Erteleme Davranışı İle Nasıl Başa Çıkılır? 

Erteleme davranışı günümüzde pek çok kişide kendini gösterir. Günlük hayatta yapacaklarımızdan başlayarak, alacağımız eğitimlere kadar birçok şeyi ertelemek isteyebiliriz. Ancak erteleme davranışı tamamen psikoloji kavramıyla ilintilidir. O halde erteleme davranışının sebepleri nelerdir? Erteleme davranışı ile nasıl başa çıkarız? Sırayla açıklamaya ne dersiniz? 

Erteleme Davranışının Sebepleri Nelerdir? 

Ertelemek hem iş yaşamında hem de günlük hayatta dönem dönem verimimizi düşüren bir davranıştır. Ertelemenin sebepleri herkes için farklıdır. Her birini şu şekilde ele alabiliriz.

Yetiştirilme Tarzı

Erteleme davranışını etkileyen en önemli faktörlerden birisi kişinin yetiştirilme tarzıdır. Kimi insan erteleme davranışı büyüme sürecinde ailesinden öğrenir. Bu doğrultuda anne babalar kendi geçmişlerini değiştiremeseler de tutumlarına dikkat etmeleri önemlidir. Anne baba erteleme davranışı konusunda kendini geliştirmeli ve olası durumların çocuklarının yaşamasını önlemelidir. 

Kişilik Özellikleri 

Erteleme davranışına yol açan sebeplerden biri de kişilik özellikleridir. Geçmiş hayatında olumsuz ve mutsuz olan kişilerin erteleme alışkanlığı daha fazladır. Dolayısıyla geçmiş deneyimlerimizle birlikte gelecek beklentilerimizin davranışlarımız üzerindeki etkilerini düşündüğümüzde,  erteleme davranışımızın sebepleriyle ilgili farkındalığımız artacaktır. 

İçsel Çatışmalar

Kişi bir işte başarısız olacağı endişesini taşıdığında daha sık erteleme davranışında bulunur. Özellikle birey mükemmeliyetçi bir karaktere sahipse, daha iyiye ulaşma çabasıyla işini ve sorumluluklarını ertelemeye meyillidir. Ayrıca başarısızlıktan korktuğu için de bir işe girişmek yerine ertelemeyi ya da hiç denememeyi tercih edebilir. Bu gibi durumlarda içsel çatışmalara kulak vermek ve tekrar eden şeyler olup olmadığını anlamak önemlidir. Böylece erteleme davranışının sebepleri derinlemesine anlaşılabilir. 

Yapılan birçok araştırma erteleme davranışının kronik olarak deneyimlendiğini, suçluluk duygusal depresyon, akıl dışı düşünme ve kaygı gibi etkenlerle ilişkili olduğunu gösterir. 

Erteleme Davranışı İle Nasıl Başa Çıkarız? 

Erteleme davranışı ile başa çıkmak için öncelikle durumun farkına varmak gerekir. Öncelikle hangi durumlarda ve zamanlarda erteleme davranışı içine girdiğinize dikkat etmelisiniz. Kendinize karşı dürüst olmak yapacağınız işi bilinçli mi yoksa bahane bularak mı ertelediğinizi anlamanızın ilk yoludur. Sorumluluklarınızı ve yapmanız gerekenleri ertelediğinizi anlamanız durumunda şu yöntemleri kullanabilirsiniz. 

  • Yapacağınız işi minik parçalara bölün. Büyük hedeflerden ziyade kendiniz adına idare edebileceğiniz küçük parçalar üstünde çalışarak daha güvenli ilerlemeniz mümkün. 
  • Kendinize belirgin ve gerçekçi bir zaman dilimi koymaya çalışın. Hem işinizi hem de zamanınızı yapılandırmak hedefinize odaklanmanızı kolaylaştırır. 
  • Gerekli durumlarda hayır demeyi öğrenin. Potansiyelinizin üzerinde görev almamak adına ilk sıradaki işlerinizi bitirmeden önce sizden istenen fazla sorumluluklara hayır diyebilirsiniz. 
  • Yardım istemekten çekinmeyin. Ertelemenizi ve bahane yaratmanızı kabul etmeyecek birinin desteğine başvurabilirsiniz. Çevrenizdekilerin desteğini almak ve amacınızı düşünmenin yanında durumunuzu açıkça dile getirmek de kendinize verdiğiniz sözü tutmanıza fayda sağlayacaktır. 
  • Bir uzmana başvurarak duygu, düşünce ve davranışlarınızla ilgili farkındalık kazanın. 
Read More

Özgüven Eksikliği

Özgüven eksikliği çocuklarda çok sık rastlanan durumlardan biridir. Özgüveni düşük olan çocuklar genellikle çekingendir. Kendilerini yetersiz bulurlar ve sevilmediklerine inanırlar. Bu yüzden kalabalıklardan uzak dururlar. Arkadaş edinmede zorluk yaşarlar. O halde özgüven eksikliği yaşayan çocuklar nasıldır? Çocuklardaki özgüvensizlik neden kaynaklanır? Çocuklarda özgüven eksiklikleri nasıl giderilir? Sırayla inceleyelim. 

Özgüven Eksikliği Yaşayan Çocuklar Nasıldır? 

Özgüven eksikliği yaşayan çocukların büyük bölümü kendini ifade etmekte zorlanırlar. Özellikle sınıf ortamında çok fazla aktif değillerdir. Bir konu hakkına bilgi sahibi olsalar dahi kendilerine güven duymadıklarından dolayı söz almaya çekinirler. Bu durum da derslerinde yeterince başarı gösterememelerine yol açar. Sosyal ortamlarda çekingen tavırlar sergiledikleri için bir süre sonra izole olmuş şekilde yaşarlar. Özgüven eksikliği olan çocuklar dışarıdan uslu ve uyumlu görünürler. Fakat böyle görünmelerinin asıl sebebi kendilerine güvenmedikleri için bulundukları ortamda ses çıkarmamalarıdır. 

Çocuklardaki Özgüven Eksikliği Neden Kaynaklanır? 

Çocuklarda özgüven eksiklikleri için en belirgin sebeplerinden bir tanesi sevgisizliktir. Aile içi şiddete maruz kalan ya da huzurlu bir aile ortamında yetişmeyen çocukların büyük çoğunluğu özgüvensiz yetişir. Bunun yanında kıyaslama da özgüveni olumsuz yönde etkileyen faktörler arasında öne çıkar. Sürekli olarak kardeşleri, kuzenleri ya da arkadaşları ile kıyaslanan çocuklarda özgüven eksikliği kendini gösterir. Ayrıca küçük yaşta zorbalığa maruz kalan ya da alay edilen çocukları da aynı sınıfa dâhil edebiliriz. Son olarak anne babanın çocuğa karşı aşırı koruyucu bir tutum sergilemesi, baskı uygulaması ve aşırı titiz tutuma girmesi de özgüveni tetikleyen durumlardandır.

Çocuğun Özgüven Sorunu Yaşadığını Nasıl Anlarsınız? 

  • Başarısızlık konusunda korkular üretiyorsa, 
  • Sorumluluk duygusundan kaçıyorsa, 
  • Güvendiği kişilerden ayrılırken problem yaşıyorsa, 
  • Kendini her anlamda yetersiz görüyorsa, 
  • Hayır demeye çekiniyorsa, 
  • Arkadaşları tarafından dalga geçiliyorsa, 
  • Kendini ve fiziksek görünümünü beğenmiyorsa, 
  • Karar verme aşamasında zorluk çekiyorsa, 
  • Olumlu taraflarını görmezden gelip, sürekli olumsuz yanlarına odaklanıyorsa,

Çocuğunuz özgüven sorunu yaşıyor demektir. Bu noktada “Çocuğumun özgüvenli olması için neler yapmalıyım?” sorusunu kendinize sormalı ve bu doğrultuda ilerlemelisiniz. 

Özgüven Çocuklarda Nasıl Gelişir? 

Çocuklarda özgüveni geliştirmenin çeşitli yöntemleri vardır. Bunları aşağıdaki gibi maddeleyebiliriz. 

  • Her şeyden önce anne ve babalar çocuğunda gördüğü özgüven eksikliğinin sebeplerini araştırmalıdır. Sonrasında uygun bir şekilde çözüme kavuşturma yoluna gitmelidir. 
  • Çocuklardaki olumsuz yönlerden ziyade olumlu yönlere odaklanmalı ve iyi yaptığı şeyler takdir edilmelidir. 
  • Aileler çocuklarına destek vermeli ve onları karşılıksız sevdiğini hissettirmelidir. 
  • Bir problem olduğunda mutlaka çocukla konuşmalı, birlikte zaman geçirmeli ve duygu düşüncelerini ifade etmesini sağlamalıdır. 
  • Arkadaşlık kurmaya teşvik etmeli fakat baskı yapılmamalıdır. 
  • Özgüveninin gelişmesi adına çeşitli sosyal faaliyetlere, kurslara katılması yönünde teşvik edilmelidir. 
  • Anne babalar çocuklarına tehdit içerikli cümleler kurmaktan kaçınmalıdır. 
  • Çocuklara küçük küçük sorumluluklar vererek özgüveninin pekişmesini desteklemek gerekir. 
Read More

En Doğru Üniversite Tercihini Nasıl Yaparız? 

Liseden sonra üniversite tercihi önemli bir süreçtir. Çünkü yanlış seçim yapmak kişinin bütün hayatını etkileyecektir. Öğrenci üniversite hazırlık döneminde ne istediğine doğru karar vermeli ve kendine o yönde bir çalışma planı hazırlamalıdır. Bu noktada ebeveynlere önemli roller düşüyor. 

Üniversite Tercihlerinde Anne Babaların Rolü 

Gençlerin üniversiteye hazırlanırken karar verme süreçlerinde ailelerin rolü büyüktür. Pek çok konuda olduğu gibi bu dönemde de ailelerinden etkilenebilirler. Anne babaları her şeyden önce dinleyip kararlarına saygı duymak önem taşıyor. Ancak üniversite seçimi tamamen kişinin kendi hayatını içine alıyor. Dolayısıyla ailelerin adayları strese sokmak yerine sakinleştirmesi ve destek olması gerekiyor. Ebeveyn çocuğun okumayı istediği bölümü kendi içlerinde reddedebilir. Bu doğrultuda yapıcı bir tutum sergilemeli ve onun gelecek hayallerini anlamaya yönelik iletişim kurmalıdır.

Üniversite Tercih Sürecinde Etkili Olan Faktörler

Üniversite tercihi kişinin gelecek hayatında yapacağı mesleği içine alır. Okuduğu bölüm tüm yaşamını etkileyecektir. Dolayısıyla doğru seçim yapması önemlidir. Üniversite tercih sürecinde anne babaların rolü dışında etkili olan diğer faktörleri şu şekilde sıralayabiliriz. 

  • İstek ve Hayaller
  • Ailenin Maddi Durumu 
  • Kişinin yeterlilik derecesi ve özellikleri 
  • Başarılı olduğu dal (Sözel, Sayısal) 
  • Seçtiği mesleğe toplumun duyduğu ihtiyaç

Üniversite Tercihinde Yeteneklerin Rolü 

Bireyler üniversite tercihlerini genellikle başarılı oldukları dal bazında yaparlar. Sözel bölümde kendini gösteren bir kişi edebiyat öğretmenliği, radyo televizyon, gazetecilik gibi bölümlere yönelir. Aynı şekilde sayısalı yüksek çıkan kişiler de, mühendislik, matematik ve doktorluk gibi dalları seçerler. Ancak doğru üniversite tercihinde sadece alanlar yeterli değildir. Sayısalı güçlü olan kişinin müziğe yeteneği olabilir. Sözeli ağır basan kişinin de matematiksel zekâsı öne çıkabilir. Psikoloji ve felsefe gibi dallarda başarı gösterebilir. Dolayısıyla aileler çocuklarının yeteneklerini ve ilgi alanlarını olabildiğince erken keşfetmelidir. Çocuk yalnızca yeteneği olan alana göre çalışmak da isteyebilir. 

Üniversite Tercihinde Kişilik Özellikleri Ne Kadar Etkili? 

Üniversite tercihinde kişilik özellikleri es geçilmemelidir. Sabırlı olmak, soğukkanlı tutum göstermek, sinirli olmak, fevri davranmak, içe dönüklük, dışa dönüklük bazı kişilik özellikleri arasındadır. Örneğin; doktor olmak isteyen kişinin ani gelen durumlar karşısında sakinliğini koruması önemlidir. Heyecan ve rehavete kapılmaması gerekir. Aynı şekilde içe dönük bir karakterin halkla ilişkiler okuması da doğru olmayabilir. 

Üniversite Tercih Döneminde Hangi Soruları Sormalıyım? 

Üniversite tercih döneminde hem öğrencinin hem de ailenin sorması gereken bazı sorular vardır. Aile tutumu ile birlikte ekonomik ve faaliyetler anlamında üniversiteler arasındaki farkı anlamak gerekir.

  • Tercih edeceğim üniversitenin okuyacağım bölümünde kaç eğitmen var? 
  • Okumayı düşündüğüm üniversitenin teknik yeterlilikleri nasıl? 
  • Üniversitede akademik kaynaklar yeterli mi? 
  • Sosyal faaliyetler beklentimi karşılayacak düzeyde mi? 
  • Okumak istediğim üniversitenin ekonomik şartları elverişli mi? 

Yukarıda sıraladığımız sorular üniversiteye göre arttırılabilir. Tercih sürecinde öğrencinin bu sorulardan haberdar olması adına aile tutumu önemlidir. Süreci daha kolay geçirmenin etkin yollarından bir tanesi de terapidir. ABA Psikoloji gençlerin hazırlık süreçlerinde daima yanında. 

Read More

Kariyerimizi Hangi Yaşta Planlamalıyız? 

Kariyer planlaması bireylerin yaşamlarındaki önemli süreçlerden birini kapsar. Her çocuk ya da genç öğrencilik dönemleri sonrasında bir şekilde iş hayatında atılacaktır. Kariyer planlamasında kişilik özelliklerinden mesleki yeterliliklere kadar pek çok faktör etkilidir. Kimi araştırmalara göre bireyler kariyer planlamalarını üniversite seçim sürecinde yapılmalıdır. Fakat bazı beyin araştırmaları da gençlerin yeteneklerinin küçük yaşta belirlenmesi gerektiğine işaret eder. Çünkü anne babalar çocuklarının yeteneklerini erkenden keşfetmesini sağladığı takdirde, onları doğru alanlara yönlendirebilir. Öyleyse kariyerimizi hangi yaşta planlamalıyız? Yeteneklerimizin kariyer planlamasına etkisi nedir? 

Yeteneklere Göre Kariyer Planlaması

Bireylerin yetenekleri ortalama 5 ve 7 yaş aralığında kendini göstermeye başlar. Örneğin; müziğe eğilimli bir çocuk seslere ve notalara karşı daha duyarlıdır. Aynı şekilde spora ilgi duyan bir çocuk da koşmaya ve hareket etmeye meyillidir. Aileler çocuklarındaki cevheri fark ettikleri takdirde, onları yeteneklerine yönlendirebilecekleri gibi bir uzmandan da fikir alabilirler. Böylece bireyler küçük yaşlarda yetenekleri bazında kariyer planlama fırsatı kazanmış olur. Son dönemdeki araştırmalar yeteneklerin doğuş itibariyle var olup, 15 yaşına kadar da gelişim dönemini tamamladığına işaret eder. Gençler adına önemli olan yetenek ve ilgi arasındaki bağlantıların 15 yaşında son şeklini aldığını vurgulayabiliriz. Yetenek dediğimizde ilk aklımıza gelen kavramlar ise sanat, bilim ve matematiktir. Fakat bireyin karakter özellikleri özünde kendi yeteneklerini gözler önüne serer. 

Kariyer Planlama Sürecinde Öne Çıkan Karakter Özellikleri 

Kariyer planlama sürecinde öne çıkan karakter özellikleri şu şekildedir; 

  • İçe Dönük Karakter
  • Dışa Dönük Karakter
  • Ekip Çalışmasına Yatkın Olma
  • İlişki Problemlerini Çözümleyebilme
  • Sonuç Odaklı Strateji Geliştirme Kabiliyeti
  • Detaylara ve Bütüne Odaklanma

Yukarıda sıraladığımız karakter özellikleri çok erken yaşlarda kendini gösterir. Ebeveynler çocuklarını doğru yönlendirdiği takdirde, karakter özelliklerine göre beliren yetenekleri de gelişmeye başlar. Unutmamak gerekir ki kariyer planlaması anaokulundan başlayıp, hayatımız boyunca devam eder. Dolayısıyla bireylerin mesleki ilgileri, zihinsel yetenekleri, akademik başarıları ve ailelerin kültürel özellikleri kariyer planlamasında önemlidir. 

Kariyer Planlama İçin Doğru Yaş Nedir? 

Karakter özellikleri ve yetenekleri baz aldığımızda kariyer planlamasının adımlarını doğru yöntemlerle küçük yaşlarda atmak mümkündür. Kişi yeteneklerine göre bir meslek seçimi yaptığında üniversite eğitimini de aynı doğrultuda tamamlayacaktır. Okuduğu bölüm çerçevesinde 1.sınıf itibariyle kariyer planlamasına başlaması ona zaman kazandıracaktır. Birey alanıyla ilgili etkinliklere ve fuarlara katılarak kariyer inşa sürecini başlatabilir. Aynı zamanda öğrencilik döneminde yapacağı stajlar sayesinde de yavaş yavaş deneyim elde eder. Böylece kişinin 18-19 yaşlarında girişkenliği artacak, sosyalleşmesi ve etkili iletişim kurması kolaylaşacaktır. Profesyonel iş hayatına karşı hazırlıklı bir profile bürünür. Sadece iyi bir meslek seçimi ve kariyer planlamasında yol alabilmek adına ailelerin çocukları erkenden fark etmesi önemlidir. Çünkü kişi yanlış alan üzerine gittiğinde, hayat boyu kendisini etkileyecektir. 

 

Birçok konuda sizlere ışık tıutacak Aba Psikoloji blog sayfamızı linke tıklayarak inceleyebilirsiniz

Read More

Çoklu Zeka Testleri Nelerdir?

Çocuklara yönelik çoklu zeka testleri nedir? Sorusunu pek çok ebeveynin araştırma alanını kapsar. Çocuğun zeka alanlarını belirlemek ve ilgi alanlarını saptamak için çoklu zeka testleri uygulanır. O halde öncelikle çoklu zeka nedir? Yakından inceleyelim. 

Çoklu Zeka Nedir?

Howard Garner ve onun Harvard Üniversitesi ekibi 1980’li yıllarda zekanın tek değil birden fazla yolu olduğu fikrini öne sürdüler. Bunun sonucunda zekayı bir kapasiteden ziyade çoklu kapasite olarak tanımladıklarını söyleyebiliriz. Bu teoriye göre zekâ, sorunları çözme, etkili ürünler yaratma ve yeni problemler yaratma potansiyeli olarak ortaya çıkar. 

Çoklu Zeka Testleri Neleri Kapsar? 

Çoklu zekâ testi kuramı sayesinde günümüzde birçok farklı zekâ çeşidi olduğu anlaşılabilir. Howard Garner’a göre sekiz adet zekâ türü mevcuttur; 

Mantıksal ve Matematiksel Zeka

Mantıksal ve matematiksel zekası kuvvetli olan kişiler, yüksek oranda eleştirel düşünme yeteneğine sahiplerdir. Matematik ve mantığı doğru biçimde harmanlayabilirler. 

Müziksel Zeka

Müzikal zekâ isminden anlayabileceğimiz gibi notalara, seslere ve bestelere duyarlı kişilerde kendini gösterir. Müzikal zekâya sahip kişiler şarkı söyleyebilecekleri gibi kolaylıkla enstrüman öğrenebilirler. Ayrıca beste yapmada son derece becerikli olduklarını söyleyebiliriz. 

Görsel Uzamsal Zeka

Çoklu zekâ çeşitleri içerisinde görsel uzamsal zekâ; tamamen zihinde resim çizme yeteneği ile alakalıdır. Günümüzde çok satan bilim kurgu yazarları görsel uzamsal zekâ sınıfında sayılabilir.  Çünkü zihinlerinde çizdikleri taslakları başarılı biçimde kâğıda dökebilirler. 

İçsel Zeka

İçsel zekâ özelliği gösteren kişilerin farkındalıkları yüksektir. Zayıf taraflarını tanıyıp keşfedebilecekleri gibi bu tarz durumlarda nasıl tepki vereceklerini iyi kestirebilirler. Ayrıca harekete geçirecekleri eylemleri de uzun ve kısa vadeli diye detaylı planlama eğilimleri vardır. 

Kişilerarası Zeka

Dışa dönük, kendini rahatça ifade eden ve özgüveni yüksek bireyler, kişilerarası zeka sınıfında yer alır. Özellikle grup çalışmalarında çok başarılı olduklarını söyleyebiliriz. Başka insanların ruh hallerini ve duygularını okuma yeteneğine sahiplerdir. Yüz ifadelerinden kişilerin ruh durumlarını kolaylıkla çözebilirler. 

Kinestetik-Bedensel Zeka 

Kinestetik-bedensel zeka türü özelliği gösteren bireyler, fizikselliği içeren her konuda başarı sağlarlar. Günümüzde isim yapmış başarılı sporcuları bedensel zekâ türü çerçevesinde örnek verebiliriz. 

Sözel Zeka

Sözel zekâ sınıfına mensup kişilerin kelimelerle kusursuz bir ilişkileri vardır. Ne zaman hangi kelimeleri kullanacaklarını iyi bilirler. Bunun yanında kelimeleri kolaylıkla ezberleyebilme eğilimleri vardır. Kurduğunuz cümleleri, söylediğiniz sözleri unutmayan bir arkadaşınız varsa, muhtemelen sözel-dilbilim zekâ türüne sahiptir. 

Naturalist Zeka (Doğa Zekası)

Gardner’ın araştırmaları kapsamında zekâ boyutlarına en son eklenen natüralist zekâ, doğada yalnız kaldıklarında en iyi adapte olabilecek kişileri tanımlar. Çocukluk döneminde izcilik ya da çobanlık yapmış, ebeveynleriyle avcılık trekking gibi aktivitelere katılmış kişilerin natüralist zekası yüksektir. Üstelik bu kişiler bitki ve hayvanlarla ilgilenmekten de büyük ölçüde keyif alırlar. Yetişkinlik dönemlerine biyolog, zoolog ve antropolog olabilirler. 

Birçok konuda sizlere ışık tıutacak Aba Psikoloji blog sayfamızı linke tıklayarak inceleyebilirsiniz

 

Read More

Yetişkinler kadar çocuklarda kendilerince sorunlar yaşayabilen bireylerdir. Fakat çocuklar yetişkinlere nazaran daha hassas bir yapıda olduklarından, sorunlarına erkenden müdahale etmek gerekir. Aksi takdirde sorunları içselleştirebilir ve ilerde daha büyük hasarlar ortaya çıkabilir. Sadece, çocukların iletişim becerileri yetişkinlerden biraz daha farklıdır. Çocuklarla etkili iletişim kurmanın en iyi yolu oyun terapisidir. 

Oyun terapisi, çocukların duygu ve düşüncelerini oyun yoluyla ifade etme biçimidir. Kurdukları oyun sayesinde dünyayı, duygu düşüncelerini, ihtiyaç ve arzularını gösterirler. Başka bir deyişle, insan olmanın bütün ruhsal süreçlerini oynadıkları oyunla ortaya koyarlar. O halde oyun terapisinin faydaları nelerdir? Yakından inceleyelim. 

Oyun Terapisinin Faydaları 

Oyun terapisi çocukların problemlerini çözmede en iyi yöntemlerden biridir. Oyun terapisinin çocuğa faydalarını ise şu şekilde ele alabiliriz. 

  • Çocuklar yaşadıkları problemlerle mücadele etme gücü kazanırlar. 
  • Kendilerine güvenmeyi öğrenirler. 
  • Çocuğa sorumluluk duygusu aşılar. 
  • Korkmamayı öğrenirler. 
  • Oyun terapisi sayesinde çocuklar, hem yetişkinlerle hem de diğer çocuklarla güçlü ilişkiler kuracak hale gelirler.
  • Çözüm üretme yetisi kazanırken, gelecekte karşılarına gelecek sorunlarla başa çıkabilirler. 

Oyun Terapisi Hangi Yaşlarda Uygulanır? 

Oyun terapisi hangi yaşlarda uygulanır? Anne babaları düşündüren sorulardan biridir. Literatür bazında oyun terapisinin 2 ve 12 yaş arasındaki çocuklara uygun olduğunu söyleyebiliriz. Özünde oyun terapötik bir araçtır. Dolayısıyla bu terapi yönteminin de belli bir yaş sınırı yoktur. Üstelik günümüzde birçok terapist oyun terapisini yetişkinler üzerinde de kullanabilir. 

Hangi Durumlarda Oyun Terapisi İşe Yarar? 

Oyun terapisi travmatik deneyim yaratan ya da yaratmaya meyilli her koşulda işe yarar. Özellikle zorbalığa uğrayan çocuklarda çabuk sonuç verir. Aynı zamanda zorbalık yapan, anne-babası boşanmış ve yas-kayıp yaşayan çocuklar üzerinde de etki gösterir. Ayrıca akademik başarısızlık, kardeş kıskançlığı, yalan ve hırsızlık gibi durumlar için de oyun terapisi en iyi yöntemdir. Onun dışında oyun terapisinin işe yaradığı durumlar şöyledir;

  • Kaygı Bozukluğu,
  • Hiperaktivite ve Dikkat Eksikliği,
  • Tırnak Yeme, Parmak Emme, Saç Yolma ve Tik, 
  • Duygusal, Fiziksel ve Cinsel İstismar Travmaları.

Oyun Terapisinin Ebeveynlere Faydaları Nelerdir?

Anne babalar oyun terapisi sayesinde çocuklarının iç dünyasını keşfederler. Çocuğun verdiği sesli ya da sessiz mesajları duyarak onun dilini kullanabilirler. Yanlış davranan ebeveynler ise tutumlarını fark edip, sağlıklı bir tavır içine girmeyi seçebilirler. Çocuklarıyla iletişim kurarken düştükleri hataları düzeltebilirler. Kendi çocukluklarının bugünkü tutumuna ne ölçüde yansıdığını görürler. Dolayısıyla ebeveynler çocuklarıyla daha kaliteli zaman geçirme yoluna giderler. 

ABA Psikoloji uzman kadrosu eşliğinde çocukluk çağı travmaları üzerinde oyun terapisi ile özenle çalışır. Sizde çocuğunuzun sorunlarıyla daha güçlü başa çıkıp, kendini rahat ifade edebilmesini istiyorsanız ABA Psikolojiye başvurabilirsiniz. Oyun terapisi ile birlikte çocuklarda uyguladığımız dikkat, yetenek ve kişilik testleri hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz. 

Read More

Stratejik Yetenek Yönetimi ve Kariyer Danışmanlığı Nedir? 

  1. yüzyılda anne babalar için çocuklarının yeteneklerini, ilgi alanlarını ihtiyaçlarını belirlemek önemli bir görev haline geldi. Bu doğrultuda stratejik yetenek yönetimi bireyin nasıl bir yol haritası izlemesi gerektiği konusunda sizlere rehberlik ediyor. Başka bir deyişle bireylere gerçekte bilgi ve becerilerinin neler olduğunu gösteriyor. 

SYYK Neden Önemli? 

Günümüzde herkes kendindeki beceri ve yetenekleri doğru bir şekilde keşfetmeyi ister. Akademik hedeflere ulaşabilmek adına da belirlediğiniz hedeflerin kişisel özelliklerinizle uyumlu olması şarttır. Bu test ile mutsuz ya da başarısız bireylere dönüşmemek için tümevarım yöntemi kullanılır. Ardından ilgi alanlarından, becerilerden ve ihtiyaçlardan hareketle bir hedefe yönlendirme aşaması başlar. 

Sosyal Faaliyetlerde Stratejik Yetenek Yönetimi 

21.yüzyılda tüm öğrenme sürecinin yanında dijital dünyayı dengelemek gerekiyor. Öğrencilerin sadece okuyacağı bölüm ve seçeceği meslek ile sınırlı kalmayarak, hangi okul dışı faaliyetlerde iyi olduklarını görmek önemlidir. Örnek verirsek; spor, dans, drama, müzik bu faaliyetlerden birkaçıdır. Okul dışı sosyal aktivitelerin de bireyin kişisel gelişimine katkı sağladığını es geçmemeliyiz. SYYK sosyal faaliyetlerin net bir biçimde ortaya çıkmasında etkilidir. 

Stratejik Yetenek Yönetimi İle Performans Alanınızı Belirleyin!

Bireyler öğrencilik sonrası temek olarak beş alanda faaliyet gösterirler. Girişimci olup kendi işlerini kurabilecekleri gibi, profesyonel yönetici olabilirler. Aynı şekilde araştırma-geliştirme alanında çalışıp akademisyenlikte ilerleyebilirler. Kişi sıraladığımız alanlardan sadece bir tanesine değil, birkaç tanesine de eğilimli olabilir. Dolayısıyla bireyin memnuniyet alanını arttırabilmesi için performans alanını iyi bilmesi gerekir. Özellikle “z” kuşağının bu anlamda çok fazla sıkıntı yaşadığını belirtmeliyiz. 

Kimler SYYK Almalıdır? 

Beceri ve yetkinliklerini tanımlamak isteyen herkes SYYK danışmanlığı alabilir. En başta öğrenciler olacak şekilde, akademik veya kariyer hedeflerini kişisel özellikleriyle uyumlu planlamak isteyenler bu sınıfa dâhildir. Yaş fark etmeksizin her birey test ve danışmanlıktan yararlanabilir. 

Stratejik Yetenek Yönetimi Testleri Nedir?

Bu kapsamda, beşeri veya kavramsal becerileri ölçmek üzere testler mevcuttur. Ülkemizde genellikle eski testlere başvurulsa da, bu oldukça yanlış bir uygulamadır. Örneğin; 2000 doğumlu bir birey üzerine eski testler doğru sonuç vermeyebilir. Aba Psikoloji olarak stratejik yetenek yönetiminde WISC-V testini kullanıyoruz. Aynı zamanda kullandığımız 8 test daha vardır. 

SYYK Uygulama Yöntemleri 

Stratejik yetenek yönetimi ve kariyer danışmanlığı her şeyden önce bir test paketini kapsamaz. Alanında uzman psikologlar ve eğitimciler işbirliği gerçekleştirir. Ardından beceri ve ihtiyaçları tespit edebilmek adına testler uygulayıp değerlendirirler. Elde ettikleri verileri yorumlayarak, sonuçlar ışığında öğrencilerin stratejik hedeflerini belirlemek üzerine harita çıkartırlar. Detaylı bilgi almak için Aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz.

Read More

Kariyer testleri ve stratejik yetenek yönetimi neden uygulanıyor? Geleceği kurgularken ve kariyer planlaması yaparken kariyer testlerinin nasıl bir etkisi oluyor? Kariyer testi uygulamaları öğrencilerin akademik başarısını arttırabilir mi? Yetenek yönetimi, doğru kariyer seçimi üzerinde nasıl bir rol oynuyor? Öğrenciler başarılı bir kariyer planlaması yapabilmek için neden kariyer danışmanlığı almalı? Kariyer yolculuklarında farklı bir rota çizmek isteyenler yetenek yönetimi ve kariyer testi uygulamalarından yardım alabilir mi?

Öğrencilerin kariyerlerini doğru kurgulayabilmeleri noktasında yetenek yönetimi ve kariyer testi uygulamaları devreye giriyor. aba Psikoloji, bu süreçte farklı bir metodoloji kullanıyor ve gençler için doğru bir yol haritası çıkarmayı amaçlıyor. Stratejik yetenek yönetimi ve kariyer testi uygulamaları beceri ve ilgi alanlarının doğru tespit edilmesini sağlıyor. Yani yetenek ve becerilerinin doğru alanlara yönlendirmesi noktasında önemli bir rol oynuyor. Böylelikle başarılı bir kariyer planlaması mümkün hale geliyor.

Stratejik Yetenek Yönetimi ve Kariyer Testleri Neden Önemli?

Yetenek yönetimi ve kariyer testi uygulamaları; beceri ve yatkınlıkların ortaya çıkartılmasında önemli bir noktada duruyor. Uygulanan yöntemler ile ilgi alanları kolaylıkla belirlenebiliyor. Böylelikle; bireyin uzmanlaşması gereken alanlar doğru tespit ediliyor. Bu uygulamalardan öğrenciler ya da kariyerini yeniden şekillendirmek isteyenler faydalanabiliyor. Yetenek yönetimi ve kariyer testi uygulamaları sayesinde uzun vadeli planlar yapmak mümkün hale geliyor. Bireyin değer üretebileceği 40 – 60 yıllık sürecin planlaması yapılabiliyor.

Değer üretebilmek ve fark yaratabilmek 21. yüzyılın en önemli unsurları arasında yer alıyor. Üniversiteler artık öğrencilerin akademik birikimlerinin yanı sıra; değer üretebilme potansiyeline odaklanıyor. Akademik başarının yanı sıra; gelecek için fark yaratabilecek öğrenciler üniversitelerden kabul alabiliyor. Çünkü geleceği şekillendirecek bireylerin dünyayla doğru ilişkiler kurabilen bireyler arasından çıkacağı düşünülüyor.

Bu noktada öğrencilerin becerilerine de odaklanmak gerekiyor. Yetenek yönetimi ve kariyer testleri bu noktada devreye giriyor. Çünkü bireyin fark yaratabilmesi, değer üretebilmesi ancak doğru kurgulanmış bir kariyer ile mümkün olabiliyor. Başarılı bir kariyer için öğrencilerin doğru planlanmış bir eğitim süreci yaşaması da önem taşıyor. Doğru alan ve meslek seçimi doğru bir kariyere giden basamaklar olarak karşımıza çıkıyor.

Doğru yol haritasını çizebilmek ve kariyer basamaklarını tökezlemeden tırmanabilmek için uzman yardımına başvurmak önem taşıyor. Çünkü kariyer planlama sürecinde öğrencinin yetenekleri kadar geleceğe bakmak da önemli bir noktayı oluşturuyor. Dünyanın, toplumların, teknolojinin ve bilimin geleceğini öngörebilmek gerekiyor. Bu noktada da elbette; kariyer danışmanlığı devreye giriyor.

Kariyer Testleri ve Kariyer Danışmanlığı

Dünya dijital dönüşümün etkisiyle yeniden yapılanıyor. Eğitim ve kariyer olanakları her geçen gün farklılaşıyor. Geleceğin teknolojileri hayatımızın merkezine gün geçtikçe daha fazla yerleşiyor. Sosyo-ekonomik koşullar, toplumların ve dünya düzeninin değişeceği ön görülüyor. Bu anlamda gelecek 40 – 60 yıllık süreci doğru planlamak gerekiyor. Bir öğrencinin bu süre boyunca değer üretebileceğini öngörerek kariyer seçimi konusunda doğru yönlendirebilmek önem taşıyor. Bu durumda kariyer danışmanlığından yararlanmak ve uzman yardımına başvurmak gerekiyor. Çünkü kariyer planlama sürecini öğrencinin tek başına yürütebilmesi çoğu zaman mümkün olamıyor.

Kariyer planlama sürecinde; geleceğin meslekleri, finansal yeterlilik, üniversitelerin yapılanma süreci gibi konulara odaklanmak gerekiyor. Günümüzde en iyi üniversitelerden mezun olan öğrencilerin başarıyı yakalayamaması söz konusu olabiliyor. Öğrenciler işsizlik ya da düşük maaşlarla karşılaşabiliyor. Bu anlamda doğru seçimler yapmak kritik önem taşıyor. Kariyer yalnızca eğitim ya da meslek hayatını değil bütün bir yaşamı doğrudan etkiliyor.

Yetenek ve kariyer testleri hakkında daha detaylı bilgi almak için aba Psikoloji web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Sorularınız için Doç. Dr. Gamze Sart ve aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Psikoloji, eğitim ve kariyere dair daha fazla içeriğe ulaşmak için YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More

Motor beceri dünyaya geldiğimiz andan itibaren duyu organlarımızla, bedenimizle tepki verdiğimiz her türlü davranışı kapsamaktadır. Yaşamın ilk aylarında bu becerilerimiz çoğunlukla reflekslerden ibarettir. Nefes almak, göz kırpmak, yalanmak, yutkunmak gibi. Bu reflekslerin bir kısmı ömür boyu devam ederken bir kısmı da zaman içerisinde gelişir ve farklı davranışlara dönüşür. Gelişen bu davranışlara motor yetenekler, beceriler denmektedir.

Ömür boyu devam eden reflekslerin dışında gelişen bu davranışların temelinde öğrenme vardır. Öğrenmenin eşlik ettiği bu motor gelişim sürecine psikomotor gelişim adı verilir. Bireyin psikomotor gelişim süreci ince motor ve kaba motor olmak üzere iki farklı gelişim sürecini kapsamaktadır. Psikomotor gelişim sürecinde zihin, kaslar ve duyu organları birlikte çalışır.

Psikomotor gelişim sürecinde bireyin büyüme hızına paralel şekilde ilk önce büyük kas gruplarının kontrolü gelişir. Bu grubun gelişimiyle gerçekleştirilen eylemlere Kaba motor beceri gelişimi adı verilir. Emeklemek, adımlamak, yürümek, koşmak, zıplamak denge kurmak ve benzeri beceriler büyük kas grubunun geliştiğini ve kullanılabildiğini gösterir. Küçük kas gruplarının kullanılmaya başlandığı ince motor yeteneklerin gelişimi ise tutma, yakalama, çizme, kesme gibi becerileri kapsar.

Bu becerilerin gerçekleştirilmesinde küçük kas grupları rol oynamaktadır. Büyük ve küçük kasları kullanma becerisi gelişime paralel olarak her bireyde gelişir. Ancak bu kas gruplarının çok daha efektif kullanılabilmesi çaba ve çalışma gerektirir. Dolayısıyla bu beceriler herkeste gelişebilir olsa da yeterince üzerinde durulmazsa ihtiyaca yönelik gelişim gösterir.

Veya düzenli olarak egzersiz yapan birinin becerileri daha hızlı gelişirken egzersiz yapmayanın becerileri yavaş gelişir. Bu da zaman ve performans farklarını açığa çıkarır. Örneğin; fiziksel bir engel olmadığı sürece herkes koşabilir, fakat düzenli antrenman yapan ve hedefi olan bir atlet aynı sürede herkesten çok daha hızlı koşabilir.

Peki ince motor ve kaba motor beceri gelişimi için neler yapabiliriz? Çocukların psikomotor gelişimlerini desteklemek için ebeveynlere verebileceğimiz basit ve eğlenceli öneriler neler? yazımızın devamında detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.

Çocuklarda Motor Beceri Gelişimi Fiziksel, Duygusal, Zihinsel Gelişim ile İlişkilidir

Psikomotor gelişim sürecinin sağlıklı gerçekleşebilmesi için çocuğun fiziksel, duygusal, zihinsel açıdan da gelişiyor olması gerekir. Fiziksel gelişim boyun uzaması, iskelet sisteminin gelişmesi, kas oranının artması gibi düşünülebilir. Motor yeteneklerin efektif şekilde kullanılabilmesi için fiziksel gelişimin beceriyi gerçekleştirebilecek düzeyde gelişmesi gerekir. Bacak kaslarının vücudu ayakta tutabilecek kadar gelişmiş olması veya oturup kalkmanın, zıplamanın yapılabilecek kadar gelişmesi gerekir.

Büyük kaslar yeterince gelişmediğinde çocuğun gerçekleştirmeye çalıştığı becerilerde denge ve kuvvet güçlükleri görülür. Sendeleyerek yürüme, birkaç adımda bir düşme, koşarken takılma gibi. Kaslar tam olarak gelişim sağladığında ise dengede kurmak kolaylaşır. Aynı durum ince motor beceri kazanımı için de geçerlidir. Küçük kasların gelişimi sayesinde kaşık tutma, kalem tutma, düğme ilikleme, boyama, yazı yazma gerçekleşir.

Ancak bu becerilerin kazanılabilmesinde küçük ve büyük kasların gelişimi kadar zihinsel gelişimin de rolü büyüktür. Kas grupları gelişmiş olsa da kasların kullanımını harekete geçirecek olan zihinsel yeteneklerimizdir. Dolayısıyla çocuğun algılama, dikkatini verme ve sürdürme, tepki verme becerilerinin de gelişmiş olması gerekir. Neyi nasıl yapması gerektiğini algılayamayan, öğrenemeyen veya dikkatini veremeyen çocuk hata yapacaktır. Duygusal gelişim ise çocuğun harekete geçmesini, eylemde bulunmasını teşvik edecektir.

Kaba Motor Beceri Gelişimi için Çocuklara ve Ebeveynlere Önerilerimiz

Her insanda kas gelişimi büyük kas gruplarından küçük kas gruplarına doğru gelişir. Dolayısıyla bebek ve çocuklarda gelişecek ilk kas grubu büyük kaslardır. Büyük kas grubunun gelişmesi ise kaba motor yeteneklerin gelişimini sağlayacaktır. Büyük kas gruplarının gelişmesi sayesinde bebek başını dik tutmayı, oturmayı, emeklemeyi, tutunup kalkmayı, adımlamayı başarır. Bebek büyüdükçe dengede durmayı, yürümeyi, koşmayı öğrenir.

Sarılmak, itmek, atmak, zıplamak, merdiven inip çıkmak ve benzeri de kaba motor beceri gelişimiyle ilgilidir. Dans etmek, dengede durmak, basketbol, voleybol oynamak, yüzmek, jimnastik yapmak da büyük kasların gelişimiyle mümkündür. Büyük kaslar çoğunlukla ekstra bir çaba harcanmaksızın da kendiliğinden gelişecektir. Fiziksel, zihinsel bir gerilik veya beceri gelişimini etkileyecek bir hastalık olmadığı sürece yürüyemeyen çocuk yoktur.

Ancak kaba motor gelişimin desteklenmesi çocuğun fiziksel, duygusal, zihinsel gelişimini, akademik, profesyonel, sosyal, sanatsal başarısını arttırır. Peki ebeveynler veya çocuğun gelişim sürecinde etkin rol oynayan kişiler motor gelişimin desteklenmesi için ne yapabilirler?

Öncelikle kaba motor gelişimin desteklenmesi için seçilen aktivite, egzersiz veya oyuncaklar mutlaka çocuğun gelişimiyle uyumlu olmalıdır. Aksi halde çocuk gereğinden fazla zorlanabilir veya potansiyelinin altında faaliyetlerle zaman kaybı yaşanabilir.

Kaba Motor Beceri Geliştirme Etkinlikleri

  • Çizgi veya bant çekip üzerinde yürüme egzersizi yapabilirsiniz. Düz yürüme, tek ayak üzerinde yürüme, yan yürüme, geri geri yürüme gibi.
  • Seksek oynayabilirsiniz.
  • Top oyunları oynayabilirsiniz; voleybol, basketbol, futbol gibi.
  • Merdiven çıkma, inme oyunu oynayabilirsiniz. Bu oyunu bir seferde çıkılacak basamak sayısını artırarak zorlaştırabilirsiniz.
  • Kaba motor beceri gelişimi için koordinasyon istasyonu kurabilirsiniz. Bu istasyonu kurarken zorluk derecesine göre kolaydan zora doğru ilerleyebilirsiniz. Farklı aktivitelerin peş peşe yer aldığı ve gitgide zorlaştığı veya kolaylaştığı bir sıralama belirmeyebilirsiniz. Örneğin ilk oyun üst üste kutu dizme, ardından sek sek, ardından ip atlama veya hulohop çevirme, ardından tünelden sürünerek geçme olabilir. Bu faaliyetler çocuğunuzun yaşına göre ayarlanmalıdır, yapabildiği ve yapabileceği aktivitelerle bir koordinasyon istasyonu kurulmalıdır.
  • Tırmanma oyunları oynayabilirsiniz.
  • Her gün düzenli dans edebilirsiniz.
  • İp atlayabilirsiniz.
  • Yakalamaç oynayabilirsiniz.
  • Yakar top gibi toptan kaçma, topu yakalama oyunları oynayabilirsiniz.
  • Yüzdürebilirsiniz.
  • Trambolinde güvenli şekilde zıplamasını sağlayabilirsiniz. Yatakta, düşüp kendini yaralamayacağı şekilde de zıplatabilirsiniz.
  • Verilen komutlarla peş peşe koş, dur, zıpla, eğil şeklinde art arda hareket etmesini sağlayabilirsiniz.
  • Deve cüce oyunu oynayabilirsiniz.
  • Kaba motor beceri gelişimi için twister oyunu oynayabilirsiniz. Bu oyunda yeri serilen bir örtü ve örtünün üzerinde renkli daireler bulunur. Oyun moderatörünün verdiği talimatlara göre oyuncular el ve ayaklarını sırasıyla renklerin üzerine koyar. Amaç en uzun süreyle düşmeden dengede durabilmektir.
  • Çocuklar için tasarlanmış sürünme tünellerinden alabilir veya evde kendiniz sandalyelerden, yastıklardan tünel yapabilirsiniz. Siz de oyuna dahil olabilir sırasıyla tünelde sürünebilirsiniz.

Büyük kas grubunu çalıştıracak ve geliştirecek faaliyetleri dilediğiniz gibi artırabilir, oynadığınız oyun ve yaptığınız etkinliklere ödüller, puanlamalar katabilirsiniz. Böylece birlikte hem gelişir hem öğrenir hem de çokça eğlenebilirsiniz. Ebeveynlerin çocuklarıyla veya kardeşlerin birbirleriyle yapacağı bu faaliyetler kaliteli zaman geçirmeyi de sağlayacaktır. Kaliteli zaman ise en çok duygusal gelişimi destekleyecektir.

İnce Motor Beceri Gelişimi için Çocuklara ve Ebeveynlere Önerilerimiz

Büyük kas gruplarının gelişimini ilerledikçe küçük kas gruplarının da kullanım kontrolü artmaya başlar. Bir bebek küçük kas gelişimine baktığımızda ellerini kavuşturması, el ele tutuşması, eliyle ayağını yakalaması küçük kas gelişiminin başladığını gösterir. Bebek büyüdükçe daha kontrollü bir şekilde eliyle oyuncaklarını kavrar, yakalar, tutar, bırakır. Bir elden diğerine elindeki nesneyi geçirebilir. Suluğunu, kaşığını tutabilir.

Elindeki nesneyi veya yiyeceği ağzına götürebilir. Eliyle ve parmaklarıyla göstermek istediği şeyi işaret edebilir. Kumla, toprakla, hamurla oynayabilir. Boya kalemlerini tutabilir, karalama yapabilir. Zamanla karalamalar daha anlamlı şekillere dönüşür ve çocuk boya yapıp, resim çizebilir, yazı yazabilir. Ayakkabı giyme, üzerini değiştirme, bağcık bağlama, düğme ilikleme küçük kas gelişiminin sonucudur.

Küçük kas gelişimi sonucunda gerçekleştirilen bu ve benzeri faaliyetlere ise ince motor beceri adı verilir. Peki ince motor gelişimin desteklenmesi için ebeveynler çocuklarına neler yaptırabilir?

İnce Motor Beceri Geliştirme Etkinlikleri

  • Karalama, resim çizme, boyama faaliyetleri yaptırılabilir (kalem tutma, kaleme kontrollü yön verme)
  • Kesme, yapıştırma faaliyetleri yaptırılabilir, (makas kullanımı)
  • Yırtma, koparma faaliyetleri yaptırılabilir,
  • Takma çıkarma etkinlikleri yaptırılabilir,
  • Oltayla yakalama oyunları oynatılabilir, (bir ipin ucuna mıknatıs asılabilir ve mıknatıslı nesneler yakalamaya çalışılabilir. Bir çubuğun ucuna file takılabilir veya çukur bir kap yerleştirilebilir. Su dolu bir kabın içindeki nesnelerin bu aparatlı çubukla yakalanması istenebilir.)
  • Baloncuk yapma oyunu oynanabilir.
  • Düğme ilikleme
  • Ayakkabı bağlama
  • Saç tarama
  • Diş fırçalama
  • İpe, çubuğa boncuk dizme
  • Lego oynama
  • Bebek giydirme
  • Hamurla oynama
  • Parmak boyama
  • Puzzle
  • Taş boyama, kumaş boyama, ebru, heykel boyama gibi faaliyetler yapılabilir.
  • İnce motor beceri gelişimi için ayıklama, toplama, ayrıştırma oyunları oynanabilir. Örneğin; fasulye, nohut, bezelye bir kapta karıştırılıp çocuğun bu 3 gıdayı maşayla üç ayrı kaba toplaması istenebilir. Çocuk bunu yapmakta çok zorlanıyorsa daha büyük parçalarla bir karışım hazırlanıp çocuğun eliyle toplaması istenebilir. Parkta, kumsalda, ormanda benzer etkinlikler yapılabilir. Çocuktan bir poşete veya kaba deniz kabuğu, taş, kuru yaprak, çiçek toplaması istenebilir.
  • Saklanan nesneleri bulma oyunu oynanabilir. Örneğin; çocuğun sevdiği yiyecekler veya oyuncaklar belli bir alan içerisinde farklı yerlere saklanabilir. Çocuğun saklanan nesneleri bulması istenebilir.
  • İnce motor beceri gelişimi için ip veya çubuk dizme oyunları oynayabilirsiniz. Plastik pipetlerle, renkli plastik çubuklarla veya renkli kalın içi telli etkinlik ipleriyle bu faaliyeti yapabilirsiniz. Pipetleri istediğiniz boylarda kesip, birbirine geçirerek farklı şekiller verebilirsiniz. Veya ipleri süzgeç gibi delikli nesnelerden geçirebilirsiniz.
  • Oyuncakları su dolu bir kabın içine koyup yıkatabilir, sonrasında da bir bezle kurutmasını isteyebilirsiniz. Suyla ve mümkünse köpükle oynamak çocuğu hem rahatlatacak hem de çok eğlendirecektir.

İnce motor yeteneklerin gelişimine yönelik yapabileceğiniz faaliyetleri istediğiniz gibi değiştirebilir ve geliştirebilirsiniz. İnternetten bu konuyla ilgili sayısız fikre kolayca erişebilirsiniz. Yaratıcılığınızla siz de kolayca keyifli aktiviteler geliştirebilirsiniz.

Kaba ve İnce Motor Beceri Gelişimi ile İlgili Bilinmesi Gerekenler

Psikomotor gelişim olarak da bahsedebileceğimiz küçük ve büyük kasların gelişimiyle gerçekleştirilebilen faaliyetlerin çocuğa faydaları sonsuzdur. İnce ve kaba motor gelişimi destekleyerek ihtiyaçlarımızı daha kolay karşılar, yetenek gösterir ve fark yaratabiliriz. Ancak motor gelişiminle ilgili şu bilgileri de göz ardı etmemek gerekir. Her bireyin gelişim hızı birbirinden farklıdır. Bir çocuk diğerine göre daha hızlı emekleyebilir, yürüyebilir veya desteksiz oturabilir.

Aynı şekilde bir bireyin kendi gelişimi içerisinde de gösterdiği gelişim hızı dönemlere göre farklılık gösterebilir. Örneğin yaşam ilk yıllarında gösterilen gelişim hızı ergenlik yıllarındakinden çok daha hızlı olacaktır. Her bireyde gelişim basitten karmaşığa doğru ilerleyecektir. Aynı zamanda her aşama kendinden öncekine dayalı, kendinden sonraki aşama için hazırlayıcıdır.

Gelişim alanları birbiriyle etkileşim halindedir. Gelişim alanlarından birinde yaşanan olumsuzluk diğer gelişim alanlarını da etkiler. Motor beceri gelişimini desteklemek için yapılabilecekler kadar gelişimde meydana gelen gecikmeleri fark etmekte oldukça önemlidir. Gelişimde gerilik görüyor veya gelişimi desteklemek için farklı neler yapabileceğinizi öğrenmek istiyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz.

 

Read More

Onurlu, saygın bir evlat yetiştirmek isteyen her ebeveyn çocuğunun yalan söylediğini fark ettiğinde telaşa kapılabilir. Yalan söyleme davranışının bir alışkanlık halini almasından ve çocuklarının karakterinin bir parçası haline gelmesinden endişe duyarlar. Yalan söyleme davranışı karşısında tedirginlik hissiyle ani ve baskılayıcı tepkiler verebilir ya da bir suçlu arayabilirler. Oysa ki; çocukların yalan söyleme davranışı altında farklı sebepler yatıyor olabilir. Peki; çocuklar neden yalan söyler? Çocuğumuzun yalan söylediğini fark ettiğimiz durumlarda ne yapmalıyız?

Çocuklarda hayal gücüne dayalı yalanlarla karşılaşılması söz konusu olabilir. Bunlar “sözde yalanlar” olarak adlandırılır. Bazı çocukların hayal güçleri oldukça geniştir. Yaşadıklarını abartarak, hayal dünyalarına ait olan durumu gerçekte olmuş gibi abartılı biçimde çevrelerine aktarabilirler. Özellikle 3-4 yaşlarındaki çocuklar söz konusu olduğunda bu gibi durumlarla karşılaşmak mümkündür.

Çocuklarda Yalan Söyleme: Ebeveynler Nasıl Davranmalı?

Peki; bu gibi durumlarda ebeveynler nasıl davranmalı? Böyle durumlarda önlem almak isteyen ebeveynlerin ceza yöntemine başvurması ya da herhangi bir yaptırımda bulunması işe yaramayacaktır. Bunun yerine çocuğun neden bu abartılı hayal dünyasına ihtiyaç duyduğunu öğrenmek çözüm üretmek açısından daha olumlu bir yaklaşım olacaktır. İhmal edilen çocuklar ilgi çekmek için yalan söylemeyi tercih edebilir. Aşırı ilgiye alışmış olan çocuklar da benzer bir şekilde ilgisiz kaldıklarını düşündükleri durumda yalana başvurabilir. Yoksunluğunu hissettiği bir kişi ya da durum karşısında yalan söyleyebilir. Örneğin; kaybettiği bir yakını hayattaymış gibi davranabilir ve buna dair hikayeler anlatabilir. Ailesinin beklentilerini karşılayamayan ya da öğretmeni tarafından takdir görmek isteyen çocuklar yalana başvurabilir.

Çocuklarda Yalan Söyleme: Mükemmeliyetçi Olmayın

Çocuklara karşı mükemmeliyetçi bir tavır takınmak doğru değildir. Çocuklar, başarısızlıkları bir bahane veya iftira ile başkalarına fatura ediyor olabilir. Bu gibi davranışlar genellikle aile baskısı sonucu ortaya çıkar. Ebeveynler mükemmeliyetçi tutumlarını bir kenara bıraktığında çocuğun da yalan söylemekten vazgeçmesi mümkün olabilir. Çocuklara koşulsuz sevildiklerini hissettirmek ve başkalarıyla kıyaslamamak oldukça önemlidir. Tehditkar bir tavır takınmak çocuğu yalan söylemeye itebilir. Örneğin; “okuldan eve dönerken gecikirsen kulağını çekerim” demek yerine “okuldan eve gelirken gecikme çünkü seni merak ederim” demek daha iyi bir yöntemdir.

Çocukların hayatta başarılı olabilmesi için özgüven kazanmaları ve zihinsel becerilerini etkin kullanmaları gerekir. Takdir edilmeye, başarma duygusunu yaşamaya ve kendi zeka potansiyelini keşfetmeye ihtiyaç duyarlar. Çocuğun özgüven kazanmasına destek olmak oldukça önemlidir. Bu sayede her ortamda kendilerini rahatça ifade edebilmeleri mümkün olur.

Yalan Sırdaşlığı Yapmayın

Çocuklarla yalan sırdaşlığı yapmak son derece yanlış bir tutumdur. Örneğin; hamburger yememesi gereken bir çocuğa hamburger ısmarlayıp “baban sorduğunda söyleme” gibi cümleler kurmak yalan söylemeyi çocuğun zihninde normalleştirebilir. Bu yüzden ebeveynlerin kendileriyle çelişmeyeceği kurallar koyması önemlidir. Uygulanabilen doğrular kurallar haline geldiğinde gerçekten anlam kazanır.

Asla Şiddete Başvurmayın

Çocuğun herhangi bir yalanı ortaya çıktığında uzun süre sorgulamak yanlıştır. Yalanını itiraf ettiği halde şiddetli bir sorguya maruz kalan çocuk yalanını sürdürme yoluna başvurabilir. Çözüm için asla şiddet kullanılmamalıdır. Öfkelenmenize sebep olan davranışları, kızmak, dövmek gibi şiddet içeren tutumlarla değiştirmeye çalışmak her zaman olumsuz sonuçlar verir. Fiziksel ya da sözlü şiddete maruz kalan çocuk hatalarını yalanla örtmeye çalışacaktır. Oysa ki; çocukların hata yapmaları son derece doğaldır.

Sonuç olarak; böyle bir durumla karşılaşıldığında sakin olmak, iyi bir durum analizi yapmak ve çocuğun kendini rahatlıkla ifade edeceği bir diyalog ortamı oluşturmak gerekir. Unutulmamalıdır ki; yalan söylemenin küçüğü-büyüğü, önemlisi-önemsizi yoktur. Asıl sorun, yalanın alışkanlık halini almasıdır. Bu konuda tedirginlik yaşıyorsanız bir uzmandan destek alabilirsiniz. Bu konuda daha detaylı bilgi almak için aba Psikoloji web sitesini ziyaret edebilir, YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More