Kariyer planlaması için üniversiteden mezun olmayı beklemek son derece yaygın olsa da, başarılı kariyer planı için çok daha erken harekete geçmek gerekiyor. Yeni mezunlar, özellikle daha önce staj yapmamış ve iş hayatıyla ilgili kafa yormamışsa zorlu bir süreç geçirebiliyor. Diğer taraftan 6 yaşından itibaren uygulanan testler sayesinde yeteneklerini keşfetmiş ve eğitiminden başlamak üzere geleceğini bu yeteneklere uygun olarak planlamış kişiler hızla başarıya ulaşıyor.

Kariyer danışmanlığı genel olarak, bir kişinin hayattaki amaçlarını, neyi neden yapmak istediğini saptamasına destek oluyor. Böylece hedef ve beklentiler belirlenerek, buna uygun bir rota çiziliyor. Bu aşamada kişinin yaşadığı yer veya yaşamak istediği yer, iş hayatına atılacağı döneme dair beklentiler göz önünde bulundurularak profesyonel hizmet veriliyor.

Küreselleşme ve teknolojinin gelişimi belirleyici olabiliyor

Kişilerin kariyer planını yaparken, küreselleşen dünyada meslek seçimi çok daha zor hale geldi. Üstelik teknolojinin büyük bir hızla gelişmesi de alternatifleri büyük ölçüde arttırırken karar sürecini zorlaştırabiliyor. Önceden doktor, mühendis, öğretmen gibi daha geniş kapsamlı olarak ele alınan meslekler bugün 3B yazıcının devreye girmesiyle farklılaşan tıp dünyası, yaratıcılık ile birlikte zenginleşen mühendislik çalışmaları ve envaı çeşit bilginin aktarılmasını içeren eğitim sektörü ile karşı karşıyayız.

Özelleşen ve belli alanlar çevresinde çeşitlenen mesleklerin ortaya çıkmasıyla kişilerin kendine en uygun kariyeri keşfetmesi için profesyonel desteğe duyulan ihtiyaç da arttı.

 

Kariyer danışmanlığı neden önemlidir?

En doğru işi, en doğru şirketi – ya da girişimi – belirlemek için kişisel gelişimi destekleyen kariyer danışmanlığı için başvuru yaptığınızda ilgi alanlarınız, becerileriniz, eğilimleriniz ve ihtiyaçlarınız analiz edilir. Danışmanlık dahilinde girdiğiniz test verileri, puan olarak değil sosyo-ekonomik ve kültürel çevreniz de göz önünde bulundurularak uzmanların yorumlaması ile rapor edilir. Buna stratejik yetenek yönetimi denir.

Yetenekleriniz belirlendikten sonra bu yeteneklerle en iyi geleceği kurgulamanız için çalışmalar başlar. Başta WISC-V olmak üzere 8 ayrı testin sunduğu bilgiler tamamen size özeldir ve sonucunda da sadece size özel bir kariyer planı hazırlanır. Tüme varım yöntemi uygulanarak belirlenen kariyer planı, kişisel beklentilerinizi karşılayarak mutlu ve başarılı bir mesleki ya da akademik kariyeriniz olmasını destekler.

Read More

Zeka testlerinde yüksek puan ortalamasına sahip çocuklar, genel olarak yalnızca akademik başarı değil, hayatın her alanında daha yüksek bir başarı çıtasına sahip. Ancak bunun sebebinin, tek başına yüksek zeka olduğunu söyleyemeyiz. Çocuklar için zeka testlerinde, akademik başarının habercisi genellikle yüksek motivasyon oluyor.

Yapılan son araştırmalar, motivasyonun zeka testlerinde başarıyı direkt etkilediğini ortaya çıkardı. Örneğin, sınav sonunda başarılı olanlara ödül sözü verildiğinde, kişilerin önemli ölçüde daha yüksek bir puan aldığı gözlendi. Bir diğer araştırmada yaş ortalaması 12,5 olan 500 çocuğun zeka testi sırasındaki motivasyonlarının düştüğünü gösteren esneme, masaya başını koyma, etrafı izleme hareketleri incelendi. Bir analiz yapabilmek için bu çocuklarla ortalama 24 yaşına geldiklerinde tekrar görüşüldü. Sonuç, zekanın önemli etkisinin yanı sıra motivasyonun alınan eğitimin süresi ve iş bulma açısından %84 oranında etkili olduğunu ortaya koydu.

Başlıkta sorduğumuz soruya net bir cevap vermemiz gerekirse, çocuklar için zeka testleri akademik başarı hakkında bize bazı ipuçları verir. Akademik başarının yanı sıra hayat boyu başarıya dair önbilgi de sunabilir.

Çocuğunuzun akademik başarı için doğru yönlendirin

Yapılan araştırmalarda da ortaya çıktığı gibi, çocuğunuzun yüksek zekasının tek başına bir başarı garantörü olmadığını unutmayın. Aynı şekilde, düşük zeka testi sonucu da başarısız olacağı anlamına gelmez. Önemli olan; çocuğunuzu akademik başarı için doğru yönlendirmeniz ve süreç boyunca motivasyonunu arttırmasına destek olmanız.

Bunun için zeka testlerine giren çocuklarınızın sonuçlarını bir puan olarak değerlendirmekle kalmayıp, profesyonel bir analizinin çıkarılmasını sağlayın. Böylece çocuğunuzun güçlü ve güçsüz yönlerini keşfetmekle kalmayıp, yola nasıl devam etmesi gerektiğini öğrenebilirsiniz.

Çocuğunuzun motivasyonunu arttıran yolu keşfedin

Motivasyonun artmasını sağlayan en önemli etkenlerden biri, onu cesaretlendirecek doğru akademik planın hazırlanmasıdır. Her bir çocuk farklı becerilere ve özelliklere sahiptir. Bu nedenle çocuğunuzu, genel bilgiler çerçevesinde çalışmaya zorlayarak onu yormayın. Bu yorgunluk beraberinde motivasyonu düşürür ve akademik başarısının önünde büyük bir engel oluşturur. Bunun yerine, zeka testlerinin sonucuna göre öğrenmekten zevk almasını sağladığınız zaman, motivasyonunu büyük oranda arttırmasına yardımcı olursunuz.

Read More

Psikolojide öz olumlama dediğimiz pratik, zihninizin kendini tanımasını sağlayarak performans gelişimini destekliyor. Peki ama, öz olumlama ya da ‘self-affirmation’ nedir ve ne işe yarar? Önce bundan bahsedelim.

Öz olumlama sıklıkla öz saygı ile karıştırılsa da aslında aralarında önemli farklar var. Öz olumlama, kişinin merkeze koyduğu gerçekleri oluşturan değerleri ve konuları kendine hatırlatma süreci olarak tanımlanabilir. ‘Mindfulness’ ile pek çok ortak noktası olan bu pratik, kim olduğunuzun ve neleri önemsediğinizin sürekli farkında olmanıza yardımcı olur.

Bulgulara göre öz olumlamanın yararları kaygıyı azaltmanın yanı sıra benzer koşullar altında gerçekleşen gelişimi de olumlu yönde etkiliyor.

Bu olumlu etkinin sebebi ne olabilir?

Öz olumlama yoluyla, savunma mekanizmalarının ve kaygının ardına gizlenmektense eğitim sürecine daha aktif bir katılım sağlanabiliyor. Aktif katılımın yanı sıra kendi becerilerinin farkında olan öğrenciler, negatif geri bildirimlere açık oluyor. Bu nedenle yeni şeyler denemekten çekinmiyor.

Böyle koşullar altında ve kendine güvenle öğrenme sürecine katılan bir öğrenci, hatalara ve eleştirilere değer veriyor. Deneyimle öğrenerek sürekli kendini sürekli olarak geliştiriyor. Diğer bir deyişle, öz olumlama akademik başarıda özellikle öğrenmeye açık olma ve özgüvenli olma yoluyla olumlu bir etkiye sahip.

Öz olumlamanın bir diğer etkisi de hata yapıldığı zaman kişinin kendi kendine net bir şekilde geri bildirim göndermeyi başarabilmesi. İstediklerinin ve kendisi için önemli olan şeylerin farkında olan bir kişi, yaptığı hatalar arasında kaybolmaktansa yeni yollar denemeyi seçer. Çünkü asıl önemli olanın hedefleri olduğunu bilir. Bu da hataların motivasyonu düşürmektense öğretici bir deneyim olarak algılanmasına yol açar. Sonuç olarak öz olumlama ve yüksek farkındalık akademik performans artışını direkt olarak olumlu yönde etkiler.

Beyninizi öğrenmeye hazır hale getirin

Öz olumlamanın etkili olması için beyin aracılık eder. Nasıl mı? Bir hata yapıldığında hissedilen endişenin seviyesi artar. Belli bir seviyedeki endişe öğrenme için ihtiyacınız olan güdülenmeyi sağlar. İlk bakışta endişeliyken öğrenmenin gerçekleşmesi daha zor gibi gözükse de araştırmalar endişenin ve belli bir oranda stresin faydalı olduğunu ortaya koyuyor.

Read More

Türkçeye ‘farkındalık’ olarak çevirebileceğimiz ‘Mindfulness’ her yaştan öğrenci için akademik başarının kapılarını aralıyor. Kişilere performans artışı, motivasyon artışı, stresle baş etme, özgüvenli yaklaşım gibi katkılarda bulunan Mindfulness, bu sayede öğrenme sürecine direkt etki ediyor. Odaklanma sorunu ve sınav stresine karşı öğrenciyi güçlendirmeyi amaçlayan bu yöntem, temelde dikkat dağıtan etkenlerdense hedefinize ve görevlerinize odaklanmanızı sağlıyor.

“Mindfulness Akademik Gelişime Olumlu Etki Ediyor”

Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, farkındalık – ya da mindfulness öğrencilerin performansına ciddi oranda yardımcı oluyor. Sosyal ve duygusal öğrenmeyi destekleyen bir programın test edildiği bir araştırma, mindfulness ile zenginleştirildi. Bu araştırmanın sonunda öğrencilerin matematik soruları, sosyal davranış, agresif davranışlar gibi konularda olumlu yönde bir değişim gösterdiği ortaya çıktı. Bilişsel (metakognitif) kontrol, stres seviyesi, duygusal kontrol, empati, dikkatlilik açısından analiz edilen çocuklar akranlarına göre çok daha iyi performans elde etti.

Bu performans artışının en büyük sebeplerinden biri, mindfulness yönteminin istediğimiz yere istediğimiz zaman odaklanabilmemiz için zihnimizi güçlendirmesi. Mindfulness, duygularımızı gözlemlememizi, onların farkında olmamızı ve bilinçli olarak kontrol etmemizi sağlıyor. Böylece öğrenciler dış koşullardan bağımsız olarak zihinlerini rahatlatırken dengeli bir duygu durumuna kavuşuyor.

Mindfulness, çocuğunuza stres yönetimini öğretiyor

Mindfulness, insanları olumlu duyguların arttırılması ve bazı yeteneklerin geliştirilmesi gibi hayata çok önemli dokunuşlarda bulunabilen bir yöntem. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi bu alanda yapılan ilk araştırmalar, hızla yaygınlaşan yöntemin akademik başarıyı çeşitli şekillerde desteklediğini gösteriyor.

Özellikle sınavlardan önce duygusal gelişimi artıracak ve akademik performansı geliştirebilecek bir destek, stresle baş etmelerine yardımcı oluyor. Gençlerin stres yönetimini öğrenmesi her zaman ilk hedef değilse de hedeflere ulaşmak için büyük önem taşıyor. Bu nedenle, mindfulness’ın stres yönetimi konusundaki becerileri geliştirerek akademik hedeflere ulaşmakta direkt bir etkiye sahip olduğu çok açık.

2013 yılında UC Santa Barbara’dan araştırmacıların elde ettiği sonuçlar da mindfulness’ın zihnin dağılmasını önlediğini ve bunun da GRE gibi sınavların okuma-anlama bölümünde puanların arttırdığını gösteriyor.

Kaygı ve negatif düşüncelerden arınmış öğrencilerin daha iyi odaklandığı ve bilişsel kaynaklarını daha aktif kullanabildiği de bir başka araştırmanın sonucu olarak eğitim dünyasında mindfulness’ın önemini bir kez daha kanıtlıyor.

Read More