Disleksi, çocuklarda okuma, yazma becerileri edinirken yaşıtlarına göre daha farklı şekilde öğrenebilmesi hatta nörolojik kökenli bir farklılıktır. Zeka kaynaklı bir farklılık değildir. Disleksik çocuklarda okuma, yazma, hızlı okuma, okurken öğrenmek veya anlamak, okuduğunu aktarabilme becerisinin yaşıtlarına ve zekasına kıyasla beklenenin altında kalan okuma ve anlama bozukluğunun çok genel bir ismidir.

Disleksik Çocuklarda Eğitim

Bir diğer dille öğrenme güçlüğü olarak adlandırılan disleksi, yaşıtlarının performansının veya zeka seviyesinin altında kalan bireylerin okuma, yazma, öğrenme ve okuduğunu anlama gibi akademik alanlardaki performans düşüklüğüdür. Disleksik çocuklar yaşıtlarına göre yeni bir şeyi öğrenme, algılama ve konu takibi konusunda geride kalabilir ve tamamlamakta zorlanabilir. Bu nedenle standart öğretim disleksik çocuklara uygun değildir ve öğretim stillerinin farklı olması gerekmektedir. Öğrenme güçlüğü yani disleksi problemi olan bireylerin özel eğitim alması veya devlet okullarında özel bir eğitim alması gerekmektedir. Eğer özel eğitime veya devlet okullarında özel eğitim alamıyorsa ve akranlarından geride kalıyor, konu takibi yapamıyor ve geride kalıyorsa standart okul eğitiminin yanında ek olarak özel eğitim alabilir. Bu özel eğitimler disleksik çocuklara özel olarak hazırlanmış, onların anlayabileceği sade bir dil kullanarak anlatılan ve farklı tekniklerle ilerlemesi sağlayan eğitimlerdir.

Öğrenim güçlüğü yaşayan yani disleksik çocuklar, akranlarının rahatça öğrendiği günlük hayatını devam ettirebilmek için öğrendiği temel bilgileri öğrenmekte ve bu bilgileri doğru yerde kullanmakta zorluk yaşayabilirler. Bu bireyler genellikle;

-Haftanın Güleri

-Yılların Ayları

-Sağ-sol (yön bilgisi)

-Çarpım Tablosu

-Gece, gündüz ve zaman kavramıdır.

Öğrenme güçlüğü olan çocuklar en çok okuma ve yazmada akabinde okuduklarını anlamada ciddi sıkıntılar çekmekte olduğu için okumaya olan ilgileri azalır. Bu çocuklara okuma alışkanlığı kazandırmak diğer çocuklara göre daha zordur. Bu  konuda anne babalara ve öğretmenlere ciddi görevler düşmektedir. Zor olduğu bilindiği için vazgeçmek yerine üzerine düşmek ve çocuklarınız için zaman ayırmalısınız. Bu sorunun üstesinden gelinmesi için büyüklerin yardımına ihtiyaç duyan çocukları yalnız bırakmamak gerekmektedir.  Okuma alışkanlığı kazanmak, çok kitap okumaktan geçtiği için ne kadar zor zaman ve emek harcanırsa çocuğa okuma alışkanlığı o kadar çabuk aşılanır. Çocuklar okuduğunu anlamının zorluğunun üstesinden gelecek eğitimler vererek okuduğunu anlamaya başlayacak olup, okuma alışkanlığını zamanla edinecektir. Bu konuda cesaretlenen ve motive olan çocukların ebeveyn ve öğretmenleri tarafından takdir edilmesi gerekmektedir.  Bu süreçte örnek olacak davranışlar sergilemesi gereken anne baba ve öğretmenlerin de çocuklarıyla beraber kitap okuma saatleri ayarlamalarını öneririz. Okumayı teşvik etmek için ona hak tanımanız önemlidir. Okuma saati sonunda ödüller, istediği kitapları almak gibi teşvik edici anlaşmalar yapabilirsiniz.

Anne ve babaların öncelikle çocuklarının disleksik bir çocuk olduğunu kabul etmeleri ve konu hakkında nasıl yaklaşması gerektiğine dair profesyonel destek almaları önerilir. Özel öğrenme güçlü aile desteği, öğretmen desteği veya özel bir eğitim alıyorsa özel eğitim hocalarının desteği ile süreci yürütmeleri gerekmektedir.

Öğretmenler ise, öğrenme güçlüğü olan öğrencilere denk gelebilme ihtimaline karşı yeterli bilgiye sahip olmalı ve disleksik çocuklara denk geldiğinde ailesi ile görüşmeli ve özel eğitim almalarının daha doğru olacağını anlatmalılardır. Bu öğrencilerin diğer öğrencilere göre desteğe ihtiyacının olduğunu bilmeli ve ek dersler almaları için psikolojik destek vererek yönlendirmeleri gerekmektedir. Bu öğrencilerin daha fazla desteğe ihtiyacının olduğunun bilincinde olarak öz güvenini zedelenemeden daha hassas yaklaşmalılardır. Disleksik çocuk eğitimleri ile ilgili uzmanlardan destek alabilir ve uzmanların yönlendirmelerine göre öğrencilere eğitim verme konusunda istekli olmalılardır.

Read More

Disleksi dil bazlı bir öğrenme bozukluğudur. Genelde çocuklarda görülen bu rahatsızlığa sahip çocuklar akıcı ve doğru konuşurken problem yaşar. Ayrıca okuduğunu anlama ile yazma sorunları olabilir. Çocuklarda keşfedilen disleksi erken aşamalarda tespit edildiğinde doğru yönlendirme ile çocukları başarı kılabilir. (1)

Disleksiyi çocuk okula başlamadan tespit etmek oldukça güç olabilir, fakat bazı göstergeler hastalığın varlığı hakkında ipucu verebilir. Çocuk okula başlama çağına gelince öğretmeni bu rahatsızlığı fark eden ilk kişi olabilir. Hastalığın yaygın tespiti ise çocuklar okumayı öğrenirken gerçekleşir.

Disleksinin temel sebepleri belli olmasa da bazı genlerin beyindeki okuma ve dil süreçlerini etkilediği bilinmektedir. Bunun yanı sıra çevresel etkiler de bir etken olabilir. Ailedeki erken doğum ve hastalık geçmişi risk faktörlerini artırır.

Disleksi Belirtileri

Okul Öncesi

Bir çocuğun disleksi taşıyıp taşımadığını gösteren bazı belirtiler mevcuttur. Bunlar; geç konuşma, yeni kelimeleri öğrenme yavaşlığı, kelimeleri doğru telaffuz etme güçlüğü, isimleri, rakamları, renkleri hatırlamada yaşanan güçlük, ninnileri hatırlama güçlüğü.

Çocuk bu gibi belirtilere sahipse profesyonel yardım almak gerekir.

Okul Çağı

Çocuk okul çağına ulaştığı zaman disleksi belirtileri daha belirgindir. Yaşına göre düşük okuma becerisi, duyduğunu yorumlama problemleri, sorulara verilebilecek doğru kelimeleri bulma güçlüğü, birbirine yakın kelimeleri ayırma güçlüğü, alışılmadık kelimeleri telaffuz etme güçlüğü, yazma ve okuma aktivitelerini geç tamamlama, okuma içeren aktivitelerden kaçınma bu belirtiler arasında gösteriliyor. 

Gençler ve Yetişkinler

 Disleksi çocuklarda olduğu kadar gençler ve yetişkinlerde de görülebilir. Bazı ortak belirtiler şunlardır: Okumada ve özellikle sesli okumada güçlük, yavaş yazma, telaffuzda güçlük, hafıza güçlüğü, matematik problemlerini çözme güçlüğü, yabancı dil öğrenme güçlüğü, “Çantada keklik” gibi ifade ve deyimleri anlama güçlüğü, hikâye özetleme güçlüğü. 

Çocuklar genelde anaokulu veya kreş seviyesinde okumayı öğrense de disleksili çocuklar görsel grafikleri yorumlamada zorluk yaşayabilirler. Çocukların okuma seviyeleri düşükse doktorla konuşmakta fayda vardır. Eğer disleksi erken teşhis edilmezse veya tedaviye başlanılmazsa, okuma zorlukları yetişkinliğe kadar devam eder.

Ebeveynler ya da öğretmenler bir çocuğun disleksisi olduğunu düşünüyorsa çocuktan profesyonel bir değerlendirme testi çözmesi istenebilir. Bu test sayesinde çocuğun sorun yaşadığı durumlar çözülmezse, birkaç farklı rahatsızlığa sebep olabilir. (2)

Problemler:

  • Öğrenme zorluğu: Gerekli desteği görmeyince disleksili çocuklar akranlarına kıyasla hayatın her bölümünde öğrenme zorluğu yaşarlar.
  • Sosyal problemler: Erken tespit edilemezse disleksiye sahip kişilerde düşük özgüven, davranış problemleri, anksiyete ve çevresinden izole olma eğilimi gözlemlenebilir.
  • ADHD: Disleksisi olan kişilerin ileride dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (ADHD)’e yakalanma olasılığı olmayanlara göre daha fazladır. (3)

Disleksi olan kişilerin erken teşhisi doğru bir yönlendirme ile hayat kalitesi artar. Disleksi korkulacak bir rahatsız değildir ve disleksi olan kişiler destek ile hayatlarını rahatlıkta sürdürebilir.

Kaynakça: 

1-) https://dyslexiaida.org/dyslexia-basics/

2-) https://www.medicalnewstoday.com/articles/186787.php

3-) https://www.nhs.uk/conditions/dyslexia/symptoms/

 

Read More