Biz insanları diğer canlılardan ayıran en büyük farklardan birisi “bizden farklı olsalar bile diğerlerinin düşüncelerini ve inançlarını anlayabilmek” olarak saptanmıştır.

Nasıl oluyor da bir başkasının düşüncelerini anlayarak analiz edebiliyoruz?

Bir arkadaşım annesini yolcu ederken üzülüyor ve ben üzülmesinin sebebinin annesi gittiği için olduğunu anlayabiliyorum. Giden kişi benim annem olmasa da onun ne hissettiğini anlamak, duygularını çözümlemek pek de zor değil.

Öte yandan küçük bir çocuk için bunu anlamak mümkün olmayabilir. Örneğin, annesi süt doldururken izleyen bir bebeği hayal edin. İçeri sonradan gelen babasının da annesini süt doldururken gördüğünü düşünecektir. Kendisi bu olayı gördüğü için herkesin gördüğünü düşünmektedir. Bir başkasının kendisinden farklı bakış açılarına ve düşüncelere sahip olduğunu idrak etme yetisine henüz kavuşmamış bir bebek belli ki.

Başkalarının zihinsel düşüncelerinin bizden farklı olduğunu anlama, bizden farklı niyetlere, duygulara, isteklere, inançlara ve bilgiye sahip olabileceklerini kavrama becerisine “zihin kuramı” denir.

Yukarıda bahsettiğimiz annesinin süt doldurduğunu görünce bunu babasının da gördüğünü zanneden bebek muhtemelen 3 buçuk yaşından küçük bir bebek. Çocuklar ve bebeklerle yapılan araştırmalar sonucunda zihin kuramı becerisinin ortalama 3 buçuk yaşından sonra edinilen bir beceri olduğu ortaya çıkmıştır.

Yanlış İnanç Testi

“Kuklalarla anlatılan gösterimde iki kişi vardır. Kişilerden ilki günlüğünü yastığın altına saklayıp odadan ayrılır. İkinci kişi ilki onu izlemezken günlüğü kutudan alıp onu çekmeceye yerleştirir. İlk kişi günlüğü tekrar almak istediğinde nereye bakar?”

Araştırmaya göre ortalama 3 buçuk yaşından küçük çocuklar yanlış inanç testinde başarılı olamamışlardır. Kendileri ikinci kuklanın günlüğü kutudan alıp çekmeceye yerleştirdiğini gördüğü için “çekmeceye bakar” cevabını vermişlerdir.

Bu araştırma bize zihin kuramı becerisinin sonradan edinilen bir beceri olduğunu ortaya çıkarmaktadır.

Bunun dışında zihin kuramının beraberinde bize kazandırdığı birçok yetenek olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle zihin kuramı edinim evresinin çocuk gelişimi için önemli bir geçiş dönemi olduğu düşünülmektedir.

Problem çözebilme

Sosyal beceri gelişimi

Diğerlerini anlayabilme ve diğerlerinin davranışlarını ön görebilme (empati kurabilme)

Sosyal hayatımızda zihin kuramı büyük alan kaplamaktadır. Başkalarıyla iletişim kurarken onları anlamaktan tut onların davranışlarını sebeplendirmek ve hatta zaman zaman başkaları için çıkarlarımızdan sıyrılıp bir şeyler yapabilmek için zihin kuramının gelişimi oldukça mühim. Egosantrik düşüncelere sahip olan çocuğun dünyanın sadece kendine ait olmadığını anladığı evredir. Çocuk ve sosyal dünya arasında bir kapı varsa o kapıyı açan anahtar “zihin kuramı gelişimi evresi”dir.

Zihin Kuramı ile ilgili daha fazla bilgi almak için Doç. Dr. Gamze Sart ve Prof. Dr. Barış Korkmaz’ın vereceği Zihin Kuramı’na Giriş Eğitimi’ne katılabilirsiniz. Randevu için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

 

Read More

Yapılan araştırmalar anaokulu çağındaki çocukların %98’inin dahiyane seviyede yaratıcı olduğunu söylüyor. Küçük birer çocukken hepimiz inanılmaz yaratıcı olsak da zaman içinde, büyüdükçe ve farklı sebeplerle bakış açımız daraldıkça yaratıcılık becerimiz de elimizden alınıyor. Bunu da yine bir araştırmaya dayanarak söylüyoruz. Bu yaratıcı çocuklar 25 yaşına geldiğinde yapılan araştırmalara göre bu kez yalnızca %3 oranında dahiyane yaratılık ile karşı karşıya kalıyoruz.

Yaratıcılık sadece sanatçılar için değil, iş dünyasında ve sosyal yaşamında başarılı olmak isteyen herkes için gereklidir. Peki, sahip olduğumuz yaratıcı zihni korumak için ne yapabiliriz?

Farklı bakış açılarını öğrenmek

Sürekli okumak, diğerlerini dinlemek veya bazen sadece tahmin etmek yoluyla farklı bakış açılarını öğrenmeye çalışın. Diğerlerinin aklından neler geçtiğini düşünün. Bunu pratik edebilmek için verilebilecek en güzel alıştırmalardan biri de aklınızdaki düşüncenin tam tersini düşünmek olacak. Farklı alanlarda bilgi edinmek de bakış açınızı gemişletmenize yardımcı olur.

Resim ve çeşitli görseller incelemek

Görseller bazen binlerce kelimenin yerini tutabilir. Özellikle belli bir konuda yaratıcı fikirlere ihtiyacınız varsa bu konuya dair anahtar kelimeler belirleyerek internette arama yapabilirsiniz. Bunun dışında düzenli olarak resim incelemek yaratıcı bir zihne sahip olmanızı sağlar. Farklı bağlantılar kurmanıza yardımcı olacak görseller, dahiyane bir fikrin ilham kaynağı olabilir.

Farklı mekanlar, farklı anlamlar

Belli bir proje için ya da genel olarak yaratıcı yönünüzü sürekli canlı tutmak için farklı mekanları, müzeleri, sergileri, kütüphaneleri ziyaret edin. İnternet yaratıcılığı destekleyen çok sayıda fırsat sunsa da zaman zaman bilgisayarınızdan uzaklaşarak farklı çevrelere girmeyi ihmal etmemeniz gerekiyor. Diğer taraftan doğa da yaratıcı zihnin en önemli besleyicilerinden biridir. Bulunduğunuz şehirdeki parklar, doğa yürüşleri, orman gezintileri sayesinde yaratıcılığınızı geliştirebilirsiniz.

Müzik dinleyin

Müzik dinlemenin faydaları saymakla bitmezken bu faydalardan biri de belli müzik tarzlarının yaratıcılığı geliştirmesi. Müzik dinlemek yaptığınız işe odaklanmanıza yardımcı olurken zihninizin sınırlarını ortadan kaldırarak sizi rahatlatır. Çok karmaşık sözlü ve hızlı değişen ritimli müzikler kafa karıştırıcı ve dikkat dağıtıcı olabilir. Bu nedenle sözlerdense müziği ağır basan dingin bir müzik zihninizin algı sürecini hızlandırarak yaratıcı düşünmeyi destekler. Yalnızca klasik müzik değil, elektronik müzik ve hatta oyun müzikleri bile büyük fayda sağlar.

Read More