Erteleme Davranışı İle Nasıl Başa Çıkılır? 

Erteleme davranışı günümüzde pek çok kişide kendini gösterir. Günlük hayatta yapacaklarımızdan başlayarak, alacağımız eğitimlere kadar birçok şeyi ertelemek isteyebiliriz. Ancak erteleme davranışı tamamen psikoloji kavramıyla ilintilidir. O halde erteleme davranışının sebepleri nelerdir? Erteleme davranışı ile nasıl başa çıkarız? Sırayla açıklamaya ne dersiniz? 

Erteleme Davranışının Sebepleri Nelerdir? 

Ertelemek hem iş yaşamında hem de günlük hayatta dönem dönem verimimizi düşüren bir davranıştır. Ertelemenin sebepleri herkes için farklıdır. Her birini şu şekilde ele alabiliriz.

Yetiştirilme Tarzı

Erteleme davranışını etkileyen en önemli faktörlerden birisi kişinin yetiştirilme tarzıdır. Kimi insan erteleme davranışı büyüme sürecinde ailesinden öğrenir. Bu doğrultuda anne babalar kendi geçmişlerini değiştiremeseler de tutumlarına dikkat etmeleri önemlidir. Anne baba erteleme davranışı konusunda kendini geliştirmeli ve olası durumların çocuklarının yaşamasını önlemelidir. 

Kişilik Özellikleri 

Erteleme davranışına yol açan sebeplerden biri de kişilik özellikleridir. Geçmiş hayatında olumsuz ve mutsuz olan kişilerin erteleme alışkanlığı daha fazladır. Dolayısıyla geçmiş deneyimlerimizle birlikte gelecek beklentilerimizin davranışlarımız üzerindeki etkilerini düşündüğümüzde,  erteleme davranışımızın sebepleriyle ilgili farkındalığımız artacaktır. 

İçsel Çatışmalar

Kişi bir işte başarısız olacağı endişesini taşıdığında daha sık erteleme davranışında bulunur. Özellikle birey mükemmeliyetçi bir karaktere sahipse, daha iyiye ulaşma çabasıyla işini ve sorumluluklarını ertelemeye meyillidir. Ayrıca başarısızlıktan korktuğu için de bir işe girişmek yerine ertelemeyi ya da hiç denememeyi tercih edebilir. Bu gibi durumlarda içsel çatışmalara kulak vermek ve tekrar eden şeyler olup olmadığını anlamak önemlidir. Böylece erteleme davranışının sebepleri derinlemesine anlaşılabilir. 

Yapılan birçok araştırma erteleme davranışının kronik olarak deneyimlendiğini, suçluluk duygusal depresyon, akıl dışı düşünme ve kaygı gibi etkenlerle ilişkili olduğunu gösterir. 

Erteleme Davranışı İle Nasıl Başa Çıkarız? 

Erteleme davranışı ile başa çıkmak için öncelikle durumun farkına varmak gerekir. Öncelikle hangi durumlarda ve zamanlarda erteleme davranışı içine girdiğinize dikkat etmelisiniz. Kendinize karşı dürüst olmak yapacağınız işi bilinçli mi yoksa bahane bularak mı ertelediğinizi anlamanızın ilk yoludur. Sorumluluklarınızı ve yapmanız gerekenleri ertelediğinizi anlamanız durumunda şu yöntemleri kullanabilirsiniz. 

  • Yapacağınız işi minik parçalara bölün. Büyük hedeflerden ziyade kendiniz adına idare edebileceğiniz küçük parçalar üstünde çalışarak daha güvenli ilerlemeniz mümkün. 
  • Kendinize belirgin ve gerçekçi bir zaman dilimi koymaya çalışın. Hem işinizi hem de zamanınızı yapılandırmak hedefinize odaklanmanızı kolaylaştırır. 
  • Gerekli durumlarda hayır demeyi öğrenin. Potansiyelinizin üzerinde görev almamak adına ilk sıradaki işlerinizi bitirmeden önce sizden istenen fazla sorumluluklara hayır diyebilirsiniz. 
  • Yardım istemekten çekinmeyin. Ertelemenizi ve bahane yaratmanızı kabul etmeyecek birinin desteğine başvurabilirsiniz. Çevrenizdekilerin desteğini almak ve amacınızı düşünmenin yanında durumunuzu açıkça dile getirmek de kendinize verdiğiniz sözü tutmanıza fayda sağlayacaktır. 
  • Bir uzmana başvurarak duygu, düşünce ve davranışlarınızla ilgili farkındalık kazanın. 
Read More

Özgüven Eksikliği

Özgüven eksikliği çocuklarda çok sık rastlanan durumlardan biridir. Özgüveni düşük olan çocuklar genellikle çekingendir. Kendilerini yetersiz bulurlar ve sevilmediklerine inanırlar. Bu yüzden kalabalıklardan uzak dururlar. Arkadaş edinmede zorluk yaşarlar. O halde özgüven eksikliği yaşayan çocuklar nasıldır? Çocuklardaki özgüvensizlik neden kaynaklanır? Çocuklarda özgüven eksiklikleri nasıl giderilir? Sırayla inceleyelim. 

Özgüven Eksikliği Yaşayan Çocuklar Nasıldır? 

Özgüven eksikliği yaşayan çocukların büyük bölümü kendini ifade etmekte zorlanırlar. Özellikle sınıf ortamında çok fazla aktif değillerdir. Bir konu hakkına bilgi sahibi olsalar dahi kendilerine güven duymadıklarından dolayı söz almaya çekinirler. Bu durum da derslerinde yeterince başarı gösterememelerine yol açar. Sosyal ortamlarda çekingen tavırlar sergiledikleri için bir süre sonra izole olmuş şekilde yaşarlar. Özgüven eksikliği olan çocuklar dışarıdan uslu ve uyumlu görünürler. Fakat böyle görünmelerinin asıl sebebi kendilerine güvenmedikleri için bulundukları ortamda ses çıkarmamalarıdır. 

Çocuklardaki Özgüven Eksikliği Neden Kaynaklanır? 

Çocuklarda özgüven eksiklikleri için en belirgin sebeplerinden bir tanesi sevgisizliktir. Aile içi şiddete maruz kalan ya da huzurlu bir aile ortamında yetişmeyen çocukların büyük çoğunluğu özgüvensiz yetişir. Bunun yanında kıyaslama da özgüveni olumsuz yönde etkileyen faktörler arasında öne çıkar. Sürekli olarak kardeşleri, kuzenleri ya da arkadaşları ile kıyaslanan çocuklarda özgüven eksikliği kendini gösterir. Ayrıca küçük yaşta zorbalığa maruz kalan ya da alay edilen çocukları da aynı sınıfa dâhil edebiliriz. Son olarak anne babanın çocuğa karşı aşırı koruyucu bir tutum sergilemesi, baskı uygulaması ve aşırı titiz tutuma girmesi de özgüveni tetikleyen durumlardandır.

Çocuğun Özgüven Sorunu Yaşadığını Nasıl Anlarsınız? 

  • Başarısızlık konusunda korkular üretiyorsa, 
  • Sorumluluk duygusundan kaçıyorsa, 
  • Güvendiği kişilerden ayrılırken problem yaşıyorsa, 
  • Kendini her anlamda yetersiz görüyorsa, 
  • Hayır demeye çekiniyorsa, 
  • Arkadaşları tarafından dalga geçiliyorsa, 
  • Kendini ve fiziksek görünümünü beğenmiyorsa, 
  • Karar verme aşamasında zorluk çekiyorsa, 
  • Olumlu taraflarını görmezden gelip, sürekli olumsuz yanlarına odaklanıyorsa,

Çocuğunuz özgüven sorunu yaşıyor demektir. Bu noktada “Çocuğumun özgüvenli olması için neler yapmalıyım?” sorusunu kendinize sormalı ve bu doğrultuda ilerlemelisiniz. 

Özgüven Çocuklarda Nasıl Gelişir? 

Çocuklarda özgüveni geliştirmenin çeşitli yöntemleri vardır. Bunları aşağıdaki gibi maddeleyebiliriz. 

  • Her şeyden önce anne ve babalar çocuğunda gördüğü özgüven eksikliğinin sebeplerini araştırmalıdır. Sonrasında uygun bir şekilde çözüme kavuşturma yoluna gitmelidir. 
  • Çocuklardaki olumsuz yönlerden ziyade olumlu yönlere odaklanmalı ve iyi yaptığı şeyler takdir edilmelidir. 
  • Aileler çocuklarına destek vermeli ve onları karşılıksız sevdiğini hissettirmelidir. 
  • Bir problem olduğunda mutlaka çocukla konuşmalı, birlikte zaman geçirmeli ve duygu düşüncelerini ifade etmesini sağlamalıdır. 
  • Arkadaşlık kurmaya teşvik etmeli fakat baskı yapılmamalıdır. 
  • Özgüveninin gelişmesi adına çeşitli sosyal faaliyetlere, kurslara katılması yönünde teşvik edilmelidir. 
  • Anne babalar çocuklarına tehdit içerikli cümleler kurmaktan kaçınmalıdır. 
  • Çocuklara küçük küçük sorumluluklar vererek özgüveninin pekişmesini desteklemek gerekir. 
Read More

En Doğru Üniversite Tercihini Nasıl Yaparız? 

Liseden sonra üniversite tercihi önemli bir süreçtir. Çünkü yanlış seçim yapmak kişinin bütün hayatını etkileyecektir. Öğrenci üniversite hazırlık döneminde ne istediğine doğru karar vermeli ve kendine o yönde bir çalışma planı hazırlamalıdır. Bu noktada ebeveynlere önemli roller düşüyor. 

Üniversite Tercihlerinde Anne Babaların Rolü 

Gençlerin üniversiteye hazırlanırken karar verme süreçlerinde ailelerin rolü büyüktür. Pek çok konuda olduğu gibi bu dönemde de ailelerinden etkilenebilirler. Anne babaları her şeyden önce dinleyip kararlarına saygı duymak önem taşıyor. Ancak üniversite seçimi tamamen kişinin kendi hayatını içine alıyor. Dolayısıyla ailelerin adayları strese sokmak yerine sakinleştirmesi ve destek olması gerekiyor. Ebeveyn çocuğun okumayı istediği bölümü kendi içlerinde reddedebilir. Bu doğrultuda yapıcı bir tutum sergilemeli ve onun gelecek hayallerini anlamaya yönelik iletişim kurmalıdır.

Üniversite Tercih Sürecinde Etkili Olan Faktörler

Üniversite tercihi kişinin gelecek hayatında yapacağı mesleği içine alır. Okuduğu bölüm tüm yaşamını etkileyecektir. Dolayısıyla doğru seçim yapması önemlidir. Üniversite tercih sürecinde anne babaların rolü dışında etkili olan diğer faktörleri şu şekilde sıralayabiliriz. 

  • İstek ve Hayaller
  • Ailenin Maddi Durumu 
  • Kişinin yeterlilik derecesi ve özellikleri 
  • Başarılı olduğu dal (Sözel, Sayısal) 
  • Seçtiği mesleğe toplumun duyduğu ihtiyaç

Üniversite Tercihinde Yeteneklerin Rolü 

Bireyler üniversite tercihlerini genellikle başarılı oldukları dal bazında yaparlar. Sözel bölümde kendini gösteren bir kişi edebiyat öğretmenliği, radyo televizyon, gazetecilik gibi bölümlere yönelir. Aynı şekilde sayısalı yüksek çıkan kişiler de, mühendislik, matematik ve doktorluk gibi dalları seçerler. Ancak doğru üniversite tercihinde sadece alanlar yeterli değildir. Sayısalı güçlü olan kişinin müziğe yeteneği olabilir. Sözeli ağır basan kişinin de matematiksel zekâsı öne çıkabilir. Psikoloji ve felsefe gibi dallarda başarı gösterebilir. Dolayısıyla aileler çocuklarının yeteneklerini ve ilgi alanlarını olabildiğince erken keşfetmelidir. Çocuk yalnızca yeteneği olan alana göre çalışmak da isteyebilir. 

Üniversite Tercihinde Kişilik Özellikleri Ne Kadar Etkili? 

Üniversite tercihinde kişilik özellikleri es geçilmemelidir. Sabırlı olmak, soğukkanlı tutum göstermek, sinirli olmak, fevri davranmak, içe dönüklük, dışa dönüklük bazı kişilik özellikleri arasındadır. Örneğin; doktor olmak isteyen kişinin ani gelen durumlar karşısında sakinliğini koruması önemlidir. Heyecan ve rehavete kapılmaması gerekir. Aynı şekilde içe dönük bir karakterin halkla ilişkiler okuması da doğru olmayabilir. 

Üniversite Tercih Döneminde Hangi Soruları Sormalıyım? 

Üniversite tercih döneminde hem öğrencinin hem de ailenin sorması gereken bazı sorular vardır. Aile tutumu ile birlikte ekonomik ve faaliyetler anlamında üniversiteler arasındaki farkı anlamak gerekir.

  • Tercih edeceğim üniversitenin okuyacağım bölümünde kaç eğitmen var? 
  • Okumayı düşündüğüm üniversitenin teknik yeterlilikleri nasıl? 
  • Üniversitede akademik kaynaklar yeterli mi? 
  • Sosyal faaliyetler beklentimi karşılayacak düzeyde mi? 
  • Okumak istediğim üniversitenin ekonomik şartları elverişli mi? 

Yukarıda sıraladığımız sorular üniversiteye göre arttırılabilir. Tercih sürecinde öğrencinin bu sorulardan haberdar olması adına aile tutumu önemlidir. Süreci daha kolay geçirmenin etkin yollarından bir tanesi de terapidir. ABA Psikoloji gençlerin hazırlık süreçlerinde daima yanında. 

Read More

Kariyerimizi Hangi Yaşta Planlamalıyız? 

Kariyer planlaması bireylerin yaşamlarındaki önemli süreçlerden birini kapsar. Her çocuk ya da genç öğrencilik dönemleri sonrasında bir şekilde iş hayatında atılacaktır. Kariyer planlamasında kişilik özelliklerinden mesleki yeterliliklere kadar pek çok faktör etkilidir. Kimi araştırmalara göre bireyler kariyer planlamalarını üniversite seçim sürecinde yapılmalıdır. Fakat bazı beyin araştırmaları da gençlerin yeteneklerinin küçük yaşta belirlenmesi gerektiğine işaret eder. Çünkü anne babalar çocuklarının yeteneklerini erkenden keşfetmesini sağladığı takdirde, onları doğru alanlara yönlendirebilir. Öyleyse kariyerimizi hangi yaşta planlamalıyız? Yeteneklerimizin kariyer planlamasına etkisi nedir? 

Yeteneklere Göre Kariyer Planlaması

Bireylerin yetenekleri ortalama 5 ve 7 yaş aralığında kendini göstermeye başlar. Örneğin; müziğe eğilimli bir çocuk seslere ve notalara karşı daha duyarlıdır. Aynı şekilde spora ilgi duyan bir çocuk da koşmaya ve hareket etmeye meyillidir. Aileler çocuklarındaki cevheri fark ettikleri takdirde, onları yeteneklerine yönlendirebilecekleri gibi bir uzmandan da fikir alabilirler. Böylece bireyler küçük yaşlarda yetenekleri bazında kariyer planlama fırsatı kazanmış olur. Son dönemdeki araştırmalar yeteneklerin doğuş itibariyle var olup, 15 yaşına kadar da gelişim dönemini tamamladığına işaret eder. Gençler adına önemli olan yetenek ve ilgi arasındaki bağlantıların 15 yaşında son şeklini aldığını vurgulayabiliriz. Yetenek dediğimizde ilk aklımıza gelen kavramlar ise sanat, bilim ve matematiktir. Fakat bireyin karakter özellikleri özünde kendi yeteneklerini gözler önüne serer. 

Kariyer Planlama Sürecinde Öne Çıkan Karakter Özellikleri 

Kariyer planlama sürecinde öne çıkan karakter özellikleri şu şekildedir; 

  • İçe Dönük Karakter
  • Dışa Dönük Karakter
  • Ekip Çalışmasına Yatkın Olma
  • İlişki Problemlerini Çözümleyebilme
  • Sonuç Odaklı Strateji Geliştirme Kabiliyeti
  • Detaylara ve Bütüne Odaklanma

Yukarıda sıraladığımız karakter özellikleri çok erken yaşlarda kendini gösterir. Ebeveynler çocuklarını doğru yönlendirdiği takdirde, karakter özelliklerine göre beliren yetenekleri de gelişmeye başlar. Unutmamak gerekir ki kariyer planlaması anaokulundan başlayıp, hayatımız boyunca devam eder. Dolayısıyla bireylerin mesleki ilgileri, zihinsel yetenekleri, akademik başarıları ve ailelerin kültürel özellikleri kariyer planlamasında önemlidir. 

Kariyer Planlama İçin Doğru Yaş Nedir? 

Karakter özellikleri ve yetenekleri baz aldığımızda kariyer planlamasının adımlarını doğru yöntemlerle küçük yaşlarda atmak mümkündür. Kişi yeteneklerine göre bir meslek seçimi yaptığında üniversite eğitimini de aynı doğrultuda tamamlayacaktır. Okuduğu bölüm çerçevesinde 1.sınıf itibariyle kariyer planlamasına başlaması ona zaman kazandıracaktır. Birey alanıyla ilgili etkinliklere ve fuarlara katılarak kariyer inşa sürecini başlatabilir. Aynı zamanda öğrencilik döneminde yapacağı stajlar sayesinde de yavaş yavaş deneyim elde eder. Böylece kişinin 18-19 yaşlarında girişkenliği artacak, sosyalleşmesi ve etkili iletişim kurması kolaylaşacaktır. Profesyonel iş hayatına karşı hazırlıklı bir profile bürünür. Sadece iyi bir meslek seçimi ve kariyer planlamasında yol alabilmek adına ailelerin çocukları erkenden fark etmesi önemlidir. Çünkü kişi yanlış alan üzerine gittiğinde, hayat boyu kendisini etkileyecektir. 

 

Birçok konuda sizlere ışık tıutacak Aba Psikoloji blog sayfamızı linke tıklayarak inceleyebilirsiniz

Read More

Çoklu Zeka Testleri Nelerdir?

Çocuklara yönelik çoklu zeka testleri nedir? Sorusunu pek çok ebeveynin araştırma alanını kapsar. Çocuğun zeka alanlarını belirlemek ve ilgi alanlarını saptamak için çoklu zeka testleri uygulanır. O halde öncelikle çoklu zeka nedir? Yakından inceleyelim. 

Çoklu Zeka Nedir?

Howard Garner ve onun Harvard Üniversitesi ekibi 1980’li yıllarda zekanın tek değil birden fazla yolu olduğu fikrini öne sürdüler. Bunun sonucunda zekayı bir kapasiteden ziyade çoklu kapasite olarak tanımladıklarını söyleyebiliriz. Bu teoriye göre zekâ, sorunları çözme, etkili ürünler yaratma ve yeni problemler yaratma potansiyeli olarak ortaya çıkar. 

Çoklu Zeka Testleri Neleri Kapsar? 

Çoklu zekâ testi kuramı sayesinde günümüzde birçok farklı zekâ çeşidi olduğu anlaşılabilir. Howard Garner’a göre sekiz adet zekâ türü mevcuttur; 

Mantıksal ve Matematiksel Zeka

Mantıksal ve matematiksel zekası kuvvetli olan kişiler, yüksek oranda eleştirel düşünme yeteneğine sahiplerdir. Matematik ve mantığı doğru biçimde harmanlayabilirler. 

Müziksel Zeka

Müzikal zekâ isminden anlayabileceğimiz gibi notalara, seslere ve bestelere duyarlı kişilerde kendini gösterir. Müzikal zekâya sahip kişiler şarkı söyleyebilecekleri gibi kolaylıkla enstrüman öğrenebilirler. Ayrıca beste yapmada son derece becerikli olduklarını söyleyebiliriz. 

Görsel Uzamsal Zeka

Çoklu zekâ çeşitleri içerisinde görsel uzamsal zekâ; tamamen zihinde resim çizme yeteneği ile alakalıdır. Günümüzde çok satan bilim kurgu yazarları görsel uzamsal zekâ sınıfında sayılabilir.  Çünkü zihinlerinde çizdikleri taslakları başarılı biçimde kâğıda dökebilirler. 

İçsel Zeka

İçsel zekâ özelliği gösteren kişilerin farkındalıkları yüksektir. Zayıf taraflarını tanıyıp keşfedebilecekleri gibi bu tarz durumlarda nasıl tepki vereceklerini iyi kestirebilirler. Ayrıca harekete geçirecekleri eylemleri de uzun ve kısa vadeli diye detaylı planlama eğilimleri vardır. 

Kişilerarası Zeka

Dışa dönük, kendini rahatça ifade eden ve özgüveni yüksek bireyler, kişilerarası zeka sınıfında yer alır. Özellikle grup çalışmalarında çok başarılı olduklarını söyleyebiliriz. Başka insanların ruh hallerini ve duygularını okuma yeteneğine sahiplerdir. Yüz ifadelerinden kişilerin ruh durumlarını kolaylıkla çözebilirler. 

Kinestetik-Bedensel Zeka 

Kinestetik-bedensel zeka türü özelliği gösteren bireyler, fizikselliği içeren her konuda başarı sağlarlar. Günümüzde isim yapmış başarılı sporcuları bedensel zekâ türü çerçevesinde örnek verebiliriz. 

Sözel Zeka

Sözel zekâ sınıfına mensup kişilerin kelimelerle kusursuz bir ilişkileri vardır. Ne zaman hangi kelimeleri kullanacaklarını iyi bilirler. Bunun yanında kelimeleri kolaylıkla ezberleyebilme eğilimleri vardır. Kurduğunuz cümleleri, söylediğiniz sözleri unutmayan bir arkadaşınız varsa, muhtemelen sözel-dilbilim zekâ türüne sahiptir. 

Naturalist Zeka (Doğa Zekası)

Gardner’ın araştırmaları kapsamında zekâ boyutlarına en son eklenen natüralist zekâ, doğada yalnız kaldıklarında en iyi adapte olabilecek kişileri tanımlar. Çocukluk döneminde izcilik ya da çobanlık yapmış, ebeveynleriyle avcılık trekking gibi aktivitelere katılmış kişilerin natüralist zekası yüksektir. Üstelik bu kişiler bitki ve hayvanlarla ilgilenmekten de büyük ölçüde keyif alırlar. Yetişkinlik dönemlerine biyolog, zoolog ve antropolog olabilirler. 

Birçok konuda sizlere ışık tıutacak Aba Psikoloji blog sayfamızı linke tıklayarak inceleyebilirsiniz

 

Read More

Yetişkinler kadar çocuklarda kendilerince sorunlar yaşayabilen bireylerdir. Fakat çocuklar yetişkinlere nazaran daha hassas bir yapıda olduklarından, sorunlarına erkenden müdahale etmek gerekir. Aksi takdirde sorunları içselleştirebilir ve ilerde daha büyük hasarlar ortaya çıkabilir. Sadece, çocukların iletişim becerileri yetişkinlerden biraz daha farklıdır. Çocuklarla etkili iletişim kurmanın en iyi yolu oyun terapisidir. 

Oyun terapisi, çocukların duygu ve düşüncelerini oyun yoluyla ifade etme biçimidir. Kurdukları oyun sayesinde dünyayı, duygu düşüncelerini, ihtiyaç ve arzularını gösterirler. Başka bir deyişle, insan olmanın bütün ruhsal süreçlerini oynadıkları oyunla ortaya koyarlar. O halde oyun terapisinin faydaları nelerdir? Yakından inceleyelim. 

Oyun Terapisinin Faydaları 

Oyun terapisi çocukların problemlerini çözmede en iyi yöntemlerden biridir. Oyun terapisinin çocuğa faydalarını ise şu şekilde ele alabiliriz. 

  • Çocuklar yaşadıkları problemlerle mücadele etme gücü kazanırlar. 
  • Kendilerine güvenmeyi öğrenirler. 
  • Çocuğa sorumluluk duygusu aşılar. 
  • Korkmamayı öğrenirler. 
  • Oyun terapisi sayesinde çocuklar, hem yetişkinlerle hem de diğer çocuklarla güçlü ilişkiler kuracak hale gelirler.
  • Çözüm üretme yetisi kazanırken, gelecekte karşılarına gelecek sorunlarla başa çıkabilirler. 

Oyun Terapisi Hangi Yaşlarda Uygulanır? 

Oyun terapisi hangi yaşlarda uygulanır? Anne babaları düşündüren sorulardan biridir. Literatür bazında oyun terapisinin 2 ve 12 yaş arasındaki çocuklara uygun olduğunu söyleyebiliriz. Özünde oyun terapötik bir araçtır. Dolayısıyla bu terapi yönteminin de belli bir yaş sınırı yoktur. Üstelik günümüzde birçok terapist oyun terapisini yetişkinler üzerinde de kullanabilir. 

Hangi Durumlarda Oyun Terapisi İşe Yarar? 

Oyun terapisi travmatik deneyim yaratan ya da yaratmaya meyilli her koşulda işe yarar. Özellikle zorbalığa uğrayan çocuklarda çabuk sonuç verir. Aynı zamanda zorbalık yapan, anne-babası boşanmış ve yas-kayıp yaşayan çocuklar üzerinde de etki gösterir. Ayrıca akademik başarısızlık, kardeş kıskançlığı, yalan ve hırsızlık gibi durumlar için de oyun terapisi en iyi yöntemdir. Onun dışında oyun terapisinin işe yaradığı durumlar şöyledir;

  • Kaygı Bozukluğu,
  • Hiperaktivite ve Dikkat Eksikliği,
  • Tırnak Yeme, Parmak Emme, Saç Yolma ve Tik, 
  • Duygusal, Fiziksel ve Cinsel İstismar Travmaları.

Oyun Terapisinin Ebeveynlere Faydaları Nelerdir?

Anne babalar oyun terapisi sayesinde çocuklarının iç dünyasını keşfederler. Çocuğun verdiği sesli ya da sessiz mesajları duyarak onun dilini kullanabilirler. Yanlış davranan ebeveynler ise tutumlarını fark edip, sağlıklı bir tavır içine girmeyi seçebilirler. Çocuklarıyla iletişim kurarken düştükleri hataları düzeltebilirler. Kendi çocukluklarının bugünkü tutumuna ne ölçüde yansıdığını görürler. Dolayısıyla ebeveynler çocuklarıyla daha kaliteli zaman geçirme yoluna giderler. 

ABA Psikoloji uzman kadrosu eşliğinde çocukluk çağı travmaları üzerinde oyun terapisi ile özenle çalışır. Sizde çocuğunuzun sorunlarıyla daha güçlü başa çıkıp, kendini rahat ifade edebilmesini istiyorsanız ABA Psikolojiye başvurabilirsiniz. Oyun terapisi ile birlikte çocuklarda uyguladığımız dikkat, yetenek ve kişilik testleri hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz. 

Read More

Stratejik Yetenek Yönetimi ve Kariyer Danışmanlığı Nedir? 

  1. yüzyılda anne babalar için çocuklarının yeteneklerini, ilgi alanlarını ihtiyaçlarını belirlemek önemli bir görev haline geldi. Bu doğrultuda stratejik yetenek yönetimi bireyin nasıl bir yol haritası izlemesi gerektiği konusunda sizlere rehberlik ediyor. Başka bir deyişle bireylere gerçekte bilgi ve becerilerinin neler olduğunu gösteriyor. 

SYYK Neden Önemli? 

Günümüzde herkes kendindeki beceri ve yetenekleri doğru bir şekilde keşfetmeyi ister. Akademik hedeflere ulaşabilmek adına da belirlediğiniz hedeflerin kişisel özelliklerinizle uyumlu olması şarttır. Bu test ile mutsuz ya da başarısız bireylere dönüşmemek için tümevarım yöntemi kullanılır. Ardından ilgi alanlarından, becerilerden ve ihtiyaçlardan hareketle bir hedefe yönlendirme aşaması başlar. 

Sosyal Faaliyetlerde Stratejik Yetenek Yönetimi 

21.yüzyılda tüm öğrenme sürecinin yanında dijital dünyayı dengelemek gerekiyor. Öğrencilerin sadece okuyacağı bölüm ve seçeceği meslek ile sınırlı kalmayarak, hangi okul dışı faaliyetlerde iyi olduklarını görmek önemlidir. Örnek verirsek; spor, dans, drama, müzik bu faaliyetlerden birkaçıdır. Okul dışı sosyal aktivitelerin de bireyin kişisel gelişimine katkı sağladığını es geçmemeliyiz. SYYK sosyal faaliyetlerin net bir biçimde ortaya çıkmasında etkilidir. 

Stratejik Yetenek Yönetimi İle Performans Alanınızı Belirleyin!

Bireyler öğrencilik sonrası temek olarak beş alanda faaliyet gösterirler. Girişimci olup kendi işlerini kurabilecekleri gibi, profesyonel yönetici olabilirler. Aynı şekilde araştırma-geliştirme alanında çalışıp akademisyenlikte ilerleyebilirler. Kişi sıraladığımız alanlardan sadece bir tanesine değil, birkaç tanesine de eğilimli olabilir. Dolayısıyla bireyin memnuniyet alanını arttırabilmesi için performans alanını iyi bilmesi gerekir. Özellikle “z” kuşağının bu anlamda çok fazla sıkıntı yaşadığını belirtmeliyiz. 

Kimler SYYK Almalıdır? 

Beceri ve yetkinliklerini tanımlamak isteyen herkes SYYK danışmanlığı alabilir. En başta öğrenciler olacak şekilde, akademik veya kariyer hedeflerini kişisel özellikleriyle uyumlu planlamak isteyenler bu sınıfa dâhildir. Yaş fark etmeksizin her birey test ve danışmanlıktan yararlanabilir. 

Stratejik Yetenek Yönetimi Testleri Nedir?

Bu kapsamda, beşeri veya kavramsal becerileri ölçmek üzere testler mevcuttur. Ülkemizde genellikle eski testlere başvurulsa da, bu oldukça yanlış bir uygulamadır. Örneğin; 2000 doğumlu bir birey üzerine eski testler doğru sonuç vermeyebilir. Aba Psikoloji olarak stratejik yetenek yönetiminde WISC-V testini kullanıyoruz. Aynı zamanda kullandığımız 8 test daha vardır. 

SYYK Uygulama Yöntemleri 

Stratejik yetenek yönetimi ve kariyer danışmanlığı her şeyden önce bir test paketini kapsamaz. Alanında uzman psikologlar ve eğitimciler işbirliği gerçekleştirir. Ardından beceri ve ihtiyaçları tespit edebilmek adına testler uygulayıp değerlendirirler. Elde ettikleri verileri yorumlayarak, sonuçlar ışığında öğrencilerin stratejik hedeflerini belirlemek üzerine harita çıkartırlar. Detaylı bilgi almak için Aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz.

Read More

Üniversiteden önce kariyer danışmanlığı almak 21. yüzyıl yaşam koşulları içerisinde zaruri bir ihtiyaç haline gelmiştir. Çünkü bir meslek seçerken aynı zamanda kalan hayatınızın potansiyel koşullarını, yaşayacağınız çevreyi, iletişim ve etkileşimde olacağınız sosyal ağı, kariyer olanaklarınızı ve sizi şekillendiren bu yapı içerisinde hayatınızı paylaşacağınız potansiyel partnerinizi seçmiş olursunuz. Bu nedenle sadece meslek seçmekle kalmaz hayatınızın akışına önemli bir yön verirsiniz.

Her birey için kariyer farklı anlamlar taşısa da kariyer seçiminde baskın rol oynayan etkenler; bireyin sosyal ve ekonomik gereklilikleri, değer gelişimi ve bireysel farklılıkları ile kişisel beklentileridir.

Günümüzde popülerliği ve istihdam olanağı azalmış mesleklere ait bölümlerden her yıl düzenli olarak mezun verilmektedir ve işsizlik oranı günden güne artmaktadır. Arzu ettiği mesleğe ait iş bulamayan ve ilgi, beceri, yetenek ya da bilgisi dışında kalan alanlara yönelerek iş hayatındaki varlığını sürdürmeye çalışan bireylerin kendini gerçekleştirme ihtiyacını karşılamaları oldukça zordur.

Oysa “Harika işler yapabilmenin tek yolu yaptığın işi sevmektir” Steve Jobs.

Z Kuşağı İçin Üniversiteden Önce Kariyer Danışmanlığı Almanın Önemi Günden Güne Artıyor

Günümüzün gençlerini oluşturan Z kuşağı için 21. Yüzyıl kariyer inşa etme dönemidir. Bu yüzyıla dek kariyer danışmanlığı geleneksel yöntemlerle yapılıyor ve gençler ya sınavdan aldıkları puanlara göre mesleklere yönlendiriliyor ya da anne ve babanın istek ve beklentilerine göre kariyerlerini şekillendiriyorlardı. Oysa günümüz Z kuşağı için bu geleneği sürdürmek artık söz konusu değil! Z kuşağı için iş hayatını tüm yaşamlarının merkezi konumuna getirmek geçerliliğini kaybetti.

Bunun yerine bireyler, kendileri ve aileleri için yaşam kalitesini artıracak iş ve kariyerler tercih etmeye yöneldiler. Bu yönelim, kişinin iş hayatı içerisinde de keyif alabileceği, bilgi, beceri ve yaratıcılığını sergileyebileceği, ihtiyaçlarına ve beklentilerine hitap eden, sosyo-ekonomik koşullarıyla uyumlu meslekler seçmesini öncelikli hale getirdi. Doğru meslek seçimi yapabilmek için ise üniversiteden önce kariyer danışmanlığı almak önemli bir ihtiyaç haline geldi.

Anne ve Babaların Çocuklarına Kariyer Rehberliği Yapmasında Üniversiteden Önce Kariyer Danışmanlığı Almak Oldukça Önemli

Bireyin vereceği bu önemli kararda anne ve babalara da büyük görev düşmektedir. Meslek seçiminde bireyi etkilemede ailenin rolü büyüktür. Çünkü bireyin hayata dair ilk algıları ve amaçları ailede oluşur. Ebeveynler olarak çocukların ilgi ve yetenekleri doğrultusunda doğru meslekleri seçmelerine rehberlik yapabilmek için meslekleri tanımaları, gelecek 10 yıllar içerisinde popülerleşecek ve değerini sürdürecek meslekleri bilmeleri ve eğitim masrafları noktasında da bütçelerini hesaplayabilmeleri için mutlaka üniversiteden önce kariyer danışmanlığı almalıdırlar.

Çocuklarının mizaç ve karakteristik özelliklerini bilen, onları her haliyle gözlemleyen ebeveynler için üniversiteden önce kariyer danışmanlığı alarak çocuklarının geleceğine yön vermek ebeveynlerin çocuklarına bırakacakları en değerli miras olacaktır.

18-22 yaş aralığında olan gençlerin kariyer belirleme sürecinde ailelerinden etkilenme oranlarının daha ileri yaşlarda olan bireylere göre daha yüksek olduğu yapılan bilimsel araştırmalarda görülmüştür.

Öyleyse üniversiteden önce kariyer danışmanlığı almanın kariyer yolunu belirleme heyecanını yaşayan üniversite hazırlık sürecindeki gençler ve aileleri için ne derece önemli olduğunu detaylarıyla inceleyelim.

Üniversiteden Önce Kariyer Danışmanlığı Almanın Bireyin Kendisi ve Ailesi Açısından Faydaları Nelerdir?

  • Uzun yıllar popüler kalacak meslekleri Öğreneceksiniz! Bilim ve teknolojinin hızla ilerleyişi, mesleklerdeki ihtiyaç dağılımlarının ve popüleritenin yıldan yıla azalmasına neden olmakta ve hatta bazı meslekler tamamen yok olabilmektedir. Kariyer danışmanlarının bilimsel çalışmalara dayanarak kişiye çizecekleri yol haritasında bu kriterler göz önünde bulundurulacak ve gelecekteki 30-40 ve belki 100 yıl boyunca popülerliğini ve işlevselliğini sürdürecek olan meslekler kişiye önerilecektir.
  • Her yönüyle size hitap eden mesleği keşfedeceksiniz! Doğru mesleği seçmek sadece bir mesleğe yönelmek değil bireyin kendi özelliklerine uygun, bilgi, beceri, yetenek ve ilgisiyle örtüşen, sosyo-ekonomik yapısına da hitap edecek bir seçim yapmasıdır. Bu çok boyutlu değerlendirme günümüz koşullarında ancak bu işe dedike olmuş, bilimsel araştırmalar yapan, süreci yakından takip edebilecek ve bireye koçluk edebilecek profesyonel bir danışmanlık hizmeti alarak mümkün olabilmektedir.
  • Bütçe planlamasını erkenden yapabileceksiniz! Üniversite Öncesi Kariyer danışmanlığı almak ailelere, çocuklarının meslek seçimi sonucu açığa çıkabilecek bütçe ihtiyacını tespit etmesi ve finanse edebilmek için kaynak planlaması yapabilmeleri noktasında kolaylık sağlayacaktır.
  • Ekonomik koşullara uygun planlama! Eğitim, konaklama, ulaşım, beslenme giderleri bütçelendiğinde özellikle şehir dışı veya yurtdışı eğitim alma durumlarında giderler ailenin karşılamakta zorlanabileceği bir tutara ulaşabilmektedir. Her ülkenin, şehrin, üniversitenin ve fakültenin eğitim alacak kişi açısından açığa çıkaracağı masraflar farklılık gösterebilir ve sizin ortalama rakamları biliyor olmanız seçim yapmanızda etkili olabilir.
  • Burs İmkanlarından Haberdar Olma! Üniversiteden önce kariyer danışmanlığı alındığında ailelere potansiyel burs imkanları hakkında da detaylı bilgiler aktarılmaktadır. Böylece ailenin ekonomik koşulları ile çocuğun beklentileri arasında uzlaşı sağlanabilmektedir.
  • Ruh ve Beden Sağlığını Koruma! Karakteriyle örtüşmeyen, bilgi, beceri ve ilgisi dışında kalan bir mesleğe aile ya da çevrenin yönlendirmesi ile kendini mecbur bırakılmış hisseden çocuklarda sınav kaygısı, depresyon, içe kapanma, anksiyete ve riskli davranışlara yatkınlık görülebilmektedir. Bu noktada çocuğunuza sunduğunuz mesleki seçenekleri bir kariyer danışmanı eşliğinde belirlemeniz çocuğunuzun hem okul başarısı hem de psikolojik sağlığı açısından önemlidir.

Kariyer Danışmanlığı Başka Hangi Faydaları Sunuyor?

  • Yurtdışı Eğitimine Ön Hazırlık Avantaj Sağlar! Yurtdışı eğitimine ilgi ülkemizde yıldan yıla artış göstermekte ancak resmi yazışmalar, hazırlıklar, planlamalar, üniversitelerin ülkelere ve bölümlere göre farklılaşan kabul koşulları gibi sayısız detay karşısında aileler ve bireyler organize olmakta zorlanabilmektedir. Bu noktada üniversiteden önce kariyer danışmanlığı almak zamanınızı ve bütçenizi doğru planlamak ve eksizsiz bir ön hazırlık yapmak için oldukça önemlidir.
  • Bilgi Edinmek! Seçtiğiniz üniversite, bölüm, meslek, gideceğiniz şehir, yeni tanışacağınız kültür gibi yeterli bilgiye sahip olmadığınız unsurlarla ilgili erkenden bilgi sahibi olmak düş kırıklığı olasılığınızı minimuma indirecektir.
  • Mesleki Yeterlilik İçin Ön Hazırlık! Kariyer hedefinize ulaşmak için ihtiyaç duyacağınız iş becerilerini de alacağınız danışmanlık ile erkenden teşhis ederek üzerine çalışma fırsatı edinebilirsiniz.
  • Kaygısız Sınav Başarısı! Doğru mesleği seçen ve kendisi bekleyen koşullardan haberdar olan bireylerin sınav kaygısı oranları diğerlerine göre çok daha düşüktür.
  • Başarılı Bir Kariyer İnşa Etmenin İp uçları! Üniversiteden önce kariyer danışmanlığı aldığınızda sadece meslek seçiminizle ilgili değil, mesleği seçtikten sonra başarılı bir kariyer inşası için atabileceğiniz sağlam temeller hakkında da bilgi edinebilirsiniz; nasıl bir staj programı uygulamalısınız, referans edinmek için neler yapmalısınız, etkileyici bir cv için eğitim hayatınızda yapabilecekleriniz, mülakatlarda dikkat etmeniz gerekenler gibi kariyerinizi inşa etmeye yönelik tüm detaylara yönelik üniversiteden önce kariyer danışmanlığı alarak bilgi edinebilirsiniz.
  • Mesleki koşullarla erken tanışma fırsatı! Kariyer danışmanlığı aldığınızda, gelecekte sizi nasıl bir çalışma hayatı bekliyor ve duyduklarınız size keyif veriyor mu, değerlendirme fırsatı bulabilirsiniz.
  • İş ve Özel Hayat Dengesi! Karakteristik özellikleriniz, ilgi alanlarınız, kişisel hayatınızda zaman ayırmaktan keyif aldığınız etkinlikler göz önünde bulundurulduğunda seçeceğiniz meslek sizin için doğru bir tercih mi değerlendirmek için erkenden bilgi edinebilirsiniz.

Konu ile İlgili Diğer Avantajlar da Dikkat Çekici

  • Dil bilgisi gerekli mi? Seçeceğiniz meslek için ikinci, üçüncü ve belki daha fazla dil bilmeniz gerekiyor mu? Gerekliyse şimdiden yapabilecekleriniz neler üniversiteden önce kariyer danışmanlığı alarak öğrenebilirsiniz.
  • Alternatif Yelpazeniz Daha Geniş Olur! Bir üniversitenin başarısı ile isim yapması tüm bölüm ve fakültelerinin alanında en iyisi olduğunun garantisini vermez. Sizin için en iyi üniversiteyi seçebilmek için eğitim alacağınız bölümün bağlı olduğu fakültenin başarısına, akademisyenlerine, bu bölümü bitirenlerin iş hayatında ne kadar sürede istihdam edinip başarılı bir konuma gelebildiklerine bakarak karar vermek gerekir. Bu noktada üniversiteden önce kariyer danışmanlığı almak size mesleğinizi en iyi şekilde yapmanız için gerekli donanımı sağlayacak üniversiteyi seçebilmenizde koçluk eder. Tek bir üniversite ile sınırlı kalmayıp, size en uygun koşulları sağlayacak üniversiteleri bir yelpaze şeklinde başarı dağılımına göre size sunar ve böylece üniversiteye yerleşme oranınızı daha da artırmış olursunuz.
  • Sertifikasyon! Bu mesleği yapabilmek için üniversite eğitimi dışında edinmeniz gereken belge ve sertifikalar var mı kariyer danışmanlığı alarak öğrenebilirsiniz.
  • Başka Sınavlar Olacak mı? Bu mesleği yapabilmek için üniversite eğitimine kabul edilmeniz dışında katılmanız gereken farklı sınavlar olacak mı kariyer danışmanlığı alarak öğrenebilirsiniz.
  • Üniversite sonrası eğitim! Üniversiteyi bitirdikten sonra istediğiniz mesleği yapabilmek için devam etmeniz gereken lisansüstü eğitim var mı?
  • Cinsiyetin rolü! Seçeceğiniz meslek için cinsiyet farklılıkları önemli mi? Önemli ise bu sizin meslek hayatınızı nasıl etkileyecek?

Ve daha pek çok ihtiyaç duyacağınız ve merak ettiğiniz konularla ilgili detaylı bilgi almak için üniversiteden önce kariyer danışmanlığı almanızı önermekteyiz.

“Eğer sevdiğin işi yaparsan, hayatında bir gün bile çalışmış sayılmazsın” Diyebilmek İçin Üniversiteden Önce Kariyer Danışmanlığı Almalısınız

Unutulmamalı ki bilginizin yetersiz kaldığı, kendinizi geliştiremediğiniz, başarılı olmak için gereken alt yapıya sahip olmadığınız bir meslekte kendinizi gösterme olasılığınız düşüktür. İlgi duymadığınız bir meslek içerisinde özgün, yaratıcı, yenilikçi olmanız oldukça zordur. Becerinizin olmadığı bir meslekte diğer meslektaşlarınız arasından sıyrılabilmeniz için daha fazla efor ve zaman harcamanız gerekecektir.

Konfüçyüs’ün “Eğer sevdiğin işi yaparsan, hayatında bir gün bile çalışmış sayılmazsın” sözü Z kuşağının meslek seçiminden beklentilerinin adeta bir tanımı gibi. Bu tanıma uygun bir meslek seçebilmek, yaşam kalitenizi belirlemek ve “keşke”siz bir meslek edinebilmek için Üniversiteden önce kariyer danışmanlığı almalısınız.

Güncel konularda hazırlanmış videolara erişmek için aba Psikoloji YouTube kanalına abone olabilirsiniz.

Read More