LGS performans arttırıcı tavsiyeler iyi bir lise eğitimi almak isteyen öğrenciler için önemlidir. 8.sınıf öğrencilerinin iyi bir lise ve sonrasında da prestijli bir üniversite eğitimi alabilmesi için LGS puanı yüksek olmalıdır. Bu nedenle sınava hazırlık aşamasında öğrencilerin disiplinli bir çalışma programı uygulamaları gerekmektedir. Bilindiği gibi 2018-2019 eğitim döneminden itibaren uygulanan LGS ile liselere yerleşmek için iki farklı yöntem kabul edilmiştir. Öğrenciler lise için ister puana dayalı yöntemle isterse de adrese dayalı sistemle liseye yerleşmektedir. LGS sınavı iki bölümden oluşan özel bir sınavdır. Sınav iki oturum şeklinde sabah ve öğle öncesi oturum olarak gerçekleştirilmektedir.

LGS Performans Arttırmak İçin Nelere Dikkat Edilmeli?

LGS performans arttırmak için sınavın bölümlerine doğru yöntemlerle çalışmak gerekmektedir. Sınavın sözel kısmında Din Kültürü, Türkçe, Tarih ve Yabancı Dil konuları yer almaktadır. Bu oturum için öğrencilere verilen toplam zaman 75 dakikadır. Sözel alan için adaylara 50 soru yöneltilmektedir. Sınavın ikinci oturumu sayısal konulardan meydana gelmektedir. Bu kısımda 40 farklı soru bulunmaktadır.

Sayısal alanda sorulan sorular için öğrencilere 80 dakika zaman verilmektedir. Bu oturum için önceden 60 dakikalık bir süre verilmekteydi. Yapılan düzenleme sonucunda LGS sayısal için verilen sürenin artırılması öğrenciler adına avantaj oluşturmuştur. Sınav performansını artırmak için öğrencilerin müfredat eksiklerini tamamlamaları ve çokça soru pratiği yapmaları önerilebilir. Ruhsal anlamda LGS hazırlık için LGS psikolojik destek olması açısından bazı yöntemler uygulanabilir.

Sınav İçin Uygulanabilecek Psikolojik Destek Yöntemleri Nelerdir?

Sınava yeteri kadar hazırlanan bir öğrencinin olumsuz düşüncelerle sınav performansını azaltmaması gerekmektedir. Olumsuz düşünceler öğrencilerde fiziksel rahatsızlıkların oluşmasına yol açabilmektedir. Sınavla ilgili gerçek olmayacak düşüncelerin öğrenciler tarafından sorgulanması ve öğrencilerin bu düşünceleri mantık çerçevesinde yeniden değerlendirmesi gerekmektedir. Bu süreçte nefes alma egzersizleri, rahatlama uygulamaları ve dikkati farklı bir yöne odaklama teknikleri mental anlamda performansa etki edebilen uygulamalardır. Sınavla psikolojik olarak baş edemeyecek kadar zayıf olduğunu düşünen öğrencilerin bu süreçte profesyonel destek almaları önerilebilir.

LGS performans arttırmak amacıyla aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Prestijli üniversitelerde eğitim almak için gerekli olan sınavlar hakkında bilgi almak için aba Yurt Dışı Eğitim YouTube kanalını takip edebilirsiniz. Farklı konularda bilgilendirici videolara ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube kanalına abone olabilirsiniz.

Read More

Bazı öğrenciler sınav dönemlerinde duraksamalar yaşamaktadır. Duraksamalar sınav düzeninin ve hayat biçimimizin değiştiği dönemde öğrenciler arasında daha sık yaşanan bir durum haline geldi.Çalışma düzeni nasıl oluşturabilirim? Nereden başlamalıyım?” öğrencilerin bazılarında soru işareti yaratmaktadır. Bu soru işaretlerinden dolayı çalışmak yerine vakitlerinin çoğunu düşünerek harcarlar. Çok fazla konu var hangisinden ve nasıl başlamalıyım diyen öğrencilerin bir çalışma düzeni edinmeleri ve günlere göre planlamaları gerekir. Planı yaptıktan sonra plana olabildiğince bağlı kalarak çalışmalar yapmaları hem rahatlatacaktır hem de beraberinde başarıyı getirecektir. Planlamayı nasıl yapacakları ve çalışma düzenini nasıl kontrol altına alacaklarını anlatan bir blog yazısıyla kafası karışık öğrencileri desteklemek istedik.

Çalışma Düzeni için Plan Yapmak

Her şey planlamakla başlar. Öğrencilerin yaptığı hatalardan birisi planlar yapıp uyamadıkları zaman plandan vazgeçmeleri ve bunun işe yaramadığını düşünmeleridir. Çalışma düzeni oluşturmak adına yalnızca plan yapmanın bile işe yarar bir tarafı vardır. Siz fark etmeseniz de plan yaptığınız için yapacaklarınızın bir kısmı zihninize işliyor. Özellikle yazarak plan yaptığınızda yapacaklarınızın zihninizde daha da netleşecektir. Yazmak düşünmek demektir. Yazma eylemi düşünülerek yapılır bu nedenle yazarken bazı kararsızlıklarınızı elimine etmiş olursunuz. Her kafa karışıklığı yaşadığınızda yazdığınız plana dönüp bakmak rahatlatacak ve belki de daha iyi çalışmanızı sağlayacaktır.

Düzen için Nasıl Plan Yapılmalı?

Çalışma düzeni için plan yaparken alternatifler göz önünde bulundurulmalıdır. Bu ne demek? Çoğu öğrenci o gün için yaptıkları plana sıkı sıkı uymayı kendilerinden beklerler. Ancak planlar genelde gerçekçi değildir. Çünkü hepimiz kendimizden en iyisini bekleriz. Bu yüzden olabilecek en iyi ve en çok çalışma planını oluştururuz. Ancak o günkü motivasyonumuz ve farklı sebeplerden dolayı işler planlandığı gibi gitmeyebilir. Evdeki planlar çarşıya uymayınca da başarısız olacağınızı düşünerek kaygılanabilirsiniz.  Bu nedenle tek bir plan değil A, B, ve C planları oluşturulmalıdır. Bu planlama yöntemiyle çalışma düzeniniz yoluna girecektir.

Çalışma düzeni içindeki A planına göre kesin yapacağınız konu çalışmaları ve test çözümleri olmalıdır. Bunlar kendinizi tanıyarak oluşturulmalıdır. Kesin olarak kaç test çözebilir ya da kaç konu çalışabilirsiniz? Bunun üzerinde düşünerek A planını yapın. B planı bunun bir üst versiyonu olarak A planına ortalamada yapabileceğiniz kadar birkaç konu çalışması ve test daha eklenmiş halidir. C planı ise birkaç konu daha ekleyerek bir günde maksimum yapacağınız çalışmadır. Bu noktada A planını kesin yapmak hedefken A planı rahatça yapılırsa B’ye geçilebilir. Hala enerjiniz varsa C planı da uygulanabilir. Ancak önemli olan C’ye kadar tüm programları bitirmek adına kendimizi hırpalamamamız. A planını yapmak kesin yapmamız gereken hedeftir. Yapılamayan B, C planları bir sonraki günün A planına yerleştirecek görevlere dönüşürler.

Çalışma düzeni içerisinde öncelik sırasına göre A, B ve C planlarının oluşturulması önemlidir. Hangi konuların daha çok çıktığı, hangilerinin daha önemli olduğuna göre A,B ve C planı yapılmalıdır. A planına en mühim ve önemli olanlar ya da B ve C’yi tamamlamadan önce yapılması gerekenler eklenmelidir. Yani örneğin, A planına konu çalışmak eklenirken B planına test çözmek eklenebilir. C planına ise yanlışın çok çıktığı konuları tekrar etmek eklenebilir. Ancak belirttiğimiz gibi B ve C planları uygulanamadıysa bir sonraki gün B planındaki test çözme yapılmalı ve yetişirse de C planı uygulanmalıdır. Sıra bozulmadan yapılamayanlar bir sonraki güne kaydırılmalıdır.

Psikoloji ile ilgili farklı konularda bilgi edinmek için aba Psikoloji YouTube kanalını takip edebilirsiniz.

Read More

Sınav konuları çalışılırken öğrencilerin sık sık yaptığı klasik hatalar vardır. Eğer sen de  “Çok çalıştım ama yapamıyorum.” diyen bir öğrenciysen mutlaka çalışma yönteminde bir problem vardır. Öğrencilerin en sık yaptığı hatalardan birisi konu çalışırken kitap okumalarını çok fazla yapmalarıdır. Ancak psikoloji biliminde öğrenmeyle ilgili araştırmalarda İngilizce’de “retrieval (geri alma)” olarak tanımlanan bildiklerimizi hatırlamayı güçlendirmenin en etkili yöntem olduğu görülmüştür. Retrieval’ı güçlendirmek bildiklerimizi daha rahat hatırlamamızı sağlayacaktır. Bilgimizi kuvvetlendirecektir.

Sınav Konuları için “Retrieval”ın Önemi

Retrieval ‘ın ne olduğunu tam olarak açıklamak nasıl çalışmanızın en faydalısı olduğunu daha iyi anlamanızı sağlayacaktır. Sınav konuları söz konusu olduğunda hazırlık sürecindeki çalışmalarda retrieval’ı güçlendirecek aktiviteler yapmak en etkili olan yöntemdir. Hafızayla ilgili yapılan araştırmalarda bir bilgiyi hatırlamak için o bilginin beyinden “geri alınması” gerektiği bulunmuştur. Sıklıkla “dilimin ucunda” durumunu yaşarız ancak bilgiyi bir türlü hatırlayamayız. Bu durumun nedeni bir bilginin yeterince hatırlanmamasıdır ama beynimizin bir yerinde yer edinmesidir. Sık tekrarlar retrieval’ı güçlendirecektir. Beyinin bilgiyi sindirmesi ve tekrardan o bilgiyi hızlıca kullanabilmesi için sıklıkla tekrar edilmesi gerekir. Sınavlarda da hatırlanması gereken büyük bir bilgi yoğunluğu vardır. Bu nedenle retrieval’ı güçlendirmek sınavlar için bilgileri hatırlama konusunda büyük fark yaratacaktır.

Konular Nasıl Çalışılmalı?

Sınav konuları çalışılırken öğrenciler bazen konu çalışmalarına daha fazla ağırlık vermektedir. Fakat bu yanlış bir uygulamadır. Önemli bir yarışma için hazırlanan satranç oyuncusundan örneklendirerek kafamızda netleştirelim.  Satranç oyuncusu daha çok satrançla ilgili kitaplar mı okur bu süreçte yoksa bol bol pratik mi yapar? Bol bol pratik yapar. Benzer koşullarla karşılaşınca ne yapması gerektiğini anlamak için bol bol başkalarıyla oynayarak bunu deneyimler. Elbette kitapları da okur yeni taktikler öğrenmek için ama daha çok oyun oynayarak o taktikleri kullanarak kendini büyük turnuvaya hazırlar. Aynı şekilde sınavlara çalışırken de yapılan hatalardan en büyüğü okumalara çok fazla ağırlık vermektir. Peki konuları okumak yerine nasıl çalışılmalıdır?

Sınav konuları ile ilgili yeterli bilgi öğrenildikten sonra o bilgileri tekrar etmeniz gerekir. Ne kadarını hatırlıyorsunuz? Hatırlayamadıklarınızı not alarak onların üzerine ağırlık vermelisiniz. Sizin için terimleri öğrenmek önemli olansa terimlerle ilgili hatırlamak adına haritalar oluşturmak, soru kartları yapmak etkili olacaktır. Kendinize yazdığınız kelimeleri sorarak kendinizi test edin. Kendinize ya da bir başkasına öğrendiklerinizi anlatmaya çalışın. Sınavınız yazılıysa sınavda çıkacağını düşündüğünüz soruları yazın ve sınavdaymış gibi cevapları yazmaya çalışın. Eğer testse bol bol deneme çözerek pratik yapın. Unutmayın hazırlandığınız şey sınavın kendisi sınav konuları ile ilgili kitap yazmak değil. Bu nedenle gerekli konu çalışmasını yaptıktan sonra sınavın kendisini pratik etmeye ağırlık verin. Pratiklerinizde sıklıkla eksik çıkan konular varsa onlara dönüp tekrar ettikten sonra yeniden soru çözmeye çalışın.

Sınavlara hazırlık sürecinde yapılması gerekenler hakkında bilgi verici videolara ulaşmak için aba Psikoloji’nin YouTube kanalını takip edebilirsiniz.

Read More

Sınav stresinin öğrenciler üzerindeki fiziksel etkileri belki de psikolojik etkilerden çok daha fazladır. Çoğu öğrenci sınav anında ve sürecinde farkında olmadan bile bu fiziksel belirtileri gösterebiliyor. “Nedenini anlamadım ama çok heyecanlandım.” ,“Sanki o an oradaki ben değildim.” gibi cümleler öğrencilerden sık sık duyulanlardandır. Ancak aslında, sınavdan dolayı oluşan fiziksel sıkıntılar psikolojik nedenlerden ortaya çıkmaktadır. Bunları engellemenin tek yolu psikolojik yaklaşımı ve psikolojik sağlamlığı geliştirmektedir.

Hazırlık Süreci: Sınav Stresinin Öğrenciler Üzerindeki Fiziksel Etkileri

Sınav stresinin fiziksel etkileri sınava hazırlık sürecinde kendini göstermeye başlar. Aslında iyi bir gözlemci olan öğrenciler bu stresi sınav öncesinde fark ederek sınavda aksilik çıkmaması adına çalışmalar yapabilirler. Sınav stresini yoğun yaşayan öğrenciler hazırlık sürecinde uykusuzluk, çok yemek yeme ya da yeme içmeden kesilme davranışları gösterebilir. Özellikle sindirim sisteminin stresten sıklıkla etkilendiği gözlemlenmektedir. Kabızlık ya da ishal gibi problemler stresli dönemlerde kişinin metabolizmasının yapısına göre değişkenlik göstererek ortaya çıkabilir. Bunun dışında baş ağrıları mide bulantısı gibi belirtiler de sınav stresi doğrultusunda ortaya çıkabilen sıkıntılardandır. Kişinin kendini gözlemlemesi bu problemlerin stres kaynaklı olduğunu anlamasında oldukça önemlidir. İç görüsü yüksek bireyler bu problemlerin kökenini daha iyi anlayacaktır.

Sınav Günü: Sınav Stresinin Öğrenciler Üzerindeki Fiziksel Etkileri

Sınav gününde sınav stresinin fiziksel etkileri sınav sonucunu etkileyebilir. Sınav anında heyecanlanmak ellerin titremesine neden olabilir. Ellerin titremesi soruları çözerken kalemi aktif kullanmayı engelleyebilir ve odaklanmayı bozabilir. Kişi ellerinin titrediğini fark ettikçe daha da stres olarak kaygıdan kağıda odaklanamayabilir. Sınav anında yaşanan stresten dolayı terleme ve karın ağrısı gibi hastalık belirtileri yaşayan öğrenciler de bulunmaktadır. Hatta stresin ileri boyutunu yaşayan bazı öğrenciler sınav anında panik atak bile geçirmektedirler. Ayrıca bu tip stres unsurları dikkat dağıtıcı niteliktedir. Kişi hali hazırda stresliyken zihin akılda dönen stres unsurlarıyla oyalanmaktadır. Üstüne vücut sistemi stresle savaş halinde olduğu için belirtiler gösterirken sınav anında kalabilmek ve soruları sağlam kafayla çözmek zorlaşır.

Sınav Stresinin Fiziksel Etkileri için Öneriler

Sınav stresinin öğrenciler üzerindeki fiziksel etkileri stresi somut olarak anlamamız ve tanımlamamız açısından değerlidir. Aslında yaşanan krizi fırsata çevirmek adına fiziksel belirtiler bir şanstır. Öncelikle kişinin kendini gözlemlemesi daha önce yaşamadığı bazı durumları deneyimlediğini fark etmesi gerekir. Sınav öğrencileri kendilerine yönelme ve öz bakım konusunda sıkıntılar yaşayabiliyor. Özellikle önemli yerleştirme sınavlarına hazırlanan öğrenciler fiziksel ihtiyaçlarını bir kenara bırakıp kendilerini olabildiğince çok çalışmaya verebiliyorlar.

Ancak stres metabolizmayla alakalıdır. Metabolizmayı sağlam tutmak da dinlenmekten, iyi beslenmekten ve eğlenmekten geçer. Bu üçlü konusunda dikkatli olmak adına günlük çalışma saatleri ve kendimizle ilgilenme saatleri planlı hale getirilebilir. Sınav stresinin fiziksel belirtilerine karşı farkındalık yaratarak günü yazmak, planlamak ve ihtiyaçlarımızı göz ardı etmemek faydalı olacaktır. Sınav öncesinde öz bakımı sağlamak,  düzenli uyku ve beslenmeyle strese karşı biyolojik bağışıklık kazanma psikolojik yıpranmaya da iyi gelecektir. Diğer bir yandan sınav anındaki strese karşı ekstrem tepkilerinin ortaya çıkmasında da engelleyici olacaktır.

Konu hakkında detaylı bilgi almak için aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Farklı konularda bilgi edinmek için Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube kanalına abone olabilirsiniz. 

Read More

LGS sınav motivasyonu sınavda başarılı olmak isteyenler için son derece önemli. Sınav motivasyonu sınav başarısını yakından etkileyen bir durum. Sınava hazırlık aşamasında motivasyonunu kaybeden öğrenciler, sınav hazırlıklarından yeterli verimi alamıyor. Bu süreçte sınava ve hazırlık sürecine yeterli şekilde motive olmak önemli. Zaman zaman motivasyon kayıplarının yaşanması normal olmakla birlikte yine de tedbir almakta fayda bulunuyor.

Öncelikle kafamızda yer edinen olumsuz düşüncelerden kurtulmamız gerekiyor. Bir galibiyetin öncelikle düşünce ile kazanılabileceği unutulmamalı. Olumlu düşünmek ve yeterli hazırlık yapmak, sınavdan istenen sonucu almak için yeterli. Beklenmeyen mental durumlar için profesyonel bir destek alınabileceği gibi bazı yöntemler de sürecin hafif atlatılmasına katkı sağlıyor.

LGS Sınav Motivasyonu İçin Neler Yapılabilir?

LGS sınav motivasyonu için öncelikle bir amaç belirlemek gerekiyor. Amaç ya da hedef, sınava odaklanmayı kolaylaştıran somut bir olgu sayılabilir. Yani nereye ulaşmak istediğinizi ortaya koyduğunuzda tüm benliğiniz ile o hedefe ulaşmak için çaba harcamaktasınız. Bu süreç bilinçli bir şekilde değil de kendiliğinden yaşanan bir durum. Bu nedenle herhangi bir hedef için amaç belirlemek, hedefe ulaşmada oldukça önemli.

Hedef belirledikten sonra hedefe ulaşmak için nasıl bir program yapılması gerektiği ortaya koyulmalı. Yapılan program dahilinde çalışmalara verimli bir şekilde başlamak gerekiyor. LGS sınavı için yeterli ders çalışma süresi belirlendikten sonra öğrencilerin kendilerine yeterli dinlenme süreleri de bırakmaları lazım. Ders dışında sosyal aktivitelere zaman ayırmak oldukça yararlı sonuçlar sağlıyor.

Sınav Hazırlık Sürecinde Neler Yapılabilir?

Yüksek LGS puanı almak isteyen öğrenciler sınav sonuna kadar tüm süreci doğru bir şekilde yönetmeli. Bu aşamada motivasyonun son ana kadar korunabilmesi gerekiyor. Ders dışı aktiviteler yeterli süre çerçevesinde ihmal edilmemeli. Ağır olmayan sporları yapmak ve arkadaşlarla motive edici sohbetler yapmak da sürece katkı sağlıyor. LGS skoru yapmak isteyen öğrenciler sınava hazırlık aşamasında motivasyon sorununu ciddi seviyede yaşadıklarını düşünüyorlarsa profesyonel destek almaları olumlu sonuçlar sağlayabilir. Bu aşamada doğru zamanda alınan destek, öğrenci performansına ciddi düzeyde katkıda bulunmakta.

LGS sınav motivasyonu konusunda destek almak için aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Sınavlar hakkında bilgi edinmek için aba Yurt Dışı Eğitim YouTube kanalını takip edebilirsiniz. Farklı konularda bilgilendirici videolara ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube kanalına abone olabilirsiniz.

Read More

LGS stresten korunma yöntemleri doğru uygulandığında öğrencilerin sınava ilişkin mental yaklaşımları olumlu hale gelebiliyor. LGS süreci bilindiği gibi disiplinli ve özverili çalışmayı gerektiren bir süreç. Bu neden işin ciddiyetine göre sınava hazırlık yapmak gerekiyor. Bu süreçte öğrencilerin stres yaşadıkları, sınavdan başarısızlık olacaklarına dair korku taşıdıkları ve özgüven eksikliğine sahip oldukları görülüyor.

Sınava hazırlık aşamasında görülen psikolojik durumlar, sınav aşamasında da öğrencilerin performansını aşağıya çekiyor. Bu süreçte basit birkaç teknik uygulayarak stresi azaltmak imkan dahilinde. Basit nefes teknikleri, rahatlamayı sağlamada birebir aslında. Öncelikle öğrencilerin doğru nefes alıp verdiklerinden emin olması gerekiyor. Çünkü çoğumuz yanlış nefes alıp verdiğimiz için, soluklanma eyleminin sonuçlarını da tam olarak elde edemiyoruz.

LGS Stresten Korunma Yöntemleri Arasında Doğru Nefes Alma

LGS stresten korunma yöntemleri söz konusu olduğunda belki de en basit uygulama doğru nefes alıp verme uygulaması. Bu anlamda nefesin karın boşluğunda birikmesi gerekiyor. Göğüs kafesi dışında karın boşluğunda biriken nefes, soluklanma süresini ve kalitesini artırıyor. Bu nefes alıp verme yöntemi birkaç kez uygulandığında da stresi azaltabildiği kanıtlanmış durumda.

Hatta bazı popüler sporcuların da müsabaka sırasında önemli bir pozisyon öncesinde derin bir nefes aldıklarını görebilmekteyiz. Bu durum tamamen stresi azaltmaya yönelik uygulanan basit bir terapi aslında. Sınav stresine sahip olan öğrenciler, bu stresi yoğun olarak hissettikleri aşamada doğru nefes yöntemi ile rahatlayabilir.

Doğru Nefes Almak İçin Neler Yapılmalı?

Sınav anında beliren stres, öğrencinin fizyolojik olarak rahatsızlanmasına dahi yol açabilir. Bu nedenle stresi ya da stresin olumsuz etkilerini hisseden öğrenci, nefesini derin bir şekilde, karın boşluğunu dolduracak kadar almalı. Alınan nefes, diyafram kası aracılığı ile önce göğse sonra da soluk borusu aracılığı ile dışarı verilmeli. Nefes egzersizleri 10 tekrar şeklinde yapılabilir. Sınav stresini, sınava az bir zaman kala hisseden öğrenciler de stresin sonuçlarından olumsuz anlamda etkilenmekte. LGS sınav yeri belli olan öğrenciler, sınav günü erken gelerek ya da sınavdan önceki bir tarihte sınav alanına gelerek ortama alışabilir. Sınav alanında hafif tempoda yürümek öğrencilere iyi gelecektir. Bu tarz hazırlıklar sınav anında ya da sınav öncesinde oluşan stresi ortadan kaldırmakta.

Her şeye rağmen stres ve stresin etkilerinden kurtulmak mümkün olmuyorsa LGS stresten korunma yöntemleri konusunda destek almak için aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Ayrıca sınav stresi ile ilgili videolara ulaşmak için de aba Psikoloji YouTube kanalını takip edebilirsiniz. Farklı konularda bilgilendirici videolara ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube kanalına abone olabilirsiniz.

Read More

LGS hazırlık süreci her anlamda, öğrenci ve velilerin zorluk yaşayabilecekleri bir dönem olma özelliğine sahip. Öğrencilerin eğitim yaşamını ve hatta gelecekteki meslek hayatını dahi etkileyecek olan LGS süreci, ciddiye alınması gereken bir maraton. Bu süreçte öğrencilerin mental anlamda sıkıntılar yaşadıklarına tanık olmaktayız. Hayatlarının sonraki aşaması için önemli olan bu süreçte yaşanan mental durumlar normal karşılanmalı.

Çünkü LGS sonuçları itibarıyla oldukça önemli bir sınav. Bu süreçte anne ve babaya, çocuklarına her durumda ve her sonuçta destek olduklarını hissettirmeleri gerekiyor. Yani anne ve babanın çocuklarına olan sevgilerinin kaynağının yalnızca çocuğun başarıları olmadığı hissettirmeli. Bu duyguyu, anne ve babadan hisseden çocuk ise mental olarak kendini daha rahat hissediyor.

LGS Hazırlık Sürecin Mental Rahatsızlıklar Neden Dikkate Alınmalı?

LGS hazırlık süreci başlı başına ciddiye alınması gereken yoğun bir dönem. Bu dönemde sınava hazırlanan çocuklarda görülen ruhsal durumlar, sınav hazırlık süreçlerine doğrudan etki ediyor. Yani farkında olmadan sınav stresi yaşayan bir çocuk, sınava hazırlanırken çok verimsiz bir ders çalışma süreci geçiriyor. Sınav hazırlık süreci az kayıplarla atlatılsa bile mental sorunlar, sınav anında öğrencilerin yakasını bırakmayabiliyor.

Bu durumda öğrenci, bildiklerini unutuyor ve sınavı stresli bir şekilde tamamlıyor. Uzun süreli çalışmalar ve emekler de sırf mental sorunlar yüzünden heba oluyor. Hatta ruhsal durumlar öğrencide fiziksel sorunlara da yol açabiliyor. Sınav anında mide bulantısı, baş dönmesi, kalp çarpıntısı, ağız kuruluğu ve aşırı bitkinlik durumları da görülebiliyor. Bu durumdaki bir öğrenciden de yüksek bir sınav performansı beklemek doğru olmuyor.

Peki Bu Süreçte Ne Yapılmalı?

Öncelikle yaşanan bu sorunların kalıcı olmadığını bilerek gerekli tedbirleri almak tavsiye edilebilir. Bu süreçte veliler öğrencilere baskı yapmadan onlara destek olduklarını hissettirmeli. Başarılı ya da başarısız olmalarının onlara olan sevgilerinin kaynağı olmadığını anlatmalı. Ayrıca veliler çocukların sınav müfredatına eksiksiz olarak hazırlanmalarını da sağlamalı. Bu süreçte çocuklarda görülen sorunlar, sınav hazırlık sürecine ciddi etkide bulunuyorsa profesyonel bir destek almak faydalı olabilir. Profesyonel destek sayesinde öğrencilerin sınav verimlilikleri yükselecektir.

LGS hazırlık sürecinde mental destek konusunda yardım almak için aba Psikoloji ile iletişime geçebilirsiniz. Farklı konularda bilgilendirici videolara ulaşmak için Doç. Dr. Gamze Sart’ın YouTube kanalına abone olabilirsiniz.

Yurt dışında eğitim almak isteyen öğrenciler de, konu hakkında bilgi edinmek için aba Yurt Dışı Eğitim YouTube kanalını takip edebilirler.

Read More

Sınav anında aklınız başka yerlere mi kayıyor? Odaklanma sorunu yaşıyor olabilirsiniz. Özetle konsantre olmak bölünmeden ve sıkılmadan yapılan işe devam etmek kişisel disiplin gerektirir diyebiliriz. İnsanın genel hatlarıyla yapılan bir işe odaklanabilme süresi kısıtlıdır fakat bunu sınav anında maksimuma çıkarmak başarıyı etkiler. SAT sınavı için de her sınavda olduğu gibi bildiklerinizi sınava yansıtmak için sınav anında tam konsantre odaklanmak gerekir.  Bu konsantrasyon becerilerini geliştirmek için sınavdan günler önceden konsantrasyon becerileri üzerine çalışmak önem arz etmektedir.

Odaklanma Sorunu: Farkında Olmak

Odaklanma sorunu olan birisinin bunu aşabilmesi için dikkat dağıtıcı düşüncelerin ortadan kalkması gerekmektedir. Dikkat dağıtıcı düşünceler nelerdir? Herkes için farklı şeyler olabilir. Bu durumda kişinin kendini iyi gözlemlemesi dikkatini dağıtan düşünceleri bulmasını sağlayacaktır. İlk aşamada bunun üzerine çalışılmalıdır. Dikkat dağıtıcı düşünceleri fark etmek için evde deneme sınavı çözmeniz etkili olacaktır. Bu deneme sınavını odaklanma sorununuzu tespit etmek için çözdüğünüzden sınavı yarıda bile bırakabilirsiniz. Sınavı bırakıp çözerken sizi odaklanmaktan uzaklaştıran düşünceleri not almanız unutmamanız sağlayacaktır. Bu yolla sorunu tespit ederek sorunu çözmek için ilk adımı atmış olacaksınız.

Odaklanma Sorunu: Anda Kalmak

Dikkat dağıtıcı düşünceleri tespit ettiğimize göre bu düşüncelerin şuanda olmadığının farkına varmışsınızdır. Odaklanma sorunu anda kalamamakla ilgilidir. Bu nedenle anda kalma çalışmaları yapmak konsantrasyonu arttıracaktır. Peki, anda kalma çalışmaları nelerdir? Odaklanmakta güçlük çekiyorsanız sadece sınav anında değil. Hayatınızın genelinde muhtemelen birden fazla işi aynı anda yapmaya eğiliminiz olabilir. Bir işi yaparken aklınızda başka işlerin olması da söz konusu olabilir. Birden fazla işi yapma alışkanlığınız üzerinde çalışmanız anda kalma becerinizi güçlendirecektir. Örneğin müzik dinleyerek çalışıyorsanız kendinizi biraz zorlayarak bu alışkanlığı bırakmaya çalışın. Gerçek sınavda soruları müzikle çözmeyeceksiniz. Ayrıca farkında olmasanız da müzik dinlemeniz performansınızı olumsuz yönde etkiliyor. Bu alışkanlığı bırakarak deneme sınavı çözdüğünüzde daha hızlı çözdüğünüzü ve daha az dikkat hatası yaptığınızı göreceksiniz.

Sonucu Düşünmemek

SAT sınavına giren bazı öğrencilerimizde gördüğümüz odaklanma sorunu: Sınav sonucunu fazla düşündüğü için zaman kaybetmektir. O an önünüzdeki göreve odaklanarak sınavda elinizden geleni yapmanız başarının anahtarı olacaktır. Ancak siz “Acaba doğru mu yapıyorum? Acaba istediğim gibi bir sonuç elde edebilecek miyim?” diye düşünürseniz otomatikman dikkat hataları yaparsınız. Bir şekilde sonuçlar zaten açıklanacak. Varsayımlar yaparak geleceğe takılı kalmak ve sonuçları düşünmek yalnızca potansiyelinizden düşük performans sergilemenize yol açacaktır. Sınav anında acaba ne olacak diye düşündüğünüz an bunu fark ederek soruya odaklanmaya çalışın. O an soruları içinizde bastıra bastıra okumak odaklanmanızı kolaylaştıracaktır. Hala odaklanmakta probleminiz varsa başka yöntemler uygulayabilirsiniz. Mesela “Ben bu sorudan ne anladım?” diye kendinize sorarak da geleceğe odaklanmaktan ortaya çıkan dikkat dağınıklığınızı azaltabilirsiniz.

Read More

Sınav kaygısını yenmek çoğu sınav öğrencisinin ihtiyacı haline geldi. Sınav öğrencilerinin en çok kurduğu cümlelerden birisi “Sınav anında çok heyecanlanıyorum yapamıyorum.”.  SAT kaygının en yüksek olduğu sınavlardan bir tanesidir. Yurtdışında üniversiteye gitmek isteyenlerin girdiği sınav öğrencilerin gelecek planlarını ve hatta gelecekteki iş hayatını bile etkilemektedir. Üniversiteye geçiş sınavları her zaman öğrencilerde en çok kaygı oluşturan sınavlardan olmuştur. Daha önce kaygıyla ilgili pek çok blog yazımız bulunmasına rağmen SAT sınavı kaygısı için bazı farklı tavsiyeler de eklemek istedik.

SAT Sınav Kaygısını Yenmek: Cümleleri Değiştirmek

Öğrencilerin sınav kaygısını yenmek için yapılan yeni araştırmalar sonucunda farklı bir yöntem bulunmuştur. “Kaygıyı azaltmak” üzerine yapılan çalışmaların bazen faydalı olmadığı görülmüştür. Kaygıyı azaltmak yerine kaygıyı yeniden şekillendirmenin önemli olduğu düşünülmektedir. Örneğin SAT sınavına karşı kaygılıysanız “Ben çok stresliyim.” Demek yerine “çok heyecanlandım.” Demeniz daha verimli olacaktır. Sınav kaygısı yaşayan öğrencilere “Kaygılanma, endişelenme.” demek yerine kaygıyı kabullenmeleri ama bunu verimli hale getirmelerinin bilimsel olarak faydası bulunmuştur. Kaygıyı kabullenmeli ve bunun size bir heyecan yarattığını ama yeteri kadarının gerekli olduğunu akılda bulundurmalıyız. Bu nedenle “Stresliyim, korkuyorum.” Demek yerine “Heyecanlıyım. Bakalım neler bekliyor beni.” gibi cümleler kurmak etkili olacaktır. Bu cümleler motivasyonunuzu arttırmak için bile işe yarayacaktır.

SAT Sınav Kaygısını Yenmek: Hatırlatıcılardan Uzaklaşmak

Hatırlamakla ilgili yapılan araştırmalar da sınav kaygısını yenmek için bazı uygulama imkanları sağlamaktadır. Kaygılar akla gelen ve hafızayla ortaya çıkan düşüncelerdir. Geçmişte yaşanan bir deneyim yüzünden kaygı duyarız. Kaygılarımızı hatırlarken de yer, mekan ve eylemler bize kaygıyı anımsatabilir. Bazı durumlarda kaygıyı anımsadığımız için kaygılı ruh hali ortaya çıkabilir. Özellikle stresten uyumakta zorluk çeken öğrencilere oda değiştirmesini öneririz. Sürekli  odanızda sınavla ilgili kaygılarınız aklınıza geldiği için odanızda sınav kaygılarınızın hatırlatıcısı olabilir.  Arada bir farklı yerlerde SAT denemeleri çözmeniz netlerinizin yükselmesini sağlayabilir. Çalışma ortamınızdan gün içerisinde ayrılmanız dışarıda sizi rahatlatan mekanlara gitmeniz kaygınızın azalmasında faydalıdır. SAT sınavına hazırlanmadan önce gittiğiniz vakit geçirmekten hoşlandığınız mekanları düşünerek gün içerisinde oralarda vakit geçirmeniz kaygınızı azaltacaktır.

Bakış Açısını Tazelemek

SAT sınavına karşı bakış açınızı yenilemek sınav kaygısını yenmek için en faydalı metotlardan birisidir. Sınava gerçekçi olmayan bir bakış açısıyla önemsizmiş gibi davranın demiyoruz. Ancak öğrencilerin yaptığı hata sınavı “ölüm kalım meselesi” olarak görmeleridir. Her ne kadar önemsememek de gerçekçi bir bakış açısı değilse fazla önemsemek de gerçekçi bir bakış açısı değildir. Eğer kaygı duyan bir öğrenciyseniz zaten aslında başarılı bir öğrencisinizdir. Elinizden geleni yapsanız bile geleceğiniz sizin için önemli olduğu için kaygı duyuyorsunuzdur. Kendinize gücün sizde olduğunu hatırlatarak istediğiniz üniversiteye gidememenizin tek ihtimalinin şans olduğunu hatırlatın. O an çok heyecanlanmanız ya da beklenmedik aksilikler hedeflediğiniz yere gidememenize engel olabilir. Ancak bu bir son değil. Siz başarılıysanız, yaptığınız işi ve geleceğinizi önemsiyorsanız nerede okursanız okuyun yine güzel yerlere geleceksinizdir. Kaygınızı yenmek için bu gerçekliği mutlaka aklınızda bulundurarak sınavı gözünüzde olduğundan daha büyük bir hale getirmemeye çalışın.

Read More

SAT sınavına hazırlık sürecinde öğrenci psikolojisi üzerine odaklanmakta fayda vardır. SAT öğrencilerin hayatlarını önemli oranda etkilemektedir. Yurtdışındaki üniversite girişleri için gereken sınav SAT öğrencilerin geleceklerini yüksek oranda belirleyerek üniversite seçimlerini etkilemektedir. Dolayısıyla öğrenci psikolojisini sağlam tutmak SAT sınavı hazırlık sürecinde kritiktir. Öğrenci psikolojisi denildiğinde ilk iş öğrencinin kendisine düşmektedir. Öğrenci motivasyonunun düştüğünü anlayarak müdahale etmek için ilk adımı atan kişidir. SAT hazırlık sürecinde öğrenci psikolojisini sağlam tutmak için yapılabilecekleri içeren blog yazımızla hazırlık sürecinde öğrencilerimiz çalışma motivasyonlarını koruma yolunu bulacaklar.

SAT Öğrenci Psikolojisi: Motivasyon

Öğrenci psikolojisi denildiğinde ilk akla gelen şeylerden birisi motivasyondur. Çalışma motivasyonu zaman zaman düşebilir. Bu oldukça normaldir. Ancak motivasyonu korumak adına yapılabilecek bazı yöntemler vardır. SAT sınavı için düşünüldüğünde öncelikle kişisel bir hedefinizin olması motivasyonunuzun daha az aralıklarla düşmesini sağlayacaktır. SAT sınavına hazırlanmanızdaki amaç nedir? Hangi üniversiteyi istiyorsunuz? Sadece yurt dışında okumak istemeniz yetmez. Spesifik olarak bir üniversite ve bölüm seçip bunun geleceğinize nasıl katkı sağlayacağı üzerine düşünmek sizi motive edecektir. Bunları düşündükten sonra kendinize bir mektup yazın. İstediğiniz üniversitenin size katacaklarına ve gelecekte iş hayatınızı nasıl etkileyeceğine dair bir mektup oluşturun. Hazırladığınız mektup ilerisi için de faydalı olacaktır. Yazı yazmak üzerinde düşünülerek yapılan bir eylem olduğu için motivasyonunuz düştüğü an aklınıza yazı gelecektir ve motivasyonunuzu korumanız kolaylaşacaktır.

SAT Öğrenci Psikolojisi: Çevre Etkisi

Öğrenci psikolojisi sınava hazırlık sürecinde çevreden fazlaca etkilenebiliyor. Her ne kadar kendinizi diğerleriyle kıyaslamayın tavsiyesi verilmese de SAT gibi yerleştirme sınavlarında birilerinin kazanamaması diğerinin kazanmasıyla sonuçlanıyor. Bu nedenle “kıyaslama yapma” demek pek akıl karı bir öneri değildir. Kişinin özellikle kendiyle aynı hedefe sahip bir başkasının başarısını gördüğünde odak değiştirmesi sınav psikolojisi açısından daha iyi olacaktır. O üniversitenin istediğiniz bölümüne tek gidecek olan siz değilsiniz sonuçta. Belki ikiniz birden gideceksiniz. İstediğiniz üniversiteyi hedefleyerek kendinizden çok daha iyi netler yapan insanlar varsa bu size daha iyi çalışmanız gerektiğini gösterir. Odağınızı böyle bir yöne yöneltip çalışmanızı arttırarak bunu bir avantaja dönüştürebilirsiniz.

Paylaşımın Önemi

Öğrenci psikolojisi sınava hazırlık sürecinde stres ve kaygıdan çabucak etkilenmektedir. Stres ve kaygı odaklanmayı, uyku düzenini, fiziksel sağlığı da yüksek oranda etkilemektedir. Kaygı ve stres durumlarında kişinin bazen tek ihtiyacı olan bu duygularını paylaşmak oluyor. SAT sınavı için endişelerinizin arttığı dönemler molalar vererek güvendiğiniz kişilerle paylaşımınızı arttırmanız psikolojinize katkı sağlayacaktır. Endişeler sınav performansınızı da etkilemektedir. Bunun ötesine geçmek adına güvendiğiniz kişilere kaygılarınızı anlatmanız sizi desteklemelerini sağlayacaktır. Yalnızca başarabileceğinizi sizi iyi tanıyan bir dış göz tarafından duymak bile iyi hissettirecektir. Stresinizin azalması için paylaşımı arttırmak değerlidir. Kaygıdan konuşmasanız bile sevdiklerinizle vakit geçirmek stresinizin ve endişelerinizin azalmasını sağlayacaktır.

Read More