir günü boş bırakarak o gün çok sevdiğiniz bir şeyi yapmanız da tekrardan motive şekilde çalışmaya ger, dönmeyi kolaylaştıracaktır. Düzenli olarak molalar verdiğiniz ve kendinize ne gereğinden fazla ne de az özgür zamanlar tanımanız doğrultusunda motivasyonunuzun korunması sağlanacaktır. Yani aslında çoğu kişinin çelişkili bulacağı bir sonuç ortaya çıkıyor. AP için motivasyonu koruyabilmek söz konusu olduğunda çalışma sürecinin başından beri düzenli molalar verilmesi uzun vadede en etkili çözümdür.

Konu hakkında detaylı bilgi almak için aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Psikoloji ile ilgili videolara ulaşmak için aba Psikoloji YouTube kanalına abone olabilirsiniz.

 

Read More