Son yıllarda Mindfulness tüm dünyayı etkisi altına alan akımlardan biri haline geldi. Dört dörtlük bir farkındalık olarak tanımlanabilecek olan mindfulness, içinde bulunduğunuz anda deneyimlediğiniz şeyi, bu deneyim karşısındaki hislerinizi analiz etme becerisi kazandırıyor. Bunu yapmak için ihtiyacınız olan şey ise zihninizi, bedeninizi ve çevrenizi daha efektif bir şekilde dinlemek.

Bunu yapmak elbette, çok kolay sayılmaz. Mindfulness, sürekli pratik yoluyla geliştirilebilecek bir beceri ve bu beceriyi kazandığınızda hayatınızı değiştirecek etkiler yaratıyor!

Kendinizi fark edin, potansiyellerinizi gerçekleştirin

Başlangıçta çok klişe bir laf gibi gelse de kendini fark etmek, başarıya giden yolda en önemli anahtar. Örneğin, bir konuya odaklanmak istediğiniz ve bunu başaramadığınız anda başarı ellerinizden kaçıyor gibi hissedebilirsiniz. Kaybolmuş hissettiğiniz zamanlarda, tekrar kendinize ve içinde bulunduğunuz duruma odaklanmak size yardımcı olacaktır.

Günlük işleri yapmak için çok fazla farkındalığa ihtiyaç duymayabilirsiniz. Örneğin, çamaşır katlarken çok fazla düşünmeniz ve bir plana uymanız ya da çok fazla odaklanmanız gerekmez. Ancak konu akademik ya da profesyonel çalışmalarınıza geldiği zaman odaklanmaya ve bu zamanı organize etmeye ihtiyaç duyarsınız.

Bir sınava çalışırken bir taraftan kitabınızı okuyup bir taraftan yarın akşam arkadaşlarınızla buluşup yapacağınız şeyleri düşünürseniz bu zamanın pek verimli geçmediğini gösterir. İşte, bu ‘mindful’ olmanın tam tersidir. Böyle zamanlarda zihninizi, bedeninizi ve o sırada yapmakta olduğunuz şeyin farkında olarak bütün odağınızı bu işe döndürmeye ise mindfulness diyoruz. Tekrar ‘mindful’ hale geçmek ve zamanınızı verimli geçirmek için biraz çaba harcamanız gerekiyor. Bu konuda kendinizi geliştirdiğiniz zaman hayal kurmak için de bolca vaktiniz olacak.

İyi haber: Farkındalığınızı yükseltme becerisine sahipsiniz

Bütün insanlar dağılan dikkatlerini tekrar toplama ve içinde oldukları zamana odaklanma becerisine sahiptir. Yalnızca bununla ilgili deneyim ve her şeyden önce bu ihtiyacın farkında olma konusunda eksiğimiz var. Bu nedenle de potansiyelimizin tümünü kullanmaktan mahrum kalabiliyoruz.

Bir sınava çalışırken yan taraftaki inşaat sesinden hepimiz rahatsız oluruz, ancak diğer taraftan Facebook’ta gezinmek de aynı derecede dikkatimizi dağıtmasına rağmen bundan yeterince kaçınmayabiliyoruz.

‘Mindful’ olmak için pek çok profesyonelden yardım alabileceğiniz gibi başlangıçta küçük alıştırmalar yapabilirsiniz. Örneğin, kendinizi Facebook’ta gezinirken bulduğunuz zaman önünüzdeki her şeyden uzaklaşıp, buraya ne yapmak için geldiğinizi, bu çalışma ile neyi hedeflediğinizi, neden bu zamanı verimli geçirmeye ihtiyacınız olduğunu kendinize hatırlatın. Bu zamanı verimli geçirmek için kendinizi motive edecek şeyler düşünün. Ve bunu kafanız her dağıldığında yapın. Hepsi bu!

Read More

Psikolojide öz olumlama dediğimiz pratik, zihninizin kendini tanımasını sağlayarak performans gelişimini destekliyor. Peki ama, öz olumlama ya da ‘self-affirmation’ nedir ve ne işe yarar? Önce bundan bahsedelim.

Öz olumlama sıklıkla öz saygı ile karıştırılsa da aslında aralarında önemli farklar var. Öz olumlama, kişinin merkeze koyduğu gerçekleri oluşturan değerleri ve konuları kendine hatırlatma süreci olarak tanımlanabilir. ‘Mindfulness’ ile pek çok ortak noktası olan bu pratik, kim olduğunuzun ve neleri önemsediğinizin sürekli farkında olmanıza yardımcı olur.

Bulgulara göre öz olumlamanın yararları kaygıyı azaltmanın yanı sıra benzer koşullar altında gerçekleşen gelişimi de olumlu yönde etkiliyor.

Bu olumlu etkinin sebebi ne olabilir?

Öz olumlama yoluyla, savunma mekanizmalarının ve kaygının ardına gizlenmektense eğitim sürecine daha aktif bir katılım sağlanabiliyor. Aktif katılımın yanı sıra kendi becerilerinin farkında olan öğrenciler, negatif geri bildirimlere açık oluyor. Bu nedenle yeni şeyler denemekten çekinmiyor.

Böyle koşullar altında ve kendine güvenle öğrenme sürecine katılan bir öğrenci, hatalara ve eleştirilere değer veriyor. Deneyimle öğrenerek sürekli kendini sürekli olarak geliştiriyor. Diğer bir deyişle, öz olumlama akademik başarıda özellikle öğrenmeye açık olma ve özgüvenli olma yoluyla olumlu bir etkiye sahip.

Öz olumlamanın bir diğer etkisi de hata yapıldığı zaman kişinin kendi kendine net bir şekilde geri bildirim göndermeyi başarabilmesi. İstediklerinin ve kendisi için önemli olan şeylerin farkında olan bir kişi, yaptığı hatalar arasında kaybolmaktansa yeni yollar denemeyi seçer. Çünkü asıl önemli olanın hedefleri olduğunu bilir. Bu da hataların motivasyonu düşürmektense öğretici bir deneyim olarak algılanmasına yol açar. Sonuç olarak öz olumlama ve yüksek farkındalık akademik performans artışını direkt olarak olumlu yönde etkiler.

Beyninizi öğrenmeye hazır hale getirin

Öz olumlamanın etkili olması için beyin aracılık eder. Nasıl mı? Bir hata yapıldığında hissedilen endişenin seviyesi artar. Belli bir seviyedeki endişe öğrenme için ihtiyacınız olan güdülenmeyi sağlar. İlk bakışta endişeliyken öğrenmenin gerçekleşmesi daha zor gibi gözükse de araştırmalar endişenin ve belli bir oranda stresin faydalı olduğunu ortaya koyuyor.

Read More