Günümüzde teknolojinin hızlı gelişimi, psikoloji alanında da büyük değişimlere yol açmıştır. Terapi süreçleri, teşhis yöntemleri ve psikolojik iyilik hali desteklenirken kullanılan yenilikçi teknolojiler, hem terapistlerin hem de danışanların işini kolaylaştırmış ve psikolojik müdahaleleri daha etkili hale getirmiştir. Bu blog yazısında, psikolojide kullanılan bazı önemli teknolojileri ve bu teknolojilerin sağladığı faydaları ele alacağız.
1. Teleterapi: Uzaktan Psikolojik Destek
Teknolojinin belki de en çok kullanıldığı alanlardan biri, teleterapidir. Teleterapi, danışanların fiziksel olarak bir terapistin ofisinde bulunmasına gerek kalmadan, çevrimiçi platformlar aracılığıyla terapi seanslarına katılmalarını sağlar. Bu teknoloji, özellikle pandemi döneminde büyük bir önem kazanmış ve yüz yüze terapiye erişim imkânı olmayanlar için önemli bir çözüm olmuştur.
Teleterapinin faydaları arasında, terapiye daha fazla erişilebilirlik ve esneklik sunması, danışanların kendilerini daha rahat hissettikleri ortamda seanslara katılmaları ve zaman açısından tasarruf sağlaması yer alır. Aynı zamanda, coğrafi kısıtlamaları ortadan kaldırarak, dünyanın dört bir yanındaki terapistlere ulaşmayı mümkün kılar.
2. Sanal Gerçeklik (VR) ile Fobilerin Üstesinden Gelmek
Sanal gerçeklik (VR) teknolojisi, psikolojik tedavi süreçlerinde son yıllarda büyük bir popülerlik kazanmıştır. Özellikle fobilerin tedavisinde kullanılan VR, danışanları kontrollü bir ortamda korktukları durumlarla yüzleşmeye teşvik eder. Örneğin, yükseklik korkusu, uçma fobisi veya sosyal kaygı bozukluğu yaşayan kişiler, VR gözlükleri sayesinde gerçekçi simülasyonlar içinde bu korkularıyla güvenli bir şekilde karşılaşabilir.
Bu teknolojinin en büyük avantajlarından biri, danışanın yaşadığı korkuyu veya kaygıyı güvenli bir ortamda kontrol edilebilir seviyelerde deneyimlemesi ve zamanla bu duygularla başa çıkabilme yeteneğini geliştirmesidir. Böylece, danışanlar tedavi sürecinde daha hızlı ilerleme kaydedebilir.
3. Duygu Tanıma Yazılımları ile Psikolojik Teşhis
Yapay zeka ve duygu tanıma yazılımları, psikolojik teşhis ve değerlendirme süreçlerinde büyük bir yenilik olarak karşımıza çıkıyor. Yüz ifadeleri, ses tonları ve vücut dili gibi ipuçlarını analiz eden bu yazılımlar, kişilerin duygusal durumlarını tespit ederek terapistlere önemli veriler sağlar. Örneğin, depresyon, kaygı bozukluğu veya travma sonrası stres bozukluğu yaşayan danışanların duygu durumları daha hızlı bir şekilde analiz edilerek tedavi süreci başlatılabilir.
Bu yazılımlar, insan faktörüne bağlı hataları en aza indirirken, daha objektif ve veri odaklı teşhislerin konulmasına olanak tanır. Ayrıca, terapistlerin danışanların duygusal tepkilerini daha iyi anlamalarına ve bu doğrultuda tedavi planlarını daha etkin bir şekilde oluşturmalarına yardımcı olur.
4. Biyogeribildirim (Biofeedback) Teknolojisi ile Stres Yönetimi
Biyogeribildirim teknolojisi, danışanların vücutlarının fizyolojik tepkilerini gözlemleyerek stres ve kaygı gibi durumlarla başa çıkma becerilerini geliştirmelerine olanak tanır. Bu teknoloji, kişinin kalp atış hızı, solunum hızı, cilt sıcaklığı ve kas gerginliği gibi biyolojik verileri analiz eder. Danışanlar, bu veriler aracılığıyla vücutlarının nasıl tepki verdiğini öğrenir ve bu tepkileri kontrol edebilmek için gerekli teknikleri uygularlar.
Stres yönetimi ve gevşeme teknikleri öğrenme sürecinde biyogeribildirim, danışanlara hem psikolojik hem de fizyolojik farkındalık kazandırır. Bu sayede, kişiler stresli durumlarda nasıl daha rahatlayacaklarını öğrenirler ve uzun vadede psikolojik iyilik hallerini artırabilirler.
5. Mobil Uygulamalar ile Günlük Psikolojik Destek
Akıllı telefonlar için geliştirilen mobil uygulamalar, psikolojik destek ve farkındalık sağlama konusunda önemli bir rol oynamaktadır. Farkındalık meditasyonları, nefes egzersizleri, stres yönetimi araçları ve kişisel gelişim içerikleri sunan bu uygulamalar, kullanıcıların günlük yaşamlarında mental sağlıklarını iyileştirmelerine yardımcı olur. Ayrıca, terapist desteği olmadan da kişinin kendi kendine uygulayabileceği teknikler sunarak, bireylerin daha bağımsız bir şekilde psikolojik sağlıklarını desteklemelerine olanak tanır.
Bu uygulamalar aynı zamanda terapistlerin danışanlarına belirli egzersizler veya teknikler önermesi için etkili bir yol sunar. Böylece, terapi seanslarının dışında da danışanlar kendi psikolojik süreçlerine aktif olarak katılabilirler.
6. Genetik Analiz ve Kişiselleştirilmiş Tedavi
Psikolojide gelecekte daha da yaygınlaşması beklenen teknolojilerden biri, genetik analizdir. Genetik analiz teknolojisi, bireylerin genetik yapısına dayalı kişiselleştirilmiş tedavi planları oluşturmayı mümkün kılar. Özellikle psikiyatrik ilaç tedavilerinde bu tür analizler, kişinin hangi ilaçlara daha iyi yanıt verebileceğini ve yan etkiler açısından daha az risk taşıyabileceğini belirlemekte yardımcı olur. Böylece, ilaç tedavilerinde deneme-yanılma süreci kısalır ve tedavi daha hızlı ve etkili bir şekilde sonuç verebilir.
Teknolojinin hızla gelişmesi, psikoloji alanında büyük bir dönüşüme yol açmış ve hem terapistlere hem de danışanlara önemli fırsatlar sunmuştur. Teleterapi, sanal gerçeklik, yapay zeka destekli duygu tanıma, biyogeribildirim ve mobil uygulamalar gibi teknolojiler, psikolojik tedavi süreçlerini daha erişilebilir, etkili ve kişiselleştirilmiş hale getirmektedir. Psikoloji ve teknoloji arasındaki bu güçlü etkileşim, gelecekte daha da yenilikçi çözümlerle devam edecek ve bireylerin mental sağlıklarını desteklemeye yönelik önemli adımlar atılacaktır.
ABA Psikoloji olarak, danışanlarımıza en güncel ve etkili teknolojilerle destek sağlamaya devam ediyoruz. Siz de psikolojik sağlığınız için bu teknolojilerden nasıl faydalanabileceğinizi öğrenmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Kariyer seçimleri, bireylerin yaşamlarında en önemli kararlarından biridir. Özellikle genç yaşlarda yapılan bu seçimler, kişisel ve mesleki hayatın temelini oluşturur. Ancak, doğru kariyer yolunu belirlemek sadece yeteneklere ve ilgi alanlarına bağlı değildir. Aynı zamanda psikolojik olarak bu süreçlere hazır olmak da kritik bir rol oynar. Bu yazıda, erken dönemde kariyer seçimlerinin önemi, psikolojik hazırlığın nasıl sağlanabileceği ve bölüm tercihleri yapılırken dikkat edilmesi gereken noktaları ele alacağız.
1. Kariyer Seçiminde Erken Dönemin Önemi
Erken yaşlarda yapılan kariyer seçimleri, bireylerin hayat boyu sürecek mesleki tatminini ve başarısını etkileyebilir. Bu nedenle, öğrencilerin kendilerini tanıma, ilgi alanlarını keşfetme ve güçlü yönlerini değerlendirme süreci önemlidir. Ancak bu süreçte aceleci davranmak veya baskılar altında seçim yapmak, uzun vadede pişmanlık getirebilir. Erken dönemde kariyer yönelimi, sadece kısa vadeli başarılar için değil, uzun vadeli mutluluk ve tatmin için de kritik bir adımdır.
Bireylerin kariyer yolculuğunda dikkat etmesi gereken en önemli unsurlardan biri, ilgilerini ve yeteneklerini keşfetmek için zaman ayırmaktır. Bu süreçte, kişisel farkındalık kazanmak ve gelecekteki iş yaşamında nasıl bir rol üstlenmek istediklerini anlamak, doğru seçimleri yapmalarına yardımcı olacaktır.
2. Psikolojik Hazırlığın Önemi
Kariyer seçimlerinde başarıya ulaşmak, sadece teknik bilgi ve becerilere sahip olmakla sınırlı değildir. Psikolojik olarak bu sürece hazır olmak, stresi yönetebilme, belirsizliklerle başa çıkabilme ve uzun vadeli hedeflere odaklanma becerilerini de gerektirir. Psikolojik hazırlık, özellikle gençlerin karşılaşabilecekleri baskılar, beklentiler ve toplumsal normlarla başa çıkmalarını kolaylaştırır.
Kariyer yolculuğunda karşılaşılan zorluklar, başarısızlıklar ve beklenmedik durumlar, bireylerin motivasyonunu olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, bu sürece psikolojik olarak hazır olmak, sadece başarılı bir kariyer başlangıcı değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir mesleki yaşam için de gereklidir. Gençlerin bu dönemde kendilerine güven duymaları, olası başarısızlıklara hazırlıklı olmaları ve zorluklarla başa çıkma stratejilerini geliştirmeleri büyük önem taşır.
3. Bölüm Tercihleri: İlgi Alanları ve Yeteneklerin Dengesi
Bölüm tercihi, kariyer yolculuğunun başlangıcındaki en önemli kararlardan biridir. Ancak bu kararı verirken, sadece iş bulma olanaklarına veya maddi getirilerine odaklanmak yeterli olmayacaktır. Gerçekten ilgi duyulan ve yeteneklerinizi en iyi şekilde kullanabileceğiniz bir alan seçmek, uzun vadeli başarı ve tatminin anahtarıdır. İlgi duyulan bir alan, kişiye mesleki tatmin sağlarken, güçlü yönlerinizin farkında olmak da bu alanda başarılı olmanıza katkı sağlar.
Gençlerin kendilerini hangi alanda görmek istediklerini anlamaları için deneyim kazanma süreçleri de önemlidir. Stajlar, part-time işler veya gönüllü çalışmalar, bölüm tercihlerinin daha bilinçli yapılmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, gençlerin bir bölüm seçerken, o alandaki iş olanakları, gelecekteki gelişim fırsatları ve kişisel gelişime katkıları gibi unsurları da göz önünde bulundurmaları gerekir.
4. Kariyer Seçiminde Aile ve Sosyal Çevrenin Rolü
Ailelerin ve sosyal çevrenin kariyer seçimlerindeki etkisi, gençlerin kararlarını doğrudan etkileyebilir. Aileler genellikle kendi tecrübelerine dayanarak çocuklarına yönlendirme yapar. Ancak, gençlerin kendi ilgi alanlarını ve potansiyellerini keşfetmeleri için özgür bırakılmaları önemlidir. Aşırı baskıcı ya da yönlendirici bir tutum, bireyin kariyer seçiminde yanlış tercihler yapmasına neden olabilir.
Ailelerin bu süreçte gençlere destekleyici bir yaklaşım sergilemeleri, onların özgüvenlerini artırır ve kendi kararlarını verebilmeleri için gerekli zemini hazırlar. Aynı şekilde, sosyal çevre de kariyer seçimlerinde büyük bir etkiye sahiptir. Gençlerin bu süreçte, çevrelerinin beklentileri ve toplumsal normlara uymak yerine kendi ilgi ve yeteneklerini ön planda tutmaları önemlidir.
5. Kariyer Danışmanlığı: Bilinçli Tercihler İçin Destek
Erken dönemde kariyer seçimleri yaparken, bir uzman rehberliğine başvurmak büyük bir fark yaratabilir. Kariyer danışmanları, bireylerin yeteneklerini, ilgi alanlarını ve potansiyel iş alanlarını belirlemelerine yardımcı olur. Özellikle psikolojik danışmanlık, bu süreçte gençlerin kaygılarını azaltmalarına ve daha bilinçli kararlar almalarına olanak tanır.
Kariyer danışmanları, ayrıca gençlerin uzun vadeli hedefler belirlemelerine, bu hedeflere ulaşmaları için stratejiler geliştirmelerine ve bölüm seçimleri sırasında karşılaşabilecekleri zorluklarla başa çıkmalarına destek sağlar. Bilinçli tercihler yapmak, gençlerin ileride karşılaşabilecekleri olası kariyer değişimlerine de daha esnek yaklaşmalarını sağlar.
Erken dönemde yapılan kariyer seçimleri, bireyin hayatının geri kalanını şekillendirir. Bu süreçte psikolojik olarak hazırlıklı olmak, ilgi ve yeteneklerin farkında olarak bölüm tercihleri yapmak ve dış baskılardan bağımsız bir şekilde karar verebilmek, başarıya giden yolda önemli adımlardır. Gençlerin, kariyer yolculuklarına başlarken kendilerini tanımaları, psikolojik dayanıklılık kazanmaları ve bilinçli tercihler yapmaları, uzun vadede hem mesleki hem de kişisel tatminlerini artıracaktır.
ABA Psikoloji olarak, gençlerin bu süreçte ihtiyaç duydukları rehberliği sunarak, onların en doğru kararları almalarına ve kariyer yolculuklarında başarılı olmalarına katkı sağlamaya devam ediyoruz.
LGS öğrencileri için kariyer planlama nasıl yapılmalıdır? Kariyer seçimi yapmak için uygun dönem ne zamandır? Kariyer hedeflerini doğru belirlemek için nasıl bir yol izlemek gerekir?
Kariyer denildiğinde genellikle akla üniversite ve sonrası süreç gelmektedir. Ancak; kariyer hedeflerinin belirlenmesi ve seçim yapılması için daha erken davranmak önemlidir. Kariyerin kurgulanması sanılanın aksine çok daha erken dönemde başlar. Bireyin kariyeri neredeyse doğduğu andan itibaren şekillenir. Yapılan tüm seçimler ve konulan hedefler kariyer sürecinin bir parçasını oluşturur.
Bu anlamda üniversite ve meslek seçimi kadar lise seçimi de önemlidir. Lisede alınacak eğitim gelecek için önemli bir yatırımdır. Doğru lise seçimiyle, üniversiteye hazırlık sürecinde öğrencinin hedeflerine çok daha rahat ulaşması mümkün hale gelir. Tıpkı üniversite seçiminde olduğu gibi; lise seçimi yaparken de stratejik yetenek yönetiminden faydalanılmalıdır. Bu sayede öğrenci adayı için bir yol haritası çizebilmek kolaylaşır. Öğrencinin ilgi alanları ve becerileri tespit edildiğinde, geleceğe yönelik daha net bir planlama yapılabilir. aba Psikoloji, tüm bu süreçler boyunca LGS öğrencilerini desteklemektedir
Doğru Kariyer Planlama İçin Stratejik Yetenek Yönetimi
Stratejik yetenek yönetimi ve kariyer danışmanlığı uzmanlık ve liyakat gerektiren bir süreci kapsamaktadır. Öğrenci adaylarının yeteneklerinin tespiti için bir dizi teste tabi tutulmaları gerekmektedir. Elbette, bu testler uzman psikologlar ve uzman pedagoglar eşliğinde yapılmalıdır. aba Psikoloji’nin uzman ekibi yetenek ve IQ testleri ile öğrencilere doğru seçimler yapmaları noktasında destek vermektedir. Bir öğrencinin kariyeri şekillendirilirken onun ihtiyaçları kadar becerilerine odaklanmak da önemlidir. Öğrencinin becerileri daha başarılı bir akademik yaşam ve meslek yaşantısı için kritik role sahiptir.
Yaşadığımız yüzyılda hem akademik süreçlerde hem de meslek hayatında rekabet söz konusudur. Yurt dışı üniversitelere kabul sürecinde, bu rekabet ön plana çıkmaktadır. Bu anlamda; öğrencilerin sağlam adımlarla ilerlemesi önemlidir. Kariyer planlaması sürecine erken başlamak bu rekabetçi ortamda yol almayı kolaylaştırmaktadır. Doğru olana yatırım yapmak ve başarıyı adım adım inşa etmek hedefe ulaşmanın anahtarı niteliğindedir.
LGS Öğrencileri İçin Kariyer Planlama Neden Önemli?
Bilindiği gibi Türkiye’de LGS öğrencileri alan seçimi yapmaktadır. Bu alan seçimi öğrencilerin meslek seçimleri üzerinde rol oynar. Öğrenciler lise eğitimleri süresince seçtikleri alana yönelik dersler alır ve üniversite tercihlerini bu doğrultuda belirler. Stratejik yetenek yönetiminin önemi burada ortaya çıkmaktadır. Öğrencilerin, ilgi alanları ve becerileri hakkında fikir sahibi olmadan alan seçimi yapmaları yanlış bir kariyere kapı açar. Bu aynı zamanda, öğrencilerin hedeflerinden uzaklaşması ve değer üretememekte anlamını da taşır. Bu durum; yanlış bir noktada konumlanmayı ve mutsuz bir kariyeri beraberinde getirir.
Stratejik yetenek yönetiminden faydalanan bir öğrencinin hedef belirlemesi çok daha kolay olur. Çünkü stratejik yetenek yönetimi ve kariyer danışmanlığı öğrencinin kendisini daha iyi tanımasına yardımcı olur. Öğrenci hedeflerini ne kadar erken belirlerse o hedefe ulaşmak için gerekli motivasyonu da o kadar erken sağlar. Hedefe yönelik çalışmak, çalışma azmini arttırır. Bunun için somut adımlar atmak önemlidir. Hedef belirlendikten sonra kısa ve uzun vadeli planlar ortaya konulabilir. Bu planlar öğrencinin eksiklerinin ortaya çıkarılmasında ve giderilmesinde de rol oynar.
Yurt dışında eğitim almak isteyen öğrenciler için akademik başarı kadar ders dışı aktiviteler de önemlidir. Belirli bir plan ve hedef çerçevesinde çalışmak öğrencinin ders dışı aktivitelere zaman ayırmasını kolaylaştırır. Bu da üniversite kabulleri ve kariyer süreci için önemli adımlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
İngiltere’de en çok para kazandıran meslekler hangileri? İngiltere’de eğitim almayı ve kariyer yapmayı düşünen öğrenciler nasıl bir yol izlemeli? Hangi meslekler tercih edilmeli? İngiltere her dönemde en popüler eğitim ülkelerinden biri olarak biliniyor. İngiltere, özellikle son dönemlerde; Amerika, Kanada ve Hollanda ile birlikte oldukça ön planda yer alıyor. İngiltere üniversiteleri her yıl sıralama tablolarında dünyanın en iyileri arasında yer alıyor. Oxford, Cambridge, İmperial College gibi pek çok kurum, dünyanın en prestijli üniversiteleri arasında kabul ediliyor.
İngiltere, yalnızca sunduğu eğitim olanaklarıyla değil; kariyer fırsatlarıyla da dikkat çekiyor. Eğitimi İngiltere’de tamamlayan pek çok öğrenci kariyer süreci için de İngiltere’de kalmayı tercih ediyor. Peki; İngiltere’de hangi meslekler daha fazla ön plana çıkıyor?
İngiltere’de En Çok Para Kazandıran Meslekler Hangileri?
İngiltere eğitim seçenekleriyle olduğu kadar; kariyer seçenekleriyle de dikkat çeken bir ülke olarak tanınıyor. Ülke dünyanın en büyük ekonomik güçlerinden biri olarak biliniyor. Ülkede pek çok farklı sektörde istihdam olanağı bulmak mümkün olabiliyor. İngiltere; Shell, HSBC, Tesco gibi dünya devi şirketlere ev sahipliği yapıyor. Bununla birlikte; üniversite mezunları akademik kariyerlerini sürdürmeyi seçebiliyor. Bu noktada AR-GE süreçlerinde yer alabiliyorlar. Ek olarak; İngiltere son dönemde birçok ülkenin yaptığı gibi start-up projelerine destek veriyor. Yani öğrenciler ve mezunlar kendi girişim fikirlerini hayata geçirme fırsatı yakalayabiliyorlar. Peki; mezunlar için İngiltere’de en çok hangi alanlar dikkat çekiyor? Hangi meslekler daha fazla para kazandırıyor?
İngiltere’de En Çok Para Kazandıran Meslekler Nelerdir?
İngiltere’de eğitim almayı ve ingiltere kariyer seçeneklerini değerlendirmeyi düşünen gençler hangi alanlara yönelmeli? Hangi meslekler İngiltere’nin en çok kazandıran meslekleri arasında sıralanıyor? Hangi meslek alanlarına yönelmek daha avantajlı?
Tıp
İngiltere’de en çok para kazandıran alanların başında tıp alanı geliyor. Tıp dünyanın hemen her noktasında en çok kazandıran meslekler arasında yer alıyor. Aynı zamanda en saygın mesleklerden biri olarak kabul ediliyor. Tıp alanı her dönemin en çok tercih edilen meslekleri arasında yer alıyor. Özellikle son dönemlerde sağlık çalışanlarına duyulan ihtiyacın git gide arttığı biliniyor. Bu anlamda tıp eğitimi almanın dünyanın her yerinde oldukça avantajlı olduğu biliniyor. Tıp alanı İngiltere’de de en çok para kazandıran meslekler arasında yer alıyor. Sağlık çalışanları hastanelerden özel sağlık merkezlerine, üniversitelerden şirketlere birçok farklı kurumda istihdam edilebiliyor. Tıp, her dönemin ve geleceğin popüler meslekleri arasında sıralanıyor.
İngiltere’de pratisyen hekim olarak çalışabilmek Genel Tıp Konseyi tarafından akredite edilmiş bir fakülteden diploma almak gerekiyor. İngiltere’de tıp eğitimi 5 yıl sürüyor. İlk 2 yıl temel teorik ve uygulamalı derslerden oluşuyor. Sonraki üç yıl ise klinik eğitim sürecini kapsıyor. Lisans eğitimin ardından iki yıl süren bir uzmanlık eğitimine de ihtiyaç duyuluyor. İngiltere’de tıp çalışanlarının yıllık ortalama geliri yaklaşık 100 bin £ olarak biliniyor. Tıp alanında eğitim alanlar; kadın-doğum, kardiyoloji, nöroloji gibi farklı uzmanlık alanlarını tercih edebiliyor.
Mühendislik
İngiltere’de en çok para kazandıran meslekler denince akla gelen bir diğer alan mühendislik oluyor. İngiltere’de neredeyse tüm mühendislik alanları avantajlı alanlar arasında yer alıyor. Mühendislik alanında birçok farklı sektörde iş olanaklarını değerlendirmek mümkün olabiliyor. İngiltere aynı zamanda mühendislik eğitiminde de önde gelen ülkelerden biri olarak tanınıyor. Özellikle, makine mühendisliği, elektrik-elektronik mühendisliği gibi mühendislik dallarının popüler olduğu biliniyor. Bu alanlar hem geniş istihdam olanakları hem de yüksek kazançlarıyla dikkat çekiyor. Benzer şekilde; inşaat ve bilgisayar mühendisliği de popüler ve avantajlı mühendislik dalları arasında yer alıyor.
İngiltere’de mühendisler için yıllık ortalama kazancın 50 bin £ civarında olduğu biliniyor. Mühendisler, teknoloji şirketlerinde, yapı sektöründe, uluslararası şirketlerde ve kamu kurumlarında istihdam edilebiliyor. Bununla birlikte akademik alanda kariyerlerine devam ederek AR-GE süreçlerinde yer alabiliyorlar.
Bilgisayar Bilimleri
İngiltere’de en çok para kazandıran meslekler denildiğinde ön plana çıkan bir diğer alan bilgisayar bilimleri oluyor. Bilgisayar bilimleri geleceğin meslekleri arasında en ön sıralarda yer alıyor. Bu alanın gün geçtikçe teknolojinin etkisiyle daha fazla ön plana çıktığı görülüyor. Dijital dönüşümün hayatımın merkezine yerleşmesi bilgisayar bilimlerinin gün geçtikçe önem kazanmasına sebep oluyor. Özellikle yapay zeka uygulamalarına dair gelişmeler göz önüne alındığında alanın önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Aynı şekilde dünya genelinde yazılım ve donanımın ne kadar önem kazandığı biliniyor. Bilgisayar bilimlerinin yakın gelecekte en çok ihtiyaç duyulan alanlardan biri olacağı öngörülüyor. Bu alan İngiltere’de de oldukça önemli bir yere sahip…
Bilgisayar bilimleri dünyanın birçok noktasında olduğu gibi İngiltere’de de en çok para kazandıran meslekler arasında bulunuyor. Günümüzde hemen her sektörde bilgisayar bilimlerinde uzmanlaşmış kişilere ihtiyaç duyuluyor. Dünya devi şirketler ve kamu kurumları kapılarını alanın mezunlarına açıyor. Bilgisayar bilimlerinden mezun olanlar İngiltere’de yıllık ortalama 52 bin £ gelir elde edebiliyor. Mezunlar, yazılım uzmanı, bilgi teknolojileri uzmanı gibi pozisyonlarda değerlendirilebiliyor. Bununla birlikte kariyerlerine akademide devam ederken teknoloji alanında AR-GE süreçlerinde yer alabiliyorlar.
Mimarlık
İngiltere’de en çok para kazandıran meslekler arasında elbette mimarlık da yer alıyor. Mimarlık, dünyanın birçok noktasında en çok kazandıran ve en prestijli mesleklerden biri olarak görülüyor. İngiltere de bu alanda hem eğitim hem kariyer seçenekleriyle dikkat çekiyor. Özellikle son dönemlerde tasarım ile ilgili mesleklerin ön plana çıktığı görülüyor. Mimarlık, şekil değiştiriyor ve yeniden yapılanıyor olsa da geleceğin meslekleri arasında yer alıyor. Ancak bu alanda sürdürülebilir çözümlerin devreye girdiği görülüyor. Aynı zamanda akıllı teknolojilerin ayak seslerini mimarlık alanında da duymak mümkün olabiliyor.
Mimarlık insan ihtiyaçlarına cevap veren meslek dalları arasında yer alıyor. İnsanlık var oldukça barınmaya duyulacak ihtiyacın da var olacağı biliniyor. Bu anlamda mimarlık alanı her dönemin en önemli meslekleri arasında yer alıyor. İngiltere’de mimarlar yıllık ortalama 70 bin £ gelir elde ediyorlar. Yapı sektöründe, özel şirketlerde ve kamuda istihdam olanaklarını değerlendirebiliyorlar. Özellikle iç dizayn alanının son derece popüler alanlar arasında yer aldığı biliniyor.
Hukuk
Hukuk, hem İngiltere’de hem de dünyada en çok para kazandıran meslekler arasında kabul ediliyor. Alanın mezunları dünyanın her noktasında son derece avantajlı bir konumda bulunuyor. Hukuk yalnızca çok kazandıran bir meslek olarak dikkat çekmiyor. Toplumsal statü anlamında değerlendirildiğinde de en saygın meslekler arasında ilk sıralarda yer alıyor. İngiltere kariyer seçeneklerinin yanı sıra; hukuk eğitiminde de dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olarak biliniyor. İngiltere’de hukuk eğitimi 3 yıllık bir süreyi kapsıyor. Mezunların pek çok farklı dalda uzmanlaşması mümkün olabiliyor. Uluslararası hukuk, siber hukuk, ticaret hukuku gibi alanlar en popüler alanlar arasında görülüyor.
Hukuk mezunları hem özel sektörde hem de kamuda kendilerine yer bulabiliyorlar. Kariyerlerine akademide devam etmeyi tercih edebiliyorlar. Bununla birlikte şirketlere danışman olarak destek verebiliyorlar. İngiltere’de hukuk mezunları yılda yaklaşık 55 bin £ gelir elde ediyorlar. Hukuk mezunları kendi alanlarının dışında; medya, politika, kamu yönetimi gibi alanlarda da kendilerine yer bulabiliyorlar.
Finans
İngiltere’de en çok para kazandıran meslekler denildiğinde akla gelen bir diğer alan finans alanı oluyor. Özellikle başkent Londra söz konusu olduğunda en popüler ve en kazançlı alanların başında finans geliyor. Bu noktada; İngiltere’de finans eğitimine gösterilen ilgi de gün geçtikçe artıyor. Her yıl finans alanında eğitim almak üzere başvuran binlerce öğrenci bulunuyor. İngiltere dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olarak görülüyor. Ülkede finans alanına verilen değer bununla doğru orantılı olarak her geçen gün büyüyor.
Finans alanından mezun olanlar ulusal ve uluslararası şirketlerde ve kamu kurumlarında kendilerine yer bulabiliyorlar. Bankacılık sektörü finans mezunlarının en çok istihdam edildiği sektörler arasında yer alıyor. Bu noktada; İngiltere’de bankacılık sektörünün gelişmekte olduğunun altını çizmek gerekiyor. Finans mezunları, MBA alanında yüksek lisans yaparak kazançlarını arttırabiliyor ve yönetim kadrolarında yer alabiliyorlar. Finans alanında istihdam edilenler yıllık ortalama 115 bin £ gelir elde ediyorlar.
Fen Bilimleri
Dünyada bilime verilen önem gün geçtikçe artıyor. Özellikle son dönemlerde STEM alanında eğitimin önem kazandığı biliniyor. Fen Bilimleri İngiltere’de popüler ve en çok para kazandıran meslekler arasında yer alıyor. Alanın mezunları; fizik, kimya, biyoloji gibi birçok alt dalda uzmanlaşabiliyorlar. Fen Bilimleri mezunları özel sektör ve kamuda istihdam olanaklarını değerlendirebiliyorlar. İngiltere’de fen bilimleri alanında çalışanlar yıllık ortalama 45 bin £ elde edebiliyorlar. Fen Bilimleri Mezunları eğitimlerini lisansüstü düzeye taşıyarak farklı olanakları değerlendirebiliyorlar. AR-GE süreçlerinde yer alabiliyorlar. Kimi mezunların eğitim sektöründe istihdam olanağı bulabildiği de biliniyor. Bilimin ve teknolojinin geldiği noktada Fen Bilimlerinin geleceğin önemli alanlarından biri olacağı öngörülüyor.
Biyoteknoloji
Biyoteknoloji alanı geleceğin meslekleri arasında adından sıkça söz edilen alanlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu alan dünyanın pek çok noktasında gün geçtikçe önem kazanıyor. İngiltere’de de en çok dikkat çeken ve en çok para kazandıran meslekler arasında sıralanıyor. Biyoteknoloji İngiltere’de ve dünyada eğitim söz konusu olduğunda da öne çıkan alanlar arasında yer alıyor. Biyoteknoloji mezunları, teknoloji şirketlerinde, özel sektörde ve kamuda istihdam olanaklarını değerlendirebiliyorlar. Tıp kurumlarında kendilerine yer bulabiliyor. Akademik kariyerlerine devam etmeyi tercih edenler AR-GE süreçlerinde yer alabiliyorlar. Biyoteknoloji alanında çalışanların İngiltere’de yıllık ortalama 80 bin £ gelir elde edebildiği biliniyor.
Matematik
İngiltere’de son dönemlerde popüler olan alanlardan biri de matematik… Matematik hem eğitim hem de kariyer süreçlerinde öne çıkan meslek alanları arasında yer alıyor. STEM eğitiminin önem kazanması ile matematik eğitimine verilen değerin bir kat daha arttığı biliniyor. Bilim ve teknolojinin geldiği noktaya bakıldığında da matematik alanının ne kadar önemli olduğu görülebiliyor. Matematik alanı İngiltere’de en çok para kazandıran meslekler arasında sıralanıyor. Her yıl binlerce ulusal ve uluslararası öğrenci İngiltere’de matematik eğitimi almak üzere üniversitelere başvuruda bulunuyor.
Matematik mezunları eğitimlerini lisansüstü düzeye taşıyarak kariyerlerine akademide devam etmeyi tercih edebiliyorlar. Bununla birlikte bankacılık, muhasebe, finans gibi farklı sektörlerde istihdam olanağı bulabiliyorlar. Bilgisayar bilimleri ve yazılım alanındaki fırsatları değerlendirebiliyorlar. İngiltere’de matematik alanında kariyer seçeneklerini değerlendirenler için ortalama yıllık maaş 40 bin £ olarak biliniyor.
Meslek tercihi sürecinde aileler nasıl bir rol oynuyor? Ailelerin meslek seçimi sürecindeki rolü öğrencileri nasıl etkiliyor? Aileler bu süreçte nasıl bir tutum izlemeli? Ailelerin kariyer seçimi sürecine nasıl ve ne derece müdahale etmeleri gerekiyor? Nelere dikkat edilmeli? Nasıl bir planlama yapılmalı? Bu süreçte kariyer danışmanlığı almak nasıl bir fayda sağlıyor?
Kariyer planlama süreci öğrencilerin hayatlarındaki en önemli süreçlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu noktada; bölüm, meslek ve üniversite seçimi yaparken dikkat edilmesi gereken birçok unsur bulunuyor. Bu süreci, öğrencilerin ya da ailelerin doğru bir şekilde yürütebilmesi her zaman mümkün olmuyor. Bu noktada; birçok öğrenci ve aile uzman yardımına başvuruyorlar. Ancak şunu unutmamak gerekiyor; her danışman ya da her öğretmen de bu süreci doğru yürütemeyebiliyor. Bu noktada; doğru danışmanla çalışmak önem taşıyor. Aksi halde süreç boyunca olumsuz durumlarla karşılaşılabiliyor. Peki; bu durumda nasıl bir yol izlemek ve nelere dikkat etmek gerekiyor?
Meslek Tercihi Yaparken Nelere Dikkat Edilmeli?
Kariyer planlama sürecinde dikkate alınması gereken bazı önemli noktalar bulunuyor. Öğrenciler ve aileler çoğu zaman üniversitelerin adına ya da mesleğin saygınlığına göre seçim yapıyorlar. Ancak; o üniversite ya da o alan öğrencinin kişiliğine ve yeteneklerine uygun olmayabiliyor. Örneğin; Boğaziçi Üniversitesi gibi ülkenin en iyi üniversitelerinden birinde okuyan bir öğrenci mutsuz olabiliyor. Çünkü aslında öğrencinin gönlünde tıp eğitimi yatıyor olabiliyor. Tıp eğitimi alan bir öğrencinin kariyeri başarısızlık ve mutsuzlukla sonuçlanabiliyor. Çünkü öğrenci tamamen farklı bir alana; örneğin sinemaya ilgisi olabiliyor.
Bu ve benzeri süreçler ne yazık ki tahmin edilenden çok daha sık yaşanıyor. Kısacası; meslek tercihi yaparken yalnızca üniversitenin prestijini veya mesleğin saygınlığını göz önüne almak yeterli olmuyor. Öncelikle; öğrencinin becerilerini ve ilgi alanlarını değerlendirmek gerekiyor. Bu noktada; öğrencileri ve aileleri kariyer danışmanlarının yönlendirmesi sürecin çok daha sağlıklı yürütülebilmesine katkı sunuyor. Kariyer danışmanlığı ile öğrencilerin çok daha doğru alanlarda konumlanması mümkün hale geliyor.
Bu süreçte gerçekleştirilen stratejik yetenek yönetimi ve kariyer testi uygulamaları öğrencilerin ilgi alanlarının ve becerilerinin doğru tespit edilmesine olanak veriyor. Böylece öğrenci kendine en uygun alanı ve en uygun üniversiteyi tercih edebiliyor. Bu başarılı bir kariyer sürecinin ilk adımı oluyor. Böylelikle öğrencinin kariyer hayatı boyunca fark yaratabilmesi ve değer üretebilmesinin de yolu açılıyor. Çünkü bireyler ancak doğru noktada konumlandıklarında potansiyellerini ortaya koyabiliyor. Bu anlamda; meslek seçimi sürecinde mutlaka stratejik yetenek yönetimi ve kariyer testi uygulamalarından yardım almak gerekiyor.
Meslek Tercihi Yaparken Aileler Nasıl Bir Tutum İzlemeli?
Kariyer seçimi, öğrencinin yalnızca iş hayatını değil tüm hayatını etkileyen bir süreç olarak biliniyor. Kariyer hayatı bireyin yalnızca mesleğini ifade etmiyor. Ekonomik şartları, arkadaşlık ilişkileri, toplumdaki konumu ve statüsü kariyer seçimiyle doğrudan ilişkilendiriliyor. Bu kadar önemli bir karar söz konusu olduğunda aileler elbette sürece müdahil olmak istiyor. Çocuklarının gelecekte yaşayabileceği olumsuzluklar konusunda endişe duyuyorlar. Ancak bu noktada ailelerin konuyu uzmanlara bırakması ve öğrencinin tercihlerine saygı duyması önem taşıyor.
Ailenin yönlendirmesi ya da kimi zaman baskısı sonucunda öğrenciler istemedikleri bir alana yönelebiliyorlar. Sanat alanında eğitim görmek isteyen bir öğrenci mühendislik alanına yönelebiliyor. Elbette bu öğrenci için yanlış bir meslek tercihi oluyor. Bu süreç öğrenciyi başarısızlığa ve mutsuzluğa götürebiliyor. Bu nedenle öncelikle; öğrencinin ilgi alanları ve becerilerini tespit etmek gerekiyor. Ardından dünyanın ihtiyaçları, gelecekte mesleklerin nasıl bir konumda olacağı gibi unsurların öngörülebilmesi gerekiyor. Tüm bu veriler ışığında bir planlama yapmak ve öğrenciyi buna göre yönlendirmek önem taşıyor.
Bu nedenle mutlaka kariyer sürecini yönetirken kariyer danışmanlığından faydalanmak gerekiyor. Böylece öğrenci hem sevdiği, hem de gelecekte değer kazanacak bir alanda konumlanabiliyor. Kariyer planlaması yapılırken ailelerin öğrencilere baskı uygulamaktan kaçınması önem taşıyor. Bunun yerine öğrencinin fikirlerine destek olmak ve mutlu olacağı alana yönelmesine izin vermek gerekiyor.
Başarılı bir kariyer yolculuğu için nasıl planlama yapılmalı? Kariyer planlaması yaparken nelere dikkat edilmeli? Günümüzde kariyer süreci planlanırken dikkate alınması gereken pek çok unsur bulunuyor. Dijital dönüşüm pek çok alanı yeniden yapılandırıyor. Yaşadığımız çağ teknolojik gelişmelerden hemen her alanda etkileniyor. Günümüzde üniversiteden mezun olan bir öğrencinin sonraki 40 – 60 yıl boyunca değer üretebileceği öngörülüyor. Bu anlamda geleceği kurgularken kısa vadeli planlar ile uzun vadeli bir kariyer planı ortaya koymak gerekiyor. Yani 6 yıllık planlar ile önümüzdeki 40 – 60 yıllık süreci planlamak gerekiyor.
Elbette bu planlamayı yaparken öğrencinin ilgi alanları, becerileri ve yatkınlıklarına odaklanmak gerekiyor. Aynı zamanda dünyanın dinamikleri de aynı oranda önem taşıyor. Bu anlamda tüm bu unsurları bir arada değerlendirmek ve planlama sürecine bir bütün olarak yaklaşmak gerekiyor.
Kariyer Yolculuğu Sürecinde Kariyer Danışmanlığı Almak Neden Önemli?
Kariyer planlama süreci stratejik olarak değerlendirilmesi gereken bir süreç olarak biliniyor. Aynı zamanda uzun bir yolculuğu içeriyor. Bu anlamda öğrencinin bu yolculuğu tek başına sürdürmesi mümkün olamıyor. Öğrenci kendi ilgi alanlarını ve yeteneklerini tek başına ortaya çıkartamıyor. Aynı zamanda geleceğe yönelik bir değerlendirmede bulunamıyor. Çünkü her iki süreçte uzmanlık gerektiriyor. Aynı zamanda bilimsel verilerden ve yöntemlerden yaralanmayı gerektiriyor. Bu noktada kariyer danışmanlığı devreye giriyor.
Öğrencilerin stratejik yetenek yönetimi ve kariyer testlerine tabi tutulması gerekiyor. Böylelikle bilimsel verilere ulaşılabiliyor. İlgi alanları ve yatkınlıklar doğru tespit edilebiliyor. Aynı zamanda dünyanın gelecekteki yapısına ve dinamiklerine yönelik doğru öngörüler ortaya koyulabiliyor.
Kariyer Yolculuğu İçin Okul ve Bölüm Seçimi
Kariyer planlaması tüm bu veriler ve bu öngörüler ışığında yapıldığında başarıya ulaşmak mümkün hale geliyor. Ancak öğrencinin becerileri ve dünyanın değişimi kadar okul ve bölüm seçimine odaklanmak da önem taşıyor. Bu noktada; birçok öğrenci prestijli üniversitelere ve yalnızca üniversitelerin isimlerine bakarak seçim yapıyor. Bunun son derece yanlış bir bakış açısı olduğunun bilinmesi gerekiyor.
Öncelikle her üniversite her alanda uzmanlaşmıyor. Farklı üniversiteler farklı alanlarda daha fazla ön plana çıkabiliyor. Örneğin; Cambridge Üniversitesi psikoloji alanında dünyanın en iyileri arasında yer alıyor. Bununla birlikte; Oxford Üniversitesi’nin Matematik alanında ön planda olduğu görülebiliyor. MIT, teknoloji söz konusu olduğunda dünya sıralamalarında ilk sırayı alıyor. Kariyer yolculuğu tüm bu seçimlerden doğrudan etkileniyor. Bu anlamda öğrencinin hedeflediği alanı belirlemek ve ardından bu doğrultuda üniversite seçimi yapmak gerekiyor. Bölüm ve alan seçimi noktasında öğrencinin ilgi alanları ve geleceğin meslekleri konusuna bakmak gerekiyor. Bu süreçte kariyer danışmanlığı almak elbette öğrencinin yararına oluyor.
Her öğrenci her üniversitenin beklentilerini karşılayamayabiliyor. Buna ek olarak; her üniversite öğrencinin ihtiyaçlarına cevap vermeyebiliyor. Bu süreci her iki açıdan da bakarak değerlendirmek gerekiyor. Bu noktada elbette uzman yardımı almak gerekiyor. Okul ve bölüm seçimi stratejik olarak karar verilmesi gereken bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Seçimlerin titizlikle yapılması gerekiyor.
Mesleklerin Geleceği Kariyer Yolculuğunu Nasıl Etkiliyor
Kariyer yolculuğu planlanırken dikkate alınması gereken bir diğer konu mesleklerin gelecekte nasıl bir konumda olacağı… Dünya hızla değişirken elbette meslekler de hızla değişiyor. Bu anlamda geleceğin meslekleri ve mesleklerin geleceğini değerlendirebilmek gerekiyor. Bununla birlikte mesleklerin geleceğine bakarak bireysel becerileri de yapılandırmak gerekiyor.
Yapay zekanın meslekler üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu görülüyor. Yapay zeka meslekleri değişime zorluyor. Bununla birlikte birçok alanda etkinliği artırıyor. Meslekler dünyanın ve toplumların problemlerine çözüm üretebilmek adına yeniden yapılanıyor. Bu anlamda sürdürebilir çözümlerin, akıllı teknolojilerin meslek alanlarını etkilediği görülüyor. Elbette tüm bu yapılanma ve değişimlere göre bir planlama yapmak gerekiyor. Kariyer planlaması ancak bu şekilde başarıya ulaşabiliyor.
Gelecekte bilim ve teknoloji ile doğrudan ilişkili alanların ön plana çıktığı görülüyor. Sanat alanında dahi yapay zekanın ve teknolojinin izlerine rastlanıyor. Bu anlamda öğrencilerin yazılım, tasarım gibi becerilerini geliştirmeleri tavsiye ediliyor. Klasik öğrenme yöntemleri yerini dijitale bırakıyor. Ticarette dijital dönüşümün etkilerini rastlanıyor. Dijital pazarlama geleceğin önemli alanları arasında yer alıyor. Mühendislik alanının bazı alt dalları yerini korurken bazıları değer kaybediyor. Tüm bu süreçleri yakından izlemek ve seçimi buna göre yapmak gerekiyor.
aba Psikoloji olarak öğrencilerimizin başarısını nasıl arttırıyoruz? Eğitim ve kariyer süreçleri boyunca öğrencilerimize nasıl destek oluyoruz? Başarılı bir eğitim ve kariyer hayatı için nelere odaklanıyoruz? Öğrencilerimiz için nasıl bir yol haritası çıkartıyoruz? Bu süreçte öğrencilere ve ailelerine neleri tavsiye ediyoruz, neleri tavsiye etmiyoruz?
Her şeyden önce doğru kariyer yönetimi noktasında öğrencilerimize yardımcı oluyoruz. Onları doğru alanlara yönlendirme hedefiyle yola çıkıyoruz. Çünkü doğru adımları atmak ve doğru alanda konumlanmak başarıyı beraberinde getiriyor. Bu noktada; öğrenciyi yalnızca bir birey olarak değerlendirmemek önem taşıyor. Çünkü öğrenci bir ekosistem içerisinde var oluyor. Bunu bilerek öğrenciyi “egosistem”inden çıkartmak ve ekosistemi içerisinde değerlendiriyor olmak gerekiyor.
aba Psikoloji Olarak Öğrencilerimize Nasıl Destek Oluyoruz?
Bireylerin kariyer hayatı aile ve arkadaşlık ilişkileri ve yaşadıkları çevreyle doğrudan ilişkili oluyor. Bireyin başarısı ya da başarısızlığının nedeni zaman zaman ailenin tutumu olabiliyor. Anne, baba ya da kardeşleriyle kurduğu ilişki, aile bireylerinin tutum ve davranışları öğrencilerin başarısını etkileyebiliyor. Bununla birlikte, okul yaşantısı ve okul ortamındaki dinamikler öğrencinin başarısı üzerinde rol oynayabiliyor. Aynı şekilde arkadaşlık ilişkileri öğrencinin eğitim ve kariyer süreçlerini olumlu ya da olumsuz etkileyebiliyor.
Bu noktada; bireyi tek başına değerlendirmek yanlış veriler elde edilmesine neden olabiliyor. Bu anlamda bireyi ekosistemi içerisinde değerlendirmek; aile, arkadaşlar ve çevreyi bir bütün olarak ele almak gerekiyor. Bu nokta birinci derecede önem taşıyor. Çünkü doğru kariyer yönetimi ancak bu şekilde mümkün olabiliyor.
aba Psikoloji Olarak Ailelere Neler Tavsiye Ediyoruz?
Bu noktada; ailelere önemli bir görev düşüyor. Ailelerin öğrencinin üstüne gitmekten kaçınmaları gerekiyor. Kısa ya da uzun vadede, her koşulda öğrenciye tam destek vermeleri büyük bir önem taşıyor. Öğrencinin ailesinden koşulsuz, şartsız destek gördüğünü biliyor olması kritik bir dönem taşıyor. Bu durum hem eğitim hem kariyer süreçleri için geçerli oluyor. Elbette tüm aileler çocuğunun geleceği için kaygılanıyor. Çocuğunun mutlu olmasını ve iyi yerlere gelmesini her şeyin üzerinde tutuyor.
Ancak; aileler zaman zaman yapılması gerekenler konusunda çocukları fazla zorlayabiliyor. Bu durum bilinçli ya da bilinçsiz şekilde ortaya çıkabiliyor. Bu öğrencilerin üzerinde ciddi bir baskı oluşmasına neden oluyor. Bu tutumun sonucu, öğrencinin başarısının artmak yerine düşmesine neden olabiliyor. Peki; aba Psikoloji olarak ailelerin, eğitimcilerin modellerin ve mentorların nasıl bir yol izlemesini tavsiye ediyoruz? Öncelikle; öğrencilere en önemli noktanın onların iyiliği olduğunun hissettirilmesi gerekiyor. Öğrencinin atacağı her adımın kendisi için faydalı olacağını biliyor olması önem taşıyor.
Doğru Kariyer Yönetimi ile Okul, Bölüm ve Meslek Seçimi Yapmak
Öğrencilerin kendileri için doğru olan noktada konumlandırılması gerekiyor. Bu noktada okulların yalnızca ismine odaklanmanın yanlış olduğunu unutmamak gerekiyor. İyi okulu değil öğrenci için doğru okulu bulabilmek gerekiyor. Bu durum bölüm seçimi ve meslek seçimi için de geçerli oluyor. Bugün en iyi üniversitelerden mezun olan öğrencilerin işsiz kalması söz konusu olabiliyor. İlk 5 binde, ilk binde hatta ilk yüzde olup belli okullarda okuyan öğrenciler başarısız olabiliyor. Doğru tercihler yapılmadığı için öğrenciler kendilerini gösteremiyorlar ve kendilerini gerçekleştiremiyorlar. Bu hem başarısızlığı hem mutsuzluğu beraberinde getiriyor.
Bu noktada; aba Psikoloji olarak Stratejik yetenek yönetimi ve kariyer testleriyle öğrencilerimizi doğru alanlara yönlendiriyoruz. Prestijli okullara odaklanmak yerine öğrenci için iyi olan ve gelişimine uygun okul ve sistemlere odaklanıyoruz. Okullar üzerinden değil; öğrenciler üzerinden bir yapı oluşturulmasını önemsiyor ve bu doğrultuda hedefler belirliyoruz.
Elbette; bu noktada öğrencilere; öncelikli olarak sınavlara odaklanmalarını tavsiye ediyoruz. İyi okul, iyi bölüm, iyi meslek gibi kaygılara kapılmak öğrencilerin başarılarının düşmesine neden olabiliyor. Bu durumda öğrenci doğal olarak istediği sonucu elde edemeyebiliyor. Öğrencinin odaklanması gereken noktanın; eksiklerini tamamlamak ve sınavda başarıyı yakalamak olması gerekiyor. Seçim yapma kaygısına kapılmak ve ikilem yaşamak olumsuz sonuçlara yol açabiliyor.
aba Psikoloji olarak öğrencilerimizin başarısını her şeyden çok önemsiyoruz. Stratejik yetenek yönetimi ve kariyer testleri ile öğrencilerimizi destekliyoruz. Meslek seçimi okul seçimi, sınavlar, başvuru süreçleri gibi her alanda öğrencilerimize destek veriyoruz. Tüm bu konular hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz web sitemizi ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız için Doç. Dr. Gamze Sart ve bizimle ile iletişime geçebilirsiniz. Psikoloji, eğitim ve kariyere dair daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.
Meslek seçimi yaparken nelere dikkat edilmeli? Geleceğin meslekleri neler olacak? Kariyer tercihi yaparken kariyer danışmanlığı almak neden önem taşıyor? Stratejik Yetenek Yönetimi, doğru meslek ve kariyer seçimini nasıl etkiliyor?
Meslek alanını belirlemek herkes için kritik konulardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Kariyer tercihleri, bireyin yalnızca çalışma hayatını değil; tüm yaşantısını etkiliyor. Bu anlamda bu süreçte doğru adımları atmak büyük önem taşıyor. Aksi halde bireyin bütün yaşamı boyunca mutsuz olması söz konusu olabiliyor. Yanlış alana yönelen birey potansiyelini gösteremiyor ve kendini gerçekleştiremiyor. Bu noktada; hem kendisi hem de çalıştığı alan için değer üretmesi mümkün olmuyor. Sonucunda yaşamından ve iş hayatından memnun olmayan bireyler ortaya çıkabiliyor.
Meslek Seçimi Yaparken Stratejik Yetenek Yönetimi Neden Önemli?
Bu noktada kariyer danışmanlığı almak bireylerin yararına olabiliyor. Doğru meslek tercihi yapabilmek için bireyin kendini iyi tanıyor olması kritik bir noktayı oluşturuyor. Bireyin ilgi alanları ve becerilerine bakmak gerekiyor. Elbette bu noktada; kariyer testlerinden yardım almak doğru bir adım oluyor. Çünkü bireyin tek başına yol haritası çizebilmesi her zaman kolay olmuyor. Aynı zamanda atılması gereken adımları doğru tespit edebilmek için uzman yardımı almak gerekiyor.
Uzmanlar tarafından yapılan Stratejik Yetenek Yönetimi uygulamaları ile bireyler doğru alanlara yönlendirilebiliyor. Kariyer testi uygulamaları bireylerin ilgi alanları, yetenek ve yatkınlıklarının doğru tespit edilmesini sağlıyor. Meslek seçimi konusunda gerekli ipucuna bu veriler aracılığıyla ulaşılabiliyor. Böylelikle birey; kendine en uygun alanı seçebiliyor. Bunun neticesinde alanında fark yaratması ve değer üretebilmesi mümkün hale geliyor. Birey hem iş hayatında hem özel hayatında başarılı ve mutlu olabiliyor. Bu anlamda yetenek yönetimi hem eğitim hem kariyer süreçleri için kritik bir rol oynuyor.
Bununla birlikte elbette geleceği okuyabilmek ve gelecekte ön planda olacak alanları da doğru tespit edebilmek gerekiyor. Çünkü dünya hızla değişiyor. Özellikle yaşadığımız yüzyılda teknoloji ve dijitalleşmenin etkileri her alanda hissedilebiliyor. Bu durum hiç şüphesiz meslek alanlarına da yansıyor. Meslekler şekil değiştiriyor ve yeniden yapılanıyor.
Meslek Seçimi ve Geleceğin Meslekleri
Her şeyin hızla değiştiği bir çağda bireylerin geleceği doğru okuyabilmeleri her zaman mümkün olmayabiliyor. Bu noktada bir uzman görüşü almak ve bu doğrultuda kariyer tercihi yapmak gerekiyor. Çünkü bireyin yatkınlıkları kadar gelecekte neler olacağı da önem taşıyor. Geleceğin meslekleri, toplumsal değişimler, ekonomik koşullar gibi birçok unsuru bu anlamda değerlendirmek gerekiyor.
Yakın gelecekte yapay zeka uygulamalarının birçok meslek alanını etkileyeceği öngörülüyor. Dijital pazarlama ve dijital medya alanlarında büyük sıçramalar bekleniyor. Bazı mühendislik alanları ön plana çıkarken bazılarının geri planda kalacağı düşünülüyor. Özellikle; uzay mühendisliği, yapay zeka mühendisliği gibi alanlar yükselişe geçiyor. Meslek seçimi yapılırken tüm bu değişimleri dikkate almak gerekiyor. Mimarlık alanında sürdürülebilir çözümlere duyulan ihtiyaç artıyor. Hukuk alanında dijitalleşmenin etkisiyle bilişim hukukunun ön plana çıkacağı düşünülüyor. Makine öğrenmesi, data sciences, sanal gerçeklik gibi alanların yükselişte olduğu biliniyor. Tarım alanında klasik yöntemler yerini akıllı tarım uygulamalarına bırakıyor.
Tasarım alanının bugün olduğu gibi gelecekte de önemli bir konumda olacağı öngörülüyor. Bu anlamda tasarım alanında yetkinliği bulunan gençlerin becerilerinin geliştirilmesi ve doğru noktalarda konumlandırılması önem taşıyor. Eğitim alanında zaman ve mekan kavramları eskiye oranla önemini yitiriyor. Klasik yöntemler yerini yeni uygulamalara bırakıyor. Eğitimin ilerde büyük oranda dijital alana kayacağı düşünülüyor. Bu değişimin şimdiden başladığı kabul ediliyor.
Meslek tercihi ve kariyer seçimi yaparken tüm bu gelişmeleri ve daha fazlasını dikkatle değerlendirmek gerekiyor. Bireylerin bu değişimlere göre kendi becerilerini yapılandırmaları önem taşıyor. Aksi halde değişime ayak uydurmak mümkün olamıyor. Doğru seçimler, doğru yönlendirmeler ile bireylerin kendi alanlarında fark yaratmaları mümkün hale geliyor. Başarılı bir kariyerin anahtarı doğru seçimler yapmaktan geçiyor. Bu anlamda mutlaka uzman yardımı almak ve doğru bir yol haritası çizmek gerekiyor.
Yeteneğe göre meslek seçimi yapmak neden önemli? Yetenek ve ilgi alanları meslek seçimi üzerinde nasıl bir rol oynuyor? Doğru meslek seçimi yapabilmek için nasıl bir yol izlemek gerekiyor? Stratejik yetenek yönetimi nedir? Meslek seçimi yaparken stratejik yetenek yönetiminden yararlanmak neden önem taşıyor?
Doğru bir meslek seçimi yapabilmek için meslekleri tanımak ve mesleklerin geleceğine bakabilmek gerekiyor. Geleceğin meslekleri ve mesleklerin geleceğinin nasıl şekilleneceği büyük bir önem taşıyor. Dünya teknolojinin ve dijitalleşmenin etkisiyle hızla gelişiyor. Bu durum meslekleri de etkiliyor. Birçok meslek alanı şekil değiştiriyor ve yeniden yapılanıyor. Bazı meslekler değer kazanırken bazı meslekler değer kaybediyor. Bu noktada yeteneğe göre meslek seçimi yapmak önem kazanıyor. Elbette; doğru seçim yapabilmek için geleceği ve dünyanın dinamiklerini doğru okumak gerekiyor.
Doğru meslek seçimi için mesleklerin geleceği kadar bireyin becerileri ve ilgi alanları da önem taşıyor. Bireyin yeteneklerinin ve yatkınlıklarının doğru tespit edilmesi gerekiyor. Böylelikle doğru bir yol haritası çizmek mümkün olabiliyor. Bireyin beceri ve yatkınlıkları ile mesleklerin gerekliliklerinin uyum içinde olması önemli bir konu olarak karşımıza çıkıyor. Kimi zaman bireyin becerilerini seçilecek mesleğin gerekliliklerine göre yapılandırması gerekebiliyor. Tüm bu karar süreçleri için stratejik yetenek yönetimi devreye giriyor. Meslek seçimi yaparken stratejik yetenek yönetiminden yararlanmak gerekiyor. Böylece doğru adımları atmak mümkün olabiliyor.
Yeteneğe Göre Meslek Seçimi ve Stratejik Yetenek Yönetimi
Peki; stratejik yetenek yönetimi ne işe yarıyor? Meslek seçimini nasıl etkiliyor? Yetenek yönetimi bireyin ilgi alanlarının doğru tespit edilebilmesine olanak veriyor. Bir dizi test ve görüşme neticesinde bireyin yetenek ve yatkınlıkları ortaya çıkartılabiliyor. Yetenek yönetimi bireyin yeteneklerinin tespitinin yanı sıra doğru alana yönlendirilmesine de olanak veriyor. Üniversite, bölüm ve alan seçimi yaparken stratejik yetenek yönetiminden yararlanmak önem taşıyor.
Elbette bu süreçler uzmanlar tarafından yürütülüyor. Stratejik yetenek yönetiminden yararlanabilmek için kariyer danışmanlığına başvurmak gerekiyor. Yetenek yönetimi bireyin doğru alanda konumlanmasına, fark yaratabilmesine ve değer üretebilmesine olanak tanıyor.
Yeteneğe Göre Meslek Seçimi ve Geleceğin Meslekleri
Peki; geleceğin meslekleri neler olacak? Meslek seçimini yeteneğe göre yapmak neden önem taşıyor? Gelecekte dijital dönüşümün etkisiyle birçok meslek alanının şekil değiştireceği düşünülüyor. Hatta bu değişimin çoktan başladığı görülüyor. Bazı alanlar eskisi kadar ön plana çıkmıyor. Bununla birlikte yeni meslek alanları doğuyor. Bazı meslek alanları ise farklı yapılanmalara gidiyor.
Yapay zeka ve makine öğrenmesi gelecekte en çok adından söz ettirecek alanlar arasında yer alıyor. Data science benzer şekilde geleceğin en önemli alanları arasında kabul ediliyor. Yapay zeka uygulamaları; tıptan mühendisliğe, sanattan mimarlığa pek çok alanda etkisini gösteriyor. Bu durum meslek alanlarını yeniden yapılanmaya zorluyor. Tıp ve mühendislik alanında robotların etkin rol oynamaya başladığı görülüyor. Mimarlık alanı iklim değişikliğinin ve tükenen kaynaklardan etkileniyor. Bu anlamda sürdürülebilir uygulamalar önem kazanıyor. Eğitimde dijitalleşmenin etkileri görülüyor. Klasik eğitim uygulamaları yerini dijital uygulamalara bırakıyor.
Peki; yeteneğe göre meslek seçimi yapmak bu noktada nasıl bir rol oynuyor. Neden önem taşıyor? Başarılı bir kariyer için yeteneklerin ve yatkınlıkların doğru alanlara yönlendirilmesi gerekiyor. Buna ek olarak; bireylerin de kendilerini dünyadaki gelişmelere göre yeniden yapılandırmaları gerekiyor. Bu gelişmelere ayak uydurabilmek önem taşıyor. Aksi halde başarılı bir kariyer kurgulamak mümkün olmuyor. Yaşadığımız çağda akademik ve mesleki başarının yanı sıra; başarılı bir kariyerin anahtarı değer üretebilmek olarak görülüyor. Bireyin değer üretebilmesi için doğru alanlara yönelmesi ise kilit noktayı oluşturuyor.
Bu noktada elbette uzmanlarla çalışmak önem taşıyor. Doğru alanda konumlanan birey potansiyelini tam anlamıyla açığa çıkarabiliyor. Böylelikle çalıştığı alana katkı sunması mümkün oluyor. Bu da fark yaratabilmenin ilk adımı olarak karşımıza çıkıyor. Tüm bu süreçleri doğru kurgulayabilmek için stratejik yetenek yönetiminden yararlanmak gerekiyor.
Popüler meslekler de popülaritesi olan tüm diğer şeyler gibi seçim süreçlerimizi etkiliyor. Her yıl yeni meslekler ve akabinde yeni trendler açığa çıkıyor. Bazı mesleklerinse popülaritesi uzun yıllar devam ediyor. Trendler sık sık değişse de sunduğu prestij, sağladığı avantaj ve konforla kimi mesleklerin yeri hiç sarsılmıyor.
Popüler olan seçeneklere yönelmek seçim yapacak öğrencilere “garanti meslek” izlenimi yaratıyor. Oysa bir mesleğin garantili olmasından ziyade o meslekteki başarınız, beceriniz mesleki garantiyi artırıyor. Her yıl popüler olana odaklanan nice genç üniversite eğitiminden sonra kalabalık bir rekabet ortamına giriyor. Rekabet ortamında ise mesleki ilgi, bilgi, beceri ve motivasyon diğerleri arasından sıyrılmayı kolaylaştırıyor.
Üniversite eğitiminden başlayarak her mesleğin zorlukları bulunuyor. Üniversite ve meslek seçerken popülariteye ve prestije aldansak da zorluklarla karşılaştığımızda hayal kırıklıkları baş gösteriyor. Yoğun ve yorucu mesai temposu, kimi zaman hayati risk veya çalışma ortamındaki fiziki zorluklar yıpratıcı olabiliyor. Mesleki avantajlar herkes için motivasyon sağlıyor olsa da dezavantajlar motivasyonu düşürüyor.
Mesleğini severek tercih eden, severek sürdüren bireylerin mesleki zorluklarla başa çıkması daha kolay oluyor. Mesleğini popüler meslekler arasından seçerek seçim sürecinde farklı faktörleri değerlendirmeyen bireylerse daha çabuk demoralize oluyor. Aynı şey üniversite eğitiminde de etkisini gösteriyor. Meslek seçerken çok yönlü değerlendirme yaparak kendisi için uygun olan mesleğe odaklanan bireyler akademik hayatta daha başarılı oluyor.
Mesleki eğitime ilgileri, merakları ve öğrenme azimleri bu bireylerin diğerlerine kıyasla çok daha yüksek oluyor. Seçim yaparken sadece popülariteye odaklanan öğrencilerinse eğitim sürecinde daha ilgisiz ve başarısız olduğu görülüyor. Hatta meslek değişikliğine gitme, bölüm değiştirme yeniden sınava hazırlanma ve benzeri gelişmeler de yaşanabiliyor.
Peki meslek seçiminde popüler olan seçeneklere yönelmek mi yoksa kendimiz için en iyi olana odaklanmak mı mantıklı? Her popüler meslek, tercih edenlere beraberinde başarı ve mutluluk getirir mi? Popüler meslekler neye göre belirleniyor veya mesleklerin popülaritesini hangi etkenler değiştiriyor? Meslek seçimi yaparken kararı belirleyen ne olmalı? Yazımızın devamında detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.
Popüler Meslekler Neler ve Bu Meslekler Başarılı Olmak için Yeterli mi?
Mesleklerin popülaritesine belirleyen o mesleğe ait iş gücüne duyulan ihtiyaçla ilişkilidir. Bugün ülkemizde popüler hale gelen meslekler çoğunlukla dünya genelinde de popüler ve talep gören mesleklerdir. Bu meslekler gelecek 5-10 yıl içerisinde değer kazanır ve mahsul vermeye başlar. Yani bugün ismini yeni yeni duyduğunuz ama bir yandan da popüler meslek statüsünde yer alan meslekler aslında geleceğin meslekleridir.
Gelişen teknoloji ve bilim mesleki trendleri ve ihtiyaçları da farklılaştırıyor. Geçmişte iş verenin beklentisi daha çok kas gücüne yönelikken artık iş verenler zeka gücüne önem veriyor. Eskiden mahsulü toplayacak işçiye ihtiyaç varken şimdi mahsulü toplayacak makineyi programlayacak kişilere ihtiyaç var. Bu basit örnekten de anlaşılacağı üzere artık işi yapana değil işi yapacak akıllı sistemleri üretebilenlere, yönetebilenlere ihtiyaç var.
Bu da yapay zeka uzmanlığı, veri mühendisliği, veri analistliği, 3D üretim mühendisliği, dijital pazarlama vb. mesleklerin trend haline gelmesini sağlıyor. Peki bu popüler meslekler bizde ilgi uyandırmıyorsa, sırf popüler ve çok kazandıracak meslekler diye onları seçmemiz doğru olur mu? Seçim sürecinde pek çok öğrenci ve aile bu ikilemi yaşayabilir.
Popüler olanın daha çok kazandıracağı ve daha fazla prestij sağlayacağı düşüncesi kararı etkileyebilir. Ancak kazanç ve süreklilik sağlayan mesleğimizde göstereceğimiz performans ve başarıdır. Bir meslek ne kadar popüler olursa olsun meslekte başarı elde edemezsek bize dezavantaj sağlar. Bir meslekte başarılı olabilmek ise aşağıdaki her bir maddeyi seçim sürecinde dikkate almakla mümkün oluyor;
Meslek seçerken karakteristik özellikler dikkate alınmalıdır. Bireyin kişilik özelliklerini, güçlü ve zayıf yönlerini belirlemek için kişilik testi yapılmalıdır.
Mesleki ilgi ve beceri değerlendirmesi yapılmalıdır. Bireyin ilgi ve beceri alanları tespit edilmelidir.
Bireyin kültürü, sosyoekonomik düzeyi ve mesleki beklentileri de dikkate alınmalıdır.
Aksi halde meslekten elde edeceğimiz verim, doyum ve başarı beklentilerimizin altında kalacaktır.
Her sağlıklı birey, yaşının ve içinde bulunduğu koşulların desteklediği biçimde kendini gerçekleştirebilmek ister. Ancak bireyin, kişiliğine, öz benliğine uymayan bir mesleğe yönelmesi, bireyin doğal gelişimini olumsuz yönde etkiler. Sevilmeyen bir işte başarılı ve mutlu olmak, potansiyelini performansa dökmek kolay değildir. Buna karşılık sevilen bir işte çalışmak kişinin daha verimli, başarılı ve mutlu olmasını destekler.
Sevdiğimiz işi yaparken çok daha üretken, keyifli ve yaratıcı olabiliriz. İşimize yönelik sevgi ve ilgimiz temas ettiğimiz diğer insanları da etkisi altına alır. Ekip arkadaşlarımızı, takımımızı, hizmet ettiğimiz markayı veya sunduğumuz hizmeti olumlu yönde etkileriz. Mesai dışı sürelerde de işimizden aldığımız tatmin duygusu mutluluk hissimizin süresini uzatır. Sosyal yaşamda, aile ilişkilerimizde ve bireysel olarak iç dünyamızda daha keyifli hale geliriz.
Tüm bu olumlu etkilerin aksine yanlış mesleğe yönelmekse tam tersi negatif etkilere yol açabilir. İşte bu noktada popüler meslekler iyi değerlendirilmelidir. Tercih sürecinde bir mesleğe yönelmemizi sağlayan sadece popülaritesi olacaksa bu seçim bize uzun vadede kaybettirebilir. Ancak popüler bir mesleğe ilginiz ve hatta bu alanda bilginiz de varsa bu seçenek mutlaka değerlendirilmelidir. Değerlendirme sürecinde daha sağlıklı kararlar verebilmek için profesyonel bir destekten de faydalanabilirsiniz.
Başarılı, mutlu ve memnun olabileceğimiz bir mesleği bulmamız sandığımız kadar kolay değil. Ancak iyi bir destek aldığımızda ve kararlarda etkin rol oynadığımızda seçim yapmak endişe duyduğumuz kadar zor da değil. Meslek seçerken çoğunlukla çevrenin, ailenin veya eğitmenlerin yönlendirmelerine kulak veririz. Risk almak istememek veya yeterli bilgiye sahip olmamak sonucunda kendi mesleğimizi seçerken pasif kalabiliriz.
Aynı şekilde popüler meslekler de garanti uyandırdığı için mantıklı bir seçenek haline gelebilir. Oysa seçeceğiniz mesleği gelecek 40-50 yıl boyunca sürdürecek olan sizsiniz. Dolayısıyla meslek seçimi yaparken ilk kulak vermemiz gereken ses kendi iç sesimiz. Aba psikoloji olarak kariyerdanışmanlığı verirken tam olarak bunu hedefliyoruz. Danışanlarımızın ihtiyaçlarını, potansiyellerini, karakterlerini ön plana çıkarıyoruz. Meslek seçimine tüm bireysel detayları belirledikten sonra geçiyoruz.