WISC-R zeka testi, ana ve alt testlerden oluşan, bir zihinsel performans ölçeği olarak biliniyor. Test, 1939 yılında, Rumen-Amerikalı ruh bilimci David Wescler tarafından geliştiriliyor. Önceleri yetişkinler üzerinde uygulanan test daha sonra çocuklara uygulanabilir biçimde güncelleniyor. WISC-R farklı yetenekleri ölçmek üzere yapılandırılan ana ve alt testlerden oluşuyor. Performans ve sözel olmak üzere iki bölüm halinde uygulanıyor. Her bölüm için altı farklı test bulunuyor. Bölümler, 5 ana ve 1 alt testi içeriyor.
WISC-R, Türkiye’de de uygulanan zeka testlerinden biri olarak biliniyor. Test, tıpkı diğer zeka testleri gibi zihin performansını ölçmeye odaklanıyor. Ancak diğer testlerden farklı olarak, öğrenme kapasitesinin yanı sıra; sosyal çevreye adaptasyonu da ölçüyor. WISC-R zeka testi, pek çok yeteneği aynı anda ölçülebiliyor oluşuyla tanınıyor.
WISC-R 1939 yılından beri yetişkinlere ve 1949 yılından beri çocuklara uygulanabiliyor. Çeşitli revizelerle beraber günümüze kadar varlığını sürdüren zeka testlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Uzun yıllar boyunca WISC-R’ın en güvenilir zeka testleri arasında gösterildiği biliniyor. Bu nedenle güncelliğini koruduğu yıllar boyunca en çok tercih edilen zeka testleri arasında da gösteriliyor. Fakat son dönemlerde WISC-R zeka testinin güncelliğini kaybettiği görülüyor. Artık, yetenek ve ilgi alanlarının tespiti noktasında WISC-R’dan yardım alınmıyor. Peki; ama neden? WISC-R’ın artık tercih edilmeme sebebi nedir? WISC-R yerini hangi teste bıraktı?
WISC-R Zeka Testi Neden Güncelliğini Kaybetti?
Öncelikle WISC-R zeka testinin hala uygulanıyor olduğunu ifade ederek söze başlamak gerekiyor. WISC-R artık eskisi kadar tercih edilmiyor olsa da; kimi kurumlar testi uygulamayı sürdürüyor. aba Psikoloji ise testi kullanmayı tercih etmeyen kurumlar arasında bulunuyor.
Stratejik yetenek yönetimi söz konusu olduğunda, “güncellik” kritik bir noktayı oluşturuyor. Bu anlamda güncellenmiş ve yapılandırılmış testlerden faydalanmak gerekiyor. En doğru verilere, en güncel testler ışığında ulaşılabiliyor. Çünkü dünya ve nesiller değişiyor. Teknoloji, eğitim, toplumsal yapı yıllar içerisinde değişime uğruyor. Elbette; insan zekası ve yetenekleri de değişen yapıya ayak uyduruyor ve kendini yeniliyor. Günümüzde yaşamını sürdüren bir çocuğun zekasını ve yeteneklerini, 1939’da ortaya çıkmış bir testle ölçmek mümkün olamıyor. Güncel olmayan testlerle, doğru sonuçlara ulaşılamıyor. Bu nedenle aba Psikoloji’nin uzman ekibi artık WISC-R testinden faydalanmayı doğru bulmuyor. Peki; WISC-R yerine hangi test tercih ediliyor?
WISC-R Zeka Testi Yerini Hangi Teste Bıraktı?
Bir süredir stratejik yetenek yönetimi ve kariyer danışmanlığı için yapılan testler arasında WISC-R yer almıyor. Ancak elbette; yetenek yönetimi için zeka testlerinden yardım alınması gerekiyor. Bu noktada; WISC-R yerine farklı bir test tercih ediliyor.
Bu test, WISC-V adıyla anılıyor. Bu test de tıpkı WISC-R gibi 6 – 16 yaş aralığındaki çocukların zihinsel performansını ölçmeyi amaçlıyor. Test aracılığıyla çocukların, güçlü ve zayıf yönleri bilişsel anlamda ölçülebiliyor. aba Psikoloji’nin uzman ekibi bu testi Amerikan normlarına göre uyguluyor. Test, analiz becerileri, hafıza, akıl yürütme gibi pek çok noktaya dair ipuçları veriyor. Test sayesinde ulaşılan verilen detaylandırılması ve kişiselleştirilmesi mümkün oluyor. Test aracılığıyla çocukların zayıf yönleri de tespit edilebiliyor. Öğrenme güçlüğüne yönelik bulgulara rastlanması durumunda erken yaşta önlem alınarak, doğru yönlendirme yapılabiliyor.
Yurt dışında üniversite okumak, kariyer hayatı ve gelecek için oldukça önemli bir adım oluyor. Yurt dışı eğitim birçok açıdan öğrencilere avantaj sağlıyor. Öğrenciler, bu sayede; hem farklı kültürleri tanıma, hem dillerini geliştirebilme fırsatına sahip oluyorlar. Farklı kariyer olanaklarının kapısını açıyor ve istihdam alanlarını genişletiyorlar. Elbette; bu süreçte doğru seçimler yapmak oldukça önem taşıyor. Bu noktada; doğru adımları atabilmek kariyer danışmanlığı almak öğrencilerin yararına oluyor. Çünkü yurt dışında okumak kadar; hangi ülkede, hangi üniversitede, hangi bölümde okunduğu da önem taşıyor. Bu anlamda; kariyer planlaması, öğrenciler için karmaşık bir sürece dönüşebiliyor.
Öğrenci adayının yetenek ve ilgi alanlarının tespit edilebilmesi noktasında kariyer danışmanlığı önemli bir rol oynuyor. Yurt dışında üniversite okumak isteyenler için doğru planlama hayati önem taşıyor. Stratejik bir kariyer planlaması yapabilmek her zaman öğrencilerin tek başına altından kalkabileceği bir durum olmuyor. Bu noktada uzmanlarla çalışmak avantaj sağlıyor. Stratejik yetenek yönetimi ve kariyer testi ile öğrencilerin hangi alanlara yönelmesi gerektiği kolayca belirlenebiliyor. Böylelikle bölüm, üniversite ve ülke seçimi ile ilgili hedefleri doğru belirlemek mümkün oluyor. Doğru noktada konumlanan öğrencinin kariyer hayatı boyunca değer üretmesi mümkün hale geliyor.
Geleceği kurgulayan ve alanında fark yaratan bireyler yetiştirmek oldukça önem taşıyor. Bunun için mutlaka stratejik yetenek yönetimi ve kariyer testi uygulamalarından faydalanmak gerekiyor. Peki; yurt dışında üniversite eğitimi almak kariyer sürecine nasıl bir katkı sağlıyor.
Yurt Dışında Üniversite Okumak Yeni Bir Dil Öğrenmenize Yardımcı Oluyor
Yeni bir dili tam anlamıyla öğrenebilmek kurslar ya da bireysel çabalarla mümkün olmayabiliyor. Ancak; o dilin konuşulduğu bir ülkede yaşamak dil gelişimine büyük bir katkı sunuyor. O dilde eğitim almak ise dili tüm incelikleriyle, akademik düzeyde öğrenebilme fırsatı anlamına geliyor. Günümüzde dil yeterliliği, eğitimde olduğu kadar istihdam sürecinde de önem taşıyor. İngilizce; küresel dil olarak dünyanın hemen her yerinde eğitim ve istihdam süreçlerinde kabul görüyor.
Bu anlamda; birçok uluslararası öğrenci yurt dışı eğitimde İngilizce olanakları değerlendirmeyi seçiyor. İngilizceyi ana dil düzeyinde konuşabilmek dünyanın pek çok farklı noktasında kariyer olanaklarını değerlendirebilmek anlamına geliyor. Yurt dışında üniversite eğitimi almak bu anlamda öğrencilere büyük bir avantaj sağlıyor.
Yurt Dışında Üniversite Okumak Farklı İstihdam Olanakları Sunuyor
Yurt dışında okumak öğrencilere farklı istihdam olanakları sunuyor. Birçok öğrenci eğitim için tercih ettiği ülkelerde kariyer olanaklarını da değerlendirmeyi seçiyor. Birçok ülke öğrencilere mezuniyet sonrasında iş aramaları için izin veriyor. Genellikle 1 yıl süreyle öğrenciler eğitim aldıkları ülkede kendine uygun iş olanaklarını araştırma fırsatı bulabiliyorlar. Bununla birlikte; öğrenciler eğitimleri süresince belirli bir süreyi aşmamak kaydıyla çalışma hakkına sahip oluyorlar. Bu durum; alanlarında tecrübe edinmeleri ve kendi ayakları üzerinde durabilmeleri için önemli bir fırsat oluyor.
Elbette; yurt dışında okuyanlar için kariyer seçenekleri eğitim aldıkları ülkeyle de sınırlı kalmıyor. Dünyanın farklı noktalarındaki iş olanaklarını değerlendirme fırsatı bulabiliyorlar. Kendi ülkelerine dönerek önemli kurum ve pozisyonlardaki istihdam olanaklarını değerlendirebiliyorlar. Yurt dışında eğitim almanın kazanımları ile rakiplerinin birkaç adım önüne geçme şansı bulabiliyorlar.
Yurt Dışında Üniversite Eğitimi Alanlar Güçlü Bir Network Elde Ediyor
Yurt dışında üniversite okumak network açısından da önemli avantajlar sağlıyor. Öğrenciler eğitimleri süresince pek çok farklı ülkeden gelen öğrencilerle bir ara olma fırsatı buluyorlar. Bu durum; mezuniyet sonrasında farklı ülkelerde yaşamak ve çalışmak için çeşitli kapılar açabiliyor. Aynı zamanda öğrenciler yurt dışı eğitim sürecinde çeşitli organizasyon ve projelerde yer alabiliyorlar. Bu organizasyon ve projelerde profesyonellerle de bir araya geliyorlar.
Aynı zamanda yurt dışındaki üniversiteler genellikle sanayi işbirlikleri yürütüyor. Öğrenciler eğitim alırken ulusal veya uluslararası şirketlerde staj yapma veya yarı zamanlı çalışma olanağı bulabiliyorlar. Bu durum; öğrencilere mezuniyet sonrasında da bu şirketlerle çalışabilme avantajı olarak geri dönüyor. Şirketler ya da projelerde bir araya geldikleri profesyoneller; öğrenciler için güçlü referanslar olabiliyorlar. Yani yurt dışında üniversite okumak güçlü bir özgeçmiş ve güçlü bir network elde etmek anlamına geliyor.
Yurt Dışında Üniversite Okuyanlar Daha Yüksek Kazanç Sağlayabiliyor
Yurt dışında eğitim almak yüksek kazançlar elde etmek için de bir fırsat olabiliyor. Yurt dışındaki üniversitelerden mezun olan öğrenciler çok daha yüksek gelirlerle iş hayatına atılıyorlar. Yeni bir dil, kültür ve güçlü bir network elde etmek birçok kapının aralanmasına olanak veriyor.
Yurt dışında eğitim alan öğrenciler dünya devi şirketlerde kendilerine yer bulabiliyorlar. Üstelik akademik donanımları ve dil becerileri ile alanlarında çok daha hızlı yükselme fırsatı yakalıyorlar. Öğrenci ve mezunlar aynı zamanda üniversitelerin de desteğiyle start-up fikirlerini hayata geçirebiliyorlar. Güçlü bir özgeçmiş, uluslararası alanda geçerliliği bulunan bir diploma öğrencilere farklı istihdam olanakları sunulmasını sağlıyor. Elbette; bu durum daha yüksek gelir elde edebilmeleri anlamına da geliyor.
Başarılı bir kariyer yolculuğu için nasıl planlama yapılmalı? Kariyer planlaması yaparken nelere dikkat edilmeli? Günümüzde kariyer süreci planlanırken dikkate alınması gereken pek çok unsur bulunuyor. Dijital dönüşüm pek çok alanı yeniden yapılandırıyor. Yaşadığımız çağ teknolojik gelişmelerden hemen her alanda etkileniyor. Günümüzde üniversiteden mezun olan bir öğrencinin sonraki 40 – 60 yıl boyunca değer üretebileceği öngörülüyor. Bu anlamda geleceği kurgularken kısa vadeli planlar ile uzun vadeli bir kariyer planı ortaya koymak gerekiyor. Yani 6 yıllık planlar ile önümüzdeki 40 – 60 yıllık süreci planlamak gerekiyor.
Elbette bu planlamayı yaparken öğrencinin ilgi alanları, becerileri ve yatkınlıklarına odaklanmak gerekiyor. Aynı zamanda dünyanın dinamikleri de aynı oranda önem taşıyor. Bu anlamda tüm bu unsurları bir arada değerlendirmek ve planlama sürecine bir bütün olarak yaklaşmak gerekiyor.
Kariyer Yolculuğu Sürecinde Kariyer Danışmanlığı Almak Neden Önemli?
Kariyer planlama süreci stratejik olarak değerlendirilmesi gereken bir süreç olarak biliniyor. Aynı zamanda uzun bir yolculuğu içeriyor. Bu anlamda öğrencinin bu yolculuğu tek başına sürdürmesi mümkün olamıyor. Öğrenci kendi ilgi alanlarını ve yeteneklerini tek başına ortaya çıkartamıyor. Aynı zamanda geleceğe yönelik bir değerlendirmede bulunamıyor. Çünkü her iki süreçte uzmanlık gerektiriyor. Aynı zamanda bilimsel verilerden ve yöntemlerden yaralanmayı gerektiriyor. Bu noktada kariyer danışmanlığı devreye giriyor.
Öğrencilerin stratejik yetenek yönetimi ve kariyer testlerine tabi tutulması gerekiyor. Böylelikle bilimsel verilere ulaşılabiliyor. İlgi alanları ve yatkınlıklar doğru tespit edilebiliyor. Aynı zamanda dünyanın gelecekteki yapısına ve dinamiklerine yönelik doğru öngörüler ortaya koyulabiliyor.
Kariyer Yolculuğu İçin Okul ve Bölüm Seçimi
Kariyer planlaması tüm bu veriler ve bu öngörüler ışığında yapıldığında başarıya ulaşmak mümkün hale geliyor. Ancak öğrencinin becerileri ve dünyanın değişimi kadar okul ve bölüm seçimine odaklanmak da önem taşıyor. Bu noktada; birçok öğrenci prestijli üniversitelere ve yalnızca üniversitelerin isimlerine bakarak seçim yapıyor. Bunun son derece yanlış bir bakış açısı olduğunun bilinmesi gerekiyor.
Öncelikle her üniversite her alanda uzmanlaşmıyor. Farklı üniversiteler farklı alanlarda daha fazla ön plana çıkabiliyor. Örneğin; Cambridge Üniversitesi psikoloji alanında dünyanın en iyileri arasında yer alıyor. Bununla birlikte; Oxford Üniversitesi’nin Matematik alanında ön planda olduğu görülebiliyor. MIT, teknoloji söz konusu olduğunda dünya sıralamalarında ilk sırayı alıyor. Kariyer yolculuğu tüm bu seçimlerden doğrudan etkileniyor. Bu anlamda öğrencinin hedeflediği alanı belirlemek ve ardından bu doğrultuda üniversite seçimi yapmak gerekiyor. Bölüm ve alan seçimi noktasında öğrencinin ilgi alanları ve geleceğin meslekleri konusuna bakmak gerekiyor. Bu süreçte kariyer danışmanlığı almak elbette öğrencinin yararına oluyor.
Her öğrenci her üniversitenin beklentilerini karşılayamayabiliyor. Buna ek olarak; her üniversite öğrencinin ihtiyaçlarına cevap vermeyebiliyor. Bu süreci her iki açıdan da bakarak değerlendirmek gerekiyor. Bu noktada elbette uzman yardımı almak gerekiyor. Okul ve bölüm seçimi stratejik olarak karar verilmesi gereken bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Seçimlerin titizlikle yapılması gerekiyor.
Mesleklerin Geleceği Kariyer Yolculuğunu Nasıl Etkiliyor
Kariyer yolculuğu planlanırken dikkate alınması gereken bir diğer konu mesleklerin gelecekte nasıl bir konumda olacağı… Dünya hızla değişirken elbette meslekler de hızla değişiyor. Bu anlamda geleceğin meslekleri ve mesleklerin geleceğini değerlendirebilmek gerekiyor. Bununla birlikte mesleklerin geleceğine bakarak bireysel becerileri de yapılandırmak gerekiyor.
Yapay zekanın meslekler üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu görülüyor. Yapay zeka meslekleri değişime zorluyor. Bununla birlikte birçok alanda etkinliği artırıyor. Meslekler dünyanın ve toplumların problemlerine çözüm üretebilmek adına yeniden yapılanıyor. Bu anlamda sürdürebilir çözümlerin, akıllı teknolojilerin meslek alanlarını etkilediği görülüyor. Elbette tüm bu yapılanma ve değişimlere göre bir planlama yapmak gerekiyor. Kariyer planlaması ancak bu şekilde başarıya ulaşabiliyor.
Gelecekte bilim ve teknoloji ile doğrudan ilişkili alanların ön plana çıktığı görülüyor. Sanat alanında dahi yapay zekanın ve teknolojinin izlerine rastlanıyor. Bu anlamda öğrencilerin yazılım, tasarım gibi becerilerini geliştirmeleri tavsiye ediliyor. Klasik öğrenme yöntemleri yerini dijitale bırakıyor. Ticarette dijital dönüşümün etkilerini rastlanıyor. Dijital pazarlama geleceğin önemli alanları arasında yer alıyor. Mühendislik alanının bazı alt dalları yerini korurken bazıları değer kaybediyor. Tüm bu süreçleri yakından izlemek ve seçimi buna göre yapmak gerekiyor.
Dünyanın en iyi üniversiteleri için stratejik yetenek yönetimi neden önem taşıyor? Kariyer danışmanlığı kabul süreçlerinde nasıl bir rol oynuyor? Dünyanın en iyi üniversitelerine başvurmak isteyen öğrenciler neden kariyer testi yaptırmalı? Başarılı bir eğitim hayatı için yetenek yönetimi ve kariyer testleri nasıl bir rol oynuyor?
Yetenek yönetimi ve kariyer testleri bireylerinin yeteneklerinin doğru alanlara yönlendirilmesine olanak veriyor. Böylelikle; bireyin amaç ve hedeflerine ulaşması mümkün hale geliyor. Bireyin en iyi performansını ortaya koyabilmesi ve fark yaratabilmesi için yetenek yönetimi önem taşıyor. Günümüzde değer üretmek ve fark yaratabilmek önemli iki konu olarak karşımıza çıkıyor. Değer üretebilmek ve fark yaratabilmek ise ancak doğru bir kariyer planlaması ile mümkün oluyor.
Dünyanın En iyi Üniversiteleri Kabul Sürecinde Nelere Odaklanıyor?
Dünyadaki en iyi üniversiteler başvuru ve kabul süreçleri için öğrencilerin akademik başarılarını elbette önemsiyor. Ancak; günümüzde üniversitelerin dikkate aldığı tek konu akademik yeterlilik olmuyor. Yaşadığımız çağda üniversiteler farklı noktalara da odaklanmayı tercih ediyor. Öğrenci adaylarının yaşadığımız dünya için değer üretebilme potansiyeli üniversitelerin dikkate aldıkları ilk konulardan biri oluyor. Üniversiteler geleceği kurgulayabilecek gençler yetiştirmek istiyorlar. Hangi alana başvuruyor olursa olsun öğrencinin amaç ve hedefleri dikkate alınıyor. Eğitim alacağı ve kariyerini sürdüreceği alanda neler yapabileceğine bakılıyor. Öğrenci adayının beceri ve yatkınlıklarına odaklanılıyor.
Bu anlamda öğrencinin potansiyelini gerçek anlamda sergileyebileceği alanlara yönelmesi gerekiyor. Bu noktada devreye kariyer danışmanlığı ve stratejik yetenek yönetimi giriyor. Dünyanın en iyi üniversiteleri için hazırlık sürecinde olan öğrencilerin mutlaka uzman yardımına başvurmaları gerekiyor. Yetenek ve kariyer testleri ile öğrencilerin ilgi alanları, beceri ve yatkınlıkları tespit ediliyor. Böylelikle öğrenciler başarılı olabilecekleri alanlara yönlendiriliyorlar. Öğrenci adayları bölüm ve üniversite seçimlerini bu doğrultuda yapabiliyorlar. Hatta yetenek ve kariyer testleri ülke seçimi konusunda bile etkili oluyor. Çünkü finansal yeterlilikten, mesleki becerilere birçok konu hakkında karar vermek bu testler sayesinde mümkün hale geliyor.
Beceri ve yetkinlikleri tespit edilen öğrenciler için bir yol haritası çizilebiliyor. Bu yol haritası; alınacak sınavlardan, eksiklerin giderilmesine ve becerilerin yapılandırılmasına kadar pek çok adımı içerebiliyor. Yetenek yönetimi ve kariyer testi uygulamalarıyla 6 yıllık planlar halinde 60 yıllık bir süreç planlanabiliyor. Bu durum öğrencinin beklentilerinin yanı sıra; dünyanın geleceğine uygun bir kariyer sürecini kurgulayabilmek anlamına geliyor.
Dünyanın En iyi Üniversiteleri ve Kabul Süreçleri İçin aba Psikoloji Neler Yapıyor?
aba Psikoloji her şeyden önce öğrenci adaylarını potansiyellerini gerçekleştirebilecekleri alanlara yönlendirmeyi amaçlıyor. Öğrencilerle yapılan görüşmeler ve uygulanan testlerin verileri aracılığıyla planlamalar yapılıyor. aba Psikoloji’nin bu süreçlerde farklı bir metodoloji ile hareket ettiği biliniyor. Öğrencilere birden fazla test uygulanıyor. Öğrenciler ile çeşitli görüşmeler yapılıyor. Bu görüşmeler neticesinde öğrencinin beceri ve yatkınlıkları ortaya çıkartılıyor. İlgi alanları tespit ediliyor. Yapılan tüm görüşmeler kayıt altına alınıyor; öğrenciler ve aileler ile paylaşılıyor. Yetenek yönetimi ve kariyer testlerine yönelik uygulamalar yüz yüze ya da online ortamda gerçekleştirilebiliyor. Tüm bu süreçler Doç. Dr. Gamze Sart ve aba Psikoloji’nin uzman kadrosu eşliğinde yürütülüyor.
Elde edilen veriler doğrultusunda öğrenciler dünyanın en iyi üniversiteleri için yönlendiriliyor. Öğrenci adayları bölüm, üniversite ve ülke seçimlerini bu veriler doğrultusunda yapabiliyorlar. Bu noktada öğrencilere sınavlar, projeler, stajlar gibi çeşitli konularda da destek veriliyor. Öğrenci adayının beceri ve yatkınlıkları konusunda geliştirilmesi gereken noktalar tespit ediliyor. Öğrenci adayları başvuru süreçleri boyunca her adımda destekleniyor.
Süreç bununla da bitmiyor. Öğrenciler üniversite eğitimleri süresince ve kariyer süreçleri boyunca danışmanlık almaya devam edebiliyorlar. Lisans eğitiminin ardından lisansüstü eğitime devam etmek isteyen öğrenciler uzman yardımı alabiliyorlar. Meslek seçimi ve istihdam süreçleri için doğru alanlara yönlendirilebiliyorlar. Kısacası öğrenciler yaşam boyu kariyer danışmanlığından faydalanabiliyor. Doğru ve başarılı bir kariyer için her adımda yardım alabiliyorlar.
Kariyer gelişimi neredeyse doğumla başlayan ve yaşam boyu devam eden bireysel bir süreçtir. Bu süreci bireysel özellikler, potansiyel, çaba, motivasyon ve bireyin dışında kalan dış faktörler de etkiler. Kariyer yolculuğu yaşam boyu sürse de başarılı bir kariyer oluşturabilmenin temeli erken yaşam dönemine dayanır. Eğitim hayatının verimli geçirilmesi, ilgi ve becerilerin keşfedilmesi ve geliştirilmesi kariyerin verimli şekillenmesini destekler.
İyi bir kariyere sahip profesyonellerin gelişim süreçlerine bakıldığında ne istediklerini bilen ve hedefe ulaşmak için bilinçli adımlar atan kişiler olduğu görülür. Burada da hedef belirlemenin ve hedefe erişebilmek için yapılması gerekenlerin bilinçli planlanmasının önemini görürüz. Alan, bölüm, meslek seçimleri de kariyer gelişimi sürecinde belirlenmesi gereken hedeflerdendir. Tüm bu hedefleri belirleyebilmekse kişinin kendisini tanımasına ve geleceğe yönelik beklentileri belirlemesine bağlıdır.
Meslek seçimi yaparken karakteristik özellikler, ilgi ve beceriler, beklentiler ve hatta sosyo ekonomik koşullar dahi göz önünde bulundurulmalıdır. Ancak tüm bu detaylar dikkate alınarak belirlenecek bir hedef gerçekçi ve bireysel bir hedef olacaktır. Bir hedef ne kadar kişinin kendisine aitse hedefe ulaşmaya yönelik çaba ve motivasyonda o kadar yüksektir.
Kariyer geliştirme sürecinde odaklanılması gereken bir diğer konu da bireyin güçlü ve gelişime açık yönlerinin tespit edilmesidir. Yapılan tespit sonrası kişinin mesleki yöneliminde ve kariyerinde zayıf yönlerinin neden olabileceği dezavantajlar tespit edilmelidir. Güçsüz yönlerin nelerle tölere edilebileceği veya nasıl geliştirilebileceğine de odaklanılmalıdır.
Kariyer gelişimi tüm bu detaylar göz önünde bulundurulduğunda erken yaşlardan itibaren yatırım yapılması gereken bir süreçtir. Bu süreçte profesyonel destek almak veya tecrübeli kişilere danışmak da kariyer gelişim sürecini olumlu destekler. Peki kariyerimiz için neler yapmalıyız ve iyi bir kariyer için hangi fırsatları verimli değerlendirmeliyiz? Yazımızın devamında detaylarıyla bilgi edinebilirsiniz.
Kariyer Gelişimi için Boş Zamanlarınızı Fırsata Çevirin
Öğrencilik yılları kişisel ve mesleki gelişim için değerlendirilebilecek en güzel yıllardır. Çünkü bu dönemde çoğunlukla bireyin tek ve en temel sorumluluğu dersleridir. Dolayısıyla okul ve ders dışı zamanlar ve özelliklede tatiller gelişim için önemli zamansal kaynaklardır. Henüz kariyer planlaması yapmamış, belirgin bir hedefi olmayan çoğu öğrenci için bu zamanlar iyi değerlendirilmez.
Bu dönemi daha farkındalıklı geçiren öğrenciler ise kendilerini geliştirerek rakiplerinin önüne geçebilirler. Aynı şekilde iş hayatına atılan ve düzenli bir çalışma takvimi olan bireylerin de daha verimli değerlendirilebilecek zamanları vardır. Ancak kimi zaman motivasyon eksikliği kimi zaman hedefsizlik veya kişiselleştirilmemiş hedefler zaman yönetimini zorlaştırır. Bu da bireyin sıklıkla zamansızlık hissine kapılmasına neden olur.
Oysa kişisel ilgi ve ihtiyaçlara zaman ayırmak da dahil olmak üzere zamanın verimli kullanılması kariyer gelişimi için son derece önemlidir. Peki kariyer fırsatlarını artırmak için sahip olunan boş zamanlar nasıl verimli değerlendirilebilir? Bu soruya vereceğimiz cevap yine kişinin hedefleri göz önünde bulundurularak yanıtlanmalıdır. Eğer bu sorunun yanıtını arayan bir öğrenci ise kısa ve uzun vadeli hedefleri öğrenilmelidir.
Önceliği istediği üniversiteyi ve bölümü kazanmaksa boş zamanlar bu hedefi gerçekleştirmeye yönelik çalışmalarla değerlendirilmelidir. Ayrıca motivasyonunu artırmak için gitmek istediği okulun ve okumak istediği bölümün atmosferini yaşantılayabilir. Bunu yapabilmek içinse İstediği bölümü okuyan veya bu bölümden mezun olan bireylerle tanışıp, görüşebilir. Üniversiteyi ziyaret edip, akademik kadroyla tanışabilir.
Okumak istediği bölümün ders kitaplarını alıp erken okumalar yapabilir. Bölüm derslerine girecek hocaları dijital platformda araştırabilir, varsa eğitimlerine, söyleşilerine katılabilir, varsa kitaplarını okuyabilir. Seçilen meslek için sahip olunması gereken ilgi, beceri veya yetkinlikler varsa geliştirmeye yönelik çalışmalar yapılabilir. Yabancı dil kursları, konuşma grupları, bilgisayar programları ve benzeri gibi.
Kariyer Gelişimi için Dijital Pazarlama Tekniklerinden Faydalanın
Günümüz mesleklerinde artık dijital pazarlamanın rolü oldukça büyük. Hangi mesleği yapıyor veya yapacak olursanız olun dijital kaynaklar mesleki sürekliliğinizde önemli rol oynayacaktır. Artık meslek, hizmet, ürün ayrımı olmaksızın herkesin bir sosyal medya hesabı var. Ve aynı şekilde herkes bir ürün, hizmet veya bilgi edinirken arama motorlarından faydalanıyor.
Dijital kaynakların kullanımı bizi globalleştiriyor, hitap ettiğimiz kitleyi genişletiyor. Bu genişleme sayesinde aynı anda çok daha fazla kişiye ulaşabiliyor ve ihtiyaçlarına yanıt verebiliyoruz. Bu büyük bir konfor ve kolaylık. Tüketiciler de ürün ve hizmet sunanlar da bu konfora alıştı ve uyumlandı. Dolayısıyla kariyer gelişimi hedeflendiğinde dijital kaynakların rolü göz ardı edilmemelidir.
Öğrencilik yıllarınızdan itibaren dijital platformlarda içerik üretebilir, kendinizi, bilgi ve tecrübelerinizi hitap ettiğiniz kitleyle paylaşabilirsiniz. Dijital kaynakların verimli ve doğru kullanımı kariyerinizde hızla yükselmenize destek olacak, mesleğinizdeki sürekliliğinize katkı sağlayacaktır.
Kariyer Gelişimi için Mesleğinize Yönelik Gelişmeleri Yakından Takip Edin
İster öğrenci ister meslek mensubu olun kariyerinizin her aşamasında gelişim olanaklarını takip edebilirsiniz. Mesleğinizle ilgili yayınlanan güncel makale ve araştırmaları, yeni çıkan kitapları okuyabilirsiniz. Ücretli veya ücretsiz eğitimleri takip edip katılabilirsiniz. Varsa sertifika programlarına, konferanslara, konuşmalara katılabilirsiniz. Varsa saha çalışmalarında, araştırmalarda gönüllü olabilirsiniz.
Mesleğinizle ilgili varsa mesleki topluluklara, derneklere, kulüplere katılabilirsiniz. Tüm bu çalışmalar mesleğinize yönelik güncel bilgi edinmenize ve alanda aktif olmanıza destek olacaktır. Üstelik özgeçmişinizi donatmak için de oldukça argüman sağlayacaktır.
Kariyer Gelişimi için Bolca Staj Yapın
Hedefini yeterince iyi belirlememiş veya kişiselleştirmemiş bireyler için stajın önemi çoğunlukla çok geç fark edilir. Ancak stajlar mesleki bilgi, beceri, network ve deneyim elde etmek için çok önemli kaynaklardır. Mesleğinizle ilgili staj yapmaya ve stajlarınızı olabildiğince çeşitlendirmeye özen gösterin. Mesleğiniz kendi içerisinde farklı çalışma alanlarına ayrılıyor olabilir. Örneğin; psikoloji öğrencileri mezuniyet sonrası çok farklı alt alanlarda iş başı yapabilirler.
Bir psikolog anaokulunda, özel eğitim sektöründe, danışmanlık merkezinde, klinikte veya insan kaynaklarında çalışabilir. Bunlar çalışma alanlarının sadece küçük bir kısmıdır ve hepsi de birbirinden farklı bilgi, beceri ve yeterlilik gerektirir. Öğrencilik sürecinizde hangi alt alanın sizin için en doğru olduğunu karar vermeniz kolay değildir. Bölümlerin neredeyse hepsi size cazip gelebilir veya neredeyse hepsi size uzak görünebilir.
Kariyer gelişimi için hangi çalışma alanının sizin için en ideali olduğunu belirlemeniz gerekir. Stajlarsa belirleme sürecinde önemli role sahiptir. Pek çok okul staj programlarını zorunlu tutmaktadır. Ancak zorunlu stajlar dahi karar vermek için yeterli gelmeyebilmektedir. Böyle bir durumla karşılaşmamak için olabildiğince çok staj yaparak seçenekler azaltılabilir. Üstelik bu stajlar aracılığı ile yeni meslektaşlarınızla tanışabilir, networkünüzü geliştirebilirsiniz.
Kariyer Gelişimi için Zaman Kaybetmeden Network Geliştirin
Kariyer fırsatlarını değerlendirmenin bir diğer önemli yolu da mesleğinizle ilgili network ağınızı olabildiğince genişletmenizdir. Günümüzde bunu yapmak eskiye kıyasla çok daha kolay. Çünkü pek çok akademisyenin veya iş verenin artık sosyal medya hesapları var. Kariyerini ve bulunduğu konumu örnek aldığınız kişilere e-posta veya mesaj yollayabilirsiniz. Onlarla Linkedin gibi sosyal iş ağları üzerinden bağlantı kurabilirsiniz.
Varsa araştırmalarınızı, makalelerinizi veya mesleki çalışmalarınızı onlarla paylaşabilir, değerlendirmelerini alabilirsiniz. Konferanslara, seminerlere, eğitimlere gidebilir, kulüplere, topluluklara katılabilirsiniz. Böylece mesleki networkünüzü geliştirebilirsiniz. Kariyer gelişimi açısından örnek aldığınız kişilerin özgeçmişlerini inceleyebilirsiniz. Doğrudan onlarla iletişime geçerek kişisel ve mesleki gelişiminize yönelik tecrübelerini, önerilerini sizinle paylaşmalarını talep edebilirsiniz. Böylece yeni fikirler üretebilir, geniş networkünüz sayesinde iş birlikleri kurabilirsiniz.
Kariyer Gelişimi için Mentor veya Kariyer Danışmanı ile Çalışın
Günümüzde önemi ve popüleritesi gittikçe artan mentor ve kariyer danışmanlıklarının kariyer gelişim sürecindeki etkisi büyüktür. Mentor veya danışmanla çalışmak kişinin kendisine, güçlü ve zayıf yönlerine ve hedeflerine objektif bakabilmesini kolaylaştırır. Kişinin bütünüyle uyumlu yani ilgi, beceri, yetenek ve yetkinliklerini kapsayan, karakteriyle örtüşen hedeflere yönelmesi kolaylaşır. Mentor veya danışan bireyin içsel motivasyon geliştirmesini sağlar.
Ayrıca güçlü ve zayıf yönlerini kariyerinde nasıl daha efektif kullanabileceğini öğretir. İyi bir mentor veya kariyer danışmanı çalışmalarında güncel ve bilimsel bilgilerden faydalanır. Kullandığı test, envanter gibi araçlarda sayısal sonuçlardan çok süreçsel analizlere bakar. Kişisel gözlemini de değerlendirmelere ekler. Kişiyi sadece meslekler, bölümler veya derslerle ilgili değil mesleklerin geleceği, geleceğin meslekleri konusunda da bilgilendirir.
Tüm bu bilgilerin toparlanması, değerlendirilmesi ve kişiselleştirilmesi tecrübe ve disiplin gerektirir. Bu nedenle kariyer gelişimi için mümkün olabildiğince erken süreçte profesyonel destek almak önerilmektedir. Mesleki ilgi, kişilik, zeka, yetenek testleri hedef belirleme ve kariyere yön verme sürecinde önceliklendirilmelidir. Tüm bu bilgilere bir arada erişebilmekse profesyonel destek alarak mümkün olabilmektedir.
Kariyer Gelişimi için Kendinize Zaman Ayırmayı İhmal Etmeyin
İyi bir kariyere sahip olabilmek için yaptığımız en büyük yanlışlardan birisi de kendimizi ve bireysel ihtiyaçlarımı ihmal etmektir. Yazımızın en başında da değindiğimiz gibi kariyer gelişim süreci yaşam boyu devam etmektedir. Yaşam boyu ilgi isteyecek bir süreç için kendinizi ikinci planda tutmanız iyi bir kariyer elde etmenizi sağlayabilir. Ancak kişisel mutluluğunuzu zedeleyecektir.
Kariyer gelişimi ile sağlıklı ve dengeli yaşam arasında güçlü bir bağ vardır. Bu denge korunduğunda, sağlık ve kişisel ihtiyaçlara özen gösterildiğinde başarı ve mutluluk beraberinde gelecektir. Yeterince iyi beslenmeyen, daha çok çalışmak için öğünlerini geçiştiren birinin kısa sürede sağlığı bozulacaktır. Daha çok çalışmak için daha az uyuyan veya düzensiz uyuyan birinin de kısa sürede bağışıklığı düşecektir.
Üstelik yetersiz beslenme, uykusuzluk enerji kayıplarına, dikkat ve konsantrasyon güçlüklerine neden olacaktır. Bir gün geç saatlere kadar uyumadan çalışmak, bir sonraki gün fazla uyumanıza veya gününüzün dikkatinizi toplayamadan verimsiz geçmesine sebep olabilir. Bu nedenle motivasyonu sağlayan sosyal yaşamı da ihmal etmeden işlere gereken önemi vermek gerekir.
Dengeyi koruyarak kişisel bakımınıza, hobilerinize, ilgilerinize, sosyal çevrenize, aktivitelerinize zaman ayırmalısınız. Bu sayede iç huzurunuzu yakalayabilir ve beraberinde gelen içsel motivasyonla çok daha verimli çalışmalar yapabilirsiniz.
Aba Psikoloji’dekariyer gelişimi planlamaya yönelik yaptığımız çalışmalar hakkında bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Kariyer danışmanlığı desteği almak nitelikli ve uzun vadede verim elde edilebilecek şekilde kariyer planlaması yapmayı kolaylaştırıyor. Danışmanlık desteği alan öğrenciler hem akademik performanslarını artırıyor hem de sınava dönük çok daha verimli çalışabiliyor. Danışmanlık aracılığıyla alan, meslek, bölüm ve okul belirlemek de çok daha kolay hale geliyor. Üstelik tüm seçenekler danışanın bireysel ihtiyaçlarına, özelliklerine ve beklentilerine göre şekilleniyor.
Danışmanlık hizmeti hedef belirlemeyi ve hedefe ulaşmak için yapılması gerekenleri belirlemeyi de kolaylaştırıyor. LGS, YKS, SAT, AP gibi önemli sınavlara hazırlık sürecinde danışmanlık desteği alanlar daha başarılı sonuçlar elde edebiliyor. Bu başarının altında yatan en önemli etken öğrencinin karakterine, ilgi ve becerilerine, zeka alanına, öğrenme stiline, beklenti ve ihtiyaçlarına göre bir kariyer planı çıkarılıyor olmasıdır.
Kariyer danışmanlığı alırken dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan biriside budur. Danışmanlık içerisinde verilen destek kişiye özel olmalı ve mutlaka bilimsel, güncel veriler ışığında danışan yönlendirilmelidir. Tüm bunlar sağlanabildiğinde başarı öğrencinin gösterdiği çabaya ve performansa eşlik edecektir. Kendisi için en iyi hedefi belirleyen ve bu hedefin doğruluğundan emin olan danışanın motivasyonu artacaktır.
Üstelik bu motivasyon içsel bir motivasyondur. Dolayısıyla kariyer hedefine ulaşma sürecinde karşılaşılabilecek olumsuzluklar motivasyonu kolay kolay etkilemeyecektir. Tüm bu artılar dikkate alındığında kariyer desteği almak geleceğe yapılacak en değerli yatırımlardan birisidir. Bu yatırımın getirileri ise hem kısa hem de uzun vadede büyük olacaktır.
Akademik başarıda artış, sınav sonucundan memnuniyet, istenen okula, üniversiteye yerleşmek kısa vadeli sonuçlar olarak örneklendirilebilir. Uzun vadeli sonuçlar ise meslekte başarılı, memnun ve mutlu bir çalışan olmak, kariyer basamaklarını tırmanabilmektir. İyi bir kariyer danışmanlığı ile gelecekte kariyerinizde karşılaşabileceğiniz hayal kırıklıklarını ve memnuniyetsizlikleri minimuma indirebilirsiniz.
Peki danışmanlık alarak hangi mesleği seçmem gerektiğini nasıl öğreneceğim, bu bilgi neye göre veriliyor? Benim için en ideal okul/üniversite hangisi? Bu hedefe ulaşmak için nasıl ve ne kadar çalışmalıyım? Okuduğum okul ortalamanın altında yine de danışmanlık alarak mesleğimde başarılı olabilir miyim? Ve benzeri sorularınızın cevaplarına yazının devamında ulaşabilirsiniz.
Kariyer Danışmanlığı ile Geleceğin Mesleklerini ve Mesleklerin Geleceğini Öğrenebilirsiniz
Başarılı bir kariyer inşa etmek için meslek tercihi yapmadan önce global gelişmeleri takip etmek gerekiyor. Artık başta gelişmiş ülkeler olmak üzere siber fiziksel sistemlere dayalı bir üretim türüne geçildi. Bu değişim sadece sanayiyi değil, eğitim, sağlık, ulaşım, iletişim, sosyal çevre gibi yaşam alanlarımızı etkiliyor. Dolayısıyla yıldan yıla meslek alanlarında da değişmeler ve gelişmeler görülüyor.
Kimi meslekler teknolojinin gelişimi ile rafa kalkarken bazı mesleklerin ise niteliği değişiyor. Bazı mesleklerde iş gücü sıfırlanırken bazı mesleklerde iş gücüne duyulan ihtiyaç artabiliyor. Aynı şekilde kimi mesleklerde kas gücü yerini zihin gücüne bırakıyor. Eskiden 10 kişinin yaptığı bir işi teknolojinin gelişimi ile bugün 1 kişi bir tuşa basarak halledebiliyor.
Tüm bu gelişmeler ve değişmeler göz önünde bulundurulduğunda meslek seçerken mesleklerin bugününü ve yarınını bilmek önem kazanıyor. Kariyer danışmanlığı da tam olarak bu ihtiyaca hizmet ediyor.
Bugün üniversitelerde okutulan ve her yıl yeni mezunlar veren pek çok bölüm var. Ancak bunların bir kısmı daha şimdiden mezuniyet sonrası işsizlikle karşılaşıyor. Değişimin beraberinde gelişen yeni meslek dalları bilinçli seçimler yapanlar için alanının ilklerinden olma fırsatını sunuyor. Dolayısıyla geleceğin mesleklerine bugünden yatırım yapılması başarı olasılığını artırıyor.
Geleceğin Mesleklerini Biliyor musunuz?
Gelecekte hala önü açık olan meslekler şu şekilde; Psikoloji, Sinir bilim, Eğitim, Tıp, Eczacılık, Diş hekimliği (özellikle yaşlılık için diş hekimliği oldukça önemlidir), Biyoteknoloji (içinde genetiği ve akıllı tarımı bulunduran alan).
Gelecekte özellikle insan, yaşam ve sağlık bilimlerine yönelik mesleklerin önü açık olacak. Bunun en büyük nedeni ise uzayan insan ömrü. Özellikle 1990 ve sonrası doğan bireyler için ortalama yaşam süresi 115 yıl üstü kabul ediliyor. Bu da uzayan yaşam süresiyle paralel şekilde yaşam standartlarının ve konforunun da önemini artırıyor.
Özellikle ağız, diş sağlığı, eklemler, kalp sağlığı ve kronik rahatsızlıkların tedavisi önemli hale gelecek. Uzayan yaşam süresi bireylerin psikolojik iyi halinin de önemini artıracak. Bu da ruh sağlığı alanındaki çalışmaların da hız ve önem kazanacağını gösteriyor. Kariyer danışmanlığı alan öğrenciler ve veliler bu mesleklerle ilgili güncel bilgiler ve bilimsel araştırmalarla ilgili bilgilendiriliyor.
Gelecekte ayrıca psikologların 1/3’ünün insan sağlığı (paranoya, şizofreni, kaygı bozuklukları) üzerine çalışması öngörülüyor. 2/3’ünün de ruh sağlığının ve yüksek farkındalığın artırılması üzerine çalışması bekleniyor. Ayrıca psikologların öğrenme üzerine de daha kapsamlı çalışması bekleniyor. Biyoteknik, yapay zeka, makine öğrenmesi, büyük veri, hukuk alanları da geleceğin meslekleri arasında hız ve önem kazanacak.
Gelecekte iş dünyasında varlık sağlayabilmek için iletişim ve düşünme becerilerimizi geliştirmemiz gerekiyor. Medyayı iyi okuyabilmek ve etkili kullanabilmek de oldukça önemli hale gelecek. Bilgisayar teknolojilerine, programlama dillerine ve yazılıma hakim olmak da her anlamda meslek kollarına kazanç sağlayacak. Kısacası 21. Yüzyılda teknolojinin beraberinde getirdiği yeniliklerden haberdar olmak ve bu konuda gelişmek kazanç sağlayacak.
Kariyer Danışmanlığı Sayesinde En Prestijli Okullarda Okuyabilirsiniz
Kariyer planı çıkarırken önemli bir konu da okul seçimidir. Özellikle liseden itibaren okul seçiminin önemi artmaktadır. Üniversite eğitimi kariyere yön veren en önemli basamaklardan biridir. Doğru mesleği seçebilmek kadar bu mesleğe yönelik eğitim alınacak okulun belirlenmesi de önemlidir. Seçtiğiniz mesleği yapabilmek için okumanız gereken bölüm neredeyse tüm üniversitelerde okutulan bir bölüm olabilir.
Ancak seçtiğiniz meslekte başarılı olabilmeniz için herhangi bir üniversiteden mezun olmanız yeterli olmayabilir. Özellikle de popüler mesleklerden birini seçtiyseniz diğer meslektaşlarınız arasında öne çıkmak için okul seçimine daha çok önem vermelisiniz. Örneğin; Mühendislik okumak istiyorsanız yeni açılmış ve akademik kadrosu da oturmamış bir üniversiteyi tercih etmeniz mezuniyet sonrası işinizi zorlaştırabilir. Çünkü mühendislik popüler olduğu kadar köklü bir meslektir.
Kariyer danışmanlığı ile popüler meslekleri, bugünün ve geleceğin parlayan mesleklerini öğrenebilirsiniz. Her yıl çok sayıda mühendis mezun olmakta ve iş aramaktadır. Başvurduğunuz işlere çok sayıda meslektaşınız başvuracaktır ve sizi onlardan ayıracak önemli bir belirleyici okulunuz olabilir. Bu nedenle özellikle de popüler bölümleri seçecek olan öğrencilerin prestijli okullarda eğitim almayı hedeflemesi önerilir.
Bu mümkün olmuyorsa mutlaka üniversite eğitiminin ilk yılından itibaren kişisel ve mesleki gelişime yatırım yapılmalıdır. Böyle bir durumda stajlar, sertifika programları, seminerler, kongreler, sempozyumlar özgeçmişinizi donanımlı hale getirmenize yarayabilir. Yabancı dil seviyeniz, bilgisayar kullanımınız ve mesleğinize yönelik programları öğrenmeniz avantaj sağlar. Ancak yine de hedefinizi mesleğinizde kendinizi ön plana çıkarmanızı kolaylaştıracak okullara yönelik tutmanız birincil önerimizdir.
Kariyer danışmanlığı almanız halinde seçtiğiniz mesleğe yönelik istihdam avantajlarınızı artıracak şekilde alternatif okulları belirleyebilirsiniz. Çalışma temponuzu ve alacağınız akademik destekleri hedefinizi elde edecek şekilde düzenleyebilirsiniz. Kariyer desteği aldığınızda okuduğunuz okulda nasıl öne çıkabileceğinizi de öğrenebilirsiniz. Aynı şekilde mesleğinizde başarılı olmanızı destekleyecek bir okulda okumuyorsanız farklı neler yapabileceğinizi de öğrenebilirsiniz.
Kariyer Danışmanlığı ile Eğitim Hayatınızda ve Mesleğinizde Fark Yaratabilirsiniz
Aba Psikoloji uzman kadrosu ile danışanlarımızın kariyer planlarını çıkarırken titizlikle çalışıyoruz. Her bir danışanımızın kariyerini planlamadan önce stratejik yetenek yönetiminden faydalanıyoruz. Danışanlarımıza uyguladığımız testlerden elde ettiğimiz sonuçları sayısal veriler olarak değerlendirmiyoruz. Her bir veriyi bireyi bütünüyle ele alarak değerlendiriyoruz. Bireyin karakteristik özellikleri, zeka alanını, kültürünü, sosyo-ekonomik koşullarını, beklenti ve ihtiyaçlarını da dikkate alıyoruz.
Kariyer planı yaparken danışanlarımızın ilgi ve becerilerine de odaklanıyoruz. Çünkü eğitimde ve kariyerde ilgi ve becerilere yer verilmesinin motivasyonu artırdığını biliyoruz. İlgi ve becerilere yer verildiğinde yapılan işe duyulan ilgi ve sevginin de arttığını biliyoruz. Tüm çalışmalarımızda güncel ve bilimsel verilerden faydalanmaya özen gösteriyoruz. Avrupa’da ve Amerika’da kariyer ve eğitim odaklı yapılan araştırma ve çalışmaları yakından takip ediyoruz.
Tüm bu özverimiz danışanlarımızın istek ve çabasıyla birleştiğinde harika sonuçlar elde ediyoruz. Kariyer danışmanlığı verdiğimiz danışanlarımızı her yıl Boğaziçi, ODTÜ, KOÇ, İTÜ, Sabancı gibi prestijli üniversitelere yerleştiriyoruz. Sadece yurtiçinde de değil, yurtdışı eğitim arzu eden danışanlarımıza da kariyer planlaması yapıyoruz. Burs fırsatlarından, kariyer olanaklarına kadar her konuda detaylı bilgi ve tecrübe paylaşıyoruz.
Stratejik Yetenek Yönetimi ile Kariyer Danışmanlığı Başarı Potansiyelini Artırıyor
Her sağlıklı birey, yaşının ve içinde bulunduğu koşulların desteklediği biçimde kendini gerçekleştirebilmek ister. Ancak bireyin, kişiliğine, öz benliğine uymayan bir mesleğe yönelmesi, bireyin doğal gelişiminin olumsuz yönde etkiler. Sevilmeyen bir işte başarılı ve mutlu olmak güç olduğu gibi sevilen bir işte çalışmak kişinin daha verimli, başarılı ve mutlu olmasını destekleyecektir.
Başarılı, mutlu ve memnun olabileceğimiz bir mesleği bulmamızsa kolay değildir. Meslek seçerken çoğunlukla çevrenin, ailenin veya eğitmenlerin yönlendirmelerine kulak veririz. Risk almak istememek veya yeterli bilgiye sahip olmamak sonucunda kendi mesleğimizi seçerken pasif kalabiliriz. Oysa bu mesleği gelecek 40-50 yıl boyunca sürdürecek olan biziz. Dolayısıyla meslek seçimi yaparken ilk kulak vermemiz gereken ses kendi iç sesimiz.
Aba psikoloji olarak kariyerdanışmanlığı verirken tam olarak bunu hedefliyoruz. Danışanlarımızın ihtiyaçlarını, beklentilerini, potansiyellerini ve karakterlerini ön plana çıkarıyoruz. Meslek seçimi sürecine tüm bireysel detayları belirledikten sonra geçiyoruz.
Bunu yaparken kullandığımız Stratejik yetenek yönetimitestinde başta WISC-V olmak üzere 8 farklı test uyguluyoruz. Yapılan bu testlerin sonucunda kişiye özel bir stratejik plan oluşturuyoruz. Tüm değerlendirmelerden sonra kısa ve uzun vadeli hedefler çıkarıyoruz. Bu hedefleri 3, 6, 12, 24 aylık periyotlara bölüyoruz.
Stratejik yetenek yönetimi ile kariyer planlamak bireylerin kendi kariyerlerini kontrol altına almaları için oldukça önemlidir. Bireylerin kişisel kariyer hedefleri belirledikten sonra talep edildiğinde kariyer gelişimleri de düzenli olarak takip edilir. Geleceğinize iyi bir yatırım yaparak Stratejik Yetenek Yönetimiile kariyer danışmanlığı almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Kariyer danışmanlığı almak yıldan yıla popülaritesini artırarak geleceğe yönelik önemli bir yatırım şekli haline geldi. Artık öğrenciler de veliler de eğitim kurumları da çok daha bilinçli ve farkındalıklı. Sadece düzenli ders çalışmanın, sınavlara motive bir şekilde hazırlanmanın başarılı olmak için yeterli olmadığını biliyoruz. Okul seçerken, bir alana, bölüme veya mesleğe yönelirken çok daha farklı değişkenlerin rol oynadığını biliyoruz.
Bireysel faktörler, çevresel etkenler ve tabi ki içinde bulunduğumuz çağın getirileri yönelimlerimizi etkiliyor. Karakteristik özelliklerimiz, ilgi ve becerilerimiz, beklentilerimiz, zeka alanımız, öğrenme şeklimiz bireysel faktörleri oluşturuyor. Yetiştirilme tarzımız, ebeveynlerimizin mizacı, beklentileri, seçimlerimizdeki rolü ve finansal gücü ise çevresel etkenlere giriyor. Öğretmenlerimiz, arkadaşlarımız, yakın çevremiz ve tabi ki içinde bulunduğumuz toplumun beklentileri de çevresel etkenler arasında.
Çağın getirileri ise bilim, teknik, teknoloji, ekonomi alanlarındaki gelişmeler ve değişmeleri temsil ediyor. Biz tüm bunların etkisi altında seçenekler belirliyor ve bir seçim yapmaya yöneliyoruz. Ancak herkesin tüm bu etkenleri değerlendirebilecek zamanı, finansal kaynağı veya rehberi olmayabiliyor. Kariyer danışmanlığı bu noktada önemli bir ihtiyaca cevap veriyor. Tabi bu hizmete erişebilmek, doğru danışanlarla temasa geçebilmek de oldukça önemli.
Ne yazık ki ülkemizin hala her bölgesinde, şehrinde bu tarz ihtiyaçlara cevap bulunabilecek yeterli kaynak yok. Bazı yerlerde ise hiç kaynak yok. Bu da beraberinde fırsat eşitsizliklerine ve tabi nice cevherin perde arkasında kalmasına neden oluyor.
Aslında bu olgu pandemiyle birlikte bir nebze değişti. Artık online uygulamalara ve danışmanlıklara çok daha aşina hale geldik. Hatta birçok birey online çalışmaları daha elverişli ve avantajlı buluyor. Konfor alanından uzaklaşmadan ihtiyaçlara erişebilmek rahatlık sağlıyor. Bu anlamda bulunduğu şehir ve bölgede arzu ettiği hizmetlere ulaşamayan bireyler dilerlerse online olarak istedikleri kurum veya kişiden destek alabiliyor.
Aba Psikoloji ve Aba Kariyer de tercih eden bireylere ve ailelere bu fırsatı sunuyor. Peki kariyer danışmanlığı neden önemli ve başarıyı artırmaya nasıl bir fayda sağlıyor? Aba ailesi nasıl bir kariyer çalışması yapıyor? Yazının devamında detaylı bilgiye erişebilirsiniz.
Kariyer Danışmanlığı Nedir?
Kariyer danışmanı, bireyin karakterini, zeka alanını, öğrenme stilini, yaşam şeklini, beklentilerini, ilgi ve becerilerini dikkate alır. Danışman hizmet sunarken bilimsel ve güncel bilgiden faydalanır. Edindiği tüm öznel ve genel geçer bilgileri danışanın kariyerine en iyi etki edecek şekilde organize eder.
Ayrıca kariyer geçiş fırsatlarını değerlendirme ve iş kaybı gibi travmaları yönetme becerilerini kazandırır. Dolayısıyla kariyer danışmanlığı kısa vadeden çok orta ve uzun vadeli kariyer sonuçları elde etmeyi hedefler.
Kariyer danışmanı bir uzmanın başarılı olabilmesi için koçluk, arkadaşlık, danışmanlık, psiko-sosyal destek sunabilmesi gerekir. Sponsorluk, iş başında eğitim gibi kişilere çok yönlü destek verebilmesi de beklenir. Aynı zamanda iyi bir danışman bireye geleceğin meslekleri ve mesleklerin geleceği noktasında da güncel bilgi sunar. İyi bir danışman uluslararası düzeyde güncel ve bilimsel bilgiye erişebilir donanımda olmalıdır.
Kariyer danışmanı tüm bu bilgilerin ışığında danışanını iyi tanımalı, doğru analiz etmeli ve yönlendirebilmelidir. Kariyer danışmanı, bireyin bilmediği veya kullanmadığı güçlü yönlerini keşfetmesi ve kullanması için gereken yönlendirmeyi yapabilmelidir. Danışman, danışanının güçlü yönlerini sergileyebileceği fırsat alanlarını ona gösterebilmelidir. Çünkü akademik veya profesyonel kariyerin hangi aşamasında olunursa olsun güçlü yönler özgüveni destekler.
Güçlü yönleriyle ön plana çıkan bireylerin özgüveni artar, ifade gücü gelişir, girişkenliğe yönelik çekinceleri azalır. Böylece kişi kendisi, bilgi ve yetenekleri ile kariyer olanakları arasında ilişki kurmayı öğrenir. Bu sayede stratejik düşünme ve etkili problem çözme becerileri gelişir.
Danışan çağın getirdiği hızlı ve sürekli değişimler karşısında kendini güncelleyebilir hale gelir. Böylece kişi kapasitesine güvenir, yenilik ve değişimlere ayak uydurabilir, zorluklarla çok daha kolay başa çıkabilir.
Kariyer Danışmanları Sadece Öğrencilerle Çalışmıyor
Kariyer danışmanlığı veren uzmanlar kariyerde yaşanan duraksama veya gerilemelerle ilgili de danışanlarına destek sunar. Örneğin; Aynı konumda uzun yıllar çalışmış ve mesleki tatmine ulaşmış bir birey pozisyonunda yükselmek isteyebilir. Ancak çalıştığı kurum yükselme fırsatı sunmuyor ya da bireyin çıkabileceği üst pozisyonlar boşalmıyor olabilir. Bu durum kişinin performansını düşürecek ve mesleki tatmininin azalmasına neden olacaktır.
Bu hem birey hem de iş veren için olumsuz sonuçları beraberinde getirir. Kariyer danışmanı bu noktada kişinin beklenti ve mevcut koşullarını değerlendirerek alternatif kariyer fırsatlarının belirlenmesini sağlayacaktır. Kariyer danışmanları iş ve kişisel yaşam arasındaki dengeyi kurmakta zorlanan bireylere de danışmanlık yapmaktadır.
Staj, mülakat becerisi, beden dili kullanımı, etkili cv hazırlama, referans oluşturma ve benzeri konularda da destek vermektedirler. İyi bir kariyer danışmanı yurt içi istihdam olanaklarının yanı sıra yurt dışı fırsatları da değerlendirmenizi sağlayacaktır. Ayrıca mesleğinizle hangi şehirlerde veya ülkelerde daha iyi kazanç sağlayabileceğinize yönelik de bilgi sunacaktır.
Günümüzde Kariyer Danışmanlığı Neden Önem Kazandı?
21.yy.da bilimsel ve teknolojik gelişmelerde çok daha hızlı sonuçlar elde edilebilir hale geldi. Artık internetin ve teknolojinin hakim olmadığı yaşam alanımız neredeyse kalmadı. Bu gelişim insan gücünün yerini teknolojinin alacağına yönelik kaygıları da beraberinde getirmektedir. Bu olasılığı belirgin şekilde gerek eğitimde gerek sağlık ve sanayide görebiliyoruz.
Artık insanlar işi yapan olmaktan uzaklaşıp, işi robotlara, makinelere yaptıran konumuna geliyor. Bu da iş gücüne duyulan ihtiyacın azalmasına yol açıyor. Bu gelişmeler sonucunda eskiden çok daha fazla insanın istihdam edilmesini gerektiren meslekler küçülüyor. Hatta pek çok meslek alt grubu da teknolojideki gelişmelerle beraber yok oluyor.
Evrilen dünya düzeni bize değişime adapte olabilme zorunluluğunu getiriyor. Artık hepimiz dünya insanı haline geldik. Teknoloji ve internet aracılığıyla artık her şeye erişebilmek mümkün. Eskiden bir yeniliğe erişebilmek, kullanıcı haline gelebilmek için yıllarca beklemek gerekebiliyordu. Pek çok yenilikle tanışmamız zaman alıyordu. Şimdiyse tüm gelişmelerden anlık bilgi sahibi olabiliyor haftalar, aylar içerisinde kullanıcı haline gelebiliyoruz.
Dolayısıyla teknolojinin ve bilimin getirdiklerine direnmek yerine uyum sağlamak gerekiyor. Özellikle meslek seçimi yaparken ve kariyer planlarken bu faktörleri göz önünde bulundurmak gerekiyor. Kariyer danışmanlığı tam bu noktada önemli bir ihtiyaca yanıt veriyor. Bu hizmet bireyin kendisine, yetkinliklerine, performansına ve potansiyeline objektif bir bakış sunuyor.
Kariyer danışmanları; “Ben neyim, nelere sahibim, en iyi ne olabilirim? Ve en iyi olmak için şimdikinden farklı neler yapabilirim?” sorularının yanıtlarını bulmayı kolaylaştırıyor.
Kariyer Danışmanlığı Başarıya Nasıl Destek Oluyor?
Kariyer danışmanı ile birlikte çalışmak her şeyden önce öğrenciye farkındalık kazandırıyor. “Geleceğime yön vermek benim elimde, bunu ne kadar doğru yaparsam yarınlarım o kadar iyi olacak!” bilincini kazandırıyor. Ayrıca danışmanlık alan öğrencilerde iç disiplin ve motivasyon gelişiyor. Dışarıdan müdahale veya hatırlatmalara gerek olmaksızın organize olabiliyor, motivasyon sağlayabiliyorlar. Geleceklerini bilinçli şekilde inşa etmeye yönelik arzu, istek ve meraklarında da artış görülüyor.
Yurtiçi ve yurtdışı kariyer fırsatlarını araştırıyor, olumlu örnekleri inceleyerek motive oluyorlar. Bu öğrencilerde sınav kaygısı, erteleme davranışı veya zaman baskısı çok daha az görülüyor. Kariyer danışmanlığı kapsamında yapılan görüşmeler ve uygulamalar sonucunda elde edilen verilerle kişiye özel çalışmalar yapılıyor. Örneğin; baskın zeka alanı tespit ediliyor, öğrenme stili açığa çıkarılıyor.
Kişinin ilgi ve beceri alanları, karakteristik açıdan güçlü ve zayıf yönleri tespit ediliyor. Bu bilgilerle nasıl daha verimli ders çalışılabileceği, bilginin nasıl daha kalıcı hale getirilebileceği öğrenciye aktarılıyor. Yaşam boyu doyum elde etmek için meslek seçiminde karakteristik özellikler, ilgi ve beceriler dikkate alınıyor.
Bütün bu çalışmalar sonucunda toplanan bilgiler seçeneklerin azaltılmasını kolaylaştırıyor. Ancak seçime gidebilmek için başka değişkenlere de bakmak gerekiyor. Seçilecek mesleği bugünü ve geleceği hakkında bilgi toplamak ileriye dönük avantaj sağlıyor. Bu bilgiye henüz mesleği seçmeden önce erişmek öğrencinin ileriye dönük elini güçlendiriyor. “Alanımda öne çıkmak için neler yapabilirim veya yapmalıyım?” sorusunun yanıtına ulaşmak kolaylaşıyor.
Aba, Psikoloji ve Kariyer Danışmanlığı Alanında Nasıl Çalışmalar Yapıyor?
Aba ailesi sunduğu kariyer hizmetlerinde Stratejik yetenek yönetimi uygulamasından faydalanıyor. Stratejik yetenek testinde başta WISC-V olmak üzere 8 farklı psikolojik test uygulanıyor. Yapılan bu testlerin sonucunda uzman kadromuzla birlikte kişiye özel bir stratejik plan oluşturuluyor. Tüm değerlendirmelerden sonra bireyin kısa ve uzun vadeli hedefleri hazırlanıyor. Bu hedeflerin 3, 6, 12, 24 aylara yayılarak düzenlenmesi ihtiyaç halinde hedeflerin değiştirilmesini de kolaylaştırır.
Stratejik yetenek yönetimi ile kariyer planlamak bireylerin kendi kariyerlerini kontrol altına alabilmelerini kolaylaştırıyor. Böylece süreç içerisinde değişiklik talebi söz konusu olursa kısa ve uzun vadeli hedeflerde güncelleme yapılabiliyor. Bireylerin kişisel kariyer hedefleri belirledikten sonra talep edildiğinde kariyer gelişimleri de düzenli olarak takip edilebiliyor.
Sunduğumuz kariyer danışmanlığı modeli bireyin güçlü ve zayıf yanlarını, tutumlarını, değerlerini kariyer planına dahil ediyor. Ayrıca okul, alan, bölüm, meslek seçimlerinde bireye seçimine yönelik piyasa değerlendirmesi de sunuluyor. Bu sayede danışanların dışarıda onları bekleyen riskleri ve fırsatları öğrenmesi sağlanıyor. Dolayısıyla danışmanlık sunarken danışana bireysel SWOT analizi yapabilmek gerekiyor.
Her sağlıklı birey, yaşının ve içinde bulunduğu koşulların desteklediği biçimde kendini gerçekleştirebilmek istiyor. Ancak ne kadar isteğimiz bu yönde olsa da yaşam içerisinde karşılaştıklarımız çok daha farklı olabiliyor. Bireyin, kişiliğine, öz benliğine uymayan bir mesleğe yönelmesi, bireyin doğal gelişiminin olumsuz yönde etkiliyor. Dolayısıyla yapılan hatalı bir yönelim mutsuz çalışan ve hatta mutsuz bir organizasyon olarak karşımıza çıkabiliyor.
Kariyer danışmanlığı meslek seçerken kişiyi popüler olana, herkesin istediğine değil en doğru seçeneklere yönlendiriyor. Çünkü sevilmeyen bir işte başarılı ve mutlu olmanın çok daha zahmetli olduğunu biliyoruz. Sevilen bir işte çalışmaksa daha verimli, başarılı ve mutlu olmayı destekliyor. Geleceğinize değerli bir yatırım yapın; Stratejik Yetenek Yönetimiile kariyerinizi birlikte planlayalım. Stratejik Yetenek Yönetimi Neden Önemli? Yazımızdan da bilgi alabilirsiniz.
İş kurmak ve kendi işinin patronu olmak özellikle Z kuşağının en büyük hayallerinden biri. Bunun altında yatan birden fazla neden olsa da hayalin hedefe dönüşmesinin önünde de pek çok engel var. Engellerin niteliğiyse kişiye, mesleğe, koşullara ve döneme göre farklılık gösterebiliyor. İş kurmaya karar verirken iyi bir sektör ve pazar araştırması yapmak gerekiyor.
Hangi sektörde iş kurmayı istiyorsunuz? İş kuracağınız pazarın durumu nedir? İşinizi kurduktan sonra uzun vadede bu işi sürdürebilir ve büyütebilir misiniz? Bugün pazara duyulan ilgi ne, gelecekte bu ilgi artacak mı? Sektördeki rakip firmalar neler yapmış, ne kadar sürede başarı elde edebilmiş? Yeterli sermayeniz var mı? Alacağınız riskler amorti edilebilir mi?
Açığa çıkan engeller ele alınış şekline göre kimi zaman işin gelişimini desteklerken kimi zaman da iş kurma motivasyonunun düşmesine neden olabiliyor. Hayallerinizi hedefe çevirmenin önündeki engeller motivasyonunuzu kırdığındaysa iş aramaya devam etmek cazip hale geliyor. Ancak iş kurmak hayali olan gençlerin veya yetişkin bireylerin kısa veya uzun vadede bu hayallerini gerçekleştirememesi iş aidiyetlerini düşürüyor.
Maaşlı çalışan oldukları organizasyonlardaki performansları ve işlerine olan katkıları azalıyor. Zamanla bu motivasyon kaybına ve iş doyumunun düşmesine neden oluyor. Peki iş kurma 21. Yüzyılda neden yeni trend haline geldi? İş kurmanın avantaj ve dezavantajları neler? Maaşlı çalışan olmanın avantaj ve dezavantajları neler? Seçim yaparken nelere dikkat etmek gerekiyor? Yazımızın devamında detaylarıyla bulabilirsiniz.
İş Kurmak Neden Trend Haline Geldi?
21.yüzyılda geçmiş dönemlere oranla iş kurmanın trend haline gelmesinin en büyük nedeni z kuşağının beklentileri ile istihdam olanaklarının örtüşmemesi. Ancak sadece Z kuşağı değil Y kuşağının da iş kurma talep ve girişimleri oldukça yüksek. 1980 ve 2000 yılları arasında doğanlar Y kuşağını, 2000 sonrası doğanlar da Z kuşağını oluşturuyor.
Peki kariyer planını hazırlama sürecinde olan gençler ve/veya iş hayatında rol edinen bireyler neden iş kurmak istiyor? Kendi işinin patronu olmak neden 21. Yüzyılda daha cazip bir seçenek olarak değerlendiriliyor?
Y ve Z kuşakları özellikle de Z kuşağı karakteristik olarak yönetilen değil de yöneten olmayı veya kendi kurallarını koyabilmeyi arzu ediyorlar.
Esnek çalışabilmek, sabit mesai saatlerine ve günlerine bağlı kalmak istemiyorlar.
Çalışma alanlarını ve çalışma koşullarını kendileri belirlemek istiyorlar.
Ast-üst ilişkisinden hoşlanmıyorlar.
Hiyerarşiden ve geleneksel çalışma hayatından memnun değiller.
Z kuşağı teknolojinin içine doğan kuşak. Teknolojiyi uzuvları kadar iyi kullanıyor ve yakından takip ediyorlar. Bu nedenle teknolojiyi benimsemiş ve sindirmiş yöneticilerle, işverenlerle çalışmak istiyorlar. Geleneksel yöntemleri, eski sistemleri benimseyen iş veren ve organizasyonlarla çalışmak istemiyorlar.
Manuel işlerden hoşlanmıyorlar. Akıllı sistemleri, yapay zekayı ve otomatizasyonu tercih ediyorlar.
Kendi markalarını kurmak, kendi pr çalışmalarını yapmak istiyorlar.
Sosyal medyayı iş odaklı da verimli şekilde kullanabiliyorlar.
İş Kurmak Hangi Avantajları ve Dezavantajları Barındırıyor?
İş kurma kararı alırken çoğunlukla avantajlar göz önünde bulundurulur. Oysa dezavantajları da hesap ederek planlama yapmak başarıyı desteklemektedir. İş kurma hayali olanların çoğunlukla avantaj olarak ele aldıkları koşullar özellikle start-up sürecinde dezavantaja dönüşmektedir. Bu nedenle biz yazımızda büyük ölçüde karşılaşacağınız dezavantajlardan bahsedeceğiz.
Avantajların hesaplanması mesleğinize, sektöre ve ayıracağınız bütçeye göre farklılık gösterecektir. Bu noktada bir kariyer danışmanından destek almanız avantajları daha iyi belirlemenizi ve faydayı artırmanızı destekleyecektir. Peki karşılaşacağınız dezavantajlar neler?
Düzenli Mesai Saatleri Yerini 7/24 Çalışmaya Bırakabilir
İş kurmak isteyenler çoğunlukla kendi işlerinin patronu olduklarında daha az veya esnek çalışabileceklerini hayal ederler. Oysa kendi işini kurmak özellikle de işi oturtana kadar 7/24 çalışmayı gerektirebilir. İşinizi kurduğunuzda en basit detaylardan büyük kararlara kadar tüm süreçte sorumluluk sizde olur. Maaşlı çalışanlarda ise çoğunlukla mesai bittiğinde iş de bitmiş olur. Düzenli yıllık izinleri, resmi tatilleri ve hafta tatilleri vardır.
Kişisel işlerinde veya resmi kurumlarda halletmeleri gereken işler olduğunda izin kullanabilirler. Sağlık raporu alabilirler. Ve izin kullandıklarında akılları çoğunlukla işlerinde kalmaz. İş sahipleriyse işlerinden geri kalmamak için tüm boş vakitlerini değerlendirirler. İzin kullanmamaya ve hasta olmamaya özen gösterirler. Ancak burada da önemli olan dengeyi kurabilmektir.
Maaşlı çalışan olup yaptığı işin türü veya organizasyonun kültürü nedeniyle yoğun mesaide çalışanlarda var. İş yaşam dengenizi sağladığınızda kesinlikle iş kurmak ve kendi işinin patronu olmak avantaj sağlayacaktır. Denge kuramadığınızda ise bu ciddi bir dezavantaja dönüşecektir.
İş kurma arzunuz varsa ancak kişisel ve sosyal hayata da önem veriyorsanız zaman yönetimi becerinizi geliştirmenizi öneririz. İyi bir planlamacı olmanız da sizin için avantaj sağlayacaktır.
Bir Organizasyonun Parçası Olmayı ve İş Arkadaşlarınız Olmasını Özleyebilirsiniz
Kendi işinizi kurduğunuzda eğer birkaç ortak birlikteliği ile yola çıkmadıysanız çoğunlukla yalnız çalışacaksınız. Zaman içerisinde ekibinizi büyütebilirsiniz ancak iş arkadaşlarınızla ilişkiniz iş veren çalışan ilişkisinden ibaret olacaktır. Dolayısıyla maaşlı çalışan olduğunuzda sahip olacağınız iş arkadaşlıkları iş kurmak isteyenler için geçerli olmayacak. Birlikte iş vereni, yöneticiyi veya organizasyonu değerlendirme sohbetleriniz iş kurduğunuzda gerçekleşmeyecek.
Birlikte kutlama yapmak, iş çıkışlarında toplaşmak, yeni yıl, özel gün organizasyonları düzenlemek mümkün olmayacak. Bayramlarda, kadınlar günü, anneler-babalar günü veya doğum günü gibi özel günlerde verilen hediyeler olmayacak. Aksine çalışanlarınız varsa bu tarz jestleri sizin planlamanız gerekecek.
Ancak sosyal yaşamı ve iş arkadaşlığını önemsiyorsanız kendi işinizi kurduğunuzda da bu tarz ortamlar yaratabilirsiniz. Sektörünüzdeki benzer iş sahipleriyle tanışabilir onlarla fuarlar, etkinlikler, toplantılar düzenleyebilirsiniz. Birbirinizin özel ve önemli günleri için yüzünüzü gülümsetecek hediyeler paylaşabilirsiniz.
İş Kurmak Düzenli Gelire Kalıcı Olarak Ara Vermek Anlamına Gelebilir
Maaşlı çalışan olduğunuzda hak ettiğinizin altında dahi olsa maaşınızın yatacağı zamanı ve miktarını bilirsiniz. Bu da kendinizi ve harcamalarınızı belli bir gelire göre ayarlamanızı sağlar. Ancak iş kurduğunuzda geliriniz çoğunlukla belirsiz olacaktır. Kimi günler, haftalar ve aylar daha çok gelir elde ederken kimi dönemlerde geliriniz azalabilir. Bu düzensizlik iyi bir bütçe planı yapılmadığında sizi kaygılandırabilir ve motivasyonunuzu düşürebilir.
İş kurmak istiyorsanız bütçe yönetimine hakim olmalı veya destek almalısınız. Bütçe yönetimine hakim değilseniz veya bir profesyonelden destek almıyorsanız zarar ettiğinizi düşünebilirsiniz. Harcamalarınızı yüksek gelirli dönemlere göre yapıyorsanız düşük gelirli dönemlerde maddi zorluklar yaşayabilirsiniz.
Yüksek Vergi, Hesapta Olmayan Giderler, Sigorta ve Emeklilik
Maaşlı çalışan olduğunuzda ödediğiniz vergileri hissetmezsiniz. Şirketin kirası, elektriği, suyu, ısınması, temizliği, yemek, ulaşım gibi giderleriyle ilgilenmezsiniz. Sigortanızı iş vereniniz öder, özel sağlık sigortası, bireysel emeklilik gibi yan haklarınız da olabilir. İş kurduğunuzdaysa kendinizin veya yanınızda çalışan diğer kişilerin tüm giderleri size aittir.
İş Kurmak veya Maaşlı Çalışan Olmak için Karar Verirken Nelere Dikkat Edilmeli?
Karar sürecinde birden fazla faktör göz önünde bulundurulmalıdır. İlk önce karakteristik özellikler ve bireyin güçlü/zayıf yönleri değerlendirilmelidir. İş kurma hayali cezbedici olsa da karşılaşılacak zorluklarla baş edebilecek güçte olabilmek gerekir. Değişime ayak uydurabilen, yeniliği takip eden ve yaratıcı bir yapıda olmak iş kurma sürecinde ihtiyaç duyulacak özelliklerdendir.
Yeniliğe ve Değişime Her Dönemde ve Koşulda Ayak Uydurmalısınız
Bugünün koşullarıyla başladığınız bir işi uzun vadede sürdürebilmek ve süreklilikten verim elde edebilmek istiyorsanız yenileniyor ve çağın beklentilerine ayak uyduruyor olabilmelisiniz. Nokia bu konuda verebileceğimiz gerçekçi bir örnek olacaktır. Akıllı telefonlar çıkana kadar cep telefonunda akla gelen ilk markaydı belki de Nokia.
2000li yıllarda telefon kullanıcılarının neredeyse hepsinin kullandığı veya bilgi sahibi olduğu bir markaydı. Ancak zaman içinde aşırı büyüme oranı, çeviklik kaybı ve yenilikçi liderliğin eksikliği, Nokia’nın stratejik düzeyde şirket olarak başarısızlığına neden oldu.
Nokia’nın değişime direnç göstermesi ve yeniliğe ayak uyduramaması bu büyük markanın sonunu getirdi. Dolayısıyla iş kurmak istiyorsanız kurduğunuz işin sürekli gelişimine yatırım yapmalısınız. Çağı yakalamalı hatta başarılı olmak için çağın her daim ilerisini de görmeye odaklanmalısınız.
Bugünün ve Geleceğin Talep Gören Mesleklerini ve Sektörlerini İyi Bilmelisiniz
Bir diğer önemli konu mesleklerin geleceğini ve geleceğin mesleklerini göz önünde bulundurmaktır. Bu neden önemli? Meslekler de zaman içerisinde ihtiyaca ve koşullara göre değişiklik göstermektedir. Bugün çok revaçta olan bir meslek kolu teknolojinin, bilimin hızlı gelişimi sonucunda etkisini yitirebilir. Bu da pazarda yükselmenizin önünü kesebilir. Bu nedenle iş kurmadan önce geleceğin mesleklerinin ve mesleklerin geleceğinin iyi araştırılması gerekir.
Meslek kadar sektör seçimi de oldukça önemli. Sektörlerin bugünü ve geleceği de değerlendirilmeli. Örneğin e-ticaret 5 yıl öncesinde tüketici tarafından ilgi görmezken bugün en çok talep gösterilen tüketim alanı.
Nasıl Bir İş Kurmak İstediğinizi İş Kurmadan Önce Tüm Detaylarıyla Planlayabilmelisiniz
Bir diğer önemli konu da nasıl bir iş yapmak istediğinize karar vermeniz. Bu kararı alırken kendi beklentilerinizi, kullanıcı deneyimlerini ve nasıl bir fayda sağlamak istediğinizi belirlemelisiniz. Ortalama bir gelir elde etmek ama kendi işinize sahip olmak mı istiyorsunuz? Hem iş kurmak hem de çok zengin olmak mı istiyorsunuz? Yurtiçine mi yoksa yurtdışına mı hitap etmek istiyorsunuz?
Kendi işinizi yapmak ama bunu yaparken maaşlı bir işte de çalışmak mı istiyorsunuz? Örneğin bir yeteneğiniz var ve bunu maddi kazanca dönüştürmek istiyor ama profesyonel mesleğinizi de kurumsal bir şirkette mi sürdürmek istiyorsunuz? Evden mi, internetten mi yoksa açacağınız bir ofisten mi çalışmak istiyorsunuz? Ve bunlardan hangisi sizin için daha avantajlı olacak? Tüm bunlara işe koyulmadan önce karar vermelisiniz.
İş Kurmak İsteyenler Kariyer Danışmanlığı Hizmetinden Mutlaka Faydalanmalı
Kendi işinizi kurmaya karar verdiğinizde olumlu ve olumsuz pek çok dönüş alabilirsiniz. Bunlardan bir kısmı sizi motive ederken bir kısmı yıkıcı olabilir. Ancak bu süreçte bilinçli ve avantajlı kararlar verebilmek için objektif yönlendirmelere ihtiyacınız olacaktır. Bunu ise sağlamanın en kesin yolu profesyonel danışmanlık edinmenizdir. Bu sayede alacağınız riskleri minimize etmiş ve karşılaşacağınız olası zorluklara yönelik hazırlık yapmış olacaksınız.
Aba psikoloji olarak danışanlarımızın istekleri, hayal ve hedeflerini önemsiyoruz. Talebiniz ister iş kurmak ister iş bulmak olsun yanlış kariyerin bütün hayatı negatif yönde etkileyeceğinin farkındayız. Bu bakış açısıyla sunduğumuz danışmanlık sayesinde, danışanlarımızın yeteneklerini ve beklentilerini karşılayan kariyer planları hazırlıyoruz. Keyif almadıkları ve potansiyellerini gerçekleştiremedikleri işlerde sıkışıp kalmalarını istemiyoruz.
Her an ve her yaşta ‘yeni bir kariyer planlamanın mümkün olduğuna inanıyoruz. Bu inançla, bilimsel kanıtları da dikkate alarak kendine yepyeni bir yol çizmek isteyenlere ihtiyaçları olan rotayı planlamada destek oluyoruz. Böylece alınan riskleri en aza indiriyor ve atılan her adımın proaktif olmasını sağlıyoruz.
Yeteneklerinizin, ilgi alanlarınızın ve karakteristik özelliklerinizin de mesleğinizle ve iş alanınızla uyumlu olmasını önemsiyoruz. Bu nedenle iş kurmak isteyen danışanlarımızın kariyer planlarını çıkarırken tüm bu önemli detayları sürece dahil ediyoruz. Kariyer planını belirlerken Stratejik yetenek yönetimi uyguluyoruz. Siz de girişimci olmak ve kendi işinizi kurmak istiyorsanız danışmanlık ve detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Başarılı bir kariyer için öğrencilik yıllarını verimli ve bilinçli geçirebilmek oldukça önemli. İyi bir kariyer inşa edebilmek için erken çocukluk yılları itibariyle geleceğe yatırım yapmak gerekiyor. Ancak ne çocuklukta ne de öğrencilikte üniversite sınavına hazırlanana kadar kariyere yeterli önem verilmiyor. Kariyer gelişiminin uzun vadeli emek istediğini bilen ve buna yönelik çalışan bireyler içinse uzun vadede kazanç büyük oluyor.
Öğrencilik yılları enerjinin en yüksek hayata dair sorumluluklarınsa en düşün olduğu yıllar olması nedeniyle önemli. Çoğumuz için okul arkadaşlarla bir arada olduğumuz, eğlenirken öğrendiğimiz ve deşarj olduğumuz etkileşim ortamı. Okula yönelik bu algımız akran zorbalığı, olumsuz öğretmen modeli veya okul başarısızlığı yoksa liseye kadar devam ediyor.
Lisede ise büyük bir değişim sürecinin içerisine giriyoruz. Pek çok alışkanlığımızı geride bırakıyor, sosyal çevremizi ve ortamımızı da değiştiriyoruz. Ergenliğin de bu dönemde başlamasıyla başarılı bir kariyer için yatırım yapmak bir süre daha öteleniyor. Ergenliğin getirdiği fizyolojik, hormonal, duygusal ve zihinsel değişimlere adapte olmak zaman alıyor. Bu süreçte yeni okul ortamına, arkadaşlara ve öğretmenlere de alışmak gerekiyor.
Dolayısıyla lisenin ilk yılı yeni müfredata, okul kurallarına, ortama ve çevreye adapte olmaya çalışarak geçiyor. Lisenin ikinci yılındaysa alan seçimi yapacak donanıma ulaşmış olmak gerekiyor. Alan seçimi sonucunda öğrenciler bazı meslekleri seçme alternatiflerini tamamen kaybediyor.
Seçilen alan ise ileride tercih edilecek mesleğin belirleyicisi oluyor. Ancak alan ve meslek seçimi için yeterli ön hazırlık yapılmamışsa tercih edilen alan kısa sürede hayal kırıklığına dönüşebiliyor. Alan seçiminin hatalı yapılması ve bu hataya erken dönemde müdahale edilmemesi ise olumsuz sonuçlar doğuruyor. Okul ve üniversite sınav başarısı düşüyor, hedeflenen üniversiteyi ve meslek edindirecek bölümü okumak zorlaşıyor.
Kişinin potansiyeli, beklenti ve hedefleriyle örtüşmeyen alanı/bölümü okuması başarılı bir kariyer için tehdit oluşturuyor. Peki Daha iyi bir kariyer için öğrencilik yıllarını nasıl değerlendirebiliriz? Yazımızın devamında detaylara ulaşabilirsiniz.
Başarılı Bir Kariyer İçin Okul Öncesi Dönemden İtibaren İlgi ve Beceri Alanlarınızı Keşfedin
İlgi ve beceri alanlarının keşfedilip geliştirilmesine hala yeterince önem verilmiyor. Oysa her çocuğun güçlü ve gelişime açık yönleri var. Her çocuk bir veya birden fazla alana ilgi gösterebiliyor ve beceri edinebiliyor. Doğuştan gelen ancak sonradan da geliştirilebilen bu beceriler yeterince üzerinde durulmadığındaysa kayboluyor. Bu nedenle okul öncesi eğitimden başlayarak çocuklara ilgi ve becerilerini keşfedebilecekleri alternatif zenginliğini sunmak gerekiyor.
Bir çocuk sanatta başka biri sporda veya bilimde öne çıkabiliyor. Kimisi çok yaratıcıyken kimisi çok analitik olabiliyor. Erken dönemde bu çalışmaların başlatılması öneriliyor olsa da ilgi ve becerileri keşfetmek kolay değil. Bazen çocuklar sunulan alternatiflere ilgisiz kalabiliyor. Aileler, “her yolu denedik, her şeyi yaptırdık, hiçbiriyle ilgilenmedi!” diyerek çaresiz hissedebiliyor.
Ancak unutulmamalı ki ilgi ve beceri alanlarımız oldukça geniş. Başarılı bir kariyer içinse bu alanların doğru belirlenmesi gerekiyor. Müziğe yatkınlığı olan bir çocuğu piyanoya yönlendirmek yetmez. Eğer piyano ilgisini çekmiyorsa onun ilgisi veya becerisi başka bir enstrümana yönelik olabilir. Müzik sadece enstrüman çalmaktan da ibaret değildir. Enstrüman çalmakla ilgilenmeyebilir ama çok iyi bir müzik kulağına sahip olabilir.
Eğitim Hayatınızın Başından İtibaren Araştıran, Sorgulayan ve Merak Eden Bir Öğrenci Olun
Eğitim sistemimizde yıldan yıla ezberci anlayış terk edilmeye çalışılıyor. Ancak eğitimdeki tüm gelişim çabalarına rağmen mevcut sınav sistemimiz ezberi gerektiriyor. Üniversite sınavına kadar ezberci sistem devam ederken üniversitede bir anda bu sistem terk ediliyor. Üniversitede ise ön yargı ve dogmalardan arınarak gerçeğin aranması ve eleştirel düşüncenin hakim olması isteniyor.
Ancak bu yaşa kadar bu becerilerden uzak yetiştirilmiş bireylerin üniversiteye önyargısız, eleştirel düşünebilmesi mümkün olmuyor. Bu nedenle erken yaşlardan itibaren ailelerin, öğretmenlerin çocuklara eleştirel düşünmeyi öğretmesi gerekiyor. Ancak bu şekilde başarılı bir kariyer için ihtiyaç duyulan düşünce biçimi geliştirilmiş oluyor.
Çocuklar araştırma yapmaya, sormaya ve sorgulamaya özendirilmeli. Ödevler bu kapsamda verilmeli. Fikirler tartışılmalı, geliştirilmeye çalışılmalı. Çocukların ve öğrencilerin merak eden, sorgulayan, araştıran yönleri taktir edilip, desteklenmeli.
Erken Yaşlardan İtibaren Yabancı Dilinizi Geliştirin, Farklı Diller Öğrenmeye Çalışın
İngilizcenin önemi üzerine artık konuşmak dahi zaman kaybı kabul ediliyor. Pek çok işveren İngilizce bilgisini zorunlu koşuyor. Eğitimde, sanatta, bilimde, teknolojide dünyadaki gelişmeleri takip edebilmek için de İngilizceyi iyi bilmek gerekiyor. Ana dil düzeyinde konuşulabilen İngilizce sayesinde yurtdışı eğitim almak ve hatta kariyer fırsatlarını değerlendirmek de mümkün oluyor.
İngilizce bilmek dünyanı insanı olabilmeyi kolaylaştırıyor. Ancak günümüzde sadece İngilizce bilmek de başarılı bir kariyer için yeterli değil. İspanyolca gibi İngilizceden sonra en sık kullanılan diğer dillere de yönelmek gerekiyor. İkinci, üçüncü dili seçerken seçeceğiniz mesleği, yaşamak veya okumak istediğiniz ülkeyi belirlemeniz de önemli oluyor.
Yeni dil öğrenebilmenin veya dili geliştirebilmenin en verimli olduğu dönemse yine çocukluk yılları. 12 yaşına kadar yeni bir dil öğrenmek ileri yaşlara göre çok daha kolay oluyor. Yurtdışında Üniversite Eğitimi: Karar Süreci Nasıl Olmalı? Yazımızdan da faydalanabilirsiniz.
Başarılı Bir Kariyer için Birikim Yapın
Eğitim maliyeti yıldan yıla artıyor. İstihdam olabilmek içinse kişisel ve mesleki açıdan donanımlı olmak avantaj sağlıyor. Ancak ne kişisel ne de mesleki gelişim için ortaöğretim veya üniversite eğitimi yeterli olmuyor. Eğitim sürecinde veya mezuniyet sonrasında mutlaka kurslara, sertifika programlarına katılmak gerekiyor.
Mezuniyet sonrası yeni bil dil eğitimine başlamak, yüksek lisans yapmak, kursa katılmak bütçe gerektiriyor. Ancak mezuniyetten sonra hemen iş bulmak kolay olmuyor. İş bulma sürecini hızlandırmak içinse mezunlar bir an önce eksiklerini kapatmak istiyor. Yeterli bütçe ve finansal destek olmadığında ise bu kaynak sağlanana kadar beklemek gerekiyor.
Eğitim ve gelişim için birikim yapmak ise böyle dönemlerde kurtarıcı oluyor. Ayrıca kongreler, seminerler, fuarlar gibi alanınızla ilgili etkinliklere katılmak istediğinizde de ihtiyacınız olan bütçeyi sağlayabilirsiniz.
Daha İyi Bir Kariyer İçin Diğer Önerilerimize de Bakabilirsiniz
Spor, Sanat, Kültür ve Bilim Dallarıyla da İlgilenin.
Başarılı Bir Kariyer için Stratejik Yetenek Yönetimi ile Tanışın
Tüm önerilerimiz daha iyi bir kariyer geliştirmenizi destekleyecektir. Ancak bunların yanı sıra profesyonel kariyer danışmanlığından da faydalanmanızı öneririz. Bu sayede erken yaşlardan itibaren ilgi ve beceri alanlarınızı çok daha kolay belirleyebilirsiniz. Öğrenme stiliniz, baskın zeka alanınız hakkında da bilgi edinebilirsiniz. Alan ve meslek seçimi yaparken karakteriniz, ilgi ve becerileriniz, öğrenme şeklinizle uyumlu karar alabilirsiniz.
Bilimsel ve güncel bilgilerle geleceğin mesleklerine ve mesleklerin geleceğine yönelik bilgi edinebilirsiniz. Güçlü ve gelişime açık yönlerinizi öğrenebilir, zayıf yönlerinizi kariyerinizi olumsuz etkilemeyecek şekilde düzenleyebilirsiniz. Yurtiçi eğitimin yanı sıra yurtdışı eğitim fırsatları hakkında da bilgi alabilirsiniz. Özellikle yurtdışı eğitimde çok önemli olan burs imkanlarıyla ilgili bilgi alabilirsiniz.
Başarılı bir kariyer için bir mentor ya da kariyer danışmanından destek almak süreci kolaylaştırıyor. Böylece kişiye özel kariyer planı çıkarılıyor. Kısa ve uzun vadeli hedefler belirleniyor.
Aba psikoloji uzman kadrosu her yaştan danışanına akademik ve mesleki danışmanlık sunuyor. Stratejik yetenek yönetimi çalışmamız ile kariyerinizi size en uygun şekilde planlıyoruz. Ayrıca uyguladığımız IQ, EQ, dikkat, algı, yetenek ve kişilik testleriyle çocuk, genç ve yetişkin danışanlarımızın potansiyellerini keşfediyoruz. Geleceğinizi planlarken sizinle birlikte kısa ve uzun vadeli hedeflerinizi belirliyoruz.
Kariyer planınızı yaparken mutlaka geleceğin mesleklerini ve mesleklerin geleceğini de göz önünde bulunduruyoruz. Çalışmalarımızda bilimsel kanıtlardan faydalanıyor, uluslararası düzeyde güncel gelişmeleri takip ediyoruz. Siz de başarılı bir kariyer için kendinize ve geleceğinize yatırım yapmak istiyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Alan seçimi kariyer yolculuğunun en önemli adımı. Ancak seçim sürecinin denk geldiği karmaşık yaşam dönemi seçime yeterli önemin verilememesine neden oluyor. Öğrenciler tercih sürecinde yeterli bilgi edinemeden çoğunlukla aile ve/veya öğretmenlerin yönlendirmesiyle seçim yapıyor. Kimi öğrenciler ise seçimlerinde birbirlerinin tercihlerinden etkileniyor. Oysa seçim sürecinde öğrencinin öğrenme stili, baskın zeka alanı, karakteri ve beklentileri dikkate alınmalı.
Seçim yaparken eğitim alınan okulun akademik kadrosu, sunacağı eğitim fırsatları da önemsenmeli. Öğrenciler seçimlerini bugünün koşullarına ek geleceği de değerlendirerek yapmalı. Mesleklerin geleceği ve geleceğin meslekleri iyi bilinmeli. Uluslararası sürdürülebilecek bir meslek seçimi yapılacaksa lisede alan seçerken bu kriter de göz önünde bulundurulmalı. Yurtdışı üniversite eğitimi hedefi olan öğrenciler lise yıllarından başlayarak bu hedefleri için hazırlık yapmalı.
Yurtdışı eğitim sınavları hakkında bilgi edinilmeli, AP, IB programları ve sınavları araştırılmalı. Alan seçimi yaparken mutlaka okul rehberlik biriminden veya profesyonel bir danışmanlık merkezinden de destek alınmalı. Mesleki ilgi, kişilik ve zeka testleriyle seçim süreci yapılandırılmalı. Seçim sonrası oluşacak avantaj ve dezavantajlar da değerlendirilmeli. Alan yeterlilik testinde yer alan çıkmış sorular gözden geçirilerek öğrencinin alana yeterli ilgisi olup olmadığına bakılmalı.
Öğrenci mezuniyet sonrası hangi mesleklere yönelebilir, hangi üniversiteleri ve bölümleri seçebilir araştırılmalı. Peki alan seçme nedir? Alan seçerken nelere dikkat edilmeli? Yapılan seçim kariyere nasıl etki ediyor? Doğru alanı seçmek için farklı neler yapılabilir? Yazımızın devamından detaylarıyla paylaşacağız.
Ortaöğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliği’ne göre, bir ders yılı iki dönemden oluşmaktadır. Öğrencinin bir ders yılı başarısı ise bu iki dönemin genel ortalamasına göre belirlenmektedir. 9. sınıfı tamamlayan öğrenciler artık alanlara yönlendirilmektedir. Bu süreçte öğrenciler ilgi, istek, yetenek ve derslerdeki başarı durumlarına göre alanlara yönelir veya yönlendirilir.
Yönlendirme öğrencinin ve ailenin görüşü alınarak rehber, öğretmen veya müdür yardımcısıyla yapılır. Seçim sürecinde öğrenciler Sayısal (Fen-Matematik), Eşit Ağırlık (Türkçe-Matematik), Sözel ve Dil alanlarına geçebilir. Alan seçimi bir noktada meslek seçiminin de temelini oluşturmaktadır. Öğrenciler yaptıkları seçimle ileride girecekleri üniversite sınavında sorumlu olacakları ağırlıklı konuları da belirlemektedir. Dolayısıyla öğrencinin alacağı sınav sonucu seçeceği bölümü, üniversiteyi ve başarıyı da belirleyecektir.
Öğrenciler seçimlerini eğitim yılı sonunda yapsa da eğitim yılı içerisindeki başarıları oldukça önemlidir. Çünkü seçim sürecinde alanın kaynak derslerinin yılsonu ağırlıklı ortalamasının belirli bir barajın üstünde olması gerekir. Bu nedenle öğrenciler alan seçme aşamasına gelmeden çok daha önce alan derslerine yönelik ilgiyi artırmalıdır. Alan seçme sürecinde bireyin ilgilerinin, yeteneklerinin ve mesleki değerlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Alan seçmek lisede eğitim alınacak ağırlıklı alan derslerini belirlemekten ibaret değildir. Lisenin ikinci yılına denk gelen bu önemli seçim süreci mesleki yönelimin de en önemli adımıdır. Seçim sonrasında öğrencilerin tercih edebileceği meslek grupları belirginleşmektedir. Bu da yapılan seçimin sonucunda bazı mesleklerin artık seçilemeyeceği anlamına gelmektedir.
Örneğin sözel alanını tercih etmiş bir öğrenci için tıp, matematik, işletme, mühendislik gibi bölümlere yönelmek artık mümkün değildir. Dolayısıyla tercih yaparken öğrencinin ve seçim sürecinde etkili olacak kişi ve birimlerin bilinçli olması gerekir.
Seçim Sürecinde Ailenin Bilinçli Yönlendirme Yapabilmesi Oldukça Önemli
Özellikle ailelerin bu aşamadaki sorumlulukları oldukça yüksektir. Çocuklar, erken yaşam dönemlerinden itibaren ilgi ve beceri alanlarını keşfetmek üzere yönlendirilmelidir. Mümkünse okul öncesi dönemde bu farkındalık kazandırılmaya başlanmalıdır. Çocuklara ailenin sosyo-ekonomik durumu da göz önünde bulundurularak mümkün olduğunca zengin seçenek imkanı sunulmalıdır. Sanat, spor, bilim, teknik, kültür alanlarında çocuğun ilgilerini ve becerilerini keşfetmesi desteklenmelidir.
Erken dönemlerden itibaren çocukların sorumluluk ve karar alma bilinci de desteklenmelidir. Böylece alan seçimi gibi önemli bir karar aşamasına gelindiğinde objektif değerlendirme yapabilmeleri sağlanmalıdır. Kendi kararlarını verebilen ve kararlarının getirdiği sorumlulukları üstlenebilen bireylerin yaşam doyumu çok daha yüksektir. Bu bireyler daha kolay motive olabilirken, zorluklarla da başa çıkmakta çok daha başarılı olabilirler.
Öğrencinin Öğrenme Stili ve Baskın Zeka Alanı Alan Seçimi Sürecine Dahil Edilmeli
İlgi ve becerilerin belirlenmesi kadar öğrenme stilleri ve baskın zeka alanları da oldukça önemlidir. Öğrenme stili daha çok okulun ve öğretmenlerin öğretim modeliyle alakalı katkı sağlayacaktır. Baskın zeka yönü ise alan seçme sürecinde doğrudan kişinin yönelebileceği ağırlıklı derslerin belirlenmesini sağlayacaktır. Ancak seçim yaparken sadece zeka alanını önemsemek doğru bir yaklaşım değildir.
Örneğin; Öğrencinin zekası sayısal alanı seçmek için elverişli olabilir. Ancak bu alana öğrencinin ilgisi yoksa başarı elde etme olasılığı yine düşük olacaktır. Ya da öğrencinin sayısal bölümüne ve buradan seçebileceği mesleklere ilgisi olabilir. Mesela hekim olmayı istiyor ve başarılı bir hekim olabileceğine inanıyor olabilir. Ancak zeka yönü ve akademik becerisi sayısal okumak için uygun olmayabilir.
Pek çok öğrencinin çocukluk yıllarından getirdiği “büyüyünce doktor, öğretmen, mühendis olacağım” gibi hedefleri olabilmektedir. Çocuklukta edinilen rol modeller, ailelerin yönlendirmeleri veya kulaktan dolma bilgiler bu hedefleri şekillendirmektedir. Ancak çocukluk mesleklerle ilgili oldukça yüzeysel bilginin sahip olunduğu dönemdir. Doktorlar insanları iyileştirir, öğretmenler okuma yazma öğretir, polisler suçluları yakalar gibi.
Çocuklar çoğunlukla liseye gelene kadar meslek sahibi olabilmenin gerisinde yatan akademik çabayı ve gereklilikleri bilmemektedir. 9. Sınıfta alınan eğitim alan seçimine yönelik bilgi geliştirilmesini sağlamaktadır. Öğrencilerin bazı derslerde daha iyi ve ilgili olması bazılarında ise zorlanması seçimlerinde ayrışabilmelerini sağlamaktadır. Dolayısıyla çocukluktan itibaren doktor olma hayali olan bir öğrenci sayısal derslerde zorluk yaşıyorsa seçimi değişebilmektedir. Bu da sürecin kabullenilmesini zorlaştırmaktadır.
Hayalinin dışında kalan bir alana yönelmek öğrencinin kendisini başarısız hissetmesine neden olabilmektedir. Bu hayal kırıklığının yaşanmaması için erken dönemlerden itibaren mesleki ilgi ve yetenek üzerine çalışılmalıdır.
Öğrencinin Karakteristik Yapısı da Seçim Sürecinde Dikkate Alınmalı
Alan seçerken öğrencinin akademik becerisi, başarısı, ilgileri kadar karakteri de göz önünde bulundurulmalıdır. Mesleklerin çalışma koşulları, içerikleri ve işleyişleri doğrudan karakterle ilgilidir. Örneğin; düzen seven, rutinlerinin bozulmasından hoşnut olmayan biri seyahat veya esnek çalışma saatlerinden hoşnut olmayabilir. Kişilik Özelliklerine Göre Meslek Seçimi Yapmak ve Beş Faktör Kuramı: Kişiliğe Göre Meslek Seçimi yazılarımızdan da faydalanabilirsiniz.
Mesleklerin Geleceği ve Geleceğin Meslekleri Yeterince Bilinmiyor
Ne öğrenciler ne de aileler seçim yaparken bu kriteri yeterince göz önünde bulundurmuyor. Mevcutta popüler ve iş yapan meslekleri hepimiz biliyoruz. Ancak dünya çok hızlı değişiyor, evriliyor. Artan nüfus ve nitelikli insan gücü, buna karşılık artan akıllı sistemler ve yapay zeka işsizlik oranlarını yükseltiyor. Her yıl yeni üniversiteler açılıyor ve aynı bölümlerden sayısız öğrenci eğitime başlatılıyor veya mezun ediliyor.
Lisans eğitiminin 4 yıl olduğunu kabul edersek eğitime başlandıktan 4 yıl sonra belki de o meslekle ilgili ihtiyaç çoktan karşılanmış oluyor. Bu da alan seçimi yaparken mesleklerin geleceğini ve geleceğin mesleklerini iyi bilmeyi gerektiriyor. Bin bir heves ve heyecanla başlanan üniversite eğitimi mezuniyet sonrasında hüsranla sonuçlanabiliyor.
Düşük maaşlar, uzun ve sancılı iş arama süreci nitelikli eğitim almış öğrencileri dahi kapsayabiliyor. Bu nedenle seçim sürecinde yöneleceğimiz alan kadar bu alanı seçtikten sonra seçebileceğimiz meslekleri de öğrenmeliyiz. Meslek alternatiflerini öğrendikten sonra bu mesleklerin gelecekteki potansiyelleri, istihdam olanakları öğrenilmeli. Aynı şekilde seçilen alandan yola çıkarak yeni gelişen ve gelişecek olan meslekler de öğrenilmeli.
Alan Seçimi Yaparken Yapay Zekanın Meslekler Üzerindeki Etkisi Göz Önünde Bulundurulmalı
Yapay zekanın meslekler üzerindeki olumlu ve olumsuz etkilerinin sadece sayısal bölümleri kapsadığı yanılgısına kapılabilirsiniz. Ancak sayısal, sözel ayrımı yapılmaksızın yapay zekalar gelecekte pek çok mesleğin kaderini değiştirecek. Nitelikli insan gücüne ihtiyaç duyulan birçok meslek yapay zekalara devredilecek. Bugün psikolojik danışmanlığın dahi yapay zeka aracılığı ile sağlanabileceği öngörülüyor.
Günümüzde dahi pek çok meslek akıllı sistemlerin ve teknolojik aygıtların kullanımı ile sürdürülüyor. İnsan gücü ise denetim aşamasında rol oynuyor. Dolayısıyla sağlıktan, eğitime, sanayiden, üretime kadar pek çok alanda yapay zekanın etkisini göreceğiz. Bu da alan seçimi yaparken yapay zeka gelişmelerinin de meslekler üzerindeki etkisini göz önünde bulundurmayı gerektiriyor.
Alan Seçimi Kariyer Yolculuğunu Nasıl Etkiliyor?
Daha öncede belirttiğimiz gibi alan seçmek meslek seçimi yapmanın ilk adımı. Yöneldiğimiz alan seçebileceğimiz meslekleri de sınırlandırmış oluyor. Bu nedenle alan seçtiğimizde kariyer yolculuğumuzun da yönünü belirlemiş oluyoruz. Bu yolculuğa başladıktan sonra dönüş yapabilmek ise kolay değil. Bir alana yöneldiğinizde lise eğitiminizin büyük bölümünü bu alana yönelik eğitim alarak geçirirsiniz. Dolayısıyla diğer alanlara yönelik sınırlı bilgi edinme imkanınız olacaktır.
Üniversite sınavına hazırlanırken alanınızı doğru seçerseniz sınav sonucunuzdan alacağınız verim de o kadar yüksek olacaktır. Ancak sınava hazırlık sürecinde farklı bir alandan sınava hazırlık yapmaya karar verirseniz alan içinden olanlara yetişmeniz zorlaşır. Açıklarınızı kapatmanız için çok daha fazla zaman ve efor harcamanız gerekir.
Kimi zaman öğrenciler üniversite eğitimi sürecinde alan seçimi ve mesleğin hatalı olduğunu fark edebilmektedir. Bu aşamadan sonra değişiklik yapmak hala mümkün olsa da kaybedilecek zaman ve harcanacak efor oldukça yüksektir. Yeniden üniversite sınavına hazırlanmak ve yeniden eğitim almak gerekebilmektedir. Kimi durumlarda çift ana dal, yan dal, yüksek lisans gibi alternatif programlarla bu ihtiyaç karşılanmaktadır.
Z kuşağı alan ve meslek seçimi konusunda geçmiş kuşaklara göre çok daha bilinçlidir. Hali hazırda meslek sahibi olan daha eski kuşak mensuplarının ise mesleki doyumu daha düşük bulunmaktadır. Bu da çalışanların kariyerlerinde değişikliğe gitmek istemelerine veya hedefledikleri kariyer başarısını elde edememelerine neden olmaktadır. Sık iş değiştirme, düşük performans, mesleki mutsuzluk kişisel hayata da etki etmektedir.
Aile içi ilişkiler, sosyal yaşam iş hayatındaki olumsuzluklardan etkilenebilmektedir. Mesleki doyumsuzluk stresle ve zorluklarla başa çıkabilmeyi de zorlaştırmaktadır.
Doğru Alan Seçimi İçin Kariyer Danışmanlığı
Alan ve meslek seçimi bireyin bugününü değil bütün ömrünü, yaşam standardını, koşullarını ve çevresini belirlemektedir. Bu nedenle seçim süreci sınırlı bilgi ve yönlendirme ile yürütülmemelidir. Günümüz koşullarında doğru bir alana ve mesleğe yönelmek çok yönlü değerlendirme yapabilmeyi gerektirmektedir.
Seçim yaparken bilimsel verileri, alan çalışmalarını takip edebilmek, ileri görüşlü olmak ve kendini iyi tanımak gerekmektedir. Bunların hepsini ise tek başına yapmak kolay değildir. Okulun, rehberlik servisinin alan seçimiyle ilgili yeterli hazırlığı ve çalışması yoksa öğrencinin yükü artmaktadır. Bu süreçte hatta çok daha öncesinde profesyonel kariyer danışmanlığı almak daha doğru seçim yapabilmeyi kolaylaştırmaktadır.
Hatta günümüzde mentor desteği alan öğrenci sayısı da oldukça fazladır. Özellikle yurtdışı eğitim isteyen, uluslararası düzeyde bir mesleğe yönelmeyi planlayan öğrenciler daha bilinçli tercih yapmalıdır. Yurtdışı eğitim ve burs fırsatlarının takibinin yapılması, sınavlara hazırlanılması için yurtdışı eğitim danışmanlığı alınabilir.
Aba psikoloji uzman kadrosu her yaştan danışanına akademik ve mesleki danışmanlık sunuyor. Stratejik yetenek yönetimi çalışmamız ile kariyerinizi size en uygun şekilde planlıyoruz. Ayrıca uyguladığımız IQ, EQ, dikkat, algı, yetenek ve kişilik testleriyle çocuk, genç ve yetişkin danışanlarımızın potansiyellerini keşfediyoruz. Siz de doğru alan seçimi yapmak ve kariyerinizi yapılandırmak istiyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz.