Günümüzde hiperaktivite kavramı ile sıkça karşılaşıyoruz. Hareketli olan hemen her çocuk için “Bu çocuk çok hiperaktif!” cümlesini sıkça duyuyoruz. Peki; hiperaktivite nedir? Bu konuda neler yapılabilir?

Genellikle bu kavram ve dikkat eksikliği birlikte anılıyor. Ancak; “hiperaktivite ve dürtüsellik” ya da yalnızca “dikkat eksikliği” olarak da karşımıza çıkması söz konusu olabiliyor. Dikkat eksikliği yaşayan bireyler çok sık hata yapıyor, dinlemekte zorluk çekiyor, eşyalarını sık sık kaybedebiliyor ya da bıraktıkları yeri unutabiliyorlar. Dikkat eksikliği yaşayan bireyler için organize olmak ya da programlama yapmak oldukça zor olabiliyor. Dış uyaranlara karşı dikkatlerini sürdürmekte de güçlük yaşayabiliyorlar ya da dış uyaranlar ile dikkatleri kolaylıkla dağılabiliyor.

Hiperaktivite Tanısı ve Uygulanan Testler

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna sahip bir kişinin, akademik yaşantısının başlaması ile birlikte, okul ve aile ilişkilerinde problemler yaşaması sonucu bir uzmana yönlendirilmesi söz konusu olabiliyor. Ardından gözlem ve birtakım testlerle birlikte uzmanlar tanı koyabiliyor ve tedavi sürecini şekillendirebiliyor. Hiperaktivite Bozukluğu tanı sürecinde ya da derecelendirmesinde, “çeldirici” olarak adlandırılan uyaranlar içeren testler, envanterler, başarı testleri veya bilişsel performansı ölçen zekâ testleri uygulanıyor ve bu testler çocukların bu süreçte durumunu anlamak adına büyük bir fayda sağlıyor. Dikkat aynı zamanda duygusal süreçlere göre dalgalanma gösterebilen bir durum olduğu için; kaygı, depresyon gibi durumları da değerlendiriyor olmak büyük önem taşıyor.

Yetişkinler Hiperaktiviteden Nasıl Etkileniyor?

Peki; hiperaktivite bozukluğu yetişkinlik döneminde hayatı nasıl etkiliyor? Yetişkinlerde, uykuda düzensizlik görülmesi söz konusu olabiliyor. Hareketlilik, çabuk sıkılma, kendilerini doğru ifade edememe, anlaşılmadıklarını düşünme gibi durumlarla karşılaşılabiliyor. Öfke problemleri yaşanabiliyor, küçük tartışmalar kavgaya dönüşebiliyor. Duygusal iniş çıkışlar söz konusu olabiliyor.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna birtakım tanılar eşlik edebiliyor. Erişkin dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olanlarda; depresyon, manik depresif bozukluk, kaygı bozukluğu, tik bozuklukları, Turet (Tourette) Sendromu, uyku bozuklukları, öğrenme güçlüğü ve kişilik bozuklukları ile karşılaşılabiliyor.

Tedavi Süreci Nasıl Gerçekleşiyor?

Peki; tanı sürecinin ardından dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tedavisi nasıl gerçekleşiyor? Genel olarak, ilk adımda ilaç tedavisinin uygulanması tercih ediliyor. Tanı sürecinin ardından kişinin hayat koşulları ve durumuna bağlı olarak uzman doktorlar ilaç tedavi sürecini başlatıp takip ediyorlar. İlaç tedavisinin yanı sıra hayatı etkileyen durumlar ve yaşanan güçlüklere ilişkin; zaman yönetimi, planlama, organizasyon, sosyal beceri eğitimlerini içeren bireysel cognitive davranışçı terapiler ve grup terapileri uygulanabiliyor. Terapi süreci boyunca iş yaşamında, iş ilişkilerinde ve sosyal ilişkilerindeki problemlerle baş etme becerilerini geliştirmeleri ve farkındalık kazanmaları amaçlanıyor.

Hiperaktivite Bozukluğu kişinin tüm yaşamını ve ilişkilerini etkileyen bir problem. Özellikle çocuklarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite belirtileri gözlemliyorsanız bir uzmandan destek almak doğru olacaktır. Bu konu hakkında daha detaylı bilgi almak için aba Psikoloji web sitesini ziyaret edebilir ya da YouTube kanalımıza abone olabilirsiniz.

Read More

Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı bölümlerine yapılan başvuruların en sık sebeplerinden biri olan Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu nedir sorusuna 7 yaşından önce başlayan psikiyatrik bir sorun olduğu cevabı verilebilir. DEHB, gelişim sürecine göre normal karşılanmayacak şekilde dikkati çabuk dağılan, odaklanma sorunu ile unutkanlık yaşayan ve yaşıtlarından daha hareketli olan çocuklarda görülmektedir. Psiko-sosyal ve genetik etmenlerin neden olduğu düşünülen DEHB ile birlikte öğrenme bozukluğu, depresyon ve sosyal ilişkilerde uyumsuzluk gibi sorunlar da yaşanmaktadır. 

Erken tedavi ve Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu eğitimi ile çocukların davranış ve duygu durumlarında büyük ölçüde iyileşme sağlandığı bilinmektedir. Bunun yanında çocuğun ebeveyn ve öğretmenleri ile kuracağı doğru iletişim de tedavinin önemli bir parçası olarak görülüyor. Yazının devamında Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olan çocuklarla iletişimi güçlendiren yolları inceleyebiliriz.

Kısa Cümleler Kurun

DEHB’li çocukların dikkatleri kolayca dağılabilir. Bu sebeple çocuğunuzla konuşurken kısa ve net cümleler kurmaya özen gösterin. Çocuğunuzdan bir şey istediğinizde yapması gerekenleri adım adım söyleyin. İlk adımı gerçekleştirdiğinde ikinci adımı anlatın. Talimatlar şeklinde ilerlemek çocuğunuzun verdiğiniz görevin tamamını unutmadan yapabilmesini sağlar. 

Ödüller Verin, Seçenekler Sunun

Çocuğunuzdan bir şey yapmasını istediğinizde dinlemeyip sizi görmezden gelebilir. Örneğin yemeğini yemesi için ona seçenek sunarak pilav mı yoksa makarna mı yemek istersin diye sormak işleri kolaylaştırabilir. Ayrıca çocuğunuzla aranızdaki iş birliğinde “ödül” de etkilidir. Ödüllendirme iyi davranışın pekişmesini sağladığı gibi aynı zamanda çocuğunuz için motivasyon kaynağı olacaktır. 

Yapıcı ve Sabırlı Olun

Çocuğunuzun başarısızlıkları yerine tamamlayabildiği görevler ile öğrendiklerine odaklanın. Küçük meseleleri dert etmemek hem sizin huzurlu olmanızı hem de çocuğunuzun sakin kalmasını sağlayacaktır. Çocuğunuz evde bir şey kırıp döktüğünde de bunun DEHB sorunu sebebiyle olduğunun bilincinde olarak sabırlı olmalısınız. 

Düzenli Bir Ortam Yaratın

Çocuğunuzun organize olmasını sağlamak için öncelikle evinizdeki her eşyanın yeri belli olmalıdır. Düzenli ve sessiz bir ev çocuğunuzun odaklanmasını ve dikkatini toplayabilmesini sağlayacaktır. Ayrıca evinizde geçerli olan kuralları sürekli olarak sözel bir şekilde söylemek yerine bu kuralları basit ve kısa cümleler halinde kağıtlara yazarak evin birkaç noktasına asabilirsiniz. 

İletişim Yönteminizi Belirleyin

Çocuğunuzla iletişim kurarken göz teması kurmaya çalışın. Ondan bir davranışı yapmasını beklediğinizde ipucu da verebilirsiniz. Örneğin uyku vaktinin geldiğini ifade etmek için pijamalarını veya yemek vakti için en sevdiği kupasını göstererek iletişim sağlayabilirsiniz. Bunlara ek olarak çocuğunuza hikayeler okumak ve onunla okuduklarınız üzerine sohbet etmek de aranızdaki bağın güçlenmesini ve çocuğunuzun cesaretlenmesini sağlayacaktır. 

Kaynaklar

Read More

Çağımızda çocukların gelişim sürecinde pek çok ebeveynin ciddi bir sorun olarak ele aldığı ve üstesinden gelmek için ciddi çabalar sarf ettiği Dikkat Eksikliğinin Önlenmesi konusunda ABA psikoloji tarafından sunulan destek Hizmetleri ile başarıya ulaşabileceğinizi biliyor musunuz? Birçok aile için bir kabus olan bu sorun; profesyonel yaklaşımlarla son derece etkili biçimde ortadan kaldırılabilir. En kötü ihtimalle dikkat eksikliğine sebep olan faktörler tespit edilerek bu noktada gerekli uygulamalar yapılıp, çocuğun bunlardan çok daha az etkilenmesi sağlanabilir. Tabii ki bu akademik bir süreçtir ve kulaktan dolma yöntemler ile dikkat eksikliği giderilemez. Daha doğru bir anlatımla dikkat eksikliği; sebepleri farklı bir faktöre bağlı olabilecek bir sorundur.  Klinik düzeyde tedavi ihtiyacının söz konusu olduğu dikkat eksikliği sorunları olabileceği gibi, basit terapilerle giderilecek sorunlar da söz konusu olabilir. Elbette buna karar verebilmek için gerekli testlerin yapılması ve uzmanlar tarafından sürecin sevk ve idare edilmesi gereklidir. Dikkat Eksikliğinin Önlenmesi noktasında ABA Psikoloji olarak bilimsel yöntemlerle size efektif çözümler sunabilmekteyiz.

Dikkat Eksikliği Neden Olur?

Klinik verilere göre dikkat eksikliğinin en yaygın sebebi hiperaktivitedir. Bu sorun çağın problemi olarak tanımlanır ve ciddi bir gözlem oranı mevcuttur. Gelişim çağında ortaya çıkan Dikkat Eksikliğinin Önlenmesi ileride meydana gelebilecek bir çok olumsuzluğa karşı alınabilecek bir tedbirdir. Bu noktada bu durum hafife alınmamalı ve herhangi bir seviyede konsantrasyon problemi olan çocukların derhal uzman gözetiminde kontrollerinin yapılması gerekir. Dikkat Eksikğinin Önlenmesi noktasında açık kaynaklardan elde edeceğiniz verilerle bireysel çözümler uygulamaya çalışmanız da doğru değildir. Oldukça yanlış sonuçlar ortaya çıkabilir ve geri dönüşü olmayan riskler alınabilir. Özellikle sorunun temelinde mental problemlerin var olması ihtimali, bu sorunu çok daha ciddi hale getirir. Zira Hiperativite gibi bir kaynağa bağlı olan Dikkat Eksikliğinin Önlenmesi için bu sorunun temeline inmek ve genel bir tedavi süreci başlatmak gereklidir. Bu durum, çekinilecek bir durum değildir. Ailelerin bilinçli olması ve çocuklarının geleceği için bu adımı derhal atmaları gereklidir.

Dikkat Eksikliği Nasıl Teşhis Edilir?

Öncelikle açıkça altını çizmek gerekir ki, burada teşhis olarak belirttiğimiz husus, klinik bir veri olmayacaktır. Bu veriler ortaya çıksa dahi kesin sonuç, hekimler veya uzman psikologlar tarafından belirtilebilir. Bireysel olarak teşhis ve tedavi uygulamayınız.

Dikkat Eksikliğinin Önlenmesi için öncelikle elbette tespiti gerekir. Bebeklikten itibaren gözlenebilen dikkat eksikliği; çocuğun kendisine söylenenleri dikkate almaması ve/veya çok geç reaksiyon vermesi olarak kabaca tarif edilebilir. Çocuğunuza seslendiğinizde size cevap vermiyor, talimat almıyor ve dersleri dinlemiyorsa, bu durumda dikkat eksikliği olarak tanımlanabilir. Ancak, bu durumun elbette hiperaktivite dışında başka sebepleri de olabilir. Zaten Dikkat Eksikliğinin Önlenmesi için uygulanacak yöntemler bu nedenle özen gerektirir. Çocuğun içerisinde bulunduğu psikolojik durumun doğru olarak tespit edilmesi gerekir ki, çocuğunuzu ne kadar iyi tanırsanız tanıyın, uzman bir hekim veya psikolog tarafından konulacak teşhisi koyamazsınız. Kaldı ki, bu teşhisi koyabilmek için sadece çocuğu tanıyor olmak yetmez. Bu ciddi bir akademik alandır, bilgi ve deneyim gerektirir. Ayrıca tıbbi ve özellikle mental alanlarda hata yapılmaması büyük önem arz eder.

İşte tüm bu nedenlerden ötürü, Dikkat Eksikliğinin Önlenmesi noktasında bizden destek almanız ve çocuğunuzun sağlığı için bu önemli adımı bir an önce atmalısınız. Yukarıdaki semptomlardan herhangi birisini gözlemlemeniz durumunda bize derhal ulaşabilir, sorunun üstesinden gelebilmemiz için gerekli işlemleri başlatabilirsiniz. Bu sorun tedavisi mümkün olan ve doğru yöntemlerle kolayca aşılabilecek bir sorundur. 

Read More

Fiziksel aktivitenin zihinsel odaklanmayı kolaylaştırdığı, hafızayı ve bilişsel gelişimi olumlu yönde etkilediği bilimsel araştırmalar sonucunda ispatlanmıştır. Dikkat aralığını geliştirmeyi hedefleyen zihinsel egzersizlerin DEHB’nin (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu) yaygın semptomlarına karşı tamamlayıcı rol oynadığı da ortaya çıktı.

Illinois Üniversitesi profesörü Charles Hillman’ın çalışmalarına göre; çocukluktaki bilişsel performans ve beyin fonksiyonlarını iyileştirmek için fiziksel aktivite önemli bir faktör. Fiziksel aktivite tüm çocuklar için önemli bir yatırımken DEHB’li çocuklar için hayati bir öneme sahiptir. Diğer taraftan egzersizin zaman kullanımı konusunda çok etkili olduğunun bilinmesine rağmen geleneksel eğitim sisteminde, bu egzersizlerin çok büyük bir yer taşımadığını da görüyoruz.

Fiziksel egzersizin yarattığı gelişmeler, bu kapsamda dikkat dağınıklığını önleyen ve odağı sürdüren sınırlar, işler bellek ve bilişsel esneklik çerçevesinde yönetimsel kontrolde gerçekleşir. 2014 yılında gerçekleştirilen bir çalışma, 12 haftalık egzersiz programının başta DEHB’li çocuklar olmak üzere tüm çocuklarda matematik ve okuma sınavlarında daha yüksek başarı gösterdiğini ortaya koydu.

Fiziksel aktivite yönetimsel fonksiyonları olumlu etkiliyor

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, yönetimsel fonksiyonların ve buna bağlı olarak da matematik ve okuma becerilerinin zayıflamasına sebep olur. Aslında, bu araştırma sonuçları bir sürpriz sayılmaz. Çünkü daha önceki çalışmalar da fiziksel aktivitenin DEHB’li çocuklarda olumlu etkiler yaratabileceğini öne sürüyordu.

dehb-cocuklar-egzersiz

2013 yılında ise Journal of Attention Disorders’ta (Dikkat Bozuklukları Dergisi) çok benzer bir çalışma, sekiz hafta boyunca günlük sadece 26 dakikalık fiziksel aktivitenin, ilkokul çocuklarında DEHB belirtilerini önemli ölçüde azalttığı ortaya konmuştu. Çalışmanın bir sonucu, “fiziksel aktivitenin küçük çocuklarda DEHB belirtilerinin ele alınması için umut vaat ettiği” idi. Araştırmacılar bu bulgunun “ileri çalışmalarla dikkatlice araştırılması” gerektiğini yazdı.

Her şeyden önce, Hillman ve meslektaşlarının Pediatri dergisine yazdıkları gibi, fiziksel hareketsizliğin pandemisi, “küresel sağlığa ciddi bir tehdit” olarak tanımlanamaz hastalıklardan kaynaklanan erken ölümlerin yaklaşık yüzde 10’undan sorumludur. Fakat açıkça, sürekli olarak öğrendiğimiz skolastik performans da dahil olmak üzere ölümlerden daha çözümü zor şekilde ortaya çıkıyor.

Harvard’da psikiyatri profesörü olan John Ratey, insanların DEHB için tedavi olarak egzersiz yapmayı düşündüklerini ileri sürüyor. Çok hafif fiziksel aktivite bile beyni, Adderall gibi ilaçları uyarma şekline benzer şekilde, dopamin ve serotonin salgılamasını tetikleyerek ruh hali ve bilişsel performansı geliştirir. 2012 TED konuşmasında Ratey, fiziksel egzersizin “gerçekten beyinlerimiz için olduğunu” savunuyor.  Ama belki de bu durumda, kişinin vücudunu hareket ettirmeyi düşünmek için yapıcı bir yoldur.

Read More

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), özellikle çocukları ve ergenleri etkileyen; ancak yetişkinlerde de görülebilen bir durumdur. DEHB’nin başlıca belirtileri, tepkilerini kontrol edememek ve odaklanmada zorluk olarak sıralanabilir. Bu belirtiler, okul ve ev yaşantılarını zorlaştırabilir.

Kız çocuklarıyla kıyaslandığında erkek çocuklarda daha sık görülür. Genellikle erken okul çağında teşhis konur. Çünkü çocuğun derslerde odaklanma zorluğu yaşaması bu belirtinin fark edilmesine imkan sağlar.

DEHB Hayatı Nasıl Etkiler?

DEHB’li insanların çoğu, diğer insanlar gibi başarılı ve mutlu bir hayat sürer. Özellikle erken yaşlarda başlanan tedavi ile toplumsal hayata adaptasyon sağlanabilir. Bu aşamada semptomları dikkatle incelemek ve doktorla düzenli olarak görüşmek büyük önem taşır. Çünkü tedavi yönteminin zaman içinde değiştirilmesi gerekebilir.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, akademik anlamda bazı zorluklara sebep olabilir. Zeka ve beceri anlamında herhangi bir yoksunluk olmadığı durumlarda, DEHB’li çocukların akademik performansındaki düşüklüğün nedeni büyük oranda dikkat eksikliğidir. Öğrenciler genellikle; yönlendirmeleri izlemede, öğrendiklerini hatırlamada, sınıf ortamına ayak uydurmada zorlanır.

Sosyal anlamda ise, DEHB’li kişiler tepkilerini kontrol etmede zorlanacağı için agresif davranışlar sergileyebilir. Odaklanmada ve diğerleriyle ilgilenmede sorun yaşadıkları için diğer insanlarla sosyal aktivitelere katılmada zorlanabilirler. Bazen bu durum dışlanmalarıyla sonuçlanır. Çünkü bir anlamda oyunu kurallarına göre oynamayı reddederler.

DEHB Bir Öğrenme Güçlüğü Değildir

Yukarıda sözünü ettiğimiz zorluklara karşın, DEHB bir öğrenme güçlüğü değildir. Öğrenmede, dolaylı olarak güçlüğe sebep olabilir. Ancak; DEHB’li çocuklarla ilgili yapılan araştırmalar DEHB’li çocukların yüzde 50’sinin aynı zamanda bir öğrenme güçlüğünden de mustarip olduğunu gösterir. 

Öğrenme güçlüğü olmayan durumlarda, öğretmen konuşurken önemli detayları gözden kaçırmak, verilen ödevi tam olarak hatırlayamamak veya diğer öğrenciler konuşurken onları dinlememek öğrenme sürecinin verimli geçmemesinin temel sebepleri arasında yer alır. Çünkü DEHB’li çocuklar tek bir şeye odaklanmak yerine çevrelerinde olup biten her şeye eşit oranda dikkat verirler. 

Diğer tarafta hiperaktivite nedeniyle sınıfta uzun süre sabit oturmada zorlanan bu çocukların okuldan soğumamaları için erken yaşta teşhis ve tedavi büyük önem taşır. Bu çağlarda öğretmenlerin ve ebeveynlerin özeni çocuğun tüm hayatını olumlu yönde etkiler.

Hiperaktivite Nedir ve Nasıl Anlaşılır? > >> https://youtu.be/4VmfZdxRSqI

Read More

Günümüzün sürekli değişen ve hızlı bir akış içerisinde pek çok işe yetişmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla stres ve kaosla bilerek ya da fark etmeden gün boyu uğraşıyoruz. Bundan dolayı, çeşitli psikolojik problemlerle karşı karşıya kalmamız kaçınılmaz hale geliyor. Bu problemler ve farklı mental sorunlarla baş etmek içinse sanat terapisi son zamanlarda büyük ilgi görüyor.

Bu anlamda stres düzeyimizi azaltacak ve can sıkan rutinlere nefes olacak bu terapilerinin ne olduğu büyük bir merak konusu. Şimdi gelin, sanat terapisi nedir ve kimler uygulayabilir birlikte bakalım.

Sanat terapisi nedir?

Genel anlamda, danışanların hayal dünyasını bir araç olarak kullanan psikolojik bir tedavi ve destek yöntemidir. Kişilerin günlük streslerini, endişelerini ve atlatmaya çalıştıkları travmatik olayların etkilerini azaltmak üzere geliştirilmiştir.

Bilinçli bir şekilde sözel olarak sorunları ifade etmek bazen zor olabilir. Diğer taraftan farklı kişi ve durumlar için sözel ifadedense sanat yoluyla ifade etmek daha verimli sonuç verebilir. Bu noktada sanat terapileri; resim, heykel gibi sanatsal aktiviteler sayesinde danışanların, iç dünyalarını ve bilinçaltlarını ifade etmek için kullanılan bir yöntem olarak karşımıza çıkıyor. 

Sanat kişilerin yaratıcılıklarını kendi başlarına anlamlandırarak oluşturdukları tüm somut ve soyut ürünlerin kapsamını içerir. Bu yüzden müzik, hikâye yazma, resim, heykel vs. gibi birçok sanat kolu bu terapide kullanılabilir.

sanat terapisi nedir

Sanat terapisi kimlere uygulanabilir?

Bilinçaltında bastırılan problemleri olan ve bunların olumsuz etkilerini yaşayan, günlük hayatta baş edemediği stresi olan, geçmişte yaşadığı travmaları olan bireylerde başarılı sonuç gösterir. Sorunlarla baş etme yetisi kazandırılmak üzere kullanılan bir psiko-terapi yöntemi olan sanat terapisi, aslında hemen herkes için uygun bir yöntemdir.

Örneğin çocukların yaşadığı çekingenlik, utangaçlık, dikkat eksikliği, asosyallik, okula adaptasyon gibi günümüzün yaygın sorunlarında sanat terapisi son derece etkilidir. Aynı zamanda geçmişte trajik bir olay ve büyük kayıplar yaşamış konuşma güçlüğü çeken, anksiyete ve panik atak yaşayan yine günümüz sorunlarından şikayetçi bireylerin tedavisinde de kullanılabilir.

Sadece psikolojik bir rahatsızlık yaşayan kişiler mi sanat terapisi alır?

Kesinlikle, hayır… Duygularını açığa çıkarmak isteyen, günlük hayatta kendini daha iyi ifade etme arzusunda olan her birey için sanat terapisi anlamlı ve yardımcı bir destek terapisidir.

Sanat terapisi bireyin içinde tuttuğu gürültülü sessizlikleri tekrar dışa vurup sorunlarını azaltmayı hedeflemiş bireysel bir yöntemdir. Geçişlerin çok yumuşak olması kişinin zaman içerisinde güçlü adımlar atarak sanatın estetiği ile kendini ifade etmesi, iç dökmesi sürecini kapsar.

Read More

Öğrenme sürecinin kişiye özel olduğundan daha önceki yazılarımızda bahsetmiştik. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ise, bireysel öğrenme süreçlerinden farklı bir süreci beraberinde getirir. Bu durumda eğitimcilerin ve ailelerin daha sabırlı olması ve daha etkin planlar ortaya koyması gerekir. Çünkü dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, doğru stratejiler uygulandığında öğrenme için büyük bir engel teşkil etmez ve çocuklar bu noktada profesyonel desteğe ihtiyaç duyar.

DEHB’li çocuklar için dikkat ve fiziksel olarak sabitlik gerektiren sınıf ortamı zorlu bir yer ve zamana dönüşebilir. Bu çocuklar yaklaşık bir saat boyunca oturmak, sessizce dinlemek ve odaklanmak konusunda diğer öğrencilere göre daha fazla zorlanırlar. Ayrıca, diğerlerinden farklı olmak arkadaşları arasında dışlanmalarına neden olarak sosyal açıdan da önem verilmesi gereken bir hal alabilir.

Çocuğunuzu tanıyın

Neyse ki, doğru yaklaşım ile DEHB‘li çocukların eğitimini başarılı bir şekilde tamamlamasının önünde hiçbir engel yok! Çocuğunuza yardımcı olmak istiyorsanız, yapmanız gereken ilk şey onu dinlemek, onu anlamak ve diğer çocuklar için önerdiğimiz gibi onun için en iyi öğrenme yollarını keşfetmek olacak. Bunun için çocuğunuzla konuşmaya zaman ayırın. Okula karşı yaklaşımına saygılı davranın ve en iyi nasıl öğrendiğini sorarak ilgilendiğinizi gösterin. Çocuğunuzun güçlü, zayıf yönleri, ilgi alanları ve okul dışı başarıları hakkında bilgi edinin.

dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu

Etkili bir plan hazırlayın

Öğretmenlerin ve ebeveynlerin, sürekli iletişimi DEHB’li çocukların akademik başarısı için çok önemlidir. Bütünlüklü olarak çocuğun hayatına etki eden bir yaklaşım büyük oranda olumlu sonuçlar verir. Öğretmenlerle birlikte çocuğunuzun ihtiyaçlarını belirleyin ve onun için ideal çalışma planını hazırlayın. Bu planı sosyal becerilerini güçlendirecek etkinliklerle destekleyin.

Planın olabildiğince uygulanması için hazırladığınız çalışma planıyla ilgili fikirlerini alın. Planın uygulanması sırasında bir sorun çıkarsa, bu sorunun sonuçlarını anlaşılır şekilde açıklayın. Açıklamalarınız sırasında açık ve net olmanın yanı sıra tutarlı olduğunuzdan emin olun.

Çocuğunuzu sürekli gözlemleyin

Hiperaktif çocuklar için kendi dikkatlerini odaklamakta zorlanmak strese sebep olabilir. Böyle zamanlarda programı biraz daha rahatlatmanın yollarını arayabilirsiniz. Çocuğunuzun duygularını önemseyin ve bunu ona belli edin. Kendini daha rahat hissettiği zaman öğrenmek onun için kolaylaşacak ve size olan güveni artacaktır.

Read More

Dikkat eksikliği yaşayan çocuklarla iletişime geçme her zaman çok kolay olmayabilir. Eğer dikkat eksikliğinden mustarip bir çocuğunuz varsa – ya da öyle olduğunu düşünüyorsanız – profesyonel destek almanız çocuğunuzun hem sizinle hem de diğer insanlarla iletişimini kolaylaştırmada büyük gelişme sağlar.

Her çocuğun farklı olması gibi dikkat eksikliği yaşayan her bir çocuk da biricik ve kendine özgüdür. Bunun yanı sıra bu sorunu yaşayan çocukların belli başlı ortak noktaları olduğunu inkar edemeyiz. Gelin, çocuklarınızla daha iyi ilişki kurmanızı sağlayacak 5 yönteme birlikte göz atalım.

Çocuğunuzu pozitif iletişime motive edin

Dikkat eksikliği olan çocuklar, herhangi bir konuya ya da olaya odaklanmak isteseler de bunu başaramadıklarında öfkelenirler. Nihayetinde ilişki kurmaktan tamamen kaçınabilir ya da olumsuz iletişime yatkın hale gelebilirler. Bu nedenle olumlu iletişime girdikleri zamanlarda övgü ile motivasyonunu arttırın. Çünkü uygun olan davranışlarını görmezden geldiğiniz zaman bu davranışlar azalır. Merak etmeyin, olumlu davranışlarının farkında olduğunuzu bilmek onu motive edecek ve sonunda kendi davranışlarını kontrol etmeye başlayacak.

Takım çalışmasına önem verin

Bir takım olmak için, kalabalık gruplara gerek yok. Yalnızca siz ve çocuğunuz da önemi hak eden bir takım oluşturabilirsiniz. Çocuğunuzu bir şey yapmaya teşvik etmek için onunla birlikte yapmaktan daha iyi bir yöntem azdır. Üstelik böylece çocuğunuz hem iyi zaman geçirir hem de ilişki kurma becerilerini geliştirme şansı bulur.

dikkat eksikliği yaşayan çocuklar

Çocuğunuzun güçlü yönlerini vurgulayın

Dikkat eksikliği yaşayan çocuklar, kendini yetersiz hissetmeye yatkındır. Çocuğunuzun güçlü yönlerini vurgulayarak onu cesaretlendirin. Yeteneklerini ve iyi olduğu alanları keşfetmek için çaba gösterin ve ona sürekli bu özelliklerini hatırlatın. Övgü ve olumlu yaklaşımlar, çocuğunuz için çıkmazda hissettiği anlarda önemli bir çıkış kapısı haline gelir.

Motor becerilerini geliştirmesine yardımcı olun

Motor becerilerini geliştirerek dikkat eksikliği yaşayan çocuğunuzun isteksizliğinin önüne geçebilirsiniz. Topla oynan oyunlar, yapboz oyunları gibi çok sayıda oyun motor becerileri geliştirmeye yardımcı olur. Bunun yanı sıra profesyonel destek alarak çocuğunuzun motor gelişimini sağlamak çocuğunuz için hayatına daha az hayal kırıklığı ve daha çok başarı sığdırabilir.

Tutarlı ve sebatkar olun

Tutarlı olmak, tüm ebeveynlere verilecek en önemli tavsiyeyken, özellikle dikkat eksikliği yaşayan çocukların aileleri için hayati öneme kavuşur. Hızlı sonuç verecek stratejilerdense, sebatkar yaklaşıp çocuğunuz için kalıcı etki yaratacak yöntemler izlemelisiniz.

Read More