Ebeveynler çocuklarını büyütürken her şeyin en iyisini yapmaya çalışır ve çocuklarının kendine güvenen, başarılı ve sağlıklı bireyler olmalarını amaçlarlar. Çocukların fiziksel, ruhsal ve entelektüel gelişimlerini desteklemenin ve onları geleceğe hazırlamanın en etkili yollarından biri de müzik eğitiminden geçiyor. 

Çocuklar erken yaşlardan itibaren kendi başlarına veya bir grup içerisinde şarkı söyleyip dans ederek ya da bir müzik aleti çalarak yetenekleri ne ölçüde olursa olsun müziği hayatlarına dahil etmiş oluyorlar. 

Tarih boyunca bir eğitim aracı olarak kullanılan müziğin çocuğun gelişimindeki önemi bir hayli yüksek olduğundan müzik sevgisinin önemli bir evre olan okul öncesi dönemde kazandırılması gerekiyor. 

Beyin Gelişimini Sağlar

Müziğin sağlık üzerinde bilimsel olarak da kanıtlanmış etkileri bulunuyor. Araştırmalara göre müzik, hafızayı güçlendiriyor, bilişsel gelişimi sağlıyor, beynin işlem merkezini ve okuma, yazma, matematik ve duygusal gelişimden sorumlu bölümlerini geliştiriyor. Günlük hayatlarında müzikle uğraşanların beyin fonksiyonlarının diğerlerinden farklı olduğu düşünülüyor. 

Sosyal Becerilerin Gelişmesine Yardımcı Olur

Çocuklar büyürken sosyal uyum sağlama noktasında zorluklarla karşılaşabiliyor. Bir müzik aleti çalmak için kursa gitmek, bir koroda şarkı söylemek gibi etkinlikler ise çocukların kendilerini ifade etmelerini, ikili ilişkiler kurmalarını ve sosyalleşmelerini sağlıyor. 

Özgüven Kazanmayı Sağlar

Müzik aleti çalmayı öğrenmek çocukların benlik saygısı kazanması ve kendilerine güvenmelerine yardımcı olur. Yeteneği olduğunun farkına varan ve bunu kendi başına geliştirdiğini gören çocukların özgüvenleri daha yüksektir.

Psiko-Motor ve Dil Gelişimini Etkiler

Şarkı söyleme solunum kontrolü ve akciğer gelişimini sağlarken müzik aletleri kasların gelişimi ile psiko motor gelişiminde etkilidir. Şarkı ve tekerlemeler ile kelimeleri doğru telaffuz etmeyi öğrenmek ise müziğin çocuğun dil gelişimine etkisi olarak görülüyor. 

Yaratıcılığı Artırır

Müzikle uğraşan, şarkı sözü yazan, beste yapan ve dans eden kişiler aynı zamanda yaratıcı insanlardır. Müzikle birlikte yaratıcılıkları artan çocuklar, hayatlarının diğer alanlarında da farklı noktaları görebilen, sorunlar karşısında alternatif çözümler üretebilen bireyler haline gelirler. 

Disiplinli ve Sabırlı Olmayı Öğretir

Sabır ve disiplin müzik için en önemli iki noktadır. Örnek vermek gerekirse koroda şarkı söyleyenleri düşünün, muntazam bir uyum içerisindedirler. Bunun nedeni onların koro şefinden gelen sinyali beklemeleri ve sabırlı olmalarından kaynaklanır. Ayrıca müzik aletini iyi çalabilmek için notaları öğrenmek veya dans figürlerini eksiksiz yapabilmek için disiplinli bir şekilde defalarca prova ve tekrarlar yapmak gerekir. 

Dinleme Becerisi ve Konsantrasyonu Geliştirir

Özellikle 3 yaşından sonra dinleme becerileri gelişmeye başladığından bu yaştan itibaren verilen müzik eğitimi çocukların sessiz kalmaları ve dinlemeyi öğrenmelerini sağlıyor. Buna ek olarak dikkatini tek bir noktaya verebilme ve konsantre olmayı da müzikle öğreniyorlar. 

Kaynaklar

Read More

İletişim gücü yüksek, özgüvenli, empati yeteneği gelişmiş, fiziksel ve ruhsal açıdan sağlıklı çocuklar yetiştirmek hiç şüphesiz her anne babanın en büyük gayesidir. Peki, çocukların ileriki yaşlarında manevi açıdan doyuma ulaşmış mutlu bireyler olmaları için ebeveynlerinin onları geleceğe nasıl hazırlamaları gerekiyor? Bu sorunun cevabı için yazımızın devamını okuyabilirsiniz.  

Çocuğunuzu Büyüteceğiniz En İyi Mahalleyi Seçin 

Çocukların gelişiminde çevrenin etkisi yadsınamayacak derecede önemlidir. Çocuğunuzun okuluna yakın, güvenli ve saygın bir mahallede oturmak oldukça avantajlıdır. Çocuğunuzun doğru kişilerle kuracağı arkadaşlık ilişkileri sosyal uyumu sağladığı için sosyal becerileri yüksek bir birey olarak yetişmesini sağlar. 

Mutlu Olmaya Odaklanın 

Duygular bulaşıcı olduğundan çocuklar ebeveynleri stresli ve gergin olduklarında bu durumu hissediyorlar. Çocukların pozitif olmayı, olaylara olumlu bir bakış açısıyla yaklaşmayı öğrenebilmeleri için anne babaların hem bireysel olarak mutlu hem de ikili ilişkilerinde saygılı olmaları gerekiyor. 

Birlikte Aktiviteler Yapın

Çocuğunuzun iş birliğini öğrenmesi ve takım çalışmasına yatkın olması için ev içerisinde yapılan günlük işlerde ona da görevler verebilirsiniz. Sofra toplanırken veya temizlik yapılırken ondan ufak yardımlar isteyebilirsiniz. Bu tarz paylaşımlar yararlı aktiviteler olmaları yanında birlikte vakit geçirmeniz için de önemlidir. Ayrıca birlikte yürüyüşe çıkmak, oyun oynamak gibi aile ritüelleri de düzenleyerek çocuğunuzun duygusal paylaşım ile sosyal ilişkilerinde güçlü bağlar kurmayı öğrenmesini sağlayabilirsiniz. 

Kitap Okuma Alışkanlığı Kazandırın 

Çocukların duygusal gelişimleri, düşünme becerileri ve öğrenme hızlarının artışı kitap okuma alışkanlığı ile doğru orantılıdır. Bunun nedenle anne babaların da çocukları ile birlikte kitap okumaları ve onlara rol model olmaları gerekiyor. Ayrıca sayısal becerilerin gelişmesi için erken yaşlardan itibaren çocuklara matematik öğretilmeye başlanılması ilerideki okul başarısını da etkiliyor. 

Çocuklarınızı Doğru Şekilde Takdir Edin 

Anne babaların çocuklarını ne şekilde övdükleri önemlidir. Çocuklar bir sınavda başarılı olduklarında veya bir yarışmada dereceye girdiklerinde onlara zeki ve yeteneklisin demek yerine çabalarının ve düzenli çalışmaların sonucu bu başarıyı elde ettin diye takdir etmek gerekiyor. Bu durum çocukların başarmanın çok çalışmak ile ilgili olduğunu anlamalarını ve kendilerine güvenmelerini sağlıyor.

Sağlıklı Yaşamayı Öğretin

Başarılı bir hayatın olmazsa olmazlarından bir diğeri de sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olmaktan geçiyor. Çocuklarınızın tüm gün bilgisayar oyunları ile vakit geçirmeleri yerine onları spor yapmaya teşvik edebilir, birlikte aktiviteler yapabilirsiniz. Bunun yanında düzenli bir şekilde uyuma ve sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanmalarına da yardımcı olmalısınız. 

Kaynaklar

Read More

The Wechsler Preschool and Primary Scale of Intelligence (WPPSI) ya da Türkçe çevrilmiş haliyle Wechsler Okul Öncesi ve Birincil Zekâ Ölçeği olarak anılan WPPSI IV, testin son versiyonunu ifade etmektedir. İlk olarak 1967 yılında David Wechsler tarafından geliştirilmiştir. Yayınlanmasından bu yana 1989, 2002 ve 2012 yıllarında 3 kez revize edilmiştir. 

Bireysel olarak uygulanan test, 2, 5 yaş ile 7 yaş 7 aya kadar olan çocuklar için tasarlanmıştır. Çocuğun akademik başarı ve okul becerilerini ölçmekten ziyade çocuğa ideal bir ortam sunulduğunda neleri başarabileceğini tahmin etmeye çalışmaktadır. 

Test, çocukların problem çözme, düşünme süreçleri ve karar verme becerilerindeki gelişmeyi ölçmektedir. WPPSI IV, bilişsel yetenek alanlarını ölçen ve bireysel olarak uygulanan çeşitli alt testlerden oluşmaktadır. 

Test Nasıl Yapılır?

Testlerin bu konuda eğitim almış uzman psikologlar tarafından gerçekleştirilmesi gerekmektedir. 45- 50 dakika süren testler eğlenceli bir ortamda yürütülmektedir. Test öncesinde çocuğu hazırlamaya gerek olmayıp yalnızca daha doğru sonuçlar alınabilmesi için çocuğun hasta olmamasına dikkat edilmelidir. Ayrıca çocuk uykusunu almış ve kahvaltısını yapmış olmalıdır. 

Alt testler nelerdir? Neyi Ölçerler?

WPPSI IV, 14 alt testten oluşmaktadır. Küçük çocuklar için tasarlandığından onlardan ilk etapta bloklar kullanarak bir tasarımı yeniden inşa etmeleri beklenir. Görsel detaylara dikkat etme becerisi, bütüne bakabilme ve bağ kurabilme yetileri ile motor becerileri ölçülmektedir. Testler sayesinde kelime ve kavramlar arasında karşılaştırma yaparak sözlü akıl yürütme ve anlama becerisi ile sözel uyaranlara olan dikkat de tespit edilmektedir. Ayrıca kavramsal düşünme ve sınıflandırma yeteneği, konsantrasyon, hafıza, bilişsel beceriler de saptanabilmektedir.  

Test Sonuçları Nasıl Değerlendiriyor?

Testin sonuçları okullarla ebeveyn izni ile rapor halinde paylaşılmaktadır. Bireysel testler daha doğru sonuç verdiği gibi eğitimde rehberlik yapmak ve daha doğru kararlar verebilmek için de sağlam bir temel oluşturmaktadır. Test sonuçları yüzdelik olarak gösterilmektedir. Buna göre örneğin çocuk %50’lik dilime girmişse bu durum onun ortalama ve yaşına uygun olduğunu göstermektedir.

Testlerin Okul Öncesinde Dönemde Uygulanmasının Önemi

Okul psikologları genellikle test ölçeklerini kullanmakta ve öğrenciler hakkında daha detaylı bilgiler edinmektedir.  Test ile çocukların potansiyelleri erken bir yaşta ortaya çıkarıldığından aile ve eğitmenlerin çocuğun gelecekteki akademik ve sosyal performansını doğru ve etkili olarak şekillendirmeleri sağlanmaktadır. Ayrıca testler çocuğun öğrenme ve sınıfa uyum sağlamadaki sorunlarının tespitini sağladığından oluşabilecek muhtemel sorunlara da erken çözümler bulunmasını kolaylaştırmaktadır. 

WPPSI IV Testi ile ilgili Detaylı Bilgiler;

Kaynaklar

Read More

Ebeveynlik kolay bir iş değildir. Çocuğumuz olmadan bunun ne kadar zor olduğunu anlayamasak da, çok büyük ihtimalle etrafımızdaki anne babalardan ya da kendi ebeveynlerimizden “çocuğun olunca anlarsın” gibi cümleler duymuşuzdur. Geçmiş kuşakların her birinin ailevi sorunlarla baş etmek için kendi yöntemleri vardı. Geçen zamanla birlikte ebeveynliğe yepyeni standartlar, ikilemler ve zorluklar da eklendi. Elbette her şey zorlaşmadı, birçok kolaylık da kazanıldı diyebiliriz. 

Aslında, modern ebeveynlik çeşitli modern nedenlerle birlikte son derece zorlu hissettirebilir. Bazen çok fazla bilgiye sahip olmaktan, çok az tasarrufa, modern ebeveynlerin mücadeleleri gerçekten de var! Durum böyle olunca günümüzde ebeveynliğin ne kadar zor olduğu hakkında çok fazla şey duymamız da şaşırtıcı değil. 

Yaşam maliyeti gittikte yükseliyor.

Benzin fiyatlarından, bir ev sahibi olmanın bedeline, üniversite harç ücretlerinden, gıda ve giyim alışverişine kadar birçok tüketim alanında insanların alım gücü giderek düşüyor. Bugünlerde, her şey daha pahalıya mal oluyor. Maaşların arttığı doğru olsa da, yaşam masrafları ile aynı oranda arttığını söyleyemeyiz. Hayat bugünlerde çok daha pahalı. Bu nedenle, daha fazla insan mali açıdan, özellikle bakması gereken çocukları olan aileler, büyük mücadeleler veriyor. 

Çocuk Bakımının Yüksek Maliyeti

Aynı şekilde, uygun fiyatlı çocuk bakımı bulmak da basit bir iş değildir. Bir defada bir bakıcıya saatte 100-200 TL gibi paralar ödeyebilseniz de, bugünün ebeveynleri sadece işe gidebilmek için bakıcılara azımsanmayacak ücretler öderler. Günümüzde daha fazla ebeveyn ev dışında çalıştığı için çocuk bakımına olan ihtiyaç her zaman mevcut. Hatta eskiye nazaran daha fazla. Kadınların da iş hayatına girmesiyle birlikte bu alanda daha fazla talep olmaya başladı. Dolayısıyla uygun fiyatlı çocuk bakımı bulmak gittikçe zorlaştı.  

  Kadınların/annelerin birçok sorumluluğu üstlenmesi

Özellikle kadınlar hem çocuk bakımı hem de ev işlerinin çoğuyla ilgilenmek zorunda kalıyor. Tam gün işe sahip olan kadınlar için ise bu durum daha zor bir hal alıyor. Annelik ve babalık izinlerinin çok kısa olması, iş yerlerinin çalışanları için kreş imkânı sunmaması gibi sebepler de kadınların omuzlarındaki yükü ağırlaştırıyor. 

Sosyal Medya ve Mükemmel Olma Baskısı

Başkalarının dikkatlice ve özenle filtrelenmiş hayatlarına sosyal medya merceğinden bakıyoruz mükemmel olma baskısını hissediyoruz. Başkalarının güzel, gülümseyen, mükemmel aile anlarını görüyoruz ve eğer bizim gerçekliğimiz onlarınkinden farklıysa kötü ve mutsuz hissedebiliyoruz. Belki de bir şeyleri yanlış yaptığımızı düşünüyoruz. Ve hatta o insanların bizimle aynı günlük sıkıntıları paylaşmadıklarını düşünüyoruz.

References

Read More

Oyun terapisi,  terapistin çocukla içinde özel oyuncakların bulunduğu bir odada çocuk oyun oynarken, o oyuncaklarla veya terapistle konuşurken karşılıklı iletişimin olduğu bir çeşit terapi çeşididir. Buradaki ana fikir, rahat bir ortamda bulunması beklenen çocuğun oyun sırasında onu rahatsız eden her türlü konuda bir konuşma açması ve terapistin bunlara karşılık vermesi beklenir. Duruma göre terapiye anneler ve babalar da dahil olabilir. 

Oyun terapisinin etkili olup olmadığı, büyük ölçüde terapistin becerileri ve hangi disiplini uyguladığı ile belirlenir. Sonuçta, eğer terapist çocukla etkileşime giremezse, alt mesajlar ekleyip onunla yaşamındaki sorunları hakkında konuşamazsa, terapi seansı çocuk için sadece oyuncaklar dolu bir oda olarak kalacaktır. Başlangıçta hem çocuğa hem de terapiste birbirlerini tanımaları için zaman vermek gerekir. 

Oyun terapisi, bir yöntem olarak sınıflandırılmış olsa da, başlı başına bir disiplin değildir.  Başka yöntemlerin uygulanması için bir yoldur. Çocuğunuzu oyun terapisine götürürken terapistin hangi yöntemde ve ekolde uzmanlaştığını mutlaka araştırmalısınız.

Neden oyun?

Son yıllarda giderek artan sayıda akıl sağlığı uzmanı, oyunun insan mutluluğu ve refahı için sevgi ve iş kadar önemli olduğu konusunda hem fikir oldu. Aristoteles ve Platon da dahil olmak üzere tüm zamanların en iyi düşünürlerinden bazıları, oyunun hayatımızda neden bu kadar temel olduğundan eserlerinde bahsetmişlerdir. 

Oyun, benliğimizi ve ruhumuzu rahatlatan ve hayata bakış açımızı aydınlatan eğlenceli bir aktivitedir. Kendini ifade etme, kendini tanıma, kendini gerçekleştirme ve öz yeterliliği geliştirir. Oyun stres ve can sıkıntısı hissini hafifletir, bizi insanlara olumlu bir şekilde bağlar, yaratıcı düşünme ve keşfetmeyi teşvik eder, duygularımızı düzenler ve egomuzu güçlendirir Ek olarak, oyun hayatta kalmak için gereken becerileri ve rolleri öğrenmemizi sağlar. Öğrenme ve gelişme en iyi oyun yoluyla teşvik edilir.

Oyun Terapisi Ne zaman Başvurmalı?

Terapatik oyun, sosyal veya duygusal yetersizlikleri olan çocukların daha iyi iletişim kurmaları, davranışlarını değiştirmeleri, problem çözme becerileri geliştirmeleri ve başkalarıyla olumlu yönde ilişki kurmayı öğrenmelerine yardımcı olur. Ciddi bir hastalık veya hastaneye yatış, aile içi şiddet, istismar, travma, aile krizi veya çevrelerinde rahatsız edici bir değişiklik gibi yaşamlarında stresli olaylara maruz kalan veya bunlara şahit olan çocuklar için uygundur. Oyun terapisi, akademik ve sosyal problemleri, öğrenme engelleri, davranış bozuklukları, anksiyete, depresyon, keder veya öfkenin yanı sıra dikkat eksikliği bozukluğu olan veya otizm spektrumunda olanlara da yardımcı olabilir.

References

Read More

Tam zamanlı çalışan anne babaların en büyük endişeleri

Eğer tam zamanlı bir işiniz varsa hem ebeveynlik yapmak hem de işlere yetişmek oldukça yorucu olabiliyor. İş ve yaşam sorumlulukları arasında günler göz açıp kapayıncaya kadar geçiyor. Günümüzde birçok ebeveyn, gelişimsel bozukluklara yol açıp açmayacağını merak ederek, çocukları ile yeterince zaman geçirmediklerinden endişelenmektedir. Hatta azı ebeveynler, özellikle anneler, tam zamanlı çalışma konusunda kendilerini suçlu hissederler. Kendileri için zaman yarattıklarında, spora gitmek ya da arkadaşlarla yemeğe çıkmak gibi, bu zamanları acaba çocuklarına mı ayırsalardı diye endişe duyalar. 

Bütün koşuşturmacanın arasında zaman yaratmak kolay olmasa da konu çocuk ve aile olunca hiçbir bahane kabul edilmiyor. Son yıllarda yapılan araştırmalar, annelerin çocuklarıyla geçirdikleri zamanların çocukların akademik başarıları, davranışları ve duygusal gelişimleri üzerinde olumlu etkiler yarattığını kanıtladı. Burada önemli olan ise çocukla geçirilen zamanın miktarı değil niteliğidir. Çocuğa bakım veren kişi kim olursa olsun, anne baba, anneanne, babaanne ya da bakıcı, çocuklar kendileriyle kaliteli zaman geçirilmesine ihtiyaç duyarlar. Ara tatiller ise çalışan anne babalar için kaçırılmaz bir fırsattır. 

Kaliteli zaman geçirmek için ipuçları

Siz ve çocuğunuz için özel olan bir ritüel oluşturun; her gün yapılabilecek basit bir şey olabilir. Örneğin, yatmadan önce çocuğunuzla bir kitap seçin ve beraber okuyun. Çocuğunuza onu sevdiğinizi her gün mutlaka söyleyin. Onun sizin için ne kadar değerli olduğunu ve sizi nasıl iyi hissettirdiğini hatırlatın. Üstelik bunlar için sömestır tatilini beklemenize de gerek yok. Bunlar her gün yapabileceğiniz basit şeyler. 

Mümkün olduğunca çocuklarınızla beraber yemek hazırlayın ve yiyin. Bunun için yeterli zamanınız yoksa çok az hazırlık gerektiren basit yemekler seçin. Çocuklar büyüklere yardım etmekten her zaman büyük keyif alırlar. Bir şeylerin hallolmasında onların da katkıları olduğunu bu şekilde hissettirebilirsiniz. Hamur yoğurmak, meyve sebze doğramak, bulaşık yıkamak gibi günlük ve basit mutfak işleri çocuklar için sandığınızdan daha eğlenceli.

Tamir edilmesi gereken eşyaları çocuğunuzla birlikte tamir etmeyi denediniz mi? Gıcırdayan bir kapı, değişmesi gereken vida, çakılması gereken çivi… Elbette çok riskli işleri çocuklarla beraber yapmayın. Ancak bu tür fırsatlar çocuklar için eğlenceli olduğu kadar öğreticidir de. 

Çocuğunuzla zaman geçirirken teknolojiyle aranıza mesafe koyun. Mesajlara cevap vermeyin, acil olmadıka aramalara dönmeyin, sosyal medyada gezinmeyin veya televizyon izlemeyin.

Anlamlı bağlantılar, zaman miktarı ile değil geçirilen zamanın kalitesi ile ilgilidir. Basit düşünün ve çocuğunuzla bağlantı kurarken yaşam tarzınıza ve ilişkinize anlamlı gelecek şeyler yapın.

References

Read More

Otizm spektrum bozukluğu (OSB) nedir?

Otizm spektrum bozukluğu (OSB), sosyal etkileşim, konuşma ve sözsüz iletişim ve sınırlı / tekrarlayan davranışlarda kalıcı zorluklar içeren karmaşık bir gelişimsel durumdur. OSB’nin etkileri ve semptomların şiddeti her insanda farklıdır. Otizm spektrum bozukluğu genellikle ilk kez 2-3 yaşlarında ortaya çıkar ve en belirgin belirtilerin çoğu çocukluk çağında teşhis edilir. Ancak otizmi olan bazı çocuklarda teşhis edilmesi 2 ile 4 yaşlarını bulabilir. 

Otizm spektrum bozukluğu erkek çocuklarında kızlara göre üç ila dört kat daha yaygındır ve OSB’li birçok kız çocuğu erkek çocuklara göre belirtileri daha az gösterir. Otizm, ömür boyu süren bir durumdur. Yine de, OSB tanısı konan birçok çocuk bağımsız, üretken ve tatmin edici bir yaşam sürmeye devam edebilir.

Otizmin şiddeti ve semptom kombinasyonları kişiden kişiye farklılık gösterir. Otizm spektrum bozukluğu olan çocukların çok çeşitli yetenekleri ve özellikleri vardır. Diğer bir deyişle; otizmli iki çocuk aynı şekilde görünmeyebilir veya aynı şekilde davranmayabilir. Belirtiler hafif ve şiddetli olmakla beraber zamanla değişebilir.

Teşhis ve Risk Faktörleri

Erken tanı ve tedavi otizm belirtilerini azaltmak ve otizmi olan insanlar ve aileleri için yaşam kalitesini artırmak için önemlidir. Otizm için tıbbi bir test yoktur. Çocuğun nasıl konuştuğunu ve aynı yaştaki diğer çocuklarla karşılaştırıldığında nasıl davrandığını gözlemlemeye dayanarak teşhis edilir. Eğitimli profesyoneller tipik olarak çocuklarla konuşarak ve ebeveynlerin ve diğer bakıcıların sorularını sorarak otizmi teşhis eder.

Otizmli Çocuklar – Tedavi

Erken tanı ve tedavi otizm bozukluğuna tam olarak bir çözüm getirmese de, çalışmalar erken teşhis ve tedavi ile semptomların iyileşebileceğini göstermiştir. Otizm için tek bir tedavi yöntemi yoktur. Tedaviler, uygulamalı davranış analizi olarak bilinen yoğun beceri geliştirme,  öğretme ve eğitim oturumları ve daha birçok etkileşimli, çocuk merkezli davranış tedavisi versiyonları içerebilir. Tedavi ayrıca ebeveynler, konuşma ve dil terapisi, mesleki terapi veya sosyal beceri eğitimi için özel eğitim ve destekleri içerebilir. 

Tedaviye ek olarak, otizmli öğrencilerin daha iyi gelişme gösterebilmeleri için düzenli özel eğitim sınıfları kullanılabilir. Otizmli birçok öğrenci, günün tutarlı ve öngörülebilir olması durumunda daha iyi bir gelişim gösterebilir. Bilginin sunulması ve öğrencinin işitmesinin yanı sıra görerek de öğrenmesi ve otizmli öğrencilerin diğer engelli olmayan akranlarla oynaması ve eğitim görmesi de gelişmeleri ve iyileşmeleri hızlandıracaktır.

Otizmi olan bir çocuğa sahip olmak bütün aileyi etkileyen bir durumdur. Stresli, zaman alıcı ve pahalı olabilir. Bütün ailenin fiziksel ve duygusal sağlığına dikkat etmesi önemlidir. 

References

Read More

Çocuklar evcil hayvanları çok severler. İster büyük olsun ister küçük olsun evcil hayvanlar çocuklarla özel arkadaşlıklar kurarlar. Birçok şey öğretirler ve sevindirirler. Çocukluğunuzun yatak odasını gözünüzün önüne getirdiğinizde hayali hayvan arkadaşlar, kitaplardaki ve oyuncaklardaki hayvan dostu karakterleri sizler de hatırlarsınız.

Evde evcil hayvan bulundurmak, çocukların duygusal gelişimi ve hatta fiziksel sağlıkları söz konusu olduğunda gerçekten inanılmaz amaçlara hizmet ediyor. Çok sayıda çalışma, hayvanlarla bir şekilde etkileşim içinde olan çocukların gelişim alanlarında olumlu çıktılar olduğunu kanıtladı. Ancak alerji konuarı, bina kuralları veya finansal meseleler sizi şu anda aileye bir evcil hayvan eklemekten alıkoyuyorsa, umutsuzluğa kapılmayın. Çocukların birebir hayvanlarla ilişki kurmasına ve evde eşlik etmenin sağlayacağı ödüllerin çoğunu elde etmelerine olanak tanıyan birçok program ve gönüllü fırsat vardır.

Pediatri Dergisi’nde yapılan bir çalışma, yaşamlarının ilk yılında köpeği olan çocukların daha yüksek bağışıklık gösterdiğini kanıtlamıştır.  Evde bir evcil hayvanla yaşamak ve onlarla etkileşim içinde olmak çocuklarda empati yeteneğini ve şefkati artırır

Çocukların hayvanlarla bağ kurması

Evcil hayvanlara bağlanmanın çocukların sosyal, duygusal ve bilişsel gelişimi, zihinsel sağlığı, refahı ve yaşam kalitesi üzerinde önemli bir rolü vardır. Çocukların hayvanlarla bağ kurması beraberinde şefkat, olumlu arkadaşlık davranışları ve bakım becerileri de getiriyor. Ayrıca hayvanlarla bağlanma çocukların hayvanlara karşı olumlu ve sevgi dolu tutum geliştirmelerinin de göstergesi.

Çocukları evcil hayvan bakımına katılmaya teşvik etmek, çocuklar ve evcil hayvanları arasında bağ oluşmasını pekiştirir. Bu da, hem çocuklar hem de hayvanlar için olumlu çıktılar yaratır. Örneğin çocuklar için saldırganlığın azaltılması, empatinin ve şefkatin gelişmesi gibi. Hayvanlar için ise insanlardan gelen daha insancıl muamele olarak örnek verebiliriz.

Ailenize evcil hayvan ekleyerek kazanazağınız bazı faydalar

Evcil hayvanlar koşulsuz sevgi verir. Yargılayıcı değillerdir ve özellikle yalnızlık çeken çocuklar, tek çocuklar veya kardeş rekabeti veya duygusal sıkıntıları olan çocuklar için, bir evcil hayvan onlara biriyle konuşma fırsatı verir. Bir evcil hayvan yargı veya sonuç olmadan rahatlatabilir, destek verebilir ve bir çocuğun sorunlarını dinleyebilir. Ve oyun oynarken, bir evcil hayvan çocuğunuzun ortağı ve en iyi arkadaşı olabilir.

Bir evcil hayvan, bir çocuğa öfkesini başkalarından çıkarmaması gerektiğini veya başkalarına duyduğu korkuyu öğretebilir. Bazı çocuklar zorba olur ve en gerçek duygularını paylaşacak güvenli bir yerleri yoksa bu duyguları diğer çocuklara yansıtabilirler. Bir evcil hayvan çocuk ne söylerse söylesin seveceği için, bir evcil hayvan ona gizli, korkularını ve öfkesini sözlü olarak dökmek için güvenli bir yer verir.

 

References

Read More

Çocuklardan bahsedince kir, çamur, dağınıklılıktan bahsetmemek elde değil. Yine de birçok anne ve baba çocuklarını lekelerden, dağınıklıktan, mikroplardan ve kargaşadan uzak tutmak isterler ve bunun için gerçekten uğraşırlar. . Elbette, yemek masasında yıkanmamış eller ve hiç temizlenemeyen oyuncak yığınları kabul edilebilir davranışlar değiller. Fakat gözünüz sakıncalı ve sağlıksız gibi görünen diğer şeyler çocuğunuz için faydalı olabilir.

Sağlıkları ve bağışıklıkları daha kirli oynadıkları için gelişebilir!

Giderek artan sayıda araştırmacı, kirin, çamurun ve özgürce oynamanın çocukların ihtiyaç duyduğu bir şey olduğunu savunuyor. Mesela  “Neden Kir İyidir: Arkadaşlarınızı Çimlendirmenin 5 Yolu” adlı kitapta, mikrobiyoloji ve immünoloji uzmanı Mary Ruebush, Ph.D., “kire maruz kalmanın çocuklara yaşam boyu koruma sağlayacak güçlü bağışıklık sistemleri oluşturmalarına yardımcı olduğunu” savunuyor.

Kirin çocukları alerji ve hastalıklardan koruyabileceği inancı, günümüzde hala araştırılmaya devam eden bir olgudur. Bilim insanları bu konuyu tartışırken ebeveynlere çıkan ders ise şudur; toprakta, çamurda veya çimde oynamak o kadar da kötü değildir hatta bir seviyeye kadar yararlı bile olabilir. Bununla birlikte, çocuğunuza çamurda oynadıktan veya mikroplara maruz kaldıktan sonra ellerini yıkamasını öğretmek de dahil olmak üzere, hala iyi hijyen kurallarına uymalısınız.

Kir Duyuların gelişmesine yardımcı oluyor

Çıplak ayakların altındaki çamur hissi, bir kuşun sesi, çimlerin kokusu yakın… Bu duyusal deneyimler çocuğunuzun dünyayı herhangi bir kitaptan veya DVD’den daha iyi anlamasına yardımcı olacaktır. Çocuğunuza tüm meyveleri anlatabilirsiniz, ancak parlak renklerini görene kadar, yumuşacık dokusunu hissedinceye ve ne kadar tatlı olduklarını anlayana kadar, bir meyvenin ne olduğunu bilemeyeceklerdir.

Araştırmalar, çoklu duyular pekiştirildiğinde beynin ne öğrenildiğini hatırlama olasılığının daha yüksek olduğunu gösterir, bu yüzden çoklu duyuları meşgul eden doğal malzemeler kullanarak sayıları, renkleri ve yeni kelimeleri öğretmeyi deneyin. Örnek olarak aromatik çiçekler, sert çubuklar ve kayaları düşünebilirsiniz.

Kir Çocukların Düşünmesini Sağlıyor

Tırmanma, yuvarlanma, gezinme ve serbestçe atlama şansı verildiğinde, küçük kaşif, istedikleri her şeyi oluşturmak için hayal güçlerini kullanabilir. Ayrıca “eğer:” i test etmelerine izin verirseniz, ya o pislik deliğine biraz su dökersem? Ya çimleri topraktan çekersem? Burada çocuğunuz sorular sormaya, gözlemler yapmaya ve sonucu değiştirip değiştirmeyeceğini görmek için durumu değiştirmeye başlayabilir. Evet, kirlenecekler, fakat gelecek yıllarda daha fazla soru sorma ve cevaplama yolunda ilerleyen bir bilim insanı gibi de düşünecekler.

References

 

Read More

Ebeveynler, sadece çocuğun beslenmesi ve güvenliğinin sağlanmasından sorumlu kişiler değillerdir. Onlar aynı zamanda çocuğun hayattaki ilk eğitimcileri olma görevini de yürüten iki bireydir. Bu nedenle çocuklar öğrenme sürecinde çevrelerinde ilk karşılaştıkları kişiler olan anne ve babalarını rol model alarak hayata atılmaya başlarlar. Çevreye uyum sağlama sürecinde rol model almak oldukça önemlidir. Bu süreçte çocuklar, ebeveynlerinin konuşma tarzından, yürüyüşüne bir olaya verdiği tepkiden yemek yemesine kadar birçok fiziksel ve duygusal özelliklerini taklit ederler. 

Çocuklar davranışları olumlu ve olumsuz olarak sınıflandıramadığı için onlar gözünde ebeveynlerinin her davranışı doğru kabul edilmektedir. Taklit etmek öğrenme işlevinin yanında çocuğun anne ve babası ile arasında bir bağ kurmasının da bir gereğidir. Genel olarak 1 yaş civarında başlayan taklit etme, yeni bir bilginin gözlenmesi, öğrenilmesi ve pratik yapılması adımlarından oluşur. Bu sayede taklit, çocukların dil yetisi ve sosyal beceriler kazanmalarını sağlar. Peki, bu sürecin olumlu geçmesi, çocukların fiziksel ve ruhsal açıdan sağlıklı bireyler olmaları için anne babalar nelere dikkat etmelidir?

Açık İletişimi İlke Edinin 

Güçlü ve açık bir iletişim aile üyeleri arasında saygı ve güvenin oluşmasını sağlar. Bu nedenle çocuklar olumsuz bir davranışta bulunduğunda bağırıp kızmak yerine onlarla konuşmak her zaman daha iyi sonuç verecektir. Ne istediğini bilen ve çocukları ile her konuda makul şekilde konuşabilen ebeveynler, çocuklarının da ileride kendilerini iyi ifade eden bireyler olmalarını sağlarlar. 

Olumlu Geri Bildirimde Bulunun 

Çocuklar iyi bir davranışı taklit ediyorsa, bu durumun kalıcı olması ve öğrenilmesi için olumlu geri bildirimler yapılmalıdır. Örnek ebeveyn tutumları olarak gülümsemek ya da çocuğa sevdiği bir yiyecek veya oyuncağı vererek ödüllendirmek onu motive edecektir. 

Dürüst Olun

Çocuğunuzun yalan ile tanışmaması için ilk önce ebeveynlerin dürüst olması gerekiyor. Dürüstlük, çocukların sorumluluk almayı öğrenmelerini de sağlar. Örneğin; çocuğunuza parka gitmek, oyun oynamak gibi sözler verdiyseniz bahane üretmeden sözünüzde durmanız gerekir. Eğer önemli bir işiniz çıkar ve planınız değişirse bu durumu da mutlaka çocuğunuzla paylaşmalısınız. 

Şiddeti Değil Saygıyı Öğretin

Ebeveyn olmak aynı zamanda sabırlı olmak demek. Ne kadar stres altında olsanız da çocuğunuz olumsuz bir davranışta bulunduğunda ona bağırmak veya vurmak hiçbir zaman doğru bir yöntem değildir. Unutulmamalıdır ki, kötü davranışlar hızlı öğrenilir. Bu nedenle saldırgan bireyler yetiştirmek yerine çocuklara hoşgörülü, saygılı ve anlayışlı olmanın önemi öğretilmelidir. 

Kaynaklar

Read More