Dereceye girmek büyük bir başarı ve gurur kaynağı olsa da başarının devamlılığı için yeterli değil. Üniversitede ve profesyonel kariyerde başarı elde edebilmenin temel koşullarından birisi doğru meslek ve üniversite seçimi yapabilmektir. Derece yapan öğrencilerinse çoğunlukla seçim sürecinde dikkati dağılır. Prestijli üniversitelerden ve albenili bölümlerden gelen teklifler odak noktalarını dağıtabilir.

Kimi zamansa derece yapan öğrencilerin sınava hazırlık sürecindeki tek hedefleri dereceye girebilmek olur. Hedeflerine ulaştıklarındaysa en önemli sorunun cevabını arayacak yeterli zamanları kalmaz. Oysa dereceye girmek mesleki yönelimi belirlemedikten sonra öğrencilere çok da avantaj sağlamaz. Çok popüler bir bölümü oldukça prestijli bir üniversitede okuma fırsatı yakalamış olabilirsiniz.

Ancak bu bölüm ve meslek size uygun değilse üstün performansınız bir ömür hayal kırıklığına dönüşebilir. Bu nedenle kariyer planı çıkarılırken öğrencinin akademik performansından bağımsız olarak profesyonel destek alması önemlidir. Kariyer danışmanlığı aracılığıyla mevcut potansiyel geliştirilebilir, şekillendirilebilir ve keşfedilebilir. Başarılı olan öğrencilerin bu başarıyı hangi alanda daha da fazla parlatabileceği danışmanlık aracılığıyla tespit edilebilir.

Başarısız olduğu düşünülen bir öğrencinin neden başarısızlık yaşadığı bulunabilir. Ve başarısız kabul edilen öğrencilerin de hangi alanlarda başarı sergileyebileceği keşfedilebilir. Kariyer planı çıkarmak son derece önemli ve özveriyle yaklaşılması gereken bir süreçtir. Bu sürecin hakkını vermekse bireysel çabayla yetersiz sonuç verebilir. Eğitim sistemi, kurslar, eğitim koçları, öğretmenler sizi dereceye girmek için motive ediyor olabilir.

Dolayısıyla dikkatinizi, enerjinizi öncelikle bu konuya yönlendiriyor olabilirsiniz. Ancak sınav sonucunu elinize aldıktan sonra yapmanız gerekenlere de zamanınız varken yatırım yapmalısınız. Derece yapmanız seçim üstünlüğü ve alternatif zenginliği sağlasa da ne istediğinizi bilmediğiniz sürece dezavantaja dönüşebilir. Bu nedenle sınav sonucunuz ne olursa olsun kariyer danışmanlığı alarak gelecekteki kariyerinize bugünden yatırım yapabilirsiniz.

Peki derece yapmak iyi bir kariyer için tek başına neden yeterli değil?  derece yapan veya yapmayı hedefleyen öğrenciler meslek ve üniversite seçiminde nelere dikkat etmeli? Kariyer danışmanlığı derece hedefi olanlara nasıl bir fayda sağlıyor? Yazımızın devamında detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.

Neden Dereceye Girmek İstiyorsunuz?

Derece yapmayı hedeflemek oldukça büyük bir hedef. Kendinize böyle bir hedef koymuş olmanız kendinize ve potansiyelinize duyduğunuz güvenin önemli bir göstergesi. Bu hedef size çevreniz tarafından verildiyse çevreniz de potansiyelinizin farkında demektir. Ancak derece yapmak büyük bir hedef olsa da yeterince belirgin değildir. Bir hedef ne kadar anlamlı, belirgin ve kişiselse ulaşılması o kadar mümkün demektir.

Peki sizin derece yapmayı hedeflemekteki motivasyonunuz nedir? En iyiler arasında olduğunuzu ispat etmek mi? Bölüm ve üniversite seçerken daha rahat olabilmek mi? Yoksa sizden beklenen başarıyı göstermek mi? Daha farklı kişisel sebepleriniz de olabilir. Ancak bu büyük hedefe erişmek için bu hedefi biraz daha belirgin hale getirebilirsiniz. Bu sayede hedefiniz hem daha öznel hem de daha çekici olacaktır.

Örneğin; Dereceye girmek ve Boğaziçi üniversitesinde Psikoloji okumak istiyorum. Tabi bu hedefi belirlerken meslek, bölüm ve üniversite seçimlerinizi neye göre yaptığınız da oldukça önemli. Seçim yaparken kişilik özelliklerinizi, ilgi, yetenek, ihtiyaç ve beklentilerinizi de dikkate almalısınız. Boğaziçi üniversitesi çok prestijli bir üniversite olabilir ve psikoloji de oldukça popüler bir bölüm olabilir. Ancak psikoloji sizin için doğru meslek değilse Boğaziçi üniversitesinde psikoloji okumanız sizi memnun etmeyebilir. Üniversiteyi başarıyla tamamlayabilir fakat mezuniyet sonrası iş hayatınızda yanlış mesleğe yöneldiğinizi fark edebilirsiniz. Dolayısıyla derece yapmak kadar, hangi mesleğe yönelmek ve hangi okulda okumak istediğinizi de belirlemelisiniz. Seçeneklerinizi belirlerken profesyonel destek almanızsa seçimlerinizden duyacağınız memnuniyeti artıracaktır.

Kariyer Planı Yaparken Sorumluluk Kimde Olmalı? Gençlerde mi Ailelerde mi? Yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Dereceye Girmek mi Doğru Mesleği Seçebilmek mi Avantajlı?

Meslek seçimi, bireyin hayatı boyunca verdiği en önemli kararlardan biri, belki de birincisidir. Çünkü hayatımızın en güzel yıllarını bir mesleğe hazırlanarak diğer büyük bir kısmını ise onu icra ederek geçiririz. Bir mesleğe yöneldiğimizde hayatımızın 40-50 yılını ona adamayı kabul etmiş oluruz. Yaptığımız seçim geleceğimize, yaşam standartlarımıza, sosyal çevremize ve hatta kuracağımız aileye dahi yön verir.

Böylesi önemli bir seçimi yapmaksa odak noktamızın da sık sık değiştiği bir döneme denk gelir. Ergenlik dönemine denk gelen lise yılları alan ve meslek seçimine yöneldiğimiz yıllardır. Pek çok öğrenci bu süreçte önemli kararlar almaktan kaçınabilir. Karar alma noktasında sorumluluğu aile, öğretmen, arkadaş gibi diğerleriyle paylaşmak isteyebilir. Ancak meslek seçimi tamamen birey odaklı yapılmalıdır.

Dereceye girmek bölüm ve üniversite seçiminde üstünlük sağlasa da doğru mesleği seçmek için yeterli değildir. Derece yapmamış ama kendisi için en doğru mesleği belirlemiş olan bir diğer öğrenci kariyerinde çok daha başarılı olabilir. Dolayısıyla derece yapma arzunuz varsa bu hedefinize mutlaka meslek alternatiflerinizi de eklemelisiniz.

Meslek seçimi yaparken kişilik özelliklerinizi, ilgi ve becerilerinizi dikkate almanız oldukça önemlidir. Zeka alanınız, iş hayatından beklentiniz, sosyo-ekonomik koşullarınız da seçim sürecinde rol almalıdır. Tüm bunları tespit etmekte ve bir arada değerlendirmekte zorluk yaşayabilirsiniz. Kariyer danışmanlığı alarak kendinizi, potansiyelinizi ve ihtiyaçlarınızı daha yakından tespit edebilirsiniz.

İlgi ve Beceri Alanları Meslek seçimini ve Kariyeri Nasıl Etkiliyor? Ve Kişilik Özelliklerine Göre Meslek Seçimi Yapmak yazılarımızdan da faydalanabilirsiniz. “Hangi Mesleği Seçmeliyim Bilmiyorum!” Karar Verme Sürecinde Dikkat Edilmesi Gerekenler Neler? Yazımız da sizin için faydalı olabilir.

Dereceye Girmek Doğru Üniversiteyi Seçmek için Yeterli mi?

Üniversite yılları ise mesleğimizi seçtiğimiz ve mesleğe kabul koşullarını karşılamaya çalıştığımız yıllardır. Bu yüzden hayatımızın önemli bir noktası da üniversitedir. Üniversite seçerken çoğunlukla üniversitenin başarısına, sosyal imkanlarına ve prestijine bakılmaktadır. Oysa iyi bir üniversite, seçtiğiniz mesleğe sizi en iyi şekilde hazırlayacak olan üniversitedir.

Popüler bir üniversitede okumak eğitim hayatınız süresince size keyif verecektir. Ancak mezuniyet sonrası mesleğe atıldığınızda asıl işinize yarayacak olan mesleki donanımınız olacaktır. Seçeceğiniz mesleğin gelecek 40-50 yılınızı etkileyeceğini varsayarsak üniversite seçiminizi meslek odaklı yapmanız daha sağlıklı olacaktır. Türkiye’de ve dünyada prestij elde etmiş üniversiteler bellidir. Ancak üniversitelerin genel başarısı kadar bölüm başarıları da dikkate alınmalıdır.

Dereceye girmek size istediğiniz üniversitede eğitim alma avantajını sunabilir. Ancak bu avantaj iyi değerlendirilmediğinde hataya da dönüşebilir. Örneğin ODTÜ öğrencisi olmayı çok istediğiniz bir üniversite olabilir. Ancak sizin için doğru olan mesleğin ODTÜ’de bölümü olmayabilir. Yine sizin için doğru olan meslek ODTÜ’de olabilir ama bu bölümde ODTÜ’nün başarısı X üniversitesinden çok daha düşük olabilir.

Dolayısıyla dereceye girmek doğru ve nitelikli seçimler yapmak için yeterli olmayabilir. Seçim yaparken önceliğiniz doğru mesleği belirlemek olmalıdır. Ardından bu mesleği yapmak için okumanız gereken bölümleri belirlemelisiniz. Ve sonrasında bu bölümleri seçebileceğiniz en başarılı üniversiteleri belirlemelisiniz. Ancak üniversite seçerken üniversitenin genel başarısı kadar bölüm başarısına da dikkat etmelisiniz. Bu aşamada üniversitenin mezuniyet sonrası yarattığı istihdam olanaklarını değerlendirebilirsiniz.

Her yıl kaç öğrenci bu bölümden mezun oluyor ve kaçı ne kadar sürede iş buluyor araştırabilirsiniz. Ve tabi mezunların nerede iş başı yaptığı, bu okula ağırlıklı hangi işverenlerin öncelik verdiği de oldukça önemli.

Önce size uygun mesleği seçmeli sonrasında mesleki donanımı kazanabileceğiniz yeterlilikte üniversite tercihi yapmalısınız. Hangisi Daha Doğru: Üniversiteye Göre Meslek Seçmek mi, Mesleğe Göre Üniversite Seçmek mi? yazımız da sizin için faydalı olabilir. Üniversite Seçimi Yaparken Hayal Kırıklığına Uğramamak İçin Dikkat Etmeniz Gerekenler yazımıza da seçim sürecinde bakabilirsiniz. Ayrıca Hayalinizdeki Üniversitenin Öğrencisi Olabilirsiniz! Yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Dereceye Girmek İsteyenler Kariyer Danışmanlığı ile Daha Stratejik Bir Hedefe Yönelebilirler

Hayatınızın en önemli dönemlerinden biri için hazırlık yapıyorsunuz. Tüm çabanız iyi bir üniversite eğitimi ve sonrasında başlayacak kariyer yolculuğunuz için. Bu sürece ayıracağınız enerji, zaman ve göstereceğiniz özveri oldukça fazla. Başarıyı hedefliyor ve hedefinize ulaşmayı hayal ediyorsunuz. Bu süreçte zamanı yönetmekte, organize olmakta, dikkatinizi toplamakta zorlanabilirsiniz. Sınav, performans ve gelecek kaygısı yaşayabilirsiniz.

Bunlar oldukça doğal ve sıkça karşılaşılan duygulardır. Ancak bu duygu, düşünce ve davranışlarla başa çıkmak zorlaştığında performansınız doğrudan ve olumsuz şekilde etkilenebilir. Özellikle de dereceye girmek gibi büyük hedefleri olan öğrenciler için bu duygular çok daha belirgin hale gelebilir. Sınav yaklaştıkça üzerinizdeki baskının arttığını hissedebilirsiniz. Tüm bu zorlukları kolaylaştırmak ve hedeflerinizi daha belirgin hale getirmek için kariyer danışmanlığı almanızı öneriyoruz.

Aba psikoloji olarak danışanlarımızın yaşadığı karmaşa ve belirsizliği minimuma indirmeyi hedefliyoruz. Stratejik yetenek yönetimi ile performanslarını ve motivasyonlarını artırmaya odaklanıyoruz. Danışanlarımıza verdiğimiz desteğin karşılığını her yıl sınav sonuçlarında ve yerleştirme oranlarımızda görüyoruz. ODTÜ, Boğaziçi, İTÜ, KOÇ gibi prestijli üniversitelere öğrencilerimizin yerleşmesiyle gururlanıyoruz. Danışanlarımızı seçim sürecinde geleceğin meslekleri ve mesleklerin geleceği özelinde bilgilendiriyoruz.

Seçim yaparken kişilik özelliklerini dikkate alıyoruz. İlgi ve beceri alanlarının meslek seçimindeki önemli rolünü ön planda tutuyoruz. Danışanlarımızın güçlü ve zayıf yönlerinin meslek seçimindeki etkisini dikkate alıyoruz. Danışanlarımızı burs olanakları, eğitim ve kariyer fırsatları noktasında da bilgilendiriyoruz.

Danışanlarımızın amacı dereceye girmek veya istediği mesleği yapabileceği iyi bir üniversiteyi kazanmak olabiliyor. Bu hedefe erişmek kariyer danışmanlığı ile çok daha mümkün hale geliyor. Her yıl danışmanlık yaptığımız öğrencilerimizin ilk 100, 500, 1000 öğrenci içerisinde yer almasından büyük gurur duyuyoruz. Siz de kariyerinizi belirlerken stratejik kararlar almak istiyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Read More

Kariyer danışmanlığı desteği almak nitelikli ve uzun vadede verim elde edilebilecek şekilde kariyer planlaması yapmayı kolaylaştırıyor. Danışmanlık desteği alan öğrenciler hem akademik performanslarını artırıyor hem de sınava dönük çok daha verimli çalışabiliyor. Danışmanlık aracılığıyla alan, meslek, bölüm ve okul belirlemek de çok daha kolay hale geliyor. Üstelik tüm seçenekler danışanın bireysel ihtiyaçlarına, özelliklerine ve beklentilerine göre şekilleniyor.

Danışmanlık hizmeti hedef belirlemeyi ve hedefe ulaşmak için yapılması gerekenleri belirlemeyi de kolaylaştırıyor. LGS, YKS, SAT, AP gibi önemli sınavlara hazırlık sürecinde danışmanlık desteği alanlar daha başarılı sonuçlar elde edebiliyor. Bu başarının altında yatan en önemli etken öğrencinin karakterine, ilgi ve becerilerine, zeka alanına, öğrenme stiline, beklenti ve ihtiyaçlarına göre bir kariyer planı çıkarılıyor olmasıdır.

Kariyer danışmanlığı alırken dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan biriside budur. Danışmanlık içerisinde verilen destek kişiye özel olmalı ve mutlaka bilimsel, güncel veriler ışığında danışan yönlendirilmelidir. Tüm bunlar sağlanabildiğinde başarı öğrencinin gösterdiği çabaya ve performansa eşlik edecektir. Kendisi için en iyi hedefi belirleyen ve bu hedefin doğruluğundan emin olan danışanın motivasyonu artacaktır.

Üstelik bu motivasyon içsel bir motivasyondur. Dolayısıyla kariyer hedefine ulaşma sürecinde karşılaşılabilecek olumsuzluklar motivasyonu kolay kolay etkilemeyecektir. Tüm bu artılar dikkate alındığında kariyer desteği almak geleceğe yapılacak en değerli yatırımlardan birisidir. Bu yatırımın getirileri ise hem kısa hem de uzun vadede büyük olacaktır.

Akademik başarıda artış, sınav sonucundan memnuniyet, istenen okula, üniversiteye yerleşmek kısa vadeli sonuçlar olarak örneklendirilebilir. Uzun vadeli sonuçlar ise meslekte başarılı, memnun ve mutlu bir çalışan olmak, kariyer basamaklarını tırmanabilmektir. İyi bir kariyer danışmanlığı ile gelecekte kariyerinizde karşılaşabileceğiniz hayal kırıklıklarını ve memnuniyetsizlikleri minimuma indirebilirsiniz.

Peki danışmanlık alarak hangi mesleği seçmem gerektiğini nasıl öğreneceğim, bu bilgi neye göre veriliyor? Benim için en ideal okul/üniversite hangisi? Bu hedefe ulaşmak için nasıl ve ne kadar çalışmalıyım? Okuduğum okul ortalamanın altında yine de danışmanlık alarak mesleğimde başarılı olabilir miyim? Ve benzeri sorularınızın cevaplarına yazının devamında ulaşabilirsiniz.

Kariyer Danışmanlığı ile Geleceğin Mesleklerini ve Mesleklerin Geleceğini Öğrenebilirsiniz

Başarılı bir kariyer inşa etmek için meslek tercihi yapmadan önce global gelişmeleri takip etmek gerekiyor. Artık başta gelişmiş ülkeler olmak üzere siber fiziksel sistemlere dayalı bir üretim türüne geçildi. Bu değişim sadece sanayiyi değil, eğitim, sağlık, ulaşım, iletişim, sosyal çevre gibi yaşam alanlarımızı etkiliyor. Dolayısıyla yıldan yıla meslek alanlarında da değişmeler ve gelişmeler görülüyor.

Kimi meslekler teknolojinin gelişimi ile rafa kalkarken bazı mesleklerin ise niteliği değişiyor. Bazı mesleklerde iş gücü sıfırlanırken bazı mesleklerde iş gücüne duyulan ihtiyaç artabiliyor. Aynı şekilde kimi mesleklerde kas gücü yerini zihin gücüne bırakıyor. Eskiden 10 kişinin yaptığı bir işi teknolojinin gelişimi ile bugün 1 kişi bir tuşa basarak halledebiliyor.

Tüm bu gelişmeler ve değişmeler göz önünde bulundurulduğunda meslek seçerken mesleklerin bugününü ve yarınını bilmek önem kazanıyor. Kariyer danışmanlığı da tam olarak bu ihtiyaca hizmet ediyor.

Bugün üniversitelerde okutulan ve her yıl yeni mezunlar veren pek çok bölüm var. Ancak bunların bir kısmı daha şimdiden mezuniyet sonrası işsizlikle karşılaşıyor. Değişimin beraberinde gelişen yeni meslek dalları bilinçli seçimler yapanlar için alanının ilklerinden olma fırsatını sunuyor. Dolayısıyla geleceğin mesleklerine bugünden yatırım yapılması başarı olasılığını artırıyor.

Geleceğin Mesleklerini Biliyor musunuz?

Gelecekte hala önü açık olan meslekler şu şekilde; Psikoloji, Sinir bilim, Eğitim, Tıp, Eczacılık, Diş hekimliği (özellikle yaşlılık için diş hekimliği oldukça önemlidir), Biyoteknoloji (içinde genetiği ve akıllı tarımı bulunduran alan).

Gelecekte özellikle insan, yaşam ve sağlık bilimlerine yönelik mesleklerin önü açık olacak. Bunun en büyük nedeni ise uzayan insan ömrü. Özellikle 1990 ve sonrası doğan bireyler için ortalama yaşam süresi 115 yıl üstü kabul ediliyor. Bu da uzayan yaşam süresiyle paralel şekilde yaşam standartlarının ve konforunun da önemini artırıyor.

Özellikle ağız, diş sağlığı, eklemler, kalp sağlığı ve kronik rahatsızlıkların tedavisi önemli hale gelecek. Uzayan yaşam süresi bireylerin psikolojik iyi halinin de önemini artıracak. Bu da ruh sağlığı alanındaki çalışmaların da hız ve önem kazanacağını gösteriyor. Kariyer danışmanlığı alan öğrenciler ve veliler bu mesleklerle ilgili güncel bilgiler ve bilimsel araştırmalarla ilgili bilgilendiriliyor.

Gelecekte ayrıca psikologların 1/3’ünün insan sağlığı (paranoya, şizofreni, kaygı bozuklukları) üzerine çalışması öngörülüyor. 2/3’ünün de ruh sağlığının ve yüksek farkındalığın artırılması üzerine çalışması bekleniyor. Ayrıca psikologların öğrenme üzerine de daha kapsamlı çalışması bekleniyor. Biyoteknik, yapay zeka, makine öğrenmesi, büyük veri, hukuk alanları da geleceğin meslekleri arasında hız ve önem kazanacak.

Gelecekte iş dünyasında varlık sağlayabilmek için iletişim ve düşünme becerilerimizi geliştirmemiz gerekiyor.  Medyayı iyi okuyabilmek ve etkili kullanabilmek de oldukça önemli hale gelecek. Bilgisayar teknolojilerine, programlama dillerine ve yazılıma hakim olmak da her anlamda meslek kollarına kazanç sağlayacak. Kısacası 21. Yüzyılda teknolojinin beraberinde getirdiği yeniliklerden haberdar olmak ve bu konuda gelişmek kazanç sağlayacak.

Kariyer Danışmanlığı Sayesinde En Prestijli Okullarda Okuyabilirsiniz

Kariyer planı çıkarırken önemli bir konu da okul seçimidir. Özellikle liseden itibaren okul seçiminin önemi artmaktadır. Üniversite eğitimi kariyere yön veren en önemli basamaklardan biridir. Doğru mesleği seçebilmek kadar bu mesleğe yönelik eğitim alınacak okulun belirlenmesi de önemlidir. Seçtiğiniz mesleği yapabilmek için okumanız gereken bölüm neredeyse tüm üniversitelerde okutulan bir bölüm olabilir.

Ancak seçtiğiniz meslekte başarılı olabilmeniz için herhangi bir üniversiteden mezun olmanız yeterli olmayabilir. Özellikle de popüler mesleklerden birini seçtiyseniz diğer meslektaşlarınız arasında öne çıkmak için okul seçimine daha çok önem vermelisiniz. Örneğin; Mühendislik okumak istiyorsanız yeni açılmış ve akademik kadrosu da oturmamış bir üniversiteyi tercih etmeniz mezuniyet sonrası işinizi zorlaştırabilir. Çünkü mühendislik popüler olduğu kadar köklü bir meslektir.

Kariyer danışmanlığı ile popüler meslekleri, bugünün ve geleceğin parlayan mesleklerini öğrenebilirsiniz. Her yıl çok sayıda mühendis mezun olmakta ve iş aramaktadır. Başvurduğunuz işlere çok sayıda meslektaşınız başvuracaktır ve sizi onlardan ayıracak önemli bir belirleyici okulunuz olabilir. Bu nedenle özellikle de popüler bölümleri seçecek olan öğrencilerin prestijli okullarda eğitim almayı hedeflemesi önerilir.

Bu mümkün olmuyorsa mutlaka üniversite eğitiminin ilk yılından itibaren kişisel ve mesleki gelişime yatırım yapılmalıdır. Böyle bir durumda stajlar, sertifika programları, seminerler, kongreler, sempozyumlar özgeçmişinizi donanımlı hale getirmenize yarayabilir. Yabancı dil seviyeniz, bilgisayar kullanımınız ve mesleğinize yönelik programları öğrenmeniz avantaj sağlar. Ancak yine de hedefinizi mesleğinizde kendinizi ön plana çıkarmanızı kolaylaştıracak okullara yönelik tutmanız birincil önerimizdir.

Kariyer danışmanlığı almanız halinde seçtiğiniz mesleğe yönelik istihdam avantajlarınızı artıracak şekilde alternatif okulları belirleyebilirsiniz. Çalışma temponuzu ve alacağınız akademik destekleri hedefinizi elde edecek şekilde düzenleyebilirsiniz. Kariyer desteği aldığınızda okuduğunuz okulda nasıl öne çıkabileceğinizi de öğrenebilirsiniz. Aynı şekilde mesleğinizde başarılı olmanızı destekleyecek bir okulda okumuyorsanız farklı neler yapabileceğinizi de öğrenebilirsiniz.

Meslek Seçiminde Kararsızlık: “Hangi Mesleği Seçmeliyim?” ve Başarılı Bir Kariyer İçin Tercih Yapmadan Önce Geleceğin Meslekleri ve Mesleklerin Geleceği İyi Bilinmeli! Yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Kariyer Danışmanlığı ile Eğitim Hayatınızda ve Mesleğinizde Fark Yaratabilirsiniz

Aba Psikoloji uzman kadrosu ile danışanlarımızın kariyer planlarını çıkarırken titizlikle çalışıyoruz. Her bir danışanımızın kariyerini planlamadan önce stratejik yetenek yönetiminden faydalanıyoruz. Danışanlarımıza uyguladığımız testlerden elde ettiğimiz sonuçları sayısal veriler olarak değerlendirmiyoruz. Her bir veriyi bireyi bütünüyle ele alarak değerlendiriyoruz. Bireyin karakteristik özellikleri, zeka alanını, kültürünü, sosyo-ekonomik koşullarını, beklenti ve ihtiyaçlarını da dikkate alıyoruz.

Stratejik Yetenek Yönetimi ile Kariyerinizde Fark Yaratın! ve  Stratejik Yetenek Testi Nasıl Uygulanıyor? Neden Önemli? Yazılarımızdan da faydalanabilirsiniz.

Kariyer planı yaparken danışanlarımızın ilgi ve becerilerine de odaklanıyoruz. Çünkü eğitimde ve kariyerde ilgi ve becerilere yer verilmesinin motivasyonu artırdığını biliyoruz. İlgi ve becerilere yer verildiğinde yapılan işe duyulan ilgi ve sevginin de arttığını biliyoruz. Tüm çalışmalarımızda güncel ve bilimsel verilerden faydalanmaya özen gösteriyoruz. Avrupa’da ve Amerika’da kariyer ve eğitim odaklı yapılan araştırma ve çalışmaları yakından takip ediyoruz.

Tüm bu özverimiz danışanlarımızın istek ve çabasıyla birleştiğinde harika sonuçlar elde ediyoruz. Kariyer danışmanlığı verdiğimiz danışanlarımızı her yıl Boğaziçi, ODTÜ, KOÇ, İTÜ, Sabancı gibi prestijli üniversitelere yerleştiriyoruz. Sadece yurtiçinde de değil, yurtdışı eğitim arzu eden danışanlarımıza da kariyer planlaması yapıyoruz. Burs fırsatlarından, kariyer olanaklarına kadar her konuda detaylı bilgi ve tecrübe paylaşıyoruz.

Tıp, mimarlık, psikoloji, mühendislik, hukuk gibi uzun yıllardır popülerliğini kaybetmeyen bölümlere prestijli üniversitelerde öğrenci kazandırıyoruz. Danışanlarımızın başarılı olmaları kadar uzun vadeli ve memnuniyet odaklı seçimler yapmış olmalarına katkı sağlamaktan memnun oluyoruz. İlgi ve Beceri Alanları Meslek seçimini ve Kariyeri Nasıl Etkiliyor? Ve Hayalinizdeki Üniversitenin Öğrencisi Olabilirsiniz! Yazılarımızdan da faydalanabilirsiniz.

Stratejik Yetenek Yönetimi ile Kariyer Danışmanlığı Başarı Potansiyelini Artırıyor

Her sağlıklı birey, yaşının ve içinde bulunduğu koşulların desteklediği biçimde kendini gerçekleştirebilmek ister. Ancak bireyin, kişiliğine, öz benliğine uymayan bir mesleğe yönelmesi, bireyin doğal gelişiminin olumsuz yönde etkiler. Sevilmeyen bir işte başarılı ve mutlu olmak güç olduğu gibi sevilen bir işte çalışmak kişinin daha verimli, başarılı ve mutlu olmasını destekleyecektir.

Başarılı, mutlu ve memnun olabileceğimiz bir mesleği bulmamızsa kolay değildir. Meslek seçerken çoğunlukla çevrenin, ailenin veya eğitmenlerin yönlendirmelerine kulak veririz. Risk almak istememek veya yeterli bilgiye sahip olmamak sonucunda kendi mesleğimizi seçerken pasif kalabiliriz. Oysa bu mesleği gelecek 40-50 yıl boyunca sürdürecek olan biziz. Dolayısıyla meslek seçimi yaparken ilk kulak vermemiz gereken ses kendi iç sesimiz.

Aba psikoloji olarak kariyer danışmanlığı verirken tam olarak bunu hedefliyoruz. Danışanlarımızın ihtiyaçlarını, beklentilerini, potansiyellerini ve karakterlerini ön plana çıkarıyoruz. Meslek seçimi sürecine tüm bireysel detayları belirledikten sonra geçiyoruz.

Bunu yaparken kullandığımız Stratejik yetenek yönetimi testinde başta WISC-V olmak üzere 8 farklı test uyguluyoruz. Yapılan bu testlerin sonucunda kişiye özel bir stratejik plan oluşturuyoruz. Tüm değerlendirmelerden sonra kısa ve uzun vadeli hedefler çıkarıyoruz. Bu hedefleri 3, 6, 12, 24 aylık periyotlara bölüyoruz.

Stratejik yetenek yönetimi ile kariyer planlamak bireylerin kendi kariyerlerini kontrol altına almaları için oldukça önemlidir. Bireylerin kişisel kariyer hedefleri belirledikten sonra talep edildiğinde kariyer gelişimleri de düzenli olarak takip edilir. Geleceğinize iyi bir yatırım yaparak Stratejik Yetenek Yönetimi ile kariyer danışmanlığı almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

 

 

Read More

Stratejik yetenek yönetimi ile LGS’ye hazırlık yapan öğrencilerin sınav sonucundan duyduğu memnuniyet çok daha fazla. Elbette bu memnuniyetin altında büyük ölçüde öğrencinin verdiği emek, özveri ve geliştirdiği motivasyon var. Ancak tüm bunların oluşumunu, sürekliliğini ve gelişimini sağlayan önemli bir etken de kariyer danışmanlığı almak. Günümüzde farkındalığı yüksek, akademik gelişime meraklı ve doğru rol modeller edinen gençler büyük başarılar hedefliyor.

Başarının önemli bir göstergesi ise LGS’de yüksek puan almak ve nitelikli okullara yerleşebilmek. Pek çok öğrenci kariyer planını yapmaya üniversiteye hazırlık sürecinde başlasa da aslında kariyerimize yön veren ilk önemli adım Lisede atılıyor. Lisede alınan eğitimin niteliği, kişisel gelişime yapılan yatırım ve tabi doğru alana yönelmek başarıyı şekillendiriyor.

Stratejik yetenek yönetimi ile kariyer planı yapmak daha doğru bir okul, alan ve meslek seçimi yapabilmeyi kolaylaştırıyor. Aba ailesi olarak kariyer danışmanlığı verdiğimiz öğrencilerimizi Türkiye’nin en iyi Liselerine yerleştirmekten gurur duyuyoruz. Bu başarıda planlı, bilimsel ve güncel bilgilerin ışığında danışmanlık sunan ekibimizin de etkisinin büyük olduğunu biliyoruz.

Her yıl pek çok öğrencimiz Robert koleji, Galatasaray Lisesi, İstanbul Erkek Lisesi, Üsküdar Amerikan Lisesi, Koç, Alman ve Fransız Liselerine yerleşiyor. Bu başarının tesadüf olmadığını biliyoruz. Hedefini belirleyen, planlı çalışan, potansiyelini bilen ve performansını artırmaya odaklanan, motivasyonu yüksek öğrenciler başarıya koşuyor. LGS’ye hazırlık yaparken profesyonel destekle kariyerinizi planlamanız başarı elde etmenize akademik destek kadar katkı sağlıyor.

Peki stratejik yetenek yönetimi nedir? LGS’ye hazırlık sürecinde sağladığı faydalar nelerdir? Stratejik yetenek yöntemi ile kariyer danışmanlığı almak neden önemli?  Bu yöntem başarıyı nasıl destekliyor? Şimdiye kadar elde edilen başarılar neler? Yazımızın devamında detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz.

Stratejik Yetenek Yönetimi Nedir?

Yöntemin temelinde öğrencilerin becerilerinin, ilgi alanlarının, eğilimlerinin ve ihtiyaçlarının belirlenmesi yer alır. Bunların belirlenmesi için başta WISC-V olmak üzere 8 ayrı psikolojik test uygulanır. Değerlendirmeler sonucunda belirlenen kriterlere göre, gençlerin sosyo – ekonomik ve kültürel çevrelerini de göz önüne alarak bir stratejik plan hazırlanır. Bu stratejik plan 3, 6, 12 ve 24 aylık hedefleri ve öngörüleri kapsayacak şekilde hazırlanır.

Yöntem içerisinde standart envanterler uygulanarak sonuçları puan olarak ifade edilmez. İlgi alanlarının, becerilerin ve ihtiyaçların analiz edilmesi için gerçekleştirilen testler uzman psikologlar tarafından uygulanır ve değerlendirilir. Elde edilen veriler ışığında öğrencilerin stratejik hedeflerinin belirlenmesi de uzman psikologların ve eğitimcilerin işbirliğiyle gerçekleştirilir. Dolayısıyla Stratejik Yetenek Yönetimi ve Kariyer Danışmanlığı bir test paketi değildir.

LGS’ye Hazırlanırken Stratejik Yetenek Yönetimi ile Kariyer Danışmanlığı Almak Neden Önemli?

LGS’ye hazırlanırken lise kademesine devam edeceğimiz okulu seçmekten çok daha uzun vadeli bir seçime yatırım yaparız. Seçeceğimiz veya yerleşeceğimiz okul aynı zamanda bize sunacağı eğitim kalitesi ve fırsatlarla kariyerimize yön verir. Aynı zamanda Lise yıllarında mesleki yönümüzü belirleyecek önemli bir karar daha veririz. Bu önemli karar alan seçimidir.

Oldukça önemlidir çünkü; alan seçerken verdiğimiz karar hayatımıza ilişkin diğer kararları da büyük ölçüde etkiler. Alan seçimi yaptığımızda bazı meslekleri seçme şansımızı kaybederiz. Alacağımız alan dersleri ise üniversite sınavında sorumlu olacağımız konulara yöneliktir. Doğru seçim yapmamız alanda dolayısıyla sınavda başarılı olmamızı sağlar.

Yanlış bir seçim ise okul başarısızlığından, sınav başarısızlığına kadar gidebilir. Dolayısıyla alan seçimindeki performansımız meslek seçimimize de etki eder. Stratejik yetenek yönetimi uygulamasının önemi de tam bu karar noktasında açığa çıkar. Bu uygulama pek çok öğrenci ve ebeveyn için adeta can simidi rolü üstlenir. Alan seçimi süreci neredeyse her öğrenci için sancılı bir süreçtir.

Liseye başlayana kadar çoğunlukla mesleki hayallerimiz akademik becerilerimizden veya zeka alanımızdan bağımsızdır. Örneğin; sayısala yatkınlığı olmayan bir öğrenci liseye gelene kadar mühendislik, tıp gibi sayısal ağırlıklı hedeflere sahip olabilir. Ancak lise eğitiminin ilk yılında alan seçimini kolaylaştırmak için tüm derslerden genel bir eğitim alınır ve değerlendirmeye girilir.

Sayısala yatkınlığı olmayan bir öğrenci özelliklede çalıştığı ve çabaladığı halde başarılı olamıyorsa sayısal alandan vazgeçer. Ancak sayısaldan vazgeçmesi mesleki hedeflerinin de değişmesine yol açacaktır. Kimi öğrenciler başarısız sonuçlara rağmen kendilerine ikinci bir şans verip sayısal alanı zorlayabilirler. Fakat alan seçimi yaptıktan sonra alan değişikliğine gitmek sanıldığı kadar kolay olmayacaktır.

Stratejik yetenek yönetimi ise alan seçimi yapmadan önce bireye somut, bireysel ve bilimsel veriler sunar. Bu veriler eşliğinde daha net seçimler yapmak, ikilem yaşamamak ve pişmanlık duymamak kolaylaşır. Seçeceğimiz mesleği yapabilmemiz ve başarılı olabilmemiz için bu mesleğin gerektirdiği ilgi, bilgi ve beceriye ihtiyacımız vardır. Bilgi alan seçimi sonrasında kazanılacaktır. İlgi ve beceri ise alan seçmeden önce tespit edilmelidir.

Stratejik Yetenek Yönetimi Başarıyı Nasıl Destekliyor?

Kariyer planı çıkarırken farklı methodlarla çalışan pek çok danışmanlık merkeziyle irtibat kurabilirsiniz. Stratejik yetenek yöntemi de bunlardan birisidir. Henüz Türkiye’de yaygınlık kazanmamış olup Harvard ve Stanford Üniversitelerinin kullanmakta olduğu bir yöntem. Biz bu yöntemi danışanlarımızla aktif olarak kullanıyoruz. Bu yöntem sayesinde bilimsel verilerden de faydalanılarak danışanlarımıza 21. Yüzyılın en ideal kariyer planını çıkarmayı hedefliyoruz.

Plan yaparken uzun vadeli düşünüyor ve bugün yaptığımız planın gelecek 10, 20, 30, 40 yıl sonraki sonuçlarını ele alıyoruz. Yöntemin başarıya katkılarını aşağıda kısaca özetleyelim;

Hedef Belirlemeyi Kolaylaştırıyor

Hedef belirlemek sınav başarısı için ihtiyaç duyduğumuz en önemli kaynak. Bir hedefe sahip olmak, hedefe ulaşmak için ihtiyacımız olan itici gücün yani motivasyonun gelişmesini sağlıyor. Öğrenciler belirli bir hedefleri olmadığında neden çalışmaları gerektiğini, çabalarının sonucunda ne kazanacaklarını somutlaştırmakta zorlanırlar. Stratejik yetenek yönetimi sayesinde belirgin, öznel ve nitelikli hedef belirlemek mümkün hale gelir.

Kısa ve Uzun Vadeli Hedeflerle Amaca Ulaşmak Kolaylaşır

Yöntem, ulaşılmak istenen ana hedefe giden yolda büyük hedefi küçük hedeflere bölüştürür. Böylece hedeflerinizi takip etmek ve yönetmek daha kolay hale gelir. Performansınızı daha net şekilde görebilir, temponuzu istediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Üstelik ihtiyaç duyduğunuzda yeni hedefler ekleyebilir veya değişikliklere gidebilirsiniz. Ayrıca kısa sürelerle başardığınız hedefler büyük hedefi de başarabileceğinize olan inancınızı artırır.

Çok daha Kolay Motive Olur ve Dikkat Dağıtıcılara Karşı Özdenetim Sağlayabilirsiniz

Belirlediğiniz öznel ve nitelikli hedef sayesinde sınava hazırlanmaya daha kolay motive olursunuz. Belirlenen hedef her şeyiyle size özeldir. Kişiliğiniz, ilgileriniz, beklentileriniz, yetenekleriniz, zekanız ve akademin birikiminiz gibi pek çok detay ele alınarak belirlenmiştir. Dolayısıyla bu hedefe ulaşma arzunuz da daha yüksek olacaktır. Bu da daha kolay motive olmanızı, karşılaştığınız zorluklarla daha rahat başa çıkmanızı sağlayacaktır.

Stratejik yetenek yönetimi sayesinde kolay motive olduğunuz gibi dikkat dağıtıcılarla da daha kolay başa çıkabilirsiniz. “Ulaşmak istediğim bir hedefim var; zamanı iyi yönetmeli, bana faydası olmayan şeyleri dışarıda bırakabilmeliyim.” Diyebilirsiniz.

Kolay Organize Olup, Performansınızı En İyi Şekilde Kullanabilirsiniz

Sınava hazırlık sürecinde istenilen verimi almak için sadece hedef belirlemek yeterli değil. Öğrencilerin zamanlarını etkin kullanabilmesi için verimli ders çalışma tekniklerini de öğrenmesi gerekir. Aynı zamanda her öğrenci birbirinden farklı şekilde öğrenir. Biri için en verimli öğrenme stili görsel öğrenme stili iken, diğeri için işitsel ya da kinestetik öğrenme stili olabilir.

Öyleyse bu süreçte verimli çalışabilmek için öğrenme stiline uygun bir çalışma programı geliştirmek gerekir. Sınava hazırlık sürecinde tüm bu detayları ele almak, planlamak ve uygulamak kolay olmayabilir. Nereden başlayacağınızı veya nasıl yapacağınızı bilmiyor olabilirsiniz.  Stratejik Yetenek Yönetimi ile sınava hazırlık sürecinizde bu ihtiyaçlarınıza da yanıt bulursunuz.

LGS’ye Hazırlanırken Ders Dışı Faaliyetlere de Zaman Ayırabilirsiniz

Sınava hazırlanırken verimli ders çalışmak, plan-program yapmak ve bu planlara sadık kalmak çok önemlidir. Ancak aralıksız ders çalışmak verimli ders çalışmak değildir ve bir süre sonra çalışma isteğinizin azalmasına neden olur. Hem zihniniz hem bedeniniz yorulur ve ders çalışma zamanları gözünüzde büyümeye başlar.

Stratejik yetenek yöntemi ders çalışma süreleri dışında keyif alabileceğiniz aktivitelerle kendinizi motive etmenizi önerir. Etkili zaman yönetimi tekniklerini geliştirdiğinizde de kişisel ilgileriniz için ayırabileceğiniz vaktiniz kalır. Böylece akademik hayatınız ile kişisel yaşantınız arasında bir denge kurma imkanı bulursunuz. Bu denge daha mutlu olmanızı sağlar ve motivasyonunuza da olumlu etki eder.

Stratejik Yetenek Yönetimi ile Daha Az Sınav Stresi ve Gelecek Kaygısı Yaşarsınız

Stresin en büyük nedeni sınava yüklenen anlam ve başarısızlığa yönelik olumsuz düşüncelerdir. Sınava stratejik yetenek yöntemiyle hazırlandığınızda potansiyelinizi görür ve başarılı olmak için yapmanız gerekenleri tespit edersiniz. Belirsizliğin ortadan kalkması ve önyargılardan uzak kendi potansiyelinize ait somut kanıtları görmek sizi rahatlatır. Gelecekte sizi nasıl bir yol haritası bekliyor kolayca öngörebilirsiniz.

Ne yaparsanız sonucunda ne olur? potansiyel çalışma koşulları neler? Mezuniyet sonrası ortalama maaş ve deneyim sonrası maaşlar nasıl? Ve benzeri mesleğinize yönelik detayları bilmek geleceğinize yönelik duyacağınız kaygıyı da azaltacaktır.

Karar Sürecinde Siz ve Ailenizi Ortak Noktada Buluşturur

Sınava hazırlık sürecinde karşılaşılan bir diğer konu da öğrencinin hedefleriyle ailelerin beklentilerinin uyuşmamasıdır. Ailelerinin çocuklarına yönelik gerçekdışı beklentileri olabilmektedir. Aileler çocuklarının performansına, ilgilerine, yeteneklerine, karakteristik özelliklerine ya da potansiyeline bakmaksızın mesleki yönlendirme yapabilmektedir. Aileler kariyerlerinde veya eğitim hayatlarında karşılaştıkları zorluklardan çocuklarını korumaya çalışırken daha büyük mutsuzluklara neden olabilirler.

Stratejik yetenek yönetimi ile öğrencinin ilgileri, becerisi, bilgi düzeyi, karakteristik özellikleri gibi meslek belirlemede önemli olan kriterler belirlenir. Testlerden edinilen sonuçlar ve klinik değerlendirmeler ailelerle detaylı şekilde paylaşılır. Ailelere neden-sonuç bağlamında yapmak istedikleri mesleki yönlendirmenin çocuk için doğru olup olmadığı detayları ile anlatılır.

Tıpkı danışmanlık alan öğrenciler gibi ailelere de mesleklerin geleceği ve geleceğin meslekleri detaylarıyla anlatılır. Bu bilgiler ışığında aileler de rahatlar ve çocuklarıyla ortak dil kullanmaya başlayabilirler.

Stratejik Yetenek Yönetimi ile Kariyerinizde Hayal Kırıklığı Yaşama Olasılığınız Azalır

Sınava hazırlanırken Stratejik yetenek değerlendirmesi ile kariyerinizi planladığınızda geleceğe yönelik alacağınız riskleri azaltmış olursunuz. Böylece gelecekte hayal kırıklığına uğrama olasılığınızı eleminize edersiniz.

“Başarılı olacak mıyım? bu okul benim için uygun mu? Seçtiğim alan benim için doğru mu? Bu alanda hangi mesleklere yönelebilirim? Bu mesleklerden hangisi benim için daha doğru? Seçtiğim meslekte iyi bir kazanç elde edebilir miyim?” gibi geleceğe yönelik kaygılarınızın olası cevaplarını öğrenirsiniz. Ve kaygılarınızdan arınmış, berrak bir zihin ile sınava hazırlanırsınız.

Stratejik Yetenek Yönetimi ile ilgili daha detaylı bilgi almak ve kariyerinizi birlikte planlamak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Read More

Kariyer danışmanlığı almak yıldan yıla popülaritesini artırarak geleceğe yönelik önemli bir yatırım şekli haline geldi. Artık öğrenciler de veliler de eğitim kurumları da çok daha bilinçli ve farkındalıklı. Sadece düzenli ders çalışmanın, sınavlara motive bir şekilde hazırlanmanın başarılı olmak için yeterli olmadığını biliyoruz. Okul seçerken, bir alana, bölüme veya mesleğe yönelirken çok daha farklı değişkenlerin rol oynadığını biliyoruz.

Bireysel faktörler, çevresel etkenler ve tabi ki içinde bulunduğumuz çağın getirileri yönelimlerimizi etkiliyor. Karakteristik özelliklerimiz, ilgi ve becerilerimiz, beklentilerimiz, zeka alanımız, öğrenme şeklimiz bireysel faktörleri oluşturuyor. Yetiştirilme tarzımız, ebeveynlerimizin mizacı, beklentileri, seçimlerimizdeki rolü ve finansal gücü ise çevresel etkenlere giriyor. Öğretmenlerimiz, arkadaşlarımız, yakın çevremiz ve tabi ki içinde bulunduğumuz toplumun beklentileri de çevresel etkenler arasında.

Çağın getirileri ise bilim, teknik, teknoloji, ekonomi alanlarındaki gelişmeler ve değişmeleri temsil ediyor. Biz tüm bunların etkisi altında seçenekler belirliyor ve bir seçim yapmaya yöneliyoruz. Ancak herkesin tüm bu etkenleri değerlendirebilecek zamanı, finansal kaynağı veya rehberi olmayabiliyor. Kariyer danışmanlığı bu noktada önemli bir ihtiyaca cevap veriyor. Tabi bu hizmete erişebilmek, doğru danışanlarla temasa geçebilmek de oldukça önemli.

Ne yazık ki ülkemizin hala her bölgesinde, şehrinde bu tarz ihtiyaçlara cevap bulunabilecek yeterli kaynak yok. Bazı yerlerde ise hiç kaynak yok. Bu da beraberinde fırsat eşitsizliklerine ve tabi nice cevherin perde arkasında kalmasına neden oluyor.

Aslında bu olgu pandemiyle birlikte bir nebze değişti. Artık online uygulamalara ve danışmanlıklara çok daha aşina hale geldik. Hatta birçok birey online çalışmaları daha elverişli ve avantajlı buluyor. Konfor alanından uzaklaşmadan ihtiyaçlara erişebilmek rahatlık sağlıyor. Bu anlamda bulunduğu şehir ve bölgede arzu ettiği hizmetlere ulaşamayan bireyler dilerlerse online olarak istedikleri kurum veya kişiden destek alabiliyor.

Aba Psikoloji ve Aba Kariyer de tercih eden bireylere ve ailelere bu fırsatı sunuyor. Peki kariyer danışmanlığı neden önemli ve başarıyı artırmaya nasıl bir fayda sağlıyor? Aba ailesi nasıl bir kariyer çalışması yapıyor? Yazının devamında detaylı bilgiye erişebilirsiniz.

Kariyer Danışmanlığı Nedir?

Kariyer danışmanı, bireyin karakterini, zeka alanını, öğrenme stilini, yaşam şeklini, beklentilerini, ilgi ve becerilerini dikkate alır. Danışman hizmet sunarken bilimsel ve güncel bilgiden faydalanır. Edindiği tüm öznel ve genel geçer bilgileri danışanın kariyerine en iyi etki edecek şekilde organize eder.

Ayrıca kariyer geçiş fırsatlarını değerlendirme ve iş kaybı gibi travmaları yönetme becerilerini kazandırır. Dolayısıyla kariyer danışmanlığı kısa vadeden çok orta ve uzun vadeli kariyer sonuçları elde etmeyi hedefler.

Kariyer danışmanı bir uzmanın başarılı olabilmesi için koçluk, arkadaşlık, danışmanlık, psiko-sosyal destek sunabilmesi gerekir. Sponsorluk, iş başında eğitim gibi kişilere çok yönlü destek verebilmesi de beklenir. Aynı zamanda iyi bir danışman bireye geleceğin meslekleri ve mesleklerin geleceği noktasında da güncel bilgi sunar. İyi bir danışman uluslararası düzeyde güncel ve bilimsel bilgiye erişebilir donanımda olmalıdır.

Kariyer danışmanı tüm bu bilgilerin ışığında danışanını iyi tanımalı, doğru analiz etmeli ve yönlendirebilmelidir. Kariyer danışmanı, bireyin bilmediği veya kullanmadığı güçlü yönlerini keşfetmesi ve kullanması için gereken yönlendirmeyi yapabilmelidir. Danışman, danışanının güçlü yönlerini sergileyebileceği fırsat alanlarını ona gösterebilmelidir. Çünkü akademik veya profesyonel kariyerin hangi aşamasında olunursa olsun güçlü yönler özgüveni destekler.

Güçlü yönleriyle ön plana çıkan bireylerin özgüveni artar, ifade gücü gelişir, girişkenliğe yönelik çekinceleri azalır. Böylece kişi kendisi, bilgi ve yetenekleri ile kariyer olanakları arasında ilişki kurmayı öğrenir. Bu sayede stratejik düşünme ve etkili problem çözme becerileri gelişir.

Danışan çağın getirdiği hızlı ve sürekli değişimler karşısında kendini güncelleyebilir hale gelir. Böylece kişi kapasitesine güvenir, yenilik ve değişimlere ayak uydurabilir, zorluklarla çok daha kolay başa çıkabilir.

Yurtdışında Üniversite Eğitimi: Karar Süreci Nasıl Olmalı? Ve Kariyer Planı Yaparken Sorumluluk Kimde Olmalı? Gençlerde mi Ailelerde mi? Yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Kariyer Danışmanları Sadece Öğrencilerle Çalışmıyor

Kariyer danışmanlığı veren uzmanlar kariyerde yaşanan duraksama veya gerilemelerle ilgili de danışanlarına destek sunar. Örneğin; Aynı konumda uzun yıllar çalışmış ve mesleki tatmine ulaşmış bir birey pozisyonunda yükselmek isteyebilir. Ancak çalıştığı kurum yükselme fırsatı sunmuyor ya da bireyin çıkabileceği üst pozisyonlar boşalmıyor olabilir. Bu durum kişinin performansını düşürecek ve mesleki tatmininin azalmasına neden olacaktır.

Bu hem birey hem de iş veren için olumsuz sonuçları beraberinde getirir. Kariyer danışmanı bu noktada kişinin beklenti ve mevcut koşullarını değerlendirerek alternatif kariyer fırsatlarının belirlenmesini sağlayacaktır. Kariyer danışmanları iş ve kişisel yaşam arasındaki dengeyi kurmakta zorlanan bireylere de danışmanlık yapmaktadır.

Staj, mülakat becerisi, beden dili kullanımı, etkili cv hazırlama, referans oluşturma ve benzeri konularda da destek vermektedirler. İyi bir kariyer danışmanı yurt içi istihdam olanaklarının yanı sıra yurt dışı fırsatları da değerlendirmenizi sağlayacaktır. Ayrıca mesleğinizle hangi şehirlerde veya ülkelerde daha iyi kazanç sağlayabileceğinize yönelik de bilgi sunacaktır.

Yüksek Lisans Eğitimi ile İş ve Kariyer Değişikliği Yapabilirsiniz ve Kariyer Hayatında Fark Yaratmak İçin Geliştirilmesi Gereken Beceriler yazılarımızdan da faydalanabilirsiniz.

Günümüzde Kariyer Danışmanlığı Neden Önem Kazandı?

21.yy.da bilimsel ve teknolojik gelişmelerde çok daha hızlı sonuçlar elde edilebilir hale geldi. Artık internetin ve teknolojinin hakim olmadığı yaşam alanımız neredeyse kalmadı. Bu gelişim insan gücünün yerini teknolojinin alacağına yönelik kaygıları da beraberinde getirmektedir. Bu olasılığı belirgin şekilde gerek eğitimde gerek sağlık ve sanayide görebiliyoruz.

Artık insanlar işi yapan olmaktan uzaklaşıp, işi robotlara, makinelere yaptıran konumuna geliyor. Bu da iş gücüne duyulan ihtiyacın azalmasına yol açıyor. Bu gelişmeler sonucunda eskiden çok daha fazla insanın istihdam edilmesini gerektiren meslekler küçülüyor. Hatta pek çok meslek alt grubu da teknolojideki gelişmelerle beraber yok oluyor.

Evrilen dünya düzeni bize değişime adapte olabilme zorunluluğunu getiriyor. Artık hepimiz dünya insanı haline geldik. Teknoloji ve internet aracılığıyla artık her şeye erişebilmek mümkün.  Eskiden bir yeniliğe erişebilmek, kullanıcı haline gelebilmek için yıllarca beklemek gerekebiliyordu. Pek çok yenilikle tanışmamız zaman alıyordu. Şimdiyse tüm gelişmelerden anlık bilgi sahibi olabiliyor haftalar, aylar içerisinde kullanıcı haline gelebiliyoruz.

Dolayısıyla teknolojinin ve bilimin getirdiklerine direnmek yerine uyum sağlamak gerekiyor. Özellikle meslek seçimi yaparken ve kariyer planlarken bu faktörleri göz önünde bulundurmak gerekiyor. Kariyer danışmanlığı tam bu noktada önemli bir ihtiyaca yanıt veriyor.  Bu hizmet bireyin kendisine, yetkinliklerine, performansına ve potansiyeline objektif bir bakış sunuyor.

Kariyer danışmanları; “Ben neyim, nelere sahibim, en iyi ne olabilirim? Ve en iyi olmak için şimdikinden farklı neler yapabilirim?” sorularının yanıtlarını bulmayı kolaylaştırıyor.

Kariyer Danışmanlığı Başarıya Nasıl Destek Oluyor?

Kariyer danışmanı ile birlikte çalışmak her şeyden önce öğrenciye farkındalık kazandırıyor. “Geleceğime yön vermek benim elimde, bunu ne kadar doğru yaparsam yarınlarım o kadar iyi olacak!” bilincini kazandırıyor. Ayrıca danışmanlık alan öğrencilerde iç disiplin ve motivasyon gelişiyor. Dışarıdan müdahale veya hatırlatmalara gerek olmaksızın organize olabiliyor, motivasyon sağlayabiliyorlar. Geleceklerini bilinçli şekilde inşa etmeye yönelik arzu, istek ve meraklarında da artış görülüyor.

Yurtiçi ve yurtdışı kariyer fırsatlarını araştırıyor, olumlu örnekleri inceleyerek motive oluyorlar. Bu öğrencilerde sınav kaygısı, erteleme davranışı veya zaman baskısı çok daha az görülüyor. Kariyer danışmanlığı kapsamında yapılan görüşmeler ve uygulamalar sonucunda elde edilen verilerle kişiye özel çalışmalar yapılıyor. Örneğin; baskın zeka alanı tespit ediliyor, öğrenme stili açığa çıkarılıyor.

Kişinin ilgi ve beceri alanları, karakteristik açıdan güçlü ve zayıf yönleri tespit ediliyor. Bu bilgilerle nasıl daha verimli ders çalışılabileceği, bilginin nasıl daha kalıcı hale getirilebileceği öğrenciye aktarılıyor. Yaşam boyu doyum elde etmek için meslek seçiminde karakteristik özellikler, ilgi ve beceriler dikkate alınıyor.

Bütün bu çalışmalar sonucunda toplanan bilgiler seçeneklerin azaltılmasını kolaylaştırıyor. Ancak seçime gidebilmek için başka değişkenlere de bakmak gerekiyor. Seçilecek mesleği bugünü ve geleceği hakkında bilgi toplamak ileriye dönük avantaj sağlıyor. Bu bilgiye henüz mesleği seçmeden önce erişmek öğrencinin ileriye dönük elini güçlendiriyor. “Alanımda öne çıkmak için neler yapabilirim veya yapmalıyım?” sorusunun yanıtına ulaşmak kolaylaşıyor.

Başarılı Bir Kariyer İçin Öğrencilik Yılları Nasıl Daha Verimli Geçirilebilir? Ve Başarılı Bir Kariyer İçin Tercih Yapmadan Önce Geleceğin Meslekleri ve Mesleklerin Geleceği İyi Bilinmeli! Yazılarımızdan da faydalanabilirsiniz.

Kişisel Gelişim, Üniversite ve Meslek Seçimi Başarılı Bir Kariyer İçin Ne Kadar Önemli! Ve Meslek Seçiminde Kararsızlık: “Hangi Mesleği Seçmeliyim?” yazılarımız da sizin için faydalı olabilir.

Aba, Psikoloji ve Kariyer Danışmanlığı Alanında Nasıl Çalışmalar Yapıyor?

Aba ailesi sunduğu kariyer hizmetlerinde Stratejik yetenek yönetimi uygulamasından faydalanıyorStratejik yetenek testinde başta WISC-V olmak üzere 8 farklı psikolojik test uygulanıyor. Yapılan bu testlerin sonucunda uzman kadromuzla birlikte kişiye özel bir stratejik plan oluşturuluyor. Tüm değerlendirmelerden sonra bireyin kısa ve uzun vadeli hedefleri hazırlanıyor. Bu hedeflerin 3, 6, 12, 24 aylara yayılarak düzenlenmesi ihtiyaç halinde hedeflerin değiştirilmesini de kolaylaştırır.

Stratejik yetenek yönetimi ile kariyer planlamak bireylerin kendi kariyerlerini kontrol altına alabilmelerini kolaylaştırıyor. Böylece süreç içerisinde değişiklik talebi söz konusu olursa kısa ve uzun vadeli hedeflerde güncelleme yapılabiliyor. Bireylerin kişisel kariyer hedefleri belirledikten sonra talep edildiğinde kariyer gelişimleri de düzenli olarak takip edilebiliyor.

Sunduğumuz kariyer danışmanlığı modeli bireyin güçlü ve zayıf yanlarını, tutumlarını, değerlerini kariyer planına dahil ediyor. Ayrıca okul, alan, bölüm, meslek seçimlerinde bireye seçimine yönelik piyasa değerlendirmesi de sunuluyor. Bu sayede danışanların dışarıda onları bekleyen riskleri ve fırsatları öğrenmesi sağlanıyor. Dolayısıyla danışmanlık sunarken danışana bireysel SWOT analizi yapabilmek gerekiyor.

Her sağlıklı birey, yaşının ve içinde bulunduğu koşulların desteklediği biçimde kendini gerçekleştirebilmek istiyor. Ancak ne kadar isteğimiz bu yönde olsa da yaşam içerisinde karşılaştıklarımız çok daha farklı olabiliyor. Bireyin, kişiliğine, öz benliğine uymayan bir mesleğe yönelmesi, bireyin doğal gelişiminin olumsuz yönde etkiliyor. Dolayısıyla yapılan hatalı bir yönelim mutsuz çalışan ve hatta mutsuz bir organizasyon olarak karşımıza çıkabiliyor.

Kariyer danışmanlığı meslek seçerken kişiyi popüler olana, herkesin istediğine değil en doğru seçeneklere yönlendiriyor. Çünkü sevilmeyen bir işte başarılı ve mutlu olmanın çok daha zahmetli olduğunu biliyoruz. Sevilen bir işte çalışmaksa daha verimli, başarılı ve mutlu olmayı destekliyor. Geleceğinize değerli bir yatırım yapın; Stratejik Yetenek Yönetimi ile kariyerinizi birlikte planlayalım. Stratejik Yetenek Yönetimi Neden Önemli? Yazımızdan da bilgi alabilirsiniz.

 

Read More

Üniversite Tercih Dönemi yaklaştı; sınav takvimine göre YKS sınav sonuçları 4 Ağustos Çarşamba günü açıklanıyor. Sınav sonuçları açıklandıktan sonra ise adayları tercih süreci bekliyor. Tercihler ise 5-13 Ağustos arasında yapılacak. Tercih yapmak için süre oldukça uzun gibi görünse de yeterli ön hazırlığı olmayan adaylarda bu süre kaosa dönüşüyor.

Adaylar çevrelerinden gelen her türlü yönlendirmeye açık oluyorlar ve tercih dönemi iyi yapılandırılamıyor. Üniversite sınavı yükseköğrenime devam etmek isteyen her öğrenci için oldukça meşakkatli bir sınav. Hazırlık sürecinin yoran ve hırpalayan temposu kadar seçim süreci de zahmetli. Doğru seçim yapabilmek için öncelikle sınav sistemini iyi bilmek ve iyi bilen kişilerden destek almak gerekiyor.

Adaylar sınava hazırlık sürecinde sistemin mantığını büyük ölçüde oturtuyor. Ancak ebeveynler veya adaya yakın olan diğer kişiler sınav sistemini yeterince iyi bilemeyebiliyor. Bunun önemli bir nedeni son yıllarda sınav sisteminde üst üste meydana gelen değişiklikler. Üniversite sınavının bugünkü adı dahi çoğu kişi tarafından bilinmiyor.

Bu yüzden seçim yaparken tecrübeli ve güncel bilgilere sahip kişilerle çalışılması gerekiyor. Bu kişiler hazırlık sürecinde destek aldığınız öğretmenleriniz olabileceği gibi, okul rehberlik birimizin veya profesyonel danışmanlık merkezleri de olabilir. Seçim sürecinde bir mentörle de çalışabilirsiniz.

Peki üniversite tercih dönemi yaklaşırken neler yapılmalı? Seçim sürecinde kimden destek alınmalı? Seçim yaparken nelere önem verilmeli? Seçim sürecinde profesyonel hizmet almak önemli mi? ve benzeri sorularınızın yanıtlarını yazının devamında bulabilirsiniz. Alan Seçimi Kariyer Yolculuğunun Rotasını Belirliyor ve Yüksek Lisans Eğitimi ile İş ve Kariyer Değişikliği Yapabilirsiniz yazılarımızdan da faydalanabilirsiniz.

Üniversite Tercih Dönemi Yaklaşıyor! Peki Kalan Süre Nasıl Değerlendirilmeli?

Tercih döneminin başlamasına sadece iki hafta var. Bu süre doğru değerlendirilirse üniversite ve meslek seçiminizle ilgili daha fazla memnuniyet duyabilirsiniz.

Üniversiteden Önce Meslek Seçimi Yapın

Tercih döneminde sadece üniversite tercihi yapılacağı düşünülebilir. Ancak okuyacağınız üniversiteyi sınavdan aldığınız puan kadar okumak istediğiniz bölüm de belirler. Bölüm seçimi ise meslek seçiminize göre belirlenir. Hangi mesleğe yönelmek istediğinizi belirlediniz mi? Bir meslek seçerken çok yönlü değerlendirme yapmak gelecekteki mesleki tatmini artırmaktadır. Doğru seçim yapabilmek için kişinin birden fazla değişkeni göz önünde bulundurması gerekir.

Karakteristik özellikler, sosyoekonomik düzey ve beklentiler, ilgi alanları, beceri ve yetenekler seçim yaparken dikkate alınmalıdır. Tabi kişinin ihtisası da oldukça önemlidir. Örneğin; Türkçe-Matmatik alanından mezun birinin Fen-Matematik temelli bir bölüme yönelmesi riskli olabilir. Sözelden Sayısala geçmek de aynı şekilde oldukça risklidir. Üniversite tercih dönemi geldiğinde alan dışı bölümlere yönelmek kat sayıların düşmesine neden oluyor. Bu durumda elde edilen puandan faydalanılamıyor.

Ve ayrıca eğitim hayatı bireyi zorlayabilir. Bu açıdan meslek seçimi yapmadan çok daha önce kişinin lise eğitimine başlarken doğru alana yönelmesi gerekir. Alan seçimi meslek seçiminin ön hazırlık aşamasıdır. Ve daha bu aşamada kişinin seçim yaparken ilgi, beceri, yetkinlik, sosyoekonomik ve kültürel özelliklerini düşünmesi gerekir.

Doğru Alan Seçimi Yapmak Meslek Seçimine Daha Doğru Yön Veriyor

Bugünün koşullarında hem alan hem de meslek seçimi yapmak profesyonel destek almadan kolay değildir. Bunun önemli bir nedeni eğitim sistemindeki rekabetin oldukça yüksek olmasıdır. Her yıl üniversite sınavına hazırlık yapan aday sayısı artıyor. Buna bağlı olarak her yıl yeni vakıf ve özel üniversiteler ve yeni bölümler açılıyor. Böyle bir ortamda nitelikli üniversite ve bölüm seçmek zorlaşıyor.

Avantajı artırabilmek için Lise eğitiminde doğru alan seçimini yapabilmek gerekiyor. Ardından sınava hazırlık sürecini en iyi şekilde geçirmek gerekiyor. Ve sonrasında elde edilen puanı en verimli şekilde değerlendirmek önem kazanıyor. Puanı değerlendirme sürecinde kişinin meslek seçimi ve tabi ki üniversite eğitiminden beklentileri de önem kazanıyor.

Üniversite tercih dönemi geldiğinde adaylar özel bir üniversite de mi okumak istiyor, yoksa devlet üniversitesinde mi? burs beklentisi var mı? Eğitimini yurtiçinde mi yurtdışında mı sürdürmek istiyor? Bütçe planı ve finansal desteği var mı? Şehir dışı eğitim fırsatlarına açık mı yoksa aile yanında mı kalmak istiyor? Hazırlık sınıfı olacak mı? Bu sınıfı okumak istiyor mu? Ve daha pek çok detayı değerlendirmeli.

Üniversite Tercih Dönemi Başlamadan Geleceğin Meslekleri ve Mesleklerin Geleceği Araştırılmalı

Bölüm, meslek ve hatta üniversite seçerken dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli konu da bugünün ve geleceğin mesleklerini iyi biliyor olmaktır. Bu bilgi bize gelecek on yıllarda seçtiğimiz mesleğin ne denli avantajlı olacağının bilgisini sağlar. Teknolojinin hızla ilerlemesi pek çok mesleğin rolünün değişmesine ve evrilmesine neden oldu.

Bu değişim ve yenilikler adapte olabilenler için avantaj sağlarken adapte olamayanların iş kaybına neden oldu. Günümüzün popüler mesleklerine her yıl büyük talep var. Popüler mesleklere yönelik bölümler her yıl öğrenci almaya ve mezun vermeye devam ediyor. Ancak mezuniyet sonrası istihdam sağlanabilecek kadar iş sahası çoğu bölümde yok.

Bu da adayların mezuniyet sonrası uzun süreli işsiz kalmasına veya bölüm dışı mesleklere yönelmesine neden oluyor. İş bulamamak özgüveni ve motivasyonu zedeliyor. Farklı bölümlere yönelip iş bulamama kaygısıyla o bölümlerde devam etmekse mesleki tatminin azalmasına neden oluyor. Bu tatminsizlik hem iş veren hem de çalışan için performans ve üretim kaybına neden oluyor.

Üniversite tercih dönemi gelmeden önce geleceğin mesleklerini bilmek de oldukça önemli. Her yıl üzerine yeterince bilgi sahibi olmadığımız bölümler açılıyor. Bu bölümlere yönelik bilgi olmaması ve henüz mezun da vermemiş olunması seçim sürecine temkinli yaklaşılmasına neden oluyor. Ancak yeni bir bölümün ilk mezunlarından olmak mezuniyet sonrası istihdam olasılığını da artırıyor. Ayrıca ilk mezunlar pek çok anlamda öncülük de etmiş oluyor.

Öğretim Kadroları da Üniversite Tercih Dönemi Gelmeden Araştırılmalı

Yeni mesleklere yönelmek söz konusu olduğunda öğretim kadrosu, üniversite ve bölümün niteliğini iyi araştırmak gerekiyor. Bu bölüme yönelik iş gücü ihtiyacı nedir? ülkemizde veya farklı bir ülkede bu mesleği yapabilme potansiyeli var mı? iyi araştırılmalı. Araştırma ve ön bilgi edinme her iki durumda da çok önemli.

Bugünün popüler mesleklerini istihdam fırsatını artırabilmek için en iyi üniversitelerde iyi bir kadrodan okumak gerekiyor. Mümkünse seçim yapmadan önce ilgili bölümlerin ders içeriklerini araştırmak da seçim yaparken kişiye bilgi sağlıyor. İçerikler ilgi çekiyor mu, merak uyandırıyor mu? Değerlendirmesini yapmak seçimin ne kadar doğru bir tercih olduğunu belirliyor. Üniversite tercih dönemi kadar üniversite eğitimi de verimli değerlendirilebilecek şekilde planlanmalı.

Eğitim alınacak okul, yaşanılacak il, bilgiye erişim kaynakları iyi araştırılmalı. Öğrencilerin kendilerini en iyi şekilde geliştirebilecekleri okul ve şehirlere yönelmesi önemli. Seçim yaparken daha şimdiden olası staj ve iş imkanları da araştırılmalı. Çoğu bölümde staj zorunluluğu var ve stajlar istihdam sürecinde önemli rol oynuyor. Bu açıdan eğitim aldığınız şehirde veya yaşadığınız şehirde nitelikli staj yapabileceğiniz iş alanlarının olması oldukça önemli.

Üniversite diplomasının yanı sıra kişisel ve mesleki gelişime de yatırım yapılması gerekiyor. Özgeçmiş diğer adayların önüne geçecek ve işvereni etkileyecek şekilde geliştirilmeli. Başarılı Bir Kariyer İçin Tercih Yapmadan Önce Geleceğin Meslekleri ve Mesleklerin Geleceği İyi Bilinmeli yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Yabancı dil bilgisi de üniversite eğitiminde ve profesyonel kariyerde öne çıkmayı sağlıyor. Pek çok bölümde henüz hala ülkemizde Türkçe kaynaklara erişilemiyor. Yabancı yayınları takip edebilmek kişinin güncel ve nitelikli bilgiye erişmesini kolaylaştırıyor. Ayrıca yabancı dil bilmek global düzeyde istihdam edilebilme fırsatlarını da artırıyor.

Üniversite Tercih Dönemi Geldiğinde Kimden Destek Alınmalı?

Tercih dönemi gelmeden önce yapılması gereken diğer önemli araştırma da bu dönemden kimden destek alınabileceğidir. Üniversite, bölüm ve meslek seçimi gelecek 40-50 yılınıza etki edecek önemli bir karar sürecidir. Bu sürecin iyi planlanması ve bu alanda deneyimli, bilimsel ve güncel bilgiye sahip kişilerden destek alınması önerilmektedir.

Destek verecek kişinin uzman olması size seçim sürecinde aradığınız detaylı bilgiyi ve alternatif çeşitliliğini sağlayacaktır. Yine destek alacağınız kişiyi belirlerken mümkün olabildiğince ihtiyaçlarınıza göre seçim yapmanız gerekmektedir. Yurtdışı eğitim isteyen bir kişinin mutlaka yurtdışı eğitim bilgisi olan ve bu alanda güncel bilgiye sahip bir uzmanla çalışması önerilir. Yurtdışı eğitim danışmanları, danışmanlık ofisleri ve yurtdışı eğitim mentörleri gibi.

Üniversite tercih dönemi gelmeden destek alınacak kişiyi belirlemek seçim sürecinde süre sıkıntısı yaşanmasının da önemine geçer. Pek çok danışman bu dönemde yoğun bir çalışma planına ulaşır. Son dakikaya bırakmak aranan niteliklerde bir kişiye ulaşılmasını da zorlaştırabilir. Destek alınacak uzmanın üniversiteler, öğretim kadroları, bölümler, mesleklerin bugünü ve geleceği üzerine bilgili olması gerekir.

Kişisel Gelişim, Üniversite ve Meslek Seçimi Başarılı Bir Kariyer İçin Ne Kadar Önemli! Yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Üniversite Tercih Dönemi Profesyonel Destek ile Çok Daha Başarılı Sonuçlar Sağlıyor

Lise döneminde öğrenciler full konsantrasyon üniversite sınavlarına başarılı olmayı ve hayallerindeki üniversiteyi kazanmayı hedefliyor. Ancak sınavlar bitip sonuçlar açıklandığında pek çok öğrenci sudan çıkmış balığa dönüyor. Kimi öğrencinin bu aşamaya kadar somut bir hedef planı olmuyor. Kimisi seçim sürecinde kararsız kalıyor veya hedefe yönelik yeterli puan alamıyor. Kimi üniversite adayları seçim sürecini telaşlı ve kaos içerisinde geçiriyor.

Ailenin, çevrenin ve arkadaşların etkisi ile istek ve beklentileri dışında seçimler yapabiliyor. Üniversite tercih dönemi öncesi, anı ve sonrası pek çok açıdan iyi bir hazırlık, dikkat, araştırma ve değerlendirme gerektiriyor. Bu süreç yeterince iyi planlanmadığında üniversite eğitiminde motivasyon kayıpları görülme sıklığı artıyor. Seçilen bölümden, okunan okuldan veya yapılan meslekten memnuniyetsizlik doğuyor.

Bu memnuniyetsizlik motivasyonu ve dolayısıyla performansı düşürüyor. Tercih sürecinin verimsiz geçirilmesi yaşam boyu doyumu etkiliyor ve kişiler potansiyellerinin altında işlevsellik gösteriyor. Üniversite eğitimi bireyi sadece bir meslek sahibi olmaya hazırlamıyor. Seçilen üniversite, bölüm ve meslek kişinin gelecekteki sosyal statüsünü, gelirini, çevresini ve hatta kuracağı aileyi bile belirliyor.

Stratejik yetenek yönetimi ise tam da bu kararsızlık ve hatalı seçim süreçlerinde önem kazanıyor. Aba psikoloji olarak danışanlarımızın kariyerlerini belirlemelerinde profesyonel destek sunuyoruz. Yetenekleriniz, ilgi alanlarınız ve potansiyelinizi keşfetmek için öncelikle becerilerinizi birlikte analiz ediyoruz. Başta WISC-V olmak üzere 8 farklı testten bu süreçte faydalanıyoruz. IQ, EQ, ilgi, yetenek, dikkat ve algı testlerinden faydalanıyoruz.

Üniversite tercih dönemi yaklaşırken siz de karar ve tercih sürecinizde profesyonel destek arayışındaysanız bizimle iletişime geçebilirsiniz. Ayrıca Aba Kariyer sayfasını ve her hafta düzenli içerik paylaşılan Youtube kanalımızı takip edebilirsiniz.

Read More

Kararsızlık belirgin bir sorun haline gelene kadar çoğunlukla fark edilmez. Fark edildiğinde ise kişinin performansı, ilişkileri ve hatta işlevselliği dahi olumsuz etkilenmeye başlamıştır. Kararsız bir bireyseniz bu konuda yakın çevrenizden sık sık olumsuz geri dönüşler alıyor olabilirsiniz. Aynı şekilde çevrenizde karar vermekte zorlanan bireyler varsa siz de bundan rahatsızlık duyuyor olabilirsiniz.

Karar vermek denildiğinde aklınıza hayata yön veren büyük kararlar geliyor olabilir. Oysa karar vermekte güçlük çeken bireylerin zorlanımı çok daha basit konulara yönelik olabilir. Bu durumu somutlaştırmak için birkaç örnek verelim. Örneğin; öğle tatilinde yiyeceği yemeğe karar veremeyen iş arkadaşlarınız olabilir. Pek çok seçenek üretip bir türlü hangisinin en doğrusu olduğuna karar veremiyor olabilirler.

Giyeceği kıyafetten satın alacağı kitaba ve hatta beden ölçülerine kadar karar vermekte zorlanabilirler. Medium beden mi almalıyım yoksa Large mı? Ya küçük veya büyük olursa? Hangisi daha rahat veya daha kaliteli? Bu sorular ve kuşkular uzadıkça uzayabilir. Kararsızlık yaşayanlar asla kararlarınızdan emin olamıyor, karar sürecinde başkalarına danışma ihtiyacı hissediyor ve çokça zaman kaybediyor olabilirler.

Basit konularda dahi karar aşamasına gelmekte zorlanan bireyler için daha büyük kararlar kaygı verici olabilir. Okul, meslek, iş, eş seçmek gibi önemli dönüm noktalarında yaşayacakları stres ve zorlanım farklı psikolojik ve fizyolojik sorunlara yol açabilir.

Peki neden karar vermekte zorluk yaşarız? Bu durum ne zaman önlem alınması gereken bir problem haline gelmiş kabul edilir? Kararsızlığı yenmek için hangi baş etme yöntemlerini kullanabilirsiniz? Yazımızın devamında detaylara ulaşabilirsiniz.

Ebeveyn Tutumları ve Karakter Gelişimine Etkisi , Ergenlikte Ebeveyn Tutumu Nasıl Olmalı? Yazılarımızdan da faydalanabilirsiniz.

Kararsızlık Nedir?

Kararsızlık, bir konuda karar verememe ya da seçenekler arasında seçim yapamama olarak tanımlanabilir. Hepimiz hayatımızla ilgili önemli konularda karar verirken çelişkide kalır, hangi seçeneğin bizim için daha iyi olacağını belirlemekte zorlanırız. Önemli karar aşamalarında böyle hissetmemiz, karar sürecine zaman ayırmamız ve başkalarına danışmamız oldukça normaldir.

Ancak kimi bireylerde karar verme süreci önemli ve önemsiz her türlü konuda büyük bir sorun halini alıyor olabilir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda karar verememek hastalığa dönüşmektedir ve bunun adı da Aboulomania hastalığıdır. Karar verememe durumunun bir hastalık haline dönüşmesinin altında yatan nedenler bulunmaktadır. Nedenlerine bir sonraki başlıkta detaylarıyla değineceğiz.

Söz konusu karar verememe durumu zaman içerisinde kısır bir döngüye dönüşmektedir. Kişi karar vermekte güçlük çektikçe emin olamama hali eskiden emin olabildiği konulara kadar etki edebilmektedir.

Peki Neden Kararsızlık Yaşarız? Kararsızlığın Altında Yatan Nedenler Neler?

Karar vermekte zorluk yaşamamızın altında yatan pek çok kişisel ve çevresel etken bulunmaktadır. Mükemmeliyetçilik, özgüven eksikliği, gerçekdışı beklentiler, yetersizlik, motivasyon eksikliği, isteksizlik, yeterli bilgiye sahip olamamak bunlardan bazılarıdır.

Sevgi ve Desteği Kaybetme Korkusu

Kimi zaman kişinin kendi istek ve beklentileriyle çevrenin veya aileninkiler örtüşmez. Burada karşı taraf kişiden daha baskın bir yapıdaysa karar sürecini olumsuz etkiliyor olabilir. Örneğin; Lisede sözel alan okumak isteyen bir öğrencinin ailesi sayısal alan seçmesini istiyor olabilir.

Aile daha baskın roldeyse ve çocuk arzu ve isteklerini dile getirmekte zorlanıyorsa karar veremeyebilir. Çünkü kararı ya kendisini ya da ailesini memnun etmeyecektir. Burada baskın olan çekince ailenin taktirini, sevgisini kaybetme korkusu olabilir. Kariyer Planı Yaparken Sorumluluk Kimde Olmalı? Gençlerde mi Ailelerde mi? yazımızdan faydalanabilirsiniz.

Mükemmeliyetçilik

Mükemmeliyetçi ebeveyn tutumları veya mükemmeliyetçi karakter yapıları da karar verme sürecini olumsuz etkiler. Mükemmele odaklanan zihin en iyi seçeneği belirlemek için gereğinden fazla değerlendirmeye girer. Bu da seçim sürecini zorlaştırır ve zaman kaybına yol açar. Kararsızlık yaşayan bireylerde alınan karardan memnun olmamak belirgindir. Ayrıca karar sürecine gereğinden fazla zaman ayırır ve zaman yönetiminde zorluk yaşarlar.

Zamanı verimli kullanamıyor olmalarıysa zaman ayırmaları gereken diğer konulara ağırlık verememelerine neden olur. Bu durumda kişi zaman baskısı yaşar. Kişilik Gelişimi Anne Karnında Başlıyor, Yaşamın İlk 6 Yılında Belirginleşiyor! Yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Sorumluluk Becerisinin Gelişmemesi Kararsızlık İhtimalini Artırır

Sorumluluk bilinci yaşamın erken yıllarında kazanılmaya başlanan bir beceridir. Sorumluluk alabilmek ailenin ve sosyal çevrenin çocuğun yaşına ve potansiyeline uygun sorumluluklara yönlendirilmesiyle gelişir. Kimi aileler bu konuda aşırı korumacı olabilmekte veya çocuklarını sorumluluk almaya yeterli görmemektedir. Bu durum çocuğun üstesinden gelebileceği sorumlulukları dahi başkalarından beklemesine neden olmaktadır.

Sorumluluk bilinci gelişmemiş bir bireyde çoğunlukla karar mekanizması da gelişmemektedir. Çünkü sorumluluk vermeyen aile çocuğun yapabileceklerini onun adına kendi yaptığı gibi kararlarda da aynı süreci işletmektedir. Yani sorumluluk alamayan çocuk kendi kararlarını vermeye de yeterli görülmemektedir. Bu tutum çoğunlukla aşırı korumacı ailelerde görülse de otoriter ebeveyn tutumlarında da özerk karar desteklenmemektedir.

Dolayısıyla gelişim çağından itibaren sorumluluk üstlenmeyen bireyler kendileriyle ilgili konularda dahi karar vermeyi deneyimleyememektedir. Bu da ileri yaşlarda karar verme sorumluluğunu alamamalarına neden olmaktadır. Yetişkinlikte de otorite kabul ettikleri ve yeterliliğine inandıkları kişilere danışma ihtiyacı duymaktadırlar. Hatta bu şekilde yetişen pek çok birey bir şekilde kendi yerine başkalarının karar vermesine gereksinim duyar.

Helikopter Ebeveynler Akademik Başarıyı Düşürüyor! yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Baskın Yetersizlik Duygusu ve Özgüven Eksikliği de Kararsızlık İhtimalini Artırıyor

Çocukluktan itibaren mükemmeliyetçi yetiştirilen veya basit hatalarında dahi kolayca eleştirilen bireyler de karar vermekte zorlanıyor. Özellikle de hatalarından veya başarısızlıklarından ötürü mahrum bırakılmış, cezalandırılmışlarsa ihtimal artıyor. Karar sürecinde hatalı seçim yapmaktan, seçimlerinden ötürü eleştirilmekten veya cezalandırılmaktan çekinebiliyorlar. Aile ile başlayan bu süreç öğretmen, patron, arkadaş, eş, çocuk ve hatta yaşam içerisinde etkileşim kurulan herkese yayılıyor.

Bu bireylerin çoğunlukla özgüvenleri ve öz değerleri gelişmemiştir ve yetersizlik duyguları baskındır. Ayrıca “hayır” diyememek, risk almaktan korkmak, yeterli bilgiye sahip olmamak da karar verme sürecini etkilemektedir. Kariyer Seçmeden Önce Özgüven Eksikliği ile Mücadele! yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Kararsızlık ile Başa Çıkma için Neler Yapılabilir?

Karar vermekte zorluk yaşıyorsanız öncelikle kendinizi objektif şekilde değerlendirmeye çalışmalısınız. Hangi konularda karar vermek sizin için daha zor? Karar verme sürecinde zorlanmanıza neden olan ne? Karar verirken sizi seçim yapmakta alı koyan düşünceler neler? Bu sorulara vereceğiniz cevaplar başa çıkma yöntemlerinizi belirlemenizi kolaylaştıracak. Aynı şekilde profesyonel destek alma ihtiyacınız olup olmadığını belirlemenizde de size yardımcı olacaktır.

Aşağıdaki önerilerimizi kararsızlık yaşadığınız konular üzerinde denemeye başlayabilirsiniz. Verim alamıyor ve zorlanmaya devam ediyorsanız mutlaka psikolojik destek almayı değerlendirmelisiniz. Bu sayede yaşam kalitenizi ve işlevselliğinizi arttırmış olacaksınız.

Kar- Zarar, Artı-Eksi Hesabı Yapın

Karar vermeniz gereken seçeneklerle ilgili basit kar-zarar listeleri yapabilirsiniz. Çoğunlukla önemli konularda kullandığımız bu yöntemi basit karar süreçlerinde de kolayca kullanabilirsiniz. Örneğin kitap almak istiyor ama hangisini alacağınızı seçemiyorsunuz; bütçesine, sayfa sayısına, konusunun size katacaklarına odaklanabilirsiniz. Bu kitabı kısa sürede okuyabilirim, fiyatı bütçeme uyuyor, iş hayatında bu bilgiler işime yarayacak. Bu şekilde bir değerlendirme yapmak seçim sürecinizi kolaylaştırabilir.

Hala karar vermekte zorlanıyorsanız fikrine güvendiğiniz birinden artı- eksi listenizi birlikte değerlendirerek fikir alabilirsiniz. Ancak zamanla bu fikir alma alışkanlığını mutlaka azaltmalısınız.

Kararsızlık Yaşadığınız Konularda Karar Verme Süresi Belirleyin

Eğer karar alma süreciniz zaman yönetiminizi olumsuz etkiliyorsa karar sürenizi belirleyebilirsiniz. Örneğin; öğle arasında ne yiyeceğinize karar vereceksiniz. Karar vermek için öğle molasına çıkmadan önce 10 dakikalık bir süre ayırabilirsiniz. Bu süreyi konuya ve artan karar verme becerinize göre farklılaştırabilirsiniz. İlk etapta yemek seçimine on dakika ayırıyorken zamanla bu süreyi kısaltabilirsiniz.

10-10-10 Kuralını Uygulayın

Özellikle hayatınıza yön verecek konularla ilgili karar vermekte zorluk yaşıyor olabilirsiniz. Veya alacağınız basit kararların dahi hayatınızı olumsuz etkileyeceğine inanıyor olabilirsiniz. Böyle bir durumda 10-10-10 kuralından faydalanabilirsiniz. Kararsızlık yaşadığınız konuyla ilgili kendinize aşağıdaki üç soruyu sormanız karar sürecinizi kolaylaştıracaktır.

  • 10 dakika sonra verilen kararın sonucu hakkında ne hissedeceksin?
  • Bundan 10 ay sonra nasıl hissedeceksin?
  • Bundan 10 yıl sonra nasıl hissedeceksin?

Çabanızı Takdir Edin, Kendinizi Ödüllendirin

Karar verme sürecinde yaşadığınız zorluk sizi ve yakın çevrenizi pek çok açıdan olumsuz etkiliyor. Bu zorlukla başa çıkmak için çaba sarf etmeye ve elinizden geleni yapmayı denemeye başladınız. Her çaba ve başarı gibi bu süreç de ödüllendirilmeyi hakkediyor. Öyleyse karar vermekte yol kat ettiğiniz her adımı sizi motive edecek şekilde ödüllendirebilirsiniz. Ödüller daha fazla çaba sarf etmenizi de sağlayacaktır.

Ödül sistemi, başarı elde ettikçe kendinizi daha iyi hissetmenizde de size destek olacak. Ödülleriniz maddi, manevi veya davranışsal olabilir. Kendinize bir hediye alabilir, bir kahve ısmarlayabilir, kararsızlıkla kaybettiğiniz zamanı keyif alacağınız bir etkinlikle değiştirebilirsiniz.

Kararsızlık ile İlgili Ne Zaman Alarm Üretmek Gerekir?

Karar verme sürecinde içinde bulunduğunuz duruma ve kararın sonuçlarına göre zorluklar yaşayabilirsiniz. Herkesin hayatında karar vermekte zorluk yaşadığı dönemler olmuştur. Ancak bunun önemli bir sorun olduğunu fark etmeye başladıysanız alarm üretme zamanı gelmiş olabilir. Karakteristik bir özellik olarak gelişmiş olabileceği gibi karar verememek psikolojik bir sorunun eşlikçisi de olabilir.

Obsesif Kompulsif Bozukluk ile karar vermekte zorlanan bireylerde sıklıkla karşılaşılmaktadır. Depresyonda ve kaygı bozukluğunda da karşılaşılabilmektedir. Aşağıdaki belirtilerden bir kısmını yaşıyorsanız bir profesyonelden destek alabilirsiniz.

  • Karar verme sürecine ayırdığınız zaman çevrenizdeki diğer kişilerden çok daha fazlaysa,
  • Sık sık kararsızlıkla ilgili eleştiriliyorsanız,
  • Verdiğiniz kararların doğruluğundan emin olamıyorsanız,
  • Karar verirken başkalarına danışma ihtiyacı duyuyor, bunu çok basit konularda da sık sık yaşıyorsanız,
  • Karar verememeniz nedeniyle potansiyelinizin altında performans sergiliyorsanız,
  • Karar verseniz dahi diğer seçenekler üzerine düşünmeye devam ediyorsanız,
  • Karar veremediğiniz için harekete geçmekte geç kalıyor, adeta felç geçirmiş gibi hissediyorsanız,
  • Sizin yerinize başkasının karar vermesinden memnun oluyorsanız,
  • Karar veremediğiniz için fırsatları kaçırıyorsanız mutlaka bir profesyonelden destek almalısınız.

Karar verememek yaşamınızı pek çok yönden sınırlandırabileceği gibi sadece belli konular özelinde de açığa çıkıyor olabilir. Örneğin; okul tercihi yapmakta, okuyacağınız alanı ve mesleği seçmekte zorluk yaşıyor olabilirsiniz. Böyle bir durum söz konusuysa kariyer danışmanlığı almak seçim sürecinizi olumlu etkileyecektir.

Kararsızlık ile ilgili profesyonel destek almak istiyorsanız Aba psikoloji uzman kadrosu ile iletişime geçebilirsiniz. Kullandığımız alternatif psikoterapi yöntemleriyle danışanlarımızın hayat kalitesini artırmayı hedefliyoruz. Ayrıca uyguladığımız IQ, EQ, dikkat, algı, yetenek ve kişilik testleriyle çocuk, genç ve yetişkin danışanlarımızın potansiyellerini keşfediyoruz. Detaylı bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz. İçeriklerimizi takip etmek için Blog yazılarımızı ve YouTube kanalımızı takip edebilirsiniz.

Read More

Başarılı bir kariyer için öğrencilik yıllarını verimli ve bilinçli geçirebilmek oldukça önemli. İyi bir kariyer inşa edebilmek için erken çocukluk yılları itibariyle geleceğe yatırım yapmak gerekiyor. Ancak ne çocuklukta ne de öğrencilikte üniversite sınavına hazırlanana kadar kariyere yeterli önem verilmiyor. Kariyer gelişiminin uzun vadeli emek istediğini bilen ve buna yönelik çalışan bireyler içinse uzun vadede kazanç büyük oluyor.

Öğrencilik yılları enerjinin en yüksek hayata dair sorumluluklarınsa en düşün olduğu yıllar olması nedeniyle önemli. Çoğumuz için okul arkadaşlarla bir arada olduğumuz, eğlenirken öğrendiğimiz ve deşarj olduğumuz etkileşim ortamı. Okula yönelik bu algımız akran zorbalığı, olumsuz öğretmen modeli veya okul başarısızlığı yoksa liseye kadar devam ediyor.

Lisede ise büyük bir değişim sürecinin içerisine giriyoruz. Pek çok alışkanlığımızı geride bırakıyor, sosyal çevremizi ve ortamımızı da değiştiriyoruz. Ergenliğin de bu dönemde başlamasıyla başarılı bir kariyer için yatırım yapmak bir süre daha öteleniyor. Ergenliğin getirdiği fizyolojik, hormonal, duygusal ve zihinsel değişimlere adapte olmak zaman alıyor. Bu süreçte yeni okul ortamına, arkadaşlara ve öğretmenlere de alışmak gerekiyor.

Dolayısıyla lisenin ilk yılı yeni müfredata, okul kurallarına, ortama ve çevreye adapte olmaya çalışarak geçiyor. Lisenin ikinci yılındaysa alan seçimi yapacak donanıma ulaşmış olmak gerekiyor. Alan seçimi sonucunda öğrenciler bazı meslekleri seçme alternatiflerini tamamen kaybediyor.

Seçilen alan ise ileride tercih edilecek mesleğin belirleyicisi oluyor. Ancak alan ve meslek seçimi için yeterli ön hazırlık yapılmamışsa tercih edilen alan kısa sürede hayal kırıklığına dönüşebiliyor. Alan seçiminin hatalı yapılması ve bu hataya erken dönemde müdahale edilmemesi ise olumsuz sonuçlar doğuruyor. Okul ve üniversite sınav başarısı düşüyor, hedeflenen üniversiteyi ve meslek edindirecek bölümü okumak zorlaşıyor.

Kişinin potansiyeli, beklenti ve hedefleriyle örtüşmeyen alanı/bölümü okuması başarılı bir kariyer için tehdit oluşturuyor. Peki Daha iyi bir kariyer için öğrencilik yıllarını nasıl değerlendirebiliriz? Yazımızın devamında detaylara ulaşabilirsiniz.

Başarılı Bir Kariyer İçin Okul Öncesi Dönemden İtibaren İlgi ve Beceri Alanlarınızı Keşfedin

İlgi ve beceri alanlarının keşfedilip geliştirilmesine hala yeterince önem verilmiyor. Oysa her çocuğun güçlü ve gelişime açık yönleri var. Her çocuk bir veya birden fazla alana ilgi gösterebiliyor ve beceri edinebiliyor. Doğuştan gelen ancak sonradan da geliştirilebilen bu beceriler yeterince üzerinde durulmadığındaysa kayboluyor. Bu nedenle okul öncesi eğitimden başlayarak çocuklara ilgi ve becerilerini keşfedebilecekleri alternatif zenginliğini sunmak gerekiyor.

Bir çocuk sanatta başka biri sporda veya bilimde öne çıkabiliyor. Kimisi çok yaratıcıyken kimisi çok analitik olabiliyor. Erken dönemde bu çalışmaların başlatılması öneriliyor olsa da ilgi ve becerileri keşfetmek kolay değil. Bazen çocuklar sunulan alternatiflere ilgisiz kalabiliyor. Aileler, “her yolu denedik, her şeyi yaptırdık, hiçbiriyle ilgilenmedi!” diyerek çaresiz hissedebiliyor.

Ancak unutulmamalı ki ilgi ve beceri alanlarımız oldukça geniş. Başarılı bir kariyer içinse bu alanların doğru belirlenmesi gerekiyor. Müziğe yatkınlığı olan bir çocuğu piyanoya yönlendirmek yetmez. Eğer piyano ilgisini çekmiyorsa onun ilgisi veya becerisi başka bir enstrümana yönelik olabilir. Müzik sadece enstrüman çalmaktan da ibaret değildir. Enstrüman çalmakla ilgilenmeyebilir ama çok iyi bir müzik kulağına sahip olabilir.

Sporda, sanatta, bilimde de aynı şekilde çeşitlilik vardır. Çocuğun ilgilerini keşfetmekse bu çeşitliliği sunabilmeyi ve sabredebilmeyi gerektirir. Çocukların ilgi ve Beceri Alanları Nasıl Keşfedilir? Ve İlgi ve Beceri Alanları Meslek seçimini ve Kariyeri Nasıl Etkiliyor? Yazılarımızdan da faydalanabilirsiniz. Endüstri 4.0 Okul Öncesi Eğitimden İtibaren Çok Daha Bilinçli Bir Kariyer Planı Yapmayı Gerektiriyor yazımız da ilginizi çekebilir.

Eğitim Hayatınızın Başından İtibaren Araştıran, Sorgulayan ve Merak Eden Bir Öğrenci Olun

Eğitim sistemimizde yıldan yıla ezberci anlayış terk edilmeye çalışılıyor. Ancak eğitimdeki tüm gelişim çabalarına rağmen mevcut sınav sistemimiz ezberi gerektiriyor. Üniversite sınavına kadar ezberci sistem devam ederken üniversitede bir anda bu sistem terk ediliyor. Üniversitede ise ön yargı ve dogmalardan arınarak gerçeğin aranması ve eleştirel düşüncenin hakim olması isteniyor.

Ancak bu yaşa kadar bu becerilerden uzak yetiştirilmiş bireylerin üniversiteye önyargısız, eleştirel düşünebilmesi mümkün olmuyor. Bu nedenle erken yaşlardan itibaren ailelerin, öğretmenlerin çocuklara eleştirel düşünmeyi öğretmesi gerekiyor. Ancak bu şekilde başarılı bir kariyer için ihtiyaç duyulan düşünce biçimi geliştirilmiş oluyor.

Çocuklar araştırma yapmaya, sormaya ve sorgulamaya özendirilmeli. Ödevler bu kapsamda verilmeli. Fikirler tartışılmalı, geliştirilmeye çalışılmalı. Çocukların ve öğrencilerin merak eden, sorgulayan, araştıran yönleri taktir edilip, desteklenmeli.

Erken Yaşlardan İtibaren Yabancı Dilinizi Geliştirin, Farklı Diller Öğrenmeye Çalışın

İngilizcenin önemi üzerine artık konuşmak dahi zaman kaybı kabul ediliyor. Pek çok işveren İngilizce bilgisini zorunlu koşuyor. Eğitimde, sanatta, bilimde, teknolojide dünyadaki gelişmeleri takip edebilmek için de İngilizceyi iyi bilmek gerekiyor. Ana dil düzeyinde konuşulabilen İngilizce sayesinde yurtdışı eğitim almak ve hatta kariyer fırsatlarını değerlendirmek de mümkün oluyor.

İngilizce bilmek dünyanı insanı olabilmeyi kolaylaştırıyor. Ancak günümüzde sadece İngilizce bilmek de başarılı bir kariyer için yeterli değil. İspanyolca gibi İngilizceden sonra en sık kullanılan diğer dillere de yönelmek gerekiyor. İkinci, üçüncü dili seçerken seçeceğiniz mesleği, yaşamak veya okumak istediğiniz ülkeyi belirlemeniz de önemli oluyor.

Yeni dil öğrenebilmenin veya dili geliştirebilmenin en verimli olduğu dönemse yine çocukluk yılları. 12 yaşına kadar yeni bir dil öğrenmek ileri yaşlara göre çok daha kolay oluyor. Yurtdışında Üniversite Eğitimi: Karar Süreci Nasıl Olmalı? Yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Başarılı Bir Kariyer için Birikim Yapın

Eğitim maliyeti yıldan yıla artıyor. İstihdam olabilmek içinse kişisel ve mesleki açıdan donanımlı olmak avantaj sağlıyor. Ancak ne kişisel ne de mesleki gelişim için ortaöğretim veya üniversite eğitimi yeterli olmuyor. Eğitim sürecinde veya mezuniyet sonrasında mutlaka kurslara, sertifika programlarına katılmak gerekiyor.

Mezuniyet sonrası yeni bil dil eğitimine başlamak, yüksek lisans yapmak, kursa katılmak bütçe gerektiriyor. Ancak mezuniyetten sonra hemen iş bulmak kolay olmuyor. İş bulma sürecini hızlandırmak içinse mezunlar bir an önce eksiklerini kapatmak istiyor. Yeterli bütçe ve finansal destek olmadığında ise bu kaynak sağlanana kadar beklemek gerekiyor.

Eğitim ve gelişim için birikim yapmak ise böyle dönemlerde kurtarıcı oluyor. Ayrıca kongreler, seminerler, fuarlar gibi alanınızla ilgili etkinliklere katılmak istediğinizde de ihtiyacınız olan bütçeyi sağlayabilirsiniz.

Daha İyi Bir Kariyer İçin Diğer Önerilerimize de Bakabilirsiniz

Başarılı Bir Kariyer için Stratejik Yetenek Yönetimi ile Tanışın

Tüm önerilerimiz daha iyi bir kariyer geliştirmenizi destekleyecektir. Ancak bunların yanı sıra profesyonel kariyer danışmanlığından da faydalanmanızı öneririz. Bu sayede erken yaşlardan itibaren ilgi ve beceri alanlarınızı çok daha kolay belirleyebilirsiniz. Öğrenme stiliniz, baskın zeka alanınız hakkında da bilgi edinebilirsiniz. Alan ve meslek seçimi yaparken karakteriniz, ilgi ve becerileriniz, öğrenme şeklinizle uyumlu karar alabilirsiniz.

Bilimsel ve güncel bilgilerle geleceğin mesleklerine ve mesleklerin geleceğine yönelik bilgi edinebilirsiniz. Güçlü ve gelişime açık yönlerinizi öğrenebilir, zayıf yönlerinizi kariyerinizi olumsuz etkilemeyecek şekilde düzenleyebilirsiniz. Yurtiçi eğitimin yanı sıra yurtdışı eğitim fırsatları hakkında da bilgi alabilirsiniz. Özellikle yurtdışı eğitimde çok önemli olan burs imkanlarıyla ilgili bilgi alabilirsiniz.

Başarılı bir kariyer için bir mentor ya da kariyer danışmanından destek almak süreci kolaylaştırıyor. Böylece kişiye özel kariyer planı çıkarılıyor. Kısa ve uzun vadeli hedefler belirleniyor.

Aba psikoloji uzman kadrosu her yaştan danışanına akademik ve mesleki danışmanlık sunuyor. Stratejik yetenek yönetimi çalışmamız ile kariyerinizi size en uygun şekilde planlıyoruz. Ayrıca uyguladığımız IQ, EQ, dikkat, algı, yetenek ve kişilik testleriyle çocuk, genç ve yetişkin danışanlarımızın potansiyellerini keşfediyoruz. Geleceğinizi planlarken sizinle birlikte kısa ve uzun vadeli hedeflerinizi belirliyoruz.

Kariyer planınızı yaparken mutlaka geleceğin mesleklerini ve mesleklerin geleceğini de göz önünde bulunduruyoruz. Çalışmalarımızda bilimsel kanıtlardan faydalanıyor, uluslararası düzeyde güncel gelişmeleri takip ediyoruz. Siz de başarılı bir kariyer için kendinize ve geleceğinize yatırım yapmak istiyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Read More

Alan seçimi kariyer yolculuğunun en önemli adımı. Ancak seçim sürecinin denk geldiği karmaşık yaşam dönemi seçime yeterli önemin verilememesine neden oluyor. Öğrenciler tercih sürecinde yeterli bilgi edinemeden çoğunlukla aile ve/veya öğretmenlerin yönlendirmesiyle seçim yapıyor. Kimi öğrenciler ise seçimlerinde birbirlerinin tercihlerinden etkileniyor. Oysa seçim sürecinde öğrencinin öğrenme stili, baskın zeka alanı, karakteri ve beklentileri dikkate alınmalı.

Seçim yaparken eğitim alınan okulun akademik kadrosu, sunacağı eğitim fırsatları da önemsenmeli. Öğrenciler seçimlerini bugünün koşullarına ek geleceği de değerlendirerek yapmalı. Mesleklerin geleceği ve geleceğin meslekleri iyi bilinmeli. Uluslararası sürdürülebilecek bir meslek seçimi yapılacaksa lisede alan seçerken bu kriter de göz önünde bulundurulmalı. Yurtdışı üniversite eğitimi hedefi olan öğrenciler lise yıllarından başlayarak bu hedefleri için hazırlık yapmalı.

Yurtdışı eğitim sınavları hakkında bilgi edinilmeli, AP, IB programları ve sınavları araştırılmalı. Alan seçimi yaparken mutlaka okul rehberlik biriminden veya profesyonel bir danışmanlık merkezinden de destek alınmalı. Mesleki ilgi, kişilik ve zeka testleriyle seçim süreci yapılandırılmalı. Seçim sonrası oluşacak avantaj ve dezavantajlar da değerlendirilmeli. Alan yeterlilik testinde yer alan çıkmış sorular gözden geçirilerek öğrencinin alana yeterli ilgisi olup olmadığına bakılmalı.

Öğrenci mezuniyet sonrası hangi mesleklere yönelebilir, hangi üniversiteleri ve bölümleri seçebilir araştırılmalı. Peki alan seçme nedir? Alan seçerken nelere dikkat edilmeli? Yapılan seçim kariyere nasıl etki ediyor? Doğru alanı seçmek için farklı neler yapılabilir? Yazımızın devamından detaylarıyla paylaşacağız.

Stratejik Yetenek Yönetimi ile Lise’de Doğru Alan Seçimi Yapabilirsiniz Yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Alan Seçimi Nedir?

Ortaöğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliği’ne göre, bir ders yılı iki dönemden oluşmaktadır. Öğrencinin bir ders yılı başarısı ise bu iki dönemin genel ortalamasına göre belirlenmektedir. 9. sınıfı tamamlayan öğrenciler artık alanlara yönlendirilmektedir. Bu süreçte öğrenciler ilgi, istek, yetenek ve derslerdeki başarı durumlarına göre alanlara yönelir veya yönlendirilir.

Yönlendirme öğrencinin ve ailenin görüşü alınarak rehber, öğretmen veya müdür yardımcısıyla yapılır. Seçim sürecinde öğrenciler Sayısal (Fen-Matematik), Eşit Ağırlık (Türkçe-Matematik), Sözel ve Dil alanlarına geçebilir. Alan seçimi bir noktada meslek seçiminin de temelini oluşturmaktadır. Öğrenciler yaptıkları seçimle ileride girecekleri üniversite sınavında sorumlu olacakları ağırlıklı konuları da belirlemektedir. Dolayısıyla öğrencinin alacağı sınav sonucu seçeceği bölümü, üniversiteyi ve başarıyı da belirleyecektir.

Öğrenciler seçimlerini eğitim yılı sonunda yapsa da eğitim yılı içerisindeki başarıları oldukça önemlidir. Çünkü seçim sürecinde alanın kaynak derslerinin yılsonu ağırlıklı ortalamasının belirli bir barajın üstünde olması gerekir. Bu nedenle öğrenciler alan seçme aşamasına gelmeden çok daha önce alan derslerine yönelik ilgiyi artırmalıdır. Alan seçme sürecinde bireyin ilgilerinin, yeteneklerinin ve mesleki değerlerinin dikkate alınması gerekmektedir.

Hatalı Alan Seçimi: Değişiklik Yapmak Mümkün mü? Yazımızdan da faydalanabilirsiniz.

Alan Seçimi Yapılırken Nelere Dikkat Edilmeli?

Alan seçmek lisede eğitim alınacak ağırlıklı alan derslerini belirlemekten ibaret değildir. Lisenin ikinci yılına denk gelen bu önemli seçim süreci mesleki yönelimin de en önemli adımıdır. Seçim sonrasında öğrencilerin tercih edebileceği meslek grupları belirginleşmektedir. Bu da yapılan seçimin sonucunda bazı mesleklerin artık seçilemeyeceği anlamına gelmektedir.

Örneğin sözel alanını tercih etmiş bir öğrenci için tıp, matematik, işletme, mühendislik gibi bölümlere yönelmek artık mümkün değildir. Dolayısıyla tercih yaparken öğrencinin ve seçim sürecinde etkili olacak kişi ve birimlerin bilinçli olması gerekir.

Seçim Sürecinde Ailenin Bilinçli Yönlendirme Yapabilmesi Oldukça Önemli

Özellikle ailelerin bu aşamadaki sorumlulukları oldukça yüksektir. Çocuklar, erken yaşam dönemlerinden itibaren ilgi ve beceri alanlarını keşfetmek üzere yönlendirilmelidir. Mümkünse okul öncesi dönemde bu farkındalık kazandırılmaya başlanmalıdır. Çocuklara ailenin sosyo-ekonomik durumu da göz önünde bulundurularak mümkün olduğunca zengin seçenek imkanı sunulmalıdır. Sanat, spor, bilim, teknik, kültür alanlarında çocuğun ilgilerini ve becerilerini keşfetmesi desteklenmelidir.

Erken dönemlerden itibaren çocukların sorumluluk ve karar alma bilinci de desteklenmelidir. Böylece alan seçimi gibi önemli bir karar aşamasına gelindiğinde objektif değerlendirme yapabilmeleri sağlanmalıdır. Kendi kararlarını verebilen ve kararlarının getirdiği sorumlulukları üstlenebilen bireylerin yaşam doyumu çok daha yüksektir. Bu bireyler daha kolay motive olabilirken, zorluklarla da başa çıkmakta çok daha başarılı olabilirler.

Öğrencinin Öğrenme Stili ve Baskın Zeka Alanı Alan Seçimi Sürecine Dahil Edilmeli

İlgi ve becerilerin belirlenmesi kadar öğrenme stilleri ve baskın zeka alanları da oldukça önemlidir. Öğrenme stili daha çok okulun ve öğretmenlerin öğretim modeliyle alakalı katkı sağlayacaktır. Baskın zeka yönü ise alan seçme sürecinde doğrudan kişinin yönelebileceği ağırlıklı derslerin belirlenmesini sağlayacaktır. Ancak seçim yaparken sadece zeka alanını önemsemek doğru bir yaklaşım değildir.

Örneğin; Öğrencinin zekası sayısal alanı seçmek için elverişli olabilir. Ancak bu alana öğrencinin ilgisi yoksa başarı elde etme olasılığı yine düşük olacaktır. Ya da öğrencinin sayısal bölümüne ve buradan seçebileceği mesleklere ilgisi olabilir. Mesela hekim olmayı istiyor ve başarılı bir hekim olabileceğine inanıyor olabilir. Ancak zeka yönü ve akademik becerisi sayısal okumak için uygun olmayabilir.

Pek çok öğrencinin çocukluk yıllarından getirdiği “büyüyünce doktor, öğretmen, mühendis olacağım” gibi hedefleri olabilmektedir. Çocuklukta edinilen rol modeller, ailelerin yönlendirmeleri veya kulaktan dolma bilgiler bu hedefleri şekillendirmektedir. Ancak çocukluk mesleklerle ilgili oldukça yüzeysel bilginin sahip olunduğu dönemdir. Doktorlar insanları iyileştirir, öğretmenler okuma yazma öğretir, polisler suçluları yakalar gibi.

Çocuklar çoğunlukla liseye gelene kadar meslek sahibi olabilmenin gerisinde yatan akademik çabayı ve gereklilikleri bilmemektedir.  9. Sınıfta alınan eğitim alan seçimine yönelik bilgi geliştirilmesini sağlamaktadır. Öğrencilerin bazı derslerde daha iyi ve ilgili olması bazılarında ise zorlanması seçimlerinde ayrışabilmelerini sağlamaktadır. Dolayısıyla çocukluktan itibaren doktor olma hayali olan bir öğrenci sayısal derslerde zorluk yaşıyorsa seçimi değişebilmektedir. Bu da sürecin kabullenilmesini zorlaştırmaktadır.

Hayalinin dışında kalan bir alana yönelmek öğrencinin kendisini başarısız hissetmesine neden olabilmektedir. Bu hayal kırıklığının yaşanmaması için erken dönemlerden itibaren mesleki ilgi ve yetenek üzerine çalışılmalıdır.

Öğrencinin Karakteristik Yapısı da Seçim Sürecinde Dikkate Alınmalı

Alan seçerken öğrencinin akademik becerisi, başarısı, ilgileri kadar karakteri de göz önünde bulundurulmalıdır. Mesleklerin çalışma koşulları, içerikleri ve işleyişleri doğrudan karakterle ilgilidir. Örneğin; düzen seven, rutinlerinin bozulmasından hoşnut olmayan biri seyahat veya esnek çalışma saatlerinden hoşnut olmayabilir.  Kişilik Özelliklerine Göre Meslek Seçimi Yapmak ve Beş Faktör Kuramı: Kişiliğe Göre Meslek Seçimi yazılarımızdan da faydalanabilirsiniz.

Mesleklerin Geleceği ve Geleceğin Meslekleri Yeterince Bilinmiyor

Ne öğrenciler ne de aileler seçim yaparken bu kriteri yeterince göz önünde bulundurmuyor. Mevcutta popüler ve iş yapan meslekleri hepimiz biliyoruz. Ancak dünya çok hızlı değişiyor, evriliyor. Artan nüfus ve nitelikli insan gücü, buna karşılık artan akıllı sistemler ve yapay zeka işsizlik oranlarını yükseltiyor. Her yıl yeni üniversiteler açılıyor ve aynı bölümlerden sayısız öğrenci eğitime başlatılıyor veya mezun ediliyor.

Lisans eğitiminin 4 yıl olduğunu kabul edersek eğitime başlandıktan 4 yıl sonra belki de o meslekle ilgili ihtiyaç çoktan karşılanmış oluyor. Bu da alan seçimi yaparken mesleklerin geleceğini ve geleceğin mesleklerini iyi bilmeyi gerektiriyor. Bin bir heves ve heyecanla başlanan üniversite eğitimi mezuniyet sonrasında hüsranla sonuçlanabiliyor.

Düşük maaşlar, uzun ve sancılı iş arama süreci nitelikli eğitim almış öğrencileri dahi kapsayabiliyor. Bu nedenle seçim sürecinde yöneleceğimiz alan kadar bu alanı seçtikten sonra seçebileceğimiz meslekleri de öğrenmeliyiz. Meslek alternatiflerini öğrendikten sonra bu mesleklerin gelecekteki potansiyelleri, istihdam olanakları öğrenilmeli. Aynı şekilde seçilen alandan yola çıkarak yeni gelişen ve gelişecek olan meslekler de öğrenilmeli.

Başarılı Bir Kariyer İçin Tercih Yapmadan Önce Geleceğin Meslekleri ve Mesleklerin Geleceği İyi Bilinmeli yazımız da faydalı olabilir.

Alan Seçimi Yaparken Yapay Zekanın Meslekler Üzerindeki Etkisi Göz Önünde Bulundurulmalı

Yapay zekanın meslekler üzerindeki olumlu ve olumsuz etkilerinin sadece sayısal bölümleri kapsadığı yanılgısına kapılabilirsiniz. Ancak sayısal, sözel ayrımı yapılmaksızın yapay zekalar gelecekte pek çok mesleğin kaderini değiştirecek. Nitelikli insan gücüne ihtiyaç duyulan birçok meslek yapay zekalara devredilecek. Bugün psikolojik danışmanlığın dahi yapay zeka aracılığı ile sağlanabileceği öngörülüyor.

Günümüzde dahi pek çok meslek akıllı sistemlerin ve teknolojik aygıtların kullanımı ile sürdürülüyor. İnsan gücü ise denetim aşamasında rol oynuyor. Dolayısıyla sağlıktan, eğitime, sanayiden, üretime kadar pek çok alanda yapay zekanın etkisini göreceğiz. Bu da alan seçimi yaparken yapay zeka gelişmelerinin de meslekler üzerindeki etkisini göz önünde bulundurmayı gerektiriyor.

Alan Seçimi Kariyer Yolculuğunu Nasıl Etkiliyor?

Daha öncede belirttiğimiz gibi alan seçmek meslek seçimi yapmanın ilk adımı. Yöneldiğimiz alan seçebileceğimiz meslekleri de sınırlandırmış oluyor. Bu nedenle alan seçtiğimizde kariyer yolculuğumuzun da yönünü belirlemiş oluyoruz. Bu yolculuğa başladıktan sonra dönüş yapabilmek ise kolay değil. Bir alana yöneldiğinizde lise eğitiminizin büyük bölümünü bu alana yönelik eğitim alarak geçirirsiniz. Dolayısıyla diğer alanlara yönelik sınırlı bilgi edinme imkanınız olacaktır.

Üniversite sınavına hazırlanırken alanınızı doğru seçerseniz sınav sonucunuzdan alacağınız verim de o kadar yüksek olacaktır. Ancak sınava hazırlık sürecinde farklı bir alandan sınava hazırlık yapmaya karar verirseniz alan içinden olanlara yetişmeniz zorlaşır. Açıklarınızı kapatmanız için çok daha fazla zaman ve efor harcamanız gerekir.

Kimi zaman öğrenciler üniversite eğitimi sürecinde alan seçimi ve mesleğin hatalı olduğunu fark edebilmektedir. Bu aşamadan sonra değişiklik yapmak hala mümkün olsa da kaybedilecek zaman ve harcanacak efor oldukça yüksektir. Yeniden üniversite sınavına hazırlanmak ve yeniden eğitim almak gerekebilmektedir. Kimi durumlarda çift ana dal, yan dal, yüksek lisans gibi alternatif programlarla bu ihtiyaç karşılanmaktadır.

Z kuşağı alan ve meslek seçimi konusunda geçmiş kuşaklara göre çok daha bilinçlidir. Hali hazırda meslek sahibi olan daha eski kuşak mensuplarının ise mesleki doyumu daha düşük bulunmaktadır. Bu da çalışanların kariyerlerinde değişikliğe gitmek istemelerine veya hedefledikleri kariyer başarısını elde edememelerine neden olmaktadır. Sık iş değiştirme, düşük performans, mesleki mutsuzluk kişisel hayata da etki etmektedir.

Aile içi ilişkiler, sosyal yaşam iş hayatındaki olumsuzluklardan etkilenebilmektedir. Mesleki doyumsuzluk stresle ve zorluklarla başa çıkabilmeyi de zorlaştırmaktadır.

Doğru Alan Seçimi İçin Kariyer Danışmanlığı

Alan ve meslek seçimi bireyin bugününü değil bütün ömrünü, yaşam standardını, koşullarını ve çevresini belirlemektedir. Bu nedenle seçim süreci sınırlı bilgi ve yönlendirme ile yürütülmemelidir. Günümüz koşullarında doğru bir alana ve mesleğe yönelmek çok yönlü değerlendirme yapabilmeyi gerektirmektedir.

Seçim yaparken bilimsel verileri, alan çalışmalarını takip edebilmek, ileri görüşlü olmak ve kendini iyi tanımak gerekmektedir. Bunların hepsini ise tek başına yapmak kolay değildir. Okulun, rehberlik servisinin alan seçimiyle ilgili yeterli hazırlığı ve çalışması yoksa öğrencinin yükü artmaktadır. Bu süreçte hatta çok daha öncesinde profesyonel kariyer danışmanlığı almak daha doğru seçim yapabilmeyi kolaylaştırmaktadır.

Hatta günümüzde mentor desteği alan öğrenci sayısı da oldukça fazladır. Özellikle yurtdışı eğitim isteyen, uluslararası düzeyde bir mesleğe yönelmeyi planlayan öğrenciler daha bilinçli tercih yapmalıdır. Yurtdışı eğitim ve burs fırsatlarının takibinin yapılması, sınavlara hazırlanılması için yurtdışı eğitim danışmanlığı alınabilir.

Aba psikoloji uzman kadrosu her yaştan danışanına akademik ve mesleki danışmanlık sunuyor. Stratejik yetenek yönetimi çalışmamız ile kariyerinizi size en uygun şekilde planlıyoruz. Ayrıca uyguladığımız IQ, EQ, dikkat, algı, yetenek ve kişilik testleriyle çocuk, genç ve yetişkin danışanlarımızın potansiyellerini keşfediyoruz. Siz de doğru alan seçimi yapmak ve kariyerinizi yapılandırmak istiyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz.

 

Read More

Kariyer değişikliği arayışı yıldan yıla artış gösteriyor. Artan nüfus ve eğitim seviyesi buna karşılık azalan istihdam oranları kariyerde değişiklik ihtiyacı doğuruyor. İş bulamamak kadar hatalı alan ve meslek seçimleri nedeniyle çalışanların iş ve meslek doyumu da oldukça düşük. Mesleğinden veya çalıştığı iş yerinden memnun olmayan bireyler için ise başarılı bir performans sergilemek kolay değil.

Pek çok birey iş ve meslek doyumsuzluğunun veya başarısızlığının temel nedenini arıyor. Kimi zaman hatalı yönlendirmeler kimi zaman mevcut koşullar hatalı meslek ve iş seçimlerine yol açabiliyor. Özellikle yeni nesil kariyer planı konusunda çok daha bilinçli. Mutlu olmadıkları, verim alamadıkları çalışma alanlarında zaman kaybetmiyorlar ve aktif iş aramaya devam ediyorlar.

Ancak kariyer değişikliğine cesaret edemeyen, standartlarını kaybetmekten çekinen grup da bir o kadar kalabalık. Dolayısıyla en başından kariyer planı yaparken çok daha bilinçli seçimler yapabilmek gerekiyor. Her yıl bin bir hevesle üniversite eğitimine başlayan nice genç için mezuniyet sonrası iş bulmak oldukça zorlaştı. Mülakatlarda iş verenlerin beklentilerini karşılamak kadar mülakatlara davet edilmek de kolay değil.

Dolayısıyla kariyerde hedeflenen başarılara ulaşabilmek için üniversite eğitiminin dışında kişisel ve mesleki yatırımlar yapmak gerekiyor. Günümüzde istihdam fırsatı arayan pek çok birey iş verenlerinin beklentilerini karşılayabilmek için özgeçmişlerini donatıyor. Üniversite eğitimine ek olarak çift anadal, yandal yapıyorlar. Yurtdışı eğitim, dil okulları, referans mektupları, stajlarla da özgeçmişlerini zenginleştiriyorlar. Akademik ve mesleki gelişim kadar kişisel gelişime de önem veriliyor.

Adaylar kendilerini çok yönlü geliştiriyor. Etkili iletişim becerileri, zaman yönetimi, çatışma çözme, stresle başa çıkabilmek, takım olma, liderlik bunlardan bazıları. Yine yüksek lisans eğitimine başlayan aday sayısı da oldukça fazla. Yüksek lisans programlarının yaygınlaşması, tezsiz programlara kabulün daha kolay hale gelmesi de başvuruları artırdı.

Gençler daha kolay istihdam olabilmek için meslekleriyle ilgili olabilecek alanlarda uzmanlaşmak istiyor. Bunun için de yüksek lisans eğitimine başlıyor. Master yapanların yine önemli bir kısmı da iş ve kariyer değişikliği için uzmanlık almak istiyor.

Kariyer Değişikliği Önem Kazanıyor

Üniversite eğitimi pek çok meslek için unvan kazandıran önemli bir eğitim seviyesidir. Önlisans eğitimi 2 yıllık programlardan oluşurken, lisans eğitimleri çoğunlukla 4 yıl sürmektedir. Ancak temelinde üniversite eğitimi mesleki olgunluk ve beceri kazanımı için yeterli değildir. Pek çok lisans ve önlisans programı bir mesleğe hazırlamaktan çok bilgi edinme sürecidir.

Üniversitelerin amacı düşünmeyi öğretmek, bilim üretmek, güncel ve bilimsel bilginin yaygınlaşmasını sağlamaktır. Bilimsel ve akademik araştırmalar, alan çalışmaları ile bilginin doğruluğu aranır. Elde edilen bilgi paylaşılır. Ancak üniversite eğitimi mesleki olgunluğun oluşması için yeterli değildir. Çoğunlukla büyük hayallerle üniversite eğitimine başlayan bireyler eğitim sürecinde hayal kırıklığı yaşayabilmekte ve pişmanlık duymaktadır.

Üniversite sürecinde kariyer değişikliği yapmayı hedefleyen öğrenci sayısı da oldukça fazladır. Ancak üniversite sınavlarına hazırlanırken verilen büyük emek ve zaman çoğu bireyin değişikliğe gitmesini zorlaştırmaktadır. Bu süreçte geri adım atmak istemeyen gençler ise çoğunlukla iş hayatında daha büyük bir hayal kırıklığı ile karşılaşmaktadır.

Oysa seçilen meslek neredeyse bir ömre etki edecek öneme sahiptir. Meslek seçimiyle sadece yapacağımız işi değil, gelişim fırsatlarımızı, yaşam standartlarımızı ve çevremizi de belirlemekteyiz. Meslek seçiminin ne denli önemli olduğunu ise seçim sürecinde rehberlik almadıkça kavramak kolay değil. Öğrenciler yaptıkları seçimin ne kadar önemli olduğunu çoğunlukla iş başı sonrası anlıyor.

Üniversite eğitimi, “çalışmaya başlayınca fikrim değişir” düşüncesiyle tamamlanıyor. İş hayatının ilk yılına “işi öğrenip, kuruma alışınca fikrim değişir” düşüncesiyle devam ediyor. Yıllar ilerledikçe arkadaşlıklar, kurum kültürüne alışmak aidiyeti geliştiriyor. Ancak işe aidiyet yoksa, çalışan memnuniyetinin geri kaldığı bir ortamda çalışılıyorsa kariyer değişikliği önem kazanıyor.

Kariyer Değişikliği için Yurtiçi ve Yurtdışı Yüksek Lisans Eğitimine Yönelim Oldukça Fazla

Yeniden üniversite sınavına hazırlanmak ve 2-4 yıllık bir eğitime başlamak istemeyen bireyler çoğunlukla değişiklik için yüksek lisansı tercih ediyor. Yüksek lisans eğitimi ile üniversite eğitiminden bağımsız alanlarda uzmanlık eğitimi alınabiliyor. Kimi bölümler için ilgili lisans programlarından mezun olmak gerekse de her bölüm için bu koşul aranmıyor. Puanı yetmediği için o bölüme yönelemeyen bireyler yüksek lisans eğitimleriyle bu şansı geri yakalayabiliyorlar.

Hatalı Meslek Seçimi Lisansüstü Eğitimin Önemini Artırıyor

Pek çok genç üniversite ve meslek seçimi yapıyor. Fakat seçim yaparken ne meslekleri ne de bölümleri yeterince tanımıyorlar. Bir mesleğe yönelebilmek için hangi bölümler seçilmeli bilmiyorlar. Veya üniversite eğitiminin ilk yılını sınav stresinden kurtulmanın rehaveti ile verimsiz geçirebiliyorlar. Bu da daha en başından bölüm değişikliğine gitmelerini zorlaştırıyor. Çünkü kariyer gelişimleri üzerine düşünmeyi ihmal edebiliyorlar.

Oysa yan dal, çift ana dal programları da en az yüksek lisans kadar kariyer değişikliğine fırsat tanıyor. Üniversite eğitimini yeterli farkındalıkla geçirmeyen, alan çalışmalarına, staj programlarına katılmayan bireyler yüksek lisansla değişikliğe gidebiliyor. Bu da yurtiçi ve yurtdışı lisansüstü eğitiminin önemini artırıyor. Bireyler farklı kariyer fırsatları yakalayabilmek veya kariyerinde daha ileriye gidebilmek için lisansüstü eğitime başlayabiliyor. Meslek Seçiminde Kararsızlık: “Hangi Mesleği Seçmeliyim?” ve Kişilik Özellikleri ile Uyumlu Meslek Seçimi Yapmak yazılarımızdan da faydalanabilirsiniz.

Yurtdışı Eğitim Hedefi Olanlar Yüksek Lisans Fırsatını Değerlendiriyor

Yurtdışı eğitim isteyen ama bunu üniversite eğitimde deneyimleyemeyen kişiler için de yüksek lisans büyük fırsat. Özellikle pandemi sürecinde yüksek lisans eğitimlerine başvurular arttı. Eğitimlerin uzaktan eğitim formatına taşınması çalışan bireylerin de eğitim almasını kolaylaştırdı. Üstelik ülke değiştirmeden yurtdışı eğitim diplomasını alabilmek de mümkün hale geldi. Yurtdışında Üniversite Eğitimi: Karar Süreci Nasıl Olmalı? Ve Yurtdışı Üniversite Eğitimi için Sınavlara Psikolojik Hazırlık yazılarımızdan da faydalanabilirsiniz.

Lisansüstü Eğitim ile Açık Öğretim Diplomasının Dezavantajları Minimuma İndiriliyor

Açık öğretim programlarından mezun olanların işe alım ve terfi süreçleri de hiç kolay değil. Pek çok kurumsal firma açık öğretim diplomalarını önemli pozisyonlar için dikkate almıyor. Yurtiçi veya yurtdışı yüksek lisans eğitimi ise açık öğretim diplomasının işe alım ve terfi sürecindeki olumsuz etkisini azaltıyor.

Yüksek Lisans Eğitimi ile Meslek Değiştirmeden Kariyer Değişikliği Yapmak da Mümkün

Mesleğini seven ancak mesleğinde yükselme fırsatı bulamayan bireylere de yüksek lisans kariyer fırsatı tanıyor. Bu noktada mesleklerin geleceğini bilmek meslek seçimi yaparken oldukça önemli. Her yıl kontrolsüzce aynı bölümlerden sayısız üniversite sayısız mezun veriyor. Ancak mezunların istihdam olacağı yeterli çalışma alanı bulunmuyor. Bu da işsizlik oranlarını artıran önemli değişkenlerden birisi.

Dolayısıyla mesleğini çok seven ve sürdürmek isteyen pek çok yeni mezun iş bulamıyor. İş bulabilenlerin önünde ise bir başka engel olarak terfi alamamak yer alıyor. Yüksek lisans eğitimi ise kişinin mesleğinden uzaklaşmadan mesleğiyle alakalı şekilde kariyer değişikliği yapmasını sağlıyor.

Örneğin psikoloji bölümünden mezun olduktan sonra iş bulmak oldukça zor. Çünkü lisans eğitimi psikolog unvanını verse de uzmanlık yetkinliği katmıyor. Psikoloji mezunları Klinik, gelişim, nöropsikoloji, öğrenme gibi ileri uzmanlık dallarında kendilerini geliştiriyor. Böylece hem çalışma alanlarını belirginleştirmiş oluyor hem de daha detaylı bilgi edinebiliyorlar. Avukatlar, hekimler için de aynı durum geçerli.

Yüksek lisans eğitimi ile meslekleriyle alakalı belli bir uzmanlık kolunda kendilerini geliştirebiliyorlar. Ayrıca yüksek lisans akademisyenlik fırsatı da tanıyor. Tezli yüksek lisans programlarını tamamlayanlar için doktora programına devam etmek de mümkün hale geliyor. Bazen kişinin isteyerek seçtiği bir meslek de kişisel faktörler nedeniyle bireyin beklentileriyle uyuşmayabiliyor. Örneğin kan görmeye dayanamayan bir hemşire, doktor, diş hekimi ile karşılaşılabiliyor.

Yükseklik korkusu olan veya sağlık koşulları nedeniyle uçmaya uygun olmayan pilotlarla karşılaşabiliyoruz. Böyle bir durum söz konusu olduğunda da kariyer değişikliği gerekli hale gelebiliyor. Mesleğini bırakmak istemeyen ama koşullar nedeniyle mesleğini sürdürmekte zorlanan bireyler için yüksek lisans fırsat tanıyor. Mesleğini bırakmadan mesleğiyle alakalı farklı bir çalışma alanına geçiş yapmak mümkün oluyor.

Kariyer Değişikliği için Stratejik Yetenek Yönetimi ile Kariyerinizi Yeniden Planlayabilirsiniz

Sizde kariyerinizi planlarken başarılı sonuçlar alabileceğiniz şekilde hedefler belirlemek istiyorsanız seçim yapmadan kariyer danışmanlığı alabilirsiniz. Aba psikoloji uzman kadrosu her yaştan danışanına akademik ve mesleki danışmanlık sunuyor. Stratejik yetenek yönetimi çalışmamız ile kariyerinizi size en uygun şekilde planlıyoruz. Ayrıca uyguladığımız IQ, EQ, dikkat, algı, yetenek ve kişilik testleriyle çocuk, genç ve yetişkin danışanlarımızın potansiyellerini keşfediyoruz.

Kariyer planınızın beklentilerinizle örtüşmediğini düşünüyor ve kariyer değişikliği istiyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz.

 

Read More

Üniversite tercihi kariyerine ve dolayısıyla geleceğine bilinçli yatırım yapmak isteyen her birey için önemlidir. Seçim sürecinde gerek öğrenciler gerekse aileler birden fazla faktörü göz önünde bulundurarak kapsamlı bir değerlendirme yapmaktadır. Tercih edilecek üniversitenin eğitim kalitesi, mezunlarının istihdam olanakları, öğretim kadrosu, olası eğitim maliyetleri bunlardan bazılarıdır. Ancak 2020 itibariyle yaşamımıza dahil olan covid-19 nedeniyle tercih yaparken değerlendirme sürecine yeni faktörler eklendi.

Pandemi nedeniyle gelen seyahat kısıtlamaları, örgün eğitimin belirsiz süreyle uzaktan eğitime çevrilmesi üniversite tercihlerini etkiledi. Kimi öğrenciler için bu bir avantajken kimileri için dezavantaj oldu. Yıllarca hayalini kurup, kazanmak için büyük özveri gösterdikleri üniversitelerde fiziken bulunamayacak olmak öğrencilerin motivasyonunu kırdı. Aynı şekilde yurtdışı üniversite eğitimi almayı düşünenler için de uzaktan eğitim almak motivasyon kırıcı oldu.

Kimi öğrencilerse tercih ettikleri ülkelerde okumaya başladıklarında gelebilecek bir uluslararası seyahat engelinden endişeli. Dolayısıyla Pandeminin ne zaman biteceğini ön göremiyor olmak öğrencilerin ve ailelerin üniversite tercihini etkiliyor. Peki seçim sürecinde pandemi nedeniyle açığa çıkan dezavantajları nasıl avantaja çevirebiliriz? Seçim yaparken öğrencilerin ve ailelerin önceliği ne olmalı?

Pandeminin seçimlerimizde belirleyici olması seçimlerimizi nasıl etkiler? Kararsızlık yaşamamak ve daha sağlıklı seçim yapabilmek için neler yapabiliriz? Yazımızın devamında detaylarıyla paylaşacağız. Pandemide Üniversite Sınavına Hazırlanmak, Yurtdışında Üniversite Eğitimi Alacak Gençler için Psikolojik Hazırlık Önerileri yazılarımızdan da faydalanabilirsiniz.

Pandeminin Yol Açtığı Dezavantajları Üniversite Tercihi Yaparken Avantaja Çevirmek Mümkün

Bu yıl pandemi dolayısıyla hayalinizdeki üniversite yaşantısına başlayamayacak olabilirsiniz. Uzaktan eğitim nedeniyle kampüste olamamak, yüz yüze kurulacak arkadaşlıkları dijital ortamda kurmaya çalışmak zorlayıcı olabilir. Bu da size hayalinizdeki üniversiteyi değil de herhangi bir üniversiteyi tercih etmenin yeterli olacağını düşündürebilir. Ancak pandemiden bağımsız olarak düşündüğünüzde bir hedefiniz varsa bu hedeften vazgeçmemelisiniz.

Pandemi bitip hayat normale döndüğünde elinizde hangi üniversitenin diplomasını taşımak istiyorsunuz? Pandeminin seçimlerinizi etkilemesine fırsat verdiğinizde bundan 30-40 yıl sonrasına da etki etmiş olacaksınız. Bu hafife alınacak veya hızla karar verilecek bir seçim değil. Bu nedenle özellikle böyle bir dönemde karar verirken çok daha hassas bir değerlendirme yapmak gerekiyor. Peki bu değerlendirmeyi yaparken dezavantajları nasıl daha avantajlı hale getirebilirsiniz?

Öncelikle üniversite tercihiniz ister yurtiçi ister yurtdışı olsun mali açıdan avantajlısınız. Üniversite eğitimi aile yanında da olsa farklı bir şehir/ ülkede de olsa oldukça maliyetli olabiliyor. Özellikle ilk yıl öğrencilerin maddi kazanç elde edebilecekleri işlerde rol alamamaları ailelerin maddi yükünü artırıyor. Pandemi nedeniyle örgün eğitimin uzaktan eğitime dönmesi ise geçici süreyle de olsa maliyeti düşürüyor.

Bu dönemi aile yanında geçiren öğrenciler için ulaşım, konaklama, yeme/içme giderleri azalacak. Bu dönemi avantaja çevirmek isteyen öğrenciler daha rahat birikim yapıp meslekleriyle ilgili eğitim programlarına katılabilirler. Kurslar ve sertifika programları ile kişisel ve mesleki gelişimlerine katkı sağlayabilirler.

Yola veya yalnız yaşarken ev/yurt içindeki diğer sorumluluklara ayıracakları zamanı evde değerlendirebilirler.

Zamandan tasarruf etmenin yanı sıra bu işlere harcadığınız enerji de azalmış olacak. Dolayısıyla artan enerji ve zamanla kendinize, ilgi alanlarınıza, hobilerinize veya derslerinize daha fazla zaman ayırabilirsiniz. Aile yanından uzaklaşmak istemeyen ama puanı aile yanında bir üniversiteye yetmeyen öğrenciler farklı şehirlere yönelebilirler. Böylece hem aile yanında eğitimini sürdürmüş hem de üniversiteye sene kaybetmeden başlamış olabilirler.

Pandeminin ilk yılında mezun olmuş ve ünversite tercihi yapmış olan öğrencilerin deneyimlerine başvurabilirler. Böylece özellikle öğrencisi olmak istedikleri üniversitelerin pandemi sürecindeki eğitim performansları hakkında bilgi alabilirler.

Üniversite Tercihi Pandemi Odaklı Yapıldığında Seçimler Hedeflerden Uzaklaşıyor

Pandeminin getirdiği yaşam değişiklikleri hepimizin temel kaygılarını besledi. Zarar görmekten, zarar vermekten, sevdiklerimizi kaybetmekten endişe duyduk. Değerini fark edemediğimiz rutinlerimizin aslında ne kadar keyifli ve önemli olduğunu fark ettik. Sevdiklerimizle bir arada olabilmenin, kalabalık içerisinde yer alabilmenin, yakınlığın, fiziksel temasın önemini anladık. Dolayısıyla üniversite tercihi yapacak öğrencilerin verecekleri kararlar da bu farkındalıklardan etkilendi.

Aileden uzaklaşmak, olası bir hastalık durumunda hemen gelemeyecek olmak, seyahat engelleri, yasaklar endişeleri artırdı. Pek çok genç kendi ayakları üzerinde durabilmeyi ve hayata atılabilmeyi arzu ediyor. Ancak pek çoğu da yaşadıkları kaygı ile seçimlerinde ikilem yaşıyor. Bugün içinde bulunduğumuz kaotik durum ileride geri dönüşü zor olacak kararlar vermemize neden olabiliyor.

Öğrenciler bu kaygılarla baş edemeyip hedeflerindeki üniversiteyi veya okumak istedikleri bölümü dahi değiştirebiliyorlar. Şu an içinde bulunduğumuz durum hem bireysel hem de evrensel nitelikte kaygı unsuru. Dolayısıyla öğrencinin gelecek kaygısını ailenin ebeveynlik kaygıları pekiştirebiliyor. Böyle bir durumda eğer siz de seçimlerinizin pandemi kaynaklı etkilendiğini hissediyorsanız destek almalısınız. Bu süreçte daha bilinçli ve sağlıklı kararlar verebilmek için profesyonel destek almayı önceliklendirebilirsiniz.

Kariyer danışmanlığı, mentorluk ve/veya psikolojik destek alabilirsiniz. Hedeflerinizle ilgili stratejik planlar çıkarabilir, kaygılarınızı başarınızı destekleyecek düzeye indirebilirsiniz.

Üniversite Tercihi Yaparken Önceliğiniz Hedefinize Ulaşmak Olmalı

Her ne kadar şu an içerisinde bulunduğumuz durum ve koşullar olağandışı olsa da hiçbirimiz yalnız değiliz. Bu süreci hep birlikte geçiriyor, benzer kaygılar taşıyor ve hayatımızı en iyi şekilde sürdürmeye çalışıyoruz. Sınav sonuçları açıklandığında yine derece yapanlar olacak. Hayalini kurduğunuz bölümler, üniversiteler öğrenci kabul edecek ve mezunlar verecek. Çünkü hepimiz bu koşullara uyum sağlamayı öğreneceğiz.

Hayatımız daha izole hale gelmiş olsa da devam ediyor. Okuyor, çalışıyor, üretiyoruz. Şu an içerisinde bulunduğumuz pandemi koşulları alınan önlemler ve aşılama ile sonlanacak. Belki bunun için bugün net bir tarih vermek kolay değil. Ancak biliyoruz ki şimdiden pek çok ülke normalleşmeye geçti.

Henüz farkında olmasanız da en az pandemi kadar zedeleyici bir başka etken de yanlış meslek ve/veya üniversite tercihi. Sizinle örtüşmeyen, hayal ve hedeflerinize hitap etmeyen bir mesleğe yönelmeniz ömür boyu mutsuzluk nedeni olabilir.

Pandemi de bir gün tıpkı diğer salgınlar gibi tarih kitaplarında yerini alacak. Sizse hala aynı mesleği yapıyor, aynı üniversitenin diplomasını taşıyor olacaksınız. Dolayısıyla bugünün koşullarından bağımsız olarak geleceğe dönük seçimler yapmaya odaklanmalısınız. Bu süreci yönetmekte zorlanıyorsanız okul rehberlik biriminden, öğretmenlerinizden veya profesyonel bir danışmandan destek alabilirsiniz.

Sağlıklı Bir Üniversite Tercihi Yapmak ve Kararsızlık Yaşamamak İçin Yapabilecekleriniz

Eğer çevrenizde destek alabileceğiniz bir profesyonel yoksa veya buna bütçe/zaman ayırmak istemiyorsanız aşağıdaki önerilerimizi deneyebilirsiniz.

Hedeflerinizi Gözden Geçirin

Pandemiden önce meslek ve üniversite tercihiniz var mıydı? Varsa, neydi? Bu tercihleri belirlerken nelere dikkat ettiniz? İlgi alanlarınız, becerilerinizi, karakteristik özelliklerinizi göz önünde bulundurdunuz mu? Üniversiteyi, mesleğin avantaj ve dezavantajlarını araştırdınız mı? Seçim sürecinizde etkili olan kişi/kişiler oldu mu? Tüm bunları pandemiden önce belirlediyseniz yeniden üzerinden geçmelisiniz.

Hedefinizin Önündeki Engelleri Belirleyin

Hedefiniz net, araştırmalarınızda yeterli. Ancak şu an gündeminizde pandemi var ve mevcut değerlendirmelerinize yenilerini eklemeniz gerekiyor. Seçtiğiniz meslek veya üniversite pandemiden nasıl etkilendi?

Pandemi belirsiz bir süre daha devam ederse size etkisi nasıl olacak? Size ve hedeflerinize yönelik pandeminin sağladığı herhangi bir avantaj var mı? Bu avantajlar ve mevcut dezavantajlar kıyaslandığında meslek ve üniversite tercihinizi değiştirmeniz gerekiyor mu?  Böyle bir değişikliğe gitmeniz uzun vadede (ilerideki 10-20-30 yıl) sizi nasıl etkileyecek? Tercihinizi değiştirirken profesyonel bir görüş aldınız mı?

Alternatif Seçenekler Oluşturun

Ana hedefinizle örtüşen alternatif hedefler belirleyin. Benzer özellikteki farklı devlet, vakıf veya özel üniversiteler olabilir. Burslu girebileceğiniz üniversiteleri, burs oranlarını araştırabilirsiniz. Pandemi sonrası yatay geçiş olanaklarını şimdiden araştırabilirsiniz. Çift ana dal veya yan dal fırsatlarını değerlendirebilirsiniz. İstediğiniz üniversitenin öğretim kadrosunun alan çalışmalarını takip edebilir varsa herkese açık eğitimlerine katılabilirsiniz.

Akademisyenlerin sosyal medya hesaplarını takip edebilir, canlı yayınlarına katılabilir, bizzat kendilerine mail/mesaj atarak kendinizi tanıtabilirsiniz. Mesleğinizle ilgili kendinizi nasıl daha iyi geliştirebileceğiniz noktasında bilgi toplamaya çalışabilirsiniz.

Tecrübeli Mezunlardan Bilgi Edinin

Üniversite öğrencileri bu yılı uzaktan eğitimle tamamladılar. Pandeminin ilk yılında hayalinizdeki üniversite tercihini yapan ve 1. Yılını tamamlamış olan öğrencilerle konuşabilirsiniz. Sosyal medya hesapları üzerinden onlarla iletişime geçebilirsiniz. Tecrübelerini dinleyebilir, üniversite, bölüm ve eğitim kalitesi hakkında bilgi edinebilirsiniz. Okudukları üniversitenin uzaktan eğitim alt yapısı nasıldı? Akademik kadro süreci iyi yönetebildi mi? Eğitim ve sınav süreçleri verimli geçti mi?

Üniversite, öğrencilerin aidiyet geliştirmesi için herhangi bir çalışma yaptı mı? ve benzeri sorularınızı sorabilirsiniz. Bu konuda ayrıca üniversitelerin danışma ofislerini de arayabilir, öğrenci işlerinden de bilgi alabilirsiniz. Sizinle benzer kaygıları yaşamış kişilerden öneri almak ve tecrübelerini dinlemek daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır.

Üniversite Tercihi Yaparken Bir Mentor veya Kariyer Danışmanı ile Görüşebilirsiniz

Pandeminin her yaştan ve her konumdan bireyi oldukça olumsuz etkilediği maddi, manevi oldukça zor bir dönemden geçiyoruz. Böyle bir dönemde geleceği planlamak ve bilinçli adımlar atabilmek ise hiç kolay değil. Kaygılı olmanız, kararsızlık yaşamanız, seçimlerinizin doğruluğundan emin olamamanız oldukça normal. Ne zaman biteceğini öngöremediğiniz bir sürecin bir ömre etki edecek önemli bir seçimi olumsuz etkilemesinden endişe duyabilirsiniz.

Bu endişeyi gidermek için okuduğunuz yazılar, yaptığınız araştırmalar da yeterli hissettirmeyebilir. Özellikle sınava hazırlık ve/veya üniversite tercihi sürecinde zorluk yaşıyorsanız destek almayı ihmal etmemelisiniz. Bu zorlu süreçte sizi motive edecek, kariyerinizi planlamanızı sağlayacak bir uzmandan destek alabilirsiniz. Bu sayede performansınızı potansiyelinizle uyumlu hale getirebilirsiniz. Karakterinize, ilgi, beceri ve isteklerinize uyan şekilde hedefler belirleyebilirsiniz.

Hedefinize ulaşmanız için yapmanız gerekenleri sizi objektif bir şekilde değerlendirecek bir uzmandan destek alabilirsiniz. Böylece hem kaygılarınızı yatıştırabilir hem de daha geniş bir perspektiften bakarak kariyerinizi yapılandırabilirsiniz.

Özellikle yurtdışında eğitim almak isteyenler bir mentor desteği alabilirler. Böylece kendileri için en uygun bölüm, üniversite, ülke seçeneklerini belirleyebilirler. Yurtdışında yaşamanın ülkelere ve üniversite tercihlerine göre olası maliyetlerini ve burs imkanlarını öğrenebilirler. Mentorloops sayfasını inceleyerek bu konuda daha detaylı bilgi edinebilirsiniz. Yine yurtdışında okumak isteyen ancak bu konuda yeterli bilgisi olmayanlarda hayallerinden vazgeçmek yerine bilgi toplamalılar.

Yeterli bilgiye sahip olmamak öğrencilerin yurtdışı eğitime yönelik önyargı geliştirmelerine neden olabiliyor. Önyargılar ise seçimlerimizi olumsuz etkiliyor. Vazgeçmeden önce bir uzman eşliğinde detaylıca değerlendirme yapmak ise ileride “keşke” denilmesinin önüne geçiyor.

Üniversite tercihiniz ister yurtiçi ister yurtdışı olsun pandemiden etkilenmeden, bilinçli bir seçim yapabilirsiniz. Aba psikoloji uzman kadrosu her yaştan danışanına akademik ve mesleki danışmanlık sunuyor. Stratejik yetenek yönetimi çalışmamız ile kariyerinizi size en uygun şekilde planlıyoruz. Ayrıca uyguladığımız IQ, EQ, dikkat, algı, yetenek ve kişilik testleriyle potansiyellerini keşfediyor eğitim alabilecekleri en iyi üniversitelere yerleştiriyoruz.

Read More