Psikolojik testler, çocukların gelişimini gözlemlemek ve yeteneklerini tespit etmek konusunda ipuçları barındırmaktadır. Okul öncesi dönem, gelişimsel sürecin gözlenmesi açısından son derece önemlidir. Bu dönemde çeşitli psikolojik testlerle bilimsel verilere ulaşmak mümkün olabilmektedir. aba Psikoloji, farklı yaş gruplarına bu testleri uygulamaktadır. Uyguladığı; zeka ve yetenek testleri ile eğitim ve kariyer süreçlerine destek vermektedir. Okul seçimi, kariyer haritasının çizilebilmesi gibi konularda bu testlerden yardım alınmaktadır. Aynı zamanda, bu testler gelişimsel problemlerin tanı ve tedavisi açısından da önem arz etmektedir.

Peki; okul önceki dönemdeki çocuklara hangi testler uygulanabilir? Bu testlerin uygulanma amacı, kapsamı ve içeriği hakkında bilinmesi gerekenler nelerdir?

Psikolojik Testler: WPPSI Testi

WPPSI Testi, okul öncesi dönemdeki çocuklar için uygulanan bir zeka testidir. Test, 2,5 – 7 yaş aralığındaki çocuklar için uygundur. İlk kez 1967 yılında uygulanmaya başlayan test David Wechsler tarafından geliştirilmiştir. Bugün, dünya genelinde kabul gören zeka testleri arasındadır. Aynı zamanda okul öncesi çocuklar için tasarlanan testler arasında güvenilirliği en yüksek olanlardan bir tanesidir. Testin, uzman psikologlar tarafından uygulanması gerekmektedir. Aynı şekilde test verilerinin değerlendirmesi de uzman pedagog ve psikologlar tarafından yapılmalıdır. Test, yaklaşık 45 dakika içinde tamamlanabilmektedir. Testin amacı, okul öncesi dönemdeki çocukların düşünsel yeteneklerini ölçmektir. Test, uygulanan çeşitli alt testler etrafında şekillenir. Test, toplamda 14 alt testi içermektedir.

Test uygulaması öncesinde herhangi bir ön hazırlık gerekmemektedir. Çocuğun, yeterince uyuduğundan, karnının tok olduğundan ve kendini iyi hissettiğinden emin olmak yeterlidir. Test kapsamında, çocukların; bütüne bakabilme ve bağ kurabilme becerileri ölçülmektedir. Aynı zamanda motor becerileri ve dikkat becerilerine bakılmaktadır. Anlama ve akıl yürütme becerilerinin yanı sıra; sınıflandırma, kavramsal düşünme, konsantrasyon, hafıza gibi noktalar değerlendirilmektedir.

Sonuçlar; çocukların gelişim süreçleri konusunda daha sağlıklı adımlar atılmasına olanak verir. Çocuğun entelektüel vizyonu hakkında fikir sahibi olunmasına yardımcı olur. Aynı zamanda kariyer danışmanlığı ve kariyer planlaması yapılabilmesi noktasında ipuçları verir.

Psikolojik Testler: WIAT III Başarı Testi

WIAT III başarı testi, David Wechsler tarafından tasarlanan bir başka psikolojik testtir. Testin ilk versiyonu 1992 yılında yayınlanmıştır. Test okul öncesi dönemdeki çocukların akademik başarılarının ölçülmesi amaçlanmaktadır. Test daha sonra 2009 ve 2018’de iki kez revize edilmiştir. Bugün kullanılan versiyonu, 2018’de revize edilmiştir ve WIAT III adıyla anılmaktadır. Test eski versiyonlara göre daha fazla akademik bilgiye odaklanmaktadır. Okullarda ve kliniklerde; uzman pedagog ve psikologlar tarafından uygulanması uygun görülmektedir. aba Psikoloji’nin uzman psikologları da testin uygulayıcıları arasında yer almaktadır. WIAT-III 16 farklı alt testten oluşmaktadır. Okuduğunu anlama, sayısal işlem ve problem çözme, dinleme, yazma gibi çeşitli becerileri ölçmeye odaklanmaktadır.

Stanford Binet Zeka Testi

Okul öncesi dönemdeki çocuklar için uygulanabilecek bir diğer test, Stanford Binet zeka testidir. Bu test, yüksek güvenilirliğe sahip ve dünyaca kabul gören psikolojik testler arasında yer almaktadır. Stanford Binet zeka testi, Alfred Binet ve Theodore Simon tarafından tasarlanmıştır. Test daha çok, çocuklardaki gelişimsel sorunlar ve öğrenme güçlüklerini saptamak amacıyla kullanılmaktadır. Test son olarak 2003 yılında revize edilmiştir. aba Psikoloji’nin uzman psikologları testin Türkiye’deki uygulayıcıları arasında yer almaktadır.

Test bireysel olarak uygulanır. Beş farklı bilişsel beceriyi ölçmeye odaklanır. Bu beş farklı bilişsel beceri şöyle sıralanabilir;

  • Akışkan Zeka
  • Bilgi
  • Niceliksel Akıl Yürütme
  • Görsel – Uzamsal İşleme
  • Kısa Süreli Hafıza

Bu ölçümler zeka geriliği, öğrenme güçlüğü gibi problemler hakkında fikir vermektedir. Stanford – Binet, bu gibi problemlerin tanı ve tedavisi için güvenle uygulanan bir testtir.

Okul öncesi dönemdeki çocuklara uygulanan psikolojik testler hakkında bilgi için için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız varsa ya da desteğe ihtiyaç duyuyorsanız için aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Yetenek yönetimi, kariyer danışmanlığı gibi konularda daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More

Kariyer planlama temel olarak, kariyer süreci için bir yol haritası çıkartmak şeklinde tanımlanabilir. Kariyer yolculuğu düşünülenin aksine üniversiteye hazırlık sürecinde başlamaz. Yalnızca meslek seçimi ve iş yaşamına yönelik hedefler kariyer planını tanımlamaz. Kariyer süreci, erken dönemde başlayan, anaokulundan; lise, üniversite ve meslek seçimine her alanı kapsayan bir süreçtir. Bireyin, kariyer inşası neredeyse doğduğu andan itibaren başlar. Bu anlamda, hedeflerin erken belirlenmesi daha doğru bir harita çıkartmak için son derece önemlidir. Kişi, kariyer hedeflerini belirlemeye ne kadar erken başlarsa o kadar başarılı bir kariyer inşa edebilir.

Peki; kariyer planlaması nasıl yapılır? Planlamaya ne zaman başlamak gerekir? Kariyer danışmanlığı almak neden önemlidir?

Kariyer Planlama Nasıl ve Ne Zaman Yapılmalıdır?

Kariyer planlaması yapabilmek için uzman desteği almak gereklidir. Planlama yaparken; yetenek, yatkınlık, finansal yeterlilik, ihtiyaçlar gibi belirli unsurlar ön plana çıkmaktadır. Doğru bir kariyer planlamasında en önemli konulardan biri bireyin ilgi alanları ve becerileridir. Bu ilgi alanlarının saptanması noktasında Stratejik yetenek yönetimi ve kariyer testlerine başvurulur. Bu testler genellikle 6 – 16 yaş aralığındaki çocuklara uygulanır. Kariyer testleri uzman pedagog ve psikologlar tarafından yapılabilmektedir. aba Psikoloji de stratejik yetenek yönetimiyle çocuk ve gençleri destekleyen kurumlar arasında yer almaktadır.

Uygulanan testler neticesinde, çocuk ve gençlerin; güçlü ve zayıf yönleri ortaya çıkartılabilmektedir. Testler sayesinde, bireyin yatkınlıkları ve yetenekleri saptanabilir. Ancak; stratejik yetenek yönetimi bununla sınırlı kalmaz. Aynı zamanda dünyanın geleceğini analiz etmek de bu kapsamda yer alır. Yani kariyer danışmanları önümüzdeki 50  – 100 yılın haritasını çıkartabilmektedir. Gelecekte hangi alan ve mesleklerin ön plana çıkacağı bu kapsamda değerlendirilir. İhtiyaçlar noktasında; hem dünyanın hem bireyin ihtiyaçları gözetilir. Yani bireyler kendi yetenekleri doğrultusunda, dünyanın ihtiyacı olan alanlarda faaliyet gösterebilecek şekilde konumlandırılırlar.

Elbette, kariyer planlama için önemli bir diğer konu; finansal yeterliliktir. Bireyin finansal durumunun neye el verdiği incelenmelidir. Bu doğrultuda birey uygun alanlara yerleştirilebilir. Burs başvuruları bu veriler doğrultusunda yapılır. Aynı zamanda, iş hayatına adım atıldığında kazancının, giderini karşılayıp karşılamayacağına da bakılır. Stratejik yetenek yönetimiyle, okul ve alan seçiminden meslek hayatına geniş ve uzun bir yolculuğun planlanması amaçlanmaktadır.

Bu planlamaya anaokulunda dahi başlanabilmektedir. Çocukların kendilerine uygun bir anaokuluna gönderilmesi yeteneklerinin gelişimi noktasında önemlidir. Örneğin, dil ve sanat eğitiminin çocuk yaşta verilmesi, gelişim süreçleri açısından önem taşımaktadır. Bireyin becerilerinin küçük yaşta yapılandırılmaya başlaması, hedeflediği noktaya ulaşmasını kolaylaştırır. Ancak elbette kariyer planlaması için ortaokul ve lise yılları da uygun dönemlerdir. Ancak özellikle yurt dışı eğitim düşünülüyorsa; 12. sınıfa kadar beklenmemelidir. Lisedeki bir öğrenci için 9. ve 10. sınıfta alan ve ülke seçiminin yapılmış olması gerekir. Aksi halde geç kalınması söz konusu olacaktır. Bu da hedefe ulaşmayı zorlaştıracaktır.

Kariyer Planlama ve Kariyer Danışmanlığı

Kariyer sürecinde danışmanlık almanın öneminden az öncede söz etmiştik. Bu noktada; kariyer danışmanlığının uzmanlık ve liyakate dayalı bir alan olduğu ifade etmek gerekir. Kariyer danışmanları, bireylerin yeteneklerini ortaya çıkartmanın yanında; geleceği de analiz edebilmelidir. Dünyanın, eğitimin ve teknolojinin nasıl bir rotada ilerleyeceğini yorumlayabilmek son derece önemlidir. Çünkü ancak bu şekilde; bireyler doğru noktalarda konumlandırılabilir. Üniversite, ülke ve meslek seçimleri ancak bu doğrultuda yapılabilmektedir.

Kariyer danışmanlığı, bilimsel verilere dayanır. Güvenilirliği kanıtlanmış ve dünya çapında geçerliliği olan testlerden yararlanır. Kariyer desteği doğru kurumdan ve kişilerden alınmazsa, boşa harcanmış zaman, emek, parayla karşı karşıya kalınması kaçınılmazdır.

Kariyer planlama konusunda daha detaylı bilgi edinmek için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız varsa ve kariyer danışmanlığına ihtiyaç duyuyorsanız aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Yurt dışı eğitim süreçleri hakkında daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More

aba Psikoloji olarak öğrencilerimizin başarısını nasıl arttırıyoruz? Eğitim ve kariyer süreçleri boyunca öğrencilerimize nasıl destek oluyoruz? Başarılı bir eğitim ve kariyer hayatı için nelere odaklanıyoruz? Öğrencilerimiz için nasıl bir yol haritası çıkartıyoruz? Bu süreçte öğrencilere ve ailelerine neleri tavsiye ediyoruz, neleri tavsiye etmiyoruz?

Her şeyden önce doğru kariyer yönetimi noktasında öğrencilerimize yardımcı oluyoruz. Onları doğru alanlara yönlendirme hedefiyle yola çıkıyoruz. Çünkü doğru adımları atmak ve doğru alanda konumlanmak başarıyı beraberinde getiriyor. Bu noktada; öğrenciyi yalnızca bir birey olarak değerlendirmemek önem taşıyor. Çünkü öğrenci bir ekosistem içerisinde var oluyor. Bunu bilerek öğrenciyi “egosistem”inden çıkartmak ve ekosistemi içerisinde değerlendiriyor olmak gerekiyor.

aba Psikoloji Olarak Öğrencilerimize Nasıl Destek Oluyoruz?

Bireylerin kariyer hayatı aile ve arkadaşlık ilişkileri ve yaşadıkları çevreyle doğrudan ilişkili oluyor. Bireyin başarısı ya da başarısızlığının nedeni zaman zaman ailenin tutumu olabiliyor. Anne, baba ya da kardeşleriyle kurduğu ilişki, aile bireylerinin tutum ve davranışları öğrencilerin başarısını etkileyebiliyor. Bununla birlikte, okul yaşantısı ve okul ortamındaki dinamikler öğrencinin başarısı üzerinde rol oynayabiliyor. Aynı şekilde arkadaşlık ilişkileri öğrencinin eğitim ve kariyer süreçlerini olumlu ya da olumsuz etkileyebiliyor.

Bu noktada; bireyi tek başına değerlendirmek yanlış veriler elde edilmesine neden olabiliyor. Bu anlamda bireyi ekosistemi içerisinde değerlendirmek; aile, arkadaşlar ve çevreyi bir bütün olarak ele almak gerekiyor. Bu nokta birinci derecede önem taşıyor. Çünkü doğru kariyer yönetimi ancak bu şekilde mümkün olabiliyor.

aba Psikoloji Olarak Ailelere Neler Tavsiye Ediyoruz?

Bu noktada; ailelere önemli bir görev düşüyor. Ailelerin öğrencinin üstüne gitmekten kaçınmaları gerekiyor. Kısa ya da uzun vadede, her koşulda öğrenciye tam destek vermeleri büyük bir önem taşıyor. Öğrencinin ailesinden koşulsuz, şartsız destek gördüğünü biliyor olması kritik bir dönem taşıyor. Bu durum hem eğitim hem kariyer süreçleri için geçerli oluyor. Elbette tüm aileler çocuğunun geleceği için kaygılanıyor. Çocuğunun mutlu olmasını ve iyi yerlere gelmesini her şeyin üzerinde tutuyor.

Ancak; aileler zaman zaman yapılması gerekenler konusunda çocukları fazla zorlayabiliyor. Bu durum bilinçli ya da bilinçsiz şekilde ortaya çıkabiliyor. Bu öğrencilerin üzerinde ciddi bir baskı oluşmasına neden oluyor. Bu tutumun sonucu, öğrencinin başarısının artmak yerine düşmesine neden olabiliyor. Peki; aba Psikoloji olarak ailelerin, eğitimcilerin modellerin ve mentorların nasıl bir yol izlemesini tavsiye ediyoruz? Öncelikle; öğrencilere en önemli noktanın onların iyiliği olduğunun hissettirilmesi gerekiyor. Öğrencinin atacağı her adımın kendisi için faydalı olacağını biliyor olması önem taşıyor.

Doğru Kariyer Yönetimi ile Okul, Bölüm ve Meslek Seçimi Yapmak

Öğrencilerin kendileri için doğru olan noktada konumlandırılması gerekiyor. Bu noktada okulların yalnızca ismine odaklanmanın yanlış olduğunu unutmamak gerekiyor. İyi okulu değil öğrenci için doğru okulu bulabilmek gerekiyor. Bu durum bölüm seçimi ve meslek seçimi için de geçerli oluyor. Bugün en iyi üniversitelerden mezun olan öğrencilerin işsiz kalması söz konusu olabiliyor. İlk 5 binde, ilk binde hatta ilk yüzde olup belli okullarda okuyan öğrenciler başarısız olabiliyor. Doğru tercihler yapılmadığı için öğrenciler kendilerini gösteremiyorlar ve kendilerini gerçekleştiremiyorlar. Bu hem başarısızlığı hem mutsuzluğu beraberinde getiriyor.

Bu noktada; aba Psikoloji olarak Stratejik yetenek yönetimi ve kariyer testleriyle öğrencilerimizi doğru alanlara yönlendiriyoruz. Prestijli okullara odaklanmak yerine öğrenci için iyi olan ve gelişimine uygun okul ve sistemlere odaklanıyoruz. Okullar üzerinden değil; öğrenciler üzerinden bir yapı oluşturulmasını önemsiyor ve bu doğrultuda hedefler belirliyoruz.

Elbette; bu noktada öğrencilere; öncelikli olarak sınavlara odaklanmalarını tavsiye ediyoruz. İyi okul, iyi bölüm, iyi meslek gibi kaygılara kapılmak öğrencilerin başarılarının düşmesine neden olabiliyor. Bu durumda öğrenci doğal olarak istediği sonucu elde edemeyebiliyor. Öğrencinin odaklanması gereken noktanın; eksiklerini tamamlamak ve sınavda başarıyı yakalamak olması gerekiyor. Seçim yapma kaygısına kapılmak ve ikilem yaşamak olumsuz sonuçlara yol açabiliyor.

aba Psikoloji olarak öğrencilerimizin başarısını her şeyden çok önemsiyoruz. Stratejik yetenek yönetimi ve kariyer testleri ile öğrencilerimizi destekliyoruz. Meslek seçimi okul seçimi, sınavlar, başvuru süreçleri gibi her alanda öğrencilerimize destek veriyoruz. Tüm bu konular hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz web sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız için Doç. Dr. Gamze Sart ve bizimle ile iletişime geçebilirsiniz. Psikoloji, eğitim ve kariyere dair daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More

Başarılı bir kariyer inşa edebilmek için çocukluktan itibaren problem çözme becerisi geliştirebilmek gerekiyor. Her bireyin hayatında sosyal ilişkilerin başlamasıyla beraber problemlerde başlangıç gösteriyor. Bu nedenle iletişime girmek, iletişimi sürdürmek gibi sosyal becerilerle birlikte karşılaşılabilecek sorunlara karşı problem çözme becerilerini de geliştirmek gerekiyor.

İnsan sosyal bir canlı dolayısıyla yaşamın ilk yıllarından itibaren sosyal ilişkiler kurulmaya başlıyor. Bu da beraberinde problemleri getiriyor. Bireyin yetişkin hayatta problemlerini sağlıklı şekilde çözebilmesi için çocukluktan itibaren problem çözme becerisi geliştirmesi gerekiyor.

Problem Çözme Becerisi Nedir?

Problem çözme becerisi, problem üzerine düşünebilme, ne ve nasıl yapılacağına karar verebilme, kaynakları kullanabilme ve bu yolla çözüme ulaşma becerisidir. Bir problemi çözebilmek için önce problemin ne olduğunun tanımlanması gerekir. Sonrasında probleme ve çözümüne ilişkin bilgilerin toplanması gerekir. Ardından uygun çözüm yolunun uygulamaya konulması ve sonucun değerlendirilmesi gerekir.

Tüm bunları yapabilmek için bireyin birtakım becerilere sahip olması gerekmektedir. Bu becerilerden en önemlileri; eleştirel düşünebilme, planlama ve organize edebilme, planı gözden geçirme ve değerlendirmedir.

Problem çözme becerilerinin kazanımı erken çocukluk yaşlarına dayanmaktadır. Çalışmalar 4 yaş itibariyle çocukların etkin problem çözme becerileri kazanabildiğini göstermektedir. Bu nedenle problemle çözme becerisi kazanımında ailenin rolü oldukça büyüktür. Ebeveyn tutumları, ebeveynin problem çözme modeli çocuğun beceri ediniminde olumlu ya da olumsuz etki edecektir.

Çocuğun başarılı bir kariyer geliştirebilmesi için aile çocuğun problemlerini çözmemeli, çözüm için sadece rol model olmalıdır. Aksi halde çocuğun problem çözme becerisi problemi aileye taşımaktan öteye geçmeyecektir. Böyle bir durumda çocuğun ailesinden uzakta bireyselleşmesi ve sosyalleşmesi mümkün olmayacaktır.

Ailenin gölgesinden ve korumasından uzaklaşamayan çocuk yapıcı problem çözme becerisi geliştiremeyecektir. Başarılı bir kariyer için ailenin gölgesinde kalmış bir bireyin kendini gösterebilmesi ve kariyerinde ilerlemesi çok mümkün olmayacaktır.

Çocuğunuzun Problemlerini Onun Adına Çözmek Yerine Ona Problem Çözme Becerisi Kazandırabilirsiniz

  • Çocuğunuzu bir sorun anında mutlaka dinleyin ve onun ihtiyaçlarını, isteklerini anlamaya çalışın
  • Çocuğunuza onu anladığınızı belirtin, onun düşüncelerini özetleyerek doğru anlayıp anlamadığınızı ona gösterin.
  • Çocuğunuzun duygularını isimlendirebilir, duyu organları, renkler, uzuvlar gibi duyguların da isimleri olduğunu ona anlatabilirsiniz. Duyguların sözlü ifadesini çocuğunuza öğretmeniz onun da duygularını tanımasını kolaylaştıracaktır.
  • Çocuğunuzun yaşadığı probleme yönelik kendi düşüncelerinizi onunla paylaşabilirsiniz. Bu sayede problem çözme becerisi kazandırırken kendi yöntemlerinizden de örnekler sunmuş olursunuz.
  • Çocuğunuzla beraber beyin fırtınası yaparak çözümler bulmaya çalışabilirsiniz. Burada ona çözüm yolu bulmak için derinlemesine düşünmeyi öğretmelisiniz. Fikirleri sizin vermeniz yerine onun bulmasını teşvik etmelisiniz. Basit ya da saçma önerileri olabilir. Onu eleştirmeden her önerisini değerlendirmelisiniz. Uygulanabilir hale getirmek için fikrini geliştirmesine yardım edebilir ya da olumsuz bir seçenek varsa nedenlerini paylaşabilirsiniz.
  • Çocuğunuza problemi ifade edebilmesi için ya da çözüm yolu bulabilmesi için düşünmeye sevk edecek açık uçlu sorular sorabilirsiniz.
  • Ne oldu? Böyle olunca sen ne hissettin? Peki sence o ne hissetmiş olabilir? Sen onun yerinde olsaydın böyle bir durumda ne hissederdin? Senin başına böyle bir şey gelmiş olsaydı sana ne yapılmasını isterdin? Böyle olmasaydı farklı olarak ne yapabilirdin? Gibi.
  • Bulduğunuz fikirleri not ederek kendi içerisinde uygulanabilirliğine göre bir sıralama yapabilirsiniz.
  • Listeyi baştan sona gözden geçirerek çocuğunuzun kendisi için en uygun alternatifi seçmesine eşlik edebilirsiniz.
  • Çocuğunuzla beraber kitap okuyabilir ya da film izleyebilirsiniz. Kitaptaki ya da filmdeki karakterler üzerinden beyin fırtınası yapabilirsiniz. Sence bu problemi çözmek için ne yapabilir? Sen böyle bir sorun yaşasan ne yapardın? Bu problem karşısında o ne hissetmiş olabilir? Ne olursa o daha mutlu olabilir?

Başarılı Bir Kariyer için Ona Balık Tutmayı Öğretin

Çocuğunuz başarılı bir kariyer geliştirmesini istiyorsanız onun için balık tutmak yerine ona balık tutmayı öğretmelisiniz. Böylece çocuğunuzun problemini çözmek yerine ona çözüme yönelik düşünmeyi ve uygulamaya geçmeyi öğretmiş olacaksınız. Problem çözme becerisi kazandırmak için bu çok daha sağlıklı bir yöntem olacaktır.

Çocuğunuzun duygu, düşünce ve fikirlerini dinlemeniz, ona zaman ayırmanız benlik gelişimi için önemlidir. Kaç yaşında olursa olsun çocuğunuza sofrada yer açmanız ve aile içi sohbetlerde ona da söz vermeniz gerekir. Dinlenen, fikirlerine saygı gösterilen, kendisine zaman ayırılan çocuklar çok daha özgüvenli gelişmektedir.

Evde kendini değerli hisseden çocuk sosyal yaşam içerisinde de bu değeri sürdürmek istemektedir. Dolayısıyla daha kaliteli arkadaşlık ilişkileri geliştirmekte ilgi ve sevgi görmek için zararlı ilişkilere girişmemektedir.

Başarılı Bir Kariyer İçin Problem Çözme Becerisi Geliştirmeye Destek Olan Ebeveyn Tutumu Hangisidir?

Anne babaların ebeveyn tutumları da problem çözme becerilerinin gelişimine etki etmektedir. Baskıcı otoriter ebeveyn modelinde çocukların duygu, düşünce ve problemlerine yeterince önem verilmemektedir. Bu aile modelinde ebeveyn güç gösterisi ile çocuğu bastırabilmektedir. Ceza, sözlü ya da fiziksel şiddet uygulanabilmekte ya da çocuğun duygu ve düşünceleri göz ardı edilmektedir.

Aşırı korumacı ebeveynler çocuğun bireyselleşmesine müsaade edememekte ve çocuğun problemlerini onun adına çözme eğilimindedirler. Tutarsız aileler çocuğun problemlerine bir kez aşırı ilgiliyse başka bir sefer ilgisiz kalabilmektedir. Bu belirsizlik çocuğun ailesiyle beraber kendi girişimlerine de güven duymamasına neden olmaktadır.

Aşırı hoşgörülü ve çocuk merkezli bireylerde ise aile çocuğa rol model olmak yerine çocuğun olumlu olumsuz tüm problem çözme becerilerini desteklemektedir. Bu durumda da çocuğun yapıcı problem çözme becerisi kazanabilmesi mümkün olmamaktadır.

En sağlıklı ebeveyn tutumu Demokratik, Destekleyici ve Hoşgörülü ebeveyn tutumudur. Bu ebeveyn modelinde bireyin duygu, düşünce ve fikirlerine saygı duyulur. Evde çocuğun da söz hakkı vardır. Fikirler küçümsenmez ya da reddedilmez. Her fikre saygı duyulur ve fikirlerin olumlu olumsuz yönleri değerlendirilir. Aile çocuğun hatalarını cezalandırmaz, ders almasına ve tekrar etmemesine rehberlik eder. Böyle bir aile ortamında yetişen çocuk daha özgüvenli olur ve benlik değeri de daha yüksektir.

Başarılı Bir Kariyer İçin Ergenlikte Problem Çözme Becerisi

Ergenlik dönemi problem çözme becerilerinin çok daha önemli hale geldiği zamandır. Bunun nedeni ise ergenlik döneminde bireyin bir yandan fiziksel ve bilişsel olarak değişim ve gelişim yaşarken, başka bir yandan duygusal ve hormonal olarak gelişiyor ve değişiyor olmasıdır. Bunu yanı sıra genç bu dönemde geleceğine hazırlanmak, kariyerini inşa etmek, mesleğini belirlemek zorundadır. Tüm bunlar bireyin duygusal ve zihinsel olarak zorlanmasına neden olmaktadır.

Birey bu dönemde akademik, kişisel ve sosyal problemlerle karşı karşıya kalabilmektedir. Dolayısıyla gencin problemlerin üstesinden gelebilmesi ve problemleri etkili bir şekilde çözebilmesi için problem çözme becerisi kazanması önemlidir. Ergenlikte bireyin problem çözme becerisi geliştirebilmesi için tıpkı çocuklukta olduğu gibi aileye ihtiyacı olacaktır. Ergenlik dönemi aynı zamanda yetişkinliğin bir ön provasıdır. Dolayısıyla ailenin yetişkinlik rolleriyle ilgili gence rol model olması gerekir.

Çocuklukta verilen destek bu kez yetişkin problem çözme becerisine adapte edilerek gence sunulmalıdır. Çocuğun yaşı ilerledikçe ebeveyn çocuğunun duygu, düşünce ve kararlarında daha geri planda durmaya çalışmaktadır. Ancak gencin yaşamının bu zorlu döneminde duygusal desteğe ihtiyacı oldukça fazladır. İlgiyi, sevgiyi, güven ve desteği zararlı alışkanlıklarda ve ilişkilerde aramaması için gencin aile ilişkileri her daim güçlü olmalıdır.

Aile gencin problemleri karşısında seçtiği çözüm yollarını müdahale etmeden gözlemlemelidir. Seçimlerinin getirdiği doğal sonuçları yaşamasına ve bu yaşantılardan tecrübe kazanmasına müsaade edilmelidir. Genç böylece olumluların yanında olumsuz sonuçları da görebilecektir. Bu tecrübeler genci olgunlaştıracak ve sorunlara sağlıklı çözüm üretme becerisini geliştirecektir.

Her bireyin başarılı bir kariyer geliştirmek için problem çözme becerisi kazanması gerekir. Bu konuda zorlanıyor veya kendinizi geliştirmek istiyorsanız profesyonel destek alabilir kendinize ve kariyerinize yatırım yapabilirsiniz.

Read More

Stratejik yetenek yönetimi ile doğru alan seçimi yapmak mümkün. Lise eğitiminin en zorlu dönemlerinden biridir seçim süreci. Bu seçim hem genç hem de ailesi için son derece önemlidir. Sadece aile ve genç için değil okul için de öğrencilerin yapacağı seçim önemlidir. Doğru seçim yapmak öğrencinin kariyer gelişimine başarılı bir yön verir.

Doğru alan seçimi yapan öğrenci okulunun akademik başarısını yükseltir ve sıralamada okul başarısının yükselişini destekler. Dolayısıyla doğru seçim yapabilmek önce gence, sonra çocuğunun geleceğine önem veren aileye kazandırır. Geniş perspektifte bakıldığında da okul, toplum ve iş veren kazançlı çıkar. Basit bir seçim gibi değerlendirilen bu karar aslında bu kadar önemlidir.

Doğru alanı seçmek eğitimde başarılı ve mutlu olmayı sağlar. Bu mutluluk beraberinde verimli çalışmayı destekler ve performans sınav sonuçlarına yansır. İyi bir puan alan öğrenci istediği mesleğe yönelik eğitim almak için dilediği üniversiteye yerleşebilir. Potansiyeli ve beklentileriyle uyan üniversitede eğitim gören çocuk başarılı ve mutlu olur. Bu başarı bireyin kişisel ve mesleki gelişimine yatırım yapmasını sağlar.

Gelişimini önemseyen birey iş verenin karşısına daha donanımlı çıkar ve beklentileri karşılar. İşine yapacağı katkı ve vereceği değer ortaya çıkacak işin kalitesini yükseltir. Kalite bir markanın değerini, tüketicinin memnuniyetini artırır. Bunlarla da kalmaz işinde verimli, üretken ve mutlu olan bir birey sosyal ve kişisel yaşamında da verimli olur. Bu sayede de çok daha mutlu bireyler, aileler ve toplumlar gelişir.

Bu sağlıklı ve verimli sürecin işletilebilmesi için bireylerin alan seçiminden başlayarak doğru yönlendirilmeye ihtiyacı vardır. Stratejik yetenek yönetimi ile bunu sağlamak mümkündür.

Doğru Alan Seçimi Neden Önemli?

Alan seçimi, bireyin gelecekte yöneleceği meslek için bir ön hazırlık sürecidir. Çünkü alan seçimi sonrası öğrencilerin belli meslekleri seçebilmesinin önü kesilmiş olmaktadır. Bir meslek seçmek ise bireyin hayatının kalanında vaktinin büyük çoğunluğunu geçireceği çalışma sahasını belirlemesidir. Meslek seçimi ile bireyler sadece gelir kaynaklarını belirlememekte sosyal çevrelerini, hayat standartlarını, potansiyel eşlerini ve ilişkilerini de belirlemektedir.

Meslek her şeyden önce bireyin yetenekleri kullanma, kendini geliştirme ve gerçekleştirme alanıdır. Bu nedenle alan seçmekle kalmaz olası mesleğinizi ve yaşam koşullarınızı da Lise döneminde belirlemiş olursunuz.

Alan Seçimi Yaparken Nelere Dikkat Edilmeli?

Gençlerin doğru karar verebilmesi için hem kendini hem de alanları tanıması gerekir. Stratejik yetenek yönetimi bireyin kişilik özelliklerini, ilgi ve beceri alanlarını görmesinde etkilidir. Ayrıca kişinin güçlü ve gelişime açık yönlerini belirlemesi ve buna göre seçim yapması önemlidir. Bu farkındalıklar çoğunlukla doğru mesleği seçebilmek için gereklidir. Ancak doğru mesleği seçebilmek doğru alanı belirlemekten geçmektedir.

Ayrıca öğrencilerin doğru alana yönelebilmeleri için baskın zeka yönlerini ve öğrenme stillerini bilmesi gerekir. Stratejik yetenek yönetimi içerisinde uygulanan test ve envanterlerle IQ, EQ ve öğrenme stilleri de belirlenmektedir. Alan seçiminde doğru karar verebilmek için seçim öncesi sayısal, sözel, eşit ağırlık ve yabancı dil alanlarını detaylarıyla değerlendirmek gerekir. Hangi alanda hangi dersler veriliyor incelenmelidir.

Ayrıca o alandan mezun olan öğrencilerin hangi meslekleri seçebileceği de öğrenilmelidir. Alan seçimi yapmadan önce çok yönlü değerlendirme yapılmalı, öğrenciler mümkünse zeka, ilgi, yetenek testlerine katılmalıdır. Çünkü üniversite sınavında başarıyı belirleyecek olan seçilen alana yönelik cevaplanacak sorulardan elde edilecek performanstır.

Alan dışı öğrencilerin bu alan sınavlarında başarılı olması oldukça zordur. Ayrıca alan dışından gelen öğrenciler için katsayılarda dezavantajlı konuma düşmelerine neden olmaktadır. Alan seçimiyle ilgili doğru bilgilerin edinilmesi, avantaj ve dezavantajların belirlenmesinde de stratejik yetenek yönetimi gereklidir.

Peki Stratejik Yetenek Yönetimi Nedir?

Stratejik yetenek yönetimi, en akılda kalıcı haliyle bireylerin yeteneklerinin ve yetkinliklerinin yönetilmesi anlamına gelir. Stratejik yetenek yönetimi sayesinde bireylerin gelişim alanları çıkarılır ve gelişim süreçleri planlanır.  Kısa ve uzun vadeli hedefler belirlenir ve bu hedeflere en verimli şekilde nasıl ulaşılabileceğinin planları yapılır. Tüm bu planlar çıkartılırken de kişilerin ulaşabilecekleri en iyi performansa ulaşmaları amaçlanır.

Başta WISC-V olmak üzere 8 farklı psikolojik test uygulanır ve kişiye özel bir stratejik plan oluşturulur. Öğrencilerin sosyo–ekonomik ve kültürel koşulları değerlendirilerek 3, 6, 12 ve 24 aylık hedefler planlanır.

Aba Psikoloji’ de bireyin stratejik yetenek yönetimi hedeflerini belirlemek için psikologlar ve eğitimciler birlikte çalışır. Bu sayede katılımcı hakkındaki veriler hiçbir şeyi gözden kaçırmadan analiz edilir. Tüme varım yöntemiyle hedefler belirlenir. Uygulamanın ardından bireyin kişilik özelliklerine, ilgi alanlarına bilgi düzeyine, yeteneklerine uyacak şekilde yol haritası çizilir.

Hedefler belirlenirken 3,6,12 ve 24 hedefleri ve öngörüleri kapsar. Ancak bu süre içerisinde kişinin hedeflerinde değişiklik ihtiyacı olursa planlar yeniden düzenlenir ve değişikliğe gidilebilir. Bu nedenle hedeflerin 3, 6, 12, 24 aylık sürelerle planlanması çok daha sağlıklı sonuçlar vermektedir.

Stratejik Yetenek Yönetimi Neden Önemli?

Alan seçerken verdiğimiz karar hayatımıza ilişkin diğer kararları da büyük ölçüde etkiler. Alan seçimi yaptığımızda bazı meslekleri seçme şansımızı kaybederiz. Alacağımız alan dersleri ise üniversite sınavında sorumlu olacağımız konulara yöneliktir. Doğru seçim yapmamız alanda dolayısıyla sınavda başarılı olmamızı sağlar. Yanlış bir seçim ise okul başarısızlığından, sınav başarısızlığına kadar gidebilir. Dolayısıyla alan seçimindeki performansımız meslek seçimimize de etki eder.

Meslek kişinin değer yargılarına, dünya görüşüne, günlük yaşama tarzına, başkaları ile ilişkilerine etki eder. Seçeceğimiz mesleği yapabilmemiz ve başarılı olabilmemiz için bu mesleğin gerektirdiği ilgi, bilgi ve beceriye ihtiyacımız vardır. Bilgi alan seçimi sonrasında kazanılacaktır. İlgi ve beceri ise alan seçmeden önce tespit edilmelidir. Stratejik yetenek yönetimi de kişinin bu süreçte doğru kararlar almasını destekleyecektir.

Stratejik Yetenek Yönetimi ile Alan Seçimi Yaparken Şu Sorulara Cevap Bulabilirsiniz

Kendinizi, beklentilerinizi ve ilgi alanlarınızı yeterince iyi tanıyor musunuz?

Pek çoğumuz kendimize yönelik yeterince bilgiye sahip değiliz. Güçlü yönlerimiz neler, zayıf yönlerimiz neler? Çevremiz bizi daha çok hangi yönlerimizle tanıyor? Aile içinde nasıl, sosyal yaşamda nasıl biriyiz? Tüm bunları yeteri kadar biliyor muyuz? Kendimizle ilgili farkındalığımız alan ve meslek seçimimizde oldukça önemli bir yere sahip.

Seçmek istediğiniz alan ya da meslekle ilgili yeterince bilgiye sahip misiniz?

Seçim yapabileceğiniz dört alan var. Sayısal, sözel, yabancı dil ve eşit ağırlık. Bu alanlardan hangisi sizin için daha uygun? Bilginiz, beceriniz, zeka alanınız, ilgileriniz ve beklentileriniz için hangisi daha doğru bir seçim olacak? Seçtiğiniz alan sonrası hangi mesleklere yönelebilirsiniz? Mesleğinizde başarılı olmak için hangi üniversitede okumak sizi avantajlı hale getirir?

Okurken yapmanız gereken farklı çalışmalar var mı (stajlar, araştırma çalışmaları vb.) mezuniyet sonrası ortalama iş bulma süreniz ne?  Başlangıç düzeyde bu mesleğin maaş getirisi nedir? İlerleyen yıllarda maaş artışı nasıl olacak? Fiziksel özellikleriniz, cinsiyetiniz, yaşım, kültürünüz bu meslek için uygun mu? Bu meslekte başarılı olmak için yabancı dil, bilgisayar bilgisi gibi farklı donanımlar gerekiyor mu?

Seçmek istediğiniz alan ve meslek için seçim özgürlüğünüz var mı? Ailenizin bu seçimdeki rolü ne? Sizi maddi, manevi destekliyorlar mı? Ailenizi seçim sürecinde yanınızda olmaya nasıl ikna edebilirsiniz? Kuşkusuz bu sorular çoğaltılabilir ve verilecek yanıtlarda kişinin profesyonel bir danışmanlığa duyacağı ihtiyacı artırabilir. Stratejik yetenek yönetimi ile tüm bu soru işaretlerine yönelik cevapları bulabilirsiniz.

Alan seçimi yaparken önyargılarınızdan etkileniyor musunuz?

Alan seçimi yaparken bazen önyargılarımız asıl istediklerimizi düşünmemize engel olabilir. Sözel alanda başarılı ve mutlu olabilecek bir öğrenci başkaları ne der düşüncesiyle yanlış alana yönelebilir. “Sözel seçersem başarısız olduğumu düşünecekler.” “Annem-babam sayısal okumuş, ben de onlar gibi sayısal okumak zorundayım, yoksa onlara layık olamam.” Bunlar önyargılı düşüncelerdir. Oysa sözel okuması gereken bir öğrenci sayısal seçerse “başarısız” olma olasılığı çok daha yüksek olacaktır.

Başarısız olması ne kendisinin ne de ailesinin istediği bir sonuç değildir. Çevremiz seçim süreçlerimizde doğruyu bulmamıza destek olmak ister. Kendi bilgi ve deneyimleriyle bizlere yönlendirmede bulunurlar. Aslında niyet her zaman masumdur. Yardım etmek amacıyla yapılan bu öneri ve yönlendirmeler kimi zaman olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir.

Herkesin karakteri, ilgisi, becerisi, zeka alanı, kariyerden beklentisi farklıdır. Aynı aile içerisinde, anne-baba ve çocuklar arasında dahi çok büyük farklılıklar vardır. Bizleri özel ve biricik kılan da bu farklılıklardır. Dolayısıyla başkalarının öneri ve tecrübelerinden ziyade somut ve bilimsel kanıtlar eşliğinde tercih yapılmalıdır. Bunu sağlayan en iyi yöntem ise stratejik yetenek yönetimi ile yapılan kariyer planlamasıdır.

Alan seçimi sonrası bazı meslekleri seçme şansını kaybedeceğini biliyor musun?

Hangi mesleği seçmek istediğinizle ilgili bir fikriniz olmayabilir. Ya da zaman içerisinde fikirleriniz değişiklik gösterebilir. Ancak yapacağınız alan seçimi sonrasında bazı meslekleri seçme şansınız ortadan kalkmış olacak. Dolayısıyla alan seçimi yapmadan önce meslekler üzerine düşünmeniz ileride hayal kırıklığı yaşamamak için gereklidir.

İlginizi çeken meslekleri araştırabilir, hangi meslek için hangi alana yönelmeniz gerektiğini seçim yapmadan önce öğrenebilirsiniz.

Alan seçimi sürecinde ailenizi seçiminize ikna edebilecek misiniz?

Hayatımıza yön verirken yapacağımız seçimlerde ailenin rolü oldukça büyüktür. Bu rol bazen destekleyici güce sahipken bazen de hayal ve hedeflerimizle örtüşmeyen bir güce dönüşebilir. Önemli olan karar verirken her iki tarafın da somut performans çıktılarını dikkate alarak karar verebilmesidir.

Alan seçimi yaparken bazen aileler çocuklarının performansı, ilgi ve yetenekleriyle hiç örtüşmeyen yönlendirmeler yapabilmektedir. Bazen de öğrenciler kendi potansiyelinin dışında bir karara yönelebilmektedir. Bu noktada her iki taraf görüş ve önerilerini sunmalıdır. Eğer uzlaşı sağlanamıyorsa mutlaka kariyer danışmanlığı alınarak alan seçimi yapılmalıdır.

Stratejik Yetenek Yönetimi Hatalı Alan Seçimi Riskini Azaltır

Alan seçimi yapmadan önce ilgi alanlarınızı keşfetmeye, beceri ve yatkınlıklarınızı geliştirmeye odaklanın. Geleceğe yönelik hedefler belirleyin ve gelecekte nasıl bir hayat istediğinizi hayal edin. Dışarıdan gelen sesleri, korkularınızı ve önyargılarınızı bastırmaya çalıştığınızda iç sesinizin size söylemek istediklerine odaklanın. Geleceğe yönelik kaygılarınız hangi konuda yoğunlaşıyorsa o konuda ailenizden ya da profesyonelden destek alın. Yetersiz bilgi kaygının en büyük sebebidir.

Geleceğinize yön verebilmek için alanlar, meslekler ve yapmanız gerekenlerle ilgili çokça bilgi toplayın. Okulunuzdan mesleki ilgi ve yetenek envanterlerinin uygulanmasını, tercih sürecinde detaylı bilgi verilmesini, alanların tanıtılmasını isteyin. Daha kapsamlı değerlendirme almak ve kariyerinizi planlamak istiyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Stratejik Yetenek Yönetimi ile kariyerinizi planlayabilir, ilgi, yetenek ve yatkınlıklarınızı birlikte belirleyebiliriz. Alan seçimi yaparken kariyer danışmanlığı almak gençlerin kendilerine, ailelerin çocuklarına verebileceği en değerli armağandır.

Read More

Kariyerinizde başarılı olmak için rakiplerinizden daha fazla mesleki bilgi ve tecrübe sahibi olmanız gerektiğini düşünebilirsiniz. Ancak kariyerinizde fark yaratmak ve başarılı olmak için mesleki bilginin dışında duygusal zeka gereklidir. Araştırmalar mantıksal zeka düzeyini (IQ) destekleyen duygusal zeka (EQ) düzeyi artıkça bireylerin başarılarının artığını desteklemektedir. Bu öngörü tüm meslekler için geçerli olmasa da insanla birebir etkileşimin gerektiği işlerde başarıyı etkileyen bir faktör haline gelmektedir. Hizmet, sağlık ve eğitim sektörü, öğretmenlik, liderlik, reklam ve pazarlama gibi çalışma alanlarında duygusal zekanın etkisinin belirgin hale geldiğini söyleyebiliriz.

Kariyerinizde Başarılı Olmak İçin Duygusal Zeka Nedir Öğrenelim

Shelton Skelton “Oğlum, bütün hayatını kolların ve ayakların belirlemeyecek. Hayatına asıl yön verecek olan beynin ve kalbindir. Bir şeyi gerçekten istiyorsan, bütün engelleri yenip ona ulaşabilirsin.” Sözüyle başarının tek ölçütünün mantıksal zeka olmadığını, mantıksal ve duygusal zekanın birbirini bütünlediğini söylüyor.

Goleman, 1995 yılında yayınlanan kitabında Duygusal zekaya yönelik yaptığım tanım ile Shelton Skelton’un sözleri birbirini destekliyor. Duygusal zeka; kişinin kendi duygularını anlaması, başkalarının duygularına empati geliştirmesi, ve kendi duygularını yaşamı zenginleştirecek biçimde düzenleyebilme becerisidir. Goleman ayrıca duygusal zekanın hislerin ne olduğunu bilmek ve hisleri kullanarak iyi kararlar verebilmek olduğunu söylüyor. Ayrıca başarılı olmak için IQ’nun önemi büyük olsa da duygusal zeka IQ’nun tamamlayıcısı ve güçlendiricisi rolünü üstleniyor. En basit anlatımıyla duyguların akılcı kullanılması anlamına geliyor.

Yüksek Duygusal Zeka Gelişmiş Kişisel ve Sosyal Yetkinliklere Sahip Olmayı Gerektirir

Kariyerinizde başarılı olmak için ayrıca duygusal zeka sahibi bireylerin sahip olduğu “kişisel yetkinlik” ve “sosyal yetkinlik” becerisine sahip olmalısınız. Warren Bennis “Kendinizi tanıyıp ifade etmek onu inkar etmekten çok daha kolaydır ve başarırsanız liderlikle ödüllendirilirsiniz.” diyor ve Albert Einstein “Coşku, zekadan daha önemlidir.” Diyerek duygularımız üzerinde etkili olan kişisel yetkinliklere vurgu yapıyor.

Kişisel yetkinlik ise bireyin kendi duygularını, güçlü ve zayıf yönlerini, sınırlarını bilmesi ve anlaması anlamına geliyor. Kişisel yetkinlik sahibi bireyler kendi kapasitelerini bildikleri için altından kalkamayacakları işlere girişmiyorlar. Giriştikleri işlerde ne kadar risk almaları gerektiğini ya da nerede yardıma gereksinim duyabileceklerini biliyorlar. Bu da onların başarılı yatırımlar yapmasını ve zararı ön gördüklerinde erken önlem alabilmesini sağlıyor. Kişisel yetkinlik sahibi bireyler, özgüvene de sahiptirler; bu anlamda kendilerine yöneltilen eleştirileri tehdit olarak değil, kendilerini geliştirme fırsatı olarak görürler.

Mark Kay “Başarının sırlarından biri, geçici başarısızlıkların bizi yenmesine izin vermemektir.” Diyor ve Leonardo da Vinci “Engeller beni durduramaz, her bir engel kararlılığımı daha da güçlendirir.” Diyerek kişisel yetkinlik sahibi bireylerin duygu kontrollerinin yapıcı önemine adeta destek veriyor. Kişisel yetkinlik sahibi bireyler sahip oldukları olumlu ya da olumsuz duyguları yönetmeyi bilirler ve duygularını faydaya çevirirler. Bu yönü sayesinde duygusal zeka düzeyi yüksek biri başarısızlıkla karşılaştığında mantıklı ve soğukkanlı davranıp yapıcı çözümler üretebilir. Fiziksel, ekonomik, teknolojik ya da yönetimsel değişiklikler karşısında önyargısız durabilir ve kendini yeni duruma kısa sürede adapte edebilir.

Dolayısıyla Kariyerinizde başarılı olmak için kişisel ve sosyal yetkinliklerinizi geliştirmeye odaklanmanız gerekiyor. Sosyal yetkinlikler kişinin kendi duyguları üzerinde olduğu kadar karşısındakinin duygularını anlamada da yetkin hale gelmesini gerektiriyor. Sosyal yetkinliği olan bireyler başkalarının fikir ve duygularını anlıyor, tavırlarını onların ruhsal durumlarına göre düzenliyorlar. Özellikle ekip olarak çalışmayı gerektiren ya da açık ofis çalışılan iş alanlarında bu yetkinlik grup için değerli hale geliyor.

Kariyerinizde Başarılı Olmak İçin Duygusal Zeka Hakkında Daha Çok Bilgi Edinebilirsiniz

Duygusal zeka oluşumu kalıtımsal olduğu kadar çevresel faktörlerle de ilgilidir. Her birey dünyaya belli mizaç özellikleri ile gelir. Bu mizaç özelliklere öncelikle anne ve babanın sonrasında ise sosyal çevre içerisindeki diğer kişilerin verdiği ilgi ve tepkilere göre şekillenir. Bu çocuğun duygusal zeka gelişimidir. Yaşamın ilk yıllarından itibaren çevremizdeki diğerlerine duygusal mesajlar gönderir ve karşılığında duygusal cevaplar alırız. Bu mesajlara gelen duygusal cevapların üst üste tekrarı çocukların duygusal yapısını ve davranışlarını belirler. Çevreden gelen tepkiler ve mesajlarla oluşan beyindeki bağlantılar çocuğun geleceğini kalıcı olarak etkiler.

Kariyerinizde başarılı olmak için iyi bir duygusal çocukluk temeline sahip olmanız gerekir. İstenmeyen davranışa ailenin hoşgörülü ve cezadan uzak, sebep-sonuç ilişkisini anlatarak vereceği yapıcı tepki çocuğun özgüvenini geliştirecek, hatalarından ders almayı öğretecektir. Hataları nedeniyle cezalandırılan bir çocuk ise ceza almaktan korku duyacaktır. Hata yaparım endişesi ile girişimde bulunmayacak ve belki de hatalarını gizlemeye, örtbas etmeye çalışacaktır. Böyle olumsuz bir senaryoda duygusal zeka gelişmeyecek bireyin önceliği çok daha yaşamsal olan kendini koruma ihtiyacını gidermek olacaktır. Anne baba ve çocuklar arasında kurulan sıcak, güvenli ve kuvvetli bağ ile çocuklar duygularıyla baş edebilmeyi öğrenecektir.

Çocuklarının duygularını önemsemeyen ve duygusal ihtiyaçlarına karşılık vermeyen anne ve babalar, onların duygusal zekalarının yanı sıra zihinsel gelişmelerine engel olurlar. Aileleri tarafından önem verilmemiş, hayatlarına ilgi gösterilmemiş, sürekli eleştiriye maruz kalmış, anlaşılmamış ve ağır cezalar verilmiş çocuklarda duygusal zeka gelişmez. Aile içinde duygusal ihtiyaçlarına karşılık verilen, duyguları eleştiriye maruz kalmadan dinlenen çocuklar anne ve babalarına güven duyacaktır. Bu çocuklar duygu ve düşüncelerini daha kolay ifade edebilecek, kendilerini değerli hissedecek ve sevgi kazanmak için mükemmel olma ihtiyacı duymayacaktır.

Kariyerinizde başarılı olmak için erken yaşlardan itibaren sorumluluk almayı ve karar verebilmeyi öğrenmiş olmanız önemlidir. Yaşlarıyla uyumlu şekilde sorumluluk verilen ve kendisiyle ilgili konularda karar vermeye teşvik edilen çocuklarda zeka gelişimi daha iyidir. Kendilerini tanıyan çocuklar insanlarla olan ilişkilerinde kendilerini ifade edebilirler ve başkaları tarafından anlaşılmaları da kolay olur.

Kariyerinizde Başarılı Olmak İçin Duygusal Zeka Becerilerinizi Geliştirebilirsiniz

Duygusal zekanın artırılması doğuştan gelen özelliklere ve bu özelliklere çevrenin verdiği duygusal ve fiziksel mesajlara bağlı olsa da sonradan geliştirilebilir. Duygusal zekanın gelişmesinde anne baba ile kurulan güvenli ilişki, kullanılan ebeveyn stili, aile ortamı ve anne babanın karakteristik özellikleri önemlidir. Bunlar çocukluktan itibaren duygusal zeka için pozitif ya da negatif temel oluşturur. Anne babanın kendi duygularının farkında olması, empati yeteneği, değerleri, çevresel faktörlere ve olaylara yaklaşımı çocuğun duygusal gelişimi üzerinde etkilidir. Çünkü çocuklar ebeveynlerini model alma eğilimindedirler.

Kariyerinizde başarılı olmak için aşağıdaki adımlara yönelik farkındalık edinmeniz duygusal zeka becerilerinizi geliştirmenizde size destek olacaktır.

Kariyerinizde Başarılı Olmak İçin Önce Duygularınızın Farkına Varın

Duygusal zeka gelişimi için ilk önce bireyin duyguları üzerindeki farkındalığını geliştirmesi gerekir. Gün içerisinde gerek yaşadıklarımız gerek anımsadıklarımız ve karşılaştıklarımızla pek çok duygu yaşarız. Bu duyguların bir kısmı hoşumuza gitmeyen, yüzleşmek istemediğimiz duygular olabilir. Ve onlar üzerine düşünmeyip bastırmayı tercih edebiliriz. Ancak farkında olmadığımız ya da bastırmaya çalıştığımız duygular düşünce ve davranışlarımıza etki ederek verdiğimiz tepkilere yön verebilmektedir. Bu nedenle duygusal zeka gelişimi için bireysel olarak duygularımızın farkına varmamız gerekmektedir.

Duygularınızın Yönünü Belirleyen Düşüncelerinizdir, Düşüncelerinizi Tespit edin

William James “Benim kuşağımın yaptığı en büyük keşiflerden biri, insanın düşüncelerini değiştirerek yaşamını da değiştirebileceği gerçeğini bulmasıdır.” Diyerek düşüncelerin bireyin hayatındaki etkisini vurgulamıştır. Duygularımızın etkisi ile davranış ve tepkilerimizi düzenlediğimizi zannetsek de duygu ve davranışlarımız üzerindeki asıl etki düşüncelerimizin içeriğine aittir.

Örneğin; Öğretmeninin bir ödevle ilgili verdiği geri bildirim sonrası kırıklığa uğrayan bir öğrenciyi ele alalım. Ödevinde hatası olduğu için üzüntü duyuyor ve öğretmenine karşı kırıklık hissediyor olsun. Burada duygumuz üzüntü ve hayal kırıklığı. Ancak buradaki üzüntü ve hayal kırıklığı herkes için geçerli bir duygu değildir. Bir öğrenci için öğretmeninin vereceği geri bildirim gelişimi için değerlendirmesi gereken bir fırsat iken başka bir öğrenci için yıkıcı olabilir. Peki bu iki duygu arasındaki farklılığın nedeni nedir?

Hiç şüphesiz duygularımıza yön veren farkında olduğumuz ya da olmadığımız düşüncelerimizdir. Eğer geribildirim alırken öğrencinin zihninden geçen “öğretmenim ödevimi beğenmedi ve onun gözünde artık kusurlu biriyim” düşüncesi ise strese girecek üzülecektir. “Öğretmenim beni önemsiyor, eksiklerimi bulmamda bana yardım ediyor. Onun rehberliği ile çok daha başarılı olabileceğim” düşüncesi ise yapıcıdır. Böyle düşünen bir öğrenci hem kendisi hem öğretmeniyle ilgili olumlu duygular hissedecektir.

Kariyerinizde başarılı olmak için duygusal zeka becerilerinizi geliştirirken duygular kadar duygulara yön veren düşünceleri de tespit edebilmek gerekir. Duygularınızı fark etmekte ve altında yatan düşünceleri açığa çıkarmakta zorlanabilirsiniz. Bunu psikolojik destek alarak yönetmeniz çok daha kolay olacaktır.

Duygularınızın Etki Ettiği Davranışlarınızı Tespit Edin

Duygularımıza yön veren düşüncelerimizdir dedik. Ancak düşüncelerimizin yol açtığı duygular belli tepkiler vermemize ve davranışta bulunmamıza da neden olur. Bu davranışlar bazen pasifken bazen de eyleme dönük olabilir. Örneğin; öğretmeninden geribildirim alan öğrenci bu geribildirim sonunda kırıklığa uğrayarak ödevlerini yaparken heyecanını kaybedebilir, motivasyonu düşebilir ve ödev yapmayı reddedebilir. Ya da derse katılımı ve öğretmeni ile iletişimi azalabilir. Geribildirimi yapıcı alan öğrenci ise öğretmeninin desteğinden faydalanabilmek için ödevlerine daha çok asılabilir, öğretmenine kendi isteğiyle ödevlerini gösterip danışabilir. Derse katılımı artabilir.

Duygu ve düşüncelerimizin davranışlarımız üzerindeki etkisi oldukça büyüktür. Duygularınızın ve bu duygulara yol açan düşüncelerinizin farkına varmak davranışlarınızı düzenlemenize yardım eder. Duygu, düşünce ve davranışlarınıza odaklanarak yapacağınız öz farkındalık çalışmaları kendinizi geliştirmenize ve olduğunuz gibi kabul etmenize fayda sağlar.

Kariyerinizde Başarılı Olmak İçin Başkalarının Duygularını Fark Edin

Kariyerinizde başarılı olmak için kendi duygularınız üzerinde geçirdiğiniz bu farkındalık sürecini başkaları için de yapmaya çalışın. Objektif olarak çevrenizdeki insanların olaylara verdiği tepkilerin altında yatan nedenleri fark etmeye çalışın. Onlara karşı anlayış gösterin ve duygu, düşüncelerini yargılamadan dinlemeye çalışın. Onları dinlediğinizi, anlamaya çalıştığınızı hissettirin. Sözde değil gerçekten dikkatinizi ve zamanınızı ayırarak ilgi gösterin.

Kendi duygularınız ve başkalarının duyguları için yapacağınız bu farkındalık çalışmalarını tekrarlayın ve pratik yapın. Zamanla duygu, düşünce ve davranışlarınız üzerindeki hakimiyetiniz artacak. Başkalarına karşı empatiniz gelişecektir. Sosyal sorumluluk projelerine katılmak, duygu paylaşım gruplarında yer almak, psikodramaya başlamak ya da psikolojik destek almak da duygusal zeka gelişimi için yapılabilecek çalışmalardır.

Kariyerde elde edilecek başarı yaşamın pek çok alanına etki etmektedir. Aynı şekilde kariyerinizde yaşayacağınız başarısızlıklarda çok boyutlu mutsuzluklara neden olacaktır. Duygusal zeka gelişimi sadece kariyerinizde başarılı olmak için değil kişisel ve sosyal yaşamınızda da başarılı ve mutlu olmak için önemlidir. Duygularınız üzerinde hakimiyetiniz olmadığını hissediyor, ifade etmek ya da kontrol etmekte zorlanıyorsanız bizimle iletişime geçebilir, psikolojik destek alabilirsiniz.

Read More

Bugün kariyer planı yaparken sorumluluk ailede mi gençte mi olmalı sorusunu tartışacağız. Kariyer planı yapmak, hayal ettiğimiz yaşam standartlarına ulaşmamızda bize rehberlik edecek yol haritasını tasarlamaktır. Kariyer planı yapmak, motivasyonumuzu artırır, hedeflerimizi belirlememize ve hedeflerimize varmak için özveriyle çalışmamıza yardım eder. Ancak kariyerimizi planladığımız dönem etkilenmeye ve yönlendirilmeye oldukça açık olduğumuz yaşlara denk gelmektedir.

Lise yılları kariyerimize bilinçli olarak yön vermemiz gereken yıllardır. Lisede öncelikle alan seçimi yapılmakta, sonrasında da seçilen alana göre üniversite sınavına hazırlanılmaktadır. Doğru üniversiteyi seçebilmek için meslek seçimi yapmak gerektiği gibi seçim esnekliği elde edebilmek için sınavdan da iyi puan almak gerekir. Alan seçimi, meslek ve üniversite seçimi ve tüm bunları yapabilmek için gerekli olan okul ve sınav başarısı öğrenciyle ilgilidir. Fakat kariyer planı yaparken aile seçim sürecinde baskın rol oynayabilmektedir.

Kariyer Planı Yaparken Nelere Dikkat Edilmeli?

Kariyer planı yaparken öncelikle öğrencilerin kendilerini tanıması, kişilik özellikleri, ilgi alanları, yetenek ve yatkınlıkları hakkında bilgi sahibi olması gerekmektedir. Öğrenme stilinin tespit edilmesi, Mantıksal zeka, duygusal zeka testlerinin yapılması önerilir. Okul başarısının ve sayısal, sözel, eşit ağırlık, dil alanlarından hangisi için daha uygun olduğunun değerlendirilmesi de gerekir. Tüm bu değerlendirmeler için öğrencilerin ilgi, yetenek, kişilik ve zeka testlerine alınması doğru yönlendirme için önemlidir.

Bugünün Genci Z Kuşağı, Nasıl Bir Kariyer İstiyor?  Ve Stratejik Yetenek Yönetimi ile Kariyerinizde Fark Yaratın yazılarımızı da kariyer planı yaparken faydalanmak için okuyabilirsiniz.

Kariyer Planı Yaparken Gençler Geleceğine Sahip Çıkmalı Son Söz Kendisine Ait Olmalı

Kariyer planı yaparken iyi bir kariyeriniz olması için çevrenizdeki herkes size kendilerince doğru olduğunu düşündükleri yönlendirmeler yapacaktır. Oysa lisede yapacağınız alan seçiminden başlayarak mesleğinizi ve okuyacağınız üniversiteyi belirlemeye kadar tüm süreçte son söz sizde olmalıdır. Aileniz, öğretmenleriniz, arkadaşlarınız karar verirken size yönlendirme yapabilir. Hatta bir noktada bu yönlendirmeyi onlardan siz isteyebilirsiniz. Geleceğiniz için vereceğiniz bu önemli kararda sorumluluğu başkalarıyla paylaşmak istemeniz olağan. Yapacakları yönlendirmelerin ve verecekleri önerilerin sizin iyiliğiniz için olacağı da kesin.

Ancak kimi zaman kendimiz için doğru olan başkaları için tamamen yanlış olabilir. Kariyer planı yaparken rol sahibi olması gereken karakteriniz, ilgi alanlarınız, öğrenme şekliniz, yetenekleriniz ve zeka türünüz olmalıdır. Sayısal zekaya sahip bir ebeveynin çocuğu olmak sayısal alanda başarılı olabilecek bir çocuk olmak demek değildir. Zihni sayılarla, hesaplarla, olasılıklarla çalışan bir anne-babanın sözel zekaya sahip bir çocuğu olabilir. Ebeveyn, kendisi sayısal alanda daha başarılı olduğu için çocuğunun da başarılı olacağını düşünebilir. Ama gerçek böyle değildir.

Kariyer planı yaparken yanlış alan seçmeniz gelecek haritanızın hayal etmediğiniz bir noktaya varmasına neden olacaktır. Çünkü alan seçimi meslek seçiminin ön hazırlığıdır. Alan seçimi sonrası alan dışı mesleklerin seçilebilme olasılığı azalmaktadır. Bazı meslekler için ise seçim hakkı tamamen kalkmaktadır. Size uygun olmayan bir alanda okuyarak akademik başarı elde etmeniz, sınavda derece yapabilmeniz mümkün değildir. Yine size uygun olmayan bir alanda meslek seçmeniz ise gelecek 40-50 yılınızı etkileyecektir.

Kariyer Planı Yaparken Ailenin Rolü Ne Olmalı?

Kariyer planı yaparken ailelerin rolü oldukça önemlidir. Ancak bu rol, öğrenci adına alan ve meslek seçimi yapmak değildir. Aileler çocuklarının erken yaşlardan itibaren ilgi alanlarını keşfetmelerini desteklemeli, yeteneklerini geliştirmeleri için teşvik etmelidir. Ebeveynler çocuklarının, özsaygısı olan, özgüvenli, sorumluluk sahibi bireyler olabilmesi için erken yaşlardan itibaren çocuklarıyla olumlu ilişkiler geliştirmelidir. Olumlu ilişkilerin kurulabilmesi ise ebeveynle çocuk arasında doğumdan itibaren güvenli bağın kurulmasına bağlıdır.

Çocuğun yetiştirilmesinde sağlıklı ebeveyn tutumu uygulanması da gencin sağlıklı kişilik gelişimi için önemlidir. Aile çocuğun ev içerisinde küçük yaşlardan itibaren sorumluluk almasını desteklemelidir. Çocuklar yine erken yaşlardan itibaren kendi kararlarını alabilecek özdenetimde yetiştirilmelidir. Karar vermekte zorlanan çocuklara hangi seçeneğin daha doğru olacağını söylemek yerine neden-sonuç ilişkisini öğretmek gerekmektedir.

Aileler alan ve meslek seçimi yaparken destek isteyen çocuklarına kendi doğruları, ilgileri ve becerileriyle yönlendirme yapmaktan kaçınmalıdır. Destek talebi karşılıksız bırakılmamalı gençler bilinçli ve objektif yönlendirmeler için rehberlik servisine ya da profesyonel kariyer danışmanlığına yönlendirilmelidir.

Ailelerin kariyer planı yaparken rol üstlenecekleri bir diğer konu ise bütçe planlamasıdır. Öğrencinin yapacağı seçimlerin ekonomik boyutu olacaktır. Aile eğitimin kaç yıl süreceğini göz önünde bulundurarak konaklama, eğitim giderleri, ulaşım, yemek masraflarını hesaplamalıdır. Yine erken yaşlardan itibaren çocuğa harçlık vererek parasını idare etme becerisi kazandırılmalıdır.

Aileler sınava yönelik kaygı ve beklentilerini mümkün oldukça çocuğa yansıtmamalıdır. Kaygı düzeyi kontrol edilemiyorsa mutlaka destek alınmalıdır. Kariyer planı yaparken beklentiler gerçekçi olmalı, öğrencinin potansiyelinin çok üzerinde bir performans beklentisine girilmemelidir. Sonuç her ne olursa olsun çocuğa olan sevginin değişmeyeceği hissettirilmeli, sevgi ve ilgi kaybı ceza olarak sunulmamalıdır. Doğru Meslek ve Kariyer Seçimi İçin Anne ve Babalara Öneriler yazımızı kariyer planı yaparken faydalanmak için okuyabilirsiniz.

Kariyer Planlaması Yaparken Aile Gencin En Büyük Destekçisi Olmalıdır

Kariyer planlaması yaparken karar sürecini belirleyen gencin kendisi olsa da ailenin desteği çok önemlidir. Karar sürecinin ergenlik dönemine gelmesi, bu dönemin kimi gençler için duygusal ve fiziksel olarak daha zorlu yaşanmasına neden olmaktadır. Hissedilen baskı, duyulan stres ve geleceğe yönelik kaygı gençlerin seçim sürecini olumsuz etkileyebilmektedir. Gençlerin kendilerini yalnız ve korunmasız hissetmemesi için ailelerin desteklerini sözle, davranışsal ve duygusal olarak hissettirmesi önemlidir. Gencin maddi özgürlüğünün olmayışı, ailenin bakımı altında oluşu da ailenin karar sürecinde ekonomik kaynaklarını düzenleyebilmesi için önemlidir.

Kariyer planlaması yaparken lise alan seçimini beklemeden harekete geçmeniz ve karar sürecinde kendinizi iyi değerlendirmeniz doğru seçim yapabilmek için önemlidir. İyi bir kariyer, başarılı bir planlama ile mümkündür. Kendinizi daha iyi tanımak, meslekler, üniversiteler hakkında detaylı bilgi almak, burs ve yurtdışı eğitim imkanlarını değerlendirmek için kariyer danışmanlığı alabilirsiniz. Aba psikoloji ile iletişime geçerek kariyerinizi stratejik yetenek yönetimi ile planlayabilirsiniz. Kariyer yolculuğunuzda başarılar dileriz.

Read More

Bireylerin akademik hayatlarında ve iş yaşamlarında başarılı olması ilgileri, beklentileri, karakteristik özellikleri ve yetenekleriyle uyumlu olacak şekilde eğitimlerini ve mesleklerini belirlemeleriyle doğru orantılıdır. Ancak bunun olabilmesi için kişinin öncelikle kendisinin farkında olması gerekir. Karakterimiz, ilgilerimiz ve yeteneklerimiz çocukluğumuzdan itibaren kendini göstermeye başlar. Fakat pek çoğumuzun gelişim alanları, güçlü yönleri çocukluktan itibaren fark edilip geliştirilmez. Yetişkin yaşama geldiğimizde ise bu yönlerimizi köreltmiş hale geliriz. Kaç yaşında olursa olsun stratejik yetenek testi bireyin kendisine ve geleceğine yaptığı en değerli yatırım olacaktır.

Stratejik yetenek yönetimi ile kariyer planı yapmak ise kişinin kaç yaşında olursa olsun potansiyelini fark edip kariyerine güçlü bir yön verebilmesi için önemlidir. Henüz eğitim hayatının başında olan biriyseniz başarılı, verimli, keyifli ve mutlu bir kariyer için stratejik yetenek testine katılmanız sürecin başından kazanan olmak için yatırım yapmanız anlamına gelir. İş hayatına atılmış ve tamamen yanlış bir meslekte olduğunu fark etmiş biriyseniz ya da “doğru yerdeyim ama kendimi nasıl göstereceğimi bilmiyorum” diyorsanız stratejik yetenek yönetimi yine sizin için en iyi kariyer planını oluşturmayı sağlar.

Stratejik Yetenek Testi Nedir, Nasıl Uygulanır?

Stratejik yetenek testi stratejik yetenek yönetimi ile kariyer danışmanlığı almak isteyen danışanlara uygulanan bir testtir. Bu kapsamda uygulanan benzer bir çalışma Türkiye’de yapılmamaktadır. Stratejik Yetenek testi başta öğrenciler olmak üzere, akademik ya da kariyer planlarını kişisel özellikleri, beklentileri, ihtiyaçları ve ilgileriyle uyumlu şekilde planlamak isteyen herkes için gereklidir. Hemen her yaştan bireye uygulanabilir. Stratejik Yetenek Testi standart meslek ve ilgi envanterlerinden farklı olarak sonuçları sadece puan olarak verilen bir test değildir.

İlgi alanlarınız, becerileriz ve ihtiyaçlarınız analiz edildikten sonra test sonuçları çıkarılır. Elde edilen verilerin yorumlanması ve bu veriler ışığında öğrencilerin stratejik hedeflerinin belirlenmesi de uzman psikologların ve eğitimcilerin işbirliği ile gerçekleştirilir. Testlerin uygulanması 2-2.5 saat sürer ve sonuçlar 2-3 hafta içerisinde sizinle paylaşılır. Sonuçlar sizinle paylaşılırken tüm alt detaylar, hedefler ve öngörüleri de kapsayan bir sunum akademisyen psikoloğumuz Gamze Sart tarafından yapılır. Sunum sonrası kariyer planınızda ihtiyacınız olan yönlendirmelerin yapılması, gelişim alanlarınızın desteklenmesi ve varsa sorularınızın yanıtlanması için danışmanlık verilir.

Stratejik Yetenek Testi kapsamında bireyin güçlü yönlerinin, ilgi, ihtiyaç, beceri, öğrenme sitili, IQ, EQ, kişilik özellikleri özelinde değerlendirmelerin yapılabilmesi için bireye başta WISC-V olmak üzere 8 ayrı psikolojik test uygulanır. WISC–V, güvenilirliği kanıtlanmış bilişsel yetenek ölçümlerinin en sonuncusudur. The Wechsler Intelligence Scale for Children®–Fifth Edition’ın kısaltılmış halidir. Önceki versiyonlara göre daha fazla esneklik ve daha fazla içerik imkanı sunan WISC–V, kişilerin yeteneklerine dair ayrıntılı bir harita çıkarır. Değerlendirmeler sonucunda belirlenen kriterlere göre, bireyin sosyo–ekonomik ve kültürel çevresini de göz önünde bulundurarak kişiye stratejik plan hazırlanır. Tüm değerlendirmeler sonucunda bireylere 3, 6, 12 ve 24 aylık hedefler ve öngörüler çıkarılır.

Stratejik Yetenek Testi Neden Önemli?

İçinde bulunduğumuz yüzyıl koşullarında başarılı bir kariyer inşa etmek sadece bireysel değil sosyal yaşamın refah ve mutluluğu için de oldukça önemli. Kişinin kendisiyle örtüşen, beklentilerini karşılayan, keyif aldığı, verimle ürettiği, çalışırken mutlu olduğu bir mesleği seçmesi mesleki tatminini yaşamayı sağlayacaktır. Bu tatminin vereceği haz sadece iş hayatında değil sosyal hayatından, aile içi ilişkilerine kadar olumlu yönde etki edecektir. Hepimiz günümüzün büyük bölümünü gelir elde ettiğimiz işlerimizi icra etmek için harcıyoruz. Mutsuz olduğumuz keyif almadığımız bir işte başarılı olmak, yaratıcı ve verimli işler çıkarmak mümkün değil. Böyle bir ortamda hele ki başarı odaklı bir bireyseniz örselenmeniz, hayal kırıklığına uğramanız kaçınılmazdır. Mesleki tatminsizliğiniz gün geçtikçe kendinize verdiğiniz değerin azalmasına, denemekten yorulmanıza ve enerjinizin düşmesine neden olacaktır.

Biz bireyin açığa çıkarılmayı bekleyen güçlü yönleri olduğuna ve bu alanları stratejik yetenek testi ile keşfedeceğimize inanıyoruz. Bilimsel kanıtlar ve klinik çalışmalarımızda bu inancı destekliyor. Hayat içerisinde başarılı olabilmek için aslında ne çok yatırım yapıyoruz. Eğitim için ayrılan bütçeler, özel dersler, test kitapları bunlarla da bitmiyor çok daha önemlisi çok büyük bir zaman harcıyoruz. Zaman en değerli servetimiz. Bunca emek ve zamanın ardından yürüdüğünüz bu uzun yolun tamamen yanlış bir yol olduğunu öğrenmek ne büyük hayal kırıklığı. Sizin içerisinde mutlu olmadığınız, kalıbınıza uyduramadığınız bir mesleği başkalarının taktir etmesi, parmakla göstermesi sizin için bir süre sonra hiçbir değer taşımayacak. Öyleyse zamanınızı, enerjinizi ve bütçenizi boşa harcamamak, yolun sonuna ulaştığınızda keşke dememek için stratejik yetenek testi ile kariyerinizi planlama ayrıcalığını kendinize tanımalısınız.

Stratejik Yetenek Testi çocuğunuzun sayısal ya da sözel hangi alana daha yatkın olduğunu, öğrenme stilini, genel yeteneklerini, ilgi alanlarını tespit etmeyi sağlar. Bu test aracılığıyla kişilerin, bilgiyi analiz etme ve işleme becerisi, niceliksel akıl yürütme becerisi, görsel hafıza gücü gibi konulardaki mevcut durumu tespit edilir. Aynı zamanda stratejik yetenek testi ile varsa dikkat dağınıklığı, öğrenme güçlüğü gibi öğrencinin erkenden desteklenmesi ve ihtiyacına uygun eğitim almasını gerektiren yönleri de belirlenir.

Aileler Çocuklarının İyi Bir Kariyere Sahip Olmasını İstiyorsa Stratejik Yetenek Testi ile Tanışmalılar

Ebeveynler için çocuklarına iyi bir gelecek inşa etmek oldukça önemli. Çocuklarının mesleklerinde iyi yerlere gelmeleri, kendi ayakları üzerinde durmaları, iyi bir gelir düzeylerinin olması ve mutlu olmaları en büyük hayalleri. Aileler kendi geçtikleri zorlu yollardan çocuklarının geçmesini istemiyorlar. Küresel gerçeklik, teknoloji ve bilimin hızlı ilerleyişi insan yaşamını pek çok alanda olumlu etkilese de geleceğin en büyük dertlerinden biri artan işsizlik olacak. İyi eğitim almış, çok yönlü gelişmiş nice gencin iş hayatına atılamıyor oluşu, günden güne artan işsizlik oranları gençler kadar aileleri de tedirgin ediyor. Aileler çocuklarının iyi eğitim alması, yabancı dilden, okul dışı aktivitelere kadar her konuda kendileri geliştirmeleri için maddi manevi büyük çaba harcıyorlar. Ailelerin özverisini, endişelerini görüyor ve onlara destek olmak istiyoruz.

Aileler bazen artan kaygıları ve çocuklarına iyi bir gelecek bırakabilme telaşı ile çocuklarını yanlış alanlara ve mesleklere yönlendirebiliyorlar. Şu an ki sistem ailelerin eğitim aldığı dönemden çok farklı. Geçmiş yılların popüler meslekleri ile bugünün meslekleri örtüşmüyor. 10,20,30 yıl sonrasının popüler meslekleri de bugünle aynı olmayacak. Ailelerin ise bu işin içerisinde olmadığı sürece mesleklerdeki değişimi ve gelişimi takip etmesi kolay değil. Stratejik Yetenek testi size çocuğunuzun ilgi alanlarını, güçlü yönlerini, yeteneğini, bilgi düzeyini, gelişim noktalarını, karakteristik özelliklerini vermekle kalmayacak. Aynı zamanda yönelmek istenilen mesleğin geleceğini ve geleceğin mesleklerini de size anlatıyor olacağız.

Stratejik yetenek yönetimi ile yönlendirme yaparken aynı zamanda ailelerin ekonomik koşulları, ihtiyaçları, kültürleri de göz önünde bulundurulacak. Çocuğunuzun kendisine en uygun eğitimi almasını amaçladığımız gibi alternatif burs imkanları, yurtdışı eğitim olanakları konusunda da danışmanlık veriyor olacağız. Cinsiyet, sosyo-kültür, inanç bağlamında da seçimlerinize rehberlik edilecek.

Yetenek Testi ile Öne Çıkın

Stratejik yetenek testi gelişim alanınızı, mesleki yatkınlığınızı, hangi ülkede üniversite okumak istediğinizi, üstleneceğiniz rolleri ve finansal yeterliliklerinizi değerlendirerek size ayakları yere basan, gerçekleştirmesi mümkün olan hedefler belirleyerek kaliteli bir kariyer planı çıkarmaktadır. Stratejik yetenek testi hakkında daha detaylı bilgi edinmek, stratejik yetenek yönetimi ile kariyer planlaması yapmak istiyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz. Her yönüyle kendinizi keşfettiğinizde başarmak için önünüzde bir engel kalmayacak. Sizce de bu ayrıcalığı hak etmiyor musunuz?

Read More

21.yüzyılın kariyer hayatına hazırlık yapan en genç kuşağı hiç şüphesiz Z kuşağı. Bu kuşağın en yaşlı üyesi dahi henüz 20’lerinde. Teknoloji ve bilimin içerisine gözlerini açan, teknolojik cihazlar ve tabi ki internet ile el ele büyüyen bu kuşak diğer kuşaklara göre çok daha farkındalık sahibi. Aynı zamanda hem küresel değişim ve gelişim hem de eski kuşaklara oranla çok daha bilinçli ebeveynler tarafından büyütülmeleri daha “ben” odaklı yetişmelerini sağladı. Eğitim sisteminde de bakış açısı değişti, müfredatlar iyileştirildi. Tüm bunların ışığında artık pek çok genç kariyer planlaması yapmak için daha bilinçli hale geldi. Onlar kendilerini ve tabi ki yaşayacakları geleceğin yaşam koşullarını düşünüyor, şimdiden gelecekleri için en iyi yatırımları yapmaya odaklanıyorlar. Bu da kariyer danışmanlığı, hedef belirleme, stratejik yetenek yönetimi gibi konularla çok daha erken tanışmayı gerektiriyor.

Kariyer Planlama Neden Bu Kadar Önemli Hale Geldi?

Gençler artık kariyerlerini belirlemek için mezun olmayı beklemiyor, iş fırsatlarının ayaklarına gelmeyeceğini, üniversite bitirmenin istihdam olabilmek için yeterli olmadığını biliyor. Artık iyi üniversite okumak değil iyi bir lise eğitimi almak, okul dışı aktivitelere de önem vermek, çok yönlü kendini geliştirmek önemli. Yabancı dil bilmek, 2. hatta 3. dili de mutlaka öğrenmek istiyorlar. İmkanı olanlar yurtdışı eğitimini de mutlaka tecrübe etmek istiyor. Lisede yapılacak alan seçiminden üniversitede yapılacak stajlara kadar her şeylerini irdeliyor ve en iyisi olabilmesi için efor harcıyorlar. Çünkü artık herkes her şeyi biliyor. Eğitim dünyasında ya da iş hayatında aslında içinde bulundukları ve bulunacakları her ortamda sıkı bir rekabet var.

Öğrenciler Kendilerini Göstermek Zorunda

Bu kimi zaman girecekleri önemli bir sınavken kimi zaman yapacakları bir sunum, bir proje ya da bir mülakat oluyor. Öne çıkabilmek, farkını gösterebilmek için işe olabildiğince erken koyulmak gerekiyor. Bu rekabette avantajlı olan grup ise kariyer planlamanın önemini erken fark edenler. Profesyonel bir kariyer danışmanlığı alan öğrenciler sürecin başından sonuna kadar bilinçli ilerliyor. Hayallerini hedefe çeviriyor, hedeflerine ulaşabilmek için gerçekleştirmesi gereken amaçları bir bir gerçekleştiriyor. Yolda tökezledi mi ya da kendisine bu hedefin uymadığını mı fark etti o zaman yeni stratejilerle ana yoldan sapmadan yepyeni ara yollar planlanıyor. Biz bu sürece Stratejik Yetenek yönetimi diyoruz.

Peki Stratejik Yetenek Yönetimi Nedir?

Stratejik yetenek yönetimi, en akılda kalıcı haliyle bireylerin yeteneklerinin ve yetkinliklerinin yönetilmesi anlamına gelir. Stratejik yetenek yönetimi sayesinde bireylerin gelişim alanları çıkarılır ve gelişim süreçleri planlanır.  Kısa ve uzun vadeli hedefler belirlenir ve bu hedeflere en verimli şekilde nasıl ulaşılabileceğinin planları belirlenir. Tüm bu planlar çıkartılırken de kişilerin ulaşabilecekleri en iyi performansa ulaşmaları amaçlanır. Stratejik yetenek yönetimi testinde başta WISC-V olmak üzere 8 farklı psikolojik test uygulanır ve bu testlerin sonucunda kişiye özel bir stratejik plan oluşturulur. Öğrencilerin sosyo – ekonomik ve kültürel çevrelerini de değerlendirilerek oluşturulan plan, 3, 6, 12 ve 24 aylık hedefleri ve öngörüleri kapsar.

Aba Psikoloji’ de bu uygulama yapılırken bireyin stratejik yetenek yönetim hedeflerini belirlemek için psikologlar ve eğitimciler birlikte çalışır. Bu sayede katılımcı hakkındaki veriler hiçbir şeyi gözden kaçırmadan analiz edilir ve tüme varım yöntemiyle hedefler belirlenir. Stratejik yetenek yönetimi testlerinin uygulanmasının ardından belirlenen hedeflere ulaşılması için bireyin kişilik özelliklerine, ilgi alanlarına bilgi düzeyine, yeteneklerine uyacak şekilde bir yol haritası çizilir. Hedefler belirlenirken 3,6,12 ve 24 hedefleri ve öngörüleri kapsar ancak bu süre içerisinde kişinin hedeflerinde değişiklik ihtiyacı söz konusu olursa planlar yeniden düzenlenir ve değişikliğe gidilebilir. Bu nedenle hedeflerin bölünerek 3, 6, 12, 24 aylık sürelerle planlanması çok daha sağlıklı sonuçlar vermektedir.

Stratejik Yetenek Yönetimi Neden Önemli?

Yazının en başında da belirttiğimiz gibi günümüzde eğitim ve iş alanında rekabet oldukça yoğun. Kişilerin iyi okullara girebilmesi, iyi eğitimler alabilmesi ya da iyi yerlerde istihdam edilebilmesi için en başından hedefini belirleyip bu hedefe uygun hazırlanması gerekmektedir. Ancak bu kararı vermek o kadar da kolay değildir. Yıllarınızı verip okuyacağınız bölümü belirlemek çok daha önemlisi bir ömür boyunca yapacağınız mesleği seçmek bir anlık bir karar süreci olmamalıdır. Çoğu öğrenci bu süreçte karar verirken kendi ilgi, istek ve ihtiyaçlarını bir kenara bırakıp risk almaktan duyduğu endişe ile ailelerinin verdiği kararı seçebilmektedir. Önyargıları, korkuları ya da çevrelerinden edindikleri çarpıtılmış gerçekler cesaretlerini kırabilmektedir. Bu karmaşayla başa çıkabilmek, dış seslere değil de içinizdeki sese kulak verebilmek ve riskleri elimine etmek için stratejik yetenek yönetimi ile yola koyulmak en sağlıklı olandır.

Stratejik Yetenek Yönetimi ile kariyer danışmanlığı almak, ülkemiz şartlarında düşünüldüğünde daha da önem kazanmaktadır. Çünkü ülkemizde meslek seçimi genellikle üniversite öğrenimi yapmaya yönelik olarak algılanmaktadır, öğrenciler liseden sonra herhangi bir mesleğe yönelmeye çalışmaktadırlar. Liseli öğrenciler genellikle, seçecekleri meslekten, o mesleğin beklentilerinden ve kendi ilgi ve yeteneklerinden habersiz olarak seçim yapmaktadır. Bunun sonucunda üniversiteye giren gençlerin %50’sinden daha fazlası girdikleri daldan memnun değiller. İnsanın kişiliğini ve hayatını doğrudan ilgilendiren bir kararı verirken sonucu tesadüflere bırakmadan, bilimsel kanıtların ışığında vermesi gerekliliği bu yöntemin önemini vurgulamaktadır.

Stratejik yetenek yönetimi sayesinde kişiler, kendini keşfetme fırsatı yakalar. Böylece gençler doğru bölümleri ve üniversiteleri tercih ederek kendine en uygun akademik kariyer planı gerçekleştirir. Doğru kişilerin doğru bölüm ve okullarda olması, eğitim yıllarının verimli geçmesinin yanı sıra tüm akademik ve profesyonel hayatın mutlu geçmesi anlamına gelir. Stratejik yetenek yönetiminin en önemli katkılarından biri de küresel ve bilimsel bir bakış açısıyla kişilerin eğilimlerinin değerlendirilebilmesidir.

Stratejik Yetenek Yönetimi ile Kariyerinizde Nasıl Bir Fark Yaratabilirsiniz?

Stratejik Yetenek Yönetimi ile Size Uyan Hedefe Yönelirsiniz

Kariyerinizi bir kostüme benzetirsek Stratejik Yetenek Yönetimi size üzerinize göre dikilmiş, renginden, boyuna, kumaşından, dikişine her detayıyla size uyan elbiseyi sunar. Başkalarının size ödünç verdiği ya da size danışmadan giydirilmeye çalışılan giysiler gibi değildir. Stratejik yetenek yönetimi ile başından sonuna kadar sizi dinleyerek, ilgileriniz, ihtisasınız, becerilerinizle ve en önemlisi karakteristik özelliklerinizle örtüşen bir hedef planı oluşturulur. Bu sayede süreç içerisinde alacağınız riskler azalır ve hayal kırıklığı yaşama olasılığınız ortadan kalkar.

Başarı İçin Motive Olursunuz

Hedefiniz sizinle örtüştüğünde o hedefe ulaşmak için çok daha kolay motive olursunuz. Üstelik gözünüzü korkutacak uzak hedefler belirleyerek sizi bu yolculukta yalnız bırakmaz. 3 aylık döngülerle 6 yıla kadar varan bir periyotta hedef çıkarabilirsiniz. Bu da size uzak hedefe ulaşana kadar adım adım geçmeniz gereken kısa hedefleri gösterir. Her hedefi tamamladığınızda daha fazla motive olursunuz. Başarıyor olduğunuzu görmek asıl hedefe de ulaşabileceğiniz yönünde size içsel motivasyon sağlar.

Özgüveniniz Artar

Yine kostüm örneğinden gidecek olursak, size uyan ve sizin beğenilerinize göre hazırlanmış bir kıyafetin içerisinde kendinizi çok daha iyi hisseder ve kendinizi çok daha iyi gösterirsiniz. Siz elbiseyi özgüvenle taşırken elbise de sizi en iyi şekilde göstermek için tüm maharetini sergiler. İşte stratejik yetenek yönetimi ile belirlenmiş hedeflerde size uyan bir elbise ile dolaşmanın verdiği özgüveni verir. Yapabileceğinize yönelik inancınız yüksektir. Kendinizi, düşüncelerinizi ve beklentilerinizi çok daha özgüvenli ifade edersiniz. Eğitim hayatınızdan, ilişkilerinize, staj tecrübenizden, mülakatlarınıza kadar pek çok deneyimde özgüven ile kendinizi ifade edersiniz. Beden dilinizden, diksiyonunuzu, enerjinizden, söyleminize kadar her detayı olumlu etkiler.

Stratejik Yetenek Yönetimi Gelecekten Haberdar Olmanızı Sağlar

Nasıl mı? Stratejik yetenek yönetimi ile Mesleklerin geleceğini bilir, geleceğin de mesleklerini bilirsiniz. Bu sayede seçmek istediğiniz meslek gelecekte nasıl bir yön alacak, çalışma koşulları ne olacak, hala popüler olacak mı öğrenebilirsiniz. Gelecek 10 yıllar içerisinde mesleğinizde meydana gelebilecek potansiyel gelişmeleri erkenden bilerek gerekli hazırlıkları yapabilir şimdiden aldığınız eğitimleri bu yönde çeşitlendirebilirsiniz.

Stratejik Yetenek Yönetimi Kariyer Fırsatlarını Bilerek Hazırlanmanızı Sağlar

Öğrenciler pek çok mesleği gündelik hayatlarında tecrübe ettikleri kadar biliyorlar. Bu oldukça da normal. Önemi yeterince bilinmeyen ne çok meslek var oysa. Bilimden, üretime, sağlıktan, eğitime pek çok sektörde İsimlerini bilmediğimiz sadece vatandaş olarak ürün ve üreticiden haberdar olduğumuz meslek grupları. Yine aynı şekilde pek çok öğrenci ve aile mesleklerin çalışma alanları hakkında da yeterince bilgi sahibi değil. Stratejik Yetenek Yönetimi ile Kariyer danışmanlığı almak tüm bu noktalarda bilgi ihtiyacınızı doyuruyor.

Çalışma Ortamı ve Koşullar

Masa başı çalışma mı gerektiriyor, mobil olmayı mı? ofis ortamında grup içerisinde mi çalışılacak bir odada yalnız mı? Çalışma saatleri nedir, mesai, nöbet durumları var mı? Seyahat gerektiriyor mu? İleride bir aile kurduğunuzda düzeninizi bozmayı gerektirecek koşullar var mı? Örneğin; şehir değişikliği, atamalar gibi.

Mesleğe Kabul İçin Aranan Nitelikler

Seçmek istediğiniz ya da size uygun olduğunu tespit edilen meslekler için nasıl bir eğitim almak gerekiyor, eğitim kaç yıl sürecek? Hangi üniversitelerde bu eğitim veriliyor? mezuniyet sonrası istihdam olabilmek için almanız gereken bir üst eğitim var mı? (Sertifika programı, master gibi). İşbaşı yapabilmek için girmeniz gereken farklı sınavlar var mı? (Mesleki yeterlilik, dil yeterlilik, devlet atama sınavı, yetenek sınavı vb.)

Bu mesleğe kabul edilmek için yaş, cinsiyet, boy, ağırlık, duyu organlarının hassaslığı gibi nitelikler yönünden bir sınırlama ya da tercih durumu var mı? İş ne gibi yetenekler gerektiriyor (genel ve özel yetenekler açısından). Bunun yanında yabancı dil bilme, bilgisayar kullanma vb. yeterlilikler gerektiriyor mu? Tüm bu detayları erkenden öğrenmek mesleki seçeneklerinizi belirlemenize ve tercihlerinizi değiştirmenize neden olabilir. Bilmemek ise bu koşullarla sonradan karşı karşıya kaldığınızda hayal kırıklığı yaratabilir.

Meslekte İlerleme ve Kazanç Durumu

Her meslekte, mesleğe başlangıçta, gelişim döneminde ve uzmanlıkta aynı oranlarla gelir artışı olmaz. Kimi mesleklere çok iyi ücretlerle başlayabilirsiniz, kimisi için uzun süre az kazanmak ve hatta mesleki gelişim için kazandığından çoğunu eğitimlere ayırarak harcamak gerekir. Kimi mesleklerde iyi bir kazanç elde edebilmek için kendi işinizi kurmak gerekebilir. Bir meslekte yönetici statüsünde alabileceğiniz maaşı, başka bir meslekte uzmanken de rahatlıkla alabilirsiniz. Tüm bu alt detayları öğrenebilmek için stratejik yetenek yönetimi ile kariyer danışmanlığı almak son derece önemlidir.

Her sağlıklı birey, yaşının ve içinde bulunduğu koşulların desteklediği biçimde kendini gerçekleştirebilmek ister. Ancak bireyin, kişiliğine, öz benliğine uymayan bir mesleğe yönelmesi, bireyin doğal gelişiminin olumsuz yönde etkiler. Sevilmeyen bir işte başarılı ve mutlu olmak güç olduğu gibi sevilen bir işte çalışmak kişinin daha verimli, başarılı ve mutlu olmasını destekleyecektir. Bu nedenle geleceğinize yapacağınız en güvenli ve değerli yatırım Stratejik Yetenek Yönetimi ile Kariyer danışmanlığı alarak gelecek hedeflerinizi belirlemek olacaktır. Stratejik Yetenek Yönetimi hakkında daha detaylı bilgi edinmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Read More

Küresel dünyada teknolojinin hızla ilerlemesi ve bilimin günlük yaşama adapte edilebilir hale gelmesi, insan yaşamını etkileyen önemli sonuçlara neden oldu. İşgücü de işsizlikte küresel hale geldi. Bu gelişme ülkelerin ve bireylerin varlığını sürdürebilmesi için ekonomik, politik ve organizasyonel hedeflere ulaşma ihtiyacını beraberinde getirdi. Bu ihtiyaca en verimli şekilde cevap verebilmek için ise Kariyer danışmanlığı ve Psikolojik danışmanlık hizmetlerinin önemi ön plana çıktı.

Ülkemizde eğitim sistemi içindeki mesleki rehberlik ve kariyer danışmanlığı hizmetleri, daha çok liseden yüksek öğretime geçişe odaklanmaktadır. Her yıl üniversite sınavına girecek öğrenci sayısı artmakta, öğrenciler açıkta kalmamak için ilgi ve beklentileriyle uyumlu olmayan mesleklere yönelmektedirler. Bu yönelim beraberinde üniversite başarısızlığını, mutsuzluğu, iş bulamamayı ve ekonomik sıkıntıları getirmektedir. 21. yüzyıl yaşam koşulları doğru meslek ve kariyer seçiminin öneminin altını çizerken endüstri 4.0 gibi geleceğin yaşam standartlarını belirleyecek gelişmeler de kariyer danışmanlığının önemini artırıyor.

Bu yazıda Kariyer danışmanlığı hizmeti ile okul rehberlik servislerinde sunulan psikolojik danışmanlık hizmetinin farkını anlatacağız. Kariyer danışmanlığı nedir, Psikolojik danışmanlık nedir, hangi konularda ortak çalışırlar ve kariyer seçiminde hangisi daha önemli role sahip sizlerle paylaşacağız.

21. Yüzyılda Kariyer Seçimi Neden Bu kadar Önemli Hale Geldi?

21.yy.da bilimsel ve teknolojik gelişmelerde çok daha hızlı sonuçlar elde edilebilir hale geldi. Artık internetin ve teknolojinin hakim olmadığı yaşam alanımız neredeyse kalmadı. Günümüzde bu gelişmelerin dünyada geldiği son nokta; sanayileşmenin dördüncü evresini ifade eden Endüstri 4.0’dır. Bu gelişim insan gücünün yerini teknolojinin alacağına yönelik kaygıları da beraberinde getirmektedir. Bu olasılığı belirgin şekilde gerek eğitimde gerek sağlık ve sanayide görebiliyoruz.

Artık insanlar işi yapan olmaktan uzaklaşıp, işi robotlara, makinelere yaptıran konumuna geliyor. Bu da iş gücüne duyulan ihtiyacın azalmasına, eskiden çok daha fazla insanın istihdam edilmesini gerektiren alanlarda küçük grupların çalışmasının yeterli hale gelmesine neden oluyor. Ve hatta pek çok iş kolu bilim ve teknolojideki bu hızlı ilerleyiş sonucunda tamamen yok oluyor. Artık pek çok işimizi bilgisayar üzerinden halledebiliyoruz. ATM’ler, otomatlar, gişe görevlilerinin yerini alan elektronik kartlar… Evrilen dünya düzeni bize değişime adapte olabilme zorunluluğunu getiriyor. Teknolojinin ve bilimin getirdiklerine direnmek yerine uyum sağlamayı ve bu sistemlerin içerisinde mesleki kollar bulabilmeyi, sisteme dahil olmayı gerektiriyor. Bunu yapabilmenin en iyi yolu ise kariyer danışmanlığı almak.

21.yy.da gerekli olan temel yaşam ve kariyer becerileri; işbirliği ve takım çalışmasına yatkınlık, liderlik ve sorumluluk alabilme, girişimcilik ve kendini yönetme becerilerine sahip olmak. Aynı zamanda sosyal ve kültürlerarası iletişim kurabilme, kendine güven, esneklik ve uyum becerilerine sahip olma da gereken beceriler arasında kabul ediliyor. Bu alanda kendini sürekli yenileyen ve güncel gelişmeleri takip eden profesyonellerden destek almak değişen dünya koşullarına adapte olabilmeyi ve beklentileri karşılayabilmeyi daha kolay hale getiriyor.

Okullardaki Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Hizmeti Nasıl İşliyor?

Bireyin yaşam içindeki konumunu, kendini ve yaşamını anlamlandırması, büyük ölçüde yaptığı iş ve meslek ile biçimlenir. Bu nedenle eğitim kademesinde Psikolojik Danışma ve Rehberlik Hizmetlerinin yer alması oldukça önemlidir. Ülkemizde zorunlu temel eğitim 4+4+4 (ilk-orta-lise) olmak üzere 12 yıldır. 12 yıllık eğitim süresinin özellikle son 4’ün de kariyer seçimi önemli hale gelmektedir. Öğrenciler lise eğitimlerinde mesleki ilgilerine yönelik alanlara dağılmakta ve bu alanlardan sorumlu olarak üniversite sınavına hazırlanmaktadırlar. Kariyer hizmetini verimli bir şekilde alamayan lise öğrencileri, üniversiteye devam edecekleri programları seçerken zorluk yaşamaktadırlar.

Bilinçsiz meslek kararı veren öğrenciler, üniversite eğitimlerinde başarısız ve mutsuz olmakta, değişiklik ihtimalleri yeniden zaman ve emek gerektirdiği için kolay olmamaktadır. Bu durum bireylerin mutlu olmadıkları ve başarı gösteremedikleri mesleklerde hayat boyu performans sergilemek zorunda bırakabilmektedir. Bu nedenle hem okul başarısını artırmak hem de doğru alan ve meslek seçimine yönlendirebilmek için okullarda Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık lisans programlarından mezun olan okul psikolojik danışmanları/rehber öğretmenler bulunmaktadır.

Okullarda Psikolojik Danışmanlık Birimi Ergenlik Dönemi Sorunlarına da Eğiliyor

Ergenlik çağındaki lise öğrencileri içinde bulundukları gelişim döneminin getirdiği zorluklar ve kariyer seçimi baskısı ile psikolojik desteğe ve rehberliğe daha çok ihtiyaç duyuyor. Ergenlere bu süreçte en iyi desteği verebilecek olan kişiler okuldaki psikolojik danışmanlar. Psikolojik danışmanlar öğrencilere alan ve meslek seçiminde rehberlik etmekle kalmamakta öğrencilerin özgüvenli, girişken ve aktif olmasına da yardımcı oluyor. Psikolojik danışmanlar meslek seçiminin yanında sınav kaygısı ile baş etme, zaman yönetimi, verimli ders çalışma, dikkat çalışmaları gibi okul başarısına yönelik çalışmaları da yürütüyorlar. Akran zorbalığı, ergenlik sorunları, özgüven eksikliği, olumsuz beden algısı, okul fobisi gibi ergenlerin zorlandığı konularda da çalışıyorlar. Aile ile öğrenci arasındaki meslek seçimine yönelik anlaşmazlıklarda köprü kuruyor ve uzlaşı ortamının sağlanmasına gayret ediyorlar.

Ancak okullardaki öğrenci sayısına oranlandığında kadroda yer alan psikolojik danışmanların sayısı yetersiz kalmaktadır. Bu eksiklik beraberinde ihtiyaç duyan öğrencilere yeterinde destek verilememesine neden olmaktadır. Psikolojik danışmanlar meslek seçimine yoğunlaşırken diğer gelişim sorunlarına ağırlık verememekte ya da ikisini bir arada götürmeye çalışarak her iki alanda da yeterli verimi sağlayamamaktadırlar. İlgi ve yetenek envanterlerinin uygulanması, değerlendirilmesi, öğrenci ve ailelerle sonuçlar üzerinden görüşmelerin yapılması zaman almaktadır. Ancak bu zamanı planlayabilecek uygun program yaratılamamaktadır. Öğrencilere yapılacak mesleki kariyer danışmanlığı sadece envanterlerin uygulanması değil aynı zamanda alternatiflerin sunulması, avantaj ve dezavantajların değerlendirilmesini de gerektirmektedir. Tüm bu koşullar sağlandığında sağlıklı bir yönlendirme yapabilmek mümkün olmaktadır. Bu hizmetin yeterli şekilde aile ve öğrencilere sunulabilmesi için okullardaki psikolojik danışman sayılarının artırılması gerekmektedir.

Peki Kariyer Danışmanlığı Psikolojik Danışmanlıktan Nerede Ayrılıyor?

Kariyer danışmanı, bireyin tecrübelerini de baz alarak, ilgi, yetenek ve niteliklerinin gelecekteki kariyerini verimli şekilde nasıl şekillendirebileceğini belirlemesinde bireye destek oluyor. Ayrıca kariyer danışmanı, bireyin kariyer geçiş fırsatlarını değerlendirmesini sağlıyor ve iş kaybı gibi travmaları yönetmesinde bireye başa çıkma stratejileri kazandırıyor. Kariyer danışmanlığında temel amaç, kısa dönemli olmaktan çok orta ve uzun vadeli kariyer sonuçları elde etmek oluyor.

Kariyer danışmanlığı yapacak bir uzmanın başarılı olabilmesi için koçluk, arkadaşlık, danışmanlık, psiko-sosyal destek, sponsorluk, iş başında eğitim gibi kişilere çok yönlü destek verebilmesi gerekiyor.

Kariyer danışmanı, bireyin ilgi, yetenek, bilgi, beceri ve sosyo-ekonomik koşullarıyla uyumlu bir kariyer seçmesine destek olurken aynı zamanda geleceğin yükselen meslekleri hakkında da kişilere bilgi veriyor. Bilim ve teknolojinin hızla ilerlediği günümüz koşullarında ayakta kalabilmek ve uzun vadeli işler yapabilmek için çağın gerisinde değil çağın beklentilerini karşılayabilir donanımda olmak gerekiyor. Kariyer seçimi sürecinde destek almayan kişiler değişen ve gelişen dünya fırsatlarından yeterli bilgi sahibi olamayabiliyor. Bu da kişinin seçim yelpazesini daraltıyor; kendisi ve iş dünyası hakkında yeterli olmayan bilgilere sahip olmasına neden olabiliyor.

Kariyer Danışmanı Bireyin Farkında Olmadığı Yönlerini Keşfetmesini Sağlıyor

Kariyer danışmanı, bireylerin farkında olmadığı ya da kullanma fırsatı bulamadığı güçlü yönlerini keşfetmesi ve kullanması için gereken yönlendirmeyi yapıyor. Kişilerin güçlü yönlerini sergileyebilecekleri fırsat alanlarını onlara gösteriyor. Güçlü yönleriyle ön plana çıkan bireylerde özgüven artar, ifade gücü gelişir, girişkenliğe yönelik çekinceler azalır. Böylece kişi kendisi, bilgi ve yetenekleri ile kariyer olanakları arasında ilişki kurmayı öğrenir ve çok boyutlu değerlendirme becerisini geliştirir. Edindiği stratejik düşünme ve etkili problem çözme becerileri ile kişi çağın getirdiği hızlı ve sürekli değişimler karşısında kendini güncelleyebilir hale gelir. Bu doğrultuda kişi kapasitesine güvenir, yenilik ve değişimlere ayak uydurabileceğine inanır ve zorluklarla da çok daha etkili başa çıkabilir.

Kariyer Danışmanı Karşılaşılan Duraksamalarda Yeni Fırsatlar Yaratma Becerisi Kazandırır

Kariyer danışmanlığına gereksinim duyulan bir başka konu ise kariyer gelişiminde yaşanan duraksamalardır. Örneğin; belli bir konumda uzun yıllar çalışmış ve mesleki tatmine ulaşmış bir birey pozisyonunda yükselmek isteyebilir. Ancak çalıştığı kurum yükselme fırsatı sunmuyor ya da çıkabileceği üst pozisyonlar boşalmıyor olabilir. Bu durum kişinin performansını düşürecek ve mesleki tatmininin azalmasına neden olacaktır. Bu hem birey hem de iş veren için olumsuz sonuçları beraberinde getirecektir. Kariyer danışmanı bu noktada kişinin beklenti ve mevcut koşullarını değerlendirerek alternatif kariyer fırsatlarının belirlenmesine destek olmaktadır.

Kariyer danışmanları aynı zamanda iş ve kişisel yaşam arasındaki dengeyi kurmakta zorlanan bireylere de danışmanlık yapmaktadır. Staj, mülakat becerisi, beden dili kullanımı, etkili cv hazırlama, referans oluşturma gibi kişinin meslek hayatında ihtiyaç duyacağı daha pek çok konuda da kariyer danışmanı kişilere destek vermektedir. İyi bir kariyer danışmanı yurt içi istihdam olanaklarının yanı sıra yurt dışı fırsatları da değerlendirmenizi sağlayacaktır. İyi bir kariyer danışmanı mesleğinizin hangi şehirlerde ya da ülkelerde daha iyi kazanımlar sağlayacağına yönelikte bilgi verebilecek yeterlilikte olacaktır.

Kariyer Danışmanlığı Hizmeti ve Okul Rehberlik Bölümü Değerlendirildiğinde

Türkiye’de eğitim kurumlarında görevli olan psikolojik danışman ve rehber öğretmenlerden beklenen en önemli görev öğrencilerin gelecek meslek ve kariyerlerine yönelik seçimler, kararlar ve hazırlıklarında yardımcı olmalarıdır. Ancak okullarda rehberlik kadrolarına yeterli istihdamın yapılmaması bu kademelerde çalışan uzmanların iş başarısını olumsuz etkilemektedir. Üstelik 21. Yüzyıl yaşam koşullarında danışmanlık hizmeti sadece okul ortamında değil her yaş grubundan yetişkinler için de önemli bir ihtiyaç haline gelmiştir. Bu nedenle kariyer seçimi noktasında eğitim hayatında verilen rehberlik desteği oldukça önemli role sahip olsa da yeterli değildir. Bireylerin eğitim hayatlarında yapacakları okul, bölüm, alan gibi seçimlerden başlayarak, meslek seçimi ve iş hayatındaki kariyer fırsatlarının değerlendirilmesine kadar pek çok noktada danışmanlık verebilecek kapsamda bir hizmetin edinilmesi çok daha sağlıklı olacaktır.

Meslek Seçiminin Önemine Yeterince Önem Verilmiyor

Kariyer danışmanlığı ve psikolojik danışmanlık hizmetlerine yönelik yanlış algılar ve gerçekçi olmayan beklentiler günümüzde hala çok fazladır. Bu durum danışmanlık hizmetlerinden gereken desteğin zamanında alınmamasına neden olmaktadır. Zamanında ve gerektiği şekilde alınmayan destek bireylerin başarısız ve mutsuz olma ihtimallerinin yüksek olduğu mesleklere yönelmesine neden olmaktadır. Meslek hayatındaki mutsuzluk bireyin günlük yaşamına, sosyal ilişkilerine, evliliğine, aile huzuruna etki etmekte ve kişinin yaşamı çok boyutlu etkilenmektedir. Bu durumla başa çıkabilmek için kariyer danışmanlığı almaya ihtiyaç duyulmaktadır. Bazen bu ihtiyaç seçilen mesleği tamamen değiştirmeği gerektirebilir. Kimi zamansa seçilmiş meslek üzerinden gidilebilecek alternatif çalışma alanlarını değerlendirmek gerekebilir.

Hayatınızın Her Döneminde Kariyer Danışmanlığı Alabilirsiniz

Kariyer danışmanlığı hizmetinin psikolojik danışmanlıktan en büyük farkı bu hizmetin sadece okulda değil, kişinin tüm mesleki yaşamı boyunca devam ettirilebilir bir hizmet olmasıdır. Kariyer danışmanı bu nedenle sadece eğitim ortamında değil, eğitim sonrasında da hizmet verebilecek bağımsız bir konumda bulunmaktadır.

 

Read More