Bugün içinde yaşadığımız dünya çok sayıda dikkat dağıtıcı unsuru barındırıyor. Başarılı olmak için bu unsurlardan sıyrılmak ve yapılan işe odaklanmak büyük önem taşıyor. Profesyonel veya akademik çalışmalar, başarılı sonuçlar doğurmak için pratik ya da stratejik becerileri gerektiriyor. Gelin bu becerilere birlikte göz atalım.

Odaklanma ve konsantrasyon becerisi

Son yıllarda meditasyona verilen önemin artmasının sebebi, büyük ölçüde artan dikkat dağıtıcı unsurlar. Çünkü böyle bir dünyada başarılı olmak için, odaklanmak ve yapılan işe bütün konsantrasyonu vermek gerekiyor. Bunun yolu, en iyi odaklanma ortamını ve zamanını keşfetmekten geçiyor. Bu süreçte meditasyon, dağılan zihnin toparlanmasına yardımcı oluyor.

Problem çözme becerisi

Eldeki işe baktığında, çözülmesi gereken problemleri hızla fark edebilen kişiler çok daha başarılı oluyor. Bu zamanın iyi yönetilmesi ve enerjinin verimli kullanılması için çok önemli. Problem çözme becerisinin, diğer kişilerle birlikte çalışma ve işbirliği geliştirmeyi de kapsadığını da hatırlatalım. Her şeyi kendiniz çözmek zorunda değilsiniz. Elinizdeki problemi çözmek için yetkin kişileri tespit etmek de problem beceriniz olduğunu gösterir.

basari-beceri

Kaliteli bilgiyi tanıma becerisi

Teknoloji çağında, bilgi önem kazandı. Ancak, kaliteli olmayan bilgiler de büyük bir hızla dolaşıma girdi. Başarılı olmak için zaman yönetimi çok önemli ve zamanı iyi yönetmek için de kaliteli bilgiyi görünce tanımayı öğrenmeniz gerekiyor. Elinizdeki işi tamamlamak için hangi bilgilere ihtiyacınız olduğunu bilirseniz, bilgiye ulaşmanız da daha kolay olur.

Bilgiyi sentezleme becerisi

Farklı kaynaklardan elde edeceğiniz bilgileri, mevcut bilgilerinizle nasıl sentezleyeceğinizi biliyorsanız başarılı olmanız o kadar mümkün. Çünkü bilgiler birbirinden bağımsız şekilde salınırken bir çıkarım sağlamaz. Çıkarımı sağlayacak ve bu bilgileri belli bir bakış açısına göre değerlendirecek olan sizin senteziniz olacak. Bunun için detayların birbiriyle nasıl ilişkilendiğini görmeye çalışın.

Eleştirel düşünce becerisi

Eleştirel düşünme, yeni bir ürün ya da fikir elde etmek için olmazsa olmaz bir beceridir. Geçmişteki ortaya konmuş bilgileri edinmek ne kadar önemli olsa da, başarılı olmak için kendi bakış açısınızı katmanız gerekir. Bu, verilen bilgiyi olduğu gibi almak ve kabul etmek değil, bu bilginin neden kabul edilebilir olduğunu araştırmak anlamına gelir. Uzun süreli öğrenme için, “nedir?” sorusuna cevap aramanın ötesinde “neden?” sorusuna da bir cevap bulmak önemlidir.

Read More

Meditasyon hakkında yanlış algıların hala yaygın olduğunu görüyoruz. Ancak meditasyonun insan psikolojisine ve sağlığına olumlu etkileri artık bilimsel olarak da ortaya konuyor. Bunun yanı sıra meditasyon algılanandan öte öyle yalnızca ‘belirli bir sınıf’ insanın yapabildiği bir şey de değil. Herkes için her yerde meditasyon mümkün!

Günlük hayatımızın hızlı seyrinde bir nefes almak kadar yakın ve faydalı bir yerde duruyor. Belki ilk adım olarak bu yargıları kırarak başlayabiliriz. Yine de, ancak içselleştirerek süreci kendimize ait hissettiğimiz bir iç dünya yolculuğu haline getirebiliriz.

Bilim meditasyonunun faydalarını onaylıyor

Meditasyonun faydalarına dair bilimsel birçok araştırma var. Meditasyon popülerleştikçe Harvard Tıp gibi önemli kurumlarca meditasyonun faydalarını anlamak için birçok bilimsel araştırmalar yapıldı. Yapılan araştırmalarda meditasyonun;

  • stresi azalttığı,
  • strese bağlı yaşlanmayı yavaşlattığı,
  • mutluluk seviyesini yükselttiği,
  • öğrenme ve hafızayı geliştirdiği,
  • kalp sağlığı ve yüksek tansiyonu olumlu yönde etkilediği kanıtlandı.

Yapılan bu araştırmalarda meditasyonun anksiyete ve depresyon bölgelerinde onarıcı etkisinin olduğu hemen hemen her araştırmada görülüyor.

meditasyon

Meditasyonun gündelik hayata etkileri

Peki bu olumlu etkiler ve onarıcı etki gündelik hayatta insana nasıl yansıyor? Güçlenen anatomimiz ve onarılan hasarlarımız gündelik motivasyonumuzu nasıl şekillendiriyor?

Yapılan araştırmalara bakılırsa, meditasyonun etkileri hem bilincimiz açıkken hem de uyku sırasında bilincimiz kapalıyken onarıma devam ediyor. Meditasyonun etkileri biz uykudayken günlük yaşamımızı temelden etkileyen ‘Farkındalık’ ve ‘Hedef Koyma’ bölgelerine direkt etki ediyor. Meditasyon yapan ve yapmayan insanlar arasında ‘Empati’ ile ilgili beynin bölgelerindeki farklılık bize meditasyonun hayat motivasyonumuzu en derinden nasıl etkileyebileceğini gösteriyor.

İnsanlara ve olaylara karşı tahammül seviyemizi yükseltmek istiyor, hayatı daha iyi anlamak istiyorsak meditasyon yapmalıyız. Ayrıca meditasyon yapan insanlarda alfa dalgalarındaki yüksek oran hayata karşı bakış açımızın pozitif olmasını sağladığını gösteriyor. Yaşamı, insanları, olayları daha pozitif bir yerden kendimize zarar vermeden yorumlamak istiyor kısacası bardağın dolu tarafından hayata bakmak istiyorsak meditasyon yapmalıyız sonucunu net bir şekilde görüyoruz.

Daha önceki yazılarımızda meditasyonun gri bölgeyi azalttığından bahsetmiştik. Gri bölgesi azalan beyin; zihnimizi daha mutlu, stressiz, dinamik ve güçlü yönelendirecektir. Günlük motivasyonumuzda grilerin yerini renklere vermek istiyorsak bu iç yolculuk fırsatını kaçırmamız gerekiyor.

Read More

Ezberci eğitimi geride bırakıp yaparak öğrenmenin öne çıkarıldığı bir dönemin başlangıcındayız. Artık öğrencilerin yeni bir konu öğrenirken formüller ya da tanımlar ezberlemesi değil, sebepleri ve sonuçları öğrenmesi bekleniyor. Bu yönelimle birlikte eğitim dünyasında “Neden?” sorusu büyük önem kazanıyor.

Peki, “Neden?” sorusuna cevap aramanın öğrencilere ne faydası var?

Derinlemesine öğrenme sağlar

Bir bilgiyi öğrenirken sebebinden hiç bahsetmediğimiz zaman, bu bilgiyi daha sonra hatırlamakta zorlanabiliriz. Örnek vermek gerekirse, “dağlar denize paralel olduğunda nem iç bölgelere ulaşmaz ve buralarda karasal iklim görülür.” Bu bilgiyi tek başına verdiğimiz zaman öğrenci gerçek hayatta bunun karşılığını bulamaz. Diğer taraftan nemin iç kısımlara neden ulaşmadığını, hangi durumlarda nemin ulaşabildiğini tartışmak ve sebepleri keşfetmek; bu bilginin derinlemesine öğrenilmesini ve kolayca hatırlanmasını sağlar.

Ders çalışmayı keyifli hale getirir

Ders çalışırken bilgileri ezberlemeye çalışmak, öğrenciler için sıkıcı bir hal alır. Bu öğrenme modelinde asıl hedef öğrenmek değil, sınavlarda başarılı olmaktır. Diğer taraftan, sebep – sonuç ilişkisi kurarak öğrenmek, öğrencinin kendini daha yetkin hissetmesini sağlayarak öğrenmenin kendisini keyifli hale getirir.

Bir bilginin sebebini araştırmak, öğrencilerin farklı bakış açıları kazanmasını sağlar. Bu nedenle, akademik bilginin ötesinde bir katkı sağlamak için “Neden?” sorusunu sormak gerekir. Yalnızca formül ve tanımların sebebini değil, genel olarak eğitimin ve öğrenmenin sebebini araştırmak öğrencilerin motive olmasına yardımcı olur. Okumak ve yazmak neden önemlidir? Matematik ve fen derslerini neden alırız? Bu bilgiler ne işimize yarar? Tüm bu soruları ciddiye almak ve bu sorulara cevap aramak büyük önem taşır.

Özgüveni arttırır

Bir bilginin sebebini bilen öğrenciler için her bir bilginin daha sonra kolayca hatırlatan hikayesi vardır. Bir matematik problemi çözerken formülün sebebini bilerek hareket eden öğrenciler için sonuçtan emin olma olasılığı artar. Öğrendiklerini kolayca hatırlayan öğrencilerin özgüveni artar. “Neden?” sorusu genellikle beşeri bilimler alanlarına ait bir soru olarak görülse de tüm alanlarda sorulması gerekir. Bu nedenle çocukların doğru soruları sorarak öğrendikleri bir bilginin sebebini keşfetmesi için yol göstermek büyük öneme sahiptir. Eleştirel düşünceye yönlendiren ve derinlemesine öğrenmeyi sağlayan bir eğitim ile kendine güvenen, üretken bir yeni nesil yaratabiliriz.

Read More

Öğrenciler, öğretmenlerini sevdiklerinde ve onlara güvendiklerinde daha iyi öğrenirler. Bu nedenle her bir öğrenciyle iletişim kurmak büyük bir önem taşır. Bu durumun ebeveynler için de geçerli olduğunu söyleyebiliriz. Bir çocuk, anne ve babasına ne kadar çok güvenirse fikirlerine ve önerilerine de o kadar çok değer verir.

Onları iyi yönlendirmek ve gençlere hedef belirlemede destek olmak için eğitmenlerin ve ailelerin dikkatli olması gerekiyor. Peki, onlara size en çok ihtiyaç duydukları dönemde en iyi desteği sağlamak için neler yapabilirsiniz?

Hedef belirlemek motivasyonu arttırır

Stanfordlu psikolog William Damon; bir hedefe sahip olmayı, hayatta bir numaralı motivasyon kaynağı olarak görüyor. Bunun için de belirlenmesi gereken öncelikli iki konu var: birincisi kendisi için neyin önemli olduğu ve ikincisi ise çalışmaları sonucunda nasıl bir hayat yaşamak istediği. Buna karşılık lise öğrencilerinin büyük kısmı yalnızca kendine söyleneni yerine getiriyor ve gerçek dünyadan koparılmış gibi bir hayat sürüyor.

hedef belirleme

Başarılı olmak isterken, başarılı olmanın tanımını kendi için tam olarak yapmamış çocuklar istenmeyen sonuçların ya da başarıya giden yolun verdiği stresle baş etmekte zorlanabiliyor. Diğer taraftan gençlerin hedef belirleme konusunda da pek rahat olmadıklarını biliyoruz. Bu aşamada ebeveynlerin ve eğitmenlerin yapabileceği en iyi şey tutarlı bir esneklik sağlamak.

Gençlerin kendine güvenini arttırın

İçinden çıkamadıklarını düşündükleri anlarda çeşitli aktivitelerle sahip oldukları becerilerin ve güçlerin farkına varmalarına destek olmak da gençleri desteklemenin en iyi yöntemleri arasında sayılabilir. Öğrencilerinizin ya da çocuklarınızın size ve özellikle de kendilerine güvenmeye ihtiyacı var. Böylece kendileri için anlam taşıyan alanları keşfederken, kişisel tercihlerini görmezden gelmeyecekler.

Öğrencilerin kim oldukları, ne yöne gitmek istedikleri ve hedeflerini nasıl başaracakları hakkında düşünmelerine yardımcı olmak onlara ne yapmaları gerektiğini söylemekten çok daha motive edicidir. Böylece, yalnızca kariyer anlamında değil, genel olarak hayattan beklentilerini fark ederler ve ayakları yere daha sağlam basar. Bu da belli bir hedef için yol alırken çevresel faktörleri en doğru şekilde değerlendirmelerine, dikkat dağıtıcı unsurları devre dışı bırakmalarına yardımcı olur.

Read More

Aba Psikoloji olarak benimsediğimiz yöntemlerden biri olan mindfulness, son zamanlarda bilinirliğini büyük bir hızla arttırmaya başladı. Özellikle motivasyonunuzun veya kendinize güveninizin azaldığı anlarda heyecanınızı ve hevesinizi arttıran bu yöntemi siz de hayatınıza kolayca uygulayabilirsiniz.

Hayallerinizin peşinde koşmak için harcayacak enerjiniz olmadığını düşünüyorsanız, öncelikle yalnız olmadığınızı hatırlayın. Bu pek çok insanın başına gelir. Zaman zaman motivasyonunuz düşebilir ve kendinizi başarısız hissedebilirsiniz.

Bu anlarda hayatın akışına katılmak ve daha üretken olmak için kendinize kısacık bir zaman ayırın ve kendinize şu soruları sorun:

Böyle hissetmemin sebebi isteklerimin gerçekleşmemiş olması mı?

Motivasyonumuzu kaybetmemizin başlıca sebeplerinden biri istediğimiz şeylerin beklediğimiz kadar hızlı gerçekleşmiyor olmasıdır. Sizin için de durumun böyle olduğunu düşünüyorsanız sonuçla ilgilenmek yerine bu şeyi istemenizin nedenini kendinize hatırlatın. Her zaman isteklerimizi gerçekleştiremeyebiliriz ve başka alternatifler düşünmemiz gerekebilir.

Mevcut durumum gelişimime fayda sağlamıyor mu?

Gelişmek ve yeni şeyler öğrenmek motivasyonumuzu arttırır. Gelişmeyi bıraktığımız zaman huzursuz ve sıkılmış hissederiz. Böyle bir durumdaysanız kendinize meydan okumaya ihtiyacınız olabilir. Kendinize başka neler yapabileceğinizi ve potansiyelinizi genişletmek için nasıl yollar deneyeceğinizi araştırın.

Beklentilerim gerçekçi değil mi?

Gerçekçi olmayan beklentiler gelişmemizi engeller. Sürekli hayal kırıklığına uğramak motivasyonu yüksek tutmayı zorlaştırır. Konfor alanımızda kalmak içi beynimiz bizi bu tür beklentilere soksa bile aynayı kendimize çevirmek önemlidir. Egonuz sizi koruma altına almaya çalışırken yerinizde saymanıza neden olabilir. Bu soruyu kendinize sormak, sizi özgürleştirirken yaratıcılığınızı ve üretkenliğinizi arttıracak.

Kendim için ne yapıyorum?

Düşük motivasyon kendimize zaman ayırmamak ve başkaları için gereğinden fazla özveride bulunduğunuza işaret edebilir. Şöyle, oturup arkanıza yaslanın ve dikkatinizi kendinize çevirin. Bedeniniz son zamanlarda nasıl hissediyor? Duygularınızda nasıl dalgalanmalar var? Ilık bir duş, sevdiğiniz müzik, taze meyveler sizi tekrar canlandırmaya yetebilir.

Kendimi başkalarıyla karşılaştırıyor muyum?

Kendinizi başkalarıyla karşılaştırmanız çizdiğiniz yolda ilerlemeye çalışırken sürekli ayağınıza takılacak bir engele dönüşür. Kendiniz için belirlediğiniz hedefler, pek çok açıdan sizi yansıtır ve size özeldir. Bunun kendi yolculuğunuz olduğunu unutmayın ve kendinize dönün. Bunun için profesyonel destek almayı da tercih edebilirsiniz.

Read More