Kişiliğe göre meslek seçimi yapmak bireyin kariyerinde daha mutlu ve başarılı olması için oldukça önemlidir. Doğru mesleği belirlemede kişilik özellikleri etkili olduğu için meslek seçimi sürecinde bireye rehberlik yapılırken kişilik belirleme tekniklerinden faydalanılmaktadır.

Beş faktör kuramı da kişilik özelliklerini sınıflandıran bir kişilik kuramıdır. Bu kurama göre kişilik her bireyde farklı seviyelerde olan bazı faktörlerin bir araya gelmesiyle oluşur. Beş faktör modelinde kişilik özellikleri özdenetim, dışadönüklük, nevrotiklik, uyumluluk, gelişime açıklık boyutlarında değerlendirilmektedir.

Kişiliğe Göre Meslek Seçimi Yapmak İçin Size En Yakın Kişilik Boyutunu Değerlendirmelisiniz

Kişiliğe göre meslek seçimi yapmak için Kişilik Özelliklerine Göre Meslek Seçimi Yapmak ve Meslek Seçimi Önerileri: Çoklu Zeka Kuramı yazılarımızı da okuyabilirsiniz. Kişiliğe göre meslek seçmenin mesleki doyum üzerindeki etkisi oldukça yüksektir. Ancak başarılı bir kariyer için ilgi alanları, beceriler, ihtisas alanı, beklentiler de titizlikle değerlendirilmelidir.

Meslek seçimi bireyin hayatının oldukça büyük bir zaman dilimine etki etmektedir. Bireyin yaşam şeklinden ilişkilerine kadar pek çok noktada etkisi olan mesleğin belirlenmesinde seçici ve irdeleyici olunmalıdır.

Özdenetim Boyutu ile Kişiliğe Göre Meslek Seçimi Yapmak

Beş faktör modelinin özdenetim boyutunda olan bireyler özdenetimi yüksek, temkinli davranışlar sergileyen bireylerdir. Bir karar almadan ya da harekete geçmeden önce olumlu- olumsuz yönleri iyice değerlendirirler. Riskleri belirler, önlem alırlar ve sonrasında eylemde bulunurlar. Özdenetim boyutundaki bireyler çalışkan, sorumluluk sahibi, güvenilir ve başarmak için güçlü bir iradeye sahiptir. Hassas ve dikkatlidirler. Toplumsal kurallara önem verir, düzene uyar ve karşı çıkmazlar.

Sabırlı, dirayetli ve temkinlidirler. Disiplini severler. Kural ve kaidelerin olduğu, sistemli, planlı çalışma ortamlarında daha verimli işler üretirler. Zamanı planlamayı, günü organize etmeyi severler. Belirsizlik onları mutsuz eder ve strese sokar. Başarı odaklıdırlar. İç disiplinleri yüksektir, kendilerini ve başkalarını motive edebilirler. Görev insanıdırlar. Sorumluluklarını bilir, görevlerini tamamlamadan farklı bir işe yönelmezler. Düzeni severler yaşam alanları ve çalışma ortamları oldukça düzenlidir.

Dosyalayarak, gruplandırarak çalışmayı severler. Sistemli, programlı çalışma yaparlar. Ani çıkan işler, değişikliklerden ya da düzenlerine müdahale edilmesinden hoşlanmazlar. Belli kurallara bağlı çalışmaktan hoşlanır, emir ve kurallara harfiyen uyum gösterirler. Belirsizlik onlar için önemli bir motivasyon kaybı nedenidir. Belirsizlik içerisinde strese girer ve çalışmalarından verim elde edemezler.

Düzen oturtamayacakları, çalışma saatleri belli olmayan, kuralları olmayan işlere yönelik meslek seçmeleri mutsuzluğu getirecektir. Kütüphane görevlileri, depo sayım memurları bu tipteki kişilere örnek sayılabilir. Dosyaların, klasörlerin, bilgisayar, fotokopi makinesi gibi sarf malzemelerinin yer aldığı çalışma ortamları onlar için uygundur.

Risk almaktan, değişikliklerden ve yeniliklerden hoşlanmaz, uyum sağlamakta zorlanırlar. Kişiliğe göre meslek seçimi yapmaları halinde mutlu ve başarılı olabilirler.

Bu mesleki tipe sahip bireyler, banka veznedarı, postacı, muhasebeci ve sekreterlik gibi meslekleri tercih ederler. Bankalar, tapu ve vergi daireleri gibi kuruluşlarda büro işlerini yürüten bireyler bu mesleki tipin üyeleridir. Hayal güçleri zayıftır, kendilerine verilen işi ne artı ne eksi tam istenen şekilde yapmaya özen gösterirler.

Uyumluluk Boyutu ile Kişiliğe Göre Meslek Seçimi Yapmak

Beş faktör kuramına göre kişiliğin uyum boyutu kişinin daha çok insancıl tarafını ifade etmektedir. Bu boyuttaki bireyler oldukça fedakârdır; kendilerinden çok başkalarını düşünür, onların ihtiyaç ve sorunlarını önceliklendirirler. Sempatiklik, başkalarına yardımda isteklilik, güven, affedici olma, alçak gönüllülük gibi özellikler uyum faktörünün özellikleri arasındadır. Bu bireyler güven veren, sadık, dürüst, fedakar ve alçakgönüllüdür. Aynı zamanda değişikliklere ve yeniliklere kolay adapte olabilirler.

Stresle başa çıkabilir, sorunlara yapıcı çözüm önerileri getirebilirler. Diğerleriyle iletişim kurarken kolayca empati kurabilirler. Yardımsever, ilgili, düşünceli, merhametli, alçakgönüllü bireylerdir. Toplumsal konulara karşı duyarlı ve farkındalık sahibidirler.

Bu bireyler çalışma alanı olarak sosyal ortamları, sosyal meslekleri tercih ederler. Herhangi bir problemle karşılaştıklarında bu sorunları sosyal becerilerini kullanarak çözmek isterler. Yapıcı, birleştirici, uzlaştırıcı kişilerdir. Bir ekibin, grubun aranan yüzleridirler. Çözüm odaklı bir iletişim kurar, empatik dinler ve problemleri yapıcı bir dille çözerler. Takım olmaktan, grupla hareket etmekten keyif alırlar. Kişiliğe göre meslek seçimi yapmak için sosyal yönü olan işleri tercih etmelidirler.

Bu tip bireyler, dost canlısı, içgörü sahibi, sorumlu, sosyal, cömert, idealist, nazik, anlayışlı, ince düşünceli kişilerdir. Psikologlar, sosyal hizmet uzmanları, psikolojik danışmanlar ve öğretmenler bu mesleki tipe sahip özellikleri taşımaktadır. Verimli çalışabilmeleri için sosyalleşebilecekleri, kendilerini sözlü olarak ifade edebilecekleri, insanlarla etkileşim kurabilecekleri ortamlara ihtiyaç duyarlar. Hastaneler, okullar, danışmanlık merkezleri, organizasyon alanları bu kişiler için keyifli ortamlardır.

Sosyalleşebilecekleri, diğerleriyle iletişim içerisinde olabilecekleri, insanlara faydalı olacakları işlerde çalışmaktan keyif alırlar.

Dışadönüklük Boyutu ile Kişiliğe Göre Meslek Seçimi Yapmak

Dışadönüklük boyutundaki bireyler enerjilerini daha çok dış dünyaya yönlendirirler. Dışadönük olan bireyler, girişken ve sosyal olarak nitelendirilmektedirler. Kolayca arkadaş edinebilir, sosyalleşebilirler. Girdikleri ortamlarda aranan, dikkat çeken kişilerdir. Grubun nabzını tutan, sohbeti sevilen kişilerdir. İkna becerileri oldukça yüksektir. Diğerlerini etkileyebilir, duygularını, karar ve davranışlarını etkileyebilirler. Yeniliklere açık, macera sever, enerjik bireylerdir.

Risk almayı sever, gelişim ve başarı için risk almanın gerekli olduğunu düşünürler. Dürüst, açık sözlü bireylerdir. Düşüncelerini doğrudan ifade ederler. Liderlik, bağımsızlık yönleri güçlüdür. İyi bir yönetici, siyasi lider, patron olabilirler. Olumsuz koşullar içerisinde de verimli çalışabilirler. Başarısızlıklarında kolay kolay yılmaz, başarısızlığı gelişim için araç kabul ederler. Yenilikçi ve yaratıcı fikirleri vardır. Girişimci yönleri kuvvetlidir. Sorunlara yapıcı çözümler getirirler.

Ekibin enerjisini yükselten, verimliliği artıran, motivasyonu sağlayan kişilerdir. Başarı elde etmeyi severler ancak onlar için asıl başarı diğerlerinin de fark ettiği başarıdır. Parmakla gösterilmekten, taktir edilmekten, model alınmaktan hoşlanırlar. Dış görünüşe önem verir, imajlarıyla dikkat çekerler. Şık giyinmeyi, temiz olmayı, bakımı severler. Kaliteye önem verirler. Hedefleri hep yüksektir. Ortalama ya da sönük işler onlar için keyifsizdir.  İyi bir konuşmacıdırlar.

Kitleleri etkileyebilirler. Geniş networke sahiptirler. Sosyal ağlarını genişletmekten keyif alırlar. Sosyal faaliyetlere önem verirler. Mesleki gelişim kadar kişisel gelişimi de önemserler. Stresle başa çıkmak için işlevsel yöntemler kullanırlar. Kalabalık içerisinde olacakları, çokça insanla iletişim kurabilecekleri etkinliklerden keyif alırlar; partiler, konserler, kamplar gibi. Finansal ve ekonomik unsurların önemli olduğu ve ödüllendirilmek için risklerin alınabileceği ortamlarda çalışmaktan hoşlanır veya kendi işlerini kurabilirler.

Kişiliğe göre meslek seçimi yapmak için liderlik, yöneticilik, antranörlük, koçluk, patronluk gibi meslekleri düşünebilirler. İyi bir satışçı, reklamcı, mümessil, avukat olabilirler. Kendilerine ve yeteneklerine güvenen, maceracı, risk almayı seven, hırslı ve inatçı kişilerdir. Güçlü ve zayıf yönlerini iyi bilirler; güçlü yönlerine etkili kullanırken, güçsüzlüklerini de kontrol altında tutabilirler.

Uyumluluk boyutuyla benzerlik taşıdıkları düşünülse de en büyük fark uyumluluk boyutundaki kişiler için öncelik diğerleridir. Dışadönüklük boyutunda ise birey için öncelik kendisi ve başarısıdır.

Nevrotiklik Boyutu ile Kişiliğe Göre Meslek Seçimi Yapmak

Nevrotiklik boyutundaki bireylerde kaygı, korku, umutsuzluk ve karamsarlık baskındır. Nevrotiklik yönü gelişmiş olan bireylerde özdenetim zayıftır. Kolay kırılan, küsen, motivasyonunu kaybeden kişilerdir. Sık iş değiştirme, bir işin sonunu getirememe davranışı sık görülür. Bu kişilerin motivasyonunu sağlamak oldukça zordur. Olumlu ve olumsuz duyguları çok iç içe yaşarlar. Bir an mutluyken bir an çok üzgün ya da kızgın olabilirler.

Bu kişilerde özgüven eksiktir, öz değer düşüktür. Kendilerini değersiz ve önemsiz hissederler. Eleştirilmekten, göz önünde olmaktan rahatsızlık duyarlar. Risk ya da sorumluluk almaları gereken konularda stres yaşarlar. Bu nedenle sınırları ve kuralları belirli olan işlerde çalışmak isterler. Ekip çalışmasına, sosyal çalışma ortamlarına dahil olmak istemezler. İnsiyatif almayı gerektirmeyen işlerde çalışmak onlar için çok daha uygun olacaktır.

Gelişime Açıklık Boyutu ile Kişiliğe Göre Meslek Seçimi Yapmak

Gelişime açık olan bireyler yeni deneyimlere açıktırlar. Çeşitliliğe, yaratıcılığa ve hayal gücüne önem verirler. Sanat ve güzelliğe karşı duyarlıdırlar. Bu bireylerin yaratıcı yönleri güçlüdür, özgün çalışmalar yapabilirler. Yeni şeyler keşfetmeye istekli ve cesaretlidirler. Hoşgörülüdürler, farklılıklara saygı duyarlar. Estetiğe önem verirler. Hayal dünyaları geniştir. Bağımsız ve özgür ruhludurlar. Kısıtlanmaktan, tek düze işlerle ilgilenmekten hoşlanmazlar.

Yaratıcılığın, yeniliğin ya da estetiğin yer almadığı işlerde ve çalışma alanlarında mutlu olamazlar. Moda, müzik, sanat dallarına yönelebilirler. Yaratıcı yazarlık, drama, şiir, öykü yazarlığı yapabilirler. Tiyatro gibi sahne sanatlarına yönelebilirler. Hak ve özgürlükler için mücadele edebilir, bu yöndeki çalışmalara öncülük edebilirler.

Mutlu ve başarılı olabilecekleri çevresel koşullar yaratıcılığı destekleyen ve yaratıcı ürünler çıkarılabilecek ortamlardır.  Yaratıcı ortam, rahat, açık, kişisel ifadeyi ve yaratıcılığı teşvik eden özgür ortamdır. Kişiliğe göre meslek seçimi yapmak için fotoğrafçılık, oyunculuk, yönetmenlik, grafik tasarımcılığı gibi mesleklere de yönelebilirler.

Ruh halleri değişkendir, çok mutlu bir anlarında duygulanabilir, hiç beklenmedik olay ve durumlarda ilham bulabilirler. Karşılaştıkları problemleri artistik becerilerini kullanmaya çalışarak çözmeye çalışırlar. Sezgilerine güvenirler, kurallara uymaktan, sınırlandırılmaktan hoşlanmazlar. Ressam, sanatçı, dekoratör, moda tasarımcısı ve mimarlık gibi meslekleri tercih edebilirler.  Mekanik işlerle meşgul olmalarını gerektiren ya da kurallı çalışma ortamlarında bulunmak onlar için uygun değildir.

Kişiliğe Göre Meslek Seçimi Yapmak için Kariyer Danışmanlığı Alabilirsiniz

Aba psikoloji olarak kariyer gelişiminizi önemsiyoruz. Kariyere bilinçli yön vermek sadece mesleki doyum elde etmek için gerekli değildir. Mesleğinizde elde edeceğiniz başarı ve mutluluk sayesinde hayatınızın her alanına mutluluğunuzu taşıyabilirsiniz. Biz Aba ailesi olarak bireylerin kendilerini ve yeteneklerini keşfetmesine destek oluyoruz.

Uyguladığımız IQ, EQ, dikkat, algı, yetenek ve kişilik testleriyle çocuk, genç ve yetişkin danışanlarımızın potansiyellerini keşfediyoruz. Kullandığımız psikolojik yöntemlerle danışanlarımızı daha iyi akademik sonuçlar alabilecekleri şekilde yönlendiriyoruz. Danışanlarımızın akademik eksiklerini tespit ederek gideriyor, dünyanın en seçkin kurumlarında eğitim almalarını sağlıyoruz. Kişiliğe göre meslek seçimi yapmak için bizimle iletişime geçebilir, stratejik yetenek yönetimi ile kariyer danışmanlığı hizmetimizi alabilirsiniz.

Read More

Meslek seçimi yaparken hayatımızda verebileceğimiz en önemli kararlardan birini veriyoruz. Çünkü verdiğimiz bu karara göre eğitim hayatımızı, kariyerimiz, çevremizi ve ilişkilerimizi belirliyoruz. Yaşam standartlarımız, ortamımız, kültürümüz ve hatta tutumlarımız mesleğimize göre değişiyor ya da gelişiyor. Seçtiğimiz meslek gelecekteki 40-50 yılımıza etki ediyor. Dolayısıyla doğru seçim yapabilmek çok önemli.

Meslek seçimi yaptığımız yıllar ise bir bireyin yaşam döngüsü içerisindeki belki de en çalkantılı yıllar. Ergenlik dönemine denk gelen seçim sürecinde gencin üzerinde inanılmaz bir baskı açığa çıkıyor. Gençlerden bir yandan geleceği için doğru kararlar vermesi, bilinçli adımlar atması bekleniyor. Başka bir yandan kendini tanıması, ilgilerini, becerilerini fark etmesi isteniyor. Bunları yaparken ergenliğin getirdiği hormonal, ruhsal ve bedenler değişimlere de uyum sağlaması bekleniyor.

Hepsinden öte bu dönemde verimli ders çalışması, hedeflerine ulaşabilmek için sınava sıkı hazırlanması gerekiyor. Böylesi zorlu bir dönemden geçen genç gelecek kaygısı yaşayabiliyor. Bu zorlu dönemin üstesinden gelebilmek için gençler sosyal ve duygusal desteğe ihtiyaç duyuyor. Ailenin meslek seçimindeki rolü de tam olarak bu noktada devreye giriyor.

Gençlerin Gelecek Kaygısı Yaşamaması İçin Aileler Ne Yapmalı? Yazımızdan da meslek seçimi sürecinde faydalanabilirsiniz.

Çocuğunuz Meslek Seçimi Yaparken Kişilik Özellikleriyle Uyumlu Bir Meslek Seçmesine Fırsat Vermelisiniz

Kişilik özelliklerine göre meslek seçimi yapmak mesleki doyum, başarı ve mutluluk için oldukça önemlidir. Meslek seçimi yaparken çoğunlukla sınav başarısı, popüler meslekler ve mesleki kazanç dikkate alınır. Oysa meslekte başarıyla ilerlemek ve mutlu olabilmek için kişilik özellikleri, ilgi ve beceriler dikkate alınmalıdır.

Meslek seçimi kişiliğin bir ifadesidir. Dolayısıyla da bireyin kendisine uygun mesleği seçmeden önce kişiliği hakkında cevaplaması gereken pek çok soru vardır. Kişi bu sorulara uygun cevapları bulduğunda iş yaşamında mutlu olur. Meslek hayatındaki mutluluk kişisel yaşamda da huzur ve mutluluğu getirir.

Aile çocuğun kişilik gelişiminde oldukça etkilidir. Ailenin bu süreçteki rolü çocukluktan başlamalıdır. Aileler çocuklarının sağlıklı karakter gelişimine destek olmak için demokratik, destekleyici ve hoşgörülü ebeveyn tutumu sergilemelidir. Ayrıca aileler çocuklarını erken yaşlardan itibaren gözlemlemekte, her durum ve koşuldaki tepkilerini bilmektedir. Dolayısıyla çocuklarının karakteristik özelliklerini iyi tanımaktadırlar.

Aileler bu süreçte çocuklarına güçlü ve zayıf yönlerine yönelik geri bildirim verebilirler. Çocuğun kendi özelliklerini tanıması, zayıf yönlerini güçlendirmesi için profesyonel desteğe de başvurabilirler. Meslek seçimi sürecinde karakter analizi ile daha doğru bile tercih yapmaları desteklenebilir. Ayrıca aileler çocuklarının özgüven geliştirmesinde, özdenetim ve özdeğer kazanmalarında birincil rol modeldir.

Kişilik Özelliklerine Göre Meslek Seçimi Yapmak yazımızı meslek seçiminde kişilik özelliklerinin etkisini daha detaylı değerlendirmek için okuyabilirsiniz.

Çocuğunuz Meslek Seçimi Yaparken İlgi, Beceri ve Yetkinlikleriyle Uyumlu Mesleklere Yönelmesini Desteklemelisiniz

Doğru meslek seçimi yapabilmek için erken yaşlardan itibaren çocukların ilgi alanlarını keşfetmeleri desteklenmelidir. İlgi alanlarını keşfedebilmek büyük oranda ailenin bilinçli yönlendirme yapmasını gerektirir. Çünkü her çocuk belli yönelimlerle doğar.

Çocuk bu yönelimini oyuncaklarıyla nasıl oynadığından başlayarak gösterir. Okul hayatında ise bu ilgiler yeni öğrenmelerle birlikte daha da gelişebilir ya da tamamen körelebilir. Çocuklar ilgi alanları desteklendiğinde öğrenme sürecinden daha büyük keyif alır. Böylece daha yaratıcı ve üretken hale gelir. Hareketli çocuklar fiziksel egzersizlerle enerjilerini boşaltabilecekleri sporsal aktivitelere yönlendirilebilir.

Müzik ve danstan keyif alan çocuklar bale, dans ya da bir müzik aleti çalmayı öğrenmeye yönlendirilebilir. Taklitten hoşlanan bir çocuk tiyatroya, dramaya yönlendirilebilir. Konuşmayı seven bir çocuk sunucu, anlatıcı olarak rol alabilir. Ancak unutulmamalıdır ki ilgi alanlarını keşfetmek zaman alacaktır.

Örneğin spora yönlendirilmiş bir çocuğun hangi spor dalında ya da müziğe yönlendirilmiş bir öğrencinin hangi enstrümanda daha mutlu ve başarılı olacağını bulmak zaman alacaktır. Bu süreci maymun iştahlılık olarak değerlendirmemeli, çocuğun ilgi alanını keşfetmesine fırsat verilmelidir.

Çocukluktan itibaren ilgi alanları keşfedilen çocuklar yetişkin hayata geldiklerinde ilgileriyle uyumlu şekilde meslek seçimi yapabilmektedir. İlgi alanlarıyla örtüşen mesleklere yönelen bireyler kariyerlerinde çok daha başarılıdırlar. Daha mutlu işler üretir, üretirken keyif alır ve bu keyfi tüm yaşam alanlarına yayarlar. Gençlerin gelecek kaygısı yaşamamaları için aileler erken yaşlardan itibaren çocuklarının ilgilerini fark etmesi ve desteklemesi gerekir.

Çocuğun ilgi ve beceri alanları doğru tespit edildiğinde okul öncesi dönemden başlayarak performansında yükseliş olacaktır. Doğru yönlendirme sayesinde çocuk eğitim hayatında, meslek yaşamında ve sosyal ilişkilerde de daha başarılı olacaktır. Bu sayede çocuğun meslek seçimi yaparken ilgi ve beceri alanına göre seçim yapması kolaylaşacaktır. Bu seçim çocuğun mesleğinden keyif almasını, daha kaliteli işler ortaya çıkarmasını sağlayacaktır.

Çocukların ilgi ve beceri alanları keşfedildiğinde tüm hayatına etki edecek bir farkındalık kazanılmış olur. Eğer bu keşif sürecinde ebeveynler olarak zorlanıyor ya da tespitlerinizin doğruluğundan emin olamıyorsanız destek alabilirsiniz.

Meslek Seçimi Yaparken Çocuğunuzun Zeka Alanını da Mutlaka Göz Önünde Bulundurmalısınız

Aileler çocuklarının meslek seçiminde çoğunlukla kendi tecrübelerine ve zeka alanlarına göre seçim yaparlar. Aslında bu karar süreci çok daha erken lise döneminde alan seçimi yaparken başlar. Anne babalar kendi bilgi, beceri ve yetkinliklerine göre çocuklarının alan seçimine etki ederler. Bu yanlış bir tutumdur. Çünkü zekanın kalıtsal etkisi olsa da her bireyin baskın zeka alanı farklıdır.

Dolayısıyla sayısal zekaya sahip bir bireyin sözel zekaya sahip çocuğu olabilir. Aileler yanlış yönlendirme yapmamak için mutlaka çocuklarının baskın zeka alanını dikkate almalıdır. Meslek seçimi yaparken sıklıkla çoklu zeka kuramına göre mesleki yönlendirme yapılmaktadır. Çoklu zeka kuramı bireyin baskın zeka alanlarının belirlenmesinde elverişlidir. Ancak seçim yaparken sadece zeka alanının dikkate alınması da doğru bir seçim için yeterli olmayabilir.

Bireyin doğru mesleğe yönelebilmesi için ilgisinin, becerisinin, bilgisinin ve yeteneğinin o alana elverişli olması gerekir. Örneğin bir bireyin müzikal alana ilgisi olabilir, ancak bilgi ve yeteneği olmayabilir. Başka birinin müzikal alanda bilgi ve becerisi vardır ama ilgisi yoktur. Ya da müzikal alanda onu ileriye taşıyacak sözel zekası yeterli olmayabilir. Bu nedenle Meslek seçimi yaparken değerlendirme bu nedenle çok yönlü yapılmalıdır.

Çoklu zeka kuramına göre 8 farklı zeka alanı bulunmaktadır. Meslek seçimi yaparken Uzamsal, Kinestetik, Müziksel, Sözel, İçsel, Sosyal, Matematiksel, Doğasal Zeka alanlarından baskın olan dikkate alınarak seçim yapılmalıdır. Aileler çocuklarının zeka alanını belirlerken yine profesyonel destek alabilir ya da okul rehberlik biriminden yardım talep edebilirler.

Meslek Seçimi Önerileri: Çoklu Zeka Kuramı yazımızı da seçim sürecinde zeka alanına uygun mesleklerle ilgili bilgi almak için okuyabilirsiniz.

Meslek Seçimi Yaparken Zorluk Yaşayabilirsiniz Profesyonel Kariyer Danışmanlığı ile Çocuğunuzun Geleceğine Bilinçli Yatırım Yapabilirsiniz

Meslek seçimi söz konusu olduğunda ailenin rolünün ne derece büyük olduğu alan araştırmalarında görülmektedir. Ailenin seçim sürecinde yapıcı rol oynayabilmesi, çocuğunun geleceğine bilinçli yön verebilmesi için kariyer planlamasına hakim olması gerekir. Doğru yönlendirme için mesleklerin geleceğini, geleceğin mesleklerini bilmek, bölüm ve üniversiteleri tanımak gerekir. Bunların yanı sıra eğitim ve kariyer fırsatlarını da bilmek önemlidir.

İyi bir eğitim için çocuğun yurtiçi ve yurtdışı burs imkanı var mı araştırılmalıdır. Ayrıca üniversite eğitimi oldukça masraflıdır. Şehir, ülke değişikliği gerekecek mi, konaklama, ulaşım ve eğitim masrafları ne olacak hesaplanmalıdır. Aile çocuğun eğitimini finanse edebilecek güce sahip mi belirlenmeli, seçim sürecinde bütçe de dikkate alınmalıdır.

Aile çocuğunun karakterine, ilgi ve becerisine göre bir seçim yapmasına rehberlik etmelidir. Bu konuda zorluk yaşamak olağandır. Bu durumda aile mutlaka öğretmenden, rehberlik biriminden ya da profesyonel bir kaynaktan destek almalıdır. Aile meslek seçimi sürecinde çocuk için önemli bir duygusal kaynaktır. Ancak kimi zaman özellikle ergenlik döneminin etkisiyle ailelerle çocuklar arasında iletişim problemleri olabilmektedir.

Çocuklarınızla iletişim kurmakta zorlanıyor, akademik başarılarında iletişim ve yaklaşım modellerinizle olumsuz etkide bulunduğunuzu düşünüyorsanız psikolojik destek ve aile danışmanlığı alabilirsiniz. İhtiyacınız olan profesyonel destek için bizimle iletişime geçebilirsiniz. Stratejik Yetenek Yönetimi ile çocuğunuzun kariyerini planlayabilir, ilgi, yetenek ve yatkınlıklarını birlikte belirleyebiliriz. Meslek seçimi yaparken kariyer danışmanlığı almak gençlerin kendilerine, ailelerin ise çocuklarına verebileceği en değerli armağandır.

Read More

Meslek seçimi yaparken sıklıkla çoklu zeka kuramına göre mesleki yönlendirme yapılmaktadır. Çoklu zeka kuramı bireyin baskın zeka alanlarının belirlenmesinde elverişlidir. Ancak seçim yaparken sadece zeka alanının dikkate alınması doğru bir seçim için yeterli olmayabilir. Bireyin doğru mesleğe yönelebilmesi için ilgisinin, becerisinin, bilgisinin ve yeteneğinin o alana elverişli olması gerekir. Meslek seçimi yaparken değerlendirme bu nedenle çok yönlü yapılmalıdır.

Çoklu zeka kuramı bireyin mesleki ilgisini belirlemek için oldukça başarılıdır. Ancak seçim yaparken bireyin sadece mesleki ilgisi değil bilgisi, becerisi ve yeteneği de dikkate alınmalıdır. Örneğin bir bireyin müzikal alana ilgisi olabilir, ancak bilgi ve yeteneği olmayabilir. Başka birinin müzikal alanda bilgi ve becerisi vardır ama ilgisi yoktur. Ya da müzikal alanda onu ileriye taşıyacak sözel zekası yeterli olmayabilir.

Dolayısıyla başarılı bir kombinasyon için ilgi, bilgi, beceri, yetenek bir arada olacak şekilde mesleki yönlendirme yapılmalıdır. Bu yazımızda bireylerin zeka alanları göz önünde bulundurularak yönelebilecekleri mesleklere yer verilmiştir. Ancak meslek seçimi yaparken çok daha derinlemesine çalışılması gerektiği göz ardı edilmemelidir. Mesleklerin geleceği, geleceğin meslekleri bilinmelidir. Sosyo-ekonomik ve kültürel koşullar, karakteristik özellikler, beklentiler ve tutumlar da göz önünde bulundurulmalıdır.

Aba psikoloji olarak meslek seçimi sürecinde danışanlarımızın hayal kırıklığı yaşamaması için çok yönlü değerlendirmeler yapıyoruz. Meslekleri sadece bugünüyle değil 40-50 yıl sonrasına yönelik gelişimiyle inceliyoruz. Stratejik yetenek yönetimi ile kariyer danışmanlığı yapıyor; kariyerinde mutlu, başarılı ve verimli bireyler kazanmayı hedefliyoruz.

Çoklu Zeka Kuramı Nedir?

Çoklu zeka kuramı 1983’te Gardner tarafından geliştirilmiştir. Bu kurama göre insan zekası IQ testiyle sınırlandırılamayacak kadar çok yönlü yetenekleri içermektedir. Çoklu zeka kuramına göre insan beyni sekiz zeka alanını içermektedir. Gardner, bütün insanlarda çeşitli zeka alanlarının var olduğuna inanmaktadır. Ona göre bir zeka alanı herkeste farklı ağırlıkta yer almaktadır.

Herkesin aynı zeka alanına sahip olması mümkün değildir. Nasıl insanlar fiziksel olarak birbirinden farklı ise zeka bakımından da farklıdırlar. Ayrıca Gardner, her bireyin doğuştan getirdiği zekasını iyileştirip, geliştirebileceğini öne sürmektedir. Gardner’a göre zeka türleri arasında sıkı bir ilişki bulunmaktadır ve beyin bir bütün halinde çalışır.

Örneğin yabancı dil bilen biri, bu dili profesyonel düzeyde kullanırken sözel zekasını kullanır. Dili sayesinde seyahat edip başka insanlarla tanışıp yeni ilişkiler geliştirirken sosyal zekasını kullanır. Bu bilgisini mesleğe çevirip turizm rehberi olabilir burada yine sosyal zekası devrededir. Bir akrobat işini yaparken dengede durmak için bedensel zekasını kullanır. Ancak mesafeyi, derinliği görsel-uzamsal zekasıyla ölçer.

Zeka Alanlarının Gelişimini Etkileyen Başka Faktörler de Vardır

Her insanda baskın olan farklı zeka alanları olsa da bu alanların gelişimi de bazı değişkenlere bağlıdır. Armstrong, zekaların gelişmesinde avantaj ya da dezavantaj yaratan çevresel etkenler olduğunu belirtmektedir. Bu değişkenlerde bireylerin meslek seçimi yaparken bireysel yönelimlerine etki etmektedir.

  1. Kaynaklara ulaşım şansı: Bir bireyin müzikal zeka alanı baskın olabilir. Ancak imkansızlıklar kaynaklı çocuğa müzikal alanda kendini geliştirme fırsatı verilememiş olabilir. Çocuk piyano, gitar, keman gibi bir enstrümanı hiç görmemiş ya da temin edememişse bu alanda kendini de geliştiremeyecektir.
  2. Tarihsel-kültürel faktörler: İçinde bulunulan yüzyıl, koşullar ve kültür neyi gerektiriyorsa zeka alanlarımızdaki yönelim de bundan etkilenecektir. Örneğin; matematik ve fene dayalı bir eğitim alan öğrencinin ister istemez bu alanda gelişimi olacaktır.
  3. Coğrafi faktörler: Kırsalda yetişmiş bir çocuk ile şehir merkezinde yaşayan çocuğun bedensel zekası çoğunlukla aynı değildir. Boş zamanlarını sokakta oynayarak ya da çobanlık yaparak geçiren çocuğun bedensel zekası daha çok gelişir. Şehir merkezinde, apartmanda büyümüş bir çocuğun ise bedensel zekasını geliştirebileceği alanlar daha sınırlıdır.
  4. Ailesel faktörler: Sanatçı olmak isteyen bir çocuğun ailesi, avukat olmasını istiyorsa sözel zekası bu yönde desteklenecektir.
  5. Durumsal faktörler: Kalabalık bir ailede büyümüş ve kalabalık bir ailede yaşayan bireyler doğalarında sosyallik olmadıkça, kendilerini geliştirmek için daha az zamana sahip olurlar.

Çoklu Zeka Kuramına Göre Meslek Seçimi Nasıl Yapılır?

Meslek Seçimi Önerileri: Sözel-Dilsel Zeka ve Meslek Seçimi

Sözel-Dilsel zeka alanı baskın olanların soyut ve simgesel düşünme becerisi yüksektir. Kavram oluşturma, dilbilgisi, şiir, hikaye yazma ve anlatma konularında beceriklidirler. Üstelik kelimeleri yaratıcı şekilde kullanabilirler, yazarlık ve anlatıcılıkta çok başarılı olabilirler. Mizah gibi güldürürken düşündürmeyi gerektiren içerikler üretmekte başarılıdırlar.

Sözel-dilsel zeka alanı baskın olan bireyler kendi ana dilini, gramer yapısını, sözdizimini profesyonelce kullanabilirler. Sözcüklerin telaffuzunu ve anlamını büyük bir ustalık ile kullanır başkalarının hatalarını da kolayca fark ederler. Yazılı ya da sözlü olarak etkili hitabet, ikna ve güdüleme yeteneğine sahiptirler.

Sözel-dilsel zeka alanı baskın bireyler meslek seçimi yaparken sözel ifade alanına ya da yazı alanına yönelebilirler. Yaratıcı yazarlık, edebiyat, editörlük, medya, gazeteci, şair, reklamcılık, tarih, kütüphaneci, olabilirler. Hukuk, Tercümanlık, siyaset bilimi, politika alanlarına da yönelebilirler.

Sayısal-Mantıksal Zeka ve meslek seçimi

Sayısal-Mantıksal zekası baskın olanlar matematik bilmeyi ve kullanmayı gerektiren alanlarda başarılı, verimli ve mutlu olurlar. Bu kişiler veri toplamayı, organize etmeyi, analiz etmeyi, yorumlamayı ve tahmin yürütmeyi severler. Nesneler arasındaki ilişkiyi daha kolay bulur ve problem çözme becerilerinde de daha yeteneklidirler. Soru sorarak düşünürler, araştırmacıdırlar ve bilgi edinmede meraklıdırlar.

Sayıları akıllıca kullanırlar, mantıksal modelleri, kategorileri, ilişkileri sebep ve sonuç ilişkilerini anlama yetenekleri vardır. Küçük yaşlardan itibaren strateji oyunlarından, bulmacalardan ve deney yapmaktan hoşlanırlar.

Meslek seçimi yaparken; Muhasebe, banka, bilgisayar sistemleri, mühendislik, yatırımcılık, araştırmacı, bilim adamı olabilirler. Uzay, fizik, kimya, matematik, elektrik-elektronik, nükleer mühendislik, ekonomi, finans, istatistik alanlarına da yönelebilirler.

Baskın giden başka bir zeka alanı daha varsa birden fazla alan değerlendirilerek meslek seçilebilir.

Görsel-Uzamsal Zeka ve meslek seçimi

Görsel-Uzamsal zeka alanı güçlü olan kişiler görsel uyaranları daha iyi fark eder, öğrenir ve hatırlayabilirler. Görsel alanı baskın kişilerin görme duyusu çok daha gelişmiştir. Görsel uyaranları diğerlerinden farklı değerlendirir ve fark edilmeyeni çok daha kolay fark edebilirler. Resimler, imgeler, şekiller ve çizgilerle düşünme, 3 boyutlu nesneleri algılama, muhakeme etme ve görsel ögelerle açıklayabilme yetenekleri ön plandadır.

Düşünürken şekillerle, resimlerle düşünürler. Hayal güçleri daha kuvvetlidir. Görsel/uzamsal zekanın dili; renkler, şekiller, desenler, dokular, imajlar, resimler ve diğer görsel sembollerdir. Kağıtların kenarına şekiller çizerler. Haritaları, çizelgeleri ve diyagramları daha kolay okurlar. Çeşitli açılardan objeler arasındaki benzerlik ve farklılıkları tanıyabilirler.

Meslek seçimi yaparken yönelebilecekleri alanlar oldukça geniştir. Mimar, mühendis, ressam, artist, fotoğrafçı, kameraman, heykeltıraş, tasarımcı, dekoratörlük, grafiker, stilist, tasarımcı olabilirler. Kaptan, pilot, izci, endüstri mühendisi, şehir planlamacısı, koruma, ajan, asker, polis olabilirler.

Bedensel-Kinestetik Zeka ve meslek seçimi

Bedensel-Kinestetik zeka alanı baskın olan bireyler beden diline, kas gücüne hakim bireylerdir. Vücutlarını kullanarak ön plana çıkabilecekleri mesleklerde daha başarılı olurlar. Dans, cimlantik, tiyatro gibi sahne sanatları, antranörlük, spor dalları, psikodrama, oyunculuk gibi meslekleri seçebilirler.

Meslek seçimi yaparken denge veya aktif beden kullanımı gerektiren meslekler açısından çok başarılı olabilirler. Yoga, pilates, meditasyon gibi zihin ve beden uyumu gereken alanlarda da başarılıdırlar. Pandomim, akrobasi, kareografi de yönelebilecekleri meslekler içerisindedir. Cerrahlık ince motor beceri gerektiren bir tıp dalıdır. Görsel-uzamsal zeka alanı güçlü olan bireyler, bedensel zekaları da güçlüyse cerrahlığa da yönelebilirler.

Bu zeka türü, vücut hareketlerini kontrol etmeyi ve yorumlamayı, fiziksel nesneleri kontrol etmeyi ve yorumlamayı, vücut ile zihin arasında bir uyum oluşturmayı sağlar. Bilgiyi vücutlarındaki hislerle işlerler. Hareket etmeyi, kişilerle konuşurken onlara dokunmayı, jest ve mimiklerini kullanmayı severler.

Meslek Seçimi Önerileri: Ritmik Zeka ve Meslek Seçimi

Müzikal-Ritmik zeka alanı baskın olan bireylerin ritme ve seslere karşı farkındalığı daha yüksektir. Çevresel seslere, insan sesi ve müzik aletlerine karşı duyarlıdırlar. İnsanların ruh hallerini ses tonlarından, vurgulardan kolayca anlayabilirler. Her ne iş yaparlarsa yapsınlar ses ve müziğe ihtiyaç duyarlar. Konsantre olmaları müzik eşliğinde daha kolaydır. Müzik yoksa kendileri şarkı mırıldanır ya da parmakları, el ve ayaklarıyla ritim tutarlar.

Yeni bir şeyler öğrenirken melodik şekle getirerek akıllarında tutmaya çalışırlar. Bir müzik aletini kolayca çalabilirler. Enstrümanlara meraklıdırlar ya da hedefleri bir enstrümanı öğrenmek üzerine olabilir. Bir melodiyi bir kez duymaları, tekrarlayabilmeleri için yeterlidir. Müzikal-ritmik zeka alanı baskın bireylerde bir çok alan bir arada değerlendirilmelidir.

Notaların matematiksel uyumunu fark edebilmek için müzikal zeka ile birlikte sayısal zeka da baskın olmalıdır. Müzik aletlerinin etkin kullanımı için bedensel zeka da müzikal zekaya eşlik etmelidir. Beste, şarkı sözü gibi eserler verebilmek için iç dünyasını yansıtabilmesi açısından içsel zekanın da müzikal zekaya eşlik etmesi gerekir. Sözlerdeki ritmi yakalayabilmesi için sözel zeka alanından beslenebilir olması gerekir.

Meslek seçimi yaparken müzik ve ritim barındıran işlere yönelebilirler. Besteci, orkestra şefi, dansçı, müzisyen, müzik terapisti, müzik öğretmeni, şarkı sözü yazarı, ses mühendisi olabilirler.

Meslek Seçimi Önerileri: Doğacı Zeka ve meslek seçimi

Doğacı zekaya sahip bireyler doğaya yönelik her türlü ayrıntıya karşı diğerlerine göre çok daha duyarlıdır. Hayvanları ve doğayı korumaya yönelik özveriyle çalışırlar. Doğal çevreyi anlama, tanıma, bitki ve hayvanların türlerini fark etme konusunda becerikli, ilgili ve bilgilidirler. Doğa ve hayvan türlerine yönelik belgeseller izlemekten keyif alırlar. Doğada olmaktan, doğa ile iç içe yaşamaktan hoşlanırlar.

Toprakla, doğayla, hayvanlarla iç içe olduklarında dinlenir, sakinleşir ve enerji dolarlar. Doğanın verdiği mesajları fark eder ve doğru yorumlarlar. Doğa ile ilgilenen bilimlerde başarı gösterirler.

Doğacı zekaya sahip bireyler doğaya ve çevreye yönelik farkındalık kazandırmayı amaçlayan, duyarlı bireylerdir. Doğayı kirletmez, temiz tutulması için büyük çaba sarf ederler. Organik ürünler kullanır, çevreye zarar verecek materyalleri kullanmazlar. Doğal kaynakları bilinçli kullanmayı ve onlardan en iyi şekilde yararlanmayı hedeflerler.

Meslek seçimi yaparken; Ziraat mühendisliği, veterinerlik, meteorolog, biyolog, jeolog, coğrafya, zoolog, turizm, çevrebilimci olabilirler. Botanik ve zooloji, organik kimya, böcek bilimi, denizcilik, arkeolog, kaşif, çiçekçi, aktar da olabilirler. Dağcı, izci, çiftçi, bahçıvan, çoban, doğa fotoğrafçısı olabilir, belgesel çekebilirler.

İçsel Zeka ve meslek seçimi

İçsel zeka alanı baskın bireyler iyisiyle kötüsüyle, güçlü ve zayıf yanlarıyla kendilerini çok iyi tanırlar. Kendini iyi tanıyor olmaları potansiyellerini gerçekleştirmeleri açısından onlara yardımcı olur. Duygu, düşünce ve davranışları üzerinde kolayca hakimiyet kurabilirler. Gerektiğinde soğukkanlı, gerektiğinde empatik olabilirler. Kendilerine değer verir, kendileriyle meşgul olmaktan keyif alırlar. Özgüven, özdenetim ve özdeğer sahibidirler.

İçsel zeka sahibi bireyler hümanizme katkı sunacak mesleklerde daha başarılı olurlar. Hatalarından ders alır ve her zorluğu kendilerini geliştirecek deneyimler olarak kabul ederler. içsel zekâsı gelişmiş kişiler, neler yapabilecekleri konusunda neredeyse kusursuz bir öngörüye sahiptirler. Dolayısıyla, başladıkları işte başarılı sonuçlar elde etme olasılıkları yüksektir.

Meslek seçimi yaparken; yazar, şair, filozof, psikoterapist, psikolog, iş adamı, araştırmacı, sanatçı, heykeltıraş, ressam, hemşire olabilirler.

Sosyal Zeka ve meslek seçimi

Sosyal zeka alanı baskın bireyler kişilerarası sözlü ve sözsüz iletişim dilini kullanmada oldukça iyidir. Grup içerisinde aranan kişilerdir, grubu harekete geçiren, motive eden yapıdadırlar. Empati becerileri oldukça yüksektir. İletişime geçtikleri kişinin ruh halini kolayca fark eder ve onun frekansından konuşabilirler.

Kitleleri, grupları ve bireyleri etkileri altına alabilirler. İkna kabiliyetleri yüksektir, networkleri geniştir. Bir ortama girdiklerinde çoğunluk tarafından tanınan kişilerdir. Grupları organize etme yetenekleri vardır. Liderlik vasıflarını taşırlar. Bu nedenle iyi bir takım lideri, yönetici, koç, antranör olabilirler.

Sosyal zeka alanı baskın kişiler diğerlerini etki altına alabilir, başkalarının duygu ve düşüncelerini yönlendirebilirler. Sosyal sorumluluk projelerinde yer alabilirler. Sosyal zekânın gelişmiş olması kişiye geniş bir çevre, sevilen kişi olma, kabul edilme gibi avantajlar sağlar.

Meslek seçimi değerlendirildiğinde; politikacılar, dini liderler, öğretmenler, psikologlar sosyal zeka alanının baskın olmasını gerektiren mesleklerdir. Halkla ilişkiler, mümessillik, satış elemanı, turist rehberi, emlakçı vb. olabilirler.

Read More

Stratejik yetenek yönetimi küreselleşmenin etkisiyle günümüzde oldukça önemli bir çalışma konusu haline geldi. Bilim, teknoloji alanındaki gelişmeler, artan nüfus ve azalan istihdam iş dünyasında çalışanlardan beklentiyi artırdı. Artık iş dünyasında “az eleman çok iş” felsefesi egemen hale geldi. Teknoloji ve internetin sağladığı kolaylıklar kullanıcılar için sevindiriciyken insan gücüne ihtiyacın azalması pek çok mesleği yaraladı.

Tüm bunların sonucunda bireylerin kendilerini durmaksızın geliştirmesi ve yenilemesi ihtiyacı açığa çıktı.  Ancak gelişimi ve değişimi takip etmek çokta kolay değil. Tam bir yeniliğe alışıyorken onu sindiremeden yeni bir tanesi karşımıza çıkıyor. Dijital dünya ile ilişkisi zayıf olanlar için değişime ayak uydurmak daha da zor hale geliyor. Bu nedenle de iyi bir kariyer planlamaya yönelik ihtiyaç artık çok daha fazla.

Stratejik Yetenek Yönetimi Kariyer Gelişiminde Nasıl Bir Fayda Sağlıyor?

Küresel yaşamın sonucu olarak meydana gelen değişimler iş dünyasının adaylardan beklentilerini de farklılaştırdı. Günümüzde çok iyi üniversitelerden mezun olmuş, donanımlı nice genç işsizlikle mücadele ediyor. Bunun en büyük nedeni iyi bir kariyer için iyi bir üniversite bitirmenin belirleyici kriter olmayışı. Artık iş verenler işe alım sürecinde çok daha kapsamlı değerlendirmeler yapıyor. Adeta adaylar geniş bir kriter filtresinden süzülerek seçiliyor.

Mezun olunan okul, okunan bölüm, stajlar, iş deneyimleri, yabancı dil kriterleri hala önemli. Ancak kişilerin güçlü ve zayıf yönleri, ilgi alanları, yetenek ve yetkinlikleri belirleme noktasında çok daha önemli hale geldi. Çünkü artık neredeyse herkes üniversite mezunu. Herkesin bir diploması hatta birden çok diploması var. Yabancı dil bilmemek günümüzde büyük eksiklik.

Adayların okul yıllarından itibaren farkındalığı eskiye oranla çok daha yüksek. Artık staj yapmak, boş vakitleri mesleki tecrübe edinerek geçirmek önemli. Dolayısıyla tüm bunlar zaten adaylardan temel olarak beklenen donanımlar. Stratejik Yetenek Yönetimi ile Kariyerinizde Fark Yaratın yazımızı okumakta size yardımcı olabilir.

Farkı ortaya çıkaransa bireyin çok yönlü oluşu, çeşitliliği. Bu durum da iş verenlerin ya da adayların kariyer planlarını yaparken stratejik davranmalarını gerektiriyor. Kişilerin başarılı olmak için en başında kendileriyle örtüşen bir meslek seçmesi gerekiyor. Sonrasında bu meslek için en iyi eğitimi alabileceği üniversiteleri belirlemesi ve kazanmak için çalışması gerekiyor. Dolayısıyla stratejik yetenek yönetimi ile kariyer danışmanlığı almak kişiye büyük fayda sağlıyor.

Ayrıca öğrencilerin üniversite eğitimini verimli geçirmesi, network geliştirmesi ve stajlarla tecrübe kazanması gerekiyor. Bitmiyor, öğrencilerin tüm bunları yaparken çalışma süreleri dışında da aktif bir hayat inşa etmesi gerekiyor. Bir sanat dalıyla, sporla ya da sosyal sorumluluk projesiyle ilgilenmek gibi.

Stratejik Yetenek Yönetimi Diğer Kariyer Danışmanlık Alanlarından Nasıl Farklılaşıyor?

Tüm bu bilgiler kariyer planlama sürecinde olan gençlere okullarda da sunuluyor. Stratejik yetenek yönetimi ile kariyer planlandığında ise bu bilgilere ek son derece önemli bilgiler veriliyor. 2,5 saatlik bir çalışmanın ardından kişi geniş bir yelpazede ele alınıyor. İlgi alanları, yetenekleri, ihtisası, karakteristik özellikleri, zeka türü, öğrenme stili yapılan uygulamalarla belirleniyor.

Elde edilen verilerle kişinin kültürü, tutumu, sosyo-ekonomik düzeyi de göz önünde bulundurularak meslek alternatifler belirleniyor. Ancak en büyük fark bu uygulama ile bireylere geleceğin mesleklerinin ve mesleklerin geleceğinin anlatılıyor olması. Bu sayede 20-30-40 yıl sonrasında da popüler olacak ve gelir getirecek meslekler öğrenilmiş oluyor. Kişiye, seçeceği meslekte karşılaşacağı olası zorluklar anlatılıyor ve nasıl önlemler alabileceği noktasında da danışmanlık veriliyor.

Gerek meslek seçecek gençler gerekse aileler için gelecekte de önemli olacak bir mesleğin seçilmesi önemli. Yıllarınızı vereceğiniz eğitiminiz, emeğiniz ve hayalleriniz düşünüldüğünde hataya çok yer olmayan bir seçim sürecindesiniz. Alacağınız bu kapsamda bir danışmanlık hizmeti aile ile öğrenci arasındaki kariyer belirleme çatışmalarını da gideriyor. Stratejik Yetenek Yönetimi ile Üniversite Sınavına Hazırlanmak Başarıyı Artırıyor yazımız da sizin için yararlı olabilir.

Stratejik Yetenek Yönetimi ile Size Yakışan Mesleği Giyinin

Kariyerinizi bir kostüme benzetirsek Stratejik Yetenek Yönetimi sizin terzinizdir. Üzerinize göre dikilmiş, renginden, boyuna, kumaşından, dikişine her detayıyla size uyan elbiseyi sizinle birlikte tasarlarız. Bu elbise başkalarının size ödünç verdiği ya da size danışmadan giydirilmeye çalışılan giysiler gibi değildir.

Stratejik yetenek yönetimi ile başından sonuna kadar sizi dinleyerek bir plan oluşturulur. Bu planı çıkarırken ilgileriniz, ihtisasınız, becerileriniz ve en önemlisi karakteristik özellikleriniz göz önünde bulundurulur. Bu sayede süreç içerisinde alacağınız riskler azalır ve hayal kırıklığı yaşama olasılığınız ortadan kalkar.

Yanlış bir mesleğe yönelmenin kişilerin hayatındaki etkisi sadece kariyer ve performans odaklı değildir. Mesleğinde doyum yaşamayan, mutlu olmayan bir kişi zamanla bu mutsuzluğu ailesine de yansıtır. Sosyal ilişkiler zayıflar ve kişi günden güne yaşam alanlarını kısıtlar. Özgüven zedelenir. Üstelik mesleğe başladıktan sonra köklü bir değişime gitmekte çok mümkün değil. Yeniden eğitim almak, sınavlara hazırlanmak ve gelir elde edeceğiniz süreyi birkaç yıl daha uzatmak gerekiyor. Stratejik yetenek yönetimi ile kariyer planlandığında ise tüm bu negatif gelişmeler minimuma indirilmiş olur.

Başarılı olabilmek için öğrencilik yıllarından itibaren bireylerin kendilerini meslek alanlarında gösterebilmesi gerekiyor. Öne çıkabilmek, farkını gösterebilmek için ise bireylerin işe olabildiğince erken koyulması gerekiyor. Bu rekabette avantajlı olan grup kariyer planlamanın önemini erken fark edenler. Profesyonel bir kariyer danışmanlığı alan öğrenciler sürecin başından sonuna kadar bilinçli ilerliyor. Hayallerini hedefe çeviriyor, hedeflerine ulaşabilmek için gerçekleştirmesi gereken amaçları bir bir gerçekleştiriyor.

Stratejik Yetenek Yönetimi ile Kariyer Danışmanlığı Nasıl Yapılıyor?

Stratejik yetenek yönetimi testinde başta WISC-V olmak üzere 8 farklı psikolojik test uygulanır. Yapılan bu testlerin sonucunda kişiye özel bir stratejik plan oluşturulur. Tüm değerlendirmelerden sonra bireylere kısa ve uzun vadeli hedefler çıkarılır. Bu hedeflerin 3, 6, 12, 24 aylara yayılarak düzenlenmesi ihtiyaç halinde hedeflerin değiştirilmesini de kolaylaştırır.

Stratejik yetenek yönetimi ile kariyer planlamak bireylerin kendi kariyerlerini kontrol altına almaları için oldukça önemlidir. Bireylerin kişisel kariyer hedefleri belirledikten sonra talep edildiğinde kariyer gelişimleri de düzenli olarak takip edilir.

Stratejik yetenek yönetimi, bireylerin kariyerlerini planlarken güçlü ve zayıf yanlarını, tutumlarını, değerlerini belirlemelerine yardım eder. Kişinin kendisine yönelik değerlendirme yapılmasının dışında seçilecek mesleğe ait piyasa değerlendirmesi de yapılır. Bu sayede bireylerin dışarıda onları bekleyen tehditleri ve fırsatları da öğrenmesi sağlanır. Burada bireysel SWOT analizi yapabilmek gerekiyor.

Her sağlıklı birey, yaşının ve içinde bulunduğu koşulların desteklediği biçimde kendini gerçekleştirebilmek ister. Ancak bireyin, kişiliğine, öz benliğine uymayan bir mesleğe yönelmesi, bireyin doğal gelişiminin olumsuz yönde etkiler. Sevilmeyen bir işte başarılı ve mutlu olmak güç olduğu gibi sevilen bir işte çalışmak kişinin daha verimli, başarılı ve mutlu olmasını destekleyecektir.

Geleceğinize yapacağınız en değerli yatırım Stratejik Yetenek Yönetimi ile kariyer danışmanlığı alarak kariyerinize yön vermektir.

Read More

Meslek seçmeden önce tüm yönlerinizle kendinizi keşfedin. Bu sayede yaşam boyu mutlu ve başarılı olabilmek için atılması gereken ilk adımı atmış olacaksınız. Kendinizi keşfetmeniz karakterinizi fark etmenizi, güçlü ve zayıf yönlerinizi bulmanızı sağlayacaktır. İlgi alanlarınız, yetenek ve yetkinliklerinizi keşfetmeniz mesleğinizi çok daha başarılı, verimli ve mutlu geçirmenizi sağlayacaktır.

Kariyerinizle ilgili beklentilerinizi belirlemeniz de meslek seçmeden önce kendinizle uyumlu bir yönelim belirleyebilmeniz için gereklidir. Seçim yapmadan önce kendinizle ilgili çok yönlü değerlendirme yapabilmeniz için aşağıdaki önerilerimize göz atabilirsiniz. Kişilik Özellikleri ile Uyumlu Meslek Seçimi Yapmak yazımız da sizin için faydalı olabilir. Ayrıca Duygusal Zeka Meslek Seçimi İçin Önemli mi? yazımıza da bakabilirsiniz.

Meslek Seçmeden Önce Karakteristik Özelliklerinizi Tanımalısınız

Karakteristik özelliklerinizi bildiğinizi düşünüyor olabilirsiniz. Ancak pek çoğumuz karakteristik özelliklerimizi ele alırken olumluları düşünür, olumsuzları baskılarız.

Oysa etkileşimde olduğumuz insanlar bizi olumlu ve olumsuz tüm özelliklerimizle görür. Bize geribildirim verirken her ikisini de baz alarak verirler. Geribildirim özellikle mesleğimizi yaparken sıklıkla karşımıza çıkar. Çalışma arkadaşlarımız ya da yöneticilerimiz bizimle geribildirimlerini paylaşabilirler. Geribildirim bilinçli şekilde değerlendirildiğinde gelişmemizi ve ilerlememizi sağlar. Ancak karakteristik özelliklerimizle barışamazsak geribildirimleri de yapıcı şekilde ele alamayabiliriz.

Karakteristik Özelliklerimi Fark Etmemin Sağlayacağı Kolaylık Ne?

Karakterinizi keşfettiğinizde bir mesleği verimli şekilde sürdürebilmek için ihtiyacınız olan özelliklerin sizde olup olmadığını değerlendirebilirsiniz. Doğru seçim yapabilmek için meslek seçmeden önce mutlaka karakteristik özelliklerinizi değerlendirmelisiniz. İçe dönük bir mizacınız varsa sosyal ilişkilerin ön planda olduğu, göz önünde olunan işler sizin için uygun olmayacaktır. Yine dışa dönük bir karakteriniz varsa da masa başı yürütülen, başkalarıyla etkileşimin olmadığı işler size göre değildir.

Paylaşmayı sevmiyor ya da liderlik özellikleri taşıyorsanız takım üyesi olmak sizin için uygun olmayacaktır. Bunun yerine ekip yönetme, liderlik yapabileceğiniz meslekler size daha uygun olabilir.

Duygularınız ön planda ve kararlarınızı, tutum ve davranışlarınızı etkiliyorsa objektif olmanız gereken işler sizi zorlayabilir. Soğukkanlı, stresle başa çıkabilen bir bireyseniz zor koşullar altında çalışmaktan keyif alabilirsiniz. Doktorluk, Hakimlik, Avukatlık gibi meslekler sizi mutlu edebilir. Yeni deneyimlere açık biriyseniz sürekli gezeceğiniz ya da çalışma alanınızın değişeceği işler sizin için uygun olabilir.

Peki karakteristik özelliklerimizi keşfetmek için neler yapabiliriz?

Öncelikle olumlu karakteristik özelliklerinizi belirlemekle başlayabilirsiniz. Olumlu yönleri düşündükçe olumsuzlar da kolaylıkla fark edilmeye başlayacak. Çevrenizde sıklıkla iletişim halinde olduğunuz bireylere, arkadaşlarınıza ve ailenize de öne çıkan karakteristik özelliklerinizi sorabilirsiniz. Daha objektif bir değerlendirme istiyorsanız yöneticiniz ya da öğretmenlerinizle de konuşabilir, onlardan da geribildirim isteyebilirsiniz.

Karakteristik özelliklerinizi belirginleştirmekte zorluk yaşıyor ya da gerçekle örtüşmediğini düşünüyorsanız kişilik envanterine katılabilirsiniz. Meslek seçmeden önce katılacağınız bir kişilik envanteri ile daha doğru seçimler yapabilirsiniz. Ancak danışmanlık ya da rehberlik almadan kişilik envanterine katılmanız, sonuçları meslek seçimiyle birleştirmeniz açısından zor olabilir. Aba psikoloji olarak meslek seçiminde kişilik testleri ve klinik değerlendirmeler ile size yardımcı oluyoruz.

Meslek Seçmeden Önce Güçlü Yönleriniz Neler Belirlemelisiniz

Güçlü yönlerinizi biliyor olmanız yine meslek seçimi sürecinde size geleceğe dönük kolaylık sağlayacaktır. Bir bireyin güçlü yönlerini bilerek yapacağı meslek seçimi sürdürmekten keyif alacağı bir mesleği seçmesini sağlar. Aynı şekilde kişi bu sayede potansiyelinin çok üzerinde bir işe kalkışmamış olacaktır. Bireyin güçlü yönlerini göz önünde bulundurarak seçim yapması mesleğinde ilerleyebilmesi, başarılı ve mutlu olabilmesi için önemlidir.

Analiz yeteneği, empati, ayrıntılara önem verme, iş ahlakı gibi güçlü yönler seçim yapmadan önce belirlenmelidir. Bu yönlerin meslek seçiminde etkisinin ne olacağı değerlendirilmelidir. Örneğin; plan, program seven kişiler yönetici asistanlığı, sekreterlik yapabilirler. Detaylarla uğraşması seven kişiler arşivleme, dosyalama gerektiren işlerle ilgilenebilirler. Disiplin seven kişiler avukat, asker olabilir. Empati becerisi yüksek kişiler danışmanlık, rehberlik yapabilirler.

Meslek seçmeden önce güçlü yönlerin belirlenmesi doğru seçimi yapabilmek için oldukça önemlidir. Aksi halde bireyler başarısız ve mutsuz olacakları seçimler yapabilirler. Örneğin; mükemmeliyetçi yani güçlü olan birini düşünelim. Kişi zaman baskısı yaşayacağı bir işte oldukça stres yaşayacak hem başarılı hem de mutlu olamayacaktır. Üstelik gerçek potansiyelini de asla gösteremeyecek bu da iş vereni ve arkadaşları tarafından negatif değerlendirilecektir.

Meslek Seçmeden Önce Zayıf Yönleriniz Hakkında Objektif Değerlendirme Yapmalısınız

Zayıf yönlerimizle yüzleşmek sanıldığından daha zor olabilir. Öyle ki varlığını inkar dahi edebiliriz. Aslında bu kaçınma davranışı bir anlamda zayıf yönlerimizin açığa çıkabileceği durumlardan uzak durduğumuzu da gösterir. Bu iyi bir stratejidir. Bu sayede meslek seçerken zayıf yönlerimizin ön plana çıkacağı alanlara yönelirken riskleri iyi analiz edebiliriz. Eğer yönelmek istediğimiz alanda ısrarcıysak zayıf yönlerimizi güçlendirmek için çalışabiliriz.

Meslek seçmeden önce hatalı bir yönelim yapmamak için mutlaka zayıf yönlerle yüzleşmeli gerekliyse üzerine gidilmelidir. Odaklanma güçlüğü, sabırsızlık, tahammülsüzlük, zayıf zaman yönetimi, stresle başa çıkamama ve benzeri zayıf yönlerimiz olabilir. Örneğin çok hareketli bir bireyin monoton, hareketsiz işler yapması zor olacaktır. Konuşmayı seven ama dinlemekten keyif almayan birinin terapist, psikolog olması mutsuzluğa ve başarısızlığa yol açacaktır. Konforu seven birinin sürekli ayakta olmasını ya da aktif olmasını gerektiren işler zor olacaktır. Konuşmayı ve insanlarla etkileşim kurmayı sevmeyen birisi öğretmen, terapist olmamalı insan kaynakları alanına yönelmemelidir.

Meslek Seçmeden Önce İlgi Alanlarınızı Bulmalısınız

Bireyin ilgi alanlarını bilerek mesleğini seçmesi doğru seçim yapma olasılığı artıracaktır. Meslek seçmek sadece kişinin gelir elde edeceği dalı seçmesi değildir. Bir meslek seçtiğimizde gelecekteki yaşam şeklimizi de seçmiş oluruz. Yaptığımız bu seçim sosyal çevremizi, arkadaşlıklarımızı, yaşam kalitemizi belirler. Doğru ya da yanlış bir seçim yapmak hayatımızın tüm alanlarına etki eder.

Doğru seçimin etkisi ne kadar pozitif olacaksa hatalı seçimin sonucu da o kadar yıkıcı olacaktır. İlgi alanlarınızla örtüşen bir meslek seçimi yaptığınızda mesleğinizden keyif alma olasılığınız artacaktır. Mesleğiniz adeta hobiniz gibi olacak ve aldığınız doyum da daha fazla olacaktır.

Örneğin; hayvanlarla ilgilenmeyi çok seven ve sayısal zekası da iyi olan bir birey veterinerlik düşünebilir. İnsan anatomisine ilgi duyan, biyolojiyi merak eden birisi genetik ya da tıp alanına yönelebilir. Beslenme alışkanlıklarına önem veren, kalori hesabı yapmayı seven bu alanda ileri araştırmalar yapan birisi beslenme uzmanı olabilir. Okumayı seven, kitaplara ilgi duyan birisi editörlük yapabilir.

Meslek seçmeden önce ilgi alanınızı belirlemiş olmanız kariyerinizde atılımlar yapabilmenizde size destek olacaktır. Sevgiyle yapılan her iş gibi mesleğin de sevgiyle yapılmasının sonucu güzel olacaktır.

Meslek Seçmeden Önce Yetenek ve Yetkinliklerinizi Öne Çıkarın

Bireyin sahip olduğu yetenekler uygulamalar, geliştirme yoluyla yetkinliğe dönüşürler. Bireyin yetenek ve yetkinliklerinin bilincinde olarak meslek seçimi yapması oldukça önemlidir. Yetenek ve yetkinliklerin biliniyor olması kariyerde başarılı bir şekilde ilerlemek ve yükselmek için önemlidir. Ancak yükselmeden daha önemli bir rolü vardır ki o da iş arama sürecindeki olumlu etkisidir.

Özgeçmişinizde yetenek ve yetkinliklerinizi doğru şekilde ifade edebilmeniz mülakata davet edilme olasılığınızı artırır. Mülakat sırasında yetenek ve yetkinliklerinizi etkili ifade etmeniz diğer adaylardan farklı olarak öne çıkmanızı sağlayacaktır. Fazladan sahip olacağınız bir tek yetkinlik bile işe kabul için ya da terfi almanız için yeterli olabilir. Örneğin bildiğiniz yabancı diller, kullandığınız bilgisayar programları, kullanabildiğiniz araç ve ekipmanlardaki tecrübeniz ve benzeri.

İş arama sürecinde mesleğinizle ilgili ilanlarda mesleki yetkinlik kriterleri dikkatinizi çekecektir. İlanlarda bu kriterleri karşılamayan kişilerin özgeçmişlerini dikkate almayacağını belirten ibareler de görebilirsiniz. Özellikle yeni mezunlar için tüm kriterleri karşılamak kolay değildir. Ancak sahip olacağınız ayrıştırıcı yetkinlikler sizi öne çıkaracaktır. Seçmek istediğiniz mesleğin gerektirdiklerini araştırarak ön hazırlık yapmanız sizin için faydalı olacaktır.

Çok uluslu bir şirkette çalışma hayaliniz varsa şimdiden ikinci, üçüncü dil için yoğun çalışmalısınız. Dil biliyor olmanız çok uluslu bir şirket için ayırıcı özellik olarak değerlendirilecektir. Meslek seçmeden önce yetenek ve yetkinliklerinizi belirlemeniz ve geliştirmeye odaklanmanız başarı olasılığınızı artıracaktır.

Meslek Seçmeden Önce Kariyer Beklentilerinizi Sıraların

Kariyerinizden beklentileriniz de size özel olmalıdır. Dolayısıyla bu da kendinizi ve beklentilerinizi keşfetmenizi gerektirir. Meslek seçmeden önce kariyer beklentilerinizi belirlemeniz kendinize yönelik değerlendirmeniz gereken önemli bir süreçtir. Nasıl bir çalışma ortamı hayal ediyorsunuz? Gelir beklentiniz ne? Çalışma şartlarınız ve olmak istediğiniz konum ne? 40-50 yıl boyunca sürdüreceğiniz işe yönelik beklentilerinizi belirlemeli ve seçiminizi bu beklentilere göre yapmalısınız.

Vardiyalı çalışma düzeni size göre değilse nöbet tutmanız gereken bir iş tercih etmemelisiniz. Kurumsal çalışma düzenim olsun, giyim kuşam önemli olsun gibi beklentileriniz olabilir. Bu durumda da şantiye, maden, üretim bandı, mutfak, atölye gibi çalışma alanları tercihiniz olmamalıdır.

Meslek Seçmeden Önce Baskın Zeka Alanınızı Keşfedin

Meslek seçimi söz konusu olduğunda bireyin baskın zeka alanını biliyor olması oldukça önemlidir. Ülkemizde meslek seçimi için özellikle okullarda çoklu zeka kuramı baz alınarak mesleki yönlendirmeler yapılmaktadır. Çoklu zeka kuramı Nöro-Psikolog Howard Gardner tarafından geliştirilmiştir. Gardner bir kişinin kesinlikle bir zekâ bölümü ile etiketlenmemesi gerektiğini savunur.

Gardner, zekanın birden çok alanda ölçülebileceğini düşünmektedir. Ona göre zeka çok yönlüdür, doğuştan kalıtımla getirilmiştir ve geliştirilebilmektedir. Bu doğrultuda her insanın 8 farklı zekâ bölümü bulunmaktadır. Bu zeka bölümlerinden bir kısmı daha baskınken bir kısmı daha zayıftır. Meslek seçmeden önce bireylerin baskın ve zayıf zeka bölümlerini bilmesi faydalı olacaktır.

Gardner’a göre 8 zeka bölümü şu şekilde sıralanmaktadır;

  1. Mantıksal – Matematiksel
  2. Sözel – Dilsel
  3. Görsel – Mekansal,
  4. İçsel – Kişiye Dönük
  5. Sosyal – Kişiler Arası
  6. Müziksel – Ritmik
  7. Bedensel – Kinestetik
  8. Doğa

Bir örnek ile açıklayacak olursak içsel-kişiye dönük zekayı ele alabiliriz. Bu kişiler duygu ve düşüncelerini tanır, motivasyon kaynaklarını bilirler. Kendilerini çok iyi tanırlar, kendi kendilerine yetebilir ve kendileriyle yalnız kalmaktan da keyif duyarlar. Kendilerini motive edebilir, güçlü ve zayıf yönlerini kontrol edebilirler. Bu kişilerden çok iyi terapistler, danışmanlar, yazarlar çıkar. Meslek seçmeden önce çoklu zeka kuramını detaylı araştırabilir baskın zeka alanlarınızı keşfedebilirsiniz. Ayrıca bu konuda bizimle iletişime geçebilir zeka testlerimize de katılabilirsiniz.

Meslek Seçmeden Önce Kariyer Danışmanlığı Alarak Kendinizi Keşfedin

Meslek seçimi söz konusu olduğunda iyi bir kariyer planlaması yapabilmek gerekir. İşsizliğin artığı, rekabetin kızıştığı bu dönemde başarılı bir kariyer gelişimi için değerlendirilmesi gereken çok kriter var. Meslek grupları çok çeşitli ve henüz az bilinip gelecek yıllarda revaçta olacak meslekler de çok. Seçimlerinizde hayal kırıklığı yaşamamanız, bir ömür mesleki doyum arayışında olmamanız için kariyer danışmanlığı almanızı öneriyoruz.

Meslek seçmeden önce kariyer danışmanlığı almanız geleceğe yönelik kendinize yapabileceğiniz en iyi yatırımdır. Aba psikoloji ile iletişime geçerek stratejik yetenek yönetimi ile kariyer danışmanlığı hakkında bilgi alabilirsiniz.

Read More

Okul öncesi dönemde kariyer planı yapmak çocukların kariyer gelişiminde bir sıfır öne çıkmalarını sağlıyor. Pek çok aile ve çocuk için kariyere yönelik planlar lise hatta üniversite yıllarına bırakılıyor. Oysa başarılı bir kariyer için gerekli olan ölçütlerin hepsi çocuklukta kazanılıyor. Çocukların karakteristik özelliklerinin fark edilmesi, ilgi- beceri alanlarının keşfedilip desteklenmesi için erken yaşlar oldukça önemli. İyi bir kariyer için en başta aileye sonrasında da okul öncesi eğitimcilere büyük roller düşüyor.

Okul öncesi dönemde Kariyer Planı İçin Aile Neler Yapabilir?

Karakter gelişiminin temelleri anne bebek arasında kurulan bağın güven derecesi ile atılır. Güven bağı annenin yokluğu durumunda ise temel bakım veren kişi ile kurulur. Bebeğin ihtiyaçlarının zamanında ve yeterli şekilde karşılanması bağı güçlendirir. Bakım verenin bebeğin duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarına yanıt vermesi güven bağını kurmayı sağlar.

Okul öncesi dönem çocuğun kendini tanımaya başladığı değerli bir dönemdir. Bu nedenle okul öncesi dönemde kariyer planı yapmak son derece önemlidir. Çocuk doğumundan itibaren ebeveynleriyle kurduğu ilişkinin sıcaklığıyla orantılı şekilde kendine ve dünyaya yönelik tutum geliştirir. Sevilen ve değer gören çocuk kendini değerli ve sevgiye layık olarak kabul eder. Sevilmeyen, ilgisiz bırakılan ihmal edilen çocuk ise kendine negatif değerler yükler. Aileyle kurulan bağın derecesi dünya ile kurulacak bağın da temsilidir. Aile güven ve sıcaklığı temsil etmiyorsa dünya ve diğerleri de güvenli ve cana yakın değildir.

Güven Bağı ve Ebeveyn Tutumları Kariyer Gelişimi İçin Çok Önemli

Ebeveynlerin çocuk yetiştirme tutumlarının içeriği çocuğun karakter gelişimine yön verir. Baskıcı, otoriter bir ailede cezalandırılan çocuk ile hoşgörülü, demokratik tutum içerisinde yetişen çocuk aynı değildir. Her çocuk dünyaya belirli mizaç özellikleri ile gelir. Ancak bu mizaç özelliklerinin karaktere nasıl etki edeceği ailenin ve çevrenin etkisiyle gelişir. İhmalkar- tutarsız aileler ile çocuk merkezli aşırı hoşgörülü aileler de çocuğun sağlıklı gelişimine uygun değildir.  Sevgi gören, duygu ve düşüncelerini özgürce ifade edebilen, desteklenen çocuklar özgüvenli yetişir.

Hataları, eksiklikleri cezalandırılan çocuklar özgüven geliştiremez, içine kapanık, girişkenlikten korkan çocuklar olabilir. Pasif agresif davranışlar ve dışa dönük öfke açığa çıkabilir. Bunun yerine çocuğa neden-sonuç ilişkisi anlatılmalıdır. Aile çocuğa hatalarından tecrübe edinmesini ve sorumluluğunu üstlenmesini öğretmelidir.

Sorumluluk Vermek ve Karar Vermesini Desteklemek Kariyer Gelişimine Destek Oluyor

Okul öncesi dönemde kariyer planı yapmak çocukların sorumluluk ve karar verebilme becerisinin de gelişmesini destekliyor. Çocukların yaşlarıyla uyumlu şekilde erken yaşlardan itibaren sorumluluk almayı öğrenmesi gerekiyor. Sorumluluk alabilen çocuklar öğrencilikten başlayarak iş hayatlarında da sorumluluk alabilen bireyler olarak yetişiyor. Sorumluluk almayı bilmeyen çocuklar ise yetişkin hayatta görevlerini yerine getirmekte zorlanıyor ve desteğe ihtiyaç duyuyor. Çocuklara Karar verme yetisi de aileler tarafından kazandırılmalıdır. Erken yaşlardan itibaren çocuklar kendileriyle ilgili konularda seçenekler arasından tercih yapmaya sevk edilmelidir. Oynamak istediği oyuncaklara, okumak istediği kitaplara, kıyafetlerine, yemeklerine karar vermesi sağlanabilir. Yaşıyla orantılı olarak seçimleri artırılmalıdır. Başlangıçta sunulan İki seçenekli alternatifler yaşıyla birlikte artırılmalıdır.

Çocuğun ilgi ve becerilerini fark edebilmek için aileler olabildiğince çok gözlem yapmalıdır. Aynı zamanda oyuncaklarda, oyunlarda ve aktivitelerde çeşitlilik sunmak ilgi ve becerilerin keşfine yardımcı olacaktır. Aileler çocuklarının karakteristik özelliklerini, ilgi, beceri ve zeka türlerini öğrenmek için profesyonel destek alabilir. Edinilen bilgiler ideal okulların belirlenmesi, çocuğun güçlü ve gelişime açık yönlerinin desteklenmesi için aileye fikir verecektir.

Okul öncesi dönemde Kariyer Planı İçin Okul Öncesi Eğitim Kurumları Ne Yapabilir?

Okul öncesi eğitim zorunlu eğitim yaşına henüz gelmemiş çocukların dahil olduğu eğitim modelidir. Bu eğitim aracılığı ile çocukların fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimleri desteklenir. Ailede başlayan ilk eğitim okul öncesi ile devam eder ve zorunlu eğitime ön hazırlık yapılır. Okul öncesi eğitim doğru planlandığında verimli bir öğrenme ortamı oluşur. Bu ortamın oluşabilmesi için öğretmenin, kurumun ve ailenin iş birliği gerekir. Okul öncesi eğitim döneminde çocuklar hayata hazırlanmaya yönelik büyük kazanımlar elde ederler. Sahip olduğu yetenekleri erken fark eder, zeka potansiyelini etkin kullanır. Bu nedenle gelecekte başarılı olmak için okul öncesi dönemde kariyer planı yapmak gerekiyor.

Okul Öncesi Eğitim Özgüveni, Girişkenliği, Paylaşmayı ve İletişimi Destekliyor

Okul öncesi eğitimde çocuk için uygun öğretmen ve kurum tercih edildiğinde eğitimden alınacak verim yüksektir. Çocukların özgüveni yükselir. Öğretmenin yaklaşımı ve desteği ile çocuk güven duyduğu ortamda kendini kaygısızca ifade eder. Eğitimin keyifli hale getirilmesi, canlı, dinamik, interaktif olması öğrenmeyi zevkli kılar. Okul hayatına ilgi ve sevgi beslenir. Çocuk öğretmenleriyle ve akranlarıyla iletişim becerilerini geliştirir. Aileden bir adım öteye çıkarak kendini bireysel olarak ifade edebilmeyi öğrenir. Akranlarıyla bir arada oyun oynarken paylaşması, sırasını beklemeyi ve saygı duymayı öğrenir. Okul öncesi yapılacak aktiviteler el göz koordinasyonunu ve ince motor becerilerini geliştirir.

Okul Öncesi Eğitim İle Zorunlu Eğitim İçin Hazırlık Yapılıyor

Bu çalışmalar çocukların zorunlu eğitimde okuma yazmayı daha kolay öğrenmelerini destekler. Problem çözme becerileri gelişir, sorumluluk almayı öğrenirler. Okul öncesi eğitim kurumlarında çocuk toplu yaşamın kural ve gerekliliklerini öğrenmiş olur. Temel matematikle tanışır, sayı saymayı, basit hesaplamalar yapmayı öğrenir. Çocuk faaliyetler daha uzun sürelerle dikkatini verebilir. Tüm bunlar çocuğu hem zorunlu eğitime hem de iş hayatında kendisinden beklenecek temel becerilere hazırlar. Çocukların öz disiplini gelişir. Başarılı bir kariyer için Okul öncesi dönemde kariyer planı hazırlamak oldukça önemlidir.

Zeka Gelişimi ve Geleceğe Yön Verecek Eğitimde 4.0 Devrimi İçin Okul Öncesi Eğitim Önem Kazanıyor

İnsanların zihinsel gelişiminin %50’si yaşamın ilk 4 yılında oluşmaktadır. %30’luk bir kısmı ise 8-9 yaşlarına kadar tamamlanmaktadır.  Dolayısıyla çocuğun potansiyelini açığa çıkarmak ve zeka gelişimini desteklemek için okul öncesi eğitim büyük role sahiptir. Aileler ve öğretmenler yaşadığımız yüzyılın koşullarını göz önünde bulundurarak eğitime gereken yatırımı yapmalıdır. Eğitim 4.0 devrimiyle çocukları gelecekte bambaşka bir eğitim dünyası beklemektedir. Okul öncesi eğitimin önemi Eğitim 4.0 devrimiyle çok daha önemli hale gelmektedir. Gelecekte ise değeri daha da artacaktır. Okul öncesi dönemde kariyer planı yaparak çocuğunuzun geleceğine büyük yatırımlar yapabilirsiniz.

Okul Öncesi Dönemde Kariyer Planı Yapmak İsteyen Aileler İçin Önerilerimiz Var

Çocuklar, kişiliğin oluştuğu 3-6 yaşları arasında yuvaya başlamaktadır. Çocukların geleceğini etkileyecek bu adımda dikkatli seçimler yapmak, ilgi ve yeteneklerini keşfetmek doğru yönlendirme için oldukça önemli. Bu büyük adımı atmadan önce, sizlere birkaç noktayı değerlendirmenizi önermekteyiz.
Çocuklarınızın ilgi ve yeteneklerini keşfedin, bu yetenekleri geliştirebilecekleri yuvaları önceliklendirin.
İlk duyduğunuz yuvayı tercih etmek yerine, aklınızdaki tüm seçenekleri değerlendirin. Seçim öncesi alternatiflerinizden görüşme talep edin ve seçeneklerinizi yerinde değerlendirin.

Sorularınızı önceden hazırlayın. Kurumun bu alandaki deneyimini, fiziksel koşullarını, izinlerini, öğretmen kadrosunu, müdürlerini, psikologlarını değerlendirin. Çalışma saatleri, temizlik, yemek listesi, eğitim methodu açışından inceleyin. Kullanılan oyuncaklardan, kırtasiye malzemelerine kadar yeterlilik ve kaliteyi değerlendirin. Bütçe & performans olarak beklentinizle uyumluluğunu değerlendirin. Çocuğunuzun ilgi alanlarını ve onları geliştirebileceği, geleceğini de tamamen etkileyebilecek bir seçim yaptığınızı göz önünde bulundurun. Mümkünse bir dersi gözlemleme fırsatı talep edin. Öğretmenin sınıf içi etkileşimini, çocukların ilgisini ve verimliliği değerlendirin.

Okul öncesi dönemde kariyer planı oluşturmak iyi bir değerlendirme yapabilmeyi gerektirir. Seçim aşamasına tüm bu değerlendirmelerden sonra geçin. Uzmanların dikkat çektiği konulardan biri de geleceğe yönelik yatırımlar. Okul seçimlerinizde, çocuğunuzu ‘’dünya vatandaşlığına’’ hazırlayabilecek eğitimi verebilecek kurumları seçim sürecinize dahil ederek değerlendirin. Çocuğunuz için gerekli teknolojik ve dil eğitimlerini verebilecek okulları tercih etmeniz oldukça önemli olacaktır.

Okul öncesi dönemde Kariyer Planı İçin Aba Psikoloji Olarak Biz Neler Yapıyoruz?

Aba psikoloji olarak “Stratejik Yetenek Yönetimi ve Kariyer Danışmanlığı” ile çocukların erken dönemde kariyerlerini planlıyoruz. Uygulamalarımızın temelinde çocukların becerilerinin, ilgi alanlarının, eğilimlerinin ve ihtiyaçlarının belirlenmesi yer alır. Bunların belirlenmesi için başta WISC-V olmak üzere 8 ayrı psikolojik test uygulamaktayız. Değerlendirmeler sonucunda belirlenen kriterlere göre ekonomik ve kültürel faktörleri de dikkate alarak stratejik plan hazırlıyoruz. Bu stratejik plan 3, 6, 12 ve 24 aylık hedefleri ve öngörüleri kapsayacak şekilde hazırlanıyor. Çocukların yeteneklerine ve ilgi alanlarına göre kariyer planlarını kişilik özelliklerine uygun olarak yapıyoruz. Böylece kariyerlerinde başarılı ve hayatı boyunca mutlu bir birey olabilmelerini destekliyoruz.

Biz ABA Psikoloji olarak, sadece çocuklarınızın yeteneklerinin keşfedilmesinde rol almıyoruz. Aynı zamanda akademik ve sosyal eğitimlerini güçlendirmek adına ailelerle iş birliği yapıyoruz. Tüm bu süreçlerde ailelere ve çocuklara karar sürecinde merak ettikleri konularda da destek oluyoruz. Okul öncesi dönemde kariyer planı oluşturmak istiyorsanız hizmetlerimiz hakkında detaylı bilgi için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

 

Read More

Hedef belirleyebilme her yaştan birey için oldukça önemlidir. Doğru belirlenmiş hedefler hem kişilerin zamanı verimli kullanmasını sağlayacak, hem motivasyonlarına olumlu destek olacaktır. Hedefi olan bireyler kendilerini daha kolay organize edebilecektir. Ayrıca hedef belirlemek olumsuzlukları öngörmeyi kolaylaştıracaktır.  Bu sayede bireyler olası aksilikler için hazırlık yapacak ve olumsuz koşullarla daha kolay başa çıkabilecektir. Öğrenciler için hedef belirleme ise çok daha yaşamsal bir öneme sahiptir.

Öğrenciler İçin Hedef Belirleme Neden Bu kadar Önemli?

Pek çok yetişkin için öğrencilik yılları sorumluluğun az, hayat koşturmacasının düşük olduğu yıllar gibi görünse de işin özü öyle değildir. Aslında gelecek yılların başarılı, verimli ve mutlu geçebilmesi için öğrencilik yıllarının iyi değerlendirilmesi gerekmektedir. Kişiliğini tanımak, güçlü ve zayıf yönlerini keşfetmek, ilgi alanlarını bulmak ve bir mesleğe yönelmek bu dönemin en önemli hedefleridir. Meslek seçimi yapmak ise sadece bir mesleği belirlemek değil, gelecek hayatının yaşam koşullarını belirlemektir. Bu nedenle oldukça önemlidir ve iyi planlanmalıdır.

Gençler öğrencilik yıllarında okul başarılarını sağlamak, sınavlara hazırlanmak, alan seçmek, meslek belirlemek, mesleğe hazırlanmak gibi önemli kazanımlar için mücadele ederler. Gençlerin bu yıllarını verimli geçirebilmesinin en önemli koşulu ise başarılı hedefler belirleyebilmeleridir. Öğrenciler için hedef belirleme süreci ise kolay değildir. “Büyüyünce doktor olacağım” demek başarılı bir hedef sayılmaz. Hayallerimizi hedefe dönüştürebilmek için belirli sınırları olan, net, ölçülebilir, bizim ait olan, gerçekçi ve süresi belli bir hedef olması gerekir. Aksi halde belirgin olmayan hedefler kolayca ötelenebilir ya da vazgeçilebilir. Bir de hedeflere ulaşabilmek için küçük parçalara bölerek ilerlemek gerekir. Uzun vadeli bir hedefe ulaşmak için kısa vadeli hedeflerle ilerlemek gerekir.

Smart Hedef Methodu ile Öğrenciler İçin Hedef Belirleme Çok daha Kolay

Başarması zor ya da gerçekleşmesi için zaman uzunsa hedefimize ulaşmaya yönelik motivasyonumuz kolaylıkla düşer. Özelliklede öğrencilerin ilgilerini sürdürebilmesi ve motivasyonlarını artırabilmesi için somut, ulaşılabilir hedeflere ihtiyaç vardır. SMART (Akıllı) Hedefler bu ihtiyacı karşılayacak niteliktedir. Hem öğrenciler hem yetişkinler için uygulaması kolay, keyifli ve verimlidir. Peki Smart (Akıllı) Hedef Methodu Nedir?

Smart İngilizce bir kelimedir ve Specific, Measurable, Attainable, Realistic (Relevant), Time-Limited, (Trackable) Kelimelerinin baş harflerinden oluşmaktadır. Türkçesi açıklaması ise Özel, Ölçülebilir, Erişilebilir, Gerçekçi (Alakalı), Zaman kısıtlamalı (Takip edilebilir) şeklindedir. Şimdi ise Smart Hedef mothodunun her bir adımını Öğrenciler İçin Hedef Belirleme tekniği olarak kullanılabilecek şekilde açıklayalım.

Specific (Özel) Hedef Belirleme

Hepimizin hayalleri, istekleri vardır. Ancak pek azımızın gerçekleştirilebilir hedefleri vardır. “En iyi üniversiteyi kazanmak istiyorum” bir istektir ama başarılı bir hedef değildir. Bu isteğin hedefe dönüşebilmesi için daha somut ve ölçülebilir adımlara ihtiyaç vardır. Hedefinizin özelliklerini olabildiğince açık şekilde belirlemeniz gerekir. Bu hedeflere bakan herkes hedefin içeriğini sizinle aynı şekilde anlayabilmelidir. “X üniversitesini kazanmak ve Y bölümünü okumak istiyorum. Y bölümünü X üniversitesinde okuyabilmem için geçmiş yıllarda üniversiteye kabul kaç puanla olmuş araştırmalıyım. Denemelerdeki başarımı yükseltmeli, girmek istediğim bölüm ve üniversitenin beklediği netleri yapmalıyım.”

Measurable (Ölçülebilir) Hedef Belirleme

Öğrenciler için hedef belirleme ölçülebilir görevleri kapsayacak şekilde olmalıdır. Ölçülebilir bir hedef iseulaşılamayacak kadar iddialı olmamalıdır. Ancak kişinin kolay elde edeceği, başarmak için çaba harcamasına gerek olmayan bir hedefte olmamalıdır. Hedeflerimize erişmek kolay olduğunda potansiyelimizin altında işlerle kendimizi sınırlıyoruz demektir. Bu rehavete kapılmamıza ve kendimizi geliştiremememize neden olacaktır.

“Hedefime ulaşmak için çok çalışacağım” ölçülebilir bir hedef değildir. Bir öğrenci için 40 dakika ders çalışmak çok olabilir, bir başkası için 5 saat çalışmak çok olabilir. “Hedefime ulaşmak için düzenli çalışmalı, eksiklerimi belirlemeli, tamamlamak için destek almalı ve zamanımı iyi değerlendirmeliyim. Okul dışı günlük 4 saat çalışmalı, her hafta 3 deneme çözmeli ve hatalarımı düzeltmek için haftada 4 saat etüde katılmalıyım. Bu çalışma benim için yeterli olmazsa tekrar revize etmeli, çalışma sürelerimi düzenlemeliyim.” Ölçülebilir hedefler için adımların zorluğu kademe kademe artırılmalıdır. Bu şekilde öğrenci hem gelişiminin takibini yapabilir hem de ihtiyaç duyduğu şekilde adımlarında değişiklikler yapabilir.

Attainable (Erişilebilir) Hedef Belirleme

Hepimiz hedeflerimize kısa sürede ulaşabilmek isteriz. Hatta hayallerimize o kadar kapılırız ki gerçeklere geri döndüğümüzde üzüntü duyabiliriz. Motivasyonumuzu kaybetmemek için beklentilerimizi ve hedeflerimizi gerçekçi tutmalıyız. Örneğin; yeni iş kurmuş bir girişimcinin hemen rekabet grubu içerisinde ilk sıralara çıkması mümkün olmayacaktır. Ya da belli bir ücretle çalışan bir kişinin maaşının 20 katı bir ürünü birikimi olmadan hemen alabilmesi mümkün değildir. Aynısı öğrenciler için de geçerlidir.

Karne başarı puanı düşük olan bir öğrencinin tüm notlarını bir dönem içerisinde pekiye çevirmesi gerçekçi bir hedef olmayabilir. Ya da denemelerden çok düşük alan bir öğrencinin 1 haftalık çalışmayla denemeden full çıkarması mümkün değildir. Bunun yerine “önümüzdeki dönem tüm derslerden 1 er puan karne notumu artıracağım” ya da “bir sonraki denemede +20 net daha fazla yapacağım.” Daha erişilebilir bir hedef olacaktır. Kişinin motivasyonunu sağlamakta daha kolay olacaktır.

Realistic, Relevant (Gerçekçi ve Alakalı) Hedef Belirleme

Öğrenciler için hedef belirleme aynı zamanda gerçekçi ve kendisiyle ilgili alanlar üzerine olmalıdır. Hedef belirlerken smart hedef methodunu doğru uygulayabilmek kendine doğru sorular sorabilmeyi gerektirmektedir. “Üniversiteyi yurt dışında okuyacağım, mesleğimi de yurtdışında yapacağım.” Öğrencinin bu isteğinin bir hayalden öteye gidip akıllı bir hedef olabilmesi için öğrencilerin kendilerine sormaları gereken sorular olmalıdır.

Hangi ülkeye gitmek istiyorum? Bu ülkenin dilini biliyor muyum? Bu ülkede eğitim alacak ve yaşayacak kadar maddi gelirim var mı? İstediğim meslek vatandaşı olmadığım bir ülkede başarılı şekilde yapabilmem için uygun mu? Bu sorulara gerçekçi cevaplar verildiğinde kişinin isteğini yeniden gözden geçirmesi gerekir. Gerekli ön hazırlıklar yapılmalı, araştırılmalı, burs imkanları, aile desteği değerlendirilmelidir. Kişi bu değerlendirmeler sonrası hedefinden vazgeçebilir ya da hedefini daha gerçekçi, kendisiyle uyumlu şekilde güncelleyebilir.

Time-Limited, Trackable (Zaman kısıtlamalı ve Takip edilebilir) Hedef Belirleme

Öğrenciler için hedef belirleme takvime dökülebilir şekilde olmalıdır. Hedef belirlerken zaman kısıtlamasının olmaması, ne zaman başlayacak ya da bitecek bilmiyor olmak da kişinin motivasyonunu olumsuz etkilemektedir. Bunun yerine hedefinize ulaşmak için ne zaman çalışmaya başlayacağınızı ve ne zaman bitireceğinizi seçebilirsiniz. Bu sayede hedefinize ulaşmak için ne kadar verimli çalışıyorsunuz gözlemleyebilir, belirlediğiniz süreler içerisinde elde ettiğiniz sonuçlardan çalışma verimliliğini tespit edebilirsiniz. Verimliliği takip etmenin yolu sınav başarısı, deneme başarısı, derse verimli katılım sıklığı, proje notları üzerinden anlaşılabilir.  “Üniversite sınavına 4 ay var. Sınav tarihine 1 ay kalana kadar konularımı tamamlamalı, tekrarlarımı bitirmeliyim. Son 1 ay sadece deneme çözeceğim ve yanlış yaptığım sorulara yönelik konu tekrarları yapacağım.”

Öğrenciler İçin Hedef Belirleme Kariyerlerine Yön Verecek Şekilde Olmalıdır

Smart hedef belirleme methodu kullanımı kolay ve anlaşılır olsa da başarılı bir kariyer için hedef belirleme daha sistemli olmalıdır. Öğrenciler için hedef belirleme kısa ve uzun vadeli hedefler olarak planlanmalı, gelişim ölçümlenebilir olmalıdır. Bir hedefin kişiye özel, ölçülebilir, ulaşılabilir, gerçekçi, zamanlanmış olması hedefe ulaşmak için önemlidir. Ancak tüm bunların yanında başarılı bir hedef belirleyebilmek için öğrencinin çok yönlü değerlendirilmesi gerekmektedir. Karakteristik özelliklerine hitap eden, ilgilerinin, yeteneklerinin tespit edildiği, öğrenme stilinin belirlendiği, zeka türünü göz önünde bulunduran bir çalışma yapılmalıdır. Bu sayede kişiyle uyuşacak, onu elde etmek için motive edecek başarılı hedefler çıkarılmış olabilir.

Öğrenciler için hedef belirleme sürecinde profesyonel destek almak başarılı bir kariyer gelişimi için oldukça önemlidir. Stratejik Yetenek Yönetimi ile Kariyer danışmanlığı bireylerin bu ihtiyaçlarına cevap vermektedir, danışmanlık hakkında bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Read More

Kariyer hayatında fark yaratmak bilgi ve becerilerine güvenen, geleceğe umutla bakan ve hayat şartlarını iyileştirmek isteyen her bireyin öncelikli isteğidir. Ancak bu istek pek az kişi için gerçekçi bir hedefe dönüşebilmektedir. Başarılı olmak için bilgi ve beceriler yeterli olsa da fark yaratıp öne çıkabilmek için yetersizdir. Fark yaratmak için geliştirilmesi gereken beceriler vardır. Örneğin duygusal zeka gerektiren becerileri geliştirmek ya da özgüven geliştirmek, beden dilini iyi kullanmak, kar- zarar analizi yapabilmek gerekir. Yazımızın devamında öne çıkabilmek için geliştirilmesi gereken becerileri ve önerilerimizi detaylarıyla bulabilirsiniz.

Duygusal Zekanızı ve İletişim Becerilerinizi Geliştirin

Kariyer hayatında fark yaratmak ve başarılı olmak için mesleki bilgi ve yeteneğin dışında duygusal zeka gereklidir. Araştırmalar mantıksal zeka düzeyini (IQ) destekleyen duygusal zeka (EQ) düzeyi artıkça bireylerin başarılarının artığını desteklemektedir. Bu öngörü tüm meslekler için geçerli olmasa da insanla birebir etkileşimin gerektiği işlerde başarıyı etkileyen bir faktör haline gelmektedir. Hizmet, sağlık ve eğitim sektörü, öğretmenlik, liderlik, reklam ve pazarlama gibi çalışma alanlarında duygusal zekanın etkisinin belirgin hale geldiğini söyleyebiliriz.

Duygusal zeka; kişinin kendi duygularını anlaması, başkalarının duygularına empati geliştirmesi, ve kendi duygularını yaşamı zenginleştirecek biçimde düzenleyebilme becerisidir. Ayrıca duygusal zeka hislerin ne olduğunu bilmek ve hisleri kullanarak iyi kararlar verebilmektir. Kariyerinizde Başarılı Olmak İçin Duygusal Zeka Becerilerinizi Geliştirin ve Duygusal Zeka Meslek Seçimi İçin Önemli mi? yazılarımızı da duygusal zekaya yönelik daha detaylı bilgi edinmek için okuyabilirsiniz.

Kariyer Hayatında Fark Yaratmak İçin Zaman Yönetimini Öğrenin

Zaman hepimiz için en değerli kaynak. Verimli kullandığımızda zaman, hem kariyerimizde hem kişisel yaşamımızda daha fazla fayda sağlamamıza katkı sağlıyor. Aynı şekilde zamanı verimli kullanamamakta işlerimizi yetiştiremememize, özel yaşama ve sosyal etkinliklere vakit bulamamamıza ve stres yaşamamıza neden oluyor. Kariyer hayatında fark yaratmak önemli ölçüde zamanı etkili kullanabilmekten geçiyor. Başarılı insanların hayatlarına baktığımızda iş dışı aktivitelerle de meşgul olduğunu, sosyal yaşamına, ailesine ve kendine vakit yaratabildiğini görüyoruz. Zamanı verimli kullanma teknikleri hakkında detaylı bilgi edinmek isterseniz Zaman Baskısı Yaşamamak İçin Etkili Zaman Yönetimi Teknikleri yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Olumsuzluklardan Ders Çıkarın

Yaşamın her döneminde en verimli, üretken, başarılı olduğumuz zamanlarda dahi olumsuzluklarla karşılaşmamız olağandır. Bizi güçlendiren, geliştiren ve yönlendiren de bu olumsuzluklardır. Kariyer hayatında fark yaratmak isteyen kişilerin karşılarına çıkan zorlukları ders çıkarmak ve daha iyisini başarmak için fırsat olarak görebilmesi gerekir. Olumsuzluklar karşısında kırıklığa uğramak, motivasyonu düşürmek kısa sürede pes edilmesine neden olacaktır. Oysa mükafat yılmadan, güçlenerek devam etmesini başaranlarındır.

Ne öğrencilik yıllarında ne acemilikle geçen ilk iş tecrübelerinde ne de kariyer gelişiminizde karşınıza çıkacak zorluklar sizi vazgeçirmemelidir. Kolay olan, emek istemeyen hiçbir iş tatmin edici değerde değildir. Çünkü kolay olan, çabuk elde edilen şeyler sizin mevcut potansiyelinizin altındaki hedeflerdir ve “başardım” duygunuzu pekiştirmeyecektir. Kendinize inanmanız ve zorlukları gelişiminize hizmet eden fırsatlar olarak görmeniz kariyerinizde fark yaratmanıza destek olacaktır.

Kariyer Hayatında Fark Yaratmak İçin Hedef Belirlemek Şart!

Hedef belirlemek eğitim hayatından başlayarak tüm kariyer basamaklarında başarılı olabilmek için baş role sahiptir. Hedef olmadan motivasyon olmaz, hedef olmadan azim olmaz. Hedef kişinin organize olması, kendini planlaması ve amacına yönelik çalışması için gereklidir. Kariyer hayatında fark yaratmak sizin hedefiniz ise eğer bu ana hedefe ulaşabilmenin en sağlıklı yolu kısa vadeli hedefler çıkarmaktır. İyi bir hedef ise kişinin beklentileri, potansiyeli ve gerçeklikle uyumlu olmalıdır.

Hedefin erişilebilir, uygulanabilir, ölçümlenebilir olması da kişinin kendini motive etmesi ve gelişimini takip edebilmesi için önemlidir. Ayrıca iyi bir hedef zaman aralığı konulabilen hedeftir. Hedefinizi gerçekleştirmek için ne kadar süreye ihtiyaç olduğunu, çalışmaya ne zaman başlanıp ne zaman finalize edilmesi gerektiğini de belirlemeniz gerekir. Eğer hala hedefinize ulaşmak için alt hedefleriniz yoksa ilk iş hedeflerinizi belirlemelisiniz.

Olumlu ve Olumsuz Yönlerinizle Kendinizi Tanıyın

Kendinizi tanımak, karakterinizin beğenilen ve sizi zora sokan yönlerini belirlemek kariyer hayatında fark yaratmak için oldukça önemlidir. Hepimizin olumlu ve gelişime açık yönleri vardır. Birde açığa çıkmasından çok hoşlanmadığımız ve kontrol altında tutmaya çalıştığımız yönlerimiz vardır. Stresi tolere edememek, rekabetçi olmak ya da rekabet altında çalışamamak, çekingenlik gibi. İş hayatında sizi zorlayabilecek yönlerinizi tespit etmeli ve onları başarılı şekilde kontrol edebilmek için destek alma fikrini değerlendirmelisiniz.

Aynı şekilde kariyerinizde öne çıkabilmek için güçlü yönlerinizi belirginleştirmeniz ve gelişime açık yönlerinizi de geliştirmelisiniz. Ancak tüm bunların dışında mesleğinizi, rolünüzü iyi seçmelisiniz. Karakteriniz, ilgileriniz, beceriniz, beklentiniz, değer yargılarınız ve inançlarınızla uyuşmayan bir iş kariyer hayatında fark yaratmak için ihtiyacınız olacak son şeydir.

Başarı Odaklı Olun Ama Mükemmeliyetçi Olmayın

Başarı odaklı olmak kariyerinizde öne çıkmanız için size destek olacaktır. Ancak birde başarıyı engelleyen gizli faktörler vardır ki onlardan en etkilisi mükemmeliyetçiliktir. Mükemmeliyet pozitif bir özellik gibi görünür. İşini kusursuz yapmak, rollerini eksiksiz yerine getirmek, en iyisini başarabilmek için gerekli olduğu yanılgısına kapılırız. Oysa gerçek öyle değil. Mükemmeliyetçi bireyler detaylarda boğulmaya eğilimlidirler.

Detaylara takılıp, en iyisini yapmaya çalışırken bir işe gereğinden çok daha fazla zaman ve efor harcarlar. Bu da zamanı verimsiz kullanmalarına, işlerini yetiştirememelerine, strese girmelerine neden olur. Daha fazla yorulur ve yaptıkları işlerden de tam anlamıyla keyif alamazlar. Kariyer hayatında fark yaratmak için mükemmeliyetçi olmak yerine başarılı olmak için gerektiği kadarını yapmaya odaklanın.

Kariyer Hayatında Fark Yaratmak İçin Analitik Düşünme Becerinizi Geliştirin

Analitik düşünme becerisi hangi işle meşgul olursanız olun oldukça önemlidir. Bireyin aklını doğru kullanabilmesi ve buna bağlı olarak okul, iş, sosyal yaşamında başarılı olabilmesini sağlayan önemli bir beceridir. Analitik düşünme sayesinde neden-sonuç ilişkisi kurulabilir. Analitik düşünce ile bir iş bütünden parçalara ayrılarak her parçanın değerlendirmesi yapılabilir. Karşılaştığımız problemlere karşı sağlıklı çözümler geliştirmemize yardım eder. Problemin çıkış noktası, sebepleri, doğurduğu sonuçlar, çözüm önerileri, olası sonuçlar gibi probleme dair alt başlıkları belirlememizi ve çözmemizi sağlar.

Analitik düşünme özellikle liderlik rolü gerektiren işlerde ve kendi işini kurmak isteyen bireylerde oldukça önemlidir. Riskleri hesaplamayı ve gerekli önlemleri almayı kolaylaştırır. Kariyer hayatında fark yaratmak için mutlaka analitik düşünme becerisinin geliştirilmesi gerekmektedir.

Stres ve Zorluklarla Başa Çıkma Becerilerinizi Geliştirin

Stres kontrol edilebilir düzeyde olduğu sürece bireyin verimliliği için yararlı olabilir. Stresin bu düzeyi olumlu stres olarak değerlendirilmektedir. Olumlu stres, yaşam dönemlerinde gerçekleşen önemli değişikliklerde kendini hissettirir. Okul kademelerindeki değişiklik, yeni bir işe başlamak, evlenmek, çocuk sahibi olmak, emeklilik gibi. Stres, değişiklik içeren bu yaşam koşullarına adapte olabilmek için gereklidir. Ancak stresin sıklığı ve yoğunluğu artığında ruh ve beden sağlığını olumsuz etkileyen önemli bir faktör haline gelir.

Günlük hayatta yaşanan her şey hepimiz için strese yol açabilir. Önemli olan bu duygu ile nasıl başa çıkabildiğimizdir. Zaman darlığı, önemli işlerin zamanında yetiştirilememesi, özgüven eksikliği gibi durumlar stres yapmak için yeterli nedenlerdir. Stresi ortaya çıkaran ise genellikle; “yetiştirememek”, “doğru yapamamak” ve “beklentiyi karşılayamamak” düşünceleri sonucunda gelişir. Kariyer hayatında fark yaratmak için mutlaka stres ve zorluklarla başa çıkma becerisinin geliştirilmesi gerekmektedir.

Kariyer Hayatında Fark Yaratmak İçin Özgüveninizi Geliştirin Girişken Olun

Özgüven, kişinin fiziksel, düşünsel ya da duygusal özelliklerine; dış görünüş, inanç, yetenek ve bilgisine yönelik sübjektif olarak yaptığı değerlendirmeler bütünüdür. En basit tanımıyla, bireyin kendine duyduğu güven olarak da nitelenebilir. Özgüven, hayatın ilk yıllarındaki temel ihtiyaçlarımızın karşılanmasından itibaren inşa edilir ve gelişimi hayat boyu devam eder. Kişinin sosyal ilişkileri, okul ve akademik başarısı, kariyer gelişimi ve hatta kariyerinin belirlenmesi özgüven ile doğrudan ilintilidir.

Özgüven eksikliği yaşayan bireyler sahip olduğu özelliklerin yeterliliğine karşı güven duymayan bireylerdir. Mevcut potansiyellerini sergilemekten çekinir, sosyal yaşam içerisinde kendini ifade etmekte zorlanır, utangaçlık ve çekingenlik belirtileri gösterebilirler. Bu noktada özgüven eksikliğinin potansiyelimizi keşfetme ve geliştirme açısından engelleyici bir güce sahip olduğunu görebiliriz. Kariyer hayatında fark yaratmak için mutlaka özgüveninizi geliştirin. Özgüven gelişimi için Kariyer Seçmeden Önce Özgüven Eksikliği ile Mücadele! yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Beden Dilinizi Etkili Kullanın

Beden dilinin etkili kullanımı kişinin güçlü yönlerini daha iyi ifade edebilmesini sağlar. Beden dilinin etkili kullanılması kişinin topluluk içerisinde saygınlık uyandırmasını ve geliştirilmesi gereken yönlerini de kamufle edebilmesini sağlamaktadır. Beden dili, kişinin kendini ifade ediş biçimini destekler, özgüveni besler ve insanlar üzerindeki pozitif etkiyi artırır. Kariyer hayatında fark yaratmak için mutlaka etkili beden dili kullanımı öğrenilmelidir. Duruşunuzdan, tokalaşmanıza kadar her detay sizin başarınızda rol sahibi olacaktır.

Kariyer Hayatında Fark Yaratmak İçin Geribildirim Alabilmeyi Öğrenin

Kültürümüzde geribildirim almayı talep etmek ya da vermek çok yaygın değil. Geribildirim vermenin kişileri rencide edeceğine yönelik bir yargı var. Ne liderler ekibini ne ekip çalışanları liderlerini ve ekip arkadaşlarını geribildirim ile besleyebiliyor. Oysa geribildirim almak kişinin gelişimini destekliyor. Beklentiyi karşılayıp karşılayamadığını öğrenmesini sağlıyor. Hangi yönlerini geliştirmeli, hangi yönlerini daha fazla belirginleştirmeli öğrenmiş oluyor. Hiçbirimiz mükemmel değiliz. Üstelik kendimizi değerlendirirken başkalarından çok daha fazla acımasız olma eğilimindeyiz. Çoğunlukla alabileceğimiz negatif geribildirimlerin çok daha sertlerini kendimize veriyoruz.

Ancak başarılarımızı yeterince taktir etmiyor, güçlü olan yönlerimizi çokta övmüyoruz. Kariyer hayatında fark yaratmak için gerek olumlu gerek olumsuz geribildirime açık olabilmek gerekiyor. Etkili geribildirim verme tekniklerini öğrenmeli ve geribildirim almaya da gelişimimiz için sıcak bakabilmeliyiz. Fark yaratmak istiyorsanız geribildirim almayı ekip arkadaşlarınızdan, ailenizden, liderlerinizden talep edin. Olumlu etkisini kısa sürede göreceksiniz.

Kariyer Hayatında Fark Yaratmak İçin Kariyer Danışmanlığı Almak Oldukça önemli

Yaşadığımız yüzyılın yaşam koşulları ağır, rekabet çok büyük ve öne çıkabilmek için bizden beklenenler de oldukça fazla. Öğrencilik yıllarından başlayarak tam anlamıyla içe sinen bir iş yapmaya başlayana kadar giden süreçte almamız gereken çok kritik kararlar var. Çoğunlukla bu kararların ne denli önemli olduğunu geç fark ediyor, hayal kırıklıkları ile yüz yüze kalıyoruz.

Gelecekte keşke dememek ve Kariyer hayatında fark yaratmak için daha erken aksiyonlar almak gerekiyor. Bu noktada ister öğrenci ister çalışan olsun her yaştan birey için potansiyeliyle uyumlu kariyer planı yapmak mümkün. Siz de fark yaratmak istiyor ama nereden ve nasıl başlayacağınızı bilmiyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz. Stratejik yetenek yönetimi ile kariyerinizde fark yaratın.

Read More

Kariyerinizde başarılı olmak için rakiplerinizden daha fazla mesleki bilgi ve tecrübe sahibi olmanız gerektiğini düşünebilirsiniz. Ancak kariyerinizde fark yaratmak ve başarılı olmak için mesleki bilginin dışında duygusal zeka gereklidir. Araştırmalar mantıksal zeka düzeyini (IQ) destekleyen duygusal zeka (EQ) düzeyi artıkça bireylerin başarılarının artığını desteklemektedir. Bu öngörü tüm meslekler için geçerli olmasa da insanla birebir etkileşimin gerektiği işlerde başarıyı etkileyen bir faktör haline gelmektedir. Hizmet, sağlık ve eğitim sektörü, öğretmenlik, liderlik, reklam ve pazarlama gibi çalışma alanlarında duygusal zekanın etkisinin belirgin hale geldiğini söyleyebiliriz.

Kariyerinizde Başarılı Olmak İçin Duygusal Zeka Nedir Öğrenelim

Shelton Skelton “Oğlum, bütün hayatını kolların ve ayakların belirlemeyecek. Hayatına asıl yön verecek olan beynin ve kalbindir. Bir şeyi gerçekten istiyorsan, bütün engelleri yenip ona ulaşabilirsin.” Sözüyle başarının tek ölçütünün mantıksal zeka olmadığını, mantıksal ve duygusal zekanın birbirini bütünlediğini söylüyor.

Goleman, 1995 yılında yayınlanan kitabında Duygusal zekaya yönelik yaptığım tanım ile Shelton Skelton’un sözleri birbirini destekliyor. Duygusal zeka; kişinin kendi duygularını anlaması, başkalarının duygularına empati geliştirmesi, ve kendi duygularını yaşamı zenginleştirecek biçimde düzenleyebilme becerisidir. Goleman ayrıca duygusal zekanın hislerin ne olduğunu bilmek ve hisleri kullanarak iyi kararlar verebilmek olduğunu söylüyor. Ayrıca başarılı olmak için IQ’nun önemi büyük olsa da duygusal zeka IQ’nun tamamlayıcısı ve güçlendiricisi rolünü üstleniyor. En basit anlatımıyla duyguların akılcı kullanılması anlamına geliyor.

Yüksek Duygusal Zeka Gelişmiş Kişisel ve Sosyal Yetkinliklere Sahip Olmayı Gerektirir

Kariyerinizde başarılı olmak için ayrıca duygusal zeka sahibi bireylerin sahip olduğu “kişisel yetkinlik” ve “sosyal yetkinlik” becerisine sahip olmalısınız. Warren Bennis “Kendinizi tanıyıp ifade etmek onu inkar etmekten çok daha kolaydır ve başarırsanız liderlikle ödüllendirilirsiniz.” diyor ve Albert Einstein “Coşku, zekadan daha önemlidir.” Diyerek duygularımız üzerinde etkili olan kişisel yetkinliklere vurgu yapıyor.

Kişisel yetkinlik ise bireyin kendi duygularını, güçlü ve zayıf yönlerini, sınırlarını bilmesi ve anlaması anlamına geliyor. Kişisel yetkinlik sahibi bireyler kendi kapasitelerini bildikleri için altından kalkamayacakları işlere girişmiyorlar. Giriştikleri işlerde ne kadar risk almaları gerektiğini ya da nerede yardıma gereksinim duyabileceklerini biliyorlar. Bu da onların başarılı yatırımlar yapmasını ve zararı ön gördüklerinde erken önlem alabilmesini sağlıyor. Kişisel yetkinlik sahibi bireyler, özgüvene de sahiptirler; bu anlamda kendilerine yöneltilen eleştirileri tehdit olarak değil, kendilerini geliştirme fırsatı olarak görürler.

Mark Kay “Başarının sırlarından biri, geçici başarısızlıkların bizi yenmesine izin vermemektir.” Diyor ve Leonardo da Vinci “Engeller beni durduramaz, her bir engel kararlılığımı daha da güçlendirir.” Diyerek kişisel yetkinlik sahibi bireylerin duygu kontrollerinin yapıcı önemine adeta destek veriyor. Kişisel yetkinlik sahibi bireyler sahip oldukları olumlu ya da olumsuz duyguları yönetmeyi bilirler ve duygularını faydaya çevirirler. Bu yönü sayesinde duygusal zeka düzeyi yüksek biri başarısızlıkla karşılaştığında mantıklı ve soğukkanlı davranıp yapıcı çözümler üretebilir. Fiziksel, ekonomik, teknolojik ya da yönetimsel değişiklikler karşısında önyargısız durabilir ve kendini yeni duruma kısa sürede adapte edebilir.

Dolayısıyla Kariyerinizde başarılı olmak için kişisel ve sosyal yetkinliklerinizi geliştirmeye odaklanmanız gerekiyor. Sosyal yetkinlikler kişinin kendi duyguları üzerinde olduğu kadar karşısındakinin duygularını anlamada da yetkin hale gelmesini gerektiriyor. Sosyal yetkinliği olan bireyler başkalarının fikir ve duygularını anlıyor, tavırlarını onların ruhsal durumlarına göre düzenliyorlar. Özellikle ekip olarak çalışmayı gerektiren ya da açık ofis çalışılan iş alanlarında bu yetkinlik grup için değerli hale geliyor.

Kariyerinizde Başarılı Olmak İçin Duygusal Zeka Hakkında Daha Çok Bilgi Edinebilirsiniz

Duygusal zeka oluşumu kalıtımsal olduğu kadar çevresel faktörlerle de ilgilidir. Her birey dünyaya belli mizaç özellikleri ile gelir. Bu mizaç özelliklere öncelikle anne ve babanın sonrasında ise sosyal çevre içerisindeki diğer kişilerin verdiği ilgi ve tepkilere göre şekillenir. Bu çocuğun duygusal zeka gelişimidir. Yaşamın ilk yıllarından itibaren çevremizdeki diğerlerine duygusal mesajlar gönderir ve karşılığında duygusal cevaplar alırız. Bu mesajlara gelen duygusal cevapların üst üste tekrarı çocukların duygusal yapısını ve davranışlarını belirler. Çevreden gelen tepkiler ve mesajlarla oluşan beyindeki bağlantılar çocuğun geleceğini kalıcı olarak etkiler.

Kariyerinizde başarılı olmak için iyi bir duygusal çocukluk temeline sahip olmanız gerekir. İstenmeyen davranışa ailenin hoşgörülü ve cezadan uzak, sebep-sonuç ilişkisini anlatarak vereceği yapıcı tepki çocuğun özgüvenini geliştirecek, hatalarından ders almayı öğretecektir. Hataları nedeniyle cezalandırılan bir çocuk ise ceza almaktan korku duyacaktır. Hata yaparım endişesi ile girişimde bulunmayacak ve belki de hatalarını gizlemeye, örtbas etmeye çalışacaktır. Böyle olumsuz bir senaryoda duygusal zeka gelişmeyecek bireyin önceliği çok daha yaşamsal olan kendini koruma ihtiyacını gidermek olacaktır. Anne baba ve çocuklar arasında kurulan sıcak, güvenli ve kuvvetli bağ ile çocuklar duygularıyla baş edebilmeyi öğrenecektir.

Çocuklarının duygularını önemsemeyen ve duygusal ihtiyaçlarına karşılık vermeyen anne ve babalar, onların duygusal zekalarının yanı sıra zihinsel gelişmelerine engel olurlar. Aileleri tarafından önem verilmemiş, hayatlarına ilgi gösterilmemiş, sürekli eleştiriye maruz kalmış, anlaşılmamış ve ağır cezalar verilmiş çocuklarda duygusal zeka gelişmez. Aile içinde duygusal ihtiyaçlarına karşılık verilen, duyguları eleştiriye maruz kalmadan dinlenen çocuklar anne ve babalarına güven duyacaktır. Bu çocuklar duygu ve düşüncelerini daha kolay ifade edebilecek, kendilerini değerli hissedecek ve sevgi kazanmak için mükemmel olma ihtiyacı duymayacaktır.

Kariyerinizde başarılı olmak için erken yaşlardan itibaren sorumluluk almayı ve karar verebilmeyi öğrenmiş olmanız önemlidir. Yaşlarıyla uyumlu şekilde sorumluluk verilen ve kendisiyle ilgili konularda karar vermeye teşvik edilen çocuklarda zeka gelişimi daha iyidir. Kendilerini tanıyan çocuklar insanlarla olan ilişkilerinde kendilerini ifade edebilirler ve başkaları tarafından anlaşılmaları da kolay olur.

Kariyerinizde Başarılı Olmak İçin Duygusal Zeka Becerilerinizi Geliştirebilirsiniz

Duygusal zekanın artırılması doğuştan gelen özelliklere ve bu özelliklere çevrenin verdiği duygusal ve fiziksel mesajlara bağlı olsa da sonradan geliştirilebilir. Duygusal zekanın gelişmesinde anne baba ile kurulan güvenli ilişki, kullanılan ebeveyn stili, aile ortamı ve anne babanın karakteristik özellikleri önemlidir. Bunlar çocukluktan itibaren duygusal zeka için pozitif ya da negatif temel oluşturur. Anne babanın kendi duygularının farkında olması, empati yeteneği, değerleri, çevresel faktörlere ve olaylara yaklaşımı çocuğun duygusal gelişimi üzerinde etkilidir. Çünkü çocuklar ebeveynlerini model alma eğilimindedirler.

Kariyerinizde başarılı olmak için aşağıdaki adımlara yönelik farkındalık edinmeniz duygusal zeka becerilerinizi geliştirmenizde size destek olacaktır.

Kariyerinizde Başarılı Olmak İçin Önce Duygularınızın Farkına Varın

Duygusal zeka gelişimi için ilk önce bireyin duyguları üzerindeki farkındalığını geliştirmesi gerekir. Gün içerisinde gerek yaşadıklarımız gerek anımsadıklarımız ve karşılaştıklarımızla pek çok duygu yaşarız. Bu duyguların bir kısmı hoşumuza gitmeyen, yüzleşmek istemediğimiz duygular olabilir. Ve onlar üzerine düşünmeyip bastırmayı tercih edebiliriz. Ancak farkında olmadığımız ya da bastırmaya çalıştığımız duygular düşünce ve davranışlarımıza etki ederek verdiğimiz tepkilere yön verebilmektedir. Bu nedenle duygusal zeka gelişimi için bireysel olarak duygularımızın farkına varmamız gerekmektedir.

Duygularınızın Yönünü Belirleyen Düşüncelerinizdir, Düşüncelerinizi Tespit edin

William James “Benim kuşağımın yaptığı en büyük keşiflerden biri, insanın düşüncelerini değiştirerek yaşamını da değiştirebileceği gerçeğini bulmasıdır.” Diyerek düşüncelerin bireyin hayatındaki etkisini vurgulamıştır. Duygularımızın etkisi ile davranış ve tepkilerimizi düzenlediğimizi zannetsek de duygu ve davranışlarımız üzerindeki asıl etki düşüncelerimizin içeriğine aittir.

Örneğin; Öğretmeninin bir ödevle ilgili verdiği geri bildirim sonrası kırıklığa uğrayan bir öğrenciyi ele alalım. Ödevinde hatası olduğu için üzüntü duyuyor ve öğretmenine karşı kırıklık hissediyor olsun. Burada duygumuz üzüntü ve hayal kırıklığı. Ancak buradaki üzüntü ve hayal kırıklığı herkes için geçerli bir duygu değildir. Bir öğrenci için öğretmeninin vereceği geri bildirim gelişimi için değerlendirmesi gereken bir fırsat iken başka bir öğrenci için yıkıcı olabilir. Peki bu iki duygu arasındaki farklılığın nedeni nedir?

Hiç şüphesiz duygularımıza yön veren farkında olduğumuz ya da olmadığımız düşüncelerimizdir. Eğer geribildirim alırken öğrencinin zihninden geçen “öğretmenim ödevimi beğenmedi ve onun gözünde artık kusurlu biriyim” düşüncesi ise strese girecek üzülecektir. “Öğretmenim beni önemsiyor, eksiklerimi bulmamda bana yardım ediyor. Onun rehberliği ile çok daha başarılı olabileceğim” düşüncesi ise yapıcıdır. Böyle düşünen bir öğrenci hem kendisi hem öğretmeniyle ilgili olumlu duygular hissedecektir.

Kariyerinizde başarılı olmak için duygusal zeka becerilerinizi geliştirirken duygular kadar duygulara yön veren düşünceleri de tespit edebilmek gerekir. Duygularınızı fark etmekte ve altında yatan düşünceleri açığa çıkarmakta zorlanabilirsiniz. Bunu psikolojik destek alarak yönetmeniz çok daha kolay olacaktır.

Duygularınızın Etki Ettiği Davranışlarınızı Tespit Edin

Duygularımıza yön veren düşüncelerimizdir dedik. Ancak düşüncelerimizin yol açtığı duygular belli tepkiler vermemize ve davranışta bulunmamıza da neden olur. Bu davranışlar bazen pasifken bazen de eyleme dönük olabilir. Örneğin; öğretmeninden geribildirim alan öğrenci bu geribildirim sonunda kırıklığa uğrayarak ödevlerini yaparken heyecanını kaybedebilir, motivasyonu düşebilir ve ödev yapmayı reddedebilir. Ya da derse katılımı ve öğretmeni ile iletişimi azalabilir. Geribildirimi yapıcı alan öğrenci ise öğretmeninin desteğinden faydalanabilmek için ödevlerine daha çok asılabilir, öğretmenine kendi isteğiyle ödevlerini gösterip danışabilir. Derse katılımı artabilir.

Duygu ve düşüncelerimizin davranışlarımız üzerindeki etkisi oldukça büyüktür. Duygularınızın ve bu duygulara yol açan düşüncelerinizin farkına varmak davranışlarınızı düzenlemenize yardım eder. Duygu, düşünce ve davranışlarınıza odaklanarak yapacağınız öz farkındalık çalışmaları kendinizi geliştirmenize ve olduğunuz gibi kabul etmenize fayda sağlar.

Kariyerinizde Başarılı Olmak İçin Başkalarının Duygularını Fark Edin

Kariyerinizde başarılı olmak için kendi duygularınız üzerinde geçirdiğiniz bu farkındalık sürecini başkaları için de yapmaya çalışın. Objektif olarak çevrenizdeki insanların olaylara verdiği tepkilerin altında yatan nedenleri fark etmeye çalışın. Onlara karşı anlayış gösterin ve duygu, düşüncelerini yargılamadan dinlemeye çalışın. Onları dinlediğinizi, anlamaya çalıştığınızı hissettirin. Sözde değil gerçekten dikkatinizi ve zamanınızı ayırarak ilgi gösterin.

Kendi duygularınız ve başkalarının duyguları için yapacağınız bu farkındalık çalışmalarını tekrarlayın ve pratik yapın. Zamanla duygu, düşünce ve davranışlarınız üzerindeki hakimiyetiniz artacak. Başkalarına karşı empatiniz gelişecektir. Sosyal sorumluluk projelerine katılmak, duygu paylaşım gruplarında yer almak, psikodramaya başlamak ya da psikolojik destek almak da duygusal zeka gelişimi için yapılabilecek çalışmalardır.

Kariyerde elde edilecek başarı yaşamın pek çok alanına etki etmektedir. Aynı şekilde kariyerinizde yaşayacağınız başarısızlıklarda çok boyutlu mutsuzluklara neden olacaktır. Duygusal zeka gelişimi sadece kariyerinizde başarılı olmak için değil kişisel ve sosyal yaşamınızda da başarılı ve mutlu olmak için önemlidir. Duygularınız üzerinde hakimiyetiniz olmadığını hissediyor, ifade etmek ya da kontrol etmekte zorlanıyorsanız bizimle iletişime geçebilir, psikolojik destek alabilirsiniz.

Read More

Meslek seçimi yapmak neredeyse hayatınızın büyük çoğunluğunu kapsayacak çalışma şeklini, gelir kaynağını ve yaşam standardını belirlemektir. Holland’a göre meslek seçimi; bireyin motivasyonunu, bilgisini, kişiliğini ve yeteneğini yansıtan etkileyici bir eylemdir. Bir meslek seçmek sosyal ilişkilerden, beslenme ve uyku düzenine kadar her şeye etki edecek bir karardır. Bu nedenle bireylerin önceliği kişilik özellikleri ile uyumlu meslek seçimi yapmak olmalıdır.

Bireyler geleceğine yönelik böylesi önemli bir kararı verirken aceleci davranmamalıdır. Seçim yaparken kişilik özelliklerinden sonra mutlaka yetkinlikler, beceriler, beklentiler ve ilgi alanları da göz önünde bulundurulmalıdır. Meslek seçimi yaparken bu kriterleri göz ardı etmek bireyi mutlu olamayacağı bir hayata sürükleyecektir. Ayrıca mesleki ilerleme ve toplumsal fayda bağlamında da olumsuz etkileyecektir.

Kişilik Özellikleri ile Uyumlu Meslek Seçimi Yapmak İçin Ne Yapılmalı?

Günümüzde çalışma hayatının bireyin gününün büyük bir bölümünü alıyor hale gelmesi kişilik özellikleri ile uyumlu meslek seçimi yapmanın önemini artırdı. Artık günümüzün, haftamızın büyük çoğunluğu iş yerinde geçiyor ve kalan kısmının önemli bir bölümü de yolda geçiyor. Yapılan işin bu kadar vakit alıyor olması kişinin iş yerinde mesleğini icra etmesinin dışında bir hayat geçirmesini sağlıyor. İşimizde sosyalleşiyor, arkadaşlıklar geliştiriyor ve kimi zamanda hayatımızı paylaşacağımız kişileri seçiyoruz.

Meslek seçimini kişilikten bağımsız değerlendirdiğimizde bizden mesleki ve kişisel olarak beklenenleri karşılamakta zorluk yaşıyoruz. Örneğin daha içe dönük, masa başı sistem odaklı çalışmayı seven birinin pazarlamacı olması hem başarısızlığı hem de mutsuzluğu getirecektir. Bu kişinin sürekli insanlarla diyalog halinde olmasını beklemek onu zorlayacak ve zamanla kendine yönelik olumsuz düşünceler geliştirmesine neden olacaktır. Bu noktada kişilik özellikleri ile uyumlu meslek seçimi yapmak başarılı ve mutlu bir kariyer için şarttır.

Holland günümüzde en çok kullanılan meslek seçim teorilerinden biri olan Tipoloji Kuramı’nı geliştirmiştir. Bu kuramda kişilik tipleri; gerçekçi, araştırıcı, sosyal, gelenekçi, girişimci ve sanatçı olarak altı grupta toplanmıştır. Meslek seçimi yaparken bu kişilik tiplerinden de faydalanılabilmektedir. Ayrıca Duygusal Zeka Meslek Seçimi İçin Önemli mi? yazımızı okuyarak meslek seçiminizi duygusal zeka açısından da değerlendirebilirsiniz.

Hollan’ın Tipoloji Kuramına Göre Meslek Seçimini Etkileyen Kişilik Tiplerini Tanıyalım

Kişilik özellikleri ile uyumlu meslek seçimi yapabilmek için bireylere mesleki ilgi ve yetenek envanterleri uygulamak fikir vermesi açısından önemlidir. Ancak elde edilecek sonuçların verimli şekilde değerlendirilmesi için bakılması gereken bireye yönelik alt detaylar da olmalıdır. Bu nedenle kariyer danışmanlığı alırken bireyi çok yönlü değerlendirecek uygulamalar yapılmalıdır.

Sıklıkla yapılan kişilerin mesleki hedeflerini sorarak mesleki yönlendirme yapma hatası bireylerin kariyerini olumsuz etkilemektedir. Çünkü bireyler kendilerine bu soru yöneltildiğinde mesleki prestij algısı ile popüler olana ya da kendisine yakıştırılana yönelme eğiliminde olabilmektedir. Bu da yapılacak mesleki yönlendirmenin tek bir envantere ya da kişinin beyanına bırakılarak yapılmasının yeterli olmadığını göstermektedir.

Gerçekçi (Realistic) Kişilik ile Meslek Seçimi

Gerçekçi tipteki insanlar daha çok teknik işlerde çalışmaktadır. Tamir etmek, makine ve teçhizat kullanmaktan hoşlanırlar. Bu kişilik tipindeki bireylerin sorunlara bakış açısı da geliştirdikleri çözüm yolları da mekanik, sistem odaklıdır. Sosyal ilişkilerden keyif almaz, ikili ilişkilerde temasın olmadığı, mesafenin korunduğu, duyguların paylaşılmadığı ilişkiler geliştirirler. Teknik konuların dışında hayvancılık, tarım gibi işler de onların verimli çalışabileceği alanlardır.

Araştırıcı (Investigative) Kişilik Tipi ile Meslek Seçimi

Araştırıcı tipteki insanlar ise daha çok bilimsel çalışmalar yapmaktan keyif alırlar. Meraklı, soru soran, matematik yetenekleri gelişmiş ve olaylara daha çok mantıksal değerlendirmelerle yaklaşan kişilerdir. Bu kişilik tipinden ağırlıklı olarak araştırmacılar, bilim insanları çıkmaktadır. Sosyal ilişkiler onlar için zaman kaybı olabilir, bilimselliğe ya da araştırmaya hizmet etmeyen uğraşlar onlar için gereksiz olarak değerlendirilebilir. Sosyal ilişkileri de daha çok kendileriyle benzer ilgileri olan kişilerledir ve sosyalleşme konuları yine araştırma sonuçları odaklıdır. Kısa ve net konuşmayı severler.

Araştırmacı tipteki bireylerin dikkatleri oldukça yüksektir, uzun süre konsantre biçimde verimli çalışabilirler. Düşünce şekilleri daha soyuttur. Bazı doktorluk branşları, bilim dalları ve mühendislik gibi meslekler araştırmacı kişilik özelliğine sahip bireyler için uygun olabilir. Ancak Kişilik özellikleri ile uyumlu meslek seçimi yapılmadığında bireyin kendisiyle uyumlu olmayan bir alanda verimli ve mutlu olması mümkün değildir.

Sosyal (Social) Kişilik Tipi Meslek Seçimi

Sosyal tiptekiler tüm tipler arasında kendi dışında kalan diğerlerini de önemseyen ve onlar için üretmekten fayda sağlamaktan hoşlanan kişilerdir. Sosyal sorumluluk projelerinde aktif rol alan kişiler, dernek ve vakıf kurucuları, terapistler, sosyal çalışmacılar, insan kaynakları, öğretmenler bu gruba girebilir. İnsanlara yardım etmekten keyif alan, dost canlısı, sorumlu, nazik, karşılaştığı sorunları sosyal becerilerini kullanarak çözmeye çalışan ve eğitimi önemseyen bireylerdir.

Gelenekçi (Conventional) Kişilik Tipi ile Meslek Seçimi

Gelenekçi kişilik tipi ise büro işleri, muhasebeci, banka ve gişe memuru gibi meslekleri üstlenmekten hoşlanır. Risk almaktan hoşlanmaz, yeniliklere kolay adapte olamazlar. İşleyişin kolay kolay değişmediği, başlangıcı, bitişi belli olan, kendilerinden bir şey katmalarına gerek olmayan işler bu bireyler için caziptir. Görev insanıdırlar. Bu bireyler; kayıt tutma, dosya düzenleme, fotokopi çekme, verilen emirleri yerine getirme konusunda başarılıdır. Dürüst ve sakin yapılı insanlardır.

Kişilik özellikleri ile uyumlu meslek seçimi yapabilirlerse çalıştıkları yerden memnun olup emekli olana kadar burada kalabilirler. Gelenekçi kişilik tipine sahip bireyler dışa dönüklük ve yeni deneyimlere açıklık noktasında oldukça zayıftırlar. Bu kişiler dikkati kendi üzerine çekmekten sakınırlar. Sessiz sedasız kendisinden bekleneni yerine getirir, çalışma sürecinde motivasyon için övgü ya da taktire ihtiyaç duymazlar.

Girişimci (Enterprising) Kişilik Tipi ile Meslek Seçimi

Girişimci tipler ise dışa dönük özellikleri ile bilinirler. İşletmelerde yöneticilik rolünü üstlenmekten keyif alırlar. İnsanları ikna etme ve yönlendirme konusunda başarılıdırlar. Liderlik, kişiler arası ilişkiler ve iletişime önem verirler. Konuşkan, enerjik ve güler yüzlüdürler. Pazarlama, reklamcılık, rehberlik, yöneticilik, liderlik bu kişiler için uygundur. Aynı zamanda risk alma konusunda da cesaretli ve isteklidirler. Fırsat bulmaları halinde kendi işlerini kurabilir, yatırımcı olabilir ya da insanlara iş kurma noktasında fikir sunabilirler. Bu gruptaki bireylerin, daha çok ticaret yaptıkları gözlemlenmektedir. Kişilik özellikleri ile uyumlu meslek seçimi yapılmadığında girişimci bir bireyin de mesleki tatmin yaşaması diğer kişilik tipleri gibi mümkün olmayacaktır.

Sanatçı (Artistic) Kişilik ile Meslek Seçimi

Sanatçı kişilik tipi tipoloji kuramının son tipidir. En belirgin özelliği başkaları tarafından anlaşılması güç olmasıdır. Bu bireyler, düzenli ve rutin işlerden kaçınır, yaratıcılıklarını sunabilecekleri, hayal dünyalarını besleyecek işlere yönlendiğinde daha mutlu olurlar. Tiyatro, sinema, drama, yazarlık, müzik ve edebiyat gibi sanat dalları ile ilgilenirler.

Kişilik Özellikleri ile Uyumlu Meslek Seçimi Yapmak Neden Önemli?

Çalışmalar pek çok kişinin bir işe başlamadan önce, hangi alana dair ilgisi ve becerisi olduğundan habersiz olduğunu desteklemektedir. İnsanlar mesleklerine yönelik ilgilerinin olup olmadığını ya da karakterleriyle uyumlu olup olmadığını değerlendirmekte geç kalıyorlar. Ancak iş hayatına atılıp gerçek çalışma koşullarını tecrübe ettikten sonra bu farkındalığı kazanıyorlar. Fakat bu dönem, kariyere yeniden yön vermek ve büyük değişiklikler yapmak için oldukça geç bir dönem.

Kişinin kendini tanıması, güçlü ve zayıf yönlerini belirlemesi ve kişilik özelliklerini kabullenmesi meslek seçiminde önemli bir role sahip olmalıdır. Bireyler popüler olandan ya da kendilerine dayatılandan ziyade kendileriyle uyumlu olanı seçmeye yönelmelidir. Bu yönelim için ise gerekli olan birden fazla belirleyici etken vardır. Ailenin ebeveyn tutumu, alınan eğitim, ailenin eğitim düzeyi, sosyo-ekonomik düzey, ilgi alanlarını ve karakteristik özelliklerini bilerek yetişme bunlardan sadece bazılarıdır. Seçilen mesleğin cinsiyet açısından zorluğu olacak mı, gelecekte mesleğin değeri ne olacak karar verme sürecinde mutlaka değerlendirilmelidir.

İş hayatında kariyer planlaması ve kariyer başarısı hem bireyler hem de aileler için şüphesiz büyük önem taşımaktadır. Bu noktada bireylerin doğru ve etkili kararlar verebilmesi için profesyonel destek almaları kendilerine ve geleceğe yapacakları en değerli yatırım olmaktadır. Kişilik özellikleri ile uyumlu meslek seçimi yapmak için bizimle iletişime geçebilir Stratejik Yetenek Yönetimi ile Kariyer Danışmanlığı hizmetimizden faydalanabilirsiniz.

 

Read More