Sınav dönemi ve sınava hazırlık süreçleri öğrenciler için son derece yorucu ve stresli dönemler oluyor. Sınav stresi ile mücadele etmenin her öğrenci için kolay olmadığı biliniyor. Bu noktada; ailelere büyük bir iş düşüyor. Sınava hazırlanan bir öğrencinin ailesinin de tüm sürece dahil olması ve tüm parametrelere hazır olması gerekiyor. Birçok bilimsel araştırma ailelerin çocukların sınav kaygısı üzerinde olumsuz etki yaratabileceğini gösteriyor. Ailelerin çocuğa yönelik tutum ve davranışları sınav stresini tetikliyor. Bu nedenle öğrencilerin başarılarının düşmesi söz konusu olabiliyor. Bu anlamda; ailelerin öğrenci üzerindeki sınav baskısını arttıracak tutum ve davranışlardan kaçınması gerekiyor.
aba Psikoloji bu noktadan yola çıkara; sınav dönemi ve hazırlık süreçlerinde yalnızca öğrencilere destek vermiyor. Kariyer planlama, süreci boyunca aileleri de çeşitli konularda destekliyor. Öğretmenlerin ve danışmanların da süreç içerisinde son derece önemli bir role ve etkiye sahip olduğu biliniyor. Bu nedenle; öğretmenlerin de bazı konularda desteklenmesi gerekebiliyor. aba Eğitim ve aba Academy’nin uzman kadrosu öğrenme metotları ile ilgili çalışmalar yürütüyor. Öğrenme biçimleri ve öğrenme süreçlerini iyileştirebilecek metodolojilere bağlı kalarak süreci yönlendiriyor. Ancak her öğretmenin süreç içerisinde benzer biçimde hareket etmediği biliniyor.
Nöropsikoloji ile ilgili çalışmaların son dönemlerde hız kazandığı ve bu konuda önemli araştırmalara imza atıldığı biliniyor. Bu alanda önemli gelişmeler yaşanıyor. Bu gelişmeler öğrenme süreçleriyle de yakından ilişkilendiriliyor. Sınav dönemi ve sınava hazırlık süreçlerinde bu gelişmelerden de yararlanmak gerekiyor. Öğrenme yöntemlerini bu doğrultuda yapılandırabilmek önem taşıyor. Beyin Temelli Öğrenme ile yaklaşımları yakından izlemek ve öğrenim süreçlerini bu doğrultuda şekillendirmek de avantaj sağlıyor.
Her öğrencinin farklı bir yöntem ve hızda öğrendiği biliniyor. Beyin Temelli Öğrenme ile ilgili yaklaşımlardan ve stratejik yetenek yönetimi uygulamalarından yararlanarak bu konuya odaklanmak gerekiyor. Öğrencinin hangi ortamda, nasıl öğrenebildiğine odaklanarak kariyer planlama sürecini yürütmek gerekiyor. Öğrencinin hangi araçlarla çalışacağı, dijital platformlardaki hangi içeriklerden yararlanacağı da bu şekilde tespit edilebiliyor. Bu sayede konuya dair ince detaylara ulaşmak ve doğru yönlendirmeleri yapmak mümkün hale geliyor.
Sınav Dönemi ve Hazırlık Süreçlerinde Öğretmenler Nasıl Bir Rol Oynuyor?
aba Psikoloji’nin sınav dönemleri boyunca yalnızca öğrenci ve aileleri değil; öğretmenleri de desteklediği biliniyor. Çünkü sürecin en önemli öğelerinden biri de öğretmenler oluyor. Öğrencilerin ilgi alanlarına ve öğrenme yöntemlerine dair tüm verilen öğretmenlere de aktarılması sürece katkı sağlıyor. Aynı zamanda aba Eğitim ve aba Academy’nin uzman kadrosu da süreç içerisinde etkin bir rol oynuyor. Kadroda yer alan eğitimciler de bu detayları dikkate alarak öğrencilere belirli bir hazırlık programı oluşturuyorlar. Eğitimciler yalnızca öğrencinin akademik başarısını yükseltmeye değil odaklanmıyor. Kendilerine en uygun alanda konumlanabilmeleri için çaba gösteriyorlar.
Doç. Dr. Gamze Sart’ın sınav dönemi ve hazırlık sürecinde olan öğrencilerin SAT derslerini yürüttüğü biliniyor. SAT sınavı, öğrencilerin akademik yeterliliklerini geliştirmekle kalmıyor. Bunun yanında; öğrencinin, öğrencinin hızlı okuma, hızlı kavrama gibi önemli becerilerini geliştirmede yardımcı oluyor. Yani öğrencinin derslerinin yanı sıra; yatkınlıkları hakkında da ipuçları barındırıyor. Öğrenciyi daha iyi tanımak ve konumlandırabilmek adına bu dersler Doç. Dr. Gamze Sart tarafından yürütülüyor.
Kısacası, aba Psikoloji’de genel yapı itibariyle danışanlar yalnızca öğrencilere odaklanmıyor. Bununla birlikte; anne – babaları ve öğretmenleri de devreye alıyor. Çünkü aslında anne – baba ve öğretmenler çocuğun içinde bulunduğu ekosistemin önemli parçalarını oluşturuyorlar. Bu ekosistem aile ve öğretmenlerle sınırlı kalmıyor. Aynı zamanlarda öğrencilerin eğitim aldığı okullardaki psikolojik danışmanlık ve rehberlik servisleriyle de iş birliği yapılıyor. Böylelikle; öğrencinin doğru alanlara yönlendirebilmesi noktasında, gerekli verileri aktarabilmek, okulu sürecin içerisinde tutabilmek mümkün oluyor. Aynı zamanda öğrencinin yaşadığı sınav stresi ile ilgili ortak bir çalışma yürütmek mümkün hale geliyor.
Sınav Dönemi ve Hazırlık Süreçlerinde Arkadaşlık İlişkileri Nasıl Bir Etkiye Sahip?
Öğrencinin içinde bulunduğu ekosistemde ait olduğu gruplar ve arkadaşlar da önemli bir noktada bulunuyor. Zaman zaman stratejik yetenek yönetimi uygulamaları sırasında bu konuyu da değerlendirmek gerekiyor. Çünkü öğrenciler bu konu ile ilgili kaygı yaşıyor olabiliyor. Arkadaş kaygısının yaşandığı durumlarda aynı sınıftan üç öğrenciye aynı anda danışmanlık vermek söz konusu olabiliyor. Böylece; onlar arasındaki kolabrasyonu ve kooperasyon gözlemlenebiliyor ve birlikte çalışma fırsatları yaratılabiliyor.
Bazı durumlarda ise yaratılan bu çalışma ortamının ya da arkadaşlık ilişkilerinin öğrenciyi olumsuz etkilediği görülüyor. Bu noktada; anne ve babayı uyararak negatif etkinin minimize edilmesi konusunda çeşitli önlemler alınabiliyor. Öğrencinin zorbalığa maruz kalması söz konusu ise daha farklı bir çalışma ortamı yaratılması sağlanabiliyor.
Sonuç olarak; sınav dönemlerinde bütünsel bir yaklaşıma bağlı kalmak gerekiyor. Süreci yakından takip ederek; öğrencinin gelişimini bütünsel olarak takip etmek önem taşıyor. Öğrenciler öğrenme süreçlerinde her 21 günde bir yeni bir yapılanma içerisine giriyor. Bu 21 günlük çalışmalar ile öğrencinin gelişim süreçlerini izlemek ve katkı sunmak mümkün olabiliyor
Sınava hazırlık döneminde öğrencilerimiz için neler yapıyoruz? Öğrencilerimize nasıl destek veriyoruz? Eğitim ve kariyer noktasında nasıl bir yönlendirme sağlıyoruz? Yaşadığımız yüzyılda eğitim ve kariyer seçimi yapmak birçok öğrenci için zorlayıcı olabiliyor. Çünkü oyunun kuralları sürekli değişiyor. Bu durum üzerinde teknolojik gelişmelerin büyük bir etkisi olduğu biliniyor. Elbette öğrencilerin önünde çok fazla farklı seçenek bulunması da kafa karışıklığına neden olabiliyor. Süreç planlı bir şekilde yürütülmediği zaman olumsuz durumlarla karşılaşmak söz konusu olabiliyor. Çünkü kariyer planlama sürecinin birçok farklı dinamiği bulunuyor. Bu anlamda; atılacak her bir adımın doğru planlanması önem taşıyor. Bu süreçte stratejik davranabilmek önemli bir noktayı oluşturuyor.
Sınava hazırlık döneminin öncesinde öğrencinin hangi alana yönelik bir hazırlık yapacağını belirlemek gerekiyor. Elbette bu noktada; öğrencinin ilgi alanları ve becerileri belirleyici rol oynuyor. aba Psikoloji sürecin ilk adımlarından biri olan bu noktada devreye giriyor. Öğrencilerin ilgi alanlarının tespit edilebilmesi için stratejik yetenek yönetimi ve kariyer testi uygulamalarına başvuruluyor. Bu noktada tek bir test yaparak karar vermek yeterli olmuyor. En az 5 farklı test uygulayarak ve elde edilen verileri değerlendirerek bir sonuca varmak gerekiyor. Stratejik yetenek yönetimi ve kariyer testi uygulamalarının güncelliği de önem taşıyor. Sürecin doğru yürütülebilmesi ve değerlendirilebilmesi uzmanlık istiyor. Bu noktada doğru kariyer danışmanlarıyla çalışmak önem taşıyor.
Sınava Hazırlık Dönemi Nasıl Yürütülmeli?
Öğrencilerin ilgi alanları ve yeteneklerinin tespit edilmesini ülke, okul ve bölüm seçimi süreci izliyor. Bu süreçte son derece dikkatli davranmak gerekiyor. Her üniversitenin farklı alanlarda uzmanlaştığını bilerek hareket etmek gerekiyor. Aynı zamanda kimi alanlar için bazı ülkelerin de daha ön planda olduğu görülebiliyor. Örneğin; moda tasarımı eğitimi almak isteyen bir öğrenci için İtalya uygun bir seçim olabiliyor. Benzer şekilde; Mühendislik eğitimi almak isteyen bir öğrenciyi Hollanda üniversitelerine yönlendirmek doğru bir karar olabiliyor. Bu noktada; üniversitelerin isimlerine ve popülerliğine odaklanmak yerine niteliklerini dikkate almak gerekiyor. Aksi halde dünyanın en iyi üniversitelerinden kabul alıp mutsuz olmak söz konusu olabiliyor.
Sınava hazırlık dönemi öncesinde bölüm seçimi yaparken geleceği öngörebilmek de önem taşıyor. Bir mezunun 40 – 60 yıl değer üretebileceği düşünülerek dünyanın o günkü konumunu öngörebilmek gerekiyor. Yani planlama sürecini yalnızca üniversiteye kabul alma noktasına kadar yapmak doğru bir yaklaşım olmuyor. 40 – 60 yıllık süreci planlayabilmek gerekiyor. Bu noktada; kariyer danışmanlığı alınması kesinlikle tavsiye ediliyor. aba Psikoloji’nin uzman kadrosu dünyanın bugünkü ve gelecekteki konumunu değerlendirerek gerekli yönlendirmeleri yapıyor. Dünyanın sosyo – ekonomik durumu, toplumsal gelişmeler ve problemler, teknolojinin varacağı noktalar bu süreçte değerlendiriliyor. Öğrencinin yeteneklerine ve beklentilerine en uygun okul, bölüm ve ülke seçimini yapması sağlanıyor.
Sınava Hazırlık Döneminde Nelere Dikkat Edilmeli?
Yurt dışı eğitim söz konusu olduğunda hangi sınavların alınması gerektiği de önem taşıyor. Üniversiteler için kimi sınavlar ve diploma programları daha fazla ön plana çıkıyor. SAT sınavları bu sınavların en önemlilerinden biri olarak biliniyor. Bu sınav öğrencilerin yalnızca akademik yeterliliğini ortaya çıkartmıyor. Aynı zamanda eleştirel düşünme, analiz gibi becerileri hakkında da ipuçları veriyor. Bu anlamda üniversiteler SAT sınavının mutlaka alınmasını talep ediyor.
Diploma programlarında ise AP ve IB programları ön plana çıkıyor. AP programının daha avantajlı olduğu kabul ediliyor. Çünkü AP programı daha fazla ülke tarafından kabul görüyor. Aynı zamanda AP programı veren liselerde okumayan öğrenciler de sınavları alabiliyor. Bu da akademik yeterliliği belgelendirmenin en önemli adımlarından biri oluyor. Elbette hem SAT hem de AP için sınava hazırlık dönemini titizlikle yürütmek gerekiyor.
Dil yeterliliği önem taşıyan bir başka konu olarak karşımıza çıkıyor. Bu noktada ise IELTS ve TOEFL sınavlarının alınması bekleniyor. Üniversiteler çoğunlukla her iki sınavı da kabul ediyor. Ancak bazı üniversiteler için bir sınav daha fazla ön plana çıkabiliyor. Bu noktada seçimi üniversitelerin başvuru şartlarını inceleyerek yapmak gerekiyor.
aba Psikoloji’nin tüm bu sınavlara hazırlık sürecinde öğrencileri desteklediği biliniyor. aba Academy bünyesinde sınavlara yönelik dersler yürütülüyor. aba Academy uzman kadrosu ile öğrencileri, en doğru öğrenme yöntemi ile destekliyor. Her öğrenci için farklı bir planlama ve çalışma sistemi uygulanıyor. Böylelikle her öğrenci kendine en uygun öğrenme biçimi ve öğrenme hızı ile sınava hazırlık yapma fırsatı bulabiliyor.
Sınavlara Psikolojik Olarak Hazırlanmak
Sınav süreçleri öncesinde akademik hazırlık kadar psikolojik hazırlık da önem taşıyor. Kariyer seçimi ve sınav dönemlerinde öğrencilerin sınav stresi gibi olumsuz durumlarla da mücadele etmesi gerekebiliyor. aba Psikoloji’de öğrenciler bu noktada da destek alabiliyorlar. Hatta bu destek öğrencilerle sınırlı kalmıyor. Aileler ve öğrencinin içinde bulunduğu ekosisteme yönelik çalışmalar da yürütülüyor. Motivasyonun artırılması ve stresin minimize edilmesine yönelik çalışmalar yürütülüyor. Bu sayede öğrencilerin başarı oranının artırılması sağlanabiliyor.
Kısacası öğrenciler aba Psikoloji tarafından hem psikolojik hem akademik olarak destekleniyor. Sınav alımları ve yerleştirmeleri konusunda uygun şekilde yönlendiriliyorlar. Okul, bölüm ve ülke seçimi konusunda yardım alabiliyorlar. İlgi ve yeteneklerin tespitinden sınavlara, stajlardan istihdam süreçlerine kadar her aşamada öğrenciler destekleniyor.
Etkili soru çözme teknikleri ile rekabet gerektiren ve süre kısıdı olan sınavlara hazırlık yapmak çok daha kolaydır. Çünkü sınavlarda hızlı okuyabilme, okuduğunu anlama, muhakeme, soru stillerini öğrenme sınav başarısı için gereklidir. Bu becerilerin gelişmesi ise belli tekniklerin öğrenilmesi ve sık sık kullanılması ile mümkün hale gelir. Böylece sınavda zaman daha verimli kullanılabilir ve zorlayıcı sorular daha kolay çözülebilir. Bu avantajlarsa bizi binlerce katılımcının önüne geçirebilir.
Biraz çaba ve zaman ayırarak kolayca öğrenilebilecek ve kullanılabilecek bu tekniklerse yeterince önemsenmemektedir. Lise, üniversite, dil, yurtdışı eğitim ve benzeri sınavlar öğrenciler için oldukça önemlidir. Hedefi, hayali ve başarma isteği olan her öğrenci için bu sınavlar önemli olduğu kadar zorlayıcıdır da.
Zorluğun nedeni ise uzun soluklu disiplin, özveri ve fedakarlık gerektiriyor olmasıdır. Sınava yüklenen anlam arttıkça öğrencilerin destek almak istediği kaynak arayışları da artmaktadır. Ancak çoğunlukla bu kaynakların da sınavların kendisi gibi elde edilmesi zor şeyler olduğu veya olması gerektiği düşünülür. Kolay, hızlı öğrenilebilen şeylerin başarıyı desteklemeyeceği veya yeterince işe yaramayacağı gibi hatalı bir inanış bulunmaktadır.
Etkili soru çözme teknikleri de bu hatalı inanışlardan biridir. Öğrenmesi kolay, kullanımı pratik ve işlevsel olan bu teknikler öğrenciler tarafından yeterince önemsenmez. Zorluk arayışı bu tekniklerin gölgede kalmasına neden olabilir. Oysa şans verdiğinizde, deneyip pratik yaptığınızda kısa sürede verim almaya başlayabilirsiniz. Bu teknikler size formüller öğretmez, ezber gerektirmez veya ders yükünüze yeni yükler eklemez.
Dilerseniz yazının devamına ilerleyerek kullanabileceğiniz teknikleri öğrenebilir, sınava hazırlık sürecinize bu teknikleri de dahil edebilirsiniz.
Etkili Soru Çözme Teknikleri Neler?
Sınava hazırlık sürecinde konu anlatımı çalışılır ve eksik konular tamamlanır. Öğrenilen bilgilerin uzun süreli belleğe yerleşebilmesi için günlük, haftalık tekrarlar yapılır. Ve bu bilgilerin pekiştirilmesi için mümkün olabildiğince çok soru çözülür. Bu üç aşamadan herhangi biri atlanırsa sınava eksik hazırlanılmış olacaktır. Yeterince konu anlatımı çalışılmazsa sınavda bilmediğiniz sorularla karşılaşma olasılığınız artar.
Yeterince çok tekrar yapılmazsa çalıştığınız konuları özellikle de stres anında hatırlamakta zorlanırsınız. Yeterince soru çözülerek pratik yapılmazsa zaman kullanımında zorlanır, çeldirici sorularda ikilemde kalır, kolayca hata yapabilirsiniz. Dolayısıyla sınava hazırlık sürecinin bu üç adımı da çok önemlidir. Öğrenciler sıklıkla konu anlatımın veya tekrar yapmaksızın bol soru çözmeye çalışırlar. Etkili soru çözme teknikleri de yeterince bilinip kullanılmaz.
Dolayısıyla test kitapçıklarında sayısız cevapsız veya yanlış soruyla karşılaşırlar. Soruları yanıtlamakta zorlanmak veya yanlış yanıtlamaksa motivasyonu kırar. Başarılı olmayı istemek motivasyon için oldukça perçinleyicidir. Ancak sadece istemekle başarı elde etmek mümkün değildir. Hayaller ve hedefler ne kadar büyükse karşılığında verilecek emek de o kadar büyük olmalıdır. Yazının devamında size soru çözmeyi sevdirecek ve performansınıza etki edecek önerilere yer vereceğiz.
Aşağıdaki teknikleri kullanarak sınava hazırlık sürecinizi keyifli hale getirebilir, başarı ihtimalinizi artırabilirsiniz.
1. Turlama Tekniği
Etkili soru çözme teknikleri olarak arama yaptığınızda karşınıza en sık çıkacak teknik turlama tekniğidir. Turlama tekniğinin mantığı sınav kağıdını elinize aldığınızda ilk turda en önce kolayca çözebildiğiniz soruları çözmenizdir. İkinci turda çok kolay olmayan ama yine de rahat çözebildiğiniz soruları çözmelisiniz. Üçüncü turda sizi biraz daha zorlayacak soruları bitirmelisiniz. Turları bu şekilde zorluk seviyelerine göre bölüştürmelisiniz.
En son tura çözmekte zorlandığınız ve çözüm yolunu bulmak için çok daha fazla zaman harcayacağınız soruları bırakmalısınız. Bu tekniğin amacı zamanınızı daha verimli kullanmanızı ve motivasyonunuzu sürdürmenizi sağlamaktır. Aksi halde soruları sırayla çözmeye çalışırsanız daha çok zaman var düşüncesiyle zor sorularda çokça vakit harcayabilirsiniz.
Süre azaldıkça zaman baskısı artacağı için çözümü kolay olan sorularda dahi hata yapabilirsiniz. Aynı şekilde kolay soruları çözmeye zamanınızda kalmayabilir. Böylece çok daha fazla net yapabilecekken sınav sonucunda hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz.
2. Hızlı Okuma Tekniği
Hızlı okuma tekniği de etkili soru çözme teknikleri içerisinde yer almaktadır. Bu tekniği kullanabilir hale gelmeniz sınava hazırlık sürecinde ve sınav gününde çokça fayda sağlayacaktır. Hızlı okuma pratiğiniz sayesinde özellikle uzun paragraf ve mantık sorularını rakiplerinizden daha kısa sürede çözebilirsiniz. Ancak hızlı okuma becerisini geliştirirken mutlaka muhakeme ve yorumlama becerinizi de geliştirmelisiniz.
Bunu yapabilmekse çok okumak ve çok soru çözmekle mümkün olacaktır. Sınava hazırlık sürecinde öğrenciler çoğunlukla zaman kaybetmemek ve dikkatlerini dağıtmamak için kitap okuma alışkanlıklarına ara verirler. Oysa kitap okumak hızlı okuma becerilerinin gelişmesi için oldukça önemlidir. Ayrıca kitap okuyarak muhakeme becerinizi de geliştirirsiniz.
Kitap okuyarak geçireceğiniz keyifli zaman strese biraz ara vermenizi de kolaylaştıracaktır. Hızlı okuma tekniği hakkında daha detaylı bilgi edinmek için Okuma Alışkanlığı Kazanmak Sınav Başarısı Getiriyor! yazımızı okuyabilirsiniz.
3. Soru Stillerini Öğrenme Tekniği
Soru stillerinin öğrenilmesi de etkili soru çözme teknikleri arasında yer almaktadır. Çözdüğünüz her denemede sizi zorlayacak soru kalıplarıyla karşılaşabilirsiniz. Özellikle sayısal derslerde farklı kalıplarla karşılaşmak mümkündür. Bu kalıpların önemli bir kısmı okulda öğretilmektedir. Ancak kalıp sorulara yönelik yeterince test çözmemek çözüm yolunun kolayca unutulmasına neden olabilir. Her deneme sonrası sizi zorlayan, çözemediğiniz veya gereğinden fazla zaman harcadığınız sorular varsa işaretleyin.
Bu soruları ilgili ders öğretmenlerinizle veya destek aldığınız profesyonelle paylaşın. Çözüm yolunu izleyin, notlarınızı çıkarın ve üzerine bol bol soru çözün. Ancak bu şekilde farklı soru stillerini öğrenebilir ve rakiplerinize oranla çok daha kısa sürede çözebilirsiniz.
Çözüm yollarını eğitmenlerinizden öğrendiğinizde sorunun çok kolay ve çözmesi çok keyifli olduğunu göreceksiniz. Bu da soru çözme isteğinizi artıracak ve soru çözerken daha çok keyif alacaksınız.
4. Konu Anlatımı ile Bilgiyi Artırma Tekniği
Etkili soru çözme teknikleri içerisinde teknik olarak görülmeyen ancak verimi artıran en önemli çalışmalardan biridir. Bilmediğiniz veya yeterince hakim olmadığınız bir konuda verimli soru çözmeniz mümkün değildir. Konu anlatımı çalışmak, çalışırken detaylı bilgi toplamaya odaklanmak ve bu bilgileri ilişkilendirmek oldukça önemlidir. Örneğin; Coğrafya dersini sevmiyor olabilirsiniz. Ancak memleketinizi veya farklı ülkelere seyahat etmeyi seviyor olabilirsiniz.
Yer yüzü şekilleri, bitki örtüsü, tarım, hayvancılık vb. bilgileri sevdiğiniz ülke ve şehirlerle ilişkilendirebilirsiniz. Konu anlatımı çalışırken farklı kaynaklardan beslenebilir, farklı öğretmenlerin anlatım methodlarını dinleyebilirsiniz.
5. Tekrar ile Bilgiyi Pekiştirme Tekniği
Bir diğer önemli teknik ise konu anlatımlarının tekrarlarla pekiştirilmesidir. Evet işe yarayan, sıkça kullanılan veya öğrenmesi keyifli olan bilgileri hatırlamak kolaydır. Ancak birde günlük hayatta karşımıza çıkmayan, bilme ihtiyacı duymadığımız alt detaylar vardır. Bu bilgiler tekrar edilmezse kolayca unutulabilir. Unutmamanın ise tek yolu tekrar etmektir. Sadece okuyarak tekrar etmek zorunda da değilsiniz.
Etkili soru çözme teknikleri kadar bilgi edinme ve öğrenme tekniklerinden de faydalanabilirsiniz. Örneğin; sesli çalışmaktan hoşlanıyor veya dinleyerek daha iyi öğreniyorsanız konu anlatımlarınızı kaydedebilirsiniz. Boş zamanlarınızda, yürürken, yolda giderken, spor yaparken bu kayıtları dinleyebilirsiniz. Görsel hafızanız kuvvetliyse ders notlarını resimlerle ilişkilendirebilir, duvarlara renkli post-itlerle hatırlatıcılar asabilirsiniz. Defterinize, kitabınıza, test kitapçıklarınıza renkli kalemlerle notlar düşebilirsiniz.
Doğru, yanlış ve çözümü zor olan soruları veya farklı soru stillerini renklerle birbirinden ayırabilirsiniz. Anlatarak ve öğreterek daha iyi öğreniyorsanız öğrendiklerinizi arkadaşlarınıza, ailenize anlatabilirsiniz. Böylece sınava hazırlık sürecinde zorlanan arkadaşlarınıza da destek olmuş olabilirsiniz.
Etkili Soru Çözme Teknikleri Kadar İşlevsel Olan Diğer Önerilerimiz
Tam olarak teknik kabul edilmese de aşağıdaki önerilerimiz de soru çözme hızınızı ve veriminizi artıracaktır.
1. Olumluya Odaklanın
Etkili soru çözme teknikleri içerisinde yer verilebilecek bir diğer teknikte olumluya odaklanma tekniğidir. Sınav kitapçığını elinize aldığınızda soruların hiç de kolay başlamadığını görebilir ve tüm kitapçıkta bu tarz sorular olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak sınav kitapçıklarında sorular her öğrenciye farklı dizilimde gelmektedir. Bu dizilimlerse karışık olarak belirlenmektedir. Dolayısıyla sınav kitapçığı sınava hazırlanırken çözdüğünüz soru kitapçıkları gibi değildir.
Soru kitapçıklarından kolaydan zora doğru giden bir mantık vardır. Sınav kitapçıklarında ise kolay, zor ayrımı olmaksızın tüm sorular karışık gelir. Bu da kolay bir sorudan hemen sonra zor bir soruyla karşılaşabileceğimizi gösterir. Aynı şekilde zor bir sorudan sonrada kolay sorulara denk gelebilirsiniz.
Bu nedenle zor sorularda zaman harcamadan turlama yaparak daha kolay sorularla devam edebilirsiniz. Zor soruları en sona bırakmak üzerinizdeki zaman baskısını azaltacaktır.
2. Hasar Hesabı Yapın
Etkili soru çözme teknikleri arasında yer verebileceğimiz bir diğer teknikte kendini değerlendirebilmektir. Bu tekniği hasar hesabı tekniği de diyebiliriz. Çözdüğünüz her denemeden veya soru kağıdından sonra doğru yanlış ve boş sayılarınıza bakmalısınız. Burada odak noktanız kendinizi geliştirip geliştiremediğinizi analiz etmeye çalışmanız olmalıdır. Örneğin; birkaç gün önce bu tarz soruları hiç çözemiyordum.
Öğrendiğim teknikle doğru adetlerimi artırabildim. Ya da bu konuyu iyi bildiğimizi sanıyordum ama son birkaç testtir bu konuda hatalarım çıkıyor yeniden gözden geçirmeliyim. Bu teknik sayesinde eksiklerinizi, hatalarınızı ve performansınızı görebilirsiniz.
3. Kendinizi Tebrik Etmeyi Unutmayın
Çoğunlukla eleştiride bonkör, iltifat ve yüceltmede cimriyiz. En ufak bir hatamızı dahi saatlerce kafamıza takıp motivasyonumuzun düşmesine neden olabiliyoruz. Oysa çalışmak için ayırdığımız zaman, öğrenmek için verdiğimiz emek ve gösterdiğimiz gelişim taktiri hak ediyor. Kendinizi sık sık tebrik edin.
Boş zamanlarınızı çalışmaya ayırabildiğiniz, dikkat dağıtıcılarla başa çıkabildiğiniz, sorumluluklarınıza sahip çıktığınız için kendinizi tebrik edin. Çaba ve özverinizin farkında olmanız ve kendinizi yüceltmeniz çevrenizin de bunu daha iyi görmesini sağlayacaktır.
Etkili Soru Çözme Teknikleri Nasıl Bir Avantaj Sağlar?
Teknikleri öğrenmeniz ve kullanım becerinizi artırmanız sınav performansınızı, motivasyonunuzu ve başarı olasılığını artırır. Bu teknikler sayesinde rakiplerinizden farklı olarak daha kısa sürede daha çok soru çözebilirsiniz. Farklı soru stillerinin çözüm yollarını öğrenerek boş veya hatalı soru ihtimalini düşürürsünüz. Çözümü kolay ve pratik olan ama soru stili farklı olan bu sorularda yöntemleri bilmediğinizde gereğinden fazla zaman harcarsınız.
Zamansa sınavda en önemli kaynağımızdır. Ne kadar zaman artırabilirsek kontrol ve daha fazla soru çözümü için o kadar zaman bırakmış oluruz. Etkili soru çözme teknikleri sayesinde okuduğumuzu daha kolay anlar, çeldirici sorularda daha az hata yaparız. Tüm bu artılar sayesinde sınav sonucumuza olumlu yönde katkı sağlamış oluruz.
Üstelik soru çözerken daha az zorlanmak ve daha az zaman harcamak alacağımız keyfi de artıracaktır. Sizin için uygun tekniklerle başlayıp, pratiğinizi artırabilirsiniz. Etkili soru çözme teknikleri dışında sınava hazırlanırken kariyer danışmanlığından da faydalanabilirsiniz. Detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Sınav sabahı en az sınava hazırlık süreci kadar önemsenmelidir. Sınav gününe güzel bir başlangıç yapmak sınav motivasyonunu artırıyor. Sınav gününün verimli geçirilebilmesi ise en az 20 gün öncesinden başlayarak bir rutin oluşturmayla sağlanabiliyor.
Sınavdan bir gün öncesi iyi bir hazırlık yapılmadığında çoğunlukla telaş veya durgunlukla geçiriliyor. Ya sınav kaygısını artıracak telefon görüşmeleri yapılıyor, ya sınava yönelik olumsuz düşünceler tekrar tekrar yineleniyor.
Bazı öğrenciler artık sınav hazırlığını tamamlamış olmanın rahatlığıyla kutlama yapıyor. Son gün istirahat ederek veya saatlerce bilgisayar oyunu oynayarak, telefonla konuşarak, internette dolaşarak geçirilebiliyor. Oysa son gün zihni rahatlatmak, bedeni de çok yormamak gerekiyor. Peki sınav sabahı ve sınavdan bir gün öncesi nasıl geçirilmeli? Sınav başarısını olumlu etkilemek için neler yapılabilir? Yazımızın devamında detaylarıyla paylaşacağız.
Sınav gününe güzel başlayabilmek özellikle de bir gün öncesini güzel geçirmekle mümkün olabiliyor. Üstelik iyi bir başlangıç yapabilmek için büyük efor harcamaya da gerek yok. Aşağıda paylaşacağımız önerileri sınav haftası ve mümkünse bir ay öncesinden başlayarak uygulayabilirsiniz. Bu sayede sınav günü için rutin oluşturmuş ve alışkanlık kazanmış olacaksınız.
Uyku ve Uyanıklık Sürelerinizi Planlayın
Yeterli ve düzenli uykunun faydaları saymakla bitmez. Ancak sınav sürecinde uykunun bizim için en önemli faydası dikkati sürdürme ve konsantrasyonu sağlamadaki desteği. Vücudun ihtiyaç duyduğu enerjiyi depolayabilmesine yardımcı olması ise ikinci bir destek. Bir diğer önemli desteği ise öğrenme sürecine, bilginin işlenmesine ve hatırlanmasına olan katkısı. Ayrıca kaliteli ve yeterli bir uyku stres ve kaygıyla başa çıkmayı da kolaylaştırıyor.
Yeterli ve dengeli uyku olumsuz düşüncelerle ve gerginlikle başa çıkmayı da kolaylaştırıyor. Uyku sırasında salgılanan melatonin bağışıklık sisteminin güçlenmesini de destekliyor. Bu da sınav sürecinde istemediğimiz enerjimizi düşürecek hastalıklardan korunmamızı kolaylaştırıyor. Önerimiz her gün mümkünse aynı saatte uyumanız, en az 7-8 saat uyumaya özen göstermeniz. Uyku süresi kadar uyuduğunuz saatlerde önemli.
Melatonin salgılayabilmeniz için tam karanlık saatlerde lamba, dijital ekran ışığı gibi aydınlatıcılardan uzakta uyumanız gerekiyor. Yapay ışıkta veya gün ışığında melatonin salınımı durur. Akşam 21.00 itibariyle melatonin salınımı artarken gece 02.00 – 04.00 saatlerinde en üst seviyelere ulaşır. 05.00 itibariyle melatonin salınımı tekrar düşmeye başlar ve günün aydınlanmasıyla durur. Bu nedenle düzensiz ve özellikle geç saatlerde uyuyanlarda yeterli melatonin salgılanmaz.
Sınav sabahı kolay uyanabilmek ve güne uykusuz başlamamak için özellikle son 15 gün uyku düzeninizi bu şekilde planlayabilirsiniz. Böylece yataktan daha kolay kalkabilirsiniz.
Sınav Sabahı Hafif ve Dengeli Bir Kahvaltı ile Güne Başlayın
Güne kahvaltıyla başlamanız oldukça önemli. Sınav günü çoğunlukla heyecandan kahvaltı etmek akla gelmez. Pek çok öğrenci sınava giderken bir şey yemek istemez. Oysa kahvaltı yapılmaması halinde uzun süre açlık göze alınmış olacaktır. Sınav günü öğrencilerin sınav salonuna erken gitmesi gerekiyor. Sınav salonuna gitmek için yolda geçirilen zaman, erken varış ve sınav süresi düşünüldüğünde süre uzuyor.
Açlık süresi uzadıkça dikkat dağılıyor, enerji düşüyor. Dikkatin dağılması, enerjinin azalması ise sınav günü isteyeceğimiz en son şey. Bu nedenle sınav sabahı hafif ama dengeli beslenmek gerekiyor. Metabolizmayı şaşırtmamakta önemli. Metabolizmanın şaşırmaması içinse mutlaka son bir hafta benzer şekilde kahvaltı yapmak gerekiyor. Kahvaltı saati ve yenilen besinler de sınav günüyle benzer olmalı.
Hafif beslenme ise ağır yağlı kızartmaların, baharatların veya daha önce denenmemiş yiyeceklerin olmadığı bir beslenme. Sindirimi zor besinler de tercih edilmemeli. Dengeli beslenmek içinse enerji verecek, uzun süre tok tutacak sağlıklı besinler tüketmek gerekiyor.
Sınav sabahı beslenmedeki değişiklik stres ve heyecanla da birleşince bağırsak düzenini bozabiliyor. Bu nedenle sınav günü kahvaltıyı ihmal etmemek ama yenilenlere de dikkat etmek gerekiyor. Sık idrara çıkaracak besinlerden ve fazla su tüketiminden de uzak durmak gerekiyor.
Egzersiz Yaparsanız Güne Daha Dinç ve Enerjik Başlayabilirsiniz
“Sınav günü nasıl egzersiz yapabilirim? Zaten çok heyecanlı olacağım!” diye düşünebilirsiniz. Egzersizi de tam bu sebeple yapmanız gerekiyor. Özellikle sınava son bir ay kala egzersiz yapmaya başlamanız alacağınız verimi artırıyor. Egzersiz denilince aklınıza en az bir saat yapabileceğiniz, çok ter dökeceğiniz sporlar geliyor olabilir. Ancak bizim önerimiz temiz havada hafif tempolu bir yürüyüş veya evde basit fizik egzersizleri.
Amacımız vücudu uyandırmak, harekete geçirmek. Böylece hem güne daha yüksek tempoda, enerjiyle başlamış olacak hem de dikkatinizi daha kolay toparlayabileceksiniz. Böylece daha kolay uyanacak, temponuzu yakalayacaksınız. 10-15 dakika yapacağınız egzersizler sınava hazırlık sürecinde ve sınav sabahında size kolaylık sağlayacak.
Mavi Işıktan Uzak Durun, Güne Başlarken ve Günü Bitirirken Ekran Detoksu Yapın
Gün içerisinde hepimiz mavi ışığa maruz kalıyoruz. Telefon, tablet ve bilgisayarlarla çevrili etrafımız. Dolayısıyla da tüm günümüz mavi ışık yüklenerek geçiyor. Mavi ışık için uzmanlar yüksek düzeyde ışık etkisi olduğunu söylüyor. Mavi ışığa maruz kaldığımız sürenin fazlalığı ise uyku düzenimizi bozuyor, yorgunluk hissini artırıyor. Göz kuruluğunu da etkiliyor. Dolayısıyla bağışıklık sistemimiz de zayıflıyor.
Mavi ışık etkisini azaltmak için ekran koruyucu kullanmak verdiğin zararın azaltılmasını sağlıyor. Ancak yine de yeterli değil. Dijital ekranların yaydığı ışıktan arınmak, teknolojiden uzak yaşamak da günümüz için mümkün değil. Peki ne yapabilirsiniz? Bu öneri hepimiz için geçerli. Özelliklede sınava hazırlık yapan öğrenciler için daha da önemli.
Sınava hazırlık yaptığınız dönemde gece yatarken mavi ışıktan uzak yatmalısınız. Mümkünse sınav sabahı uyandıktan sonra telefonla hiç ilgilenmemek öneriliyor.
Uyumadan önce son baktığınız şeyin telefon gibi dijital bir ekran olmaması da oldukça önemli. Alacağınız bu önlem hem mavi ışıktan korunmanızı sağlıyor hem de öğrenme sürecinizi etkiliyor. Uyumadan önce ekrana bakmak yerine gün içerisinde öğrendiğiniz ve hatırlamak istediğiniz bilgileri gözden geçirebilirsiniz. Çıkardığınız özetleri uyku öncesi 20 dakika tekrar edebilirsiniz. Öğrenmekte zorlandığınız formülleri, konuları tekrar edebilirsiniz.
Uykudan önce yapacağınız bu tekrarlar uyku süresince zihninizde işlenecek. Beynin yapacağı bu işlemleme süreci bilgilerin uzun süreli belleğe kaydedilmesini ve hatırlanmasını kolaylaştıracak. Sınav sabahı ve aslında her sabah da güne benzer şekilde başlayabilirsiniz. Çoğumuz güne telefonumuzu kontrol ederek başlarız. Oysa güne ekrandan uzak başlamak öğrenmek istenen bilgileri tekrar etmek bilgi işlemleme sürecini kolaylaştırıyor.
Güne Olumlu Düşüncelerle Başlayın Günü Olumlu Düşüncelerle Tamamlayın
Hayatımızda olumlu düşüncelere yeterince yer vermiyoruz. Oysa pozitif düşünce pek çok zorluğun üstesinden gelebilmeyi kolaylaştırıyor. Olumsuz düşüncelerle ve karamsarlıkla geçirdiğimiz zamansa çok daha fazla. Sınava hazırlık sürecinde olumsuzluklara odaklanmak yerine olumlu düşüncelere zaman ayırmak gerekiyor.
“Sınav çok zor. Yeterince zamanım yok. Çok fazla konu var.” Gibi olumsuz düşünceler yerine “Başarılı olmak için yapmam gerekenleri biliyorum. Düzenli çalışıyor, zamanımı verimli kullanıyorum. Ben de başarılı olacağım.” Gibi olumlu düşüncelere yer verilmeli. Sınav sabahı ve özellikle sınav anında da bu olumlu düşüncelere devam edilmeli.
Fakat bu sefer olumlu düşünceler “sınavda başarılı oldum.”, “Sınavım çok iyi geçti.”, “Zamanı çok verimli kullandım.” Şeklinde olmalıdır. Bu sayede zihnimizi başarılı olacağımıza önceden inandırmış olacağız. Zihinde sınav süresince bu başarıyı gerçekleştirmek için ekstra çaba sarf edecek.
İhtiyaçlarınızın Listesini Tutun, Sınav Salonunu Önceden Ziyaret Edin
Her yıl pek çok öğrenci sınav salonuna geç kalır veya kimliklerini unutur. Bu nedenle bir yıl boyunca hazırlandıkları sınava katılma haklarını da kaçırmış olurlar. Bir anlık bir dalgınlığın ve ihmalin sonucunda yaşanan kayıp ise oldukça büyüktür. Geç kalmanın veya bir şeyleri unutmanın en önemli nedeni ise sınavdan önce ihtiyaçların belirlenmemiş olmasıdır.
Sınav günü nelere ihtiyaç duyulacağı önceden not edilmelidir. Mümkünse sınav salonu erkenden ziyaret edilmeli, sınav günü oluşabilecek trafik de göz önünde bulundurulmalıdır.
Mesafe ve trafik de planlanarak bir yolculuk süreci belirlenmeli, evden bu süreye göre çıkılmalıdır. Sınav giriş belgesi, kimlik gibi gerekli evrak ve eşyalar erkenden hazırlanmalı. Sınav sabahı kontrol etmek için temiz bir check list daha yapılmalıdır. Sınav günü evden çıkmadan bu liste kontrol edilmelidir.
Sınav Sabahı ve Sınava Hazırlık Sürecinde Nefes Egzersizleri Yapın
Nefes egzersizleri bedenimizin ihtiyaç duyduğu oksijeni sağlar. Zihin dinginleşir, tazelenir. Sakinleşir, rahatlar ve dengeleniriz. Yapacağımız nefes egzersizleri dikkati sürdürmemizi ve daha kolay konsantre olmamızı kolaylaştırır. Enerjimizi daha verimli kullanabiliriz. Sınava hazırlık sürecinde ve sınav günü açığa çıkan heyecanı ve kaygıyı yönetmemizi kolaylaştırır. Uygulaması kolay ve keyifli olan bu egzersizleri sınava hazırlık döneminde hayatınızın parçası haline getirmenizi öneririz.
Yoga, pilates, meditasyon gibi çalışmalar da zihni ve bedeni rahatlatmaktadır. Ancak sınav sabahı kısa süreli, bedensel faaliyet gerektirmeyen bir egzersiz yapmak istiyorsanız nefes egzersizi yapabilirsiniz. Üstelik istediğiniz her zaman, her yerde herhangi bir ekipmana ihtiyaç duymadan yapabilirsiniz.
Sınava 1 ay kala nefes çalışmaya başlamanız bunun da rutin bir alışkanlık haline gelmesini sağlayacaktır. Böylece sınav günü çok daha kolay egzersiz yapabilir, zihninizi, bedeninizi daha kolay sınava adapte edebilirsiniz.
Sınav Sabahı Sınav Kaygısı Yaşamak İstemiyorsanız Destek Alabilirsiniz
Tüm bu önerilerimiz sınav gününü daha rahat geçirmenizi sağlayacaktır. Ancak sınavı düşündüğünüzde yoğun kaygı yaşıyorsanız, sınav tarihi yaklaştıkça kaygınızla başa çıkamıyorsanız psikolojik destek alabilirsiniz. Sınav kaygısı ile tek başınıza baş etmekte zorlanmanız oldukça normal. Hayatınızın belki de en önemli dönemlerinden birini yaşıyorsunuz. Bu süreçte profesyonel destek almanızsa sınav başarınızın önünde duran bu engeli aşabilmeniz için oldukça önemli.
Aba psikoloji uzman kadrosu her yaştan danışanına akademik ve mesleki danışmanlık sunuyor. Stratejik yetenek yönetimi çalışmamız ile kariyerinizi size en uygun şekilde planlıyoruz. Ayrıca uyguladığımız IQ, EQ, dikkat, algı, yetenek ve kişilik testleriyle çocuk, genç ve yetişkin danışanlarımızın potansiyellerini keşfediyoruz.
Siz de sınav kaygınızı sınav başarısına çevirmek ve kariyerinizi yapılandırmak istiyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz. Böylece sınav sabahını da çok daha sakin ve verimli geçirebilirsiniz.
Hedefe göre sınava hazırlanmak veya sınav sonucuna göre hedef belirlemek sıklıkla karşılaşılan sınava hazırlanma yöntemleridir. Ancak bu yöntemlerden biri hazırlık sürecinin verimliliğini olumlu yönde etkilerken bir diğeri verimliliği düşürmektedir. Henüz hedef belirlememiş olan, hangi mesleğe yöneleceğini bilmeyen öğrenciler çoğunlukla sınav sonucuna göre karar vermektedir. Hedefe belirledikten sonra sınava hazırlanan öğrenciler ise performanslarını hedeflerine göre ayarlayabilmektedir.
Sınav sonucuna göre hedef belirlemek sınava hazırlık sürecinde iki farklı etkiye neden olabiliyor. Bir kısım öğrenciler sınava hazırlık yaparken hangi mesleğe yöneleceğine karar vermekte zorluk yaşıyor. Ancak seçimleri her ne olursa olsun kendileri için doğru olanı ve iyi bir eğitim alabilecekleri üniversiteyi seçmek istiyorlar. Dolayısıyla da sınava hazırlanırken üniversiteyi ve bölümü seçebilecekleri puanı almaya yönelik çalışıyorlar.
“Puanım ne kadar yüksek olursa seçimlerimde o kadar özgür olurum.” Düşüncesiyle hareket ediyorlar. Bu bakış açısı motivasyonlarını, dikkat sürelerini veya zaman yönetimi gibi başarıyı etkileyen faktörleri olumlu yönde etkiliyor. Bu noktada da hedefe göre sınava hazırlanmak ile aynı etkiye yol açıyor.
Ancak bir yanda da herhangi bir hedefi veya geleceğe yönelik beklentisi olmayan öğrenciler var. Ailelerin meslek seçimi konusunda baskıcı tutumu, ailenin beklentileriyle öğrencinin isteklerinin uyuşmaması da buna neden olabiliyor. Dolayısıyla belirsizlik, hedefsizlik ve aileyle yaşanan çatışmalar sınava hazırlık sürecini ve sınav sonucunu olumsuz etkiliyor. Öğrencinin içsel motivasyonu düşüyor, dikkat ve konsantrasyon güçlükleri yaşanıyor.
Zaman yönetimi zorlaşıyor, verimlilik azalıyor, erteleme davranışı alışkanlık haline gelebiliyor. Sınav yaklaştıkça yeterli hazırlığı olmayan ve sonuca yönelik olumsuz düşünceleri olan çocuklarda sınav kaygısı gelişiyor.
İçsel Motivasyon Düşüyor
Yetersiz motivasyon başarıyı ve üretkenliği engelleyen en büyük etkenlerden biridir. Kariyerinde başarı elde etmek isteyen her yaştan bireyin performans gösterebilmesi için motivasyona ihtiyacı vardır. Harekete geçmek için ihtiyaç duyulan içsel güç ve motivasyona ancak doğru adımlar uygulanarak sahip olunabilir.
Hedefsizlik veya yanlış hedefe yönelmek, özgüven eksikliği, zamanı verimli kullanamamak, fazla iş üstlenmek, işleri ertelemek motivasyon kaybına yol açmaktadır. Ayrıca performansımıza ve potansiyelimize yönelik olumsuz duygu ve düşüncelerimiz, kendimizi daha iyisine layık görmememiz de motivasyonumuzu zedelemektedir.
Bireyin beklentileriyle, hayalleriyle uyumlu, karakteriyle örtüşen, ilgi, beceri alanlarına hitap eden hedefinin olması motivasyonunu artıracaktır. Hedef belirlerken kendi seçimimizi yapabiliyor olmamız, hayatımızla ilgili karar mekanizmasını elimizde tutmamız önemli. Bir hedef kişinin kendisiyle ne kadar örtüşürse o hedefe ulaşma arzusu o kadar yüksek olacaktır. Bu sayede hedefe giden yolda karşılaşılacak engelleri aşmak, yorgunlukla baş etmek ise daha kolay olacaktır. Dolayısıyla da hedefe göre sınava hazırlanmak öğrenciler için avantaj sağlıyor.
Bu nedenle doğru hedef belirlemek motivasyon için oldukça önemlidir. Ancak doğru hedef belirlemekle herhangi bir hedef belirlemek aynı şey değildir. “Üniversite okumayı istemek” bir hedeftir. Ancak bu hedef kişi için yeterli motivasyonu taşımamaktadır. Yeterince yapılandırılmamış bir hedef ise en ufak bir olumsuzlukta motivasyon eksikliği kaynağı olacaktır.
Dikkati Odaklamak ve Dikkat Dağıtıcılarla Başa Çıkmak Zorlaşıyor
Herhangi bir hedefi olmayan öğrenciler için sınava tempolu bir disiplin içerisinde hazırlanmak kolay değil. Sınava hazırlık süreci maraton koşmak gibidir. Bu maraton başarılı olmak isteyenler için disiplinli çalışmayı ve günden güne tempoyu artırmayı gerektirir. Ancak hedefi olmayan bireylerde disiplin sağlamak veya tempoyu artırmak için kişiyi harekete geçirecek motivasyon eksiktir. Dolayısıyla dikkat kolayca dağılabilir.
Uzun süre dikkati verimli şekilde sürdürmek, dikkat dağıtıcılarla başa çıkmak da kolay olmayacaktır. Böyle bir durumda öğrencilerde sıklıkta erteleme davranışı görülmekte ve bir alışkanlık haline gelebilmektedir. Erteleme alışkanlığı konuların birikmesine ve sınav yaklaştıkça zaman baskısının artmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla da hedefe göre sınava hazırlanmak öğrenciler için avantaj sağlıyor.
Hedefsizlik beraberinde zaman yönetimi güçlüklerini getiriyor. Dikkat dağıtıcılarla baş etmek, keyfi öteleyememek verimli zaman kullanımını zorlaştırıyor. Öğrenciler “nasılsa daha çok zaman var” düşüncesiyle veya “çalışsam da istediğim bölümü seçemeyeceğim.” Ve benzeri nedenlerle çalışmayı öteliyorlar. Dolayısıyla sınav yaklaştığında biriken konuları yetiştirmek, konular yetişse bile yeterli soru pratiği geliştirmek mümkün olmuyor.
Gelecek Kaygısı Artıyor ve Sınav Kaygısı Gelişiyor
Gelecek kaygısı belli bir hedefi olmayan, karar vermekte zorlanan çoğu bireyde görülüyor. Öğrenciler hedef belirlemekte zorlansalar da iyi bir gelecek için iyi bir kariyer inşa etmeleri gerektiğini biliyorlar. Sahip oldukları potansiyele yeterince inanmamaları, hedeflerinin olmayışı, yeterli imkana sahip olmadıklarını düşünmeleri öğrencilerin motivasyonlarını düşürüyor. Gelecek Kaygısı Meslek Seçimini Etkiliyor ve Üniversite Öğrencilerine Gelecek Kaygısı ile Başa Çıkma Önerileri yazılarımızdan da faydalanabilirsiniz.
Sınav kaygısı ise çoğunlukla ailenin ve çevrenin gerçekdışı beklentileri sonucunda açığa çıkıyor. Öğrenci bu beklentileri karşılamak istemiyor veya karşılayabileceğine inanmıyor. Hayal kırıklığına uğratmak istemeyen veya başarısızlığı kişiliğe atfedilen bir değer olarak gören gençler kaygı yaşıyor. Ayrıca sınava yetersiz hazırlık yapmak ve hedef belirlememek de sınav kaygısını besliyor. Dolayısıyla da hedefe göre sınava hazırlanmak öğrenciler için avantaj sağlıyor.
Hedefe göre sınava hazırlanmak bireyin performansını ve motivasyonunu doğrudan etkiliyor. Belirlenen hedef öğrencinin potansiyeliyle ne kadar uyumluysa alınan sonuçtan memnuniyet de o kadar fazla oluyor. Belli bir hedefi olan öğrenci sınava hazırlık sürecini stratejik şekilde planlayabiliyor. Zamanı yönetmekte, dikkat dağıtıcılarla başa çıkmakta zorluk yaşamıyor. Hedefi olan ve bu hedefe ulaşmayı arzu eden öğrenciler içsel motivasyon geliştiriyor.
Sınava hazırlık sürecindeki zorluklar veya aksaklıklar performanslarını etkilemiyor. Aksine hatalarından ders alarak daha başarılı olmak için organize olabiliyorlar. Ancak burada da önemli bir ayrım var; “belirlenen hedef öğrencinin kendi hedefi mi? Bu hedefi belirlerken nelere dikkat edildi? İyi bir kariyer planlaması yapıldı mı?”
Eğer belirlenen hedef öğrencinin hedefi değil de ailenin veya okulun yönlendirmesi ise başarı oranı düşüyor. İyi bir hedef belirlemek için mutlaka bireyin karakterine, ilgi ve becerilerine, ihtisas alanına bakmak gerekiyor. Ancak bu koşullar değerlendirilerek bir hedef belirlendiğinde doğru bir yönelim yapılabilmiş oluyor. Hedefe göre sınava hazırlanmak amaca ulaşmayı kolaylaştırıyor. Ancak öğrencilerin meslek seçimi yaptığı dönem oldukça zorlu bir dönem.
Ergenlik, meslek seçimi, okul başarısı gibi pek çok zorlayıcı faktör kişinin karar verme sürecini etkiliyor. Dolayısıyla pek çok öğrenci için sonucu görmeden bir hedefe yönelmek zor olabiliyor. Bu durumda da öğrencilerin mutlaka sınav sonrası rahat tercih yapabilmesini ve yerleşme olasılığını artıracak oranda plan almayı hedeflemesi gerekiyor.
Hedefe Göre Sınava Hazırlanmak için Kariyer Danışmanlığı Alabilirsiniz
Sınava hazırlık sürecinde kariyer danışmanlığı almak hedefe göre sınava hazırlanmak dışında akademik başarıyı ve kariyer gelişimini destekliyor. Aba Psikoloji olarak uzman kadromuzla danışanlarımıza ihtiyaç duydukları konularda psikolojik destek sağlıyoruz. Uyguladığımız IQ, EQ, dikkat, algı, yetenek ve kişilik testleriyle çocuk, genç ve yetişkin danışanlarımızın potansiyellerini keşfediyoruz. Kullandığımız psikolojik yöntemlerle danışanlarımızı daha iyi akademik sonuçlar alabilecekleri şekilde yönlendiriyoruz.