Okul başarısında ailenin rolü oldukça büyüktür. Başarıyı bir pasta gibi düşünecek olursak bu pastanın her bir dilimi başarıya katkıda bulunmaktadır. Aile, öğretmen, öğrenme ortamı ve kaynakları, arkadaşlar, çocuğun potansiyeli ve performansı, motivasyon pastanın önemli dilimleridir. Ancak bu dağılımda en büyük dilim ailenindir. Ailenin çocuk üzerindeki etkisi çocuk henüz dünyaya gözlerini açmadan başlar.

Yapılan pek çok çalışmada genetik aktarımın dışında anne karnındaki deneyimlerin de çocuğun karakterine ve potansiyeline etki ettiği görülmektedir. Mutlu, bilinçli, farkındalıklı, ilgili aileler çocuğun başarısında olumlu rol oynamaktadır. Evde huzurlu ve mutlu olan çocuk daha az duygusal yük taşımakta ve enerjisini daha fazla derslerine ayırabilmektedir. Koşulsuz sevgiyle büyüyen, hoşgörü ve demokrasi içerisinde yetiştirilen çocuğun benlik değeri ve özgüveni yüksektir.

Çocuğun eğitim hayatıyla yakından ilgilenen, başarıları kadar başarısızlıklarına da olumlu yaklaşan ailelerin çocukları daha başarılıdır. Başarılı çocukların aileleri çocuğuna etkin zaman ayıran, çocuğun duygu ve düşüncelerini önemseyen ebeveynlerden oluşmaktadır.

Okul Başarısında Ailenin Rolü Nasıl Olmalı?

Okul başarısında ailenin rolü doğru ebeveyn tutumlarını benimsemekten, okul ile iş birliği içerisinde olmaktan ve çocukla maddi ve manevi ilgilenmekten geçmektedir. Çocuğunun ilgi, beceri alanlarını bilen, gelişimini destekleyen, hedef belirlemesine rehberlik eden ailelerin çocukları daha başarılıdır.

Başarılı çocuklar aile içerisinde söz sahibi olan, sorumluluk alan, kendi kararlarını verebilen çocuklardır. Bu çocuklar özgüvenli, sosyal becerileri gelişmiş, ailesine güvenen ve başarısızlıklardan ders çıkarabilen çocuklardır.

Okul Başarısında Ailenin Rolü Sevgiyi Koşulsuz Sunabilmekten Geçer

Başarıyı olumsuz yönde etkileyen etkenlerden birisi çocuğun aile sevgisini koşullu olarak almasıdır. Burada koşuldan kasıt çocuğa gösterilen duygusal ve fiziksel sevginin çocuğun performansına dayalı olarak verilmesidir. “Ödevlerini yaparsan tabi ki birlikte oynayabiliriz.”, “Yemeğini yersen tabi ki seni severim.”, “Sen daha başarılı olursan ben de daha iyi bir anne olurum.” Gibi.

Çocuk veya genç ebeveyninin sevgi, ilgi ve desteğini başarı karşılığında alabileceğini bir süre sonra öğrenir. Bu aile ile çocuğun ilişkisini zayıflattığı gibi çocuğun da üzerindeki duygusal baskıyı artırır. Öğrencide sınav kaygısı, okul fobisi, özgüven eksikliği ve benzeri sorunlar gelişebilir. Çocuk başarısız olur ve ailenin sevgisinden mahrum kalırsa sevgi edinmek için farklı yollar deneyebilir. Yalan söyleme, başarısızlığı gizleme gibi.

Veya çocuk/genç sevgi ihtiyacını farklı kişilerde, ortam ve alışkanlıklarda arayabilir. Aile çocuğun başarısını olumlu yönde etkilemek istiyorsa sevgiyi başarıya koşullamamalıdır. Çocuğa başarının neden önemli olduğunu, başarı için neler yapabileceğini anlatmak gerekir. Başarının kendisi ve geleceği için gerekli olduğu anlatılmalıdır. Çocuğa başarmak için çaba harcadığında elde edeceklerinin çok daha güzel olacağı anlatılmalıdır. Elbette ki başarı gibi başarısızlıklar da olağandır.

Çocuğa başarısızlık karşısında kırıklığa uğramadan olumlu yönde neler yapabileceği anlatılmalıdır. Başarısızlığın çocuğa ikinci bir şans verdiğini ve başarmak için neleri daha iyi yapabileceğini gösterdiği anlatılmalıdır.

Çocuk başarılı veya başarısız olduğunda ailenin çocuğa yönelik sevgisinden bir şey eksilmeyeceği çocuğa hissettirilmelidir. Böylece çocuk başarısızlıktan korkmayacak aksine ailesini mutlu edebilmek, gururlandırmak için daha çok motive olacaktır. Aksi halde sevgi başarıya koşullandırıldığında çocuk sadece başarısızlıktan değil ailenin sevgisinden mahrum kalmaktan da korkmaktadır.

Çocuğun Başarısı veya Başarısızlığı Başkalarıyla Kıyaslanmamalıdır

Okul başarısında ailenin rolü akranlarla ya da kardeşlerle çocuğun başarısı veya başarısızlığı kıyaslanmadığında daha olumludur. Hiç kimse performansının başkalarıyla kıyaslanmasını istemez. Bir annenin, babanın yeterliliğinin çocuk tarafından başka bir anne baba ile kıyaslanması oldukça üzücüdür. Aynı şekilde çocuğun başarısının başka bir çocukla kıyaslanması da bir o kadar üzücüdür.

Aileler kimi zaman bunu çocuğu hırslandırmak, harekete geçirmek için uygulayabilmektedir. Ancak her çocuk ve hatta hiçbir çocuk bu şekilde motive olmamaktadır. Aileler bir kıyas yapacaksa kıyas çocuğun geçmiş başarı ya da başarısızlıkları üzerinden yapılmalıdır.

“Geçen dönem bu dersin daha düşüktü, bu dönem notunu epey yükseltmişsin. Emeğinin karşılığını alman beni çok mutlu etti.” Gibi övgüyü de içeren çocuğun geçmiş başarısızlığı ile bugünkü başarısını kıyaslama yapılabilir. Veya “Matematiğin geçen dönem daha iyiydi, bu dönem notun düşmüş. Bu düşüşü bekliyor muydun? Sence sorun ne? Zorlandığın ve bizim yardımcı olabileceğimiz bir şey var mı?” gibi yardım talebini de içeren bir kıyaslama yapılabilir.

Çocuğun Hedef Belirlemesine Destek Olunmalıdır

Okul başarısında ailenin rolü çocuğun erken dönemde bilinçli ve doğru hedef planlaması yapabilmesine destek olmayı da kapsamaktadır. Hedef belirleme okul başarısını etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Hedefler ne kadar erken dönemde ve stratejik şekilde planlanırsa o kadar başarıya katkı sağlamaktadır. Hedef belirlerken çocuğun ilgileri, becerileri, karakteri, potansiyeli ve performansı göz önünde bulundurulmalıdır.

Hedef belirleme çok yönlü değerlendirme yapabilmeyi, geçmişe, bugüne ve geleceğe aynı anda bakabilmeyi gerektirir. İyi bir hedef uzun vadede geleceği olan bir hedef olmalıdır. Hedef belirlemede profesyonel destek almak veya çocuğa doğru rehberlik sunabilmek gerekir. Bu noktada da ailenin maddi ve manevi rolü daha önemli hale gelmektedir.

Aile Çocuğa Doğru Rol Model Olabilmelidir

Okul başarısında ailenin rolü diğer pek çok konuda olduğu gibi çocuğa doğru rol model sunabilmeyi gerektirir. Çocuğun başarılı olması için ailenin de başarılı olması şart değildir. Ancak aile çocuğa başarı noktasında rol model olmak için sorumluluk alma, disiplinli çalışma, zamanı yönetme gibi konularda model olabilmelidir.

Ebeveynlerin kendi mesleklerine, iş ve sorumluluklarına duyduğu saygı, gösterdiği özen çocuğa örnek teşkil eder. Çünkü çocuğun mesleği de öğrenciliktir ve bu mesleği icra ederken ebeveynlerini örnek alabilir. Zamanı verimli kullanan, işlerini zamanında yetiştiren, işine özenle giden ebeveyn çocuğunun başarısına katkı sağlar.

Aile Eğitim Hayatı Kadar Çocuğun İlgilerine ve Arkadaşlıklarına da Zaman Ayırmalıdır

Okul başarısında ailenin rolü sadece akademik faktörlerle sınırlı değildir. Çocuğun başarılı olabilmesi için okul dışı faaliyetlere, ilgi alanlarına ve sosyal aktivitelere zaman ayırması gerekir. Bunun en büyük nedeni çocuğun deşarj olabilmesi ve akademik yaşam dışında da kendini geliştirebilmesidir. İyi bir kariyer için üstün okul başarısı ve diploma notu yeterli değildir.

Çocuğun kariyerinde başarıyla ilerleyebilmesi için sosyal becerilerini geliştirmesi, network oluşturması ve ilgi alanlarına da yön vermesi gerekir. Aile çocuğun eğitim dışındaki bu ihtiyaçlarına da maddi ve manevi destek sunabilmesi gerekir. Çocuğun ilgi ve beceri alanlarını keşfetmesine destek olunmalıdır. Gerekirse bu konuda da profesyonel destek alınabilir.

Çocuğun zamanının önemli bir bölümünü geçirdiği arkadaşlarının da aile tarafından tanınması gerekir. Çocuklar için ailelerinin arkadaşları tarafından sevilmesi arkadaşların da aile tarafından onaylanması önemlidir.

Okul Başarısında Ailenin Rolü İş birliğine Açık Olmayı Gerektirmektedir

Okul başarısında ailenin rolü öğretmen, okul yönetimi ve rehberlik birimiyle de iş birliği içerisinde olmayı gerektirir. Okul çocuğun en çok zaman geçirdiği ev dışı alandır. Burada çocuk aile bireyleri dışında profesyonel kişiler tarafından görülmekte ve değerlendirilmektedir. Çoğu zaman ailenin farkında olmadığı gelişim alanları, güçlü yönler öğretmenler tarafından fark edilmektedir.

Rehberlik birimi ile iş birliği özellikle çocuğun kariyer gelişimi ve hedef belirleme noktasında önemli hale gelmektedir. Akran zorbalığı, akademik başarısızlık nedenleri, sınav kaygısı, ergenlik sorunları noktasında da rehberlik birimi destek vermektedir. Ailenin okulla iletişim halinde olması okulunda çocukla ilgili farkındalığının artmasını sağlamaktadır. Okul çocuğun başarıları kadar başarısızlıkları ve desteklenmesi gereken yönleri noktasında da aileye bilgi sunmaktadır.

Aba psikoloji de uyguladığımız IQ, EQ, dikkat, algı, yetenek ve kişilik testleriyle danışanlarımızın potansiyellerini keşfediyoruz. Kullandığımız alternatif psikoterapi yöntemleriyle danışanlarımızın hayat kalitesini artırmayı hedefliyoruz.

Okul başarısında ailenin rolü kadar doğru kariyer planlaması yapmanın da önemli olduğuna inanıyoruz. Danışanlarımıza stratejik yetenek yönetimi ile kariyer planlaması yapıyoruz. Detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz. İçeriklerimizi takip etmek için Blog yazılarımızı ve YouTube kanalımızı takip edebilirsiniz.

 

Read More

Arkadaş seçimi çocukluktan başlayarak bireyin karakter gelişiminde, akademik başarısında, sosyal yaşamında ve kariyerinde rol oynar. Arkadaşlık ilişkileriyle birey iletişim becerisini geliştirir, sosyal beceriler edinir, uyum gösterir, paylaşmayı öğrenir. Arkadaşlık sayesinde birey herkesin aynı olmadığını, kişiler arasında farklar olduğunu öğrenir. Bu farklılıklar karakteristik, kültürel, ailevi, ekonomik, bilişsel ve duygusal yönlerden olabilir.

Bir bireyin yaşamında ilk sosyal ilişkiler aile ile kurulmaktadır. Çoğunlukla çocuğun ilk arkadaşı anne, baba ve varsa diğer kardeşlerdir. Yürümeyi öğrendikten ve konuşmaya başladıktan sonra çocuk ailenin dışındaki kişilerle de etkileşim kurmaya başlar. Okul öncesi eğitimle arkadaşlık ilişkileri iyiden iyiye gelişse de bu dönemde de hala çocuğun ilgi odağı ailesidir.

İlk okul dönemi ve özellikle ergenlik çağı arkadaşlık ilişkilerinin gelişim kazandığı dönemdir. Ergenlik öncesi çocuk için aile hala karar alma, sorunları ve duyguları paylaşma noktasında önceliklidir. Ergenlikte ise genç aileden daha çok arkadaşlarla iletişim ve etkileşim halindedir. Özellikle aile ilişkileri zayıf olan gençlerde aile gençle ilgili konularda en son haberdar olan etkileşim grubu haline gelebilir.

Yaşamın her döneminde arkadaş dünyayı keşfetme, tanıma ve deneyimleme noktasında önemli bir kaynaktır. Ancak ergenlik çağı bu dönemlerin en önemlisidir. Ergenlik bireyin geleceğini inşa ettiği, kariyerine yön verdiği, mesleğini, eğitim alanını belirlediği önemli bir dönemdir.

Genç seçeceği doğru arkadaşlıklarla kişisel, akademik ve sosyal gelişimine olumlu yön verebilir. Ancak bu hassas dönemde yanlış arkadaş seçimi bireyin büyük ve telafisi zor olan zararlar görmesine de neden olabilir.

Arkadaş Seçimi Neden Önemli?

Çocuk için ilk rol model anne ve/veya babadır. Anne ve babanın çocuğun bakımında bir sebeple yeterli rolü üstlenemediği durumlarda ise çocuğun ilk modeli temel bakım verendir. Çocuk aileden dışarıya çıkıp gerçek dünyaya adım attığında ise rol modelleri farklılaşmaktadır. Hala ailenin önemli bir rol değeri olsa da artık çocuk yeni rolleri gözlemlemeye ve örnek almaya başlayacaktır. Bu roller geniş aile bireyleri, aile dostları, öğretmenler ve çocuğun arkadaşlarıdır.

Çoğunlukla çocuklarımızın doğru davranışları model almasını arzu ederiz ve onun yanında konuşmamızdan, hareketlerimize her şeyimizi ölçüp biçeriz. Çocuklarımızın da bir ayna gibi bizim davranışlarımızı, söz ve mimiklerimizi taklit ettiğini ve tekrarladığını görürüz. Ancak çocuğun sosyal ağı genişledikçe iletişimde bulunduğu roller artar. Çocuğun okulda ve sosyal çevre içerisinde geçirdiği zaman artıkça bizimde denetimimiz azalır.

Çocuk henüz yürümeyi öğrenmediği, anne kucağında olduğu dönemlerde dahi başkalarının sesini, mimiklerini taklit etmeye çalışır. Çocuk konuşmaya başladığında diğerlerinin kelimelerini kullanır. Taklit etmekten ve tekrar etmekten keyif alır. Bu davranışlar çocuk büyüdükçe farkında olmaksızın devam eder. Çocuk sıklıkla etkileşim kurduğu ve birlikte olmaktan keyif aldığı kişiler gibi davranmaya, konuşmaya başlar.

Çocuğun ilgi alanları, beğenileri de etkileşimde olduğu çevresine göre şekillenir. Geleceğe yönelik hayalleri, planları ve beklentileri de yine arkadaşlarından etkilenecektir. Dolayısıyla birey arkadaş seçiminde nelere dikkat etmesi gerektiğini çocukluktan itibaren öğrenmelidir. Çocuğun doğru seçimler yapabilmesi için ailenin çocukluktan itibaren çocuğun arkadaşlık ilişkileriyle alakadar olması önemlidir. Aile çocuğun arkadaşlarını tanımalı, onlarla vakit geçirmeli ve iletişimde olmalıdır.

Çocuğun arkadaş seçimi yargılanmamalı, çocuğun seçimlerine saygı duyulmalı, yanlışları görmesi için çocuğa fırsat tanınmalıdır. Burada çocuk kısıtlanmamalı ancak görebileceği olası risklerle ilgili çocuğa bilgi verilmelidir. Çocuk ailesine güvenmeli, aileden korkmamalı ve ailesinin her zaman en yakın arkadaşı konumunda olacağını bilmelidir.

Çocuğun Arkadaş Seçimi ve Ailenin Yaklaşımı

Çocuğunuzu iyi tanıyor ve onunla yeterli vakit geçiriyor, sağlıklı iletişim kuruyorsanız arkadaşlık ilişkilerinde de seçimlerine güvenebilirsiniz. Sıcak aile ilişkileri olan, ailesi tarafından sevilen, desteklenen ve karşılıklı güven duyulan çocuklarda aile referanstır. Çocuk kurduğu arkadaşlık ilişkilerinde ailesiyle benzer güven ve sıcaklığı bulamadığında bağ kurmayacaktır.  Ancak yine de çocuğu arkadaş seçimi noktasında iyi gözlemlemek gerekmektedir.

Arkadaşlıklar gerçek hayatta kurulmuş olabileceği gibi çevrimiçi ortamlarda, sanal olarak da gelişebilir. Ergenlik öncesi sanal dünyada kurulacak olumsuz arkadaşlıklar istismara açık olabilmektedir. Aynı şekilde ergenlikte de kurulacak sanal arkadaşlıklar bireyin fiziksel, duygusal ve bilişsel olarak olumsuz etkilenmesine neden olabilmektedir. Sigara, alkol madde kullanımı gibi zararlı alışkanlıklar çoğunlukla arkadaş özendirmesi ile başlamaktadır.

Ailesiyle yeterli iletişimi ve ilişkisi olmayan çocuklarda cinsellik gibi önemli konularda da arkadaşlar bilgi ve tecrübe edinme noktasında olumsuz kaynak oluşturabilmektedir. Sağlıklı Bir Birey Yetiştirebilmek İçin Aile İçi İletişim Nasıl Olmalı? Yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Arkadaş Seçimi Okul Başarısını Nasıl Etkiliyor?

Başarı yolunda arkadaşın önemi oldukça büyük. Okul yılları çocuğun ve gencin vaktinin büyük çoğunluğunu aileden uzak arkadaşlarla geçirdiği dönemdir. Bu dönemde çocuk akademik eğitim almanın yanında dünyayı ve kendini keşfeder. Bu keşif sırasında çocuğa yardımcı olan ailede öğrendikleri ve deneyimledikleri duygular, normlar ve değerlerdir.

Çocuk okul çağında bir akran grubuna dahil olur. Akranlarıyla sosyalleşir, onlarla duygu, düşünce ve değerlerini paylaşır. Bir gruba dahil olabilmek ve grupta kalabilmek için uyum gösterir. Ancak uyum dışında sevilmek, kabul edilmek için bireyselliğini de ortaya koymalıdır. Çocuk akran grubu içerisinde ilgi çeken, sevilen, aranan biri olmak ister. Bu istek zayıf ve çarpık aile ilişkileri olan çocuklarda daha yüksek olacaktır.

Olumlu Aile İlişkileri Olan Çocukların Arkadaş Seçimi Daha Sağlıklı Oluyor

Aile ile yeterli ilişkileri olan, ailede duygusal ihtiyaçları karşılanan çocuklar için arkadaşlıklar daha farkındalıklıdır. Arkadaş seçimi çocuğun ihtiyaç ve beklentilerine göre şekillenecektir. Ailesiyle yeterli ilişkisi olan çocuk için arkadaş öğrenmeyi, başarıyı destekleyen ve keyifli vakit geçirilen akranlardan oluşacaktır. Dolayısıyla çocuk kendi başarısıyla eşdeğer başarıda, kültürel ve yaşantısal açıdan benzerlik taşıyan kişilerle arkadaşlık geliştirecektir.

Ailesiyle yakın olan çocuk ortak değerlere sahip kişilerle arkadaş olmaktan daha büyük keyif alır. Çünkü ailesinin taşıdığı değerleri o da olumlu yönde benimser ve sürdürmek ister. Aynı zamanda çocuk arkadaşlarını ailesiyle tanıştırmak ister.

Ailesiyle iyi ilişkiler içerisinde olan çocuk için değer verdiği ailesi ile değer verdiği arkadaşının birbirini tanıması ve sevmesi önemlidir. Burada çocuk ve genç arkadaşını ailesinin onayına, aileyi de arkadaşının onayına sunmaktadır. Ancak olumlu aile ilişkilerinde ailenin beğenisi arkadaşın beğenisinden daha değerlidir. Dolayısıyla çocuk ailesinin de memnuniyet duyacağı kişilerle arkadaşlık kurma eğiliminde olacaktır.

Başarıyı önemseyen, okumayı seven, saygılı, empatik, merhametli ve benzeri olumlu özelliklere sahip kişilerle arkadaşlık geliştirir. Dolayısıyla çocuk çevresini şekillendirirken kendine benzer ve kendini ileriye taşıyabilecek nitelikteki kişilerle arkadaşlık kurar.

Doğru arkadaş seçimi bireye sağlıklı rol modeller sunacaktır. Çocuk arkadaşlık ilişkisi aracılığıyla başarma ve başarıyı sürdürmeye daha büyük istek duyacaktır. Paylaşımları öğrenme ve öğretme noktasında olacak, beraber ders çalışmak, araştırma yapmak, proje hazırlamak keyifli hale gelecektir. Arkadaşına ve arkadaşının ailesine karşı sorumluluk duyan genç iyi bir arkadaş olmak için çabalayacaktır.

Olumlu arkadaşlar birbirlerini pozitif yönde destekleyecek, yanlışlarında birbirlerini uyaracaktır. Zaman yönetimi, doğru hedef belirleme, motivasyon, dikkati odaklama gibi başarıyı desteklen konularda arkadaşlar birbirlerini destekleyecektir.

Olumsuz Aile İlişkileri Olan Çocukların Arkadaş Seçimi Riskli Sonuçlara Neden Olabiliyor

Tam tersi bir arkadaşlık ilişkisinde ise çocuk arkadaş seçiminde ailede bulamadığı ilgi ve sevgi ihtiyacını karşılamak ister. Burada önemli olan arkadaşın başarısı, kültürü, değer ve normlarından ziyade çocuğa vereceği ilgi ve sevgidir. Çocuk bir gruba aidiyet sağlamak için riskli davranışlara yönelebilir, olumsuz deneyim ve alışkanlıklar edinebilir.

Burada çocuk arkadaşlık ilişkileriyle hem duygusal boşluğu kapatmaya çalışır hem de bir anlamda aileyi cezalandırır. Ailenin yeterli ilgisini çekemeyen çocuk davranışlarını daha ileriye taşıyabileceği gibi tamamen içine de kapanabilir.

Olumsuz bir arkadaş seçimi çocuğun okul başarısını düşürecek veya başarıya olumlu yönde katkı sağlamayacaktır. Olumsuz arkadaşlıklar çoğunlukla dikkat dağıtıcı, hedeften uzaklaştıran ya da yanlış hedeflere yönlendiren arkadaşlar olmaktadır. Olumsuz arkadaşlıklar bireyin zamanı verimsiz kullanmasına, geleceğe yönelik düşük beklentiler geliştirilmesine neden olabilmektedir. Dersi asma, dersi dinlememe, dersi sabote etme, düzeni bozma gibi olumsuz davranışlarla kötü örnek oluşturabilmektedir.

Arkadaş seçimi aile içerisinde öğrenilmekte ve nasıl bir arkadaşa ihtiyaç duyulacağı ailenin ilgi, alaka ve sevgisine göre şekillenmektedir. Aile çocuk ve gencin arkadaş seçiminde kendi arkadaşlık ilişkileriyle olumlu model oluşturmalıdır. Çocuğun yanlış seçimler yapabileceği göz ardı edilmemeli, hatalı seçimlerde cezalandırmak yerine yanlışı görmesine destek olunmalıdır. Sosyal Beceri Eksikliği Akademik Başarıyı Olumsuz Etkiliyor, Aile İçi İletişim Eksikliği Nedenleri yazılarımızı da okuyabilirsiniz.

Read More